Jump to content

NATO'culuk mu Avrasyacılık mı?


Recommended Posts

7 hours ago, bilgivehis said:

 

Sen hiç adam gibi tartışmayı bilmez misin, yaptığın uydurma ajitasyonları yutturdun yutturdun yoksa derhal hakaret ve küfüre geçiyorsun.

Herkes senin gibi abdci olmak zorundaymış gibi açıkça dayatıyorsun, sen bu kadar abd propagandası yaparken kimse bir şey demiyor ama biri rusya, çin dese güneş görmemiş küfürleri sıralıyorsun.

Böyle mi katil ABD'yi yiteleyeceksin, kusura bakma bu şekil kimseyi abdci yapmazsın. sadece kendine güldürürsün.

Ha şimdi ben kimseyi abdci falan yapma derdinde değilim diyeceksin, lakin bu forumda başka bir şey yaptığını görmedim, her iki-üç mesajın biri abd pohpohlamasına ait.

 

 

Önce bir kendinize baksanız?

 

Bokumu bile bırakmak istemeyip, ABD'den siktir olup gelen benim, sen değil. Nerde gördün ABD en bi hayırlı taraf dediğimi? 

 

Sizin ABD düşmanlığınız, ancak sizi düzenleri görmenizi engelliyor hepsi bu. Ve evet, bunu rus götü yalakalığı yüzünden yapanda çok içinizde. 

 

İşiniz gücünüz, kendi beceriksizlik, aptal salak hayalleriniz ile her işi bok edişiniz, sonra da amanda ABD diye, her haltınızı o lavuklara sarmaya çıkmanız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 69
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Japonya ve Almanya mı ? onlar bağımsız mı ki birlik olalım ? Türkiye bağımsız mı ? 

 

Japonya Amerikanın uydusu olmuş.kendine ait ordusu bile yok.Amerikanın Irağı işgalinde ki desdeğini ne çabuk unuttunuz.Almanyanın durumu sanki çok farklı.İsraili her zaman desdekleyen Almanya.Mertel Mavi marmara olayında İsraili desdekliyoruz demişti.Türkiye kimin umurunda.2017 de ölen (öldürüldüğü söylenen) Udo Ulfkotte ve kitabı "satılmış gazeteciler" her şeyi özetliyor. 

adimlardergisi.com da ki ropotajını okuyun ne dediğimi anlayacaksınız .okumayacaklar için röportajın özeti dialog  

 

ADIMLAR - Almanya sizce bağımsız bir devlet mi ? 

ULFKOTTE  - Hayır.elbette değil.Almanya Amerikanın bir kolonisi gibi 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, fezadabirtürk said:

Japonya ve Almanya mı ? onlar bağımsız mı ki birlik olalım ? Türkiye bağımsız mı ? 

 

Japonya Amerikanın uydusu olmuş.kendine ait ordusu bile yok.Amerikanın Irağı işgalinde ki desdeğini ne çabuk unuttunuz.Almanyanın durumu sanki çok farklı.İsraili her zaman desdekleyen Almanya.Mertel Mavi marmara olayında İsraili desdekliyoruz demişti.Türkiye kimin umurunda.2017 de ölen (öldürüldüğü söylenen) Udo Ulfkotte ve kitabı "satılmış gazeteciler" her şeyi özetliyor. 

adimlardergisi.com da ki ropotajını okuyun ne dediğimi anlayacaksınız .okumayacaklar için röportajın özeti dialog  

 

ADIMLAR - Almanya sizce bağımsız bir devlet mi ? 

ULFKOTTE  - Hayır.elbette değil.Almanya Amerikanın bir kolonisi gibi 

 

Birde olsalardı, utanmadan.

 

Almanya, WWII sonunda, ABD ve müttefiklerine kayıtsız şartsız teslim oldu. Yani, apaçık şekilde "Fethedildi". Ruslar doğu almanya, ABD Batı Almanya, malum. Yani, Batı Almanya, zaten kendi eliyle ABD'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş bir ülke, bunu bulduklarına şükretsinler.

 

wwii german surrender ile ilgili görsel sonucu

 

Japonya ise, gene aynı şekilde, ama tamamen ABD'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş bir diğer ülke.

 

missouri japan surrender ile ilgili görsel sonucu

 

Hıfzı beşer, nisyanla malul malum. 

 

Ve bakılması gereken, kayıtsız şartsız teslim olmuş bu ülkelerin, bugün nasıl hala taaaa o kadar bağımsız olabildikleridir, kendi kanunlarını yapıyorlar falan mesela. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, anibal yazdı:

 

Birde olsalardı, utanmadan.

 

Almanya, WWII sonunda, ABD ve müttefiklerine kayıtsız şartsız teslim oldu. Yani, apaçık şekilde "Fethedildi". Ruslar doğu almanya, ABD Batı Almanya, malum. Yani, Batı Almanya, zaten kendi eliyle ABD'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş bir ülke, bunu bulduklarına şükretsinler.

 

wwii german surrender ile ilgili görsel sonucu

 

Japonya ise, gene aynı şekilde, ama tamamen ABD'ye kayıtsız şartsız teslim olmuş bir diğer ülke.

 

missouri japan surrender ile ilgili görsel sonucu

 

Hıfzı beşer, nisyanla malul malum. 

 

Ve bakılması gereken, kayıtsız şartsız teslim olmuş bu ülkelerin, bugün nasıl hala taaaa o kadar bağımsız olabildikleridir, kendi kanunlarını yapıyorlar falan mesela. 

 

Birbirleri ile dayanışma içinde olup modern laik ve bilime önem verdikleri için.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, adalet123 said:

 

Birbirleri ile dayanışma içinde olup modern laik ve bilime önem verdikleri için.

 

Bu bir şeyleri açıklar, ama nasıl olupta bağımsız olabildiklerini açıklamaz.

 

Ha, bu, "yüce ABD'nin ihsanı" gibi yalaka bir lafla da açıklanamaz elbette. Bu mevzunun arkasındakileri anlamak, çok şeyi anlamayı sağlayacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, anibal yazdı:

 

 

Önce bir kendinize baksanız?

 

Bokumu bile bırakmak istemeyip, ABD'den siktir olup gelen benim, sen değil. Nerde gördün ABD en bi hayırlı taraf dediğimi? 

 

Sizin ABD düşmanlığınız, ancak sizi düzenleri görmenizi engelliyor hepsi bu. Ve evet, bunu rus götü yalakalığı yüzünden yapanda çok içinizde. 

 

İşiniz gücünüz, kendi beceriksizlik, aptal salak hayalleriniz ile her işi bok edişiniz, sonra da amanda ABD diye, her haltınızı o lavuklara sarmaya çıkmanız. 

 

Hiç alakası yokken dahi abdye toz kondurmayan, sürekli onun propagandasını yapan ve bunu hep demogojiyle yürüten sensin, o halde bu sana söylenince neden alınıyorsun?

Din ve bilim tartışmalarında iyisin ama iş siyasete veya ideolojiye gelince zerre kadar anlamıyorsun, sana anlatmak istediğim bu ve bunu kabul etsen daha yararlı olursun.

Örneğin ben de din ve bilimden fazla anlamam, bu konulara fazla girmem, sen de siyasi ve ideolojik konulara girme, sapıtıyorsun.

Bir de senin nankör tarafın var, bunca ağzı bozuk olduğun halde çok kişi sana saygı gösteriyor ama sen bunu dahi gaile almıyorsun.

Bu foruma aylar sonra geldiğinde bildiğim kadarıyla sana tek hoş geldin diyen bendim, bir hoş bulduk diyecek kadar dahi saygıdan yoksunsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, bilgivehis yazdı:

 

Hiç alakası yokken dahi abdye toz kondurmayan, sürekli onun propagandasını yapan ve bunu hep demogojiyle yürüten sensin, o halde bu sana söylenince neden alınıyorsun?

Din ve bilim tartışmalarında iyisin ama iş siyasete veya ideolojiye gelince zerre kadar anlamıyorsun, sana anlatmak istediğim bu ve bunu kabul etsen daha yararlı olursun.

Örneğin ben de din ve bilimden fazla anlamam, bu konulara fazla girmem, sen de siyasi ve ideolojik konulara girme, sapıtıyorsun.

Bir de senin nankör tarafın var, bunca ağzı bozuk olduğun halde çok kişi sana saygı gösteriyor ama sen bunu dahi gaile almıyorsun.

Bu foruma aylar sonra geldiğinde bildiğim kadarıyla sana tek hoş geldin diyen bendim, bir hoş bulduk diyecek kadar dahi saygıdan yoksunsun.

Adam el ezherde okumuş.Orada kafayı sıyırmış.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 minutes ago, bilgivehis said:

 

Hiç alakası yokken dahi abdye toz kondurmayan, sürekli onun propagandasını yapan ve bunu hep demogojiyle yürüten sensin, o halde bu sana söylenince neden alınıyorsun?

Din ve bilim tartışmalarında iyisin ama iş siyasete veya ideolojiye gelince zerre kadar anlamıyorsun, sana anlatmak istediğim bu ve bunu kabul etsen daha yararlı olursun.

Örneğin ben de din ve bilimden fazla anlamam, bu konulara fazla girmem, sen de siyasi ve ideolojik konulara girme, sapıtıyorsun.

Bir de senin nankör tarafın var, bunca ağzı bozuk olduğun halde çok kişi sana saygı gösteriyor ama sen bunu dahi gaile almıyorsun.

Bu foruma aylar sonra geldiğinde bildiğim kadarıyla sana tek hoş geldin diyen bendim, bir hoş bulduk diyecek kadar dahi saygıdan yoksunsun.

 

Deme ya... Sabah kalksanız, donunzda kan bulsanız, "Lan ABD gece gelmiş beni sikmiş" diye vaveyla ederken dübüründeki basuru göremeyen ahmaklar olduğunuzu farketmiyor musun? 

 

Hiç bir şeyden anladığın falan yok. Tek bildiğiniz, alççakkk düjman ameriga, hayın kapitalizt abd yaygarası. Başka hiçbir şeyiniz yok. Size de söylediğimz bu, bırakın artık bu salak lafları da, bir bakın kıçınıza, basur tedavisi olmayan bir şey değil.

 

Eh bunu diyene de, elbette, hiç şaşırmadığımız şekilde, "Amanda ABD yalakası...." . Şaşırdık mı, elbette şaşırmadık. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

USA turkiyenin bașini yaslayabilecegi guvenebilecegi tek ulke. Digerleri komsularida dahil kendilerine orospu yapar. USA olmasa bu hemen simdi olabilirdi. Super guc olmasi uzun vadede mumkun degil. Kumda oynayan cocuklara benziyor. Pek bilinen ve sevilen bir ulke degil. Daha cok antipatik.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, malta erigi said:

Her darbenin farklı nedenleri var. Amerikancı Menderes neden asıldı da solcu Ecevit'e birşey olmadı? Tersi olması gerekmez miydi? Aynı ABD yardımını biz de aldık, Kore de; neden onlar Kia ve Hyundai yaparken, biz daha yerli motor bile üretemiyoruz. Komplo teorileriyle sağa sola bok atmak kolay. Külahını önüne alıp bir düşünmek gerekir.

NATO ve 70 yıl geçtikçe her daim çöküşe doğru gittik. Birinci darbe eğer menderesin politikaları olmasa olmazdı. Yani dolaylı sebebi var. 1974 eceviti ile 2001 eceviti aynı davranışı sergileyemedi. Çünkü Türkiye yıllar geçtikçe bu batağa saplandı. 

 

Ecevitin Merve kavakçı çıkışına bakın şimdi böyle bir davranışı kılıçlar yapabilir mi? Sosyal ekonomik bir çok alanda saatin akrebi gibi kurbanın ısıtılması gibi çökertmeye maruz kaldık.

 

ABD, gibi ülkeleri iç ve dış olarak ikiye bölerek analiz etmelisiniz. Siz sürekli iç abd yi anlatıyorsunuz. Ülke ekonomisinde kaynaklar halkına yeterlidir. Bunu normallik olarak görün lütfen. Ama bir ülke fakir veya zengin ise, ya başkasından çalıyordur yada başkasına çaldırıyordur. Yoksa matematik yanılmaz. 

 

Kapitalist sistemin refah ülkelerinde sürekli içe bakılarak övgü düzülür. Yönetimleri de iç kısımda daima insan haklarına saygılı, modern ve teknolojik gelişmişlikleri ile halkı arasında güven vermektedir. Örneğin abd şirketlerden oluşan bir şey demişsiniz. Bunların hepsi iç. Bu ülkelere gidenlerde sürekli o içi görüp adamlar ne kadar... Deyip durur. 

 

Ancak burada kan, acı, yağmacılık, katillik, ne aramıştınız? Suriyeden mi başlasak, Venezualledan mı, kaddafiyimi yazsak, yoksa saddamı mı? Ülkelerin çalınan altınlarını mı anlatalım yetmedi suikastları mı? Yada hangi darbeleri eşelesek bilemiyorum. Uyuşturucu da anlatabiliriz. İsterseniz porno dezanfarmasyonuna geçelim. Yok bunlar sarmazsa ekolojik sisteminde anlatabiliriz. Yada şekerden kansere yolculuk yapalım. Doğru şirketlerden kurulu ülke... 

 

İşte bunlar dış davranış. Dış politika değil. Bir ülkenin müslüman olması hiç değil. Yada o ülkenin gözünün çekik olmasıylada alakası yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, Rhodium said:

NATO ve 70 yıl geçtikçe her daim çöküşe doğru gittik. Birinci darbe eğer menderesin politikaları olmasa olmazdı. Yani dolaylı sebebi var. 1974 eceviti ile 2001 eceviti aynı davranışı sergileyemedi. Çünkü Türkiye yıllar geçtikçe bu batağa saplandı. 

 

Ecevitin Merve kavakçı çıkışına bakın şimdi böyle bir davranışı kılıçlar yapabilir mi? Sosyal ekonomik bir çok alanda saatin akrebi gibi kurbanın ısıtılması gibi çökertmeye maruz kaldık.

 

ABD, gibi ülkeleri iç ve dış olarak ikiye bölerek analiz etmelisiniz. Siz sürekli iç abd yi anlatıyorsunuz. Ülke ekonomisinde kaynaklar halkına yeterlidir. Bunu normallik olarak görün lütfen. Ama bir ülke fakir veya zengin ise, ya başkasından çalıyordur yada başkasına çaldırıyordur. Yoksa matematik yanılmaz. 

 

Kapitalist sistemin refah ülkelerinde sürekli içe bakılarak övgü düzülür. Yönetimleri de iç kısımda daima insan haklarına saygılı, modern ve teknolojik gelişmişlikleri ile halkı arasında güven vermektedir. Örneğin abd şirketlerden oluşan bir şey demişsiniz. Bunların hepsi iç. Bu ülkelere gidenlerde sürekli o içi görüp adamlar ne kadar... Deyip durur. 

 

Ancak burada kan, acı, yağmacılık, katillik, ne aramıştınız? Suriyeden mi başlasak, Venezualledan mı, kaddafiyimi yazsak, yoksa saddamı mı? Ülkelerin çalınan altınlarını mı anlatalım yetmedi suikastları mı? Yada hangi darbeleri eşelesek bilemiyorum. Uyuşturucu da anlatabiliriz. İsterseniz porno dezanfarmasyonuna geçelim. Yok bunlar sarmazsa ekolojik sisteminde anlatabiliriz. Yada şekerden kansere yolculuk yapalım. Doğru şirketlerden kurulu ülke... 

 

İşte bunlar dış davranış. Dış politika değil. Bir ülkenin müslüman olması hiç değil. Yada o ülkenin gözünün çekik olmasıylada alakası yok. 

 

Enteresan laflar.

 

diyelim, senle ikimiz bir olduk, gittik sahra çölünün göbeğine kendimiz bir ülke kurduk. Adına da rhodiumya dedik. Kutlamaları yaptık, sular seller gibi şampanya akıttık. Sonra ayıldık baktık ki, lan ne içecek suyumuz, ne yiyecek ekmeğimiz var, metelikte yok ortada.

 

Şimdi biz, kimin şeyini çaldık, kim gelip bizim bişeyimizi çaldı? Kim n'apacak çölün kumunu?

 

Şu "ahanda emperyalizm, yok yok kapitalizm" falan diye başlayan goygoylara, martavallara öyle bir kapılıp gitmişsiniz ki. Diyemiyorsunuz, bizde üretecek, inovasyon falan yapacak göt yok, beceremeyiz bir şeyler, o halde "vurun abalıya, ha, ABD'miydi o, tamam düzeltelim, vurun hayın düjman ABD'ye.." 

 

Bak, inglizler, gayet sağlam sömürdüler hem, öyle böyle değil, Çin'i de, Hindistan'ı da. Ama gene bak, ikiside zengin, nasıl akıyor hatta zenginlik. Ama git bir gene bak, bir takım guruları saymazsan, milletin yarısı bildiğin yokluktan aç, acaba kim çalıyor, kimden çalıyor, o da mı hayın düjman ameriganın, böyyük kabitaliz ingilizin haltı? 

 

Buyur, istediğin darbeleri araştır. Ciddi ciddi araştır, bakalım fetöcü martavallarından başka bir şey bulabilecek misin? Menderes, kendi bebeğini öldürtmekten asıldı mesela. 28 Şubatta darbe marbede olmadı. Ama malum islamcı goygoyu ile, sizin goygoyunuz kesişti ya bir şekilde, yetmez ama evvetçi de oluverdiniz işte. Hatta  bak, bugünün haberi ne, 31 Mart darbesi, ne yapak, inanak mı kanka?

 

Embesil amerika'ya falan ağzınızı açana kadar, sizi asıl sikenlere bir dönüp bakın. Onları halledin de, ABD falan kolay, sıra ona kalsın yeter ki. Önce bir kendi beceriksizlik, yozluk ve godoşluğunuzu sorun, soruşturun. Atatürk niye başarılı oldu, aman alman sikiyle gerdeğe girecem demedi, hayın düjman falan diye goy goy yapmadı. Ülkesini aldı ardına, ülkesi için çalıştı ve başardı da. Siz ise, oturup, "amanda biz pek iyiyizde, coni sikiyor ebemizi" itirafından ki o da yalan, başka bir bok becerdiniz mi? 

 

Önce bir kendinize bakın. Siz ezik olursanız, karınızı kızınızı önüne gelen sıraya dizer, bu iş böyledir. Dün arap geldi dizdi, bugün bilmem kim, yarın da öbürü böyle gider. Siz adam olun, sikici olan siz olun, ABD taaa okyanusun ötesinden gelene kadar, suriyesine, arabına çocuğu siz koyun. Böyle ağlayarak, ona buna kabahat atarak mı bir yere varacaksınız, evet, varırsınız, işte malum ortadoğu foseptik çukuru, varıp varabildiğiniz yer ancak burası. 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, anibal said:

 

Enteresan laflar.

 

diyelim, senle ikimiz bir olduk, gittik sahra çölünün göbeğine kendimiz bir ülke kurduk. Adına da rhodiumya dedik. Kutlamaları yaptık, sular seller gibi şampanya akıttık. Sonra ayıldık baktık ki, lan ne içecek suyumuz, ne yiyecek ekmeğimiz var, metelikte yok ortada.

 

Şimdi biz, kimin şeyini çaldık, kim gelip bizim bişeyimizi çaldı? Kim n'apacak çölün kumunu?

 

Şu "ahanda emperyalizm, yok yok kapitalizm" falan diye başlayan goygoylara, martavallara öyle bir kapılıp gitmişsiniz ki. Diyemiyorsunuz, bizde üretecek, inovasyon falan yapacak göt yok, beceremeyiz bir şeyler, o halde "vurun abalıya, ha, ABD'miydi o, tamam düzeltelim, vurun hayın düjman ABD'ye.." 

 

Bak, inglizler, gayet sağlam sömürdüler hem, öyle böyle değil, Çin'i de, Hindistan'ı da. Ama gene bak, ikiside zengin, nasıl akıyor hatta zenginlik. Ama git bir gene bak, bir takım guruları saymazsan, milletin yarısı bildiğin yokluktan aç, acaba kim çalıyor, kimden çalıyor, o da mı hayın düjman ameriganın, böyyük kabitaliz ingilizin haltı? 

 

Buyur, istediğin darbeleri araştır. Ciddi ciddi araştır, bakalım fetöcü martavallarından başka bir şey bulabilecek misin? Menderes, kendi bebeğini öldürtmekten asıldı mesela. 28 Şubatta darbe marbede olmadı. Ama malum islamcı goygoyu ile, sizin goygoyunuz kesişti ya bir şekilde, yetmez ama evvetçi de oluverdiniz işte. Hatta  bak, bugünün haberi ne, 31 Mart darbesi, ne yapak, inanak mı kanka?

 

Embesil amerika'ya falan ağzınızı açana kadar, sizi asıl sikenlere bir dönüp bakın. Onları halledin de, ABD falan kolay, sıra ona kalsın yeter ki. Önce bir kendi beceriksizlik, yozluk ve godoşluğunuzu sorun, soruşturun. Atatürk niye başarılı oldu, aman alman sikiyle gerdeğe girecem demedi, hayın düjman falan diye goy goy yapmadı. Ülkesini aldı ardına, ülkesi için çalıştı ve başardı da. Siz ise, oturup, "amanda biz pek iyiyizde, coni sikiyor ebemizi" itirafından ki o da yalan, başka bir bok becerdiniz mi? 

 

Önce bir kendinize bakın. Siz ezik olursanız, karınızı kızınızı önüne gelen sıraya dizer, bu iş böyledir. Dün arap geldi dizdi, bugün bilmem kim, yarın da öbürü böyle gider. Siz adam olun, sikici olan siz olun, ABD taaa okyanusun ötesinden gelene kadar, suriyesine, arabına çocuğu siz koyun. Böyle ağlayarak, ona buna kabahat atarak mı bir yere varacaksınız, evet, varırsınız, işte malum ortadoğu foseptik çukuru, varıp varabildiğiniz yer ancak burası. 

 

 

 

 

 

Rhodiumya çölün ortasında iki kişi ile bir devlet olmaz. Doğada insan tek başına yaşayamaz. Bu sebeple insanlar bir araya gelir. Hadi diyelim ki 100 kişi. Eğer çölün ortasında ise göç eder. Verimli bir yere. Ki tarih bu göçlerle doludur. 
 
Böyle bir topluma devlet diyebilmen için birinci şart yemek korunma gibi işlerin bölüşülmesidir. ilkel devlette hayvancılık veya tarım  bu şekilde başlar. Tüm sürü için avcılar avlanmaya çıkar. İşte buna ekonomi diyoruz. Ekonomi ihtiyaçtan doğar. İhtiyaçtan doğduğu içinde her zaman kaynaklar yeterlidir. 
 
Avcılar toplumu doyurmak için 10 geyik yeterli iken 100 geyik öldürmez. O toplumda 100 geyik varsa, başka kabileler ile savaşılmış yağmalanılmış vb. 
 
Bir ülkenin insani normlarda yaşaması zenginlik değildir. Yada ülke içinde gelir dağılımının adil olmamasıda fakirlik değildir. ABD de ki durum kaynakların Örneğin altın normalin üstünde olmasıdır. 
 
H&M de 5 $ kullan at kıyafet satmak istiyorsanız, bangladeşte köle işçileriniz olmalıdır. Hadi şu kıçımızdan uydurduğumuz kapitalizm bu işçilere abd deki işçi haklarını versinde görelim. Uyduruyoruz ya. 
 
Bir toplumun suyunu keserseniz ortaya çıkan durumda halk isyanı altı yılda bir iç savaş olur. Ama operasyonel hamleleri kim kimi vurdu diye açıklarsanız. Dünyada ki darbeler ve abd ilişkileri böyledir. 
 
Diğer hiç  bahsettmediğim ama savunduğumu söylemediğim meseleler de insanları bir tutmayın. 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, Rhodium said:
Rhodiumya çölün ortasında iki kişi ile bir devlet olmaz. Doğada insan tek başına yaşayamaz. Bu sebeple insanlar bir araya gelir. Hadi diyelim ki 100 kişi. Eğer çölün ortasında ise göç eder. Verimli bir yere. Ki tarih bu göçlerle doludur. 
 
Böyle bir topluma devlet diyebilmen için birinci şart yemek korunma gibi işlerin bölüşülmesidir. ilkel devlette hayvancılık veya tarım  bu şekilde başlar. Tüm sürü için avcılar avlanmaya çıkar. İşte buna ekonomi diyoruz. Ekonomi ihtiyaçtan doğar. İhtiyaçtan doğduğu içinde her zaman kaynaklar yeterlidir. 
 
Avcılar toplumu doyurmak için 10 geyik yeterli iken 100 geyik öldürmez. O toplumda 100 geyik varsa, başka kabileler ile savaşılmış yağmalanılmış vb. 
 
Bir ülkenin insani normlarda yaşaması zenginlik değildir. Yada ülke içinde gelir dağılımının adil olmamasıda fakirlik değildir. ABD de ki durum kaynakların Örneğin altın normalin üstünde olmasıdır. 
 
H&M de 5 $ kullan at kıyafet satmak istiyorsanız, bangladeşte köle işçileriniz olmalıdır. Hadi şu kıçımızdan uydurduğumuz kapitalizm bu işçilere abd deki işçi haklarını versinde görelim. Uyduruyoruz ya. 
 
Bir toplumun suyunu keserseniz ortaya çıkan durumda halk isyanı altı yılda bir iç savaş olur. Ama operasyonel hamleleri kim kimi vurdu diye açıklarsanız. Dünyada ki darbeler ve abd ilişkileri böyledir. 
 
Diğer hiç  bahsettmediğim ama savunduğumu söylemediğim meseleler de insanları bir tutmayın. 
 
 

 

İşte ebleh kafan böyle çalışıyor. 

 

Çöldeysen, 10 geyik yok, ne yapacan? amanda göç edecen, verimli yerlere. Biz ona işgal diyoruz işte. 

 

Gene boş laflar elbette. Neymiş efenim, bangladeşte köle işçiler varmışmış. Yapmasın o zaman o işçi, kimseyi zorla beş dolara çalıştırmıyor kimse. Senin o ekonomi dediğin şeye katkın, ancak günde 1 dolar oluyorsa, bunun kabahatlisi başkası mı? Evet, yapmasın, buyur. Görmekten kaçtığın şey bu. ABD'deki işçi hakları diyorsun da, o işçi öyle olmak için neler çekiyor, götünden nasıl kan geliyor, hiç düşünüyor musun? Eğer 1 dolar yerine 10 dolar istiyorsan, sende 10 dolarlık şey üreteceksin. Yok 100 dolar istiyorsan, 100 dolarlık şey üreteceksin, tüm mesele bu. Sen götünü yay, millet seni kaymakla balla beslesin, nerde bu yoğurdun bolluğu? 

 

Su kimin? Kafana göre gene sayıklıyorsun işte boş boş. ABD, ekmiş, biçmiş, seni beslemek zorunda mı? Sen karnını doyurmak için ona muhtaçsan, o da elbette seni siker öyle. İşine gelmiyor olması, ABD'nin ya da her kimse onun seni beslemek gibi bir misyonu yok. Boş laftan ibaret mevzulardasın sadece. 

 

Senin ruslar, füze yapmaya, tank top yapmaya harcadığı parayı, tarıma falan harcasa, tarım falan diye bir dertleri on kere kalmazdı. Ama sen diyorsan, "füze yapacam, bomba yapacam, sonra senin milyon geyik olan yerlerini işgal edecem", elbette sana birisi hastir der, suyunu da keser, elinden gelse havanı da. 

 

Kendin diyon işte. Millet bu geyikleri nasıl çoğaltırız derdinde değil ki. Senin kafan bu, lan bir şey yapar, yerin dibinden su çıkarır, kanal kazar eder, geyikleri çoğaltırım demektense, amanda göç eder, geyik olan yeri işgal eder, onları yiyip bitirince de başkasına bakarım. Sizin mantaliteniz bu işte. Sonra da, amanda hayın düjman ameriga. Niye, zira geyikler onda. aman bir düşman ilan ediverseniz, gidip adamın elindekileri bir yağma ediverseniz, oh, ne güzel di mi? Ya da adamın götü çıksın, kan terleyip bir şeyler üretsin, onları da verip sizi beslesni beleşe di mi, kafanız bu kafa. Eğer ABD sizde olsa, beş sene sürmez, millet açlıktan ölmeye başlar. Git bir bak bakalım, ABD Tarihi kadar açlıktan ölenler olan başka tarih var mı? Adamlar kafayı çalıştırmış, çalışmış, zenginliği kendi üretmiş. Ama sen diyorsun ki, marifeti göt büyütüp, karıyı sikip doğurtmak olan bangladeşliyi beslesin bir de, böyle kaymaklısından hem.

 

Boş adam... Kafasına atom bombası yemiş, hemde ABD'ye kayıtsız şartsız teslim olan Japon, günde kaç dolara, kaç bangladeşli parasına çalışıyor, buna sağır, kör oluveriyorsun di mi? İşine gelmiyor bunu görmek. Derdi köle olsa ABD'nin, köleliği kaldıran da onlar, boş herif olan senin görmek istemediği bir diğer gerçek. 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 saat önce, anibal yazdı:

 

Bu bir şeyleri açıklar, ama nasıl olupta bağımsız olabildiklerini açıklamaz.

 

Ha, bu, "yüce ABD'nin ihsanı" gibi yalaka bir lafla da açıklanamaz elbette. Bu mevzunun arkasındakileri anlamak, çok şeyi anlamayı sağlayacaktır.

 

Anibal sorunun cevabı nedir?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, ateistik said:

Adam gibi objektif tarih öğrenmek için neyi,kimi okumama mızı önerirdin?

 

Çoğu ülkenin tarihçileri kendi milletini iyi göstermek adına gerçeği bozuyor

 

Tarihin kendisini. yorumlara, o yendi, bu yedi, şu kaçtı falan değil. Bakın ne olmuş, neler olmuş.

 

Bizim millete bir tarih dersi vermek gerekiyor elbette. 

 

Avrupa'da, burjuvazi ve emperyalizm var mıydı, var dı, işte meşhur Habsburglar... Peki ABD'yi kim kurdu, kimler? O burjuvazi ve emperyalizmden kaçanlar. Bunu görmek çok mu zor.

 

ABD'ye ilk gidenler, özellikle İspanyol, Portekiz falandı, bakın hala Meksika, Arjantin falan, dilleri vs. Kuzey, çoraktı, verimsizdi. Onlara kalmadı, ancak alman, irlandalı falan sokulabildi oraya. Verimli olan yerleri de, zaten ingiliz soylular falan kapmıştı. Florida falan gibi, aşağıya doğru, güneyi. Ve köleliği koydular, ciddi sömürdüler orada afrikalı köleleri. Peki buna son veren kim oldu, gene ABD'liler di mi? 

 

Peki neden kölelik bitti, sona erdirildi? Sebebi basit, kölelik, artan makineleşme ile verimsiz hale gelmişti. Velakin sadece bu değil, milletin sandığı, kafasında olan, göklerden gelen ilahi bir güç, köleliği kaldırdı, kaldırın dedi. Milletin kafa hep bu şekilde, bu yazı boyunca bunu hep göreceğiz. Ama şu gözden kaçıyor, köleliği kaldıran, isyan eden kölelerdi, yani kendi kendilerini kurtardılar. Zira, zenci köleler resmi olsa da, beyazlarda İngiliz kölesi pozisyonunda idi. Adamlar, açlıktan, sefillikten, emperyalizmin kendisini yolmasından bıkmış, okyanusun ötesine kaçmış, emperyalde gelmiş, orada da bunların boğazını sıkmaya, yok çay vergisi, yok bilmem ne diye soymaya çıkmış, hala kurtulamamışsın. Tabi, biri buna dur der, demişlerde işte.  Kölelik ve emperyal olunca, bizim bir tarafımız kanıyor diyen ABD halkları, emperyalizmin de, köleliğin falan da dibine kibrit suyu sıktı. ABD'nin gerçeği bu, emperyalizm ve sömürgecilik düşmanı, zira o işlerden en çok canı yanmış olanlar, ABD halkı. 

 

İşte ABD bu, adamlar için emperyalizm, en büyük, en ciddi tehdit. Ve o varsa, kendileri bile o olsalar, kendi bir taraflarına gireceğini de çok iyi biliyorlar. Yani, hak hukuk, iyi olma falan değil bunun ardında yatan, tamamen duygusal, tamamen göt korkusu. İşte o yüzden ABD'de silah falan o kadar serbest, kral olmaya çıkıp biri, gelip benim mülküme el atamasın kafası. 

 

ABD, zamanında meksika ile niye savaştı bilir misiniz? Meksikalılar, abes bir iş yaptı. Şu rotschild ailesinin falanda bir uzantısı olduğu, avrupanın nerdeyse her hanedanına uzana malum Habsburglardan birini tutup getirdiler, dediler "sen bizim imparatorumuz ol, başımızda dur." Meksika imparatoru 1. Maximiliano büyük bir coşkuyla karşılandı ve imparator oldu. Böyle acayip emperyal meraklısı bir meksika işte. 

 

habsburg mexico ile ilgili görsel sonucu

 

Peki, sonra ne oldu?

 

Ãdouard Manet's Execution of Emperor Maximilian (1868â1869), is one of five versions of his representation of the execution of the Austrian-born Emperor of Mexico, which took place on June 19, 1867. Manet borrowed heavily, thematically and technically, from Goya's The Third of May 1808.

 

Evet, kurşuna dizdiler adamı, kelle gitti.

 

Avrupa... Biraz da oraya bakın. 30 Yıl savaşları ve sonrası. Bir okuyun, bir not kağıdı alın, kellesini kaybeden kralların falan bir çetelesini tutun bakalım, sayfa yetecek mi? İngiliz kralı veya kraliçesi, çok çok böyle insan hakkı, adalet, eşitlik falan meraklısı olduğundan mı demokrasiye geçtiler, lordlar kamaralı burjuvaziye hak olsun diye mi avam kamarasını eklediler? 

 

Bir bakın, kaç ingiliz kralı ve kraliçesinin kellesi gitmiş? O demokrasi falan, aynen göt korkusundan konmuş şeyler. Biz gibi gökten gelmedi o işler avrupaya. 

 

Fransa, ne oldu, kralın sülalesi, hatta sülalesinin köpeğini bir kere sevmiş adamın bile kellesi giyotine gitmedi mi? Ardında dur bir imparator olayım diye çıkan, bonapartın sonu ne oldu? O da sefil perişan olup gitmedi mi?

 

Almanya? Wilhelm, bir türlü toparlanamayıp, el mahkum Bismarck'a devretmedi mi? El mahkum diyoruz, zira imparatorun, yani kayzerin buna ne kadar direndiği malum bir konudur. Sonuç, iş hitlere kadar varıp, onun faşist imparator kafası, koca almanyayı darmaduman etmedi mi? 

 

Rusya? Kutsal Romanov ailesi ve Çar, bırak sadece kendini, çoluk çocuğuyla birlikte vahşice öldürülmedi mi?

 

Bunlar nedense, hiç görülmek istenmeyen şeyler. Yahu, "ahanda ben sizi işgal ettim. durun şimdi de ilhak ettim. tamaaam, şimdi de siz benim tebanızım" tribinin sonu, kelleni omuz üzerinden gitmesinden başka yere varıyor mu? İte bu yüzden, emperyalizm, en azından avrupa için, kendi kendini yok etti, hatta kendi çekildi sahneden, ne haliniz varsa görün diye. 

 

Ya son imparatorlar? Çin'in ki ne oldu? Japon imparatoru vardı bir hani, güneşin oğlu, sahi ne oldu ona? 

 

İmparator, kralcılık oynamaya soyunan, bir Kaddafi vardı mesela? Başına ne işler geldi? Ha, tabi şurda bir de Saddam vardı, o ne oldu?

 

Tabi tabi, hep dıjj mihraglar bunlar. Millet bir türlü anlamadı. Devir değişti. doğa değişti. Çevre değişti. Bu devirde, kral olmaya, bir yeri ele geçirmeye falan çıkan, kendi başını yakar, bu böyle. Bu demokrasiymiş, insan haklarıymış, bir yerleri işgal falan etmemeymiş, birilerinin çok adil olma sevdası değil, kendi kellesinin yerinde kalması için zaruri olan şeyler. 

 

İşte, o tüm sanayisi bombalanıp dümdüz edilmiş ve kayıtsız şartsız ABD'ye teslim olmuş Almanya. Kafasına iki atom bombası yiyerek gene kayıtsız şartsız teslim olmuş japonya. 

 

Şimdi, ABD Salak mı, neden kendi huzurunu bu ikisi ile kaçırsın? Ne olur, olacaktır derdi, bir daha gelip filosunu bir gecede batıramasın, hepsi bu. İşte bu yüzden Almanya'da, Japonya'da özgürdür. Tamamen mi, elbette değil, ama basbaya özgürdür. Kendi iradesini seçer, kendi yasalarını yapar, hatta ara sıra ABD'ye taş koyar falan. ABD, bunlar, çoook yüce insani kaygılardan yapmaz, yapmadı da, onları böyle özgür bırakmazsan, başına bela almaktan başka bir şey bulmazsın diye. 

 

Şimdi, aynı ABD, ahmak ya, gelmiş ortadoğu çirkin emperyalist emelleri olacak? Lan adam kayıtsız şartsız teslim aldığı yeri bile kendi haline bırakmış, gelip birde allahın çölündeki götündeki boku silecek taş aramaktan başka bir şey bilmeyen arabı falan mı başına saracak? 

 

Dinozorlar, çok güçlü görünüyordu. Ama esameleri bile kalmadı malum. Devir değişti. Neler değişti, hepsini de yazarız istenirse. Bu duruma adapte olabilen sağ kalacaktır. Bugünkü koşullarla, örtülü (Rusya, Çin, Türkiye'deki, bangladeşteki gibi) veya açık (Kaddafi, Saddam, kim jung gibi) imparatorculuk, emperyalistlik oynayan, oynamaya çıkan, belasını bulup yok olacaktır. İşte ortadoğunun falan böyle olmasının sebebi budur. gidip bunda yok ABD parmağı aramak falan, tek kelimeyle salaklıktır. 

 

Birisi biraz önce yazıyor, neymiş efenim, bangladeşte köle gibi çalışanlar olacakmış, böylece de H&M 5 dolara elbise satacakmış... Neymiş, kapitalizmin pis, aşşağılık düzeniymiş. Yahu, kapitalizm diyorsan işte Almanya. Tarihin en büyük savaşından feci yenilerek çıkmış. İşte japonya, gene aynı şekilde. Her ikiside kapitalizmin kucağına, hem de ayakları bağlı halde oturmuş vaziyetteler. Peki almanya'da millet kaça çalışıyor? Saati 9.19 Euro, bangladeşlinin bir haftalık ücretini bir saatte alıyor. Ya japonya, garibim, emperyalizmin kucağında ne kölelik yapıyorlardır, hatta üste para veriyordur işçiler herhalde, di mi? Merak ettiyseniz, japonya'da işler biraz karışık. Tipik işçiler için, aylık ortalama kazanç, 322500 yen gibi. Bu da 2900 dolara falan tekabül ediyor. Ne hayın ABD, ne pampiliyor di mi garibim japonları kapitalizmle....

 

ABD, en kanırta kanırta adamları bilfiil teslim alıyor, ediyor, anaaaa, bakıyoruz, adamlar gene dünyanın en büyük ekonomik gücü olmuş. Milletin derdi, yaz tatilinde dünyayı ne taraftan başlayıp gezsek. Bizim yarım akıllılarda gelmiş, amanda sömürgeci, emperyalsit zart zurt ABD, dünyayı sömürüyor ediyor ...

 

Bir başka kafada demiş ki, amanda mesele dünyayı kim yönetecek? Buyur sen yönet. Hemen de "açılın, ben yöneticiyim, yönetecem dünyayı" Emin ol, buyur, gel gel hemen biel diyebilirler. Ama maximillan'ın başına ne geldiğini unutma, senin akıbetin kaddafi gibi su borusuyla da olabilir. Kimsenin dünyayı yönetmek, böyle bir salak işe çıkıp, dertsiz başına dert açmak, hatta o dertsiz başını gövdesinden ayırtmak derdi yok. ama bu embesiller, kendi beceriksizlikler kendi iş bilmezliklerin, amanda ABD bizi düzüyor, yok emperyalistler bizim elimizi ayağımız bağladı da, ondan sikiliyoruz falan falan teraneleri ile sayıklamaktan başka bir halt yaptıkları yok. Sen kendini düzelt, adam olda, ötesi zaten kendi gelir. Gelmiyorsa, emin ol ABD falan değil, bizzat eteğini tutup baş ettiğin kepazeler yüzündendir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
44 dakika önce, anibal yazdı:

 

Tarihin kendisini. yorumlara, o yendi, bu yedi, şu kaçtı falan değil. Bakın ne olmuş, neler olmuş.

 

Bizim millete bir tarih dersi vermek gerekiyor elbette. 

 

Avrupa'da, burjuvazi ve emperyalizm var mıydı, var dı, işte meşhur Habsburglar... Peki ABD'yi kim kurdu, kimler? O burjuvazi ve emperyalizmden kaçanlar. Bunu görmek çok mu zor.

 

ABD'ye ilk gidenler, özellikle İspanyol, Portekiz falandı, bakın hala Meksika, Arjantin falan, dilleri vs. Kuzey, çoraktı, verimsizdi. Onlara kalmadı, ancak alman, irlandalı falan sokulabildi oraya. Verimli olan yerleri de, zaten ingiliz soylular falan kapmıştı. Florida falan gibi, aşağıya doğru, güneyi. Ve köleliği koydular, ciddi sömürdüler orada afrikalı köleleri. Peki buna son veren kim oldu, gene ABD'liler di mi? 

 

Peki neden kölelik bitti, sona erdirildi? Sebebi basit, kölelik, artan makineleşme ile verimsiz hale gelmişti. Velakin sadece bu değil, milletin sandığı, kafasında olan, göklerden gelen ilahi bir güç, köleliği kaldırdı, kaldırın dedi. Milletin kafa hep bu şekilde, bu yazı boyunca bunu hep göreceğiz. Ama şu gözden kaçıyor, köleliği kaldıran, isyan eden kölelerdi, yani kendi kendilerini kurtardılar. Zira, zenci köleler resmi olsa da, beyazlarda İngiliz kölesi pozisyonunda idi. Adamlar, açlıktan, sefillikten, emperyalizmin kendisini yolmasından bıkmış, okyanusun ötesine kaçmış, emperyalde gelmiş, orada da bunların boğazını sıkmaya, yok çay vergisi, yok bilmem ne diye soymaya çıkmış, hala kurtulamamışsın. Tabi, biri buna dur der, demişlerde işte.  Kölelik ve emperyal olunca, bizim bir tarafımız kanıyor diyen ABD halkları, emperyalizmin de, köleliğin falan da dibine kibrit suyu sıktı. ABD'nin gerçeği bu, emperyalizm ve sömürgecilik düşmanı, zira o işlerden en çok canı yanmış olanlar, ABD halkı. 

 

İşte ABD bu, adamlar için emperyalizm, en büyük, en ciddi tehdit. Ve o varsa, kendileri bile o olsalar, kendi bir taraflarına gireceğini de çok iyi biliyorlar. Yani, hak hukuk, iyi olma falan değil bunun ardında yatan, tamamen duygusal, tamamen göt korkusu. İşte o yüzden ABD'de silah falan o kadar serbest, kral olmaya çıkıp biri, gelip benim mülküme el atamasın kafası. 

 

ABD, zamanında meksika ile niye savaştı bilir misiniz? Meksikalılar, abes bir iş yaptı. Şu rotschild ailesinin falanda bir uzantısı olduğu, avrupanın nerdeyse her hanedanına uzana malum Habsburglardan birini tutup getirdiler, dediler "sen bizim imparatorumuz ol, başımızda dur." Meksika imparatoru 1. Maximiliano büyük bir coşkuyla karşılandı ve imparator oldu. Böyle acayip emperyal meraklısı bir meksika işte. 

 

habsburg mexico ile ilgili görsel sonucu

 

Peki, sonra ne oldu?

 

Ãdouard Manet's Execution of Emperor Maximilian (1868â1869), is one of five versions of his representation of the execution of the Austrian-born Emperor of Mexico, which took place on June 19, 1867. Manet borrowed heavily, thematically and technically, from Goya's The Third of May 1808.

 

Evet, kurşuna dizdiler adamı, kelle gitti.

 

Avrupa... Biraz da oraya bakın. 30 Yıl savaşları ve sonrası. Bir okuyun, bir not kağıdı alın, kellesini kaybeden kralların falan bir çetelesini tutun bakalım, sayfa yetecek mi? İngiliz kralı veya kraliçesi, çok çok böyle insan hakkı, adalet, eşitlik falan meraklısı olduğundan mı demokrasiye geçtiler, lordlar kamaralı burjuvaziye hak olsun diye mi avam kamarasını eklediler? 

 

Bir bakın, kaç ingiliz kralı ve kraliçesinin kellesi gitmiş? O demokrasi falan, aynen göt korkusundan konmuş şeyler. Biz gibi gökten gelmedi o işler avrupaya. 

 

Fransa, ne oldu, kralın sülalesi, hatta sülalesinin köpeğini bir kere sevmiş adamın bile kellesi giyotine gitmedi mi? Ardında dur bir imparator olayım diye çıkan, bonapartın sonu ne oldu? O da sefil perişan olup gitmedi mi?

 

Almanya? Wilhelm, bir türlü toparlanamayıp, el mahkum Bismarck'a devretmedi mi? El mahkum diyoruz, zira imparatorun, yani kayzerin buna ne kadar direndiği malum bir konudur. Sonuç, iş hitlere kadar varıp, onun faşist imparator kafası, koca almanyayı darmaduman etmedi mi? 

 

Rusya? Kutsal Romanov ailesi ve Çar, bırak sadece kendini, çoluk çocuğuyla birlikte vahşice öldürülmedi mi?

 

Bunlar nedense, hiç görülmek istenmeyen şeyler. Yahu, "ahanda ben sizi işgal ettim. durun şimdi de ilhak ettim. tamaaam, şimdi de siz benim tebanızım" tribinin sonu, kelleni omuz üzerinden gitmesinden başka yere varıyor mu? İte bu yüzden, emperyalizm, en azından avrupa için, kendi kendini yok etti, hatta kendi çekildi sahneden, ne haliniz varsa görün diye. 

 

Ya son imparatorlar? Çin'in ki ne oldu? Japon imparatoru vardı bir hani, güneşin oğlu, sahi ne oldu ona? 

 

İmparator, kralcılık oynamaya soyunan, bir Kaddafi vardı mesela? Başına ne işler geldi? Ha, tabi şurda bir de Saddam vardı, o ne oldu?

 

Tabi tabi, hep dıjj mihraglar bunlar. Millet bir türlü anlamadı. Devir değişti. doğa değişti. Çevre değişti. Bu devirde, kral olmaya, bir yeri ele geçirmeye falan çıkan, kendi başını yakar, bu böyle. Bu demokrasiymiş, insan haklarıymış, bir yerleri işgal falan etmemeymiş, birilerinin çok adil olma sevdası değil, kendi kellesinin yerinde kalması için zaruri olan şeyler. 

 

İşte, o tüm sanayisi bombalanıp dümdüz edilmiş ve kayıtsız şartsız ABD'ye teslim olmuş Almanya. Kafasına iki atom bombası yiyerek gene kayıtsız şartsız teslim olmuş japonya. 

 

Şimdi, ABD Salak mı, neden kendi huzurunu bu ikisi ile kaçırsın? Ne olur, olacaktır derdi, bir daha gelip filosunu bir gecede batıramasın, hepsi bu. İşte bu yüzden Almanya'da, Japonya'da özgürdür. Tamamen mi, elbette değil, ama basbaya özgürdür. Kendi iradesini seçer, kendi yasalarını yapar, hatta ara sıra ABD'ye taş koyar falan. ABD, bunlar, çoook yüce insani kaygılardan yapmaz, yapmadı da, onları böyle özgür bırakmazsan, başına bela almaktan başka bir şey bulmazsın diye. 

 

Şimdi, aynı ABD, ahmak ya, gelmiş ortadoğu çirkin emperyalist emelleri olacak? Lan adam kayıtsız şartsız teslim aldığı yeri bile kendi haline bırakmış, gelip birde allahın çölündeki götündeki boku silecek taş aramaktan başka bir şey bilmeyen arabı falan mı başına saracak? 

 

Dinozorlar, çok güçlü görünüyordu. Ama esameleri bile kalmadı malum. Devir değişti. Neler değişti, hepsini de yazarız istenirse. Bu duruma adapte olabilen sağ kalacaktır. Bugünkü koşullarla, örtülü (Rusya, Çin, Türkiye'deki, bangladeşteki gibi) veya açık (Kaddafi, Saddam, kim jung gibi) imparatorculuk, emperyalistlik oynayan, oynamaya çıkan, belasını bulup yok olacaktır. İşte ortadoğunun falan böyle olmasının sebebi budur. gidip bunda yok ABD parmağı aramak falan, tek kelimeyle salaklıktır. 

 

Birisi biraz önce yazıyor, neymiş efenim, bangladeşte köle gibi çalışanlar olacakmış, böylece de H&M 5 dolara elbise satacakmış... Neymiş, kapitalizmin pis, aşşağılık düzeniymiş. Yahu, kapitalizm diyorsan işte Almanya. Tarihin en büyük savaşından feci yenilerek çıkmış. İşte japonya, gene aynı şekilde. Her ikiside kapitalizmin kucağına, hem de ayakları bağlı halde oturmuş vaziyetteler. Peki almanya'da millet kaça çalışıyor? Saati 9.19 Euro, bangladeşlinin bir haftalık ücretini bir saatte alıyor. Ya japonya, garibim, emperyalizmin kucağında ne kölelik yapıyorlardır, hatta üste para veriyordur işçiler herhalde, di mi? Merak ettiyseniz, japonya'da işler biraz karışık. Tipik işçiler için, aylık ortalama kazanç, 322500 yen gibi. Bu da 2900 dolara falan tekabül ediyor. Ne hayın ABD, ne pampiliyor di mi garibim japonları kapitalizmle....

 

ABD, en kanırta kanırta adamları bilfiil teslim alıyor, ediyor, anaaaa, bakıyoruz, adamlar gene dünyanın en büyük ekonomik gücü olmuş. Milletin derdi, yaz tatilinde dünyayı ne taraftan başlayıp gezsek. Bizim yarım akıllılarda gelmiş, amanda sömürgeci, emperyalsit zart zurt ABD, dünyayı sömürüyor ediyor ...

 

Bir başka kafada demiş ki, amanda mesele dünyayı kim yönetecek? Buyur sen yönet. Hemen de "açılın, ben yöneticiyim, yönetecem dünyayı" Emin ol, buyur, gel gel hemen biel diyebilirler. Ama maximillan'ın başına ne geldiğini unutma, senin akıbetin kaddafi gibi su borusuyla da olabilir. Kimsenin dünyayı yönetmek, böyle bir salak işe çıkıp, dertsiz başına dert açmak, hatta o dertsiz başını gövdesinden ayırtmak derdi yok. ama bu embesiller, kendi beceriksizlikler kendi iş bilmezliklerin, amanda ABD bizi düzüyor, yok emperyalistler bizim elimizi ayağımız bağladı da, ondan sikiliyoruz falan falan teraneleri ile sayıklamaktan başka bir halt yaptıkları yok. Sen kendini düzelt, adam olda, ötesi zaten kendi gelir. Gelmiyorsa, emin ol ABD falan değil, bizzat eteğini tutup baş ettiğin kepazeler yüzündendir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Eline sağlık yazın her şeyi açıklıyor ama  o zaman neden sen bokunu bile bırakmadan ABD den buraya geldin aklı tıkanıyor insanın :)

 

Atıyorum 9000 $ alıyorsan orada

 

Burada aynı yaptığın işle 1500 $ bile zor alırsın 

 

ABD nin kendi halkını sömürme şeysi yüzünden mi yoksa o anlamda sömürme deil anladın sen onu

 

Neden olabilir ki ?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 minutes ago, ateistik said:

Eline sağlık yazın her şeyi açıklıyor ama  o zaman neden sen bokunu bile bırakmadan ABD den buraya geldin aklı tıkanıyor insanın :)

 

Atıyorum 9000 $ alıyorsan orada

 

Burada aynı yaptığın işle 1500 $ bile zor alırsın 

 

ABD nin kendi halkını sömürme şeysi yüzünden mi yoksa o anlamda sömürme deil anladın sen onu

 

Neden olabilir ki ?

 

 

 

ABD iyi bir bok değil. Bunu söyleyen yok. Ama bu mevzuların ardında, darbeymiş, terörmüş, PKK'ymış cartmış curtmuş, ABD'de var değil. Sapla saman karıştırmak mevzusu tüm mevzu. 

 

ABD, dışa karşı öyle derdi olmayan bir ülke. 

 

Ama bir şey bilinmez, soğuk savaş. Hani bunu "küstüm la, küs işte" gibi, öyle bir soğukluk olarak algılayan çok.

 

ABD'nin durumunu özetledik. Ama idip rusya'ya, SSCB'ye daha doğrusu bakan olmadı. 

 

Şimdi, bağzı ülkelerin kuruluş günü kutlamaları. Birisi 4 Temmuzu kutluyor:

 

4th-of-July.jpg

 

Öteki de işçi bayramını:

sscb 1 may parade ile ilgili görsel sonucu

 

Ha o acayip şeylerin içinde, her biri bir şehri haritadan silecek nükleer füzeler olduğunu hatırlatalım.

 

Farkı öncelikle görmeniz önemli. SSCB, saldırgan. Soğuk savaş, kaç defa direkten dönmüştür sıcağa girmeden. Rusya'nın yayılmacılığı, malum, bilinen bir şeydir ve hala da bitmiş değildir. 

 

SSCB'yi anlamak için, ekim devrimi dönemine bakmak gerek. Öncelikle, o dönemde, Almanya mesela, ne mutlu mesut huzurlu bir yer di mi? ruslarda çarlarının etekleri altında, şen kahkahalar atıp, votka deviriyorlar tabi. 

 

Elbette durum bu değil. almanya karışıyor, rusya karışıyor, ortalık karışıyor, sebebi ne? Bu döneme doğru gelirken, Alman Bilim Akademesinde, Avrupa çapında bir konferans yapılır. Plank, Haber vs. fiziğin, bilimin bugün her gün andığımız devlerinin katılımıyla. Konferansın başkanı, konuşmasını keser. Der ki, "Beyler, 30 yıl, en fazla 30 yıl sonra açlıktan kırılacağız. gübre stoklarımız bitti bitecek, buna bir çözüm bulmak gerekiyor ve bilimin bugün asli konusu bu olmalıdır." 

 

Fakat , gübre stokları ki o dönem doğal gübreler vardır, kuş boku falan gibi, 20 yıl bile dayanmaz, özellikle artan nüfusu beslemek imkansız hale gelir. Bu yüzden, Almanya ve Fransa birbirini yer mesela. Velakin, bir noktada, Fritz Haber, suni gübreyi icat eder, bir nebze çözüm getirir. Ama bu çözüm, özellikle rusya'ya yetmez. Rusya'da ekmek karneyle satılmaya başlar falan, olaylar gelişir. Sonunda malum bolşevik devrimi. Onu da deviren malum komünist devrimi. Bunların ardında yatan asıl sebep, işte o açlık konusudur. Ama devrim yaptınız diye gökten ekmek yağmaz elbette. Gene bir şey değişmez, gene açlık kol gezer. Komünistler iter, kalkar falan derken Stalin ile birlikte, Lysenko denen şerefsizin biri meydana çıkar. BU dangalak, Darwin'i soytarı olarak görür, evrimi kabul etmez, kafasınca bir takım lamarkçı fikirlerle tarımı, zirai üretimi kat kat artıracam der. Aklı başında biyolog, kimyacı falan ortada bırakmaz, astırır, kestirir sürgün ettirir. Fakat, olan tarımın da içine eder, rusya, bugün bile toparlayamadığı bir kıtlık çemberine düşer. 

 

İşte bu kıtlık içinde, rusların tek çaresi, en azından acil çaresi, boğazını doyuracak sebze, tahıl bulmaktır. Bu da, rusların o zamandan itibaren yayılmacılığa yönelmesine sebep olmuştur. BU yayılmacılık, savaş sonrası, romanya, bulgaristanın falan belini büken, bugünkü sefil perişan hallerine yol açan şeydir de aynı zamanda. 

 

Ama Rusya gibi devasa bir ülkeyi doyuracak yer, romanya falan değildir. O kapasite sadece ABD'de mevcut, tek başına. Belki tüm avrupa da olabilir, fakat lojistik falan zor. Ama amerika çok çok yakın ve çok rahat olan deniz ulaşımına açık. Bu da, Rusya'nın iştahını hep ABD üzerinde tutmasına yol açar. Rivayet odur ki, Japonlara atılan atom bombalarının atılmasındaki gerekçelerden biri de, ruslara göz dağı vermektir. Zira, avrupada savaş bitip, savaş sonrası anlaşmalar falan sürerken Ruslar rengini belli etmektedir. Ki, alelacele uzaya çıkmaya davranmaları falan da bu mevzunun devamıdır. Zira, bu, rusya'dan ABD'ye füzeyi salabilecek teknolojinin varlığını ayan etmektir. 

 

Rusların durumu bu ve bugünde süren, yayılmacı, işgalci bir tavra sahiptirler. Böyle yapmak içinde, geçerli nedenleri bol bol vardır, açlık gibi. 

 

Soğuk savaş bir küstümcülük oyunu değil. İşi bomba noktasına getirmeden, karşı tarafın gücünü kırmak, yok etmek üzerine planlı büyük bir faaliyettir. Saman altından etrafını kuşatmak, diğer ülkelerle bağlantılarını kesmek, kara propaganda vs. vs. Kore mevzusu nerden peydahlandı mesela? 

 

Bu soğuk savaş döneminde, ABD, çeşitli şekillerde, bu bombasız savaş taktiklerini yürütmüştür. Buna, Türkiye'yi kendi tarafına çekmek ve orada tutmak için yaptıkları da dahildir. Pek aslı astarı olmasada, şu yeşil kuşak mevzusu gibi mesela. Yeşil kuşak, bir laftır, aslı yoktur. Fakat bu, ABD'nin islamcıları, bilhassa Arapları himaye altında tutmak gibi bir misyon yürüttüğü gerçeğini değiştirmez. Burada asıl konu, kaynakların Rus ve diğer komünist odakların eline geçmemesidir. İsrail o yüzden, ABD'nin bir tür ileri karakolu gibidir ve ABD için elbette önemlidir. Ha, öyle bakınca, ahanda hayın amerika, ortadoğuda iş tutuyor, kendi ağzınla söylüyorsun diyebilirsiniz, her zamanki boş laflarınızla. Ortadoğu'da, bir sürü diktatörün mantar gibi bittiğini ve hepsinin arkasına Rusya'yı alıp, öyle çıktığına gözlerinizi kapatıp, kulaklarınızı tıkayarak. Saddam, Esad, Kaddafi... Daha, buyrun sayın. İran'daki devrimden sonra, humeynicilerin ilk saldırdıkları yer neresi oldu, ABD elçiliği di mi, kaç sene rehin tuttular elçiliği? 

 

ABD'nin ortadoğuya uyanması, geç kalmış bir şeydir, kendi açısından. Ortadoğu, başı boş bırakılmış olmakla, Rus hegemonyasına çoktan girmiştir. PKK, marksist leninist bir örgüt olarak, kızıl bayrak altında terör estimedi mi? Bunlar hep, malum zibidilerin kör olmayı tercih ettiği mevzular. ABD, bu bölgede, Türkiye ötesine geçemedi, geçmeye çalışmadı, İran, türkiye oradan yunanistan ve avrupa olarak, kuşağı tamamladığını farzetti. Ortadoğu zaten ingilterenin çöplüğüydü. Ama ingilizler başının derdine düştüğü için, oraları donatamadı, karıştı, diktatörler peydahlandı, onlarda rus kuklası oldu. SSCB'nin çöküşü ardından, neden bu diktalar birer birer devrilmeye başladı? hiç mi bakmazsınız?

 

Hal buyken, bölge, yayılmacılığı ile malum rus kontrolü altındayken, ABD rahat uyuyabilir mi? 

 

İşte malum andavalların gözünden kaçan şeyde bu. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...