Jump to content

Dinin İknası


Recommended Posts

  • İleti 56
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

On 28.02.2019 at 14:02, Yeni Üye said:

Maalesef sizin tespitiniz daha da yanlış.

O kadar bilim diyorsunuz, şu diyorsunuz, bu diyorsunuz, konu din olunca genelleme kolaylığına kaçıyorsunuz.

Yahudilik zaten yayılmak gibi bir derdi yok.

Hrsitiyanlığı da onlar savunsun ama onun da barışçıl yayıldığı bir çok durum söz konusu.

Müslümanlar ise fetihlerde sadece teslim ol ya da öl seçeneği sunmadı/sunmaz.

- Müslüman ol, mal ve canın emin olsun

- Hakimiyetimi kabul et, cizye vererek mal ve canın emniyette olsun

- Bunları kabul etmiyorsan savaş

seçenekleri sunar.

 

İslam'ın Asya, Afrika ve Avrupa'da yayılması büyük oranda ticaretle, tekkelerle, nüfus politikaları, göç vb. barışçıl yollarladır.

Sen herhalde ozellikle Emevi doneminde Araplarin Asyada yaptiklari savaslari ve insan katliamlarini bilmiyorsun!

 

Sen Turke dinini anlatacaksin Arapca bir de kitap vereceksin Allaha ve Muhammede inan diye teblig yapacaksin. Bugun nasil her toplumdan cok az kisi baski olmadan dinini degistiriyorsa o zaman da ayniydi. Aslinda cok basit saldirirsin, oldurursun, vergiye baglarsin, kole ve cariye yaparsin. Insanlar da vergi yukune, zulme, adaletsizlige daha fazla tahammul edemeyecek konuma gelirler ve peygamberin evlatliginin karisiyla evlenmesi, Allahin cehennemi insanlar dolduracagi gibi seyler yerine dinin sadece hos taraflarindan bahsedersin bunun sonucunda insanlar boyun egerler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.02.2019 at 02:22, Şövalye yazdı:

Din korkudan beslenir. Korkutmak, vaadetmekten her zaman daha etkili. Vaad daha çok teşvik etmek ve umut vermek için kullanılır. Din temel olarak tehdit ve ceza üzerine kurulu. Cezadan kurtulmak mükâfat kazanmaktan daha önde kabul edilir. Bir kez öldükten sonra yaşam olduğu vehmine kapıldın mı dinî hezeyanların esiri olman çok kolay. Zihinsel köleliğin giriş kapısı ahiret inancıdır. Allah olsaydı bu tarz ilkel motivasyon araçları yerine bizi etkilemek için daha zekice yöntemler kullanırdı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

Verdiginiz sitedeki aciklamayi okudum. Burda yaptiklari Allahin sozu oldugunu idda ettikleri ayetlerin sadece bir kac kelimesini kullanarak kafalarina gore ayete yeni bir anlam kazandirmaktan baska bir sey degil. Zaten bu sinif ayrimciligi ve sakat-saglam ayrimciligi yapan ayeti baska turlu vicdanin kabul edebilecegi sekle sokmakta mumkun degil. Sen Allahinin ayetini okuyup anlamak yerine, baskalarinin sahsi fikirlerini okumaya devam et.

Link to post
Sitelerde Paylaş
38 dakika önce, fumes yazdı:

Verdiginiz sitedeki aciklamayi okudum. Burda yaptiklari Allahin sozu oldugunu idda ettikleri ayetlerin sadece bir kac kelimesini kullanarak kafalarina gore ayete yeni bir anlam kazandirmaktan baska bir sey degil. Zaten bu sinif ayrimciligi ve sakat-saglam ayrimciligi yapan ayeti baska turlu vicdanin kabul edebilecegi sekle sokmakta mumkun degil. Sen Allahinin ayetini okuyup anlamak yerine, baskalarinin sahsi fikirlerini okumaya devam et.

Nasıl  bir  anlam  cikarmaya  çalışmışlar  acaba  metinden  farklı  olarak?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, akılsızşuursuzatom said:

Nasıl  bir  anlam  cikarmaya  çalışmışlar  acaba  metinden  farklı  olarak?

 

Metnin anlamı, köleliğin hilafına bir şey olsaydı, 1400 yıldır kölelik sürüp gelmezdi islam toplumlarında. Ki bu toplumların çoğu, doğuştan arapça ile yaşıyor zaten.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

 

Metnin anlamı, köleliğin hilafına bir şey olsaydı, 1400 yıldır kölelik sürüp gelmezdi islam toplumlarında. Ki bu toplumların çoğu, doğuştan arapça ile yaşıyor zaten.

 

Anibal bu toplumların hepsinin dili Arapça mıymış ezelden beri?

 

Yoksa İslam tarafından asimile mi edilmişler?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Sundance said:

 

Anibal bu toplumların hepsinin dili Arapça mıymış ezelden beri?

 

Yoksa İslam tarafından asimile mi edilmişler?

 

İslam toplumları derken, neyin kastedildiği önemli elbette. Örneğin malezya için konuşursak, olay biraz karışacaktır tabi.

 

Fakat, X tarihine kadar, atıyorum Malayca konuşan toplum, o tarihten sonra, ki bu tarih baya geçmişte bir tarih, arapça konuşmaya başlıyor. Haliyle, anadilleri arapça olup gidiyor, olması beklentisi. Ama bunu pek görmüyoruz. Örneğin malezyada hala yaygın dil, malay dili.

 

Düşünüldüğü sandığımın aksine, arapların dillerini dayatmak tarafı yoktu. Yani, işgal edip müslüman olmaya zorladıkları ülkelerin dillerini değiştirmeye çalışmadılar. 

 

Fakat, genel olarak bakarsak, islamın yayıldığı bölge bir şekilde arapça bölgesiydi zaten. Bu bölgenin dışına, örneğin hindistana, avrupaya vs. islam çok fazla nüfuz edemedi, ettiyse de oralardaki yerel dinleri asimile edemedi.

 

İslam asimilasyon yapmayı pek bilmez. Genellikle, kapıya dayanır, ya islam olacan, ya ölecen, ya da seni köle, karını kızını cariye edecez diye kılıcı sallar. O günlerde ne oldu, oldu, arkasında bu baskı pek görünmez, arap yada kimse o müslüman, ganimeti toplar gider, kalan orada kalır. 

 

İslamı bir kültür, bir ideoloji olarak düşünmek elbette mümkündür. Fakat, islam bunlardan çok, bir yağmacılıktan, çapulculuktan ibarettir. İslam kültürü bile denemez, o aslen daha ziyadesi ortaçağdan kalma arap kültürüdür. İslam, bir ideoloji olarak hiç bir zaman hiç bir tarafa yayılabilmiş değildir. Elbette bazı mürteci, radikal gruplar, durumlar olmuştur, fakat bunlar lokal ve dar kapsamılı/zamanlı mevzulardan ibaret kalmıştır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

3 dk  lık  yazı  ne  de  olsa  okudunuz  mu  siz  neler anladınız

 

23 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

ben  kölelik  yokmuş  diye  anladım  siz  okuyun  bir de

 

Nahl: (72) Allah, size kendi cinsinizden eşler var etti. Eşlerinizden de oğullar ve torunlar verdi ve sizi temiz şeylerden rızıklandırdı. Öyleyken onlar batıla inanıyorlar da Allah’ın nimetini inkâr mı ediyorlar? (73) Allah’ı bırakıp da, kendilerine göklerden ve yerden hiçbir rızık sağlayamayan ve buna gücü de yetmeyen şeylere tapıyorlar. (74) Artık Allah’a (şanına uymayan) benzetmeler yapmaya kalkmayın. Çünkü Allah bilir, siz bilmezsiniz. (75) Allah, hiçbir şeye gücü yetmeyen ve başkasının malı olan bir köle ile, kendisine verdiğimiz güzel rızıktan gizli ve açık olarak Allah yolunda harcayan kimseyi misal verir. Bunlar hiç eşit olur mu? Hamd Allah’a mahsustur, fakat onların çoğu bilmezler. (76) Allah, (şöyle) iki adamı da misal verdi: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir şeye gücü yetmez, efendisine sadece bir yüktür. Nereye gönderse olumlu bir sonuç alamaz. Bu, adaletle emreden ve doğru yol üzere olan kimse ile eşit olur mu?

 

Burada benzetme yolu ile kıyas var. Allah kendisi ile diğer tanrıların farkını ortaya koymak için hür insanla köleyi karşılaştırıyor. Diyor ki, nasıl hür bir insan köle ile eşit değilse, nasıl dilsiz bir köle ile hür bir insan ile eşit değilse ben de diğer tanrılarla eşit değilim, tıpkı hür insanın köleden üstün olduğu gibi ben de diğer tanrılardan üstünüm, hür insanlar nasıl o kölelerin efendisi ise ben de o tanrıların efendisiyim, o yüzden onları bırakın bana tapın.

 

Yani kısaca Allah, kendisi ve diğer tanrılar arasındaki fark ile hür ve köle arasındaki fark arasında parallelik görüyor.

 

Bu ayetler Allah'ın hürle köleye hangi gözle baktığını gösteriyor. Ona göre hür insan köleden çok çok daha üstün.

 

 

tarihinde sağduyu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.02.2019 at 12:27, anibal yazdı:

Bunlar yanlış tespitler. 

 

Dinlerin ikna etme yöntemi çok açık ve nettir: İkna ol yada öl.

 

Yahudilik, Hristiyanlık, İslam falan hepsi bu yolla böyle muazzam yayılmış dinler olabilmiştir. yok korkutacak, yok sevgi kelebekçiliği yapacak falan, bunlar tatavadır sadece.

 

Diğer dinlerin böyle yayılamama sebebi, ya ikna ol demedikleri, ya da öldürecek yeterince kılıç tutanları olmadığı içindir. 

 

Viking dini örneğin. Çok sağlam kılıçlara sahipti. Ama fethettiği yerlere hiç bir zaman "ikna ol" seçeneği sunmadı, bastı kılıcı geçti, doğradı gitti millet resmen. 

 

Müslümanlar ise, ikna olma seçeneği sundular, olmayanı kesip biçtiler, onlarda bu yolla böyle büyüdü.

 

Kendi ilk ortaya konduğu döneminde bu şekilde yayılmış diyebilir miyiz? Kendi halkını ölümle tehdit edecek değildi sanırım...

 

Örneğin, Cennet vaad eden savaşa teşvik ayetleri var. Bunlar savaşmaya gidip ikna ol ya da öl denilmesini sağlayan kendi savaşçı topluluğu.

 

Size katılıyorum fakat cennet ve cehennem ikna konusunda günümüzde olsun ya da o dönemde olsun büyük yer ediyordu diye düşünüyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, illusion_ said:

 

Kendi ilk ortaya konduğu döneminde bu şekilde yayılmış diyebilir miyiz? Kendi halkını ölümle tehdit edecek değildi sanırım...

 

Örneğin, Cennet vaad eden savaşa teşvik ayetleri var. Bunlar savaşmaya gidip ikna ol ya da öl denilmesini sağlayan kendi savaşçı topluluğu.

 

Size katılıyorum fakat cennet ve cehennem ikna konusunda günümüzde olsun ya da o dönemde olsun büyük yer ediyordu diye düşünüyorum. 

 

Pek değil. 

 

Dinlerin nasıl yayıldığı başka, nasıl ayakta kaldığı daha başka bir konu. 

 

Kendi ilk ortaya koyduğu döneme bakarsak, islam için mesela, etekleri toplayıp medineye kaçan, orada biraz güçlenince ilk iş olarak önce Mekke'yi fetheden (!?), sonra da adamlarını her yeri fethetmeye gönderen bir bedeviyi görürüz. Bunda, nerde cennet, nerde cehennem?

 

Cennet, cehennem, benim gördüğüm, bildiğim kadarıyla bir dinin yayılmasında hemen hiç etkisi olmayan şeyler. Neden dersek, bu kavramların çıktığı döneme bakarsak, zaten herkes bir şekilde bir din bulmuş haldeydi. Ve bu dinlerin hepsi de, cennet, cehennem kavramlarını kendilerine monte ettiler zaten. Yani, bir hristiyanı, bak bizde cennette tomurcuk memeli huriler var diyerek kandırman pek kolay değil. Çünkü kültürel olarak, yetişip geldiği ortamda, o yetiştirme haline uygun olarak bir cennet ve cehennem motifi zaten o adamın kafasında kendi dini ile mevcut olacaktır. Senin götürüp ona sunacağın cennet veya cehennem, ona hitap etmeyecek, cazip veya korkunç görünmeyecektir. 

 

Bugün, çıkıp, viking dininin yayıldığını söylemek pek mümkün değil. Yayılmayı becermiş dinler, belli, semavi dinler denen, malum ortadoğu dinleri. Diğer dinlerin yayılmayı beceremedikleri açıkca ortada. Bugün, kimse odin'e tapmıyor, ama onunda vardı cenneti, hem böyle at sırtında bir bakire götürüyordu sizi valhalla'ya. Fakat, durumu ortada işte.

 

 

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.03.2019 at 01:58, anibal yazdı:

 

İslam toplumları derken, neyin kastedildiği önemli elbette. Örneğin malezya için konuşursak, olay biraz karışacaktır tabi.

 

Fakat, X tarihine kadar, atıyorum Malayca konuşan toplum, o tarihten sonra, ki bu tarih baya geçmişte bir tarih, arapça konuşmaya başlıyor. Haliyle, anadilleri arapça olup gidiyor, olması beklentisi. Ama bunu pek görmüyoruz. Örneğin malezyada hala yaygın dil, malay dili.

 

Düşünüldüğü sandığımın aksine, arapların dillerini dayatmak tarafı yoktu. Yani, işgal edip müslüman olmaya zorladıkları ülkelerin dillerini değiştirmeye çalışmadılar. 

 

Fakat, genel olarak bakarsak, islamın yayıldığı bölge bir şekilde arapça bölgesiydi zaten. Bu bölgenin dışına, örneğin hindistana, avrupaya vs. islam çok fazla nüfuz edemedi, ettiyse de oralardaki yerel dinleri asimile edemedi.

 

İslam asimilasyon yapmayı pek bilmez. Genellikle, kapıya dayanır, ya islam olacan, ya ölecen, ya da seni köle, karını kızını cariye edecez diye kılıcı sallar. O günlerde ne oldu, oldu, arkasında bu baskı pek görünmez, arap yada kimse o müslüman, ganimeti toplar gider, kalan orada kalır. 

 

İslamı bir kültür, bir ideoloji olarak düşünmek elbette mümkündür. Fakat, islam bunlardan çok, bir yağmacılıktan, çapulculuktan ibarettir. İslam kültürü bile denemez, o aslen daha ziyadesi ortaçağdan kalma arap kültürüdür. İslam, bir ideoloji olarak hiç bir zaman hiç bir tarafa yayılabilmiş değildir. Elbette bazı mürteci, radikal gruplar, durumlar olmuştur, fakat bunlar lokal ve dar kapsamılı/zamanlı mevzulardan ibaret kalmıştır.

 

 

Aslında kastettiğim aşağıdaki haritada gözüken yakın coğrafya idi.

 

Örneğin Roma öncesi bölgede yer alan iki medeniyet Mısır ve Asur.

 

Bu iki medeniyet de kendi dilleri, alfabeleri, kültürleri olan, zamanlarının gelişmiş medeniyetleri.

 

Arap işgalinden önce Pers ve Roma işgalleri de etkili olmuştur muhakkak ancak günümüzde tamamen araplaşmış durumdalar.

 

 

 

270712.gif.41f60dee3839b7971925cb675b152170.gif

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, Sundance said:

 

Aslında kastettiğim aşağıdaki haritada gözüken yakın coğrafya idi.

 

Örneğin Roma öncesi bölgede yer alan iki medeniyet Mısır ve Asur.

 

Bu iki medeniyet de kendi dilleri, alfabeleri, kültürleri olan, zamanlarının gelişmiş medeniyetleri.

 

Arap işgalinden önce Pers ve Roma işgalleri de etkili olmuştur muhakkak ancak günümüzde tamamen araplaşmış durumdalar.

 

 

 

270712.gif.41f60dee3839b7971925cb675b152170.gif

 

Bu bölgede araplaşma sanıldığı kadar fazla değil.

 

Gözden kaçan, o lidya, asur falan meselesinin çok çok geride, geçmişte kalmış olması. Buralardan silindir gibi geçen bir Roma vardı. 

 

Örneğin, İran, Farsça, Farsi ve Türki olarak hala kendi dilini sürdürmektedir. Tabi, kürtçe falan vs. bir liste var ortada. 

 

Arabistan yaşanacak bir yer değil. Şöyle bir düşün. Hurrra, gittin Mısır'ı işgal ettin, İslam olarak. Ne kadar karı kız varsa cariye ettin. Sonra allahın inayetiyle, her gün birine derken, ne olur, elbette nüfus patlar gider. İşte buralarda yaşanan da genelde bu olmuştur. Araplar ne fars bölgesine, ne de Anadolu'ya çok fazla yayılabilmiş değillerdir. Dilleri de aynı şekilde. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...