Jump to content

KUR'AN'DA SAVAŞ


Recommended Posts

Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

İşte bu senin yaptığına ayet cımbızlamak denir. Bak ayetin tamamı şöyle:

 

Nur 33. Evlenmeye güçleri yetmeyenler de, Allah kendilerini lütfuyla zengin edinceye kadar iffetlerini korusunlar. Sahip olduğunuz kölelerden “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın. Allah’ın size verdiği maldan onlara verin. Dünya hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın. Kim onları buna zorlarsa bilinmelidir ki hiç şüphesiz onların zorlanmasından sonra Allah (onları) çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir.

 

 

Bilemem, belki öyle istiyordur, belki de özgürlüğünü satın almak için paraya ihtiyacı vardır, ya da sahibini kızdırmaktan korkuyordur.

 

Allah "iffetli omak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın" dediğine göre bir bildiği var herhalde, yoksa direk "hiç bir cariyenizi fuhşa zorlamayın." derdi.

bu iffetli cariye meselesinde çok komiksiniz. İffetli olmak isteyenleri fuhşa zorlamayın ifadesinden demek ki iffetsiz olmak isteyebilirler onları fuhşa zorlayabilirler hatta zorlamışta olmazlar kendi isteğiyle yaptığı için anlamı çıkarmanız çok tuhaf. Ayet durum tespiti yapıyor yani zıttı olursa keyfinize göre fuhuş yapabilirler demiyor. Ayrıca olayın sebebi şu; bi takım kişiler bu işi ticarete dökmüş zorluyor.Peygamberin haberi olunca iffetli olmak isteyen kişiler var sonuçta ama zorlandığı için ''iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın diyor''

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 615
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bir saat önce, sağduyu yazdı:

 

Gelelim senin iddiana: Allah ona maldan verin diyormuş, yok artıık onu da demesin, köle aç, susuz, çıplak kalıp ölsün. Sen bu araplar kendin kadar salak mı sanıyorsun, tabii ki köleyi giydirip doyuracaklar, ölü kölenin ne faydası olacak adamlar?

Ölü kölenin ne faydası var demişsiniz fakat; mükatebe'den sonra köle azad olmuş oluyor ve bundan sonra eski sahibi ona mallarından veriyor.Yani kişi artık köle falan değil nitekim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Beled suresi önce inen surelerden olduğu için direk köleliği kaldırdım yerine tedrici olarak sarp bir yokuş olduğu söyleniyor. Şimdiki toplumda bile pat diye bir alışkanlık veya kural ortadan kaldırılamaz takdir edersiniz ki .

 

etmeyiz.

 

tanrınızın tırsak, ezik, ılık dübürlü falan olduğunu söylüyorsanız,  o zaman çekiniyor olmasını anlarız elbette.

fakat diğer yandan tanrınız peygamberin hangi kadınları ezebileceğini patır patır sayarken, zeydi evlatlıktan pat diye atarken ya da bundan böyle faiz haramdır falan derken o kadar da ılık dübürlü olmadığını görüyoruz.

 

demek ki söylediğiniz şeylerin hiçbir gerçekliği bulunmuyor.

 

size biraz dininizi öğretelim: islam ekonomisi talan ve kölecilik üzerine kuruludur. islamın ritüelleri ise hep rahatsızlık vermek, insanları zorlamak, baskı kurmak üzerinedir. islamın iyi olan hiçbir şeyi yoktur. sarp yokuş, ekonomisi kölecilik olan bir sistemde, köleden feragat etmektir. aynen çükten feragat edip ucunu kurban etmek, candan feragat edip gün boyu yemek, su ve kadınsız durmak gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, bir_akil_insan yazdı:

 

etmeyiz.

 

tanrınızın tırsak, ezik, ılık dübürlü falan olduğunu söylüyorsanız,  o zaman çekiniyor olmasını anlarız elbette.

fakat diğer yandan tanrınız peygamberin hangi kadınları ezebileceğini patır patır sayarken, zeydi evlatlıktan pat diye atarken ya da bundan böyle faiz haramdır falan derken o kadar da ılık dübürlü olmadığını görüyoruz.

 

demek ki söylediğiniz şeylerin hiçbir gerçekliği bulunmuyor.

 

size biraz dininizi öğretelim: islam ekonomisi talan ve kölecilik üzerine kuruludur. islamın ritüelleri ise hep rahatsızlık vermek, insanları zorlamak, baskı kurmak üzerinedir. islamın iyi olan hiçbir şeyi yoktur. sarp yokuş, ekonomisi kölecilik olan bir sistemde, köleden feragat etmektir. aynen çükten feragat edip ucunu kurban etmek, candan feragat edip gün boyu yemek, su ve kadınsız durmak gibi.

Zeydi evlatlıktan atarken de yavaş yavaş yapmış bunu pat diye atmamış ki .

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

bu iffetli cariye meselesinde çok komiksiniz. İffetli olmak isteyenleri fuhşa zorlamayın ifadesinden demek ki iffetsiz olmak isteyebilirler onları fuhşa zorlayabilirler hatta zorlamışta olmazlar kendi isteğiyle yaptığı için anlamı çıkarmanız çok tuhaf. Ayet durum tespiti yapıyor yani zıttı olursa keyfinize göre fuhuş yapabilirler demiyor. Ayrıca olayın sebebi şu; bi takım kişiler bu işi ticarete dökmüş zorluyor.Peygamberin haberi olunca iffetli olmak isteyen kişiler var sonuçta ama zorlandığı için ''iffetli olmak isteyen cariyelerinizi fuhşa zorlamayın diyor''

 

Senin put kendini açık açık ifade edemiyorsa o benim sorunum değil. Ayet durum tespiti yapmıyor, açık açık "iffetli olmak isteyen cariyeleri fuhşa zorlamayın." diye yasak koyuyor. Peki iffeti takmayan cariyelerin durumu ne olacak? Bu konuda put ne buyuruyor?

 

Ayrıca "zorlamayın" ifadesi bile başlı başına sorun, buradan siz zorlamayın, onlar kendi isteği ile yaparsa sorun yok anlamı bile çıkar. İşte böyle yarım yamalak ifadelerle kanunlarda boşluklar oluşur.

 

Ayet zaten bir insana cariye diyerek otomatik olarak kölelik kurumunu kabul etmiş oluyor ve "iffetli olmak isteyen cariyeleri fuhşa zorlamayın." diyerek bir düzenleme getiriyor.

 

Sen her hangi bir anayasada, insan hakları beyannamesinde cariyeyi, köleyi zorlamayın diye bir ifade gördün mü?

 

31 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

Ölü kölenin ne faydası var demişsiniz fakat; mükatebe'den sonra köle azad olmuş oluyor ve bundan sonra eski sahibi ona mallarından veriyor.Yani kişi artık köle falan değil nitekim.

 

Yahu sende anlama sorunu falan mı var?

 

Nur 33. Sahip olduğunuz kölelerden “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın. Allah’ın size verdiği maldan onlara verin.

 

Mukatebe yapmak demek köle özgür mü demek? Köle mukatebe yapıp ücretini öderse ancak o zaman özgür olur. Mukatebe bir anlaşma sadece, eğer köle kendi özgürlüğünün bedelini öderse özgür olur, mukatebe yaptı diye özgür olmaz. Köle mukatebe yaptı ama ücreti ödeyemedi, o zaman ne olacak? Ancak bir salak köle mukatebe yaptı o halde özgür oldu diye mantık kurar.

 

Muhammed'in karılarından Cüveyriye de ganimetten bir pay olarak Sabit İbni Kays'ın hissesine düştüğü zaman mukatebe yapmıştı, mukatebe yaptı diye özgür mü olmuştu? Gitti Muhammed'e, ondan yardım istedi mukatebe bedeli için. Muhammed de kendisinden yardım isteyen zorda kalmış, çaresiz kadına senin mukatebe bedelini ben vereyim sen de karım ol dedi. İşte peygamber dediğiniz adam bu, zorda kalmış, çaresiz, kendisinden yardım isteyen bir kadına bile evlilik teklif edecek karakterde bir adam. Biraz onuru ve gururu olan, kendisine saygısı olan bir insan çaresiz bir kadına böyle bir teklif sunar mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Natüralist Ateist yazdı:

Sorabilir miyim: Yazdığım ayetlerin dağ ile ilgili mucize iddianızla çeliştiğini düşünüyorum. Haksız mıyım?

Amme (Nebe') sûresinin 7. âyetinde yer alan "Dağları direkler yaptık"meâlindeki cümleyi tefsir eden Bediüzzaman, mecaz penceresinden âyetin mânâsını birkaç yönden açıklamaya çalışması, ayetin değişik gerçeklere işaret ettiğini göstermektedir:

Birincisi: Yerküresi feza denizinde bir denizaltı gemisi gibi yüzmektedir. Bu denizde rotayı şaşırıp alabora olmaması için dağlar, geminin birer demir ve direkleri olarak var edilmiştir.

İkincisi: Yerküresinin iç kısımlarında meydana gelecek sıkışmalar anında, yerin kendi ekseninden çıkmaması için dağlar vasıtasıyla nefes almaktadır. Buna göre dağlar, yerküresinin birer nefes bacası hükmündedir.

Üçüncüsü: Yeryüzünün en önemli sakinleri insanoğludur. İnsanların hayatında en önemli unsur ise, su, toprak ve havadır. İşte bu üç unsurun hâmisi ise dağlardır. Dağlar, toprağı erozyondan, denizler tarafından istila edilmekten ve havayı kirlilikten koruduğu gibi, suyu da güzelce depolamaktadır.

Dördüncüsü: Dünyanın dağları vasıtasıyla adeta ufuklarla bitişik olduğunu göstermesi, yerküresine bir çadır görünümünü kazandırmıştır. Özellikle çadırlarda yaşayan veya öyle bir hayatı tasavvur edebilen kimseler eğer edebi sanat zevkine sahip ise, dağları yer küresi çadırının birer direk ve kazığı şeklinde düşünebilecektir (bk. Muhakemat, 73-74; Niyazi Beki, Kur’an ilimleri ve tefsir açısından Bediüzzaman’ın eserleri, s. 226-227).

Bazı uzmanların belirttiğine göre, jeolojinin dağlar hakkında söyledikleri yukarıda verdiğimiz bilgilerle tam bir paralellik içindedir. Bu bilgilere göre, dağların özelliklerinden biri yeryüzündeki büyük yer tabakalarının uçlarında yükselmesi ve bu tabakaları birbirine bağlamasıdır. Bu özellikleriyle dağlar tahtaları birarada tutan çivilere benzetilmektedir. Bunun yanında dağların yerkabuğunda yaptığı basınç, dünyanın merkezindeki mağma hareketlerinin etkisinin yeryüzüne ulaşarak yerkabuğunu parçalamasına engel olurlar.

Yine uzmanların bildirdiğine göre, dağların depremle yakın ilişkisi vardır, şöyle ki; depremler gerilim altındaki yer katmanlarının kırılması sonucu açığa çıkan enerjinin yer kabuğunca sismik dalgalar halinde iletilmesinden oluşur -bir cetvelin ucunu iyice gerdirip bırakınca oluşan dalgalar gibi. Bu dalga hareketi yer kütlesinin bu enerjiyi tedricen soğurması sonucu gittikçe zayıflar ve belli bir mesafeden sonra söner;  aynen göle atılan bir taşın oluşturduğu dalgaların gittikçe zayıflayarak sönmesi gibi.

Fen bilimlerince sabittir ki doğrusal harekete olan direnç kütle ile, ve dönme hareketine olan direnç de kütle ile beraber kütlenin dönme ekseninden olan mesafesinin karesiyle orantılıdır. O yüzden, belli bir kuvvetin etkisi altında belli bir enerji ile belli bir yönde hareket eden bir dalga, büyük bir kütleye rast gelince enerjisinin bu kütleye dağılması sonucu zayıflar ve söner.

Dağlar, devasa kütleleriyle deprem esnasında bu tür bir damper görevi görür. Örnek olarak, uzunca bir ipin bir ucunu ileri geri hareket ettirerek oluşan dalga hareketi ip boyunca ilerler. Ancak ipin bir bölümüne kurşun top gibi bir ağırlık bağlanırsa, o bölüme ulaşan dalganın hemen zayıfladığı görülecektir. Hatta eğer ağırlık çok büyükse dalga orada söner.

İşte deprem sırasında dağlar bu kurşun top rolünü oynayıp ip misali yer kabuğu boyunca ilerleyen dalgaların şiddetini azaltır ve dalgaların daha çabuk sönmesini sağlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Senin put kendini açık açık ifade edemiyorsa o benim sorunum değil. Ayet durum tespiti yapmıyor, açık açık "iffetli olmak isteyen cariyeleri fuhşa zorlamayın." diye yasak koyuyor. Peki iffeti takmayan cariyelerin durumu ne olacak? Bu konuda put ne buyuruyor?

 

Ayrıca "zorlamayın" ifadesi bile başlı başına sorun, buradan siz zorlamayın, onlar kendi isteği ile yaparsa sorun yok anlamı bile çıkar. İşte böyle yarım yamalak ifadelerle kanunlarda boşluklar oluşur.

 

Ayet zaten bir insana cariye diyerek otomatik olarak kölelik kurumunu kabul etmiş oluyor ve "iffetli olmak isteyen cariyeleri fuhşa zorlamayın." diyerek bir düzenleme getiriyor.

 

Sen her hangi bir anayasada, insan hakları beyannamesinde cariyeyi, köleyi zorlamayın diye bir ifade gördün mü?

 

 

Yahu sende anlama sorunu falan mı var?

 

Nur 33. Sahip olduğunuz kölelerden “mükâtebe” yapmak isteyenlere gelince, eğer onlarda bir hayır görürseniz onlarla mükâtebe yapın. Allah’ın size verdiği maldan onlara verin.

 

Mukatebe yapmak demek köle özgür mü demek? Köle mukatebe yapıp ücretini öderse ancak o zaman özgür olur. Mukatebe bir anlaşma sadece, eğer köle kendi özgürlüğünün bedelini öderse özgür olur, mukatebe yaptı diye özgür olmaz. Köle mukatebe yaptı ama ücreti ödeyemedi, o zaman ne olacak? Ancak bir salak köle mukatebe yaptı o halde özgür oldu diye mantık kurar.

 

Muhammed'in karılarından Cüveyriye de ganimetten bir pay olarak Sabit İbni Kays'ın hissesine düştüğü zaman mukatebe yapmıştı, mukatebe yaptı diye özgür mü olmuştu? Gitti Muhammed'e, ondan yardım istedi mukatebe bedeli için. Muhammed de kendisinden yardım isteyen zorda kalmış, çaresiz kadına senin mukatebe bedelini ben vereyim sen de karım ol dedi. İşte peygamber dediğiniz adam bu, zorda kalmış, çaresiz, kendisinden yardım isteyen bir kadına bile evlilik teklif edecek karakterde bir adam. Biraz onuru ve gururu olan, kendisine saygısı olan bir insan çaresiz bir kadına böyle bir teklif sunar mı?

Köle iken şerefli bir kadın,hürmete layık mü'minlerin annesi konumuna gelmiş. Burada Muhammed'in cariyelerin sınıf farkının kaldırıp onunla evlenmelerine hürmete layık olmalarına şahid oluyoruz. ezcümle; cüveyriye , maria vb.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

Köle iken şerefli bir kadın,hürmete layık mü'minlerin annesi konumuna gelmiş. Burada Muhammed'in cariyelerin sınıf farkının kaldırıp onunla evlenmelerine hürmete layık olmalarına şahid oluyoruz. ezcümle; cüveyriye , maria vb.

 

Yani mesajın kalan kısmına verecek bir cevap bulamadın, belki buradan tuttururum diye umut ediyorsun.

 

Köle yapan kim? Muhammed'in adamları. Kimin onayı ile yapmışlar? Muhammed'in.

 

Bir kadının şerefi, hürmet görmesi Muhammed'in koynuna girmesine mi bağlı sana göre? Kadın Muhammed'i reddetse idi, şerefsiz, hürmet edilmeye layık olmayan biri mi olacaktı?

 

Ayrıca burada kadının değil Muhammed'in şerefi, itibarı sorgulanıyor.

 

Maria Muhammed'e hediye edilen iki cariyeden biriydi, diğerini adamlarından birine hediye etmiş. Muhammed ondan cariye olarak faydalanmıştır, hem hizmetçi hem de cinsel partner olarak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Natüralist Ateist yazdı:

Sorabilir miyim: Yazdığım ayetlerin dağ ile ilgili mucize iddianızla çeliştiğini düşünüyorum. Haksız mıyım?

Ayrıca Celal şengör'ün iddiasına ''sözler köşkü dağlar''yazıp ilk çıkan videoyu seyredin lütfen.Ateistlerin garabetini daha net anlayacaksınız. Size yazılan yazıda cabası.

Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

 

Ama:

A.) Ben dini olmayan bir kaynak istemiştim. "bazı uzmanlar" sayılmaz, direk bilimsel bir yayından olmalı ve fizik analojilerine dayanmamalı. Ben baktım, bulamadım. İngilizce öyle bir şey yok.

B.) Bahsettiğim ayetler sizin iddianızla ilgili değildi.

tarihinde Natüralist Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Natüralist Ateist yazdı:

Ama:

A.) Ben dini olmayan bir kaynak istemiştim. "bazı uzmanlar" sayılmaz, direk bilimsel bir yayından olmalı ve fizik analojilerine dayanmamalı. Ben baktım, bulamadım.

B.) Bahsettiğim ayetler sizin iddianızla ilgili değildi.

Bu sitede bilimsel bir hatayı veya yorumlarda bilimsel bir hata var mı o halde?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...