Jump to content

"Diyalektik Materyalizm" Saçmalığı


Recommended Posts

Sonuçta indeterministik atomaltı bir evren oldugunu kabul ediyorsunuz.

Karasal bir coğrafyada yaşıyoruz iddiasına, ama deniz canlıları vardır demek gibi bir şey bu sözleriniz.

Bizim evren dediğimiz şey, madde ve onu etkileyenlerdir. Atom altı evren ise, atomun kendi iç mekanizmalarıyla ilgili bir şeydir. Bildiğimiz "maddesel" evrene etkilerini bilmeden, istediğiniz kadar indeterministik "bir evren"(günümüz kuramsal fizikte membranlardan oluşanlarıda var) yaratın evren deterministik hareket etmeye devam edecektir.

Bunun makro evrene etkisini sanırım en basitinden schrodingerin kedisi düşünce deneyi anlatıyor

Schrodingerin Kedisi, sizinde dediğiniz gibi "bir düşünce deneyidir"... bildiğimiz atomüstü evrende o deneyi gerçekleştiremezsiniz.

Amacı ise, bir önceki paragrafta benim anlattığım şeyi, insanların anlayabilmesi için tasarlanmıştır.

Bu arada, o deneyin asıl söylediği şey şudur: Deney "nesnesini"(ne denirdi unuttum şimdi, kusura bakma), nesneyi "bozmadan" gözlemleme olanağınız yoktur. Bu arada, bu kadar kısa anlatmamın nedeni: bunu ince ayrıntısına kadar anlatabilecek düzeyde hazmedebildiğimi zannetmememdir...

Varsayım değil bir sonuçtur. Kuantum mekaniğinin matematiksel bir sonucu

Unified Model(Theory Of Everything) geliştirildi de benim mi haberim olmadı?

Size iki sorum olacak:

* Neden astronomide ve geleneksel fizikte Einstein teorileri kullanılıyorda, atom altı parçacıklarda Kuantum kullanılıyor?

* Einstein, yaşamının sonlarını neyin uğruna "çürütmüştür"?

"varsayalımki belirsizlik olsun" diyerek yola çıkılmamıştır

Ve bu bilgidir aynen evrim teorisi kapsamındaki yasaların ve bulgularında birer bilgi niteliği taşıdıgı gibi

Kuantum'un dediği şey, kabaca şudur:

"Atom altı evrenin nasıl hareket ettiğini bilmiyoruz ama bu hareketlerin olasılığını hesaplıyabiliyoruz."

Sanırım, siz "bilmiyoruz" kısmını, yanlışlıkla, "nasıl hareket ettiği belirsizdir, tamamen rastlantısaldır" gibi bir sonuca bağlamışsınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Karasal bir coğrafyada yaşıyoruz iddiasına, ama deniz canlıları vardır demek gibi bir şey bu sözleriniz.

Bizim evren dediğimiz şey, madde ve onu etkileyenlerdir. Atom altı evren ise, atomun kendi iç mekanizmalarıyla ilgili bir şeydir. Bildiğimiz "maddesel" evrene etkilerini bilmeden, istediğiniz kadar indeterministik "bir evren"(günümüz kuramsal fizikte membranlardan oluşanlarıda var) yaratın evren deterministik hareket etmeye devam edecektir.

Gerek sicim teorisi gerekse M teorisi determinizmi geri getirmiyor

Bende öyle sanıyordum önce ama biraz inceleyince öyle olmadıgı anlaşılıyor zaten bu konuda çalışanlarında böyle bir iddiası yok.

Kuantum'un dediği şey, kabaca şudur:

"Atom altı evrenin nasıl hareket ettiğini bilmiyoruz ama bu hareketlerin olasılığını hesaplıyabiliyoruz."

Sanırım, siz "bilmiyoruz" kısmını, yanlışlıkla, "nasıl hareket ettiği belirsizdir, tamamen rastlantısaldır" gibi bir sonuca bağlamışsınız.

Kuantum kuramı "bilmiyoruz" demiyor

"Nasıl hareket ettiği belirsizdir tamamen rastlantısaldır" diyor

Kuantum kuramına karşı çıkanlar "bilmiyoruz" diyor

Saklı değişkenlerin durumu belirsizmiş gibi gösterdiğini düşünenlerin haklı olmadıgına dair kuvvetli bulgular var. Bell eşitsizlikleri buna Bell deneyleri diye geçer. Bu teorem bize kuantum kuramı ile saklı değişkenli kuramların bu değişkenlerin neler oldugunu bilmesekte olası her deneyde aynı sonuçları vermeyeceklerini gösteriyor ve bulgular kuantum kuramını destekliyor

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Gerek sicim teorisi gerekse M teorisi determinizmi geri getirmiyor

Bende öyle sanıyordum önce ama biraz inceleyince öyle olmadıgı anlaşılıyor zaten bu konuda çalışanlarında böyle bir iddiası yok.

Sanırım ben yanlış veya eksik anlattım.

"Atom altı evren", atomun kendi iç mekanizmasıdır, makro evrene etkisi bilinmiyorsa, makro evreni indeterministik saymak yersizdir.

Yani, atom veya onun altına istediğiniz kadar indeterministik yapı inşa edin, içerisinde bulunduğumuz evreni etkilemediği sürece boştur.

M teorisinin, atom altı evrene determinizmi getirdiğini iddia etmiyorum, aslına bakarsanız, tam olarak ne dediğini bile anlamıyorum...

Kuantum konusuna daha sonra cevap vereyim :)

Link to post
Sitelerde Paylaş
"Atom altı evren", atomun kendi iç mekanizmasıdır, makro evrene etkisi bilinmiyorsa, makro evreni indeterministik saymak yersizdir.

Atomaltı evrene dair yerel saklı parametreler (bilmediğimiz parametreler) varsa eğer ve biz bunları bilmediğimiz için bir anlamda teknik bir belirsizlik ile karşı karşıya isek, bu parametrelerin neler oldugunu bilmesek bile bazı deneylerdeki sonuçların istatistiksel dağılımında, ontik anlamda rastlantısal süreçlerden farklı sonuçlar vermesi gerekiyor. Bunun böyle olması gerektiği matematiksel bir teorem (bell teoremi) teori değil yani. Ve benzer deney sonuçlarının istatiksel dağılımları incelendiğinde ibre kuantum kuramından yana. "Daha derinlerde yatan deterministik süreçler yok" diyor bu olay bize

Edit : Ben yanlış anladım sanırım yukardaki sözü Neyse. Mikro evrenin makro evrene etkisinin bilinmemesi derken neyi kastettiğinizi anlamadım

tarihinde DeHRi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Çok ilginç....

Başlık diyalektik materyelizm..

Atomaltı evrene gelinmiş..

Diyalektik materyelizm saçma mı değil mi?

Önce bu konuda bir konsensusa varmamız gerekiyor.

Diyalektik materyelizm saçma değil..

Büyük bir gerçek..

Onu beğenmeyebilirsiniz ama, bir gerçek olduğunu inkar edemezsiniz..

Koca bir ülke 80 yıl komünimzle idare edildi..

Ve daha bir sürü ülke diyalektik matermelizm ilkesi ile idare ediliyor..

Diyalektik materyelizmin saçma olması için önerilerinin yanlış olması gerekiyor.

Marx'ın bazı önerileri kendi zamanı içinde doğru..

Günümüzde doğru değil.

Bu diyalektik materyelizmin saçma olduğunu göstermiyor.

Günümüzde kapitalizmin kendini toparladığını ve Marx'ın işaret ettiği eksikliklerin ve kusurların düzeltildiğini gösteriyor.

Komünizm Marx'ın 19'uncu yüzyılın ortasında ortaya attığı bir kuram...

Diğer kuramlar gibi, doğru yanlış olması o kadar önemli değil..

Kabul edildikten sonra doğruluğu sürekli olarak test edilecektir.

Tabii ayrıca pratik uygulamasının olup olmadığı tartışılabilir.

Şu anda pratik olarak uygulama alanı yok gibi..

Ama ilerde olabilir.

Bence şu anda ve yakın gelecekte en uygun rejim sosyal demokrasi...

Sosyal demokrasinin varlığı diyalektik meteryalizmin saçma olmadığının en güzel kanıtı..

Çünkü diyalektik materyelizm onun bir parçası..

İlginç olarak diğer parçası kapitalizm...

keeeeeeeeeeeh keh kehhhhhhhhhhhhhhh

HACI

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyalektik ilkelerini hayatın her safhasında gözlemleyebilirsiniz. Diyalektik materyalizm temelleri çok sağlam bir düşünce biçimi. Doğruluğu ya da yanlışlığı hakkında yorum yaparsam diyalektik materyalizmi kenara atmış olurum herhalde. Bunu da bir marksist olarak söylüyorum bu arada. :)

Not: Hacı düşüncelerin doğru ya da yanlış olabilir. Buna sözüm yok. Ama yazdıklarını anlamaya çalışırken çok yoruluyorum. Terimleri yeniden gözden geçirip, kategorileri karıştırmamaya gayret edersen daha rahat anlaşılırsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yok cebbar. Diyalektik materyalizm hegelin diyalektiğinden çalıntı. Daha doğrusu hegelin diyalektiğine materyalist ayar verilmiş hali. Hegelin yolu uzakdoğudan geçmiş mi ya da uzakdoğudan gelen tüccarlardan mı öğrenmiş bilemem. Nihayetinde aklın yolu bir. Doğada karşıtlıklardan meydana gelen bir devinimin olduğu aklı başında olan her insanın yapabileceği bir gözlem. Kimisi bunu mistisizm ile yoğurur, adını taoizm koyar. Kimisi idealizm ile besler Diyalektik der. Kimisi de materyalizm ile sistematize ederek Diyalektik materyalizm diye bir şey atar ortaya.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyalektik materyalizm. Bilimsel bir düşünce sistemidir. Objektif gerçekliğin insan bilincinden bağımsız olduğunu ve bu gerçekliğin ise sürekli değişim ve dönüşüm içinde olduğunu söyler. Biliminsanlarının çalışmalarına yön verir. Biliminsanları da subjektif ön yargılarını bir kenarda bırakarak objektif gerçekliği yakalamaya çalışır.

Durum böyle olunca diyalektik materyalizm veya bilimsel yöntem sınıflar üstü bir özellik kazanır. Hangi sınıf başarı ile kullanır ve uygular ise onun işine yarar.

Sosyal değişim, dönüşüm, üretim ve paylaşım ilişkilerini diyalektik yöntemle ele aldığımızda Tarihi Materyalizm ortaya çıkar.

Bilimsel bir yöntem genel olarak zamandan da bağımsızdır. Her dönemde uygulanabilir.

Dolayısıyla Marks zamanında doğru, şimdi yanlıştır yaklaşımı bu yöntemi iyi anlamamak demektir.

Sonuç itibariyle Diyalektik Materyalizmi sınıfsal açıdan ele aldığımızda çıkarları birbirine zıt iki sınıf tarafından da kabullenildiği görülür.

Kapitalistler açısından; kendiliğinden olan, farkında olmadıkları (veya oldukları) sömürülerini somutlaştırması açısından yararlı olmuş ve sömürülerini toplumsal kalkışmalara yol açmayacak düzeylerde tutmaya gayret etmişlerdir. Pozitif bilimleri ve teknolojik gelişmeleri işçi sınıfından daha büyük bir istekle korumuş ve geliştirmişlerdir.

Sosyal Demokrasi ibrenin sosyalizme döndüğü durumlarda kapitalistlerin varlığını sürdürmesi için razı oldukları bir denge halidir. Bu denge hali ile bir süre daha varlıklarını sürdürecek, sömürü oranlarını azaltacak, işçi ve emekçiler emeklerinin karşılıklarını biraz daha fazla alacaklardır.

Tarihi materyalizm bu trendi dikkate alarak geleceğe yönelik öngördüğü aşamalar ise şöyledir. Tekelci Devlet Kapitalizmi, Sosyalizm ve Komünizmdir.

Komünizmde; sınıflar ortadan kaldırıldığı için, sınıfsal çelişki diye bir şey kalmamaktadır. Tüm insanlık; tüm enerjilerini, kafa ve kol emeklerini, dünyayı daha rahat ve yaşanası bir hale getirmeye yönlendirecektir. İnsanın insanla mücadelesi son bulacak, insanın doğa ile mücadelesi öne çıkacaktır.

Amin! :D

Sevgiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...
  • 2 years later...

Materyalizm aslında evrenin temelinde işleyen prensibin fizik kanunlarından ibaret olduğunu iddia etmektir. Ama Marx, Hegelin etkisinde kaldığı için onun "materyalizminde" en temel prensip "diyalektik" denilen ne üdüğü belirsiz, ve özünde <b>bir akıl yasası</b> olan yasadır. Yani Marxa aslında materyalist dememek gerekir. "Diayelektik materyalizm" Hegelin idealizmin, Marxın da dediği gibi" evrilip çevrilmesinden ibarettir. Aslında aynı felsefenin modifiye edilmiş halidir.

Marxın felsefesinin niye idealist olduğuna dair ikinci bir işaret de, Marxın tarihin bir istikameti ve planı olduğuna inanmasıdır. Bu teistlerle ortak yanıdır. Çünkü teistler de tarihin Allah tarafından yazılmış bir istikameti olduğuna inanırlar. Sadece gerçekten bilimsel olarak bakan insanlar tarihin hiçbir istikameti olmadığına inanır. Burda evrimin bir merdiven şeklinde sürekli bir "gelişme", "mükemmele doğru gitme" şeklinde algılanmasıyla, bir hayat ağacı (phylogeny) şeklinde tamamen körlemesine, hiçbir istikamet yahut amaç gütmeden akması arasındaki analojiye bakılabilir.

ludwig arkadaş, senin de dediğin gibi diyalektik bir akıl yasasıdır, metodu gösterir. Tez-antitez-sentez sürecini dayanır. Tersi ise metafiziktir, sorgulamadan kabul etmektir, doğmatizmdir. Materyalizm ve idealizm ise yorumlama tarzlarıdır. İdealizm, kendi içerinde tutarlılık arz etse de sağlam ve somut bir gerçeğe dayanmadan yorumlamaktır. Mesela ruh vardır der idealizm, neye göre var, sen gördün mü, ölçtün mü diye sormaz. Sadece var olduğuna inanır, kendi çapında var olduğunu sezer ve bunun üzerine sistemini inşaa eder. Materyalizm ise somut bir dayanak peşindedir her zaman, gözle görülür, elle tutulur, evrensel geçerliliği olan zemin arayışındadır.

Şimdi senin çelişkin şurada, diyalektik yöntemdir, ne idüğü belirsiz bir şey değildir, materyalizm ve idealizm ise bakış açısıdır, birbirlerine zıttırlar. Diyalektiğin materyalizm ve idealizmle alakası yoktur. Diyalaktiği ister materyalizmde kullan ister idealizmde kullan. Hegel bu metodu kullanmış ama somuta dayanmadığı için "ruh"tur, "tin"dir kaptırıp gitmiştir. Metodun hakkını verememiştir, Marx bu yüzden Hegel için "tepetaklak duruyordu" demiştir.

Marx'a göre tarihin yönünün olması ise tarihin deterministik bir şekilde ilerlediği anlamına gelir. Tarihi de somut bir şekilde incelemeye çalışan bu sakallı amca tarihin kesinlikle neden-sonuç ilişkisi içerisinde ilerlediğini görmüştür. Nedenler orta iken sonuç ta tahmin edilebilir diye düşünmüş, bu kapitalizm çok yaşamaz demiştir.

tarihinde ahmedo tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

"Benim diyalektik yöntemim, Hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci —Hegel bunu "Fikir" ("Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür— gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir." (Das Kapital,Almancı İkinci Baskıya Önsöz)

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aristo'nun tam 2000 yil rakipsiz olarak ortaya attigi mantigina ilk rakip diyalektiktir. Bu acidan formel ve diyalektik mantik farklilasir.

Diyalektigin monizm indirgemeciligi baska; bunlarin biri biri ile yuzyillardir tartisan determinist ideolojjileri olan; diyalektik idealizm ve diyalektik materyalizm basskadir.

Burada onemli olan konunun bilimin konusu olmadigi ve bilimsellik icermedigidir.

Konu ontolojik ve etik olarak matematiksel/mantiksal bilgi icerir.

Ana temeli de fenomenal zihniyet tasimasidir. Iki monist determinizm de akilcidir ve akilda yaratilan ile tarihi, toplumu v.s. inceler ve akilda yaratilani duzen, sistem v.s. haline getirmek ister.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 4 years later...

Merhabalar,

Bir diyalektik materyalist olarak, bu konudaki ilk yazıyı okuduğumda konu hakkında diyecek çok şey olduğunu gördüm.

Çok uzatmadan, şu iddiayı çürütelim:

" Marxın felsefesinin niye idealist olduğuna dair ikinci bir işaret de, Marx'ın tarihin bir istikameti ve planı olduğuna inanmasıdır"

Değerli Marx, belki şu cümleyi okusa daha güzel cevap verirdi. Onun sanatsal incelikle işlenmiş teorisinin bu kadar yüzeysel bir biçimde değerlendirmesine karşı güzel bir cevap verirdi. Biz tarihe not düşmüş olalım.

Marx, tarihte bir belirliliğin olduğuna "inamıyordu"... Bunu tarihteki olguların film şeridi gibi art arda konulması sonrasında olaylar arasında bağlar bulunduğunu ortaya koydu. Bunu tanrısal nedenlere dayandıran her türlü düşünce ile dalga geçti ve geçmeye de bugün takipçileri olarak bizler de dalga geçmekteyiz. Ancak Marx'ın teorisine hakim olmayan biri çıkıp 120-130 sene sonra "Marx'ın teorisi tanrıcılığa yol açıyor" diyebiliyor. Bu komiktir, Marx'ın yöntemi, eğer ki olaylar üzerine bilgilerden temel almasaydı, bunu ortaya koyabilirdik. Ancak Marx'ın pratiğinde gerçekleşebilecek tek bir eksik var, o da tarihin saptırılması, olguların çarpıtılmasından dolayı meydana gelecek bilgi eksikleridir. Gelişen bilim ile birlikte, bugün bu hata oranları en aza iniyor.

Marx'ın teorisi ile ilgili yetersiz olabiliriz. Ancak bunun karşılığı onun insanlık ve ateistler için çok önemli olan, din dogmasına karşı savaş açan teorisini yetersizce yerin dibine sokmak değildir.

9 sene sonra bu notu düşmüş olalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...