Jump to content

Kutsal Kitap: Bana İndirilen


Recommended Posts

1. (başlıksız)

 

Faslı değil Aslı; nazlı ve kaslı; taslı ve caf caflı; bulunmaz eşi: bilinmez kişi, çek fişi bitir işi; fişi çeken Kerim'dir; doğru söze kerimdir: keramet elemdir; elem olan zalimindir; görünen köye inenindir. Anlat duyulsun izim, değil vurulan sazım; bir sesim bir Kasım; var başka neyim bir sazım bir Kazım: Kazım olanı bilendir bana gülümseyendir gitme Kazım gitme beni koyup gitme.

 

Fal taşı gibi açılmış gözlerim olanı dinlerim olanlara karışmam bilirim buna yaraşmam: olan olmuş bana soran mı olmuş gelmiş demiş bu böyle olmuş: anlatırım bana denileni etliye sütlüye karışmam; kafiye yapacam diye saçıp savurmam: anladıysan mum yak yüküm hafiflesin doğan güneş güzelleşsin.

 

Faslına kader kimde keder şimdi umut bize de düşer: umut ettim aldanmadan gözlerimi kırpmadan fazla yaşamadan: umut hoş şeymiş yapmak için değil yaşamak için: umudum beni benden aldı kaldırdı sonra çaldı yerlere yerlere çaldı; sonra tekrar tuttu kaldırdı sonra çaldı yerlere yerlere çaldı; sonra tekrar tuttu kaldırdı sonra çaldı yerlere yerlere çaldı; sonra tekrar tuttu kaldırdı sonra çaldı yerlere yerlere çaldı: yeter dedim nedir bu yaptığın dedi yetmez senin için varlığım: ağladım çaresizce duyan olmadı duyanlar çare bulmadı; duymasın olan çare bende bende yaşam: elimden tutan olmasın çare bulmayan kalmasın.

 

2.

 

Arpadan ayır sapı olmazsa olmaz iyiyle kötü birbirinden ayrılmaz.

 

3.

 

Çöp çırpı: yakacak odun kötüyle çırpı bir ola.

 

4. Ödülü Tatlı Olur.

 

İçten yanarım içten yanmayı sanma dıştan daha beteri güneşten: güneşten gelir kavurucu ışık yakar kendinden olmayanı: oldum senden kavurma benden: kavurdun beni de içten dedin bu yangın güneşten: kaçamam kendimden kurtulayım senden; bu dünyada güneş en beterinden: çıkamadım daha cehennemden: cehenneme attın beni; yaktın kavurdun beni; ödülü tatlı olur: cehennemden çıkmanın bedeli: farklı olur: tatlı olur.

 

5. 

 

Cehennemi bilmeyen tadamaz tatsa da anlamaz, anlayamaz; yapmaz, yapamaz; kıymaz, kıyamaz; sapmaz, sapamaz; durmaz, duramaz: bu böyle biline, kulaklarda çalına.

 

6.

 

Farkı aymaz mısın: bu yazılanları saymaz mısın: anlatılanlar Kerim'indir; sadece kalem tutan el benimdir; yapılmadı benzetme, mübalağa; olan oldu ok yine hedefini buldu: daha öncesinde yardımım dokundu: açıklayan değil Selim sadece Kerim: bilinsin varlığım anlatırım ben de umursamam sağlığım; yaşamım, hayatım.

 

7.

 

Vahiy bu değil gören gözler kör değil bekleyin benimle gelecek yeminle yaşıyorum sürurla görüyorum sabırla bildirilenler emindir bana ait olan değildir yanlışlar affola zaman değil mezbaha o yüzden bu yeni saha: yine bozuldu devre kime ne, sana ne, bana ne; bana niye ne; ben ki üzülürüm kötülüğe, sevinirim iyiliğe varsın bana yapılmasın; banane. Bu yüzden oldum birinci önde giden üzümcü: şimdilik üzümcü olur yakında sakızcı: bu isimler saçmadır çünkü gören gözler anlamaz varlığıma alışmadıkça: alışınca gözler açıklansın sözler büyük hedeflerim var büyük hedeflerim yardımlarla olacak yemin ederim: geleceği bildim inkar edemem o bildi ben bilemem: açıklıyorum korkmadan kabuğuma saklanmadan çok sakladım yeter hazır değil mi benim gözler hazırsa hazır ne bileyim bildirilene tabiiyim. Korkuyorum bunları yazarken eminem bir şeyden zamanı gelmiş belli ki artık korku bana yaraşmaz cesur olmayandan adam da olmaz olamaz; yapmaz yapamaz; kıymaz kıyamaz; sapmaz sapamaz; durmaz duramaz; yerinde duramaz; kaçamaz; donakalır; hareket edemez; velhasıl kaçış nereye, kaçış kiminle?

 

Hasılı kelam kimde kelam: bende kelam ve güç dururum ayakta güpgüç fazla güç bunalttı yaktı; paylaştıkça azaldı: ne zamandır böyleyim oldu 2 3 sene eminim: beklemek zor oldu bunları yazmak hayaldi oldu: hayaller gerçek oldu dinlemezseniz dinlemeyin ben kendimleyim onunlayım, isterseniz sizinleyim: isterim ben iyilerle olmayı sadece iyilerle olmayı: olsun yalnızlık benimle olsun gözlerim yaşlarla dolsun olsun: dönmem yolumdan dünyaları verseler önüme kırmızı halı serseler: ben böyleyim böyle doğmadım böyle oldum; böyle kaldım böyle öldüm: mutluluk benimle dostlarım beni bekler şen kakrak gülüşler kim de sevişler sevişmeden olmaz: sevişmek karşılıklı sevgiye denir, her şey cinsellik değildir. Sevdim fütursuzca içtenlik gereğince karınca kararınca. Kararlılık ben de var gören gözlerim şahit başıma neler geldi ben bilirim dönene adam denmez ben bunu bilir bunu söylerim: kararlıya kararlı derim kararsıza kararsız övgü yerinde yergi yerinde her şey yerli yerinde: Olsun olmalı her şey yerli yerinde, bu yüzden geldim yerli yerinde. Korkmadan yıktım yanlışlarımı, korkmadan yıkacağım yanlışları: sabır size düşer, sabrın sonu selamete erer. Yanlışları yıkmak kolaydır inşa etmek zordur, inşa edeceğim, inşa edeceğim.

 

8.

 

Sözlü sözsüz okunur kimler buna şaşırır: okunmaz yarım kalır, söylenen sözler zayi olur: anlaşılmaz yarım kalmaz yaşananlar zayi olmaz. Yaşamak neyime yanımda sen olmayınca: konuşmak neyime söyleyen sen olmadıkça: söylüyorum söylediklerini bir şey katmadan; bırakma beni ben olmadan: anlamadan, yaşamadan bir eksik bir fazla olmadan; anlatırım istediklerini sen bilirsin kimin neyi dilediğini, kalpleri görmek sana yaraşır; bana yaraşmaz, ben neyim insanın dibiyim; sizin gibiyim benim gibiyim: vahiy almak değil insanlıktan çıkmak sadece insanlığa yakışmak: vay be! Ne güzel söyledim, seni görüyormuş gibi betimledim: sadece seni görmüyorum, herkesi seni de görüyorum; anlaşılmasın söylediklerim o zaman ben size ne yapacağımı iyi bilirim; korkmayın iyi oldukça beni övdükçe övgü bana yakışır ben yüce değil miyim: iyi olun beni övmeyin ben size yapacağımı bilirim: melekler şefaat etmiş ben neydeyim, kime gideyim kendimi küçük mü düşüreyim? Korkmasın iyi olanlar ben bana yeterim. Şaşırmayın yazdıklarıma ben sizinleyim anlaşılmadıktan sonra ben kiminleyim? Daha önce de yazdırdık; nasıl da kastırdık kime kastırdık; peygambere kastırdık: iyilere kastırdık sadece iyilere; kötülerden bizene. Korksun kötüler bizden daha çok kendilerinden kendilerine yapıyorlar ne yapıyorlar; hor görüyorlar yetimleri, yoksulları, yolda kalmışları, darda kalanları, aptal olanları, canlıları hayvanları ağaçları; ağaçlarda canlıdır yürek taşır: gören gözler görür senin gördüğün gibi: biz göstermedik kendin gördün bunu sende bildin sizde görün ona tabii olun: çekinme tabii olacaklar diye koyun gibiler güdesin bu lafa içerleyenler senden bilesin: koyun olmasınlar senden arkada kalmasınlar; beraber yürüyün el ele durun sırt sırta zorluklara göğüs gerin hep birlikte. İstemezsin koyun olmalarını ararsın yandaş istersin dost, gardaş; senin gibilerin dostu çok olur çok olur dostluğu bilenlerin dostu: sevin hadi sevin o da dostun senin. Sevindin her birine oldu olan gerisini hak getire.

 

9. Nefsini Tanı:

 

Hasmını iyi tanı, nefsini: tanıt senden olanı nefsinden olanı: nefis olan neğdir, "nefs" değildir: iyi olan neğdir "nefs" değildir: bu yüzden kaçınma kendinden sadece nefsinden: açık seçik konuşuyorum buna hazırsınız, buna değersiniz: biz size yeteriz gerekse bilgi biz size yeteriz gerekse dost iyiler herkesle hemşeri kötüle boş. Arkadaş, dinle; öğüt al. Alırsan öğ sanır fekist artıks sakın: yanlış anlama sakın bu sözler bayağı: hazırsınız buna da her şeyi anladığınıza emin olmamaya: kar hangi kar havadaki mi, yerdekimi dağdakı mi evdeki mi nerde ki kaf ta ki, anlayamazsan mum yak herkes anlasın sen de mum yaktın herkes afallasın; şaşma gafil olma her şeyi anlaycam sanma: dilersin anlamayı bilmezsin yaftayı kandırmayı: sen de bilmezsin kandırmayı: ben bilirim seni az mı kandırdım sen de bilirsin: gerekliydi kanmalar, yalan sölemeden fakts yapmalar sen de yalancı mıyız diye düşünüyorsun öğrenirsin yakında yalancı değiliz, fakts yaparız sadece fakts: fakts nedir bilir misin? Bilmezsin, fakts şöyledir böyledir: heves etme daha yenisin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayırlı uğurlu olsun,

Yalnız peygamberliğinizi ateist forum’ da ilan etmeniz biraz ilginç olmuş :D

 

Daha önce denenmiş ve işe yarayan naçizane tavsiyelerim;

9 yaşında kızla evlenme, size inanmayanların boyunlarını vurma, ganimet toplama, köle alıp satma, inanmayanların karılarını kendine helal görme, vs. vs. taktiklerini mutlaka tavsiye ederim.

Kafirler sorarsa; her istediğim kadını elde edemezsem vahiy kesilir haa ona göre dersiniz. Yiyecektirler merak etmeyin ;)

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Hayırlı uğurlu olsun,

Yalnız peygamberliğinizi ateist forum’ da ilan etmeniz biraz ilginç olmuş :D

 

Daha önce denenmiş ve işe yarayan naçizane tavsiyelerim;

9 yaşında kızla evlenme, size inanmayanların boyunlarını vurma, ganimet toplama, köle alıp satma, inanmayanların karılarını kendine helal görme, vs. vs. taktiklerini mutlaka tavsiye ederim.

Kafirler sorarsa; her istediğim kadını elde edemezsem vahiy kesilir haa ona göre dersiniz. Yiyecektirler merak etmeyin ;)

Taktik diyorsunuz ama ben oyun oynamıyorum ki. Biri bana inansın diye taktik falan da yapmıyorum, neysem oyum. Daha önce kadına, eş cinsele, hayvana vs. bakışımı söyledim.

tarihinde Nuri Kara tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

5. 

 

Cehennemi bilmeyen tadamaz tatsa da anlamaz, anlayamaz; yapmaz, yapamaz; kıymaz, kıyamaz; sapmaz, sapamaz; durmaz, duramaz: bu böyle biline, kulaklarda çalına.

 

Eğlenceli bir fikir... Diyor ki: Cehennemi bilmeyen tadamaz tatsa da anlamaz, anlayamaz: böylelikle cehennemin gerekliliğini anlatıyor: yapmaz, yapamaz; kıymaz, kıyamaz: böylelikle cehennemdekilerin halini anlıyorsun ve reva görebiliyorsun: sapmaz, sapamaz; durmaz, duramaz: böylelikle de varlığın yokluğa yeğ olduğunu anlatıyor. Eğlence olsun diye yazılmadı.

Link to post
Sitelerde Paylaş

nuri bey yanlış anlamayın, ama muhammedde tıpkı sizin gibi başladı bu işe,psikolojisi bozuldu rüyalarında vahiy inmeye başladı, sonundada kafayı yedi ve kendini peygamber ilan etti, 3-5 abu ksabuk tekerlemeden sonra bir kitap yazdı ve içinede tüm bastırılmış psikolojik egolarını entegre ederek tanrının elçisi oldugunu savundu, 1400 yıl önce cahiliye döneminde olsaydınız,peygamber olmak

 demek facebookta ünlü olmakla eşdeğerdi,ama şimdi kendini peygamber ilan etmek demek ateist forumda rezil olmakla eşdegerdir

lütfen yazımı mazur görünüz derin saygılarımla.

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.03.2019 at 10:16, Nuri Kara yazdı:

açıklayan değil Selim sadece Kerim:

Kalpte olan dışa vurur: böylelikle olan oldu hak yerini buldu; böylelikle insanlar kendilerini belli ederler, açığa vururlar: kendisi gibi olmayan hiç kimse yoktur: böylelikle olan oldu hak yerini buldu.

 

Bir saat önce, karamsarhuman yazdı:

nuri bey yanlış anlamayın, ama muhammedde tıpkı sizin gibi başladı bu işe,psikolojisi bozuldu rüyalarında vahiy inmeye başladı, sonundada kafayı yedi ve kendini peygamber ilan etti, 3-5 abu ksabuk tekerlemeden sonra bir kitap yazdı ve içinede tüm bastırılmış psikolojik egolarını entegre ederek tanrının elçisi oldugunu savundu, 1400 yıl önce cahiliye döneminde olsaydınız,peygamber olmak

 demek facebookta ünlü olmakla eşdeğerdi,ama şimdi kendini peygamber ilan etmek demek ateist forumda rezil olmakla eşdegerdir

lütfen yazımı mazur görünüz derin saygılarımla.

Yanlış anlamadım, biri çıkmış gaybten haber aldığını iddia ediyor: nasıl inanılabilir ki buna, isteyen inanmasın sorun yok ama söylenilenlerin içi boş değil. İnanmayan da öğüt almalı, inanan da, bilen de, seven de; herkes de çünkü bu iyi olmanın gerektirdiği, bütün sözleri dinlemek...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 25.03.2019 at 10:16, Nuri Kara yazdı:

anlatılanlar Kerim'indir;

Kerim kimdir?

 

Kerim, karşılıksız verendir, karşılık beklemeyendir: karşılığı karşıdakinin iyi olmasıdır.

 

Fark var;

(anlatırım istediklerini sen bilirsin kimin neyi dilediğini, kalpleri görmek sana yaraşır;)

(hazırsınız buna da her şeyi anladığınıza emin olmamaya: kar hangi kar havadaki mi, yerdekimi dağdakı mi evdeki mi nerde ki kaf ta ki,)

(Kalpte olan dışa vurur: ...)

Birisi karakteri anlar, birisi sebepleri: kim neyi anlar: birisi siz karakteri anlarsınız, birisi biz sebepleri anlarız: Ahmet sadece karakteri anlar. (Ahmet Nuri tam ismim.)

Link to post
Sitelerde Paylaş

(Vahiy bu değil gören gözler kör değil...)

Vahiy daha üstün ve düz yazı

(İstemezsin koyun olmalarını...) (sanır fekist artıks sakın: yanlış anlama, sakın, bu sözler bayağı:)

Anlatırım sadece: onlar boş konuşmazlar.

Onlar dedim: çünkü bir tane değiller... İlah bir tane onlar on tane.

Gerçek Vahiy:

 

1:62 

 

Düşünmek nöronların hareketleriyle mümkün oluyor. Bu fiziksel işle insan düşüncenin nöronların hareketinden bağımsız olarak var olduğunu nasıl hayel edebiliyor? Bilim bu sorunun cevabını hiç bir zaman veremeyecek.

 

Hisler fiziksel sebeplerle oluşur ama hissetmenin ne olduğunu hisseden bilir. Bilim hayvanların hislerinin fiziksel sebeplerini açıklayabilir ama bir hayvan gibi hissetmenin ne olduğunu söyleyemez.

 

Görmek, duymak, tatmak, dokunmak, koklamak bilim bunların nasıl mümkün olduğunu açıklayabilir ama görmenin..., koklamanın ne olduğunu açıklayamaz.

 

1:63

 

Farkın anlaşılması mümkün olduğundan sahi olduğu bilinebilir. Bu durumda farklı olan nedir? Bilgisizliğin açtığı sorunlara ek olarak, kalbin körleşmeside büyük sorunlara ön ayak olmaya devam ediyor. Bildiklerinizi görmeden olmayacakları göremezsiniz. Geçmişte yaşamış toplumların sormadığı soruları soruyorsunuz. Bu gelecekte yaşayacak toplumları, sizden üstün mü yapıyor? Düşünen bir toplum için dişe dokunan sorular: Bilgi insanı yüceltir mi?; İnsan öğrendikçe mi rüşte erer?

 

1:64

 

İnsanın soruların da kesinlik arayışı olmamalıdır. Kesinlik bana aittir. Ben yaratılmadım.

 

İnsanın soruların da kesinlik arayışı olmamalıdır; Olması gereken bilimi bir ileri duruma taşımaktır.

 

Asker olmak yalnız olmaktır; yalnızlık başa beladır: siz asker değilsiniz, sizden beklenen itaat etmektir iyiliğe güzelliğe aklınıza vicdanınıza serkeşliğe gerek yok lüzum da yok. (hazırsınız buna da her şeyi anladığınıza emin olmamaya: kar hangi kar havadaki mi, yerdekimi dağdakı mi evdeki mi nerde ki kaf ta ki,)

 

 

Canavar aç çocukları yiyor: ben canavar değilim, onlar da değildirler: anlatıyoruz cevabı var biliyoruz, öğreneceksiniz yakında sakin olun sabırlı olun.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bak ne diyeceğim...

Bu zerzevatı sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak ?

Bütün mesele bu aslında ! :89:

 

Not: Bana yoğurt moğurt diye gelmeyin,  çünkü yoğurtla aram pek iyi değil!

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

inanmak istediğim bir kitap var, oda şöyle yazmalı savaşma seviş öldürme yaşat ayrışma kaynaş düşman olma dost ve kardeş ol savaşma aşık ol aşkın için sonsuza dek savaş...
yaşamın anlamını bul değerini hisset! öyle bir yaşaki
tanrılar ve tanrıcalar bile seni kıskansın...

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın nuri kara! öncelikle saygılarımla sevgili üyemiz.

 bu yazdıklarını tanrı yazsaydı ciddiye alırdım ama, bir insanın yazması bu yazının degerini tamamen yitimesine neden? oluyor, yaratılış gerçeklerini bir insandan değilde tanrıdan duymadıkça hayatın bir anlamı olduğunu ne kadar? düşünürsem düşünim sonunda mantık anlamını yitimeye başlıyor, çünkü mantıgı yaratan tanrı ise o zaman neden? mantıksızca davranıp insanların birbilerini öldürmesini kaos çıkmasını izliyor biz sonunda bir ödül istemiyoruz bizim en büyük ödülümüz tanrıyla konuşmaktır gerisi peri masalıdır.hayatın anlamını bir insandan öğrenicek değilim hani derlerya tanrınız gelsinde görelim gerçek gücünü. evet bekliyoruz ne zaman? gelicek bakalım gelicekmi? yoksa sonsuza dek beklemek zorundamı? kalıcaz.yaşam o kadar gizemliki!! daha ölüm sonrası varmı??? yokmu? daha o bile belli değil iken bu çok bilmişlik neden? niçin?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Elemlere atılmayın gözünüzü karartmayın: yazılanlar aşikar inanmak isteyenlere yeter de artar. Sen de görmedin bir mucize kandırma kendini o değil de ne! Görmedim sanma aldanma kendine uyanık ol bak kadere. Sanma kaderinizi biz yazdık!? O değil biz yazdık!? Biz yazarız kaderleri karınca kararınca!? Azıcık ve usulca!? Gerisi sizin elinizde aşikarı anlamayandan bizene? Sizene kimene!? Farklı olan kalem tutan kukla değil!? Yazıyor sadece anlamıyor ki ne yazıyor anlıyor kendince!? Farkı aymaz mısın bu kader kimin elinde senin elinde!?.

 

(anlat duyulsun izim...)

Bu yazılanlar Kerim'in anlatılanlar Rahim'in hem Kerim hem Rahim bu dünyada veririz iyilere kötülere sadece iyilere veririz ahirette!? Yalan! Nedir yalan olan bilinmez bildirmek bize düşer!? Bilinsin veririz kötülere de zayi olanı sadece zayi olanı dışta olanı bundan daha güzel bir dünyayı vatanı! İyilerin vatanı daha güzeldir özeldir sadece iyilere tahsis edilir dışta olan nedir saray hanım evladı ve daha fazlası içi kan ağlıyor varlığa yeğ diyor işte kötü biz yapmadık kendi kendine yaptı sevgiden mahrum kaldı sevgi ki en güzel nimet yeğdir saraylardan nicelere seven bilir seven ister ayrılık bize düşer daha fazlasını beklemeyin anlayın anlatın sağlıcakla kalın dost gelir kervan göçer sabır bize de düşer sanmayın sabır sadece size ait biz de sabrederiz bekleriz zamanını çektiriyoruz iyilere de değil keyfimizden sadece sevdiğimizden!?

 

10. 

 

Saza vurdum tık dedi; tele vurdum sad dedi; güneşe çıktım, cana tak dedi; serine gittim, akpülfa kim dedi; ağaca çıktım, oradan in dedi; velhasıl sana gerek yok dedi.

 

Ayrıldım oradan, kime neyim buradan; gittim dağa,taşa baktım aşağıya; gördüm yer gök ayaklarım altına; sordum buldum kiminmiş buralar; sahibi teranesiymiş buralar; kaçtım oradan, bana neyim buradan. Velhasıl bana gerek yok dedim.

 

Sordum bana gerek beni; yoktur sana gerek seni; napsam netsem yaşamımı nerde sürdürsem; sürdüremezsin, sana gerek beni, bana gerek seni; Arayıp bulam seni; yaşayayım, bana seni gerek, seni. Fazla söze gerek yok; sana gerek var dedim.

 

Arayıp soram seni; ayağım sorar beni; ben sorarım ayağıma dayan gelir pissav; giderim pissava oradakiler kimdenmiş; benim memleketim sorsan burdan yeğmiş. Hangisi yeğdir bilmem ama buranın insanları şeymiş; epey iriymiş; sanmayın hakaret ettiğimi, irilik bize yakışmaz, size yakışır bana burada durmak yaraşır. Fazla söze gerek yok pissavda bize yer yok.

 

Irkçılık beni buldu hayatım soldu kurudu; toparlayamadım kendimi, dimağım kurudu; ne yapsam ne etsem bu belayı nasıl def etsem; arayıp soram seni, çare buldur beni; diyorsun hak haklıdan yana; huzur gerek bana; huzur istiyorsan git kurtar kendini buradan anandan babandan; pissava gitme uzak dur oradan; memleket mi yok dünya toprağı az mı, çok. Velhasıl yolculuk bize düştü ayaklarım dize düştü; yolculuk nereye ben oraya. Gidiyorum mevkii sormadan, kurtar beni anamdan babamdan; abimden, sahte dostlardan; sanmayın sevdiğimden eğri büğrü büklüm büklüm gezdiğimden, kurtuluş yakın dalavere bitti kim yetim kimin yeti; sanmayın sevmediğimden sadece eğri büğrü büklüm büklüm gezdiğimden.

 

11.

 

Aşağılık domuzlar, domuz insan olmaz insan domuz olur; her bulduğunu yiyen kalpte körelme olur: siz her bulduğunuzu yemeyin domuzlara benzemeyin zamanı vardır her şeyin böyle yarattım, böyle bildirdim: oruç size de farzdır; zorunluluk biattır. Zamanı gelince yeyin için zamanını ben size öğretirim, biz size öğretiriz ona öğrettik size de onunla öğretiriz: şaşırmayın makamına o sadece peygamber ne yer ne içer bunları görmek kime düşer: geldi internet sevinin buna göreceksiniz yakında: biat etmeyen sonu göremez o da biat ediyor bunu kimse bilemez: biat etmeyin ona biat edin bana o nebilerin sonuncusu değil ne de bir şeyin ilki teki: ondan sonra da gelecek peygamber o ne söyler kime söyler bilinmez bilse de bildirmez: ona söylüyoruz fazlasını çoooooook daha fazlasını: kıskanmayın erinmeyin ne çektiğini ben bilirim o bilir: bunları çekmek zordur zor var mı yüreği olan dayanacak ereği olan: onda vardı erek vardır erek o yüzden ona gerek ona gerek: kıskanmayın kıskanmayın kıskanmayın.

 

Kıskanmak size yakışmaz bize yaraşır: insana yakışmaz, kime yakışır? Elde edilenler emeğindir gözle görülen zayidir: elde etti içinde olanı dışında olan hikaye o bildi bilmeyenden kime ne; onane. Yazdıklarım boş değil kafiye hoş değil; yapıyorum yine de şimdilik zamanı var bildiğimden: düz yazıya körlüğünüzden. Aşağıladım sizi böylelikle bilindi; o da bir zamanlar aşağıydı unuttu gitti; sinirlenir boş yere sinirlenir halinize öğrenecek gerçekleri görecek gördüğünde sevinecek yanlışlığını fark edecek üzülecek eski haline ben eskiden neymişim be! Sen eskiden nefistin şimdi değilsin şimdi kendinsin: yüklenme kendine elinden ne gelir? Hiçbir şey: her insan zayi olanla doğar, doğdu, doğacak; kimileri buna şaşacak "olacak iş değil." deyecek: olacak iş bre gafil olacak iş! Bilmedin bari sus! Ol sus pus. Olmadı sus pus konuştu kendi etti başkası buldu neyi buldu: tezek bolca tezek yeyin yeyin afiyetle yeyin sizde afiyet olsun değin: kendi etti kendi buldu midesi ateşle doldu: daha önce de biz yaptık bu benzetmeleri: gören gördü görmeyen deli! "Deli" diyorum mübalağa ediyorum: deliler daha iyidir gören gözler emindir akla Kerim'dir: yabancı söze gerek yok; söylenenler basit oldukça: basit odur ki herkes görür, herkes anlar: kalpler yaşla dolar: herkes anlamaz herkes görür bunu kimler bilir: onlar bilir, onlar, onlar, onlar ve de onlar, bunlar bilmez sadece bunlar: bilmeyen daha çoktur birliğine aldanmayın:                                                                                                                                                                                         . Tamamlayacağım sonradan, bu yazı kalkmadan: sonradan gelecekler diyecekler bu neğdir: bu müteşabih siz anlamazsınız: anlamaya gerek de duymazsınız: sadece merak boş bir merak. Boşverin öyleyse eskileri: kucak açın yenilere şimdi sizin zamanınız sizin bildikleriniz sizin yazınız: Şimdide yaşıyorsunuz geçmişte takılı kalmayın kendinize yazık etmeyin onu da yormayın: dileseydik açıklardık eskileri rafa kaldırırdık yenileri: bu ona hiç mi hiç koymazdı, o bunu umursamazdı: işi başından aşkın kendi de bildi dimağı kurudu su verin, su verin ona su verin: yapmayın etmeyin onu yormayın: kendisi için değil yaptıkları bizim için o ölmeyi dilerdi eskiden şimdi bildi diyor "ölüm benden uzak dursun." sizin için, sizin için. Korkmayın ölmeyecek sizi koyup gitmeyecek; biz gözetiriz onu biz yok mu öldürecek onu toprağa gömecek?: yapın dilediğinizi biz de yapacağız bildiğimizi: zamanı gelince o da herkes gibi gömülecek, yakılacak parçalanacak atılacak: cesedi bizimdir vücudu onun öldükten sonra kime onun vücudu lüzum Muhammed'in vücudu sizindir İsa'nın vücudu bizim Musa'nın vücudu bizim İbrahim'in vücudu bizim Nuh'un vücudu bizim Adem'in vücudu bizim Ahmet'in vücudu da bizim olacak: yazık değil mi Muhammed'e kalmış sizlerin eline onun ruhu bizledir vücudundan onane: bilindi ruh vücuttan ayrıymış: görülemezmiş, tartılamazmış, koklanamazmış... farklıymış sadece farklıymış: maddeden ırak maddeden var mı ırak?: yok maddeden ırak bizde maddeyiz, maddeyleyiz: sizin bildiğiniz madde değil kuarklar nöronlar ayrı değil birler bir temelde bir: anlattı Nuri'de Ahmet'te eskiden Nuri'ydi Ahmet oldu sadece Ahmet: sizde deyin sadece Ahmet. Bu böyledir kulaklarda çalına herkesçe biline: sormayın nedir bu ilgi alaka? Yapın sadece yapın: ilgilidir onunla dolayısıyla bizimle sevdik onu da kime ne, size ne, bize ne; bize niye ne: yaparız sevdiğimize iyilik sadece onu sevmedik onu biraz daha çok sevdik: kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin kıskanmayın erinmeyin. Bu böyle biline, kulaklarda çalına. Hatamız olduysa affola biz hata yapmayız yapsak da satmayız: hata yapmak size bildirmek bize düşer; yanlışlar kime düşer peygambere düşmez, peygamberlere düşmez, düşemez; olmaz, olamaz; yapmaz, yapamaz; kıymaz, kıyamaz; satmaz, satamaz donakalır sadece donakalır yanlış yapamaz: peygamberler azdır fazla söze nazdır; olsun onlar da bilmezler, bilseler yapmazlar: bu böyle biline, kulaklarda çalına. Bu böyle bilindi, kulaklarda çalındı 'duyan kalmadı, duymayan olmadı sazım çalmadı benden bu kadar sabır size düşer beklemek ona sabır ona gelecek yakında hangi yakında gündekimi ayda mıki yılda kimi nerde ki kaf ta ki kaf nedir bilir misin? Günleri mi sayarsın? Say sayma bil bilme geldi mi gelir ne sana sorar ne yapar kebir bilinmez duyulmaz duyulsa da anlaşılır duyulmasa da. Bu böyle biline, kulaklarda çalına: bu böyle bilindi, kulaklarda çalındı: kim bildi, kim çaldı biz bildik kim aldı. Bu yazılar parayla satıldı, herkes buna şaşırdı: sen de şaşırdın, bizde şaşırmana şaşırdık: böylelikle ayırdın zamanını günlük işlere, onlardan sanane istiyorsun parayı daha fazla çalışmak için dünyayı sarsmak için fazla değil 5 lira buna değmez mi parası olmayan bundan yiyemez mi? Kimsenin parası yok sa olsun be da va! Herkes yesin, herkes yesin: mutluluk onu bulsun, bizi bulsun, hepinizi bulsun kötülere de kötülere de hüzün düşsün: yemesinler sizin yediğinizden, yiyemezler sizin yediğinizden: bu böyle biline, kulaklar da çalına: bu böyle bilindi, kulaklarda çalındı: herkes yedi; doymayan kalmadı.

 

12.

 

Fazladan konuşup sizi yordum; kendimi burada buldum: düz yazıyı severim, diğer türlü fazla konuşuyorum, kafa karışıklığına mahal veriyorum: sanmayın ben benim, ben o değil benim; yüce olan. Yaratılamamış olan: başlangıcım yoktur benim, vardır sizin; başlangıcım yok diye övünüp erinmem sizi küçük görmem: değildir üstün olmak başlangıcı olmamak, sadece üstün olmak sonu olmamak. Sizin de sonunuz yok, bundan kaçışınız yok.

 

13. Fakts

 

Akpülfa kim dedi, çık şu dala bak dedi; çıktım baktım şu dala, burda kimse yok dedi: yalan mı söyledi, hayır yalan söylemedi: faktsı açık etti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

sayın nuri kara sizden çok iyi standapçı olur,eminim peygamber olmasaydınız, çok ünlü bir söz yazarı veya,hacivat  karagöz ortaoyunu 

tiyatrocu karakteri olurdunuz,peygamber olupta yazık etmeyin bedeninize,düşünsenize bundan 1000 lerce yıl sonra insanlar sizinle 

alay edicek, sizi eleştiricekler, değermi? peygamber olmaya.:lol: günümüzün modası sahte imam ve sahte hocalardır,

 patlatın bir vazz gelsin paralar gelsin lüküs hayat, ne demiş? napolyon para varsa huzurda vardır.

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 weeks later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...