Jump to content

Entropiye rağmen evrim nasıl oldu


Recommended Posts

2 dakika önce, anibal yazdı:

 

Eh, öyle işte. Gelmiş burada olması gereken ölçüde diye car car edip duruyorsun. O ufak aklının alacağı kadar basit bir şeyi gösteriyoruz işte. Sana gidip, DNA'nın neden %80'i bir halta yaramıyor desek, yeniyor mu o diyecek kadar cahilsin zira.

 

Madem illa istiyorsun, de bakalım o zaman, neden kadınlar, kaplumbağalar gibi ay ile uyumlu olarak yumurtluyor? Sonra da döllenmemiş yumurtayı atacam diye bir sürü çile çekiyor? 

Benim kastettiğim organlarımız tam olması gereken ölçüde ve olması gereken yerde bu manada ölçü ve hassaslık var demek istedim.Nitekim vücudumuzdaki  kimyasalların dengesi de muazzam karbon magnezyum vs. vs. hep olması gereken ölçüde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 186
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Just now, akılsızşuursuzatom said:

Benim kastettiğim organlarımız tam olması gereken ölçüde ve olması gereken yerde bu manada ölçü ve hassaslık var demek istedim.Nitekim vücudumuzdaki  kimyasalların dengesi de muazzam karbon magnezyum vs. vs. hep olması gereken ölçüde.

 

Değil işte. Ne ölçüsü, ne hassaslığı. O dediklerinin hiçbiri olması gereken ölçüde falan değil. Götünüzden ölçü, denge falan uydurup duruyorsunuz, ondan sonra neden konu illa sıçmaya geliyor diye zırlıyorsunuz. 

 

Kafanda aynı yöne bakan iki gözden daha saçma ne olabilir? Neden biri arkaya bakmıyor? 

 

Amanda şu fayda falan diye genen sayıklayacaksın, karşında biyolojinin kitabını yazmış adam olduğunu da unutup. Bak ne güzel laflar işiteceksin ondan sonra. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 dakika önce, anibal yazdı:

 

Değil işte. Ne ölçüsü, ne hassaslığı. O dediklerinin hiçbiri olması gereken ölçüde falan değil. Götünüzden ölçü, denge falan uydurup duruyorsunuz, ondan sonra neden konu illa sıçmaya geliyor diye zırlıyorsunuz. 

 

Kafanda aynı yöne bakan iki gözden daha saçma ne olabilir? Neden biri arkaya bakmıyor? 

 

Amanda şu fayda falan diye genen sayıklayacaksın, karşında biyolojinin kitabını yazmış adam olduğunu da unutup. Bak ne güzel laflar işiteceksin ondan sonra. 

Hangi canlıda arkaya bakıyor ki gözler en fazla bukelamun tarzı hayvanlarda biraz esneklik var. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, anibal yazdı:

 

Değil işte. Ne ölçüsü, ne hassaslığı. O dediklerinin hiçbiri olması gereken ölçüde falan değil. Götünüzden ölçü, denge falan uydurup duruyorsunuz, ondan sonra neden konu illa sıçmaya geliyor diye zırlıyorsunuz. 

 

Kafanda aynı yöne bakan iki gözden daha saçma ne olabilir? Neden biri arkaya bakmıyor? 

 

Amanda şu fayda falan diye genen sayıklayacaksın, karşında biyolojinin kitabını yazmış adam olduğunu da unutup. Bak ne güzel laflar işiteceksin ondan sonra. 

Ben sizin bilgilerinizden faydalanmak istiyorum.Ben canlılardaki kusurları gerçekten somut anlamda kusurları merak ediyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

Hangi canlıda arkaya bakıyor ki gözler en fazla bukelamun tarzı hayvanlarda biraz esneklik var. 

 

 

Niye bakmıyor, zaten soruda bu.

 

Ve dedik, vızıldayacaksın at şeyine konmuş bir sinek gibi böyle. Zira atlar arkasını görebilir. Geyiklerde, koyunlarda...  

 

Ve soru o değil, beyinsiz sibop, konu, neden önde bir, arkada bir gözle, herşeyi görmek varken, bu salak iki gözü yanyana koyma dümbüklüğü var, bu.

 

Ağır gelecek sana bu, biliyoruz. O yüzden diyoruz, herşeyi geç, nedir bu sıçmanın kerameti ondan bahset, bak ne kadar kolay mesele.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

Ben sizin bilgilerinizden faydalanmak istiyorum.Ben canlılardaki kusurları gerçekten somut anlamda kusurları merak ediyorum. 

 

Bundan daha somut kusur olur mu? Şurada kaç çeşit kusur saydık sana. 

 

Geç bir sürü ince işi. Neden yemek, içmek ve işemek, sıçmak zoruda canlılar, buna cevap ver kafi. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, anibal yazdı:

 

 

Niye bakmıyor, zaten soruda bu.

 

Ve dedik, vızıldayacaksın at şeyine konmuş bir sinek gibi böyle. Zira atlar arkasını görebilir. Geyiklerde, koyunlarda...  

 

Ve soru o değil, beyinsiz sibop, konu, neden önde bir, arkada bir gözle, herşeyi görmek varken, bu salak iki gözü yanyana koyma dümbüklüğü var, bu.

 

Ağır gelecek sana bu, biliyoruz. O yüzden diyoruz, herşeyi geç, nedir bu sıçmanın kerameti ondan bahset, bak ne kadar kolay mesele.

2 gözün görünüş açısından daha faydalı olduğunu biliyorum. Tek göz biraz yanıltıcı olabiliyor 2 göz cisimleri sabitlemek için zannediyorum. Bu dışkı meselesi de yararlı kısımları alıp besinlerden, işe yaramaz kısımları her canlı gibi dışarıya atıyoruz. Gayet normal değil mi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

Bundan daha somut kusur olur mu? Şurada kaç çeşit kusur saydık sana. 

 

Geç bir sürü ince işi. Neden yemek, içmek ve işemek, sıçmak zoruda canlılar, buna cevap ver kafi. 

Söyledim ya canlılığı sürdürmek için dışarıdan enerji almak zorundalar entropiye karşı durabilmek için bunu yapabildiği ölçüde yapıyor ki 60-70 yıl gayette harika bir şekilde yapıyor bunu. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, akılsızşuursuzatom said:

2 gözün görünüş açısından daha faydalı olduğunu biliyorum. Tek göz biraz yanıltıcı olabiliyor 2 göz cisimleri sabitlemek için zannediyorum. Bu dışkı meselesi de yararlı kısımları alıp besinlerden, işe yaramaz kısımları her canlı gibi dışarıya atıyoruz. Gayet normal değil mi ?

 

Normal zaten. Soru normal olup olmadığı değil, herşeyin ölçülü falan olup olmadığı, yerli yerinde olup olmadığı.

 

Şu kadar basit bir şeyi bile göremiyorsun. 2 gözün var, sabitlemek falan mı? Biri kör olunca ne halt edeceksin?

 

Geç bunları, bunlar sana ağır gelir. Diyoruz işte, neden herşey ölçülü, tam yerindeyse, sıçman gerekiyor? Neden yediğin şeylerin hepsini gözelce tüketmeyip bir çoğunu geri çıkarmak zorundasın? Günde en az bir kez gidip sıçtığın halde, lan ne mecburiyetim vardı benim bu kokuyu çekmeye diye hiç düşünmediğin için, gidip böyle sayıklıyorsun sadece.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

Söyledim ya canlılığı sürdürmek için dışarıdan enerji almak zorundalar entropiye karşı durabilmek için bunu yapabildiği ölçüde yapıyor ki 60-70 yıl gayette harika bir şekilde yapıyor bunu. 

 

Dışarıdan enerji almak için, bok üretip her yeri kokutman gerekmiyor. O enerji, güneşin enerjisi. Direk neden almıyorsun o enerjiyi? Bak timsahlar az biraz alabiliyor mesela, o yüzden aylarca yemek ve birde sıçmak zorunda kalmıyorlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, anibal yazdı:

 

Dışarıdan enerji almak için, bok üretip her yeri kokutman gerekmiyor. O enerji, güneşin enerjisi. Direk neden almıyorsun o enerjiyi? Bak timsahlar az biraz alabiliyor mesela, o yüzden aylarca yemek ve birde sıçmak zorunda kalmıyorlar. 

peki bunu yapabiliyorlarda biz yapamıyoruz biz de canlı değil miyiz onlar gibi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
Just now, akılsızşuursuzatom said:

peki bunu yapabiliyorlarda biz yapamıyoruz biz de canlı değil miyiz onlar gibi ?

 

Saptırma konuyu...

 

Konu organların falan yerli yerinde, her şey ölçüsünde falan zırlamalarınız. 

 

Sende canlısın, ama yapamıyorsun, çünkü hiç bir şeyin olması gerektiği gibi değil, hiç bir şeyin ölçülü falan değil, ne denk gelirse, yalap şalap öylece varolmuş bir mahluksun. Elbette diğer canlılar gibi. 

 

Şurada, bir takım gerzeklere, insandan üstün bir sürü canlı var deriz, amanda nassı üstün diye zırlar o gerzekler. Timsahlar ve yılanlar, sıçmak zorunda değildir, yediklerinin tamamını sindirebilirler, kemikler falan dahil. O yüzden, kimse bilmez, timsah boku ne renktir. Yiyecekleri ile ağızlarına gelip yutmak zorunda oldukları bir şeyler haricinde tabi. O yüzden dışkıları hiç birbirine benzemez, zaten 40 yaşındaki timsah toplasan kırk kere bile dışkı üretmemiş olur. 

 

Sıçmak zorunda olan bir canlı olarak, kendini üstün, ölçülü, her şeyi tam olan sanmak, ahmaklık değilse nedir?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, anibal yazdı:

 

Saptırma konuyu...

 

Konu organların falan yerli yerinde, her şey ölçüsünde falan zırlamalarınız. 

 

Sende canlısın, ama yapamıyorsun, çünkü hiç bir şeyin olması gerektiği gibi değil, hiç bir şeyin ölçülü falan değil, ne denk gelirse, yalap şalap öylece varolmuş bir mahluksun. Elbette diğer canlılar gibi. 

 

Şurada, bir takım gerzeklere, insandan üstün bir sürü canlı var deriz, amanda nassı üstün diye zırlar o gerzekler. Timsahlar ve yılanlar, sıçmak zorunda değildir, yediklerinin tamamını sindirebilirler, kemikler falan dahil. O yüzden, kimse bilmez, timsah boku ne renktir. Yiyecekleri ile ağızlarına gelip yutmak zorunda oldukları bir şeyler haricinde tabi. O yüzden dışkıları hiç birbirine benzemez, zaten 40 yaşındaki timsah toplasan kırk kere bile dışkı üretmemiş olur. 

 

Sıçmak zorunda olan bir canlı olarak, kendini üstün, ölçülü, her şeyi tam olan sanmak, ahmaklık değilse nedir?

 

Peki organların genel hatlarıyla kusurlarıyla kusurları nedir olması gereken yerde değil midirler yapı olarak veya iç mekanizmaları olarak tamamen yetersiz oluşumlar mıdır ? Tamamen öğrenmek amacıyla sordum. Şimdiden teşekkür ederim.  Bu arada dışkılama meselesinde acizlik olarak bakarsak evet haklı olabiliriz. Kendi kendimizi kontrol edemiyoruz. Demek ki aciziz diyebilirim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

Peki organların genel hatlarıyla kusurlarıyla kusurları nedir olması gereken yerde değil midirler yapı olarak veya iç mekanizmaları olarak tamamen yetersiz oluşumlar mıdır ? Tamamen öğrenmek amacıyla sordum. Şimdiden teşekkür ederim.  Bu arada dışkılama meselesinde acizlik olarak bakarsak evet haklı olabiliriz. Kendi kendimizi kontrol edemiyoruz. Demek ki aciziz diyebilirim. 

 

Kusursuz olan hiçbirisi yok, kaç kez söyleyeceğiz?

 

Demedik mi, organlar falan, yalap şalap yerleşmiş, denk geldiği gibi, olduğu kadarıyla olabilmiş, ideal, iyi falan olmakla alakası olmayan bişeyler işte. Göremeyeceğin, cehaletinle bilemeyeceğin için uzun uzun detayına girmeye gerek yok. 

 

Gözler, önde olunca derinliği anlamanı, 3D görmeni sağlar. Yanda olunca da, her tarafı görmeni sağlar. Ya birisi, ya ötekisi, işte sana saçmalığın daniskası. Daha ne?

 

Bak, demek faydası varmıymış? Tek gözle üç boyutla ve 360 derece görmek gayet mümkün, o aciz insanın yaptığı kameralar bunu gayet güzel yapabiliyor. Dahe ne düzeni, uyumu, ölçülülüğünün sayıklaması bu.

 

Hadi bunlara aklın ermiyor, bari bir düşün, neden o mükkkemmmelll organlar zırt pırt bozulup duruyor? Bunu da mı akledemiyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş

insanda  kelebeğin kanatlarında ki benekler gibi  bir simetri var.insan tam ortadan ikiye bölünse dış organlar zaten tam simetrik iki el iki ayak iki göz 

hatta iç organlarda da bu simetri devam eder: iki böbrek iki ciğer lobu iki beyin lobu kaburga kafesleri hatta ek organlar dahi tam ortadan ikiye bölünüyor

 

buna yalap şalap demek hayli zor:)

simetri demek denge düzen intizam terazi demektir.zaten a-d-l s-v-y gibi kelimeler bu eşitliği anlatır s-v-r şekillendirmek s-v-y ölçülendirme eşitleme dengeleme demek.

Link to post
Sitelerde Paylaş

simetri aynı zamanda estetik demektir.gözde birazçık şaşılık birazcık kayma veya diğer simetride biraz bozulma hemen insan gözünü rahatsız eder.simetride müthiş bir oran vardır.denge vardır.simetriyi bozmayalım derim.diğer canlıların yapılarında da bu düzen aynen vardır.inekte kuşta çiçekte.

Link to post
Sitelerde Paylaş
26 minutes ago, nogodbutAllah said:

insanda  kelebeğin kanatlarında ki benekler gibi  bir simetri var.insan tam ortadan ikiye bölünse dış organlar zaten tam simetrik iki el iki ayak iki göz 

hatta iç organlarda da bu simetri devam eder: iki böbrek iki ciğer lobu iki beyin lobu kaburga kafesleri hatta ek organlar dahi tam ortadan ikiye bölünüyor

 

buna yalap şalap demek hayli zor:)

simetri demek denge düzen intizam terazi demektir.zaten a-d-l s-v-y gibi kelimeler bu eşitliği anlatır s-v-r şekillendirmek s-v-y ölçülendirme eşitleme dengeleme demek.

 

 

Tam tersi, yalap şalap olduğu için öyle.. 

 

Zira, bak bakalım, neden karaciğer tek, neden pankreas tek, neden mide tek... Kendin eklersin bir anatomi kitabı açıp. Yalap şalap işte, kimi çift, kimi tek, öyle gitmiş.

 

Simetri demek, denge düzen falan demek değildir. Dahası, bilmediğin şey, insandaki simetriye bakarsan, düzensizlikten başka bir halt görmezsin. Al eline cetveli, ölç, hiç bir şeyin simetrik değil. Sağ beynin, sol beyninden farklı. Yüzünün sağı, solundan farklı vs. vs.

 

Yani, kıçınızdan uyduruyorsunuz safi gene.

 

Ama sana soralım, insan gibi süper düzenli, intizamlı falan bir şeyin, yemek, içmek ve işeyip, sıçmak zorunda olmasının kerameti nedir? Zira tüm bu pislik üreten süreç, güneşten gelen enerjiyi almak için sadece.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.03.2019 at 09:28, anibal yazdı:

 

 

daha bilmen gereken cok sey var biraz arastirma yaparsan vucudun ekg sistemini elektiriksel yapisini enerjinin nasıl olustugunu goreceksin her hucre kendi icinde belli bir elektirik uretir ayni zamanda olen bir insan durduk yere olebilir yeterli akim gitmezse kalp duracaktir ve kalbe tekrar akim verilmelidir glikozla felan olmuyor bu işler. bilmen gereken cok sey var biraz arastir oyle gel.

tarihinde "dünyayaışınlanıpçoğaldık" tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 15.03.2019 at 21:36, akılsızşuursuzatom yazdı:

2 gözün görünüş açısından daha faydalı olduğunu biliyorum. Tek göz biraz yanıltıcı olabiliyor 2 göz cisimleri sabitlemek için zannediyorum. Bu dışkı meselesi de yararlı kısımları alıp besinlerden, işe yaramaz kısımları her canlı gibi dışarıya atıyoruz. Gayet normal değil mi ?

Siyam ikizlerinde dört gõz var toplamda.

Link to post
Sitelerde Paylaş
54 minutes ago, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" said:

 

daha bilmen gereken cok sey var biraz arastirma yaparsan vucudun ekg sistemini elektiriksel yapisini enerjinin nasıl olustugunu goreceksin her hucre kendi icinde belli bir elektirik uretir ayni zamanda olen bir insan durduk yere olebilir yeterli akim gitmezse kalp duracaktir ve kalbe tekrar akim verilmelidir glikozla felan olmuyor bu işler. bilmen gereken cok sey var biraz arastir oyle gel.

 

Siktir git şurdan... Biyoloji hocasına biyoloji öğretmeye çıkmış geri zekalı... Vücudun EKG sistemi varmışta... Azıcık bir bok bilsen bari.

 

İnsan durduk yerde ölmez, dangalak. Bir tarafları bozulmadıkça, insan yaşar gider.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...