Jump to content

Recommended Posts

Bu ayetler Muhammed’in ölümünden hemen önce 632 yılında iniyor ve Araplar ay takvimine geçiyor.

 

9:36 Doğrusu Allah katında ayların sayısı, gökleri ve yeri yarattığı günkü Allah yazısında on iki aydır; bunlardan dördü haram aylardır. Bu, işte en doğru dindir; onun için bunlar hakkında kendinize zulmetmeyin; müşrikler sizinle topyekün savaştıkları gibi siz de topyekün savaşın ve bilin ki Allah, korunanlarla beraberdir. 

 

9: 37.O nesi denilen sıvış adeti (haram ayları geciktirmek) ancak küfürde ileri gitmektir ki, bununla kafirler şaşırtılır; Allah'ın haram kıldığının sayısına uydurup da Allah'ın yasakladığını helal kılmak için onu bir yıl helal, bir yıl haram sayarlar. Bu şekilde onların kötü işleri kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah ise, kafirlerden ibaret bir topluluğu doğru yola erdirmez.

 

Bu ayetler öncesi Araplar 3 yılda bir artan ayı o yıla ekleyip 13 ay yapıyorlardı. Muhammed’in 22 yıllık peygamberlik kariyeri boyunca 7 kere bu döngünün tekrarlamış olması lazım.

İşin önemli kısmı şu:

Hakkında binlerce hadis yazılan Muhammed’in, 22 yıl içinde tam 7 kez gerçekleşen 13. aylarda hiçbir vukuatı olmamış, bu aylarla ilgili bir hadis yok.

Neden?

Muhammed biyografisi ya da masalını yazan İbn İshak ve İbn Hişam bu gerçeği unutmuş olabilirler mi?

tarihinde Abdülmalik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

12 hours ago, Abdülmalik said:

Bu ayetler öncesi Araplar 3 yılda bir artan ayı o yıla ekleyip 13 ay yapıyorlardı. Muhammed’in 22 yıllık peygamberlik kariyeri boyunca 7 kere bu döngünün tekrarlamış olması lazım.

İşin önemli kısmı şu:

Hakkında binlerce hadis yazılan Muhammed’in, 22 yıl içinde tam 7 kez gerçekleşen 13. aylarda hiçbir vukuatı olmamış, bu aylarla ilgili bir hadis yok.

Neden?

Muhammed biyografisi ya da masalını yazan İbn İshak ve İbn Hişam bu gerçeği unutmuş olabilirler mi?

 

 

13 ay konusunda söylenmesi gereken her şey Kuran'da söylenmiş;

hadisin lüzumu yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

haram ayları geciktirme olarak çevrilen kısım aslında an-nasi'den söz ediyor. arap takvimi öncesinde eklenen fazladan ayın adı an-nasi yani geciktirme, erteleme.

 

bugünkü meallerde haram ayları ertelemek olarak anılan kafirlik eylemi, aslında haram ayları ertelemekle ilgili olmayabilir, yalnızca 12ciler ile 13çüler arasındaki bir kavganın yansıması olabilir.

 

elbette uyduruk peygamberin ağzından fetvalar da bu kavgayı kazanmanın yollarından biri olabilir. 

 

12ciler ve 13çülerin kavgası vardıysa, bunun nedenini ticarette aramak uygun bir başlangıç olabilir.

tarihinde bir_akil_insan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Sevgili bir_akil_insan,

 

"12ciler ve 13çüler"in iddiaları nedir;

12ciler ve 13çüler, iddialarını 

ayetlere mi dayandırıyor  hadislere mi?

 

 

12ciler ve 13çüler - eğer vardıysalar- zaten bu hadis ve ayetlerin ortaya çıkma nedenleridir. dolayısı ile savlarını herhangi bir hadis / ayete dayandırma olasılıkları da oldukça düşüktür. bu hadis/ayetler 12-13 kavgasını sona erdirmek üzere ortaya atılmış  görünüyor.

 

12ciler ve 13çüler arasındaki temel sorun, büyük olasılıkla ticaret sorunudur.  bu ticaret, din ticareti de olabilir. 13. ayın eklenmesi ile haram aylar ya da diğer zamanların aşağı yukarı her yılın aynı dönemine denk gelmesi sağlanır. eklenmediği durumda, bu dönemler yıl içinde gezinir durur. 

 

13.ayın eklenmesi ya da eklenmemesi, dönemsel pazarlarda rekabeti kazanma ya da kaybetmeye yol açıyor olabilir. diğer türlü, din açısından haram ayların ertelenmesi bahanesi ancak ahmakça bir bahanedir; çünkü haram aylar asıl 13.ayın eklenmesi ile ortalama olarak her yıl gerçek zamanlarına denk gelmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

hadisin lüzumu yok.

Niye yok?

Hadis olmadan kuranı anlıyormusun?

Hadis yazarı, yani, bir bakıma islamı gerçek anlamda oluşturan ve Muhammed masalını yazanlar nesi yöntemini hesaba katmamışlardır?

Yahu bu olabilir mi?

Muhammedin hayatı “nesi” olmadan nasıl anlatılır.

Nesi aylarında Muhammed ne yaptı? En büyük problemlerin bu ayda çıkmış olması gerekir, Muhammed bu duruma ne dedi?  itiraz etmedi mi?

Niye bilgi yok?

Artçı bilgi: İslam alimleri de 632 ‘den önce nesi yi kabul eder.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, bir_akil_insan said:

 

12ciler ve 13çüler - eğer vardıysalar- zaten bu hadis ve ayetlerin ortaya çıkma nedenleridir. dolayısı ile savlarını herhangi bir hadis / ayete dayandırma olasılıkları da oldukça düşüktür. bu hadis/ayetler 12-13 kavgasını sona erdirmek üzere ortaya atılmış  görünüyor.

 

12ciler ve 13çüler arasındaki temel sorun, büyük olasılıkla ticaret sorunudur.  bu ticaret, din ticareti de olabilir. 13. ayın eklenmesi ile haram aylar ya da diğer zamanların aşağı yukarı her yılın aynı dönemine denk gelmesi sağlanır. eklenmediği durumda, bu dönemler yıl içinde gezinir durur. 

 

13.ayın eklenmesi ya da eklenmemesi, dönemsel pazarlarda rekabeti kazanma ya da kaybetmeye yol açıyor olabilir. diğer türlü, din açısından haram ayların ertelenmesi bahanesi ancak ahmakça bir bahanedir; çünkü haram aylar asıl 13.ayın eklenmesi ile ortalama olarak her yıl gerçek zamanlarına denk gelmektedir.

 

 

9:36'nın deyimiyle, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, 13'cü ay gökte zaten var

ve o var olduğu için gökte aylar (örn dolunaylar) mevsim bakımından vakten SABiTTiR.

 

Eğer o 13'ncü ay kağıt üzerinde* ötelenirse

aylar sürekli 11 gün erken gelirler  

ve o mevsim senin bu mevsim benim GEZERLER. 

 

12 aylı kamerî yılın ayları öyle yaparlar çünkü 12 aylı kamerî yıl icad olsun diye 13'ncü ay ötelenmiştir

ve öteleme otomatiğe bağlanmıştır.

Kamerî yıl "mevsim"i, dolayısıyla "zaman"ı o yüzden bildiremez. 

 

Allah'ın gökte kurmuş olduğu düzen bu fesada uğramasın diye

nesî denen öteleme, 9:37 vahyedilerek, haram kılınmıştır:

nesî küfürde kesinlikle ziyadeliktir - innema en nesî ziyadetun fîl kufr.  

 

____________________________________________________________________________

 

*Ötelemeyi yapan beşer

bunu yalnızca kağıt üzerinde yapabiliyor;

gökteki ayları öteleyemiyor

çünkü gökteki aylara ulaşıp onları öteleyecek bir ele sahip değil.

 

Gökte öteleme yok.

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

9:36'nın deyimiyle, Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günden beri, 13'cü ay gökte zaten var

ve o var olduğu için gökte aylar (örn dolunaylar) mevsim bakımından vakten SABiTTiR.

 

Eğer o 13'ncü ay kağıt üzerinde* ötelenirse

aylar sürekli 11 gün erken gelirler  

ve o mevsim senin bu mevsim benim GEZERLER. 

 

12 aylı kamerî yılın ayları öyle yaparlar çünkü 12 aylı kamerî yıl icad olsun diye 13'ncü ay ötelenmiştir

ve öteleme otomatiğe bağlanmıştır.

Kamerî yıl "mevsim"i, dolayısıyla "zaman"ı o yüzden bildiremez. 

 

Allah'ın gökte kurmuş olduğu düzen bu fesada uğramasın diye

nesî denen öteleme, 9:37 vahyedilerek, haram kılınmıştır:

nesî küfürde kesinlikle ziyadeliktir - innema en nesî ziyadetub fîl kufr.  

 

____________________________________________________________________________

 

*Ötelemeyi yapan beşer

bunu yalnızca kağıt üzerinde yapabiliyor,

gökteki ayları öteleyemiyor

çünkü gökteki aylara uzanıp onları öteleyecek bir ele sahip değil.

 

Gökte öteleme yok.

 

 

 

bu ay ve yemin altındakiler konuları favorileriniz, biliyoruz. fakat çok açık bir gerçekliği göz ardı ediyorsunuz: sizin anlattıklarınızın karşılığı tarihte bulunmuyor. bu yüzden, istediğiniz kadar ay hesabına oturun, konu 12 aylık ay takvimi ve +1 aylık düzeltmeli takvim çatışmasıdır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 minutes ago, bir_akil_insan said:

 

 

bu ay konusu ve yemin altındakiler konusu favorileriniz, biliyoruz. fakat çok açık bir gerçekliği göz ardı ediyorsunuz: sizin anlattıklarınızın karşılığı tarihte bulunmuyor. bu yüzden, istediğiniz kadar ay hesabına oturun, konu 12 aylık ay takvimi ve +1 aylık düzeltmeli takvim çatışmasıdır.

 

 

Kamerî aylar konusunu araştırdığım için özür mü dilemeliyim?

 

Güzel kardeşim,

anlattıklarımın karşılığı tarihte bulunuyor

çünkü tarih 12 aylı kamerî yılı fiilen reddeder.

12 aylı kamerî yıl tarihte hiç kullanılmadı.

 

12 aylı "kamerî yıl"ı düzenleyenler

ona zaman zaman 13'ncü bir ay eklediler

ve onu 365 gün süren yıl yapıp çıktılar.

 

O zaman da yıl "kamerî-şemsî" olup çıktı

ama aslında bal gibi "şemsî yıl"dır o.

12 aylı kamerî yıl olmaz, tarihte de olmadı.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Kamerî aylar konusunu araştırdığım için özür mü dilemeliyim?

 

Güzel kardeşim,

anlattıklarımın karşılığı tarihte bulunuyor

çünkü tarih 12 aylı kamerî yılı fiilen reddeder.

12 aylı kamerî yıl tarihte hiç kullanılmadı.

 

12 aylı "kamerî yıl"ı düzenleyenler

ona zaman zaman 13'ncü bir ay eklediler

ve onu 365 gün süren yıl yapıp çıktılar.

 

O zaman da yıl "kamerî-şemsî" olup çıktı

ama aslında bal gibi "şemsî yıl"dır o.

12 aylı kamerî yıl olmaz, tarihte de olmadı.

 

bu konuları pek çok kere siz anlattılar, yinelemenin bir anlamı bulunmuyor.

 

özetle: geciktirme-erteleme konusunun kökenini ticarette aramanın sonuca ulaştıracağını düşünüyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Git bunları islamî sitelerde anlat diyordunuz, anlattım;

alıntılıyorum:

 

Benzetme yapmak gerekirse

kamerî yıldaki Şehru Rramazan, saat kadranındaki akrep kolu gibidir, sürekli GEZER;

gökteki ramazan ise saat kadranındaki 1 rakamı gibi hep aynı yerdedir, SABiT.

 

Akrep kolu, yolunun üzerindeki 1'e nasıl uğrarsa

kamerî yılın gezen Ramazanı da gökteki Ramazana uğrar;

örneğin şu tarihlerde uğradı:

 

29 Haz 1950;

25 Haz 1983, 579;

2 Tem 2015, 619.

 

https://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/Sayfalar/RamazanveKurban.aspx

 

Yani gökteki Şehru Ramazan en uzun gündüzden sonraki ilk dolunay olup

21 Haziran - 21 Temmuz arasında görünür.

Kanıt, gezen ramazanın sabit ramazana (kadrandaki 1'e) 21 Haziran - 21 Temmuz arasında uğramasıdır.

 

Köz gibi sıcak günlerin habercisidir Şehru Ramazan;

onun için Kavuran Dolunay anlamına gelir.

 

Miladî 500, 600'lerde öteki kamerî ayların adları ne idi emin olunamaz ama bilinen şudur:

شهر - şehr gökteki "ay"dır, "yıl"ın 12'de "1'i değildir.

Çünkü dolunayların 12'si, 13'ü gökte DiZiLiRLER. Şehru ramazan o "dizi"nin bazan 13'te 1'idir.

13 ve 12 aynı şey midir ki gökteki ay ve kamerî yıldaki ay aynı olsun?

 

Gökteki aylara Zilhicce, Zilkâde, Muharrem… denmiş olması da 

elbet muhtemeldir.

 

Buna göre

Muhammed (sav) 9 yaşındayken vakten SABiT dolunaylar dizisi Şehru Rramazan ile başladı

ve şöyle devam etti:

 

01 -> (Rama) -> 24 Haz. 579

02 -> (Zhicc.) -> 24 Tem

03 -> (Zkâde) -> 22 Ağu

04 -> (Muhar) -> 21 Eyl

05 -> (Cevvel) -> 20 Eki

06 -> (Cahir..) -> 19 Kas

07 -> (Şaban) -> 19 Ara

08 -> (Şevval) -> 18 Oca 580

09 -> (Receb.) -> 16 Şub

10 -> (Revvel) -> 17 Mar

11 -> (Rahir..) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

13 -> (....……..) -> 13 Haz 580

 

01 -> (Rama) -> 12 Tem 580

02 -> (Zhicc.) -> 11 Ağu

03 -> (Zkâde) –> 09 Eyl

04 -> (Muhar) -> 08 Ekim

 

"Kavuran Dolunay"ı oruç ile karşılamak farz değildi henüz;

o, Muhammed (sav)'ın peygamber yapılıp

2:185'in vahyedilmesinden itibaren farz olacak.

 

Haram aylar ise elbet vardı

ve sizin, o ayların içinde bulunup dururken, av hayvanı öldürmeniz yasaktı;

"Cahiliye"de uymuyordunuz o yasağa ki İslam gelince uyarıldınız:

 

Lâ taktulus sayde ve entum hurum (5:95).

 

Biyolojik takvim denen "sünnetullah"ın gereği odur ki

avlanma yasağı vakten sabittir çünkü av hayvanları yavrularını sabit vakitlerde doğurup emzirirler; 

dolayısıyla avlanmanın yasak-haram olduğu HARAM AYLAR vakten sabittir.

 

Saat kadranındaki 1'dir, 2'dir, 3'tür, 4'tür erbaatun hurum.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Müşrikler

9:37'de nesi diye geçen "öteleme"yi yaparlardı ki

Allah'ın haram kıldığını helal gösterebilsinler,

yahıllû mâ harrem allah. 

 

Örneğin

"dizi"nin son dolunayı helal aydı,

ilk dolunay ise haram.

 

O haram ayda avlanmak istediğinizde

helal dolunayı bir sonraki "dizi"nin baş tarafına ötelerdiniz;

bir sonraki dizinin ilk dolunayı helal görünüverirdi.

 

01 -> (Rama) -> 24 Haz. 579

02 -> (Zhicc.) -> 24 Tem

03 -> (Zkâde) -> 22 Ağu

04 -> (Muhar) -> 21 Eyl

05 -> (Cevvel) -> 20 Eki

06 -> (Cahir..) -> 19 Kas

07 -> (Şaban) -> 19 Ara

08 -> (Şevval) -> 18 Oca 580

09 -> (Receb.) -> 16 Şub

10 -> (Revvel) -> 17 Mar

11 -> (Rahir..) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

13 -> (....……..) -> 13 Haz 580

 

01 -> (Rama) -> 12 Tem 580

...

 

Ötelenmiş dizi:

 

01 -> (...........) -> 13 Haz 580

02 -> (Rama) -> 12 Tem

 

Bu

9:37'de "Ötelemek küfürde ileri gitmektir" denerek yasaklandı

yani yavrularını emziren anaları öldürmeniz yasaklandı.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, Hasan Akçay said:

Müşrikler

9:37'de nesi diye geçen "öteleme"yi yaparlardı ki

Allah'ın haram kıldığını helal gösterebilsinler,

yahıllû mâ harrem allah. 

 

Örneğin

"dizi"nin son dolunayı helal aydı,

ilk dolunay ise haram.

 

O haram ayda avlanmak istediğinizde

helal dolunayı bir sonraki "dizi"nin baş tarafına ötelerdiniz;

bir sonraki dizinin ilk dolunayı helal görünüverirdi.

 

01 -> (Rama) -> 24 Haz. 579

02 -> (Zhicc.) -> 24 Tem

03 -> (Zkâde) -> 22 Ağu

04 -> (Muhar) -> 21 Eyl

05 -> (Cevvel) -> 20 Eki

06 -> (Cahir..) -> 19 Kas

07 -> (Şaban) -> 19 Ara

08 -> (Şevval) -> 18 Oca 580

09 -> (Receb.) -> 16 Şub

10 -> (Revvel) -> 17 Mar

11 -> (Rahir..) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

13 -> (....……..) -> 13 Haz 580

 

01 -> (Rama) -> 12 Tem 580

...

 

Ötelenmiş dizi:

 

01 -> (...........) -> 13 Haz 580

02 -> (Rama) -> 12 Tem

 

Bu

9:37'de "Ötelemek küfürde ileri gitmektir" denerek yasaklandı

yani yavrularını emziren anaları öldürmeniz yasaklandı.

 

 

 

Herşey bitti, devenin kuyruğunun ucundaki bir kıl yamukmuş, onun derdine düşmüşsünüz.

 

İslamın neresi doğru ki, bir tarafı eğri olmasın. Ne boş adamlarsınız ki böyle...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu ayetler gelmeden önce nesi yöntemini kim nasıl uyguluyordu?

 

Müşrikler uyguluyorsa; Muhammed’de buna uyuyormuyordu?

Diyelim ki, Müşrikler Muharrem ayını bir ay , haccı da bir yıl öteledi, Muhammed buna en başından itibaren niye itiraz etmedi? Ya da Allah neyi bekledi?

Nesi ayı, yılın sonuna mı ekleniyordu? Yoksa istenilen bir yere mi ekleniyordu? 

 

Muhammed uyguluyorsa; Nesi ayını Allah’dan bu konuda vahiy gelmediği için nasıl kullanıyordu ? Haram ayı helal kılıyormuydu? Nesi yapıp, hac yapmayı bir yıl erteliyormuydu? Allah, olası kafa karışıklığını baştan niye engellemedi?

 

Bu olasılıklar nedeniyle, Müslimlerin kendi arasında veya müşriklerle binlerce çatışma içerikli  hadis olması gerekirken bir tane bile yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
33 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Allah neden güneş takvimini kabul etmiyor da ay takviminde ısrar ediyor. Üstelik bolca karışıklık yapacağını bildiği halde?

Aslında 9:36-37 ‘de güneş takviminin kullanılmasından bahsediliyor olabilir ki büyük ihtimal öyle.

Bu çok daha mantıklı. Allah yarattığı normal yılı niye yanlış anlatsın, karışıklık yaratsın? Allah olmayan bir yılı dikte eder mi? Allah yoksa insan aklı var.

Öyle değil mi?

Şöyle anlatayım.

Kuranı kimin yazdığı belli değildir, Toplama bir kitaptır. Kuran’da diğer dinlerin apokrif kitaplarından alıntılar çoktur. 

Örneğin,

Yahudilerin apokrif jübileler kitabı 6.bölümde bu konudan bahsedilir, 

 

http://www.pseudepigrapha.com/jubilees/6.htm

 

Bu apokrif metinde, yahudilerin bazı kesiminin ay takvimi kullanması, dolayısıyla ibadetleri, festivalleri ertelediği, unuttuğu bahsedilir, bunu engellemek amacıyla güneş takvimi önerilir.

Kuran’da ki 9:36-37 ayetleri bu apokrif metini anlatıyor olabilir, büyük ihtimalle de öyle.

Dolayısıyla bu ayetler Araplar tarafından ya yanlış anlaşılmış ya da fazladan yıllık vergi toplamak için anlamı değiştirilmiş olabilir.

Söz konusu Araplar olunca pozitif bir sonuç beklemek imkansızdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Abdülmalik said:

Aslında 9:36-37 ‘de güneş takviminin kullanılmasından bahsediliyor olabilir ki büyük ihtimal öyle.

Bu çok daha mantıklı. Allah yarattığı normal yılı niye yanlış anlatsın, karışıklık yaratsın? Allah olmayan bir yılı dikte eder mi? Allah yoksa insan aklı var.

Öyle değil mi?

 

 

Kavramları karıştırmasak iyi olur; takvim başkadır yıl başka

ama 9:36-37'de "şemsî yıl"a atıf var; bu konuda haklısınız.  

10:5'e göre ise, açık net ve kesin, GEÇERLi olan yıl "şemsî"dir: 

 

Allah 

inişler ölçüverendir kamere (kaddere hu menâzil)

yılların sayısını bilin diye (li ta'lemû aded es sinîn).

 

Burada

sözü edilen yıl "şemsî yıl"dır.

Açıklaması kısaca şöyle:

 

Kamerin

doluluk oranı

% 100 olan hali de dolunaydır

%99'a inmiş hali de

çünkü aynı gecenin içinde oluyor bunlar. 

 

Eğer çölde yaşayan bir insan

belli bir dolunayı, örneğin öteki dolunaylardan daha büyük ve parlak olan "Şehru Ramazan"ı, her gördüğünde

değneğine bir çentik atar da sonra çentikleri sayarsa çölde geçen yılların sayısını öğrenir.

 

Dolunayların sayısı = yılların sayısı.

 

Dikkat

"şemsî yı"ların sayısını öğrenir,

"kamerî yıl"ların değil.

 

Çünkü dolunayların sayısı örneğin 33 ise

33 dolunay dizisinin 12 tanesi 13 dolunaya sahiptir;

ki 12 aylı kamerî yıl onları öteler.

 

Ötelenen 12 ay fazladan 1 kamerî yıl eder.

 

O yüzden

33 dolunay = 34 kamerîyıl.

FARK 1 yıl

 

Ve dolunayların sayısı arttıkça Fark artar:

 

33 dolunay = 34 kamerî yıl,

66 dolunay = 68 kamerî yıl,

99 dolunay = 102 kamerî yıl...

 

Kısacası

dolunayların sayısı

kamerî yılların sayısını göstermez;

şemsî yılların sayısını gösterir:

 

33 dolunay = 33 şemsî yıl,

66 dolunay = 66 şemsî yıl,

99 dolunay = 99 şemsî yıl...

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yine mi bu ay dede teranesi ?!

Herşeye gücü yeten bu malum Arap tanrısının düştüğü hallere bir bakar mısınız ?!

Güya kitabın telif hakkı kendinde ama açıklamaya gelince, pııırrrr diye kaybol...

Haliyle meydan boş olunca, bu açıklama seansları da sittin sene daha devam eder.

 

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
40 minutes ago, Hasan Akçay said:

 

 

Kavramları karıştırmasak iyi olur; takvim başkadır yıl başka

ama 9:36-37'de "şemsî yıl"a atıf var; bu konuda haklısınız.  

10:5'e göre ise, açık net ve kesin, GEÇERLi olan yıl "şemsî"dir: 

 

Allah 

inişler ölçüverendir kamere (kaddere hu menâzil)

yılların sayısını bilin diye (li ta'lemû aded es sinîn).

 

Burada

sözü edilen yıl "şemsî yıl"dır.

Açıklaması kısaca şöyle:

 

Kamerin

doluluk oranı

% 100 olan hali de dolunaydır

%99'a inmiş hali de

çünkü aynı gecenin içinde oluyor bunlar. 

 

Eğer çölde yaşayan bir insan

belli bir dolunayı, örneğin öteki dolunaylardan daha büyük ve parlak olan "Şehru Ramazan"ı, her gördüğünde

değneğine bir çentik atar da sonra çentikleri sayarsa çölde geçen yılların sayısını öğrenir.

 

Dolunayların sayısı = yılların sayısı.

 

Dikkat

"şemsî yı"ların sayısını öğrenir,

"kamerî yıl"ların değil.

 

Çünkü dolunayların sayısı örneğin 33 ise

33 dolunay dizisinin 12 tanesi 13 dolunaya sahiptir;

ki 12 aylı kamerî yıl onları öteler.

 

Ötelenen 12 ay fazladan 1 kamerî yıl eder.

 

O yüzden

33 dolunay = 34 kamerîyıl.

FARK 1 yıl

 

Ve dolunayların sayısı arttıkça Fark artar:

 

33 dolunay = 34 kamerî yıl,

66 dolunay = 68 kamerî yıl,

99 dolunay = 102 kamerî yıl...

 

Kısacası

dolunayların sayısı

kamerî yılların sayısını göstermez;

şemsî yılların sayısını gösterir:

 

33 dolunay = 33 şemsî yıl,

66 dolunay = 66 şemsî yıl,

99 dolunay = 99 şemsî yıl...

 

 

Bu kadar gereksiz bilgiden bize ne? Bu kadar zırvalık kimin ne işine yarayacak? Herifin takıldığı noktaya bak! Bu salak da Ne kadar gereksiz, boş şey varsa onun üzerine kafa yoruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...