Jump to content

Allah neden merhamet ve şefkat sahibi olamaz


Recommended Posts

özgürlük için bile cennet için bile ölümü emreden bir allah nasıl? adil olabilrki..

 

özgür iradenin bedeli herkes müslüman oluncaya dek öldürmek ise özgür iradenin bedeli bile özgür değildir.!!

allah yalnızca müslümanlara karşı merhametlidir oda belirli koşullarla  böyle ilahmı? olur. ilah dediğin 

 

inanmıyanlarıda (iyi olanları)cennette koymalıdır  ama allah iyilige bakmıyor kafirsenız cehenneme gidiceksıniz 

zavallı bir mantık bu islam..

  • Nisa Suresi, 92. ayet: Bir mü'mine, -hata sonucu olması dışında- bir başka mü'mini öldürmesi yakışmaz. Kim bir mü'mini 'hata sonucu' öldürürse, mü'min bir köleyi özgürlüğüne kavuşturması ve ailesine teslim edilecek bir diyeti vermesi gerekir. Onların (bunu) sadaka olarak bağışlamaları başka. Eğer o, mü'min olduğu halde size düşman olan bir topluluktan ise, bu durumda mü'min bir köleyi özgürlüğe kavuşturması gerekir. Şayet kendileriyle aranızda andlaşma olan bir topluluktan ise, bu durumda ailesine bir diyet ödemek ve bir mü'min köleyi özgürlüğe kavuşturmak gerekir. (Diyet ve köle özgürlüğü için gereken imkanı) Bulamayan ise, kesintisiz olarak iki ay oruç tutmalıdır. Bu, Allah'tan bir tevbedir. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
  • Maide Suresi, 5. ayet: Bugün size temiz olan şeyler helal kılındı. (Kendilerine) Kitap verilenlerin yemeği size helal, sizin de yemeğiniz onlara helaldir. Mü'minlerden özgür ve iffetli kadınlar ile sizden önce (kendilerine) kitap verilenlerden özgür ve iffetli kadınlar da, namuslu, fuhuşta bulunmayan ve gizlice dostlar edinmemişler olarak -onlara ücretlerini (mehirlerini) ödediğiniz takdirde- size (helal kılındı.) Kim imanı tanımayıp küfre saparsa, elbette onun yaptığı boşa çıkmıştır. O ahirette hüsrana uğrayanlardandır.
  • Al-i İmran Suresi, 35. ayet: Hani İmran'ın karısı: "Rabbim, karnımda olanı, 'her türlü bağımlılıktan özgürlüğe kavuşturulmuş olarak' Sana adadım, benden kabul et. Şüphesiz işiten bilen Sensin Sen" demişti.
  • Nisa Suresi, 24. ayet: Sağ ellerinizin malik olduğu (cariyeler) dışındaki kadınlardan 'evli ve özgür' olanlarla da (evlenmeniz haramdır.) Bunlar, Allah'ın üzerinize yazdığıdır. Bunların dışında kalanı iffetlerini koruyup fuhuşta bulunmamak üzere mallarınızla (mehir vererek) evlenecek kadın aramanız size helal kılındı. Öyleyse onlardan hangi şeyle (veya ne kadar) yararlandıysanız, onlara ücret (mehir)lerini tespit edildiği miktarıyla ödeyin. Miktarın tespitinden sonra, karşılıklı hoşnut olduğunuz bir şey konusunda üstünüze bir sorumluluk yoktur. Şüphesiz Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır.
  • Beled Suresi, 13. ayet: Bir boynu çözmek (bir köleye özgürlük vermek)tir;
  • Nisa Suresi, 25. ayet: İçinizden özgür mü'min kadınları nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sağ ellerinizin malik olduğu inanmış cariyelerinizden (alsın.) Allah sizin imanınızı en iyi bilendir. Öyleyse onları, fuhuşta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemişler olarak velilerinin izniyle nikahlayın. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir şekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuş yapacak olurlarsa, özgürkadınlar üzerindeki cezanın yarısı(nı uygulayın.) Bu, sizden günaha sapmaktan endişe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayırlıdır. Allah, bağışlayandır, esirgeyendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 121
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

kendi verdiği dinleri kötüleyen ve reddeden bir allah nasıl adil olabilr? 

 

herşey ortada müslümanlar bu kuran sayesinde kaybetmeye mahkumlar..

 

51﴿

 Ey iman edenler! Yahudileri ve hıristiyanları veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velileridir. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardandır. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez.

 

 

birileri bu ayetleri okuyup hiçi birşey anlamıyorsa, onunla tartışmakta anlamsız olucaktır. 

 

yunus suresi-99: ''rabbin dileseydi, yeryüzünde bulunanların hepsi inanırdı. oyle iken insanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?" özgür irade allahın dilemesiyle olucaksa özgür irade gerçekten yoktur. bu kadar basit bir ispatı 

göremiyormusunuz? 

tevbe suresi-29: "kendilerine kitap verilenlerden allaha ve ahiret gününe iman etmeyen, allahın ve resûlünün haram kıldığını haram saymayan ve hak din islamı din edinmeyen kimselerle elleriyle cizyeyi verinceye kadar savaşın."

 

müslümanlar diyorki kafirlerle islamı kabul etmezlerse fidye karşılıgı serbest bırakın. öyle birşey yok kıçınızdan element uydurmayın,, herşey ortada allah diyorkı müslüman olunca sahadet getirince fidye karşılıgı serbest bırakın diyor işinize gelmiyor değilmi? 

islamı kabul etmeyen esirleri öldürün diyor. ayetleri çarpıtan sizlersiniz. 

 

sadece fidye yetmiyor aynı zamanda müslüamn olma şartıda var, o  zaman nerde kaldi? özgür irade alalhın merhameti? uçtu gittimi???

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

islam ile iman farklı kavramlar 

islam pratize edilmiş ibadetleri yerine getirmedir

şartları kabaca 5 tir.

ama iman daha genel umumi bir kavramdır

 

islamın temeli ve şartıda iman etmektir.

misal: kişi inanmadan iman etmeden namaz kılsa tüm ibadetleri yapsa kabul olmaz.

ama iman edip tembellik yapıp ibadetleri yapmasa da günakar olsada ona kafir denilmez ve zerre imanı olan cennete girer mantığı vardır

iman esasdır

ve iman bölünmede kabul etmez ya inanırsın ya inanmazsın bir nevi ayrık kümeler. ortası kesişimi yoktur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bayraktar Bayraklı 
(Yeni Bir Anlayışın Işığında Kur'an Meali)
İnkar edenler,"Rabbinden ona bir mucize indirilmeli değil miydi?" derler. De ki: "Doğrusu, Allah dileyeni saptırır, bütün benliğiyle kendisine yöneleni de doğru yola iletir."
Edip Yüksel 
(Mesaj: Kuran Çevirisi)
İnkar edenler, 'Ona Rabbinden bir mucize indirilmeli değil miydi,' diyorlar. De ki: 'ALLAH dilediğini saptırır ve yöneleni doğruya ulaştırır.'
Erhan Aktaş 
Gerçeği yalanlayan nankörler: "Rabb'inden ona bir ayet* indirilseydi ya!" diyorlar. De ki: "Allah, dileyen kimseyi dalalette* bırakır, kendisine yönelen kimseyi de doğru yola iletir."  işte bu dogru olandır.. çünkü böyle bir ayet yok ben yazdım.allah dileyeni dogru yola iletmez özgür riade zaten dogru yoldadır allah her işe karışıcaksa yaratılış saçma olurdu..
Süleymaniye Vakfı 
(Süleymaniye Vakfı Meali)
Ayetleri görmezlikten gelenler (kafirler) derler ki "Rabbinden ona bir mucize indirilseydi ya." De ki "Allah, sapıklığı tercih edeni saptırır, allah sapıtmış birinisaptıramaz  ozaten özgür iradesiyle sapıtmıştır..doğruya yöneleni de kendine yöneltir*." karışamaz  ozaten özgür iradeiyle karar vermıştır..
 
BAKINIZ SINAVIN MANTIGI FARKLI BİRŞEYDİR, ÖZGÜR İRADE NİÇİN? VERİLMİŞTİR. ALLAH CANI SIKILDIGINDA 
SAPIK MANYAK BİRİNİ İYİ YAPABİLİCEKMİŞ.. BÖYLE AYETE NASIL? İNANIYORSUNUZ. RESMEN ÇILGINLIK YADA CAHİLLİK..
 
ALLAH DİLERSE VE O İNSANIN KADERİ DEĞİŞİYORSA O ZATEN ÖZGÜR İRADE DEĞİLDİR. 
ÖZGÜR İRADENIN MANTIGI SINAVDIR ALLAH BU SINAVDA HİLE YAPIYORSA BU KİTAP ALLAHIN DEĞİLDİR.
tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.03.2019 at 18:52, nogodbutAllah yazdı:

"Yaratıcı isterse ateş yanar ama ormanı yakmaz"

biz buna mucize diyoruz zaten.Hz ibrahimi ateş yakmadı.

 

yahu her şeyi ateş yakmazsa odunu nasıl yakarız nasıl ısınırız

doğalgaz nasıl yanar 

etler nasıl pişer meyveler nasıl güneş ateşinde olgunlaşır

sana akılda vermiş itfaiye gibi yanmaz elbiseler yap.

veya su ile söndür.

5 yaşındaki çocuğun bile yapmayacağı bir mantık hatası. Odunun yanması için ateşin her şeyi yakabilmesi gerekmiyor. Odunu yaksa yeterli. Güneşin "ateşi" diye bir şey yok, güneşteki olay yanma değil, füzyon. Ateş istemediğimiz şeyleri yakmasa, zaten en başta söndürmeye ne gerek var. 

Avrupa'da ortaçağ gerizekalıları kedileri kötülüğün ve büyücüğülüğün simgesi olarak görüp onları yakarak öldürmeyi eğlence haline getiriyorlar.  Bu neden gerçekleşebiliyor? Birincisi, desteklediğin "yaratıcı vardır" iddiasına göre senin yaratıcın gerizekalı insanlar yarattığı için. İkincisi, ateş o hayvanları diri diri yakabildiğini için. Kalkıp da "efendim olsun ateşin bir sürü yararı var, o kadarı da olacak" dersen ben de sana gerizekalı derim. Allahın her şeye gücü yettiğine göre, ateşin sebep olduğu kötülükleri engellemenin bir yolunu bulabilirdi. Ve mucizeden bahsetmiyorum. Önceki iletide de söyledim:  yasaları, neden-sonuç ilişkilerini öyle bir ayarlar ki, olur da olur, bu kadar basit.

Atıyorum, örneğin ateşin kimyasal özelliği, sadece ölmüş canlıların etini yakabilecek şekilde olurdu. Sen etini pişirirdin ama hiçbir canlı diri diri yakılamazdı bu şekilde. Önceki ve bu iletide söylediğim vahşetlerin de önüne geçilmiş olurdu. Allahın bunu akıl edemiyor mu şimdi? Ya da sen? O kadar ileti yazmışsın, hala zırva. Aslında şu an yazdığım cevabı zaten önceki iletide de yazmıştım zaten hemen hemen. Okuduğunu anlamayıp ya da bilerek kıvırıp tekrar tekrar yazdırıyorsunuz.

 

On 30.03.2019 at 18:52, nogodbutAllah yazdı:

sanki dünyayı yaratan sizsinizde  kanunlarınıda siz belirlersiniz.



Ben belirlemedim de, belirleyen kimse onun kafadan sıkıntılı olmadığını ispatlamıyor bu. Aha, kötülük problemi duruyor karşında kaç iletidir. 

On 30.03.2019 at 18:52, nogodbutAllah yazdı:

şimdiki ateislerin mantığı gibi

hz ibrahim o halde Rabbim güneşi batıdan batırırp doğudan doğurur sende tersini yap deyince dilini yutup sustu.

madem siz çok iyi biliyorsunuz haydi güneşle enerji toplayan insan yapın

sadece havadan bol keseden atmalar

Bre gerzek, hadi senin allahın yapsın? Aha güneş duruyor. Senin allahın batıdan doğursun güneşi, inanalım biz de? Şimdi kalkıp "kıyamette yapacak" edebiyatı yaparsın. Nemrut da gerizekalı olmasaymış da "hadi senin allahın yapsın" deseymiş İbrahim'e.

Allah yapamayınca bu sefer de uydurulan masallar mucize anlatırdı, yine inanırdın ya, neyse.

Onu bırak, ben her şeye gücü yeten varlık olduğumu iddia etmiyorum. O yüzden böyle bir sorumluluğum yok. Ama senin inandığın varlık onu iddia ediyor. O yaratacak, ben değil.

Senin gibi gerzeklerin kötülük problemine sıkça verdiği cevaplardan birisi bu. Aman da dünyayı biz mi yaratmışız da yasalarını biz belirleyecekmişiz. Yasaları benim belirlememe gerek yok.

Yaratıcı iyiyse, yasaları kötülüğe sebep olmayacak şekilde belirlemenin bir yolunu bulabilir. Yukardaki ateş örneğinde anlattığım gibi.

Belirlemenin bir yolunu bulamaz mı? O halde her şeye gücü yetmiyor.

Belirleyebilir mi? O halde halihazırda bunu yapmadığına göre, o kötüdür.

Bu ikilemi cevaplamadığın sürece daha da cevap yazacağım bir şey yok burada. Kendi kendine boşa davul çalmaya devam edebilirsin.

 

On 30.03.2019 at 18:52, nogodbutAllah yazdı:

bitkilerin vucudu az enerji harcar ama onlarda sabit

insan da sürekli yerinde dursa oda enerji harcamaz.

Şimdi bir şey desen, "ateistler hakaret ediyor" olacak. Kaç kere yazmak gerekiyor senin gibilerin beynine girebilmesi için, bilmiyorum.

Şunu kendi kendine cevapla, anlarsın olayı.

Allah, canlıların birbirlerini öldürmeyecek şekilde enerji ve besin elde etmelerini sağlayacak bir sistem oluşturmaya güç yettirebilir mi?
Yettirebiliyorsa, böyle vahşi bir doğa yarattığı için, kendisi kötüdür.

Yettiremiyorsa, o halde her şeye gücü yeten değildir.

Bitti. BU KADAR YAHU. 5 yaşındaki çocuk olsa anlamıştı şimdiye. Hala şöyle olurdu böyle olurdu diyor. Senin "kutsal" kitabın tanrının kadir-i mutlak olduğunu iddia ediyorsa, aman da bitkiler yerinde duruyor, insanlar fotosentezle enerji üretemez gibi salak saçma lafların anlamı yok. Çünkü kadir-i mutlak varlık, fotosentezi yeteri kadar enerji üretecek bir şekilde yaratabilir. Kadir-i mutlak varlık isterse, gün boyu koşarsın, fotosentezle de gereğinden fazla enerjiyi elde edersin. Niye, çünkü o varlık öyle bir düzen yaratabilir. 

Hakaret etmeyeyim diyorum ama beyni olan kaç defa anlamıştı şimdiye.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, malta erigi yazdı:

Ağzından tehdit ve hakaret düşmeyen allah'ı merhamet ve şevkat sahibi kabul etmek. Galiba burada gerçekten bir mucize var. Hep bahsedilen kuran mucizelerinden en büyüğü bu olmalı.

 

Tehdit ve hakaret değil, uyarı ve azarlamadır söz konusu olan. Tıpkı bir babanın, çocuğunun iyiliğini düşünerek, bu şekilde onu terbiye edişi gibi. Yoksa Kuran'ı bir bütünlük içinde okursanız, temel mesajın, Allah'ın, kullarına olan sevgi, lütfu ve şefkati ekseninde olduğunu görürsünüz. 

tarihinde Baris28 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
14 minutes ago, Baris28 said:

 

Tehdit ve hakaret değil, uyarı ve azarlamadır söz konusu olan. Tıpkı bir babanın, çocuğunun iyiliğini düşünerek, bu şekilde onu terbiye edişi gibi. Yoksa Kuran'ı bir bütünlük içinde okursanız, temel mesajın, Allah'ın, kullarına olan sevgi, lütfu ve şefkati ekseninde olduğunu görürsünüz. 

Valla benim babam hiç 'kafana sıçarım' demedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Baris28 yazdı:

 

Tehdit ve hakaret değil, uyarı ve azarlamadır söz konusu olan. Tıpkı bir babanın, çocuğunun iyiliğini düşünerek, bu şekilde onu terbiye edişi gibi. Yoksa Kuran'ı bir bütünlük içinde okursanız, temel mesajın, Allah'ın, kullarına olan sevgi, lütfu ve şefkati ekseninde olduğunu görürsünüz. 

kafirlerin boynunu vurun azarlamamı?sizin atomlarınız bile cahil bile,benim bildiğim çocuk altına sıçar azarlarsın, üstünü kirletir azarlarsın,

 

bu tehdit değilmi? onların derilerini değiştirip tekrar tekrar yakıcam,,tanrıdan çok insan azgını diyelim..

 

siz ancak bu kafayla tanrıyı kitaplara bakarak arayın doğuştan cahil atomlular.

 

allahınza bu kadar  güveniyorsanız  sıkıysal savcıya  sen kafirsin senın boynunu vurucam desenize, senin savcı gibi derilerini değiştiricem desenize bak bakalım ne oluyor? en az tehditten,106. maddeden 2 yıl yersın..

birde vucut dokunulmazlıgı yaparsan  30 yıla kadar yolu var.. hadi buyur et bakalım ne olucak?

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

çok ünlü bir atasözü vardır, kuranı 1 kere anlıyarak okuyan bir insan deist agnostik atheist olur.

kuranı 1000 defa anlamadan okuyan, kendi anladığı gibi çeviren, işine geldiği gibi yorumluyan, çakma hadislere inanan

kendi aralarında bile ayetleri farklı yorumlayıp,tartışan gelişmiş memeli canlılara kısaca; müslüman denir..:lol:
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, akılsızşuursuzatom said:

öyle  geçmiyor  ki  uyarı  ve  azarlamalar  yüce  kitabimizda.(Aşağılık  hayvan  diyor veya  daha  başka  uyarılar  ve  azarlamalarda  var. )

Allah'ın izni olmadıkça hiçbir benlik iman edemez. Allah, pisliği, aklını kullanmayanlar üzerine bırakır. Yunus 100

Bana inanmazsanız kafanıza sıçarım demiş gibi geliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

öyle  geçmiyor  ki  uyarı  ve  azarlamalar  yüce  kitabimizda.(Aşağılık  hayvan  diyor veya  daha  başka  uyarılar  ve  azarlamalarda  var. )

 

Vaayy, vayy...

Demek nihayet bir yüce kitabınız da oldu ha ?! :D

Sizi kutlarım, ki biz teee başından beri bunun böyle olduğunu elbette biliyorduk.

Heyhat...geldiniz geleli kendinizi bir gıdım geliştiremediniz. Ben ona yanıyorum...

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, Baris28 yazdı:

 

Tehdit ve hakaret değil, uyarı ve azarlamadır söz konusu olan. Tıpkı bir babanın, çocuğunun iyiliğini düşünerek, bu şekilde onu terbiye edişi gibi. Yoksa Kuran'ı bir bütünlük içinde okursanız, temel mesajın, Allah'ın, kullarına olan sevgi, lütfu ve şefkati ekseninde olduğunu görürsünüz. 

 

Emriniz olur, muhterem.

Hayret; bu kitabı bir bütünlük okumak hiç aklımıza gelmemişti...vay be !

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, karamsarhuman yazdı:

kafirlerin boynunu vurun azarlamamı?sizin atomlarınız bile cahil bile,benim bildiğim çocuk altına sıçar azarlarsın, üstünü kirletir azarlarsın,

 

 

 

Kuran ayetleri bir bütün olarak, tek seferde Peygambere indirilmemiştir. Parça parça ve kimi zamanda çeşitli olaylar üzerine, o olaylarda takınılacak tavırlara ilişkin ayetler inmiştir. Sözünü ettiğiniz Tevbe Suresi 5. ayet, yani ''Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün'' ayeti, Peygamber ile antlaşma imzalayan ve o antlaşmalarını bozan bir kavimle ilgili olarak indirilmiştir ve bu ayetlede savaşa yeniden başlanması gerektiği bildirilmiştir. Zaten bir önceki ayette, yani Tevbe Suresi 4. ayette; ''Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın.'' ifadesi, öyle sizin iddia ettiğiniz gibi önünüze gelen kafiri öldürün şeklinde bir emrin söz konusu olmadığını göstermektedir. Bilakis kafirlerle yapılan antlaşmalara saygı gösterilmesi, bu antlaşmaların bozulmaması ve Müslümanların aleyhine faaliyette bulunmadıkça onlara dokunulmaması emredilmektedir. Zira İslam dini barış ve esenlik dinidir. 

 

Lütfen İlhan Arsel, Turan Dursun gibi kültür seviyesi pekte yüksek olmayan ateist yazarlardan tırtıkladığınız üç beş klişe lafı ısıtıp ısıtıp önümüze getirmeyin. Üstad Kadir Mısıroğlu, Harvard seviyesinde bir akademik ortama sahip bulunan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesine rektörlük yapan Nihat Hatipoğlu, Ebu Bekir Sifil gibi İslami aydın ve entelektüelleri okumanızı tavsiye ediyorum size. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Baris28 said:

 

Kuran ayetleri bir bütün olarak, tek seferde Peygambere indirilmemiştir. Parça parça ve kimi zamanda çeşitli olaylar üzerine, o olaylarda takınılacak tavırlara ilişkin ayetler inmiştir. Sözünü ettiğiniz Tevbe Suresi 5. ayet, yani ''Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün'' ayeti, Peygamber ile antlaşma imzalayan ve o antlaşmalarını bozan bir kavimle ilgili olarak indirilmiştir ve bu ayetlede savaşa yeniden başlanması gerektiği bildirilmiştir. Zaten bir önceki ayette, yani Tevbe Suresi 4. ayette; ''Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın.'' ifadesi, öyle sizin iddia ettiğiniz gibi önünüze gelen kafiri öldürün şeklinde bir emrin söz konusu olmadığını göstermektedir. Bilakis kafirlerle yapılan antlaşmalara saygı gösterilmesi, bu antlaşmaların bozulmaması ve Müslümanların aleyhine faaliyette bulunmadıkça onlara dokunulmaması emredilmektedir. Zira İslam dini barış ve esenlik dinidir. 

 

Lütfen İlhan Arsel, Turan Dursun gibi kültür seviyesi pekte yüksek olmayan ateist yazarlardan tırtıkladığınız üç beş klişe lafı ısıtıp ısıtıp önümüze getirmeyin. Üstad Kadir Mısıroğlu, Harvard seviyesinde bir akademik ortama sahip bulunan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesine rektörlük yapan Nihat Hatipoğlu, Ebu Bekir Sifil gibi İslami aydın ve entelektüelleri okumanızı tavsiye ediyorum size. 

 

Tevbe 5'den önceki ayeti vermişsin ama anlayarak okumamışsın, çünkü ön yargılısın, ayeti aklama derdindesin.

 

Tevbe 4: Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın.

 

Ayette anlaşmaların tamamlanması isteniyor sadece. Anlaşma sona erdiğinde ne olacak? Bu soruyu sormak aklına geldi mi?

 

Tevbe 5: Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün ve onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Ne olacağı da bu ayette yazıyor, bulundukları yerde öldürülecek ve yakalanıp hapsedilecekmiş. Ayrıca ifadedeki saçmalığa da dikkatini çekerim, bu müşrikler bulundukları yerde öldürülecek mi yoksa yakalanıp hapsedilecek mi? Arada "ve" bağlacı var, "veya" bağlacı yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Tevbe 5'den önceki ayeti vermişsin ama anlayarak okumamışsın, çünkü ön yargılısın, ayeti aklama derdindesin.

 

Tevbe 4: Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın.

 

Ayette anlaşmaların tamamlanması isteniyor sadece. Anlaşma sona erdiğinde ne olacak? Bu soruyu sormak aklına geldi mi?

 

Tevbe 5: Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün ve onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

Ne olacağı da bu ayette yazıyor, bulundukları yerde öldürülecek ve yakalanıp hapsedilecekmiş. Ayrıca ifadedeki saçmalığa da dikkatini çekerim, bu müşrikler bulundukları yerde öldürülecek mi yoksa yakalanıp hapsedilecek mi? Arada "ve" bağlacı var, "veya" bağlacı yok.

 

Bu ayetten antlaşma bittikten sonra onları öldürün gibi bir sonuç çıkarmak, senin kendi öznel (ve bir haylide hatalı) değerlendirmendir. Halbuki 5. ayet, 4. ayettekilerle ilgili olmayıp, sure'nin başında sözü edilen ve yapılan antlaşmaya riayet etmeyen kafirlere ilişkin hükmü ihtiva ifade etmektedir. Ayrıca Nisa Suresi 90. ayet, bu konuda hiç bir yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde meseleye açıklama getirmektedir; ''Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak istemediklerinden göğüsleri daralmış olarak size gelenleri öldürmeyin. Allah dileseydi, onları sizin başınıza bela ederdi de sizinle savaşırlardı. Ama onlar sizi bırakır savaş açmaktan vazgeçer ve barış teklif ederlerse, Allah onlara zarar vermenize müsaade etmez.'' Demek ki savaşmayan ve barışçıl bir tutum takınanlara karşı İslam, savaşa cevaz vermez. Yani İslamın savaş anlayışı, meşru bir müdafa amacı gütmektedir.

 

Peki Müslümanlar ne adına ve niçin savaşırlar? Bunun cevabınıda Nisa 75  ayet vermektedir;''Allah yolunda ve güçsüz bırakılmış çocuklar, erkekler ve kadınlar uğrunda savaşmamak için ne gerekçeniz olabilir? Onlar(ezilenler) 'Rabbimiz! Halkı yanlışlar içinde olan bu şehirden bizi çıkar, bize katından bir lider (veli) gönder, bize katından bir yardımcı gönder.' diye yalvarıp dururlar.''

 

Demek ki Müslümanlar, ezilenler için ve zalimin zulmüne dur demek için savaşırlar. Yani bir tür zaruret hali. Onun dışındaki durumlarda İslam, sadece barışı emreder. Zira İslam, bir barış dinidir. Fakat zulüm söz konusu olursa, işte o zaman mazlumları korumak için İslam adına savaştan söz edilebilir ancak.

tarihinde Baris28 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, Baris28 said:

Bu ayetten antlaşma bittikten sonra onları öldürün gibi bir sonuç çıkarmak, senin kendi öznel (ve bir haylide hatalı) değerlendirmendir.

 

Anlaşma bittikten sonra ne yapılacağı bir sonraki ayet olan Tevbe 5'te belirtilmiş zaten. 

 

Tevbe 5: Haram aylar çıkınca bu Allah’a ortak koşanları artık bulduğunuz yerde öldürün ve onları yakalayıp hapsedin ve her gözetleme yerine oturup onları gözetleyin. Eğer tövbe ederler, namazı kılıp zekâtı da verirlerse, kendilerini serbest bırakın. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

 

9 hours ago, Baris28 said:

Ayrıca Nisa Suresi 90. ayet, bu konuda hiç bir yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek şekilde meseleye açıklama getirmektedir; ''Ancak kendileriyle aranızda antlaşma bulunan bir topluma sığınanlar, ne sizinle ne de kendi toplumlarıyla savaşmak istemediklerinden göğüsleri daralmış olarak size gelenleri öldürmeyin. Allah dileseydi, onları sizin başınıza bela ederdi de sizinle savaşırlardı. Ama onlar sizi bırakır savaş açmaktan vazgeçer ve barış teklif ederlerse, Allah onlara zarar vermenize müsaade etmez.'' Demek ki savaşmayan ve barışçıl bir tutum takınanlara karşı İslam, savaşa cevaz vermez. Yani İslamın savaş anlayışı, meşru bir müdafa amacı gütmektedir.

 

Nisa 89. Arzu ettiler ki kendilerinin küfre saptıkları gibi siz de sapasınız da beraber olasınız. Bu sebeple, onlar Allah yolunda hicret edinceye kadar içlerinden dost edinmeyin. Eğer bundan yüz çevirirlerse, onları yakalayın ve bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan ne bir dost edinin, ne de bir yardımcı.

 

Nisa 90 meseleye açıklık falan getirmiyor, bu ayet bambaşka bir konudan bahsediyor, bir önceki ayette kendileriyle hicret etmeyenlerin bulundukları yerde yakalanıp öldürülmesi emredildiği için bu insanların bazıları anlaşma bulunan toplumlara sığınırsa onlara dokunmayın diyor. Bak tekrar edeyim, bu din sırf Muhammed'le hicret etmediği için insanların yakalanıp öldürülmesini emrediyor.

 

Şimdi söyle bakalım, sana göre anlaşma bittikten sonra ne olacak? Kuran bu konuda ne diyor?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Baris28 yazdı:

 

Kuran ayetleri bir bütün olarak, tek seferde Peygambere indirilmemiştir. Parça parça ve kimi zamanda çeşitli olaylar üzerine, o olaylarda takınılacak tavırlara ilişkin ayetler inmiştir. Sözünü ettiğiniz Tevbe Suresi 5. ayet, yani ''Kafirleri bulduğunuz yerde öldürün'' ayeti, Peygamber ile antlaşma imzalayan ve o antlaşmalarını bozan bir kavimle ilgili olarak indirilmiştir ve bu ayetlede savaşa yeniden başlanması gerektiği bildirilmiştir. Zaten bir önceki ayette, yani Tevbe Suresi 4. ayette; ''Ancak Allah'a ortak koşanlardan, kendileriyle antlaşma yapmış olduğunuz, sonra da antlaşmalarında size karşı hiçbir eksiklik yapmamış ve sizin aleyhinize hiç kimseye yardım etmemiş olanlar, bu hükmün dışındadır. Onların antlaşmalarını, süreleri bitinceye kadar tamamlayın.'' ifadesi, öyle sizin iddia ettiğiniz gibi önünüze gelen kafiri öldürün şeklinde bir emrin söz konusu olmadığını göstermektedir. Bilakis kafirlerle yapılan antlaşmalara saygı gösterilmesi, bu antlaşmaların bozulmaması ve Müslümanların aleyhine faaliyette bulunmadıkça onlara dokunulmaması emredilmektedir. Zira İslam dini barış ve esenlik dinidir. 

 

Lütfen İlhan Arsel, Turan Dursun gibi kültür seviyesi pekte yüksek olmayan ateist yazarlardan tırtıkladığınız üç beş klişe lafı ısıtıp ısıtıp önümüze getirmeyin. Üstad Kadir Mısıroğlu, Harvard seviyesinde bir akademik ortama sahip bulunan Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesine rektörlük yapan Nihat Hatipoğlu, Ebu Bekir Sifil gibi İslami aydın ve entelektüelleri okumanızı tavsiye ediyorum size. 

bütün olarakta aldım yarım olarakta aldım çeyrek olarakta aldım, ayetlerinizi sonuç değişmiyor, yeryüzünde bir tek fitne (kafir) kalmayıncaya dek boyunlarını vurun öldürün, sonuç bu önce tehdit islamı reddediyorsan kellen gitti...bütün olarak aldıgımızda sistematık düzenın olmadıgını, kimin kimin düzdüğünü , ensestin helal oldugunu savunan, 

islam dışındakı alalhın kendı verdiği dinlere bile kafir dediği ve cehenneme attıgı, akli dengem yerinde 

oldugu için benım anladıgım bu..

islam barış dini olsa, kafirlerde cennette giderdi, sizin allahınız bile savaşı ölümü kelleyi çok seviyor.

 

eeeee dogal olarakta sizde bu tarz şiddete iyi demek zorunda kalıyorsunz bilnç altınızda

korku var allahtan korkuyorsunuz,,, bu yüzden iman ediyorsunuz..

 

allah cenneti vadetmeseydi.. sadece cehennem olsaydı.. yine korkardınız,,

sizinkı bir hastalık psıkolojık bir dengesizlik,,

içinizdeki korku sizi müslüman yapmış siz korkutmuşlar ve böyle yetiştirmişler..

 

bu yüzden islamdakı mantık hatalarıyla dolu  ayetleri bilmenize rağmen içinize işlemiş korkudan dolayı

 

içinizde hala deist gözüken ama gerçekten namaz kılan  müslümanlar var çok iyi biliyorum..

 

turan dursun kim yahuu? o benim tırnagım olamaz..sonradan ateist olmuş, saygı duyarım ama

 

benımle boy ölçüşemez.kadir mısırlıoğlu kim yahuu?

ben tanrıdan başka hiç bir canlıya, akıllı ve zeki demem..

 

çünkü çok iyi bilirimki sadece tanrı bana gerçekleri verebilr..

 

 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...