Jump to content

Recommended Posts

On 31.03.2019 at 18:07, haci yazdı:

Başlığın sorusuna dönelim: Gerçek nasıl algılanır?

Herşeyden önce tek bir gerçek yoktur. Gerçekler vardır. Onlar da delillerin bir araya gelmesinden oluşmuştur.

Delilleri çeşitli şekillerde bir araya getirerek farklı gerçeklere ulaşmak mümkündür.

size göre gerçek algısı, birden fazla ise, bu farklılıklar tam olarak nelerdir? bide sizden duyalım, sanırım siz adminsiniz, diğerlerinden

 zeki olmanız gerekir, anibal mantıklı cevap veremedi, ve su kaynattı, evet sizi dinliyorum sizce farklı gerçekler tek bir odak noktada

 toplanmazmı? yani tüm bu gerçeklerin algısı dışında bir kaynak yokmu? örneğin bu ateisforumun kaynagı sizsiniz, bu örnekleme

 hoşunuza gitmiştir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, karamsarhuman said:

size göre gerçek algısı, birden fazla ise, bu farklılıklar tam olarak nelerdir? bide sizden duyalım, sanırım siz adminsiniz, diğerlerinden

 zeki olmanız gerekir, anibal mantıklı cevap veremedi, ve su kaynattı, evet sizi dinliyorum sizce farklı gerçekler tek bir odak noktada

 toplanmazmı? yani tüm bu gerçeklerin algısı dışında bir kaynak yokmu? örneğin bu ateisforumun kaynagı sizsiniz, bu örnekleme

 hoşunuza gitmiştir..

 

Yahu, sen anlamadın diye, gerçek benim dediğimden başka türlü olmak durumunda değil.

 

Git biraz popper oku, sonra gelir bakarız burada. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, karamsarhuman yazdı:

size göre gerçek algısı, birden fazla ise, bu farklılıklar tam olarak nelerdir? bide sizden duyalım, sanırım siz adminsiniz, diğerlerinden

 zeki olmanız gerekir, anibal mantıklı cevap veremedi, ve su kaynattı, evet sizi dinliyorum sizce farklı gerçekler tek bir odak noktada

 toplanmazmı? yani tüm bu gerçeklerin algısı dışında bir kaynak yokmu? örneğin bu ateisforumun kaynagı sizsiniz, bu örnekleme

 hoşunuza gitmiştir..

Farklar gerçeğe göre değişir. Tabii bu arada biz nihai gerçeklerden de bahsedebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, haci yazdı:

Farklar gerçeğe göre değişir. Tabii bu arada biz nihai gerçeklerden de bahsedebiliriz.

bir örnekleme yapın mesela siz, algınız içndeki bir gerçekliği kabul ediyorsunuz, algınız dışındaki asıl gerçekliğe hiç ihtimal

 vermiyormusunuz? 

 

ne dersiniz? hacı için en farklı gerçek algılayamadığı , gerçekler olabilirmi? 

 

sizin için somut farklı gerçekler, dışında soyut gerçeklerin olduğunu algılamakta farklı bir gerçeklik değilmidir?

 

farklı gerçeklerden kastınız bu olsa sanırım..

 

olası bir soyut gerçekliği görmeden, gözlemlemeden, ispatlamadanda o gerçeğin algısına ulaşmak

 mümkünmüdür? 

 

şöyle derin düşünün;

 

her bireyin her aklın olgusu ve mantıgı neden farklıdır?

 

bunun mutlak gerçeklik içinde veya dışında mutlak bir nedeni olmak zorunda değilmidir?

 

 

 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, karamsarhuman yazdı:

bir örnekleme yapın mesela siz, algınız içndeki bir gerçekliği kabul ediyorsunuz, algınız dışındaki asıl gerçekliğe hiç ihtimal

 vermiyormusunuz? 

 

ne dersiniz? hacı için en farklı gerçek algılayamadı , gerçekler olabilirmi?

Eğer bir olgu algılarımız dışında ise, ona ihtimal vermek mantıklı değildir. Biz gerçekleri yalnız algılarımız muvacehesinde değerlendirebiliriz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Eğer bir olgu algılarımız dışında ise, ona ihtimal vermek mantıklı değildir. Biz gerçekleri yalnız algılarımız muvacehesinde değerlendirebiliriz.

algı ötesi gerçekliğin mantıksız olduğunumu?düşünüyorsunuz,lütfen devam ediniz..sayın hacı...sizce göreceli olmuyan gerçekler

 

(karadelikler,zaman olgusu,boyutsal kavramlar.) mantıklımı? ama bu kavramlar olmasaydı , hacıda asla varolmazdı..

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, karamsarhuman yazdı:

algı ötesi gerçekliğin mantıklı olduğunumu?düşünüyorsunuz,lütfen devam ediniz..sayın hacı...sizce göreceli olmuyan gerçekler

 

(karadelikler,zaman olgusu,boyutsal kavramlar.) mantıklımı? ama bu kavramlar olmasaydı , hacıda asla varolmazdı..

Ben aklımla, bilgimle, deneyimlerimle ve hislerimle algılamadığım ve fiziksel olarak gözlemlemediğim olgulara inanmam.

Çok boyutluluk zırvalığına inanmadığım gibi... Zamanı ve karadelikleri ölçüp biçebiliyoruz. Kendilerini veya etkilerini görebiliyoruz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Ben aklımla, bilgimle, deneyimlerimle ve hislerimle algılamadığım ve fiziksel olarak gözlemlemediğim olgulara inanmam.

Çok boyutluluk zırvalığına inanmadığım gibi... Zamanı ve karadelikleri ölçüp biçebiliyoruz. Kendilerini veya etkilerini görebiliyoruz.

 

 

anlıyorum, teşekkür ederim, sayın hacı, anladığım kadarıyla sizde anibal gibi düşünüyorsunuz, gerçeklik olgusu, yalnızca ölçülebilen

 gözlemlenen,sizin düşüncenize saygı duyuyorum, mantıklı buluyorum, fakat, ben asıl gerçeğin mantıksız olduğunu düşünüyorum, size garip gelebilir belki ama, gerçekten böyle algılıyorum, hiçlik,, yasasıyla varolan varlık kyasası(termodinamik yasaların mantıgının mantıksız ca oluştuğunu düşünüyorum isterseniz bu konuyu genişletebilirim.) ayrıca sayın hacı, karadelikler göreceli değildir, 

emdiğ ve yuttuğu anı gözlemleriz.. saygılarımla..;)(zaten mantısızca ne varsa , her zaman bilmden bir adım öndedir bilimsel olarak keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca bilmsel kanıt örnegi)

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
20 hours ago, anibal said:

 

Niye? 

 

Matrix'te baya baya bir gerçektir. Matrix ile onu yazan arasında da boyut farkı falanda yoktur. 

 

Resimde bir gerçektir, ressam da. 

 

Kendi kafanıza göre, boyutmuş, cartmış curtmuş uydurup uydurup, felsefe yaptım sanarken zırvalıyorsunuz sadece.

 

Milletni pek anlamadığı matematik terimlerinin arkasına saklanmış olmanız, saçmaladığınız gerçeğini değiştirmiyor. 

Bağımlımısınız? 

 

Nesneler  gerçekliklerini kendi kendilerine tanımlayamazlar. Elma ne ağaca nede kendine ben elmayım burada gerçeğim diyemez. 

 

Uzayda madde dışında herhangi bir varlıktan söz de edemeyiz. 

 

Dil, zihin, akıl gibi madde dışı kavramlar gerçek değildir. Ancak bu gerçek dışı durumları ile maddeyi tanımlar. Örneğin elmayı gördümüzde zihnimizde ki öznel veya nesnel algı, elma gerçekten vardır dedirtir. 

 

Yani tekrardan yazdığımı okudum ama lnx pi sayısı ne bileyim herhangi şekliyle matematiksel bir şeyde yazmadım. 

 

Matrix içinde bulunan için ben organik olarak varım algısıdır. Oysaki acı veya organik durum gerçekte yoktur. Matrixin içindeki eleman için zaten gerçekmiyi  sorusunun cevabı ile yazılımcının Matrix gerçek mi sorusu aynı şey değildir. Bu sebeple boyut farkı vardır. 

 

Örneğin, siz üçgeni, doğru çizgisini tanımlamadan ifade edemezsiniz. Yada piramidi üçgeni tanımlamadan ortaya koyamazsınız. Piramidi gerçek kılan onun bir alt boyutu üçgen olmak zorundadır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 minutes ago, Rhodium said:

Bağımlımısınız? 

 

Nesneler  gerçekliklerini kendi kendilerine tanımlayamazlar. Elma ne ağaca nede kendine ben elmayım burada gerçeğim diyemez. 

 

Uzayda madde dışında herhangi bir varlıktan söz de edemeyiz. 

 

Dil, zihin, akıl gibi madde dışı kavramlar gerçek değildir. Ancak bu gerçek dışı durumları ile maddeyi tanımlar. Örneğin elmayı gördümüzde zihnimizde ki öznel veya nesnel algı, elma gerçekten vardır dedirtir. 

 

Yani tekrardan yazdığımı okudum ama lnx pi sayısı ne bileyim herhangi şekliyle matematiksel bir şeyde yazmadım. 

 

Matrix içinde bulunan için ben organik olarak varım algısıdır. Oysaki acı veya organik durum gerçekte yoktur. Matrixin içindeki eleman için zaten gerçekmiyi  sorusunun cevabı ile yazılımcının Matrix gerçek mi sorusu aynı şey değildir. Bu sebeple boyut farkı vardır. 

 

Örneğin, siz üçgeni, doğru çizgisini tanımlamadan ifade edemezsiniz. Yada piramidi üçgeni tanımlamadan ortaya koyamazsınız. Piramidi gerçek kılan onun bir alt boyutu üçgen olmak zorundadır. 

 

Nerden biliyon, önceki hayatında elma mıydın? Belki kendine öyle diyor?

 

Dil, zihin, akıl falan hepsi de gerçektir. O yüzden soyut ve somut diye bir şey vardır. Gerçek kavramı da maddeyi tanımlamaz, sadece algıları kapsar. 

 

Eğer diyorsan, matrix amanda ben organik olarak varım algısı... İşte bu o gerçeğin ta kendisidir. Yazılımcının gerçeği, kendi algısı üzerine oturduğu gibi, o matrixde ki zmbırtının gerçeği de kendi algısına oturmuş olandır. Her ikiside gerçektir. 

 

Gerçeğin yapılabilri tek tanımı, herkes için aynı algılanan şeyden ibarettir. Bu sadece herkesi kapsamaz, her yolu da kapsar. Yani, herkesin, her şekilde ölçüp biçip aynı sonucu bulacağı şeyi gerçek olarak tarif edebilirsin. Kafana şu çekicle vurduğumda, kafanın kırılacağı, benim de üstüm başımın kan reven içinde kalacağı bir gerçektir, ikimizde bunu böyle algılayacağız çünkü. 

 

Piramidi üçgeni tanımlayarak ortaya koyduğun için o bir piramittir zaten. Sebeple sonucu karşılaştırıyorsunu sadece, en basit tanımla. Piramidi gerçek kılan dediğin olay, senin işte o herkesin konusu ve o üçgende bahsettiğimiz ölçmeden ibarettir. Fakat, eğer atıyorum, uzayımız sadece 5 boyutlu ise, biz sadece 3 boyutunda ölçüm yapabiliyorsak, 5 boyutta ölçüm yapabilen bir şeyin o piramidi atıyorum bir 9 yüzlü gibi görmesi de gayet mümkündür. Tabi, sen ve ben hatta tüm insanlar biraraya gelip, o beşinci boyutu ölçemeyeceğimiz için, o beşinci boyutun bizim için gerçek olmadığı ve olamayacağı da bir gerçektir.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, karamsarhuman said:

anlıyorum, teşekkür ederim, sayın hacı, anladığım kadarıyla sizde anibal gibi düşünüyorsunuz, gerçeklik olgusu, yalnızca ölçülebilen

 gözlemlenen,sizin düşüncenize saygı duyuyorum, mantıklı buluyorum, fakat, ben asıl gerçeğin mantıksız olduğunu düşünüyorum, size garip gelebilir belki ama, gerçekten böyle algılıyorum, hiçlik,, yasasıyla varolan varlık kyasası(termodinamik yasaların mantıgının mantıksız ca oluştuğunu düşünüyorum isterseniz bu konuyu genişletebilirim.) ayrıca sayın hacı, karadelikler göreceli değildir, 

emdiğ ve yuttuğu anı gözlemleriz.. saygılarımla..;)(zaten mantısızca ne varsa , her zaman bilmden bir adım öndedir bilimsel olarak keşfedilmeyi bekleyen milyonlarca bilmsel kanıt örnegi)

 

Tüm olay, herkes ve her yoldan ölçme olayıdır. 

 

Bakıyoruz, aha elma daldan düşüyor. dur dur, bak bak, dünya güneşin etrafında dönüyor, yıldızlarla beraber.. 

 

Bundan bir gerçek çıkıyor Newton zamanında, hatta adına da newton kanunu deniyor. Basit bir gerçek, kütle çekimi. Güneşin kütlesi, çekiyordu alayımızı, o yüzden dönüyorduk. Yer, elmayı çekiyordu, o yüzden düşüyordu.

 

Ama olmadı, ölçtüler, biçtiler, kahrolası nasıl da ölçüp biçtiler... Kanun olmuş denen gerçek, yalan oldu gitti. Einstein çıktı dediki, kimsenin kimseyi çektiği yok, olan sadece kütlenin mekanı bükmesi. Ve gene ölçtük biçtik, sonuç: adam haklı beyler...

 

Gerçek denen şey böyle bir eşy. Ölçebiliyor olman lazım, herkesin de bunu yapıp aynı sonucu buluyor olması lazım. Hatta, öyle ki, iki kişi ölçüp farklı farklı şeyler buluyorsa, ikisi de gerçek olabiliyor oluyor hatta. Mesela, kuantum hedeleri, malum kedi. Ölçen, kedi ölü diyor, öteki ölçen sağ. Hoş, ölçene kadar kedi hem ölü, hem diri oluyor ki, işte bir başka enteresan gerçek. 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...