Jump to content

Kuran'da inkar edilemiyecek hata!


Recommended Posts

Kuranda hata yok derler.

Buyurun müslümanlar, burdaki hatayı görebilmek için Arapça bilmek bile gerekmez! Apaçık hata var!

 

3 ayet. Hemen hemen ayni anlamda ama birisi hatali!!!

 

Şübhe yok ki iyman edenler ve Yehudîler, Sâbiîler, Nasrânîler: Bunlar içinden her kim Allaha ve Âhıret gününe iyman edib de salih olarak çalışırsa artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun olacak değillerdir.

 

Bakara-62 İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ven nasârâ ves sâbiîne men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lehum ecruhum inde rabbihim, ve lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

 

Hacc-17 İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiîneven nasârâ vel mecûse vellezîne eşrakû innallâhe yafsılu beynehum yevmel kıyâmeti, innallâhe alâ kulli şey’in şehîd(şehîdun).

 

Maide-69 İnnellezîne âmenû vellezîne hâdû ves sâbiûneven nasâra men âmene billâhi vel yevmil âhiri ve amile sâlihan fe lâ havfun aleyhim ve lâ hum yahzenûn(yahzenûne).

 

sâbiîne

sâbiîne

sâbiûne

 

 

Kuran mı değiştirilmiş veya Allah mı hata yapmış acaba?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Araplar bile sabiun kelimesinin gramer olarak yanlış yazıldığında hemfikir, 

Peki bu hatalar nereden kaynaklanıyor?

Allah gramer hatası yapar mı? Yapmaz.

Peki insanlar yapar mı? Yapar.

Kuran’ın insan yapımı olduğuna dair örneklerden sadece birisi...

tarihinde Abdülmalik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Başka bir gramer hatası.

 

Taha 63

 

Kâlû inne hazen ila sihran yurîdâni en yuhricâkum min ardıkum bi sihrihimâ ve yezhebâ bi tarîkatikumul muslâ.

 

Bu ikisi gerçekten sihirbazdır. Sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve üstün olan tarikatınızı (yolunuzu, dîninizi), yok etmek istiyorlar.” dediler.

 

 

Taha 63. ayet derki inne hazen ila sihran (Bu ikisi gerçekten sihirbazdır).Oysa bütün tarih boyunca bütün Arapça uzmanlarının belirttiği gibi bu ayetteki kelime hazen değil hazeyni olmalıydı.Hazen(هَذَانِ) yanlış yazımdır.Doğrusu hazeyni(هذين) olmalıydı.Çünkü haze ve eyn kelimeleri birleşerek hazeyn kelimesini oluştururlar. Haz-eyn=bu ikisi. Çünkü eyn Arapçada ikisi demektir. Örneğin: Zul=sahip, karn=boynuz, eyn=ikisi. Zulkarneyn=İki boynuz sahibi. Onun için haze kelimesinin sonuna EN değil EYN (İKİSİ) eki getirilmeliydi. Yani HAZEN değil HAZEYN olmalıydı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üstelik Arap masalcılar bu hataları kabul edip telafi edebilmek için hadis bile uydurmuşlardır.

Allah’da nedense? bu hataları müdahele edip düzelttirmemiş:)

 

“Hazreti Osman şöyle der;Nisa 162.ayet yazılırken katip başını kaldırıp ne yazayım dedi.Ona şöyle dediler,vel mukimun(وَالْمُقِيمِينَyaz.Ve katipte söyleneni yazdı.Oysa doğrusu mukimUN değil mukimİN olmalıydı.İşte, burada bu kelimenin böyle (“nun” harfinden önce “vav” harfi ile yazılması gerektiği halde, “ye” harfi ile yazılması) bundan dolayı olmuştur.Mukimin yerine yanlışlıkla mukimun yazılmasının nedeni budur.
  Hz. Âi-şe’ye bu âyetteki vel mukimun(وَالْمُقِيمِينَ) kelimesindeki hata soruldu.Bunun yanı sıra Muhakkak bunlar iki sihirbazdır/inne hazen ila sihran”(TâHâ 63) ayetindeki hatada soruldu.Ve Maide Sûresi 69 ayetinde yer alan:Sabiun kelimesindeki hata soruldu.Hz.Aişe şu cevabı vermiştir:Kardeşimin oğlu,yazıcıların(katiplerin) hatasıdır hepside.Hata yapıp duruyorlar.”
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hata demişken;

 

Şuara 34

Firavun, yanındaki ileri gelenlere, gerçekten de dedi, bu, pek bilgili bir büyücü.

 

Araf 109

Firavun'un kavminden ileri gelenlerin bir kısmı, gerçekten de dediler, bu, bilgili bir büyücü.

 

Farklı ayetlerde birebir aynı olayı anlatırken özneler karışmış!

Eyy akıl sahipleri, tanrı kelamında ve korumaya söz verdiği kitabında böyle hatalar olurmu? 

Sakın bu kitabı insanlar yazmış olmasın?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Başka bir gramer hatası.

 

Taha 63

 

Kâlû inne hazen ila sihran yurîdâni en yuhricâkum min ardıkum bi sihrihimâ ve yezhebâ bi tarîkatikumul muslâ.

 

Bu ikisi gerçekten sihirbazdır. Sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve üstün olan tarikatınızı (yolunuzu, dîninizi), yok etmek istiyorlar.” dediler.

 

 

Taha 63. ayet derki inne hazen ila sihran (Bu ikisi gerçekten sihirbazdır).Oysa bütün tarih boyunca bütün Arapça uzmanlarının belirttiği gibi bu ayetteki kelime hazen değil hazeyni olmalıydı.Hazen(هَذَانِ) yanlış yazımdır.Doğrusu hazeyni(هذين) olmalıydı.Çünkü haze ve eyn kelimeleri birleşerek hazeyn kelimesini oluştururlar. Haz-eyn=bu ikisi. Çünkü eyn Arapçada ikisi demektir. Örneğin: Zul=sahip, karn=boynuz, eyn=ikisi. Zulkarneyn=İki boynuz sahibi. Onun için haze kelimesinin sonuna EN değil EYN (İKİSİ) eki getirilmeliydi. Yani HAZEN değil HAZEYN olmalıydı.

Patron anladığım kadarı ile ilmin bı hayli geniş.. sabiin ile sabiun arasında ki farkı söyleyebilir misin acaba..

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arpçada bazı sözcüklerin son eki  önceki fiile göre değişir. Bu kuran cümlesi hakkında net bir bilgim yok ama bu açıdan da bir bakmakta fayda var. Almancada da  benzer gramer kuralı vardır. Fiile göre dişi yada erkek olarak bazi ekler değişir. Bir bakarsın erkek takısı kullanılmış bir bakarsın dişi takısına dönüşmüş.  Arapçada da  cer harflerine göre , fiillerin durumuna göre sonra gelen sözcüğün  sesleri değişir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, 'Oflaz' yazdı:

Patron anladığım kadarı ile ilmin bı hayli geniş.. sabiin ile sabiun arasında ki farkı söyleyebilir misin acaba..

Arapçadan nefret ederim, Arab’ın ilmine de her gün küfrederim. Öyle bir etiketi üzerime almak istemem.

Sabiin ismin e hali

Sabiun yalın hali

Ahirete ve Allah’a iman eden Sabiiler cennete gider ( Sabiin) yerine Maide 69’da Sabiiler Allah’a ve Ahiret iman eder ( Sabiun) gibi bir anlam çıkacak gramer hatası yapılmış.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genel olarak konuşursak...

 

bir gün hz. ali'nin taraftarlarının yoğun olduğu küfe'den, bir arap, devesiyle şam'a gelmiş. şam sokaklarında dolaşırken biri ona yanaşmış: 
- ver o dişi deveyi bana! demiş. tartışma büyümüş, küfe'den gelen adam, "bu deve benimdir, üstelik dişi değil, erkektir" diye itiraz etmişse de anlaşamamışlar. konu muaviye'ye yansımış.
halk meydanda toplanmış... muaviye, küfe'den gelenle şam'da deveye sahip çıkan yerliyi dinledikten sonra, kararını açıklamış:
- bu dişi deve şamlınındır!
sonra toplananlara dönmüş ve sormuş:
- ey cemaat, bu dişi deve kimindir?
cemaat hep birlikte bağırmış:
- şamlınındır!
küfeli şaşkın bir vaziyette devesinin ardından bakakalırken, muaviye onu yanına çağırmış:
- ey küfeli, dinle! sen de ben de biliyoruz ki, bu deve senindir ve dişi değil, erkektir. ama sen küfe'ye dönünce gördüklerini ali'ye anlat ve de ki: "ey ali, muaviye'nin, dişi deveyi erkekten ayırt edemeyen, o ne derse evet diyen 10 bin adamı var! ayağını denk al!"
 

Müslüman demek, dişi deve ile erkek deveyi ayıramayan bir güruh demek. Neyin inkar edilemez hatası, hakikatinden bahsettiğiniz tam bir muamma.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...