Jump to content

Kuran’da futbol mucizesi.


Recommended Posts

Hep müslümler ya da @Emre Karaköse bulacak değil ya, biraz da biz bulalım.

 

70:41-Onları kendilerinden hayırlısına değiştirebiliriz (oyuncu değişikliği) ve Bizim önümüze geçilmez ( yenilmeyiz) .

 

70:42- O halde bırak onları, kendilerine vadolunan güne (kupa finali) çatacakları ana kadar dalsınlar (oynayacakları futbol hakkında tartışmaya dalsınlar) ve oynayadursunlar.

 

70:43- O gün onlar bir hedefe doğru yarışıyorlarmış gibi mezarlarından (yedek kulübesinden) aceleyle fırlarlar. ( Bu ayette kupa finalinde atılan galibiyet golünden bahsediyor).

 

Muhammed zamanında futbol bilinmiyordu, Bu ayetlerde hem futboldan bahsediliyor, üstüne taktik bile veriliyor.

Ey ateistler bunu da mı inkar edeceksiniz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, marechal1 said:

Hani  siz ateistsiniz ya, çok entelektüel kişilersiniz. O zaman da herhalde inançlara saygı duyarsınız ya!

 

Ne saygısı? Bu senin yaptığın bir pedofilinin benim eğilimlerime saygı gösterin demesi gibi bir şey.

 

Ayrıca saygı dilenilmez, kazanılır, sen bu ilkel, rezil dininle nasıl saygı kazanmayı düşünebiliyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Dur, Talak 4 gelmeden ben iddianı çürüteyim:

 

5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

6 - Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin. Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin. Fakir olan ise, meşrû sûrette yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, bunu şahitler karşısında yapın. Hesap görücü olarak Allah yeter.

(NİSA SURESİ)

 

 

FARK EDECEK KAPASİTE VAR SANIRIM. EVLİLİK ÇAĞI=KİŞİNİN KENDİ MALLARINI YÖNETEBİLECEK AKLİ OLGUNLUK ÇAĞI

tarihinde marechal1 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, marechal1 said:

Dur, Talak 4 gelmeden ben iddianı çürüteyim:

 

5 - Allah'ın, sizi başına diktiği mallarınızı aklı ermezlere vermeyin; o mallarla onları besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin.

6 - Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin. Zengin olan, onların malını yemekten çekinsin. Fakir olan ise, meşrû sûrette yesin. Mallarını kendilerine verdiğiniz zaman, bunu şahitler karşısında yapın. Hesap görücü olarak Allah yeter.

(NİSA SURESİ)

 

 

FARK EDECEK KAPASİTE VAR SANIRIM. EVLİLİK ÇAĞI=KİŞİNİN KENDİ MALLARINI YÖNETEBİLECEK AKLİ OLGUNLUK ÇAĞI

 

Madem Kuran'da pedofiliyi biliyorsun, bana neden pedofiliyi kanıtla diye sordun ki?

 

Talak 4'ü niye yazmadın? Yazdığın ayet de Talak 4'ü onaylıyor zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, marechal1 yazdı:

Hani  siz ateistsiniz ya, çok entelektüel kişilersiniz. O zaman da herhalde inançlara saygı duyarsınız ya!

Sen sıkmaya başladın yeter be, senin kitabında inançsızlara her türlü hakaret , küfür yapılırken sorun yok, biz durum tespiti yapınca inancıma saygı göstermiyor diye de ağlamayacaksın. İlkel kitabına, Bedevi kültürüne saygı gösteremem be, haydi naş!

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aişe (r. anhâ) anlatıyor:

"Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm), ben 6 yaşında iken benimle evlendi. Medine'ye geldik. Beni'l-Hâris İbnu'l-Hazrec kabîlesine indik. Ben hummaya yakalandım. Saçlarım döküldü. (İyileşince) saçım yine uzadı.
Annem Ummu Rûman, ben arkadaşlarımla salıncakta oynarken, bana geldi, benden ne istediğini bilmeksizin yanına gittim. Elimden tuttu. Evin kapısında beni durdurdu. Evimizde, ensârdan bir grup kadın vardı. "Hayırlı, bereketli olsun!", "Uğurlu mubarek olsun!" diye dualar, tebrikler ettiler. Annem beni onlara teslim etti. Onlar kılık kıyafetime çeki düzen verdiler.
Beni, [kuşluk vakti aniden] Rasûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)(ın gelişinden) başka bir şey şaşırtmadı. Annem beni O'na teslim etti. O gün ben 9 yaşında idim
."

(Buhârî, Nikâh 38, 39, 57, 59, 61; Muslim, Nikâh 69, (1422); Ebu Dâvud, Nikâh 34, (2121); Edeb 63, (4933,4934,4935, 4936, 4937); Nesâî, Nikâh 29, (6, 82). Ayrıca Kutub-i Sitte Tercüme ve Şerhi, Akçağ Yayın: 15/486.)


Tabi bizim bir yilimiz allah katinda 50 000 yil oldugu icin, Aise aslinda 300 000 yasindaydi.

300 000 yasinda olan bir kadinla beraber olan birisi nasil pedofil olur, allahtan korkun!

tarihinde Hersey_Bilim_2014 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, sağduyu said:

Nisa 6 - Evlenme çağına gelinceye kadar yetimleri gözetip deneyin. Onların akılca olgunlaştıklarını görürseniz, mallarını kendilerine teslim edin. "Büyüyecekler de mallarına sahip olacaklar" endişesiyle onları israf ederek, tez elden yemeyin.

 

Ayetin evlilik çağı ile alakası yok, yetime mallarını vermekle ilgili.

 

Ayete göre yetimleri evlilik çağına kadar gözetleyecekmişiz. Eğer onlarda bir akılca olgunlaşma görürsek mallarını verecekmişiz. Yani Kuran'a göre evlilik çağına gelmek akılca olgunlaşma anlamına gelmiyor. Evlilik için akılca olgunlaşma aranmıyor ayete göre, mallarını vermek için aranıyor, akılca olgunlaşsa da olgunlaşma da evlendirilebilir çocuk yani.

Link to post
Sitelerde Paylaş
31 dakika önce, marechal1 yazdı:

O zaman da herhalde inançlara saygı duyarsınız ya!

Senin  hayvanları ve insanları aşağılayan bu  terör dinine neden saygı duyalım?

 

A'raf 166: Yasaklandıkları şeylerden vazgeçmeye yanaşmayınca da onlara “aşağılık maymunlar olun” dedik.

Bakara 65 : Şüphesiz siz, içinizden Cumartesi yasağını çiğneyenleri bilirsiniz. Biz onlara, “Aşağılık maymunlar olun” demiştik.

Lokman 19 : “Yürüyüşünde tabiî ol. Sesini alçalt. Çünkü seslerin en çirkini, şüphesiz eşeklerin sesidir!”

 

BEYYİNE/6 :  Şüphesiz, inkâr eden kitap ehli ile Allah'a ortak koşanlar, içinde ebedî kalmak üzere cehennem ateşindedirler. İşte onlar yaratıkların en kötüsüdürler.

Bakara 18 : Onlar,  sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Artık (hakka) dönmezler.

Bakara 10 : Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır. Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elîm bir azap vardır.

En'am 28: Hayır! Daha önce gizlemekte oldukları şeyler (günahlar) kendilerine göründü. Eğer (dünyaya) geri gönderilseler yine kendilerine yasak edilen şeylere döneceklerdir. Zira onlar gerçekten yalancıdırlar.

Bakara 12 : İyi bilin ki, onlar bozguncuların ta kendileridir. Fakat farkında değillerdir.

Bakara 89 : Ve onlara, Allah katından onların beraberindeki şeyi (Tevrat’ı) tasdik eden bir Kitap, (Kur’ân) geldiği zaman (o’nu kabul etmediler). (Kur’ân gelmeden) önce kâfirlere karşı (zor durumda kaldıklarında, Tevrat’ta bahsi geçen ahir zaman Peygamberi adına) fetih ve zafer için (Allah’tan) yardım istiyorlardı. Oysa, O bildikleri (Tevrat’ta vasfı bildirilen Peygamber) onlara gelince O’nu inkâr ettiler. Bu yüzden Allah’ın lâneti kâfirlerin üzerinedir.

Enfal 55 : Şüphesiz Allah katında, yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü, inkâr edenlerdir. Artık onlar iman etmezler.

Bakara 15 : Gerçekte Allah onlarla alay eder , azgınlıkları içinde bocalayıp dururlarken onlara mühlet verir.

Maide 51 : Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse, kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah, zalimler topluluğunu doğruya iletmez.

Tevbe 23 :  Ey iman edenler! Eğer küfrü (inkarcılığı) imana tercih ediyorlarsa, babalarınızı ve kardeşlerinizi bile veli edinmeyin! İçinizden onları dost edinenler, zalimlerin ta kendileridir.

Tevbe 113 : Cehennem ehli oldukları açıkça kendilerine belli olduktan sonra, -yakınları da olsalar- Allah’a ortak koşanlar için af dilemek ne Peygambere yaraşır, ne de mü’minlere.

(İnananlar kafir akrabaları için af dilememeliymiş bak sen şu ellaahın işine bu nasıl bir nefret ve egoistlik)
Araf 176 : Dileseydik o âyetlerle onu elbette yüceltirdik. Fakat o, dünyaya saplanıp kaldı da kendi heva ve hevesine uydu. Onun durumu köpeğin durumu gibidir: Üzerine varsan da dilini sarkıtıp solur; kendi hâline bıraksan da dilini sarkıtıp solur. İşte bu, âyetlerimizi yalanlayan toplumun durumudur. Şimdi onlara bu olayları anlat ki düşünsünler.

BAKARA (171) : İnkar edenleri imana çağıran (peygamber) ile inkar edenlerin durumu, bağırıp çağırmadan başka bir şey duymayan hayvanlara seslenen (çoban) ile hayvanların durumu gibidir. Onlar sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler. Bundan dolayı anlamazlar.

Müddessir 50-51 : Onlar sanki arslandan kaçan yaban eşekleridirler. 

MUHAMMED (12) : Şüphesiz Allah, inanıp salih ameller işleyenleri, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkâr edenler ise (dünya zevklerinden) yararlanırlar ve hayvanların yediği gibi yerler. Onların kalacakları yer ateştir.

Kamer 6-7 : O hâlde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (İsrafil’in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir hâlde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar

Maide 60 : De ki: “Allah katında cezası bundan daha kötü olanları size haber vereyim mi? Onlar, Allah’ın lânetlediği ve gazabına uğrattığı, içlerinden maymunlar ve domuzlar çıkardığı kimseler ile şeytanlara tapan kimselerdir. İşte bunların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”

Cuma 5 : Cuma 5 : Tevrat’la yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerle kitap taşıyan eşeğin durumu gibidir. Allah’ın âyetlerini inkâr eden topluluğun hâli ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu hidayete erdirmez

Furkan 44 : Yoksa sen onların çoğunun (söz) dinleyeceklerini yahut akıllarını kullanacaklarını mı sanıyorsun? Onlar hayvanlar gibidirler, belki yolca onlardan daha da şaşkındırlar.

MERYEM (86) : Allah’a karşı gelmekten sakınanları Rahmân’ın huzurunda bir elçiler heyeti gibi toplayacağımız, suçluları da suya koşan susuz develer gibi cehenneme sevkedeceğimiz günü düşün!

ZÂRİYÂT (11) : Cehalet içinde gaflete dalmış olan (ve “Muhammed şairdir, delidir” diyen) yalancılar kahrolsun!   

--- Muhammedin kuranı şairlerden esinlenerek yazdığını ve deli olduğunu o dönem bile biliyorlarmış ! 

 

Nisa 88 Size ne oldu da münafıklar hakkında iki gruba ayrıldınız? Halbuki Allah onları kendi ettikleri yüzünden baş aşağı etmiştir (küfürlerine döndürmüştür). Allah´ın saptırdığını doğru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah´ın saptırdığı kimse için asla (doğruya) yol bulamazsın! 

 

- Belli ki muhammed bir grup münafıka aşırı kin beslemiş ve  onları doğru yola döndürmeye çalışanlarada  yukardaki ayeti indirmiş. Ardındanda muhammedin kin ve nefreti devam eder ve hemen şu ayet gelir.

 

Nisa 89 : Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eşit olasınız. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları yakalayın, bulduğunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardımcı edinmeyin.

 

-Herkezi zorla müslüman yapacak ya baskıcı zorba muhammed (Dinde zorlamak yoktur! Tabi yersen ) ... Bundan yüz çevirenleri yani müslüman olmayanlarıda bulduğunuz yerde öldürmek serbest !

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...