Jump to content

Ulusalcılık nedir ne değildir


Recommended Posts

Ulusalcı denince çoğu insanın aklına Doğu Perinçek ve tayfası geliyor. Bu bana göre yanlış bir algı ve hezeyandan ibarettir.

 

Atatürk'ün vazettiği altı oktan birisi bilindiği gibi milliyetçilik okudur. Ancak gerçek şu ki milliyetçilik kelimesi tam olarak Atatürk'ün bahsettiği ile uyuşmamaktadır. Çünkü milliyet sözcüğünün temelinde din ve ümmet düşüncesi yatar. Millet aralarında din birliği bulunan insanlar topluluğuna denir. Kemalizm ise asla din birliği diye bir şeyi kabul etmez. Kemalizmin millet diyerek kastettiği şey inanç ayrımı olmaksızın aralarında dil ve kültür birliği bulunan topluluktur. Kemalizme göre etnik kökeni ya da dini ne olursa olsun kendini Türk kabul eden herkes Türk'tür.

 

Dolayısıyla Kemalizmin aslında kastettiği şey millet değil ulustur. Yani milliyetçilik sözcüğü yerine ulusçuluk ya da ulusalcılık sözcüğünün kullanılması daha uygun düşer. 

 

Peki Doğu Perinçek ulusalcı mıdır? Bana göre değildir, bilakis en büyük ulusalcı düşmanlarından birisidir. Doğu Perinçek Türkiye'de milliyetsiz ve sosyalist bir diktatörlük kurma peşindedir. Geçmişteki söylemleri; federal emekçi cumhuriyeti tavsiyesi, "Kürt milletine kendi kaderini tayin hakkı tanınmalıdır" gibi söylemleri bunu göstermektedir.

 

O yüzden CHP'liler ulusalcı sıfatını kullanmaktan çekinmemeli, bilakis bunu sahiplenmelidirler. 

tarihinde Faşist Ateist tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Millet aralarında din birliği bulunan insanlar topluluğuna denir.

 

Tamamen yanlış.

Aksine din, ırk, ilkellik gibi safsatalardan arınmış, gerekli bilinç düzeyine ulaşmış, her türlü girişimi sorgulayan, demogoji ve ayak oyunlarını yutmayan, yurttaşlık bilincinde olan, çeşitli  halklar ile oluşmuş toplumsal yaşamı olgunlaştırmış topluma millet denir.

Günümüzde böyle bir millet yoktur, AB ülkeleri gibi azıcık yaklaşan vardır, Türkiye ise özellikle 12 Eylül'den bugüne son sıralara demir atmıştır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Tamamen yanlış.

Aksine din, ırk, ilkellik gibi safsatalardan arınmış, gerekli bilinç düzeyine ulaşmış, her türlü girişimi sorgulayan, demogoji ve ayak oyunlarını yutmayan, yurttaşlık bilincinde olan, çeşitli  halklar ile oluşmuş toplumsal yaşamı olgunlaştırmış topluma millet denir.

Günümüzde böyle bir millet yoktur, AB ülkeleri gibi azıcık yaklaşan vardır, Türkiye ise özellikle 12 Eylül'den bugüne son sıralara demir atmıştır.

 

Ab ülkelerini neden millet olarak görmüyorsunuz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, adalet123 yazdı:

 

Ab ülkelerini neden millet olarak görmüyorsunuz?

 

Irkçılıktan arınmış olması, bütün halkları o toplumun parçası olarak görmeleri gerekiyor.

Figür olarak da olsa kilise, manastır gibi dinsel oluşumların erimiş olması ve sadece bir müze olarak kullanılması gerekiyor.

Sadece kendini düşünen bireyselcilik anlayışından tam olarak toplumsal anlayışa geçmesi gerekiyor.

Bunlar olmadığı için bunca gelişmişliğe rağmen AB ülkeleri millet olamamıştır.

Olmaları da çok zordur, çünkü AB halkında sömürücülük hakimdir, ne kadar çağdaş ve ileri olsalar da bu sömürücü anlayışı taşıdıkları müddetçe millet olamazlar.

Çünkü sömürücü anlayışta "her yol mübah" anlayışı birlikte yürür, bu da ırkçılık, dincilik ve sadece kendi çıkarını düşünme demektir.

 

Ayrıca ilerde yani bundan binlerce yıl sonra da olsa millet olma vasfına kimsenin erişemeyeceği görülüyor, çünkü kültür emperyalizmi bütün toplumları kendi çıkarına göre yontuyor, bu da halkların iradesinin esaret altına alındığı demektir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Objektif ve subjektif milliyet tanımları var. Objektif milliyet tanımına göre aynı dil, din ve etnik kökenden olup geçmişte aynı soy çizgisini takip eden toplumlar bir milleti oluşturur. Günümüzde bu türden bir millet tanımı içerisine girebilecek ulus bulmak zordur. 

 

Atatürk milliyetçiliği ise subjektif milliyetçilik tanımıdır. Buna göre, aralarında etnik köken fark etmeksizin "ülkü birliği" olan insanlar bir milleti oluşturur. Bu ülkü de ortak vatanda ve devletin çatısı altında yaşama arzusudur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eğer bir şey, bir şekilde birşeycilik oluyorsa, "Beyler bize mama kalmadı hadi şeycilik yapıp yolumuzu bulalım" demekten ibarettir. 

 

Bunlarda, kendilerince bir yol bulup, buradan bir şekilde yolunu bulmaya çalışan kan emici başka bir güruh, hepsi o. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, anibal yazdı:

Eğer bir şey, bir şekilde birşeycilik oluyorsa, "Beyler bize mama kalmadı hadi şeycilik yapıp yolumuzu bulalım" demekten ibarettir. 

 

Bunlarda, kendilerince bir yol bulup, buradan bir şekilde yolunu bulmaya çalışan kan emici başka bir güruh, hepsi o. 

 

Ulasalcılıkta kötü bir şey yok ki.Hem atatürkçü hem milliyetçiler.Politik olarak kendilerini diğer atatürkçülerden ayırıyorlar.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ulusalcılık, bu ülkede daha demokratik ve özgür bir toplumsal hayatın kurulabilmesi için aşılması gereken önemli bir engeldir. Zaten Türkiye tarihine bakarsanız, kendisini ulusalcı olarak isimlendiren cenahın, her zaman düşünsel, politik ve etnik olarak farklı olanların kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin ve hür olarak yaşayabilmelerinin aleyhinde bir siyasal tutuma sahip olageldiği görülür. Farklı olanı ötekileştiren ve düşmanlaştıran, herkesi aynı kalıp içerisinde şekillendirmeye çalışan bir ideolojidir ulusalcılık. Bu yönüyle siyasal islamcılıkla oldukça büyük benzerlikler taşır.  Zira ikiside farklı olana yaşam hakkı tanımaz. Örneğin, Hrant Dink'i meşhur 301. maddeden mahkum etmeye çalışan ve onu Türk düşmanı olarak lanse etmeye çalışanlar ulusalcılardı. Aynı şekilde Kürt halkı aleyhindeki söylem ve eylemlerin büyük çoğunluğuda yine ulusalcılardan gelmektedir. Yani açık bir şekilde görülmektedir ki demokrasi ve özgürlüklerin önünde bir engel teşkil etmektedir. Zira demokrasinin en temel kaidelerinden birisi olan farklı olanın hak ve özgürlüklerini tanımamaktadır. Bu bakımdan Türkiye, siyasal islamdan kendisini kurtarmaya çalışırken ulusalcılık bataklığına saplanırsa, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olur. Dolayısıyla ulusalcılık ve milliyetçilikle siyasal alanda mücadele etmek, Türkiye'de ki demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. 

tarihinde Baris28 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 minutes ago, adalet123 said:

 

Ulasalcılıkta kötü bir şey yok ki.Hem atatürkçü hem milliyetçiler.Politik olarak kendilerini diğer atatürkçülerden ayırıyorlar.

 

Tamam, ama bu iş öyle olmaz. Emin ol bu "şeyciliklerin" hepsi, nihayetinde güç kavgasına yönelir, öyledir de zaten. 

 

Eli ayağı düzgün bir sistemik örnek arıyorsanız, Polonya'ya Lech Walesa'ya bakın. İdeoloji falan değil, eylemsellik, çalışma, örgütlenme falan açılarından. Komünist bir rejimde bunları yapabilen kişi, savunduğu ideolojiyi gerçekten yaşayan adamdır. Bizim şeyciler, ancak masa başından ahkam keserler.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Üniter devlet fikri bize daha fazla zarar veriyor. Bu çarıklılar sayıca üstün. Federal bir yapı içerisinde kıyı şehirlerini içanadolu'dan ayırmak lazım. Kürtler rahat durmayacağı için, onlar anadolu federasyonunda kalsın. Zaten onların da çoğunluğu yobaz. Ondan sonra çarşaf mı giyerler, çocuklarını badelenmeye mi yollarlar, ne halt ederlerse etsinler. Yoksa bu gidişle büyük arıza çıkacak. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
49 minutes ago, malta erigi said:

Üniter devlet fikri bize daha fazla zarar veriyor. Bu çarıklılar sayıca üstün. Federal bir yapı içerisinde kıyı şehirlerini içanadolu'dan ayırmak lazım. Kürtler rahat durmayacağı için, onlar anadolu federasyonunda kalsın. Zaten onların da çoğunluğu yobaz. Ondan sonra çarşaf mı giyerler, çocuklarını badelenmeye mi yollarlar, ne halt ederlerse etsinler. Yoksa bu gidişle büyük arıza çıkacak. 

 

İslam kültürü, yani daha doğrusu arap kültürü, geçinmek için iki şey bilir: Kölecilik ve yağmacılık. 

 

Bugün, kendi topraklarında yağmalanacak bir şey buldular, petrol, dibine kadar yağmalıyorlar malum. Para ile köle satın alınabiliyorken, neden kelleyi koltuğa alıp cihat etsinler diğer yandan.

 

Ama senin çevireceğin o orta anadolu'da, petrol falan yok. Ve en yakınından başlayıp yağmalamak isteyecekler, o kim olacak?

 

Şu an, uyanık araplar, bir şekilde bu ülkenin varlığını ele geçirip yağmalamak ve insanlarını da bir köle etmek için gayet ciddi çalışma içinde. Millette bunu görmekten acz içinde. Adam sıkışmış, otelini satıyor, hop, Türkün haberi olmadan, katarlının biri atlıyor. Şimdi, asgari ücret, boğaz tokluğu... Grev mrev yok, pis terörist deyiverirsin falan. Bundan iyi köle mi olur, yarın ve bugün için? 

 

Bugün, gayet aşikarane olarak olup biten bu. Bakın ve görün. 

 

Gidin, eli ayağı düzgün bir işletmeci, iktisatçıya sorun. Birini batırmak istiyorsanız, borç verin. Ödeyemeyeceği kadar borç sadece. Yaptıkları da bu oldu, noksan hata kusur falan derken, geçirdiler bize borcu, battık işte, apaçık meydanda. Ne oldu, onlardan aldığımız parayla, gene onları besledik, onlara oteller, rezidanslar falan yapıverdik hem kendi elimizle. Şimdi kapıcı aidatını ödeyemeyip biz çıkınca, kelepirden alacak elimizden adamlar ki, başladılar bile çoktan. 

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, anibal yazdı:

 

İslam kültürü, yani daha doğrusu arap kültürü, geçinmek için iki şey bilir: Kölecilik ve yağmacılık. 

 

Bugün, kendi topraklarında yağmalanacak bir şey buldular, petrol, dibine kadar yağmalıyorlar malum. Para ile köle satın alınabiliyorken, neden kelleyi koltuğa alıp cihat etsinler diğer yandan.

 

Ama senin çevireceğin o orta anadolu'da, petrol falan yok. Ve en yakınından başlayıp yağmalamak isteyecekler, o kim olacak?

 

Şu an, uyanık araplar, bir şekilde bu ülkenin varlığını ele geçirip yağmalamak ve insanlarını da bir köle etmek için gayet ciddi çalışma içinde. Millette bunu görmekten acz içinde. Adam sıkışmış, otelini satıyor, hop, Türkün haberi olmadan, katarlının biri atlıyor. Şimdi, asgari ücret, boğaz tokluğu... Grev mrev yok, pis terörist deyiverirsin falan. Bundan iyi köle mi olur, yarın ve bugün için? 

 

Bugün, gayet aşikarane olarak olup biten bu. Bakın ve görün. 

 

Gidin, eli ayağı düzgün bir işletmeci, iktisatçıya sorun. Birini batırmak istiyorsanız, borç verin. Ödeyemeyeceği kadar borç sadece. Yaptıkları da bu oldu, noksan hata kusur falan derken, geçirdiler bize borcu, battık işte, apaçık meydanda. Ne oldu, onlardan aldığımız parayla, gene onları besledik, onlara oteller, rezidanslar falan yapıverdik hem kendi elimizle. Şimdi kapıcı aidatını ödeyemeyip biz çıkınca, kelepirden alacak elimizden adamlar ki, başladılar bile çoktan. 

 

 

 

Denizbank ı ruslara sattık onlarda şimdi araplara satıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.04.2019 at 00:34, Baris28 said:

Ulusalcılık, bu ülkede daha demokratik ve özgür bir toplumsal hayatın kurulabilmesi için aşılması gereken önemli bir engeldir. Zaten Türkiye tarihine bakarsanız, kendisini ulusalcı olarak isimlendiren cenahın, her zaman düşünsel, politik ve etnik olarak farklı olanların kendilerini özgürce ifade edebilmelerinin ve hür olarak yaşayabilmelerinin aleyhinde bir siyasal tutuma sahip olageldiği görülür. Farklı olanı ötekileştiren ve düşmanlaştıran, herkesi aynı kalıp içerisinde şekillendirmeye çalışan bir ideolojidir ulusalcılık. Bu yönüyle siyasal islamcılıkla oldukça büyük benzerlikler taşır.  Zira ikiside farklı olana yaşam hakkı tanımaz. Örneğin, Hrant Dink'i meşhur 301. maddeden mahkum etmeye çalışan ve onu Türk düşmanı olarak lanse etmeye çalışanlar ulusalcılardı. Aynı şekilde Kürt halkı aleyhindeki söylem ve eylemlerin büyük çoğunluğuda yine ulusalcılardan gelmektedir. Yani açık bir şekilde görülmektedir ki demokrasi ve özgürlüklerin önünde bir engel teşkil etmektedir. Zira demokrasinin en temel kaidelerinden birisi olan farklı olanın hak ve özgürlüklerini tanımamaktadır. Bu bakımdan Türkiye, siyasal islamdan kendisini kurtarmaya çalışırken ulusalcılık bataklığına saplanırsa, yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş olur. Dolayısıyla ulusalcılık ve milliyetçilikle siyasal alanda mücadele etmek, Türkiye'de ki demokrasi mücadelesinin ayrılmaz bir parçasıdır. 

Şuanda ekonomik katkının %30una anca sahip ama çoğunluğun %60ına sahip halk kitlesi ile seçimlerde AKP ülkeyi yönetiyor. Aynı katkıyı üniversite oranı yada aynı katkıyı kültürel katkı olarak vs. da yazabiliriz. Yani bir taraf kültür ekonomi ve bilim üretirken sayıca az olduğu için ülkeyi yönetemiyor. İşte size demokrasi! 
 
Amerikalı amerikalıyım. İngiliz ingilizim. Alman almanım diyebildiği bir dünyada türk türküm dediğinde milliyetçi oluyor. Öyleki tüm Örneğin almanya'da bir Türk ben almanım dediğinde hem  normal hemde bunu söyleyememesi bir ahlaksızlıktır. Çünkü o alman halkının her türlü vatandaşlık haklarından faydalanarak vicdanen bunu söylemek zorundadır. O zaman Kürtlerin ne mutlu türküm diyene sözüne alındığı zamanlardan verdiğimiz binlerce şehit özgürlüklerine karşı olmalı. İşte size özgürlük! 
 
Ulusalcı diye yaftalanan kesim, bilgi ve tecrübe açısından neredeki. Aptala aptal dememek şarlatana şarlatan dememek mi gerekiyor. Bu şekil siyasal tutum değil doğruyu söylemektir. Eleştirilmeyi veya mizaha alınmayı kaldıramayanların özgürlük tasvirini bana yaparmısın. 
 
Ulusalcı diye yaftalanan kesimin, ne ermenilerle ne kürtlerle bir sorunu var. Ama ermeni türk fark etmez, Ermeni sorunu var diyenlerle sorunu var. Yine aynı durum PKK ve sempatizanları içinde geçerli. 
 
Türkiyede demokrasi mücadelesi deyip, 
Vatana ihaneti ve tarihi çarpıtmaları özgürlük diye yutturmayın kabak tadı verdi. 
 
Bir ülkede milliyetçilik ve ulusalcılık yoksa o ülkenin vatandaşı: karısına aşık olmayan kocanın mutluluğuna benzer. Bu durumda ne iş adamı iş yapmayı ne bilim adamı bilim yapmayı güdüleyemez. Bunu siyasal islam ile bir tutmak yada öcü kaka göstermek süslü kelimelerin arkasına saklanamayacak kadar aptallıktır. 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...