Jump to content

Recommended Posts

Bu ayetler gelmeden önce nesi yöntemini kim uyguluyordu?

Henüz "Kuran'daki islam"ın müslümanı olmayanlar uyguluyordu.

 

Nasıl uyguluyorlardı?

 

"Nesi"yi uyguluyorlardı ki Allah'ın haram kıldığını helal göstersinler (9:37).

O yüzden ay dizisinin son dolunayını bir sonraki "dizi"nin baş tarafına öteliyorlardı ki ilk ay helal görünsün;

oysa gerçekte son dolunay helaldı, ilk dolunay HARAM.

 

Bkz 

https://www.timeanddate.com/calendar/?year=580&country=4

 

"Nesi"den önce

 

11 -> (R.ahir.) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

13 -> (....……..) -> 13 Haz. 580 (Helal)

 

01 -> (Rama) -> 12 Tem 580 (Haram)

02 -> (Zhicc) -> 11 Ağu

 

"Nesi"den sonra:

 

11 -> (R.ahir.) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

 

01 -> (....……..) -> 13 Haz 580 (???)

02 -> (Rama) -> 12 Tem 580

03 -> (Zhicc) -> 11 Ağu

 

Müşrikler uyguluyorsa; Muhammed’de buna uyuyormuyordu?

 

Sizin buna dediğiniz şey

yavrularını emziren anaları öldürmekti (5:94),

vicdanı olan insan uymazdı buna;

bağışlayın ama SiZ uyar mıydınız?

 

DiYELiM ki, Müşrikler Muharrem ayını bir ay , haccı da bir yıl öteledi...

 

DEMiYELiM kardeşim, diyemeyiz.

Nesi denen fesat, heal dolunayı haram dolunayın yerine ötelemektir

çünkü maksat Allah'ın haram kıldığını helal göstermektir (9:37).

Muharem, Zilhicce... helal ay değil ki haram ayın yerine ötelensinler.

 

Allah, olası kafa karışıklığını baştan niye engellemedi?

 

Sorun, kafa karışıklığı değil hinlik etmektir;

hinlik edenler ise her devirde oluyor.

"Cahiliye"de de vardı onlar islamda da. Allah'ın ikaz etttikleri işte onlardır (5:95): 

 

Av hayvanı öldürmeyin (lâ taktulus sayde)

haram dönemde olduğunuzda (ve entum hurum)

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 52
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 21.03.2019 at 06:20, Hasan Akçay yazdı:

Bu ayetler gelmeden önce nesi yöntemini kim uyguluyordu?

Henüz "Kuran'daki islam"ın müslümanı olmayanlar uyguluyordu.

 

Nasıl uyguluyorlardı?

 

"Nesi"yi uyguluyorlardı ki Allah'ın haram kıldığını helal göstersinler (9:37).

O yüzden ay dizisinin son dolunayını bir sonraki "dizi"nin baş tarafına öteliyorlardı ki ilk ay helal görünsün;

oysa gerçekte son dolunay helaldı, ilk dolunay HARAM.

 

Bkz 

https://www.timeanddate.com/calendar/?year=580&country=4

 

"Nesi"den önce

 

11 -> (R.ahir.) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

13 -> (....……..) -> 13 Haz. 580 (Helal)

 

01 -> (Rama) -> 12 Tem 580 (Haram)

02 -> (Zhicc) -> 11 Ağu

 

"Nesi"den sonra:

 

11 -> (R.ahir.) -> 15 Nis

12 -> (Sâfer..) -> 15 May

 

01 -> (....……..) -> 13 Haz 580 (???)

02 -> (Rama) -> 12 Tem 580

03 -> (Zhicc) -> 11 Ağu

 

Müşrikler uyguluyorsa; Muhammed’de buna uyuyormuyordu?

 

Sizin buna dediğiniz şey

yavrularını emziren anaları öldürmekti (5:94),

vicdanı olan insan uymazdı buna;

bağışlayın ama SiZ uyar mıydınız?

 

 

:D burada kafa yanıyor işte

 

islamın temel şartı, beyni çıkartıp atmak olmalı.

 

konu takvimdir hasan akçay, konuya dönün.

 

soru açık: müşrilerin takvimine karşı herhangi bir ayet yokken, muhammed de bu takvime uyuyor muydu?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.03.2019 at 19:38, Abdülmalik yazdı:

Aslında 9:36-37 ‘de güneş takviminin kullanılmasından bahsediliyor olabilir ki büyük ihtimal öyle.

Bu çok daha mantıklı. Allah yarattığı normal yılı niye yanlış anlatsın, karışıklık yaratsın? Allah olmayan bir yılı dikte eder mi? Allah yoksa insan aklı var.

Öyle değil mi?

Şöyle anlatayım.

Kuranı kimin yazdığı belli değildir, Toplama bir kitaptır. Kuran’da diğer dinlerin apokrif kitaplarından alıntılar çoktur. 

Örneğin,

Yahudilerin apokrif jübileler kitabı 6.bölümde bu konudan bahsedilir, 

 

http://www.pseudepigrapha.com/jubilees/6.htm

 

Bu apokrif metinde, yahudilerin bazı kesiminin ay takvimi kullanması, dolayısıyla ibadetleri, festivalleri ertelediği, unuttuğu bahsedilir, bunu engellemek amacıyla güneş takvimi önerilir.

Kuran’da ki 9:36-37 ayetleri bu apokrif metini anlatıyor olabilir, büyük ihtimalle de öyle.

Dolayısıyla bu ayetler Araplar tarafından ya yanlış anlaşılmış ya da fazladan yıllık vergi toplamak için anlamı değiştirilmiş olabilir.

Söz konusu Araplar olunca pozitif bir sonuç beklemek imkansızdır.

Evet Kur'an her dinden teraneyi içinde barından bir kitaptır. Ve bu yüzden de anormal çelişiyor biri diğerine uymuyor. Bunu hafifletmek için mutesabihler icat ediliyor. Hadisler icad ediliyor bir de Kur'an'a cümle ekleniyor resimleri itaat Allah'a itaat tür diyerek..  Bunu yazanların amacı büyük ihtimalle bütün dinleri tek elden yönetmek. Bu yüzden yeryüzü halifeliği falan icad edilmiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, bir_akil_insan said:

konu takvimdir hasan akçay, konuya dönün.

soru açık: müşrilerin takvimine karşı herhangi bir ayet yokken, muhammed de bu takvime uyuyor muydu?

 

 

9:37'de nesi diye geçen "öteleme"nin

takvimle ilgisi yok.

Mustafa İslamoğlu'nun 9:37 tefsiri var bir youtube videosunda;

ona yaptığım yorumu alıntılıyorum:

 

Nesi beşerin icad ettiği "12 aylı kamerî yıl"a değil, Allah'ın gökte var ettiği aylara uygulanıyordu;

gökteki aylar ise DiZi halindedir, ki içinde en az 12 ama bazan 13 ay bulunur.

Allah'ın haram kıldığı ama nesi yoluyla beşerin helal gösterdiği asıl SEMAVî ay 4'ncü haram aydır.

12 aylı kamerî yılda ise nesi uygulaması otomatiğe bağlandığı için avlanma yasağı yoktur, haram aylar yoktur çünkü mevsimler yoktur.

 

Ötelenmeden önce:

 

...

11 -> (Rahir) -> 15 Nis 580

12 -> (Sâfer) -> 15 May

13 -> ( ....... ) -> 15 Haz (helal ay)

 

01 -> (Ram.) -> 12 tem (haram ay)

02 -> (Zhicc) -> 11 Ağu (haram ay)

03 -> (Zkâd.) -> 09 Eyl (haram ay)

04 -> (Muha) -> 08 Eki (haram ay)

...

 

Ötelendikten sonra:

 

....

11 -> (Rahir) -> 15 Nis 580

12 -> (Sâfer) -> 15 May

 

01 -> ( ....... ) -> 15 Haz (???)

02 -> (Ram.) -> 12 Tem

03 -> (Zhicc) -> 11 Ağu

04 -> (Zkâd.) -> 09 Eyl

05 -> (Muha) -> 08 Eki (helal imiş GiBi YAPILAN ay)

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

http://www.lawoftime.org/thirteenmoon.html

13 aylı bu hristiyan takvimi de "ay takvimi"dir,

12 aylı islam takvimi de.

Siz hangisini kastediyorsunuz?

 

Bu soru daha ne kadar basit sorulabilir ki ?

Dünyanın neredeyse bütün ülkeleri tarafindan kullanılan Gregoryen takvimi, güneş takvimidir ve ayı baz almaz.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
On 23.03.2019 at 15:32, Hasan Akçay yazdı:

 

 

http://www.lawoftime.org/thirteenmoon.html

13 aylı bu hristiyan takvimi de "ay takvimi"dir,

12 aylı islam takvimi de.

Siz hangisini kastediyorsunuz?

 

 

 

 

Hocam konu ile ilgisiz olacak ama ayrı konu açmak istemedim.Bir konu hakkında fikrinizi merak ettim.."Allah'ın bilmesi" konusunda görüşünüz nedir? Abdulaziz Bayındır, Allah bizim sadece "dünyadaki imtihan sürecimizdeki davranışlarımız" olmak üzere ne yapacağımızı bilmez diyor. Bu konu hakkında "Allah bilsin diye.." şeklinde tercüme edilen ayetleri öne sürüyor. Sizin fikriniz nedir? Yani Allah bizim kendi irademizle vereceğimiz kararları önceden biliyor mu, bilmiyor mu? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, mr.jk said:

Hocam konu ile ilgisiz olacak ama ayrı konu açmak istemedim.Bir konu hakkında fikrinizi merak ettim.."Allah'ın bilmesi" konusunda görüşünüz nedir? Abdulaziz Bayındır, Allah bizim sadece "dünyadaki imtihan sürecimizdeki davranışlarımız" olmak üzere ne yapacağımızı bilmez diyor. Bu konu hakkında "Allah bilsin diye.." şeklinde tercüme edilen ayetleri öne sürüyor. Sizin fikriniz nedir? Yani Allah bizim kendi irademizle vereceğimiz kararları önceden biliyor mu, bilmiyor mu

 

Allah 

bizim kendi irademizle vereceğimiz kararları

önceden bilir mi, bilmez mi...

bilmiyorum.

 

Kendi adıma konuşayım

incir çekirdeğini doldurmayan bir konu bu

tıpkı oturdukları kent Türkler tarafından kuşatılmış, fethedilmek üzereyken

hristiyanların tartştığı meleklerin cinsiyeti gibi:

melekler dişi miymiş erkek mi...

 

Dert mi, kardeşim?

 

Kusura bakmayın, itirazım size değil;

itirazım

incir çekirdeğini doldurmayan konuları

dert eden, dert ettiren ilahiyatçılara.

 

Lütfen dikkat, iBADET olarak Ramazan orucu halen Ramazan ayını dışında tutuluyor;

oysa ha sabah namazını kendi vaktinin dışında, örneğin, güneş doğduktan sonra kılmışsınız

ha Ramazan orucunu Ramazan ayının dışında tutmuşsunuz...

müminler o ibadetin geçersiz olduğuna inanırlar.

Ta bu kadar önemlidir. Ama ilahiyatçılar önemsemez, önemseyemezler. Çünkü çaresizdirler. Ellerinden bişey gelmez.

Dut yemiş bülbül gibi susarlar.

 

Zerrece inanlır değiller,

saygıyı, güvenilmeyi hak etmiyorlar.  

 

Her mümin... kendi karar verecek.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Allah 

bizim kendi irademizle vereceğimiz kararları

önceden bilir mi, bilmez mi...

bilmiyorum.

 

Kendi adıma konuşayım

incir çekirdeğini doldurmayan bir konu bu

tıpkı oturdukları kent Türkler tarafından kuşatılmış, fethedilmek üzereyken

hristiyanların tartştığı meleklerin cinsiyeti gibi:

melekler dişi miymiş erkek mi...

 

Dert mi, kardeşim?

 

Kusura bakmayın, itirazım size değil;

itirazım

incir çekirdeğini doldurmayan konuları

dert eden, dert ettiren ilahiyatçılara.


Allah'ın her şeyi bildiğini bilmiyor musun?
Kur'ânda Allah'ın herşeyi bildiği yazmıyor mu?
Yazıyor.
Demek ki biliyorsun.
Allah'ın her şeyi bildiğine inanmıyorsun.
Aklınla tartıyor inanamıyorsun heralde.
Îmân kalp işidir.
Allah'ın her şeyi bildiğine inanmadan, mü'min olunabiliyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş

HATEM, iletimdeki "bilimiyorum" ifadesi dert etmiyorum, DÜŞÜNMEYE DEĞER BULMUYORUM anlamındadır

ama siz bunu anlamamışsınız ve benim vurguladığım Ramazan orucunun vakti konusunun üstünü örtmüşsünüz kedi kakasını örter gibi.

Üstüne üstlük bi de tekfir etmişsiniz ki beni... ooh, bi ferhlamış bi ferahlamış olmalısınız.  Allah rahatlık versin.

.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
30 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

 

Allah 

bizim kendi irademizle vereceğimiz kararları

önceden bilir mi, bilmez mi...

bilmiyorum.

 

Kendi adıma konuşayım

incir çekirdeğini doldurmayan bir konu bu

tıpkı oturdukları kent Türkler tarafından kuşatılmış, fethedilmek üzereyken

hristiyanların tartştığı meleklerin cinsiyeti gibi:

melekler dişi miymiş erkek mi...

 

Dert mi, kardeşim?

 

Kusura bakmayın, itirazım size değil;

itirazım

incir çekirdeğini doldurmayan konuları

dert eden, dert ettiren ilahiyatçılara.

 

Lütfen dikkat, iBADET olarak Ramazan orucu halen Ramazan ayını dışında tutuluyor;

oysa ha sabah namazını kendi vaktinin dışında, örneğin, güneş doğduktan sonra kılmışsınız

ha Ramazan orucunu Ramazan ayının dışında tutmuşsunuz...

müminler o ibadetin geçersiz olduğuna inanırlar.

Ta bu kadar önemlidir. Ama ilahiyatçılar önemsemez, önemseyemezler. Çünkü çaresizdirler. Ellerinden bişey gelmez.

Dut yemiş bülbül gibi susarlar.

 

Zerrece inanlır değiller,

saygıyı, güvenilmeyi hak etmiyorlar.  

 

Her mümin... kendi karar verecek.

Hocam bu konu aslında bana da dert değil, fakat öğrenmek açısından belki bu durumu öğrenmek bize başka bir bakış açısı sağlayabilmesi açısından merak ettim. Mesela ayetlerdeki ifadeler, Muhammed Suresi 31. ayet;

 

"Sizi deneyeceğiz ki, içinizden cihad edenleri, zorluklara göğüs gerenleri ortaya çıkaralım ve size ait haberleri de (söz ve iddiaları) deneyerek açıklığa kavuşturalım."

 

Burada "ortaya çıkarmak" ifadesinin arapçadaki gerçek anlamı aslında  "bilelim diye" şeklinde ifade ediliyor. Şimdi ayetteki arapça kelimenin gerçek anlamı "bilelim diye" ise demek ki Allah bilmiyor'dur, ayete karşı gelmek de olmaz. "Bilmemek" ile ilgili daha birkaç tane de ayet var hocam.

 

Bu konu "geleneksel" kadercilik anlayışına da yeni bir bakış açısı getirebilir. Yani; Allah ne yapacağımızı biliyorsa bizi neden yarattı, sorusuna cevap da olabilir. Hocam ben arapça bilmiyorum, ama ayetteki kelimeler "bilmemek" ise o şekilde çeviri yapılması lazım. Siz arapça biliyorsunuz, bu konuda belki birşeyler söylersiniz, söylemezseniz de siz bilirsiniz tabi.

 

HATEK'e bir cevap;

 

"Allah herşeyi bilir" ifadesindeki "şey" zaten olan'dır. Olmayan'a "şey" denmez. Birşey olacak ki Allah bilecek, ama bu sadece bizim imtihanımız içinde yapacağımız davranışları kapsıyor, yoksa Allah gayb'ı bilendir, yani bizim duyu organlarımızla bilemediğimiz kıyamet günü vs. Allah onları biliyor muhakkak.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Tevbe suresi 36 : " Allah katında - gökleri ve yeri yarattığı.günden beridir - ayların sayısı Allah'ın kitabında

12'dir.bunların dördü haram aylardır.işte dosdoğru hesap budur."

Yani sabit 12 ay varmış.13 hikaye.

 

Bakara 137.ayet : "Hacc bilinen aylardır."

Hacc bilinen aylardır dediğine göre , Allah mevzuyu Muhammed' e ,araplara havale etmiş.yani hadis ve rivayetlere.

madem havale etmiş,bunca hesaba kitaba,tartışmaya,kafa karışıklığına ne gerek var ? 

"Kur'an' ı biz indirdik biz koruyacağız " diyen Allah , böylesi önemli bir konuda Kur'an dururken ,müslümanları , hadislere,rivayetlere niye yönlendirir ? Yönlendiriyorsa,niye Kur'an' ın korunduğuna dair garanti verir ? garanti,bilginin ve eşyanın güvenilirliğini onaylar. garanti belgesine sahip bir cihazın kullanım kılavuzunda "falanca kütüphaneye gidin,falanca kitapta nasıl kullanılacağı yazılı " diye yazmaz.çünkü kullanım klavuzu garantiye dahildir.

Allah müslümanların herşeyi bildiğinden gayet emin şekilde " Hacc bilinen aylardır " demiş.

açıklamaya bile gerek görmemiş.rivayetlere,hadislere havale etmiş.

Bildik bir konuda bunca hesap kitaba ,kafa karışıklığına,reformist iddialara,eski köye yeni adete ne gerek var ? 

kafalar karışıksa,her kafadan bir ses geliyorsa, uzlaşı sağlanamıyorsa,Ramazan,Hacc  sözkonusu olduğunda Allah niye müslümanların herşeyi bildiğinden bu kadar emin ? 

kafalar karışıksa,tartışmalar devam ediyorsa,müslümanlar konuya yeterince hakim değil demektir.

öyleyse Allah "Hacc bilenen aylardır " "Ramazan Kur'an' ın indirildiği aydır" diyerek , bilinmeyen ve emin olunmayan şeye "bilinen" demiştir.

 

Bakara suresi 185.ayet : " Ramazan ayı...İnsanlar için hidayet ve doğru yolu ve (hak ile batılı) ayıran apaçık belgeleri (kapsayan) Kur'an bu ayda indirilmiştir.Öyleyse sizden kim bu aya şahid olursa artık onu tutsun."

 

1.Soru : Kur'an hangi ayda indirilmiştir ? bu konuda açık bir ayet var mıdır ? 

2.Soru ayette açıkca  12 ay olduğundan bahsediliyor. "13.ay, Ramazan ayı 13.aydan biridir" gibi tartışmalar  tartışmaya müslümanlarda dahil olmuşsa , ayeti inkar değil midir ?

3.Soru Abdulaziz Bayındır surelerin "nuzül" (indiriliş) sırasından emin olunamayacağından bahsetmişti.bu doğruysa Kur'an' ın hangi ayda indirildiğinden nasıl "kesin" emin olunabiliyor ? "Kesin" emin olunabiliyorsa,Bayındır "nuzül" sırasının niye "kesin" bilinemiyeceğini söyledi ? İlahiyat mezunu,yıllarca Diyanette görev yapmış biri "nuzül" sırasına şüpheyle yaklaşırsa,Allah niye " Hacc bilinen aylardır" "Ramazan ayı,Kur'an bu ayda indirilmiştir.o aya denk gelen oruç tutsun " dedi ? Nuzül sırasından emin olmalıyım ki Kur'an' ın hangi ayda indirildiğini kesin bileyim.

Daha önemlisi Kur'an' ın indirildiği " ay " ,Oruç ,Hacc gibi önemli ,temel  iki ibadetin tarihini belirlemede bu kadar önemliyse,surelerin dizilişi niye aylara göre  numaralındırılarak dizilmedi ? sure uzunluğuna göre dizilerek niye Ramazan ayı iddia edildiğinin tersine belirsiz hale getirildi ? Nuzül sırası belliyse ve ona göre Kur'an dizilmişse,bu sıralamayı bozmak Kur'an' a ihanet değil midir ? Kur'an' ın indirildiği ay belirleyiciyse Allah niye ilk indirilen surede/ayette ,ayetin veya surenin  ilk sure /ayet olduğunu,hangi ayda indirildiğini belli eden bir açıklamada,vurguda  bulunmadı ? 

 

Allah " Ramazan Kur'an' ın indirildiği aydır " dediğine göre , bu ay mevsim olarak sabit olmalı.Kur'an ağustosun sıcağında inmeye başladıysa,nasıl olurda Ramazan "Ocak" ayına denk gelir ? Kur'an ağustosta,yazın ortasında indirildiği halde nasıl kışın inmiş muamelesi yapılır ? Ve Ramazan  kışa denk gelir ? 

 

"Ramazan Kur'an' ın indirilmeye başlandığı aydır" dendiğine göre , Kur'an hangi ayda indirilmiştir ? Temmuzda mı ? Nisanda mı ? Eylülde mi ? 

bu ayın belirleyici olabilmesi için sabit olması gerekmez mi ?

Saatin ibresi gibi sene içinde  gezinen,oynak bir ay nasıl olurda " Kur'an' ın indirildiği ay" olabilir ? 

Kur'an'ın indirildiği ay eylül müdür,ekim midir,kasım mıdır,,aralık mıdır ..ocak .şubat...mart ...nisan mıdır ..mayıs mıdır ..haziran ..temmuz veya ağustos mudur ?

Ramazan bütün aylara denk gelecek şekilde geziniyorsa,Allah Ramazan ayından niye sabit bir vakit miş gibi " Kur'an' ın indirildiği ay" diye bahsetmiştir.? 

"Ahmet' in doğduğu ayda bayram yapın" diye bir ayet olsaydı,

Ahmet "haziran" ayında doğmuş olsaydı,

Bayram " Ocak " ayında yapılır mıydı ? 

Bayram "Ocak" ayına denk geldiğinde ,Ahmet "haziran"  da doğduğuna göre,nasıl olurda " Ahmet' in doğduğu ayda " Bayram kutlanmış olur ? Bu nasıl bir mantık ? 

haram aylar hangisi ? Kur'an' da bunun hesabı var mı ? 

Hadisler,rivayetler bu konuda belirleyici,güvenilir kaynaksa ,

Allah niye  " Hadislerin ve rivayetlerin koruyucularıda elbette Biziz "  demedi ? 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Aşağıdaki sorulardan hangisi önemli, hangisi önemsiz ? * :D
Arzu edenler, aşağıdaki soruları da yanıtlayabilirler, ki yanıtlama zorunluluğu da yoktur. Çok uzunca yazılmış cevaplara iyi gözle bakılmaz, ki bana göre her soru tek kelime ile cevaplanabilir.

1. Piyasadaki tanrılardan hangisi gerçek ?

2. Herşeye(!) gücü yeten bir tanrının, insanların eylemlerini önceden bilme kabiliyeti var mı yoksa yok mu ?

3. Piyasadaki kutsallık atfedilen kitapların hangisine insanların parmağı  değmiştir ?

 

*:  Son 6-7 iletinin önceden okunması tavsiye edilir.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, fezadabirtürk said:

1.Soru : Kur'an hangi ayda indirilmiştir ? bu konuda açık bir ayet var mıdır ? 

2.Soru ayette açıkca  12 ay olduğundan bahsediliyor. "13.ay, Ramazan ayı 13.aydan biridir" gibi tartışmalar  tartışmaya müslümanlarda dahil olmuşsa , ayeti inkar değil midir ?

 

 

Cevap 1:

Bakara 185'te sözü edilen Kur'an bütün kitap değil, kitaptaki bir okuma parçasıdır, örneğin 1 (bir) sûre

ki en uzun gündüzden sonraki ilk dolunayda indirilmiştir.

Kanıt: ayette iNDiRiLDi anlamına gelen ÜNZiLE kelimesinin kullanılmış olması.

Kur'an dediğimiz bütün kitap bir çok kerede yani parça parça indirilmiştir ve bunu ifade etmek için TENZiL fiili kullanılır, iNZAL değil.

Bu konuda açık bir ayet Bakara 185'in kendisidir. 

 

Cevap 2:

9:36'da "Ayların sayısı 12'dir" deniyor,

tıpkı 2:258'de "Allah güneşi doğudan getirir" dendiği gibi.

"Allah yıldızları, dolunayı doğudan GETiRMEZ" demek midir ki bu

"ayların sayısı 12'dir" demek 13 OLMAZ demek olsun.

 

Açık ve net,

takvim düzenlemeye kalkışan birileri

12 aylı kamerî yılı icad etmek için

13'ncü dolunayı yok sayıp Allah'ın sözünü çarpıtmışlar.

Kanmayın; aklınızın sesine kulak verin, aklınıza saygı gösterin.

.

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

 

 

Cevap 1:

Bakara 185'te sözü edilen Kur'an bütün kitap değil, kitaptaki bir okuma parçasıdır, örneğin 1 (bir) sûre

ki en uzun gündüzden sonraki ilk dolunayda indirilmiştir.

Kanıt: ayette iNDiRiLDi anlamına gelen ÜNZiLE kelimesinin kullanılmış olması.

Kur'an dediğimiz bütün kitap bir çok kerede yani parça parça indirilmiştir ve bunu ifade etmek için TENZiL fiili kullanılır, iNZAL değil.

Bu konuda açık bir ayet Bakara 185'in kendisidir. 

 

Cevap 2:

9:36'da "Ayların sayısı 12'dir" deniyor,

tıpkı 2:258'de "Allah güneşi doğudan getirir" dendiği gibi.

"Allah yıldızları, dolunayı doğudan GETiRMEZ" demek midir ki bu

"ayların sayısı 12'dir" demek 13 OLMAZ demek olsun.

 

Açık ve net,

takvim düzenlemeye kalkışan birileri

12 aylı kamerî yılı icad etmek için

13'ncü dolunayı yok sayıp Allah'ın sözünü çarpıtmışlar.

Kanmayın; aklınızın sesine kulak verin, aklınıza saygı gösterin.

.

Haram aylarda avlanmak yasaktır ayetini hayvanların üreme mevsiminde av yasağının getirilmesine bağlamışsınız.Allah hayvanlara merhamet için "av yasağı" getirseydi,bu yasağı genel yapardı.

mesela " şu mevsim şu ay herkese av yasaktır" derdi.

Müslümanlarda o ay,o mevsim avlanmaz,hayvanlar mutlu mesut ürerdi.

Fakat öyle midir ? 

İhramda olmayanlar çatır çatır avlanmaya devam etmektedir.

Hayvanların üremesi Kur'an' da ki Tanrının umurunda olsaydı böyle yapardı.

Demekki umurunda değil.

İhramda ki müslümanın özelliği nedir ki avlanamıyor ?

İhramda ki müslümanın avlanamamasının kime ne faydası var ki kara avı yasak kılınmış ?

Amaç Merhamet duygusunu ön plana çıkarmak mı ? 

Amaç bu olsaydı,Hacc da kesilecek kurbanlıklardan bahsetmez,et yiyin,niye yemiyorsunuz ! isteyenede istemeyenede verin ! demezdi.

Bu ne ısrar ? Ben merhamet edip kurban kesmek istemediğimde niye suçlanıyorum ?

Merhamet olmuş haram.

Hayvanların boğazlanmasını teşvik eden,bunu ibadetin parçası sayan Kur'an' ın tanrısı ihramdayken kara avını yasaklamış.

Niye ?

Hayvanlara merhamet için veya merhamet duygusunu önemsediği,hayvanların öldürülmesinin ibadetin kıymetini azalttığını düşündüğü  için olmadığı kesin.

Amaç yok,fayda yok.anlamsız bir yasak.Hacılar sanki kavurma yemiyor.yemiyor mu ? Haram mı ? Hayvan boğazladıktan sonra yiyip yemedikleri Allah'ın niye umurunda olsun ? 

12 ayın ismi vardır .nedir bu isimler.bu isimlere fazladan bir ay ismi daha eklersem 13 ay olur.eklemezsem 12 aydan 1 ay artar.o bir ayı ne yapalım.çöp tenekesine mi atalım ? Bu ne kafa karışıklığı.ne gerek var bunlara.Allah kullarını böyle anlamsız,kimseye faydası olmayan işlerle niye uğraştırır ? 

 

En önemlisi : Kur'an da ki inen ilk ayeti bulduk diyelim.hangi ayda ,mevsimde,günde indiğini ayette bana gösterin.

misal ; ayette temmuzun ilk haftası surenin indiği belli olsun.

surenin ortasında surenin iniş vakti yazdığında,

bu o surenin ilk ayetinin iniş tarihini kesin verir mi ?

ağustosta inmeye başlayan 100 ayetlik sure 3 ay sonra 50 'nci 

ayete geldiğinde ,

inmeye başladığı zamandan bahsettiğinde,

bu zamandan niye ilk ayette 

bahsetmez ? 

bunun mantığı nedir ?

patron işcilerine aylık verirken önceden karar verip ,

ilk günden  ayın sonunu ,kaç gün çalışılması gerektiğini hesaplar.

fabrika kurulduktan 3 ay sonra hesaplamaz.

ki Allah 'tan bahsediyoruz.

Tevrat' da gökten inecek olan Kutsal şehir Yeruşalim' in duvar ölçüleri,nasıl olacağı santim santim hesap edilip yazılırken,

İncil 'de İsa'nın saat kaçta çarmıha gerildiği bile yazarken,

Allah niye iki temel ibadetten böyle üstün körü bahseder,veya bahsederde,bunu niye  Hasan Akçay anlar ? Bakkal hüsamettin anlamaz.Bakkal hüsamettin Haca gidip,oruç tutmayacak mı ?

Allah ilim sahibi diye sınıf ayrımı mı yapıyor ?, işte Kur'an,öğüt alan alsın diyor.Bakkal hüsamettin anlamıyor ki öğüt alsın.Mahmut efendiye,Cübbeliye soracakki alsın.soracaksa,Allah niye Bakkal hüsamettin' e Kur'an' ı adres olarak gösteriyor.?

İmami Azam dan öğreneceksem,bana " Kur'an' ı yeterince,tam olarak kavramanız mümkün değil,falancaya başvurun derdi.

demiyor ki " apaçık Kur'an " diyor.

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Hasan Akçay yazdı:

Cevap 2:

9:36'da "Ayların sayısı 12'dir" deniyor,

tıpkı 2:258'de "Allah güneşi doğudan getirir" dendiği gibi.

"Allah yıldızları, dolunayı doğudan GETiRMEZ" demek midir ki bu

"ayların sayısı 12'dir" demek 13 OLMAZ demek olsun.

 

 

:D

saffat:4'te der ki:

 

şüphe yok ki ilahınız birdir / tektir.

 

Bu demek midir ki ilahınız 2, 3, 234672934 olmaz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 minutes ago, fezadabirtürk said:

Haram aylarda avlanmak yasaktır ayetini hayvanların üreme mevsiminde av yasağının getirilmesine bağlamışsınız.Allah hayvanlara merhamet için "av yasağı" getirseydi,bu yasağı genel yapardı.

mesela " şu mevsim şu ay herkese av yasaktır" derdi.

Müslümanlarda o ay,o mevsim avlanmaz,hayvanlar mutlu mesut ürerdi.

Fakat öyle midir ? 

İhramda olmayanlar çatır çatır avlanmaya devam etmektedir.

Hayvanların üremesi Kur'an' da ki Tanrının umurunda olsaydı böyle yapardı.

Demekki umurunda değil.

İhramda ki müslümanın özelliği nedir ki avlanamıyor ?

İhramda ki müslümanın avlanamamasının kime ne faydası var ki kara avı yasak kılınmış?

Amaç Merhamet duygusunu ön plana çıkarmak mı ? 

 

 

Sevgili fezadabirtürk,

 

Diyanetin çevirmenleri

5:2'deki

"izâ halletum fastâdû" ifadesini 

"ihramdan çıktığınızda avlanın" diye çevirmişler Türkçeye 

ama lütfen bakın Arapça metinde ihram yok. 

 

Uydurmuşlar.

 

O kadar kolay inanıvermeyelim, kardeşim;

gözlerimiz var, bakalım ve görelim biraz;

aklımızın sesine kulak verelim, aklımıza saygı gösterelim biraz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...