Jump to content

Entropiye rağmen evrim nasıl oldu


Recommended Posts

On 12.03.2019 at 04:51, Düşünen Hayvan said:

Gerzek Anibal... Okyanusta karbonik asit dengesi  CO2 yönüne doğrudur. Reaksiyon kinetigini incelerseniz görürsun ama seviye lise 1terk olduğundan senin beynin basmas öyle şeylere..

 

Bir tane maden sodası al ... İçinde  CO2 ve H2O var.. ve onu şöyle azıcık calkaladin mi ne olduğunu hiç mi görmedin.  Karbondioksit hemen çıkar gider. Çünkü reaksiyon kinetiği log k1 / k2 oranı çok yüksektir.

 

Okyanustaki karbonik asit değil karbonat mineralleridir.. at kafası..

 

 

Zavallı Götüyle Düşünen Adam..

 

Böyle zort zort osurmanı değil, okyanus veya göllerde karbonik asit olıp olmadığını, varsa nerdne geldiğini ve böyle iddia ettiğin gibi karbonik asit CO2'ye dönüyorsa, neden okyanuslarda hala karbonik asit olabildiğini göstermeni bekliyoruz senden.

 

O soda şişesini de o ishalli götüne sokarsan, ortalığı daha fazla kokutmayıp, rezil ve madara olup durmaktan kurtulursun, tavsiye ederim.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 186
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 13.03.2019 at 04:01, Düşünen Hayvan said:

Anibal seni yine zorladım bir dahakine yumuşatıp öyle şey yaparım. Yine ayarların bozuldu . Ama olsun senin evrimin de bu yönde gelişmiş..???

 

Kabız olduğunda, zorladığını düşünmen normalde, elbette zorlanan sadece senin dübürün oluyor, o ayrı mevzu.

 

Soru basit, böyle ıkınmanı değil, götüyle düşünmeyen herkesin cevabı bulabileceği şu soruyu cevaplamanı bekliyoruz:

 

Zor bir soru değil, okyanus veya göllerde karbonik asit olup olmadığını, varsa nerden geldiğini ve böyle iddia ettiğin gibi karbonik asit CO2'ye dönüyorsa, neden okyanuslarda hala karbonik asit olabildiğini göstermeni bekliyoruz senden.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Güneşten gelen enerji entropiyi artırır. Ama güneşteki olay yenilenemez yani tersinmez. Güneş tamamen entropisini en hızlı yolla gerçekleştirirken dunyadaki durum neden yavaşlatılmış.. evrim konusunda işlerin tamemen tesadüfe bağlanmadı bu noktada saçmalığa dönüşüyor.

 

Okyanuslarda karbondioksit mineral formu olan karbonat halindedir. Karbonik asit değil.  Suyun dengesi gibi.. H2O <> OH +H3O şeklindeki yapısı içindeki mineralleri tuz formunda  tutuyor.  Yani sulu ortamda en kararlı düşük enerjili yapısında tutuyor.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.03.2019 at 17:18, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" yazdı:

"dışarıdan yeteri kadar enerji varsa" diyen arkadaş cahilliğine doyma lütfen. enerji yediğiniz yemeklerden gelmez cahiller. enerji elektirikten gelir. vucut 7 ila 14 volt arası elektirikle calisabilir beyin 40 volta yakin elektirik uretebilir. vucutta kablolar geçer bunlara sinir deriz bu sinirlerden sinyaller gider beyne ayni zamanda gerekli elektirikte bu yollardan geçer her hücre kendi başına belli bir elektirik üretir. kalp durduğunda vucuda gerekli elektirik verilmediği taktirde kişi asla hayata dondurulemez. birden çok işlem yapan komplike varliklari disaridan alinan bir maddeyle calistiramazsin bir araba veya ona yakin yapilar benzin veya o tarz birseyle tek bir maddeyle calisabilir ve yaptiklari seyler sabittir. anacak bir bilgisayar icin cok komplike bir sistemi sadece elektirikle caliatirabilirsin. everende birden çok işi yapan belli bir zekaya sahio tüm varliklar robotlar cankilar diğer varliklar elektirik ile çalişiri. canlı dediğimiz şey rasgele oluşmuş ve yüzmilyonlaca yıl boyunca iyice komplike karisik hale gelmis bir teknolojik yapidir bu yuzdende hala bussuru sorun yaşar hastalanir. ancak cok zeki bir uygarliiğin ileri teknoloji yapay zekali bir robotu asla ölmez veya arizalanmalara canlilar kadar acik değildir.

 

Yavaş salla :) 

 

İncelemen gereken konu glikoliz. 

 

Elektrikle çalışmayan komplike sistemler yapılabilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Güneşten gelen enerji entropiyi artırır. Ama güneşteki olay yenilenemez yani tersinmez. Güneş tamamen entropisini en hızlı yolla gerçekleştirirken dunyadaki durum neden yavaşlatılmış.. evrim konusunda işlerin tamemen tesadüfe bağlanmadı bu noktada saçmalığa dönüşüyor.

Entropiyi arttırdığı doğru, ki bu da bize gereken entropiyi sağlar. Bir yerde bir nedenle entropi düşebilir, tek gereken net entropinin artmasıdır. Yoksa yoğuşma veya donma gibi basit olaylar olamazdı, ki bu evrimle ilgisiz.

http://physics.gmu.edu/~roerter/EvolutionEntropy.htm

tarihinde Natüralist Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Düşünen Hayvan said:

Güneşten gelen enerji entropiyi artırır. Ama güneşteki olay yenilenemez yani tersinmez. Güneş tamamen entropisini en hızlı yolla gerçekleştirirken dunyadaki durum neden yavaşlatılmış.. evrim konusunda işlerin tamemen tesadüfe bağlanmadı bu noktada saçmalığa dönüşüyor.

 

Okyanuslarda karbondioksit mineral formu olan karbonat halindedir. Karbonik asit değil.  Suyun dengesi gibi.. H2O <> OH +H3O şeklindeki yapısı içindeki mineralleri tuz formunda  tutuyor.  Yani sulu ortamda en kararlı düşük enerjili yapısında tutuyor.

 

 

Karbondioksit, nasıl olupta karbonat olabilecek? 

 

Ve karbonat, yeter deyip tekrar karbonik aside dönebilir, bu yüzden kabuklular, mercanlar falan eriyip gidebilir mi? 

 

Bir fikrin var mı, götüyle düşünen adam?

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, Natüralist Ateist yazdı:

Entropiyi arttırdığı doğru, ki bu da bize gereken entropiyi sağlar. Bir yerde bir nedenle entropi düşebilir, tek gereken net entropinin artmasıdır. Yoksa yoğuşma veya donma gibi basit olaylar olamazdı, ki bu evrimle ilgisiz.

http://physics.gmu.edu/~roerter/EvolutionEntropy.htm

İşte ben de bunu söylüyorum toplam entropi zaten hep pozitiftir ama yaşamın olusmasi için belirli bir etkene ve şarta  ihtiyaç varsa buna tesadüfen oldu diyemiyoruz. Zaten evrim de burada sapıtıyor. Dış ortama göre belirlenmiş bir yaşam çizgisi var. Bu sağlandığı takdirde yaşam oluşuyor. Belki başka yaşam koşulları da vardır. Ama işin sonunda yine tesadüf diyemiyoruz. Bu çok karmaşık birşey çünkü. Hayatı sadece kimyasal bilesimden ele alamıyoruz. Enzimler tersinir çalışır. Aynı tepkimeye defalarca girerler, burada da entropiyi azaltıyor. Enerjiyi düşürüyor ama işlevini artırıyor. Bunlar evrimin cevap veremediği konular.  
 
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

İşte ben de bunu söylüyorum toplam entropi zaten hep pozitiftir ama yaşamın olusmasi için belirli bir etkene ve şarta  ihtiyaç varsa buna tesadüfen oldu diyemiyoruz. Zaten evrim de burada sapıtıyor. Dış ortama göre belirlenmiş bir yaşam çizgisi var. Bu sağlandığı takdirde yaşam oluşuyor. Belki başka yaşam koşulları da vardır. Ama işin sonunda yine tesadüf diyemiyoruz. Bu çok karmaşık birşey çünkü. Hayatı sadece kimyasal bilesimden ele alamıyoruz. Enzimler tersinir çalışır. Aynı tepkimeye defalarca girerler, burada da entropiyi azaltıyor. Enerjiyi düşürüyor ama işlevini artırıyor. Bunlar evrimin cevap veremediği konular.  
 
 

 

 O zaman başlık yanlış. Başlık "Entropinin artması için gerekli koşullar tesadüfen nasıl oluştu?" olmalıydı.

 

 Enzimlerin tepkimelere girmesi ile evrimin alâkası nedir? Enzimin tepkimelere girmesinin entropiyi düşürmesi ile bir popülasyondaki allel gen frekansının değişmesinin alâkası nedir? O Biyofizik konusu ve evrimle ilgisiz.

 

 Ayrıca, entropi düşünce neden işlevselliği artmasın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, Düşünen Hayvan said:

İşte ben de bunu söylüyorum toplam entropi zaten hep pozitiftir ama yaşamın olusmasi için belirli bir etkene ve şarta  ihtiyaç varsa buna tesadüfen oldu diyemiyoruz. Zaten evrim de burada sapıtıyor. Dış ortama göre belirlenmiş bir yaşam çizgisi var. Bu sağlandığı takdirde yaşam oluşuyor. Belki başka yaşam koşulları da vardır. Ama işin sonunda yine tesadüf diyemiyoruz. Bu çok karmaşık birşey çünkü. Hayatı sadece kimyasal bilesimden ele alamıyoruz. Enzimler tersinir çalışır. Aynı tepkimeye defalarca girerler, burada da entropiyi azaltıyor. Enerjiyi düşürüyor ama işlevini artırıyor. Bunlar evrimin cevap veremediği konular.  
 
 

 

 

Bunla evrimin alakası ne, götüyle düşünen adam?

 

Buna kimya cevap veriyor zaten, basit kimya, katalizör nedir gider bakarsın, götünle düşünmeyi bırakıp, yürümeyi aklettiğin bir gün.

 

Hayat bir kimyasal bileşimdir, hepsi de o zaten. 

 

Hiç bir şey zaten tesadüf değildir, tesadüfen olmaz, olan şeyler ise her zaman tesadüftür, nalamazsın ama sen bunu, beyninle düşünmen lazım anlamak için. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, Natüralist Ateist yazdı:

 O zaman başlık yanlış. Başlık "Entropinin artması için gerekli koşullar tesadüfen nasıl oluştu?" olmalıydı.

 

 Enzimlerin tepkimelere girmesi ile evrimin alâkası nedir? Enzimin tepkimelere girmesinin entropiyi düşürmesi ile bir popülasyondaki allel gen frekansının değişmesinin alâkası nedir? O Biyofizik konusu ve evrimle ilgisiz.

 

 Ayrıca, entropi düşünce neden işlevselliği artmasın?

 

Alakası yoksa ne diyelim o zaman? Canlılığın oluşması ve devamında enzimler ana rol oynar. Yaşam için gereken şartları sağlar. Bu rasgele olan bir şey değil.  Örneğin Basit bir hidroliz tepkimesi normal olarak 200kj/g enerji veriyorsa bu içindeki canlılığı da yok edecek sevide bir enerjidir. Ancak enzimler sayesinde bu enerji 10 kat daha düşürülerek canlılığa imkan tanır. Vücuttaki tüm tepkimeler böyle işliyor. Sadece solunum bile kontrolsüz bir  yanmaya sebep olacakken taşıyıcılar sayesinde yaşam için kontrollü hale geliyor. 

 

Entropinin işlevsellik diye bir sıkıntısi yok onu anlatmaya çalışıyorum.  En kısa yoldan içindeki enerjiyi düşürmeye çalışır. Bu yüzden soruyorum neden karbon ve oksijen indirgenmiş iyonlarının donusmuyor da bir sürü yüksek enerjili döngüye katılıyor? Ve onu bu döngüye katan enzimler nasıl oluşuyor

 

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Düşünen Hayvan said:

 

Alakası yoksa ne diyelim o zaman? Canlılığın oluşması ve devamında enzimler ana rol oynar. Yaşam için gereken şartları sağlar. Bu rasgele olan bir şey değil.  Örneğin Basit bir hidroliz tepkimesi normal olarak 200kj/g enerji veriyorsa bu içindeki canlılığı da yok edecek sevide bir enerjidir. Ancak enzimler sayesinde bu enerji 10 kat daha düşürülerek canlılığa imkan tanır. Vücuttaki tüm tepkimeler böyle işliyor. Sadece solunum bile kontrolsüz bir  yanmaya sebep olacakken taşıyıcılar sayesinde yaşam için kontrollü hale geliyor. 

 

Entropinin işlevsellik diye bir sıkıntısi yok onu anlatmaya çalışıyorum.  En kısa yoldan içindeki enerjiyi düşürmeye çalışır. Bu yüzden soruyorum neden karbon ve oksijen indirgenmiş iyonlarının donusmuyor da bir sürü yüksek enerjili döngüye katılıyor? Ve onu bu döngüye katan enzimler nasıl oluşuyor

 

 

Bak hala aynı yerde, aynı sayıklama üzerindesin.

 

Karbon ve oksijen indirgenmiş iyonlarına neden dönüşsün? Nedir ki indirgenmiş iyon dediğin zırva? 

 

Hiç bir molekül, atom falan, içindeki enerjiyi düşürmeye çalışmaz. Sayıklıyorsun safi böyle. Sanki atomun, molekülün içine biri şantiye kurmuş, petrol kazar gibi sondaj ile enerjiyi bulup dışarı fışkırtacam diye uğraşıyor. Aptal bir kafayla, yada kıç mı desem, atomun bilinci varmışta, sanki dur enerjiyi bir atayım diye debeleniyor falan sanıyorsun. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, anibal yazdı:

Aptal bir kafayla, yada kıç mı desem, atomun bilinci varmışta, sanki dur enerjiyi bir atayım diye debeleniyor falan sanıyorsun. 

 

 

Bunu  anlayıp  bilipte atomlar  bilinçsiz  vs. deyipte  sonra  atomlar  bir  araya  gelir. Bilinci oluşturur  mükemmel  canlıları  oluşturur  demenizi  anlamıyor  sizin  gibi  zeki  bir  insana  yakıştıramıyorum açıkçası.  

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, akılsızşuursuzatom said:

Bunu  anlayıp  bilipte atomlar  bilinçsiz  vs. deyipte  sonra  atomlar  bir  araya  gelir. Bilinci oluşturur  mükemmel  canlıları  oluşturur  demenizi  anlamıyor  sizin  gibi  zeki  bir  insana  yakıştıramıyorum açıkçası.  

 

Sen kim, yakıştırmak kim?

Biz sana bilinç diye bir şey yok diyoruz, ne aotmda, ne de insanda. Bir kiyasal faaliyete bilinç diyorsun, hepsi o.

Link to post
Sitelerde Paylaş
58 dakika önce, anibal yazdı:

 

Sen kim, yakıştırmak kim?

Biz sana bilinç diye bir şey yok diyoruz, ne aotmda, ne de insanda. Bir kiyasal faaliyete bilinç diyorsun, hepsi o.

nasıl bir kimyasal faaliyet ki her şey olması gereken ve olması gereken ölçüde canlılarda ve vücudumuzda 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

nasıl bir kimyasal faaliyet ki her şey olması gereken ve olması gereken ölçüde canlılarda ve vücudumuzda 

 

 

Ne olması gereken ölçüde? O zaman neden o kadar şeyi uğraşıp edip yemişken, sonra  birde sıçmaya gidip, fazlasını atacam diye uğraşıyorsun?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Ne olması gereken ölçüde? O zaman neden o kadar şeyi uğraşıp edip yemişken, sonra  birde sıçmaya gidip, fazlasını atacam diye uğraşıyorsun?

 

Hayır anlamadığım ne zaman harika desem bu dışkılamak örneğini veriyorsunuz.Tek sorun bu mu yani canlılarla ilgili demek gerisi size göre de olması gereken ölçüde ve yerde sadece bu dışkılama işi kafanızı karıştırıyor yanlış mı anladım ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

Hayır anlamadığım ne zaman harika desem bu dışkılamak örneğini veriyorsunuz.Tek sorun bu mu yani canlılarla ilgili demek gerisi size göre de olması gereken ölçüde ve yerde sadece bu dışkılama işi kafanızı karıştırıyor yanlış mı anladım ?

 

Eh, öyle işte. Gelmiş burada olması gereken ölçüde diye car car edip duruyorsun. O ufak aklının alacağı kadar basit bir şeyi gösteriyoruz işte. Sana gidip, DNA'nın neden %80'i bir halta yaramıyor desek, yeniyor mu o diyecek kadar cahilsin zira.

 

Madem illa istiyorsun, de bakalım o zaman, neden kadınlar, kaplumbağalar gibi ay ile uyumlu olarak yumurtluyor? Sonra da döllenmemiş yumurtayı atacam diye bir sürü çile çekiyor? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...