Jump to content

Kuran'da obruklardan da bahsediliyor


Recommended Posts

28:81 Onu eviyle birlikte yerin dibine geçirdik. ALLAH'ın dışında kendisine yardım edecek bir bölüğü yoktu; kazananlardan olmadı..
 
28:82 Bir önceki gün onun durumuna imrenenler, "Demek ki ALLAH kullarından dilediğine rızkı bol verir, dilediğine de kısar. ALLAH bize lütfetmeseydi bizi de batırırdı. Demek kafirler başarıya ulaşamazlar" demeye başladılar.
 
Selam
Link to post
Sitelerde Paylaş

Konfobulasyon: Dürüst Yalancılık

 

  Konfabulasyon hikâye uydurmadır, bir diğer tanımla kişinin çevresi, kendisi ya da dış gerçeklikle ilgili anlattığı yanlış ya da hatalı bilgilere konfabulasyon adı verilir. Bir nevi dürüst yalan söylemektir çünkü bunun olduğuna birey kendini inandırmıştır. Konfabulasyonun ne olduğu kısa bir tanımla anlaşılamaz. Bunu anlamak için örneklere de ihtiyaç var. Konfabulasyonun açık bir örneğinden bahsedersem, dediğimi anlayacaksınız.

 

61 yaşındaki bir hasta 1951'den beri evliydi ve 27, 31, 32 ve 34 yaşlarında 4 çocuğu vardı. Hasta kendisinin 4 aydır evli olduğunu söylüyordu ve buna kendini inandırmıştı. 4 ayda bu çocuklara nasıl sahip olduğu sorulduğunda onları evlat edinmiş olduklarını belirtiyordu. Yani inancını yaşatmak için olmayan bir şey söylüyordu fakat yalan söylediğinin farkında değildi. Buna ‘İnanmak için direnmek’ de denilebilir. Bu durumu kendisinin de biraz tuhaf bulup bulmadığı sorulduğunda gülüyor ve gerçekten de durumun biraz tuhaf olduğunu kabul ediyordu. Yaşlı hasta, kendini bir şeye inandırmıştı ve bu inancının mantıksızlığı söz konusunu olduğunda hikâye üretebiliyordu. Tıpkı dindar kimselerin, söz konusu kutsal kitapları olduğunda ‘Mucizeler var’ demesi ve kendilerini buna inandırmaları gibi...


Birbirleriyle çelişen birden fazla inanış bir arada bulunuyorsa ve bu inancı yıkmak(rasyonel olarak çürütmeden değil, kişinin benliği ile yıkmasından, o inançtan kurtulmasından bahsediyorum) imkânsız gibiyse kişi hikâye üretecektir. Bir şekilde o inancı çürütseniz de kişi konfubulasyonda olduğu gibi bir şekilde hikâye uyduracaktır. Eğer inancı sağlamsa ve bahsedildiği gibi yıkılması zor bir inançsa, bu sefer kişi inancına bağlı kalmak adına farklı hikâyeler uyduracaktır. Bu bahsedilen hikâyeler, mucize iddialarını oluştururlar. 


@Emre Karaköse : "Kuran'da obruklardan da bahsediliyor"

 

 

Mucize yaratma tutkusu ile yanıp tutuşan(daha doğrusu inancını sağlamlaştırmak için hikâye uyduran) Müslüman kimselerin girdikleri en temel hatalardan bir tanesi ise, söz oyunlarını, sanatsal ifadeleri mucize olarak sunmalarıdır. Kutsal kitaptan alıntılanan herhangi bir anekdot olası bir şekilde bilimsel verilerle uyuşturulmaya çalışılarak, kutsal kitaba mucizevi kitap havası verilir. Aslında kutsal kitapta anlatılmak istenen şey ile bilimsel verinin arasında kurulabilecek rasyonel bir bağlantı olmasa bile, insanlar bu bağlantıyı söz oyunlarına başvurarak açıklama yoluna gidebilir. Mucize üretilirken düşülen en temel hata tam olarak budur.

 

İnançlı kişiler, psikolojik bir etken olarak inançlarına sıkı sıkıya bağlı olmalarından ötürü, kutsal kitaplarından hikâye uydurma gibi bir davranış sergilerler. Bu tür bir hikaye uydurma davranışı kimi zaman bir çelişkiyi söküp atmak için sergilenirken, kimi zaman inançlarını sağlamlaştırmak adına gerçekleştirilir. Kişi bu durumda dürüst bir şekilde yalan söylemektedir, kendini kandırmaktadır. Bu tür hikâyelerin uydurulmasının temel sebebi, olaylar arasında ilişki kurma ve inanma üzerine evrimleşmiş bir beyne sahip olmamızdan kaynaklanır. Dindarlar mucizeleri ilişki kurarak ortaya atmaktadırlar ve kurdukları ilişki psikolojiktir. Böyle bir ilişkinin kurulması iddiayı kanıtlamaz. 

 

Kurandan mucize çıkarmak için belli yöntemlere girişilir ki bu yöntemlerin neredeyse hepsi tehlikelidir ve bu mucize argümanları ortaya atılırken bir takım hatalara düştüğü görülür. Bu yönteme giren kişilerin bu hareketi bile başlı başına evrimsel bir olayın ürünüyken, belli yanılgıların sergilenmesi beklenilmeyecek bir durum değildir. Bu yanılgılar şu şekilde sıralanabilir:

 

1-      Kuran’dan mucize çıkarmaya çalışan kişiler kimi zaman Kuran’da anlatılmak istenen şeyi çarpıtırlar. Kuran’da anlatılmak istenen şey X ise bunu Y şeklinde yorumlayabilirler.

 

2-     Kuran’da 1400 yıl önce bilinmesi imkânsız teorilerin ve buluşların yazdığını iddia edenlerin gözünden kaçan temel hatalardan biri de eğer Kuran’da gerçekten o buluştan bahsediyorsa, geçmişten günümüze İslam ulemasının bahsi geçen mucizeyi savunması beklenmelidir. Fakat mucize argümanları incelendiğinde, bilimsel teoriler ortada yokken tefsirler ve Kuran yorumları, bilimin sunduğu şeyden zerre bahsetmiyor; bilimsel teoriler ortaya atıldıktan sonra tefsirler ve yorumlar bilimi destekler şekilde gözüküyor.

 

3-     İslam’ın ortaya çıkmasından bugüne uzun bir zaman geçmiştir. Bu tarih boyunca on binlerce(belki de yüz binlerce) İslam Âlimi ortaya çıkmıştır. Bununla birlikte sayısız Kuran tefsiri de oluşturulmuştur. Tüm bu tefsirler ve Kuran yorumlarına bakıldığı zaman, içlerinde mantıklı/mantıksız, akılsal/imansal, modern bilimle uyuşan/uyuşmayan yorumlara rastlamak mümkündür. Eğer Kuran’da mucizevî bir kehanet geçiyorsa, yalnızca birkaç tefsircinin bunu savunmuş olması gayet doğaldır ve beklenilebilecek bir durumdur. Eğer gerçekten mucizevî bir kehanet varsa, yalnızca birkaç Kuran yorumunu göstermek yeterli bir kanıt oluşturmaz aynı zamanda âlimlerin çoğunluğunun bu bilimsel bulguyu henüz bulgu keşfedilmeden savunmaları gerekir. Fakat böyle bir durum yoktur.

 

4-     Mucize argümanlarının çoğu, kutsal kitapta anlatılmak istenenin dışına çıkarak, söz oyunlarının da etkisiyle ortaya atılmaktadır. Bu tür söz sanatlarını kullanarak, olası bir destandan bile mucizevî yorumlar çıkarılabilir.

 

5-     Kuran’da yedinci yüzyıl dünyasında bilinemeyecek şeylerin hiçbiri yazmamaktadır. İslam Peygamberi sanıldığı gibi, okuma yazma bilmeyen, dönemin görüşlerinden bihaber biri değildir. Kendisi kültürel etkileşimin yoğun olduğu bir meslek yapmaktadır ve dönemin görüşlerini Kuran’a aktarmıştır. O dönemlerde zaten bilinen şeylerin Kuran’da yazması ve aktarılan görüşün doğru olması Kuran’ı ilahi yapmaz. Kuran’dan mucize çıkarılacaksa, bahsi geçen bulgunun o dönemde asla bilinemeyeceği de gösterilmelidir.

 

6-     Kuran dönemin bilimsel görüşlerini aktarırken yalnızca doğru görüşleri aktarmamış, aynı zamanda bugün hatalı olduğu bilinen mitleri de barındırmıştır. Kuran’ın yazıldığı dönemde çok sayıda yanlış inanış ve mit bulunuyordu. Bu ilkel mitlerin Kuran’da geçiyor olması es geçilmemelidir. Bu çelişkileri kurtarmak için mecazi anlatım savunmasına başvurmak ise ‘Sıkı sıkıya bağlanılan bir inançta çelişkilere rastlandığında hikaye uydurma’ eğiliminin açık bir göstergesi olacaktır.

 

7-     Kutsal kitaptan mucize üretilirken, argümanın dayandığı bilimsel veriler iyice irdelenmelidir. Zira mucize üretme pahasına bilimsel veriler çarpıtılabilir, yanlış yorumlanabilir.

 

8-    Kuran, 114 sureden oluşan, uzun bir kitaptır. Bir maymunun daktiloya rastgele basmasıyla bile anlamlı kelimeler çıkıyorsa, Kuran gibi karmaşık bir kitap içinde, anlatılmak istenenin dışında, anlamlı kelimelere rastlamak (DNA gibi) ilahi bir tercih değildir. Böyle bir kitapta buna rastlamak, yazının başında da bahsedildiği gibi, olmayan ilişkilerden mucize üretmektir.

 

9-     Günümüzde okuduğumuz Kuran, insanlar tarafından sıraya dizilmiş bir kitaptır. Kronolojik sıraya göre dizilmemiş olan bu kitaptan tarihsel mucizeler çıkarmaya çalışmak, bahsedilen mucizeyi insanlara atfetmektir. Bu kanıtlamaların herhangi bir değeri yoktur.

 

10- Tarihsel ve sayısal mucizeler, istenilirse ve uğraşılırsa, bir ilkokul kitabını, ilahi özelliği olmayan herhangi bir kitabı bile mucizevi olarak gösterebilir. Olaylar gerçekleştikten sonra ‘Böyle bir tarihsel işaret vardı’ demek, her kitaptan alıntılanan anekdotlarla sağlanılabilir.

 

Bunlara benzer çok sayıda Kuran’ın Tanrı tarafından yollandığına dair kanıt iddiası, video savunması, mucizelerin yazıldığı kitaplar bulabilirsiniz. Hepsine ayrı yer vermek yerine girilen temel hataları gösterdim. Dikkatle bakıldığında, bu hatalardan en az birine düşmeden mucize üretmek hemen hemen imkânsız gibidir. Umarım yararlı olmuştur.

 

-Alfa-
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...