Jump to content

İçi boş plastik dünya küresi ilim ,irade ve ölçü ile oluşurken gerçek dünya nasıl tesadüfen oluştu?


Recommended Posts

12 saat önce, anibal yazdı:

 

Eee, daha ne sayıklıyorsun o zaman oradan?

 

Ne dediğini bilmez, şapşalın birisin işte. 

 

 

 

 

Hiçbir iletimde hiçlikten evren oluştuğunu savunmadım ve destekleyen linkler atmadım.

Link paylaşan sen olduğuna göre şapşal olan sensin.:0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 216
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Top Posters In This Topic

Posted Images

4 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Sen trollük mü yapıyorsun?  Zekan az da anlamıyormusun? Ne çeşit bir yaratıksın sen?

Fiziksel hiçlik terimi senin kafandaki hiçlik değil, hiçlik terimi bu makalede bilimsel anlamda doğru olarak kullanılıyor, çünkü makalede bilimsel olarak bir hiç! ten bahsediliyor.

Burada kafa karıştırmaya çalışma.

Fizikle insan mantığı çelişebilir, Bir çocuk babasından daha büyük olabilir mi? İki kişi aynı uzunluğu farklı ölçebilir mi? Bunlar insan mantığına göre imkansız ama fiziğe göre mümkündür.

Bunu anlamalısın.

Kuantum mekanizmalarını bilirsen beyninde imkansız gibi görünen şeyin pratikte nasıl mümkün olabileceğini anlayacaksın. Bu da yukarıdaki örnekler gibi insan mantığıyla çelişir ama mümkündür.

Kuantum mekaniği mantıkla çelişmiyor.

 

Çelişkiler bilgisizlikten kaynaklanır.

 

Fiziksel hiçliğin bilimsel anlamda ne olduğunu hala yazmadın.

 

ölçülemez biçilemez ortama hiçlik diyorsan kuantum dalgalanmasından bahsedemezsin.

 

Bahsediyorsan o ortam hiçlik olmaz.:)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

ateist kardeşlerimizinde kuantumu savunmaları dahası delil olarak kullanmaları hayli ilginç:)

zira kuantum determinizmi yıkıyor

bu katiline aşık olmak sendromunu çağrıştırıyor

 

zira materyalist bilim gözümle görmeden ölçmeden tartmadan 2+2=4 derecesi kesinlik arzetmeden inanmam demekte katı kesin maddi şeyleri delil kabul eder

kuantum adeta maddenin kaybolup bir nevi mananın kanunun metafiziğin devreye girdiği alandır

ancak bu alan asıl maddi olanı temelini oluşturan ona hükmeden kısımdır

yani pozitivist fizik adeta bedenle uğraşırken kuantum bir nevi bedeni aşıp ruhu ve bedene etkilerini araştırmaya başladı

ve gördüğü şey bu alanın maddi alanın kanunlarına tabii olmadığı

tam tersi maddi alanı bu manevi alandan beslendiği ve yönlendirildiği gerçeğidir

haydi hayırlısı

umarım bu durum bakışlarını değiştirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, priest of nature yazdı:

Anlatsana şu fiziksel  hiçliği kimin sanrısı var kimin yok öğrenelim.:0_80cbc_37a71a73_L:

Bak gerzek. oku.. alıntıdır.

 

I-Bir dalganın genişliği ile genişliğin değişme hızının belirlenmesi arasında ters orantı vardır. Birinin bilinmesi diğerini belirsiz kılar. 

II- Kuantum dalgalanmaları belirsizlik ilkesinin mecburi bir sonucu olarak sebepsizdir. 

III- Kuantum dalgalanmalarında var olan enerji ortalaması korunur.

 

Hiçlik dediğimiz şey tanımlanabilir mi? Tanımlanabilirse o şey hiçlik olur mu? Hiçliği 'bir şey' yapmadan da tanımlayabiliriz. Hiçlik ya varlığı potansiyel olarak bile barındırmaz ya da hiçbir varlık bulundurmasa bile mantık kurallarını dışlamadığından dolayı potansiyel olarak varlığı barındırır. Varlığı potansiyel olarak bile barındırmayan hiçlik, mantık kurallarını dışladığından dolayı imkansızdır. Geriye mantığın dışlanmadığı ve potansiyel anlamda bir şeylerin var olabileceği fakat hiçbir şeyin olmadığı hiçlik tanımı elimizde kalıyor. Bu durumda hiçlik, zamanın, mekânın, enerjinin, parçacıkların, uzam boyutlarının ve aklınıza gelebilecek her varlığın olmamasını ifade eder. Bu durumu "sıfır"a benzetebiliriz. Sıfır, bir niteliğin yokluğunu temsil eder. Dolayısıyla, hiçliği bir varlığın yokluğu olarak "tanımlıyorsanız", hiçbir niteliğinin olmadığını savunuyorsunuzdur. Oldukça makul bir görüş ve bunda size katılıyorum. Bu savunma, tüm niteliklerin sıfır olması durumunun hiçlik anlamına geleceğini gösterir. Buradan çıkacak sonuç da eğer bir uzay bölgesine boş diyorsak, oradan geçen bir dalga olmadığını, bütün alanların sıfır değerine sahip olduğunu anlatmaya çalıştığımızdır. Bir dalga yoksa bile o dalga hakkında konuşabiliriz: genişliği, dalga boyu ve diğer tüm olası değerleri sıfır olan dalga... Uzay-zaman boyutunun yokluğunu ifade ederken de Kap Argümanında da söylediğimiz gibi yarıçapı sıfır olan uzay-zamanı ifade ederiz. 

Bir şeyin olmaması, o şeyin tüm olası değerlerinin sıfır olmasına eşdeğerdir. Kısaca bir uzay-zaman bölgesinde elektromanyetik dalga yoksa oradaki tüm dalgaların değerlerinin sıfır olduğundan bahsederiz. Paradoksal bir şekilde olmayan bir dalganın genişliğini kesin olarak biliyoruz demektir: SIFIR. Bir niteliğin olmaması durumu sıfırsa olmayan bir dalganın genişliğinin sıfır olmasından daha olası bir durum yoktur. Bu durumda olmayan bir dalganın genişliğini kesin olarak biliyorsak, az önce belirttiğimiz (I) numaralı maddeden dolayı genişliğinin "değişim hızı" olası her değeri alabilir demektir. Dolayısıyla, bu değişim hızı olası her değeri alabileceğinden, bir kuantum dalgalanması yaratıp genişliğin değerini sıfırdan farklı bir değere taşıyacaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

varlıkta tanımlanamaz felsefi mantık açısından varlık en külli en tümel en açık bir şeydir ki onu tanımlamakla en açık olan şeyi daha kapalı bir şey ile tanımlamaya benzer ki bu muhaldir.

islam felsefeside bu paraleldedir.

 

yani ben suyu tanımlamak için h2o desem h2o yu sadece kimyacılar anlar ki bu özel ve dar  bir kesimdir

ancak su desem köylü mehmet ağada anlar kimya profesörü de anlar

dolayısı ile varlık en genel en külli kavramdır bedihdir ve apriori dir  o yüzden tanımlanamaz

yani tür sınıf gibi parçalara bölünmez.

 

varlık tanımlanamıyor ken bütün varlığı kainatı yaratan vacibul vucudu tanımlamaya ispata görmeye çalışanlarada sadece gülünür.

yani   bir damla su tanımlanamıyor ken o damlanın düştüğü deryayı tanıma koymak ta pek bir mantıklı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, nogodbutAllah yazdı:

ateist kardeşlerimizinde kuantumu savunmaları dahası delil olarak kullanmaları hayli ilginç:)

zira kuantum determinizmi yıkıyor

bu katiline aşık olmak sendromunu çağrıştırıyor

 

zira materyalist bilim gözümle görmeden ölçmeden tartmadan 2+2=4 derecesi kesinlik arzetmeden inanmam demekte katı kesin maddi şeyleri delil kabul eder

kuantum adeta maddenin kaybolup bir nevi mananın kanunun metafiziğin devreye girdiği alandır

ancak bu alan asıl maddi olanı temelini oluşturan ona hükmeden kısımdır

yani pozitivist fizik adeta bedenle uğraşırken kuantum bir nevi bedeni aşıp ruhu ve bedene etkilerini araştırmaya başladı

ve gördüğü şey bu alanın maddi alanın kanunlarına tabii olmadığı

tam tersi maddi alanı bu manevi alandan beslendiği ve yönlendirildiği gerçeğidir

haydi hayırlısı

umarım bu durum bakışlarını değiştirir.


Bunlar, İslâm karşıtlığı dînine mensûb olan dîndarlar. Şeyhleri yahûdîlerdir taptıkları da şeytândır. 
Şeytânın da bir kul olduğunu belirteyim de büyük bir yanlış anlaşılmaya yol açmayalım.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

varlıkta tanımlanamaz felsefi mantık açısından varlık en külli en tümel en açık bir şeydir ki onu tanımlamakla en açık olan şeyi daha kapalı bir şey ile tanımlamaya benzer ki bu muhaldir.

islam felsefeside bu paraleldedir.

 

yani ben suyu tanımlamak için h2o desem h2o yu sadece kimyacılar anlar ki bu özel ve dar  bir kesimdir

ancak su desem köylü mehmet ağada anlar kimya profesörü de anlar

dolayısı ile varlık en genel en külli kavramdır bedihdir ve apriori dir  o yüzden tanımlanamaz

yani tür sınıf gibi parçalara bölünmez.

 

varlık tanımlanamıyor ken bütün varlığı kainatı yaratan vacibul vucudu tanımlamaya ispata görmeye çalışanlarada sadece gülünür.

yani   bir damla su tanımlanamıyor ken o damlanın düştüğü deryayı tanıma koymak ta pek bir mantıklı.

Muho’nun Tanrı’yla görüştüğünün kanıtı ne? Buna nasıl ikna oldun?

tarihinde Abdülmalik tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Abdülmalik yazdı:

Muho’nun Tanrı’yla görüştüğünün kanıtı ne? Buna nasıl ikna oldun?


Ahlâkı
Meşakkatlere katlanması,
Nefsin isteyebileceği her şey teklîf edilmişken, Her gün işkence ve ölüm riskini tercîh etmesi,
Liste uzar...
Sadece şu bile yeter;
Suyun az bulunduğu Çöl ikliminde kendisine ve kendisine inananlara en az 5 kere abdest aldırması.

Buyur sizden de böyle bir "ADAM" çıksın ona da İnanacam.
Sizden anca tavernâcı çıkar...
Sen kimsin de İnanmayacaksın,, Senin inanmaman istendiği için İnanamıyorsun.

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

temel olmadan duvar olmaz

imanın en temeli esası Allaha imandır sonra melekler peygamberler kitaplara imandır

Allaha inanan diğer tümüne inanır

Allaha inanmayan daha diğerlerine inanmaz

Allah kilit merkez noktadır

Allaha inanmayana peygamberi ve dahası ikisi arasındaki ilişkiyi anlatmak mantıksızdır

bu yine kuantum u dar newton kanunları ile açıklamaya benzer

paraokstur.

paradigma ve boyut farkı var.

 

yani 3 boyutluyu iki boyut ile ifade etmeye benzer ki boyut kaybı yaşadığı için 3 boyutlu sandığın 2 boyutludur.

önce sizin deyiminizle tanrı ile probleminizi çözün gerisi zaten gelir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

hatem kardeş Allah kimseye taşımayacağı yükü yüklemez

dahası din kolaylıktır

teyemmüm de var su bulunmadığı ve çok soğuk olduğu zarar vereceği durumlarda:)

yani samimiyet ve ihlas yetmez  hakikatin bilgisi ve doğru ilimde samimiyete eşlik etmeli

 

bu gün budistler de bir çok şeye katlanıyor aç kalıyor meditasyon  yoga yapıyor ateş üstünde geziyor

bizde de şişçiler  var:)

 

ama budistler samimiyeti yanında doğru bilgiye sahip değiller batıla sapmışlar

hind mistisizmide böyledir

 

peygamberler hem samimi ihlaslı hemde hakikatın ilahi ilme vahiye muhataplar

o yüzden çift kanat uçurur diğeri düşürür

 

cahil bir annenin samimiyeti ile şeker hastası evladına bal yedirmesi  buna benzer

samimi ancak  hakiki ilim sahibi değil

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, HATEM yazdı:


Ahlâkı
Meşakkatlere katlanması,
Nefsin isteyebileceği her şey teklîf edilmişken, Her gün işkence ve ölüm riskini tercîh etmesi,
Liste uzar...
Sadece şu bile yeter;
Suyun az bulunduğu Çöl ikliminde kendisine ve kendisine inananlara en az 5 kere abdest aldırması.

Buyur sizden de böyle bir "ADAM" çıksın ona da İnanacam.
Sizden anca tavernâcı çıkar...
Sen kimsin de İnanmayacaksın,, Senin inanmaman istendiği için İnanamıyorsun.

Mıho ahlaksızın dibidir.

 

Kocasını, babasını öldürdüğü gencecik kadını cinayet akşamı yatağına atacak kadar..

 

Meşekkat ne? Neye derman olmuş? Akan kanların sorumlusu bir mafya lideri! Hala da kan akıtmaya devam ediyor. Müslüman tarihinde kan dökülmemiş bir dönem var mı?

 

Nefsi bol kadın istemiş, gökte birşey yoksa yerde var değil mi?

 

Su ile içindeki pisliği temizleyemezsin, yanlış öğreti. İstediğin kadar abdest al.

 

Sizden ne çıkmış şimdiye kadar? Götüne su kaçarsa orucum bozulur mu seviyesinde kalmış homo erectus türevisiniz,

 

O maymunlar şu Tanrı’ya inanıyo, çok güzel muzları yiyor, bunları şunlardan alalım da Tanrı’mız yok anasını satım, 

Durun lan ben buldum, yeni Tanrı yaratıcaz

Nasıl?

Muho var ya!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Abdülmalik yazdı:

!


Lan Şempanze,, Güzel kadınlar, para,, en başta zâten teklîf edildi. 
Senin Tezlerin doğru olsa, En baştan bunları kabûl ederdi.

Başka bir açıklama getirmelisin. Aptalca cevaplar veriyorsun.

"Sana, içimizde en zengin adam olacak şekilde mal verelim. İstediğin kadınla evlendirelim. Yeter ki sen, ilâhlarımızı kötülemekten vazgeç." dediler."

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, HATEM yazdı:


Lan Şempanze,, Güzel kadınlar, para,, en başta zâten teklîf edildi. 
Senin Tezlerin doğru olsa, En baştan bunları kabûl ederdi.

Başka bir açıklama getirmelisin. Aptalca cevaplar veriyorsun.

"Sana, içimizde en zengin adam olacak şekilde mal verelim. İstediğin kadınla evlendirelim. Yeter ki sen, ilâhlarımızı kötülemekten vazgeç." dediler."

Dünyada böyle taktik var mıdır? Mekke döneminde 3-5 kişiyi ikna edebilmiş bir insandan bu kadar  niye korkuluyor? Mal ve kadın vaat ediliyor. Sen Mekkeli müşrik babası olsan bunu mu vaat ederdin?

Yazdıklarının uydurma olduğunu anlamıyormusun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Bak gerzek. oku.. alıntıdır.

 

I-Bir dalganın genişliği ile genişliğin değişme hızının belirlenmesi arasında ters orantı vardır. Birinin bilinmesi diğerini belirsiz kılar. 

II- Kuantum dalgalanmaları belirsizlik ilkesinin mecburi bir sonucu olarak sebepsizdir. 

III- Kuantum dalgalanmalarında var olan enerji ortalaması korunur.

 

Hiçlik dediğimiz şey tanımlanabilir mi? Tanımlanabilirse o şey hiçlik olur mu? Hiçliği 'bir şey' yapmadan da tanımlayabiliriz. Hiçlik ya varlığı potansiyel olarak bile barındırmaz ya da hiçbir varlık bulundurmasa bile mantık kurallarını dışlamadığından dolayı potansiyel olarak varlığı barındırır. Varlığı potansiyel olarak bile barındırmayan hiçlik, mantık kurallarını dışladığından dolayı imkansızdır. Geriye mantığın dışlanmadığı ve potansiyel anlamda bir şeylerin var olabileceği fakat hiçbir şeyin olmadığı hiçlik tanımı elimizde kalıyor. Bu durumda hiçlik, zamanın, mekânın, enerjinin, parçacıkların, uzam boyutlarının ve aklınıza gelebilecek her varlığın olmamasını ifade eder. Bu durumu "sıfır"a benzetebiliriz. Sıfır, bir niteliğin yokluğunu temsil eder. Dolayısıyla, hiçliği bir varlığın yokluğu olarak "tanımlıyorsanız", hiçbir niteliğinin olmadığını savunuyorsunuzdur. Oldukça makul bir görüş ve bunda size katılıyorum. Bu savunma, tüm niteliklerin sıfır olması durumunun hiçlik anlamına geleceğini gösterir. Buradan çıkacak sonuç da eğer bir uzay bölgesine boş diyorsak, oradan geçen bir dalga olmadığını, bütün alanların sıfır değerine sahip olduğunu anlatmaya çalıştığımızdır. Bir dalga yoksa bile o dalga hakkında konuşabiliriz: genişliği, dalga boyu ve diğer tüm olası değerleri sıfır olan dalga... Uzay-zaman boyutunun yokluğunu ifade ederken de Kap Argümanında da söylediğimiz gibi yarıçapı sıfır olan uzay-zamanı ifade ederiz. 

Bir şeyin olmaması, o şeyin tüm olası değerlerinin sıfır olmasına eşdeğerdir. Kısaca bir uzay-zaman bölgesinde elektromanyetik dalga yoksa oradaki tüm dalgaların değerlerinin sıfır olduğundan bahsederiz. Paradoksal bir şekilde olmayan bir dalganın genişliğini kesin olarak biliyoruz demektir: SIFIR. Bir niteliğin olmaması durumu sıfırsa olmayan bir dalganın genişliğinin sıfır olmasından daha olası bir durum yoktur. Bu durumda olmayan bir dalganın genişliğini kesin olarak biliyorsak, az önce belirttiğimiz (I) numaralı maddeden dolayı genişliğinin "değişim hızı" olası her değeri alabilir demektir. Dolayısıyla, bu değişim hızı olası her değeri alabileceğinden, bir kuantum dalgalanması yaratıp genişliğin değerini sıfırdan farklı bir değere taşıyacaktır.


Sıfır nasıl hiçlik oluyor?
Bir sayının sağına koysam on kat artırıyor.

 

2 saat önce, Abdülmalik yazdı:

eğer bir uzay bölgesine boş diyorsak, oradan geçen bir dalga olmadığını, bütün alanların sıfır değerine sahip olduğunu anlatmaya çalıştığımızdır


Bu nasıl hiçlik? Böyle bir alan uzayda şişkinlik yapmaz mı?
Senin karnında böyle bir alan olsa şişkinlik hissetmeyecek misin. :0_80cbc_37a71a73_L:
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
44 dakika önce, deadanddark yazdı:

 

Hic mantikli degil. Ayni teklifi kiralik bir katile yapabilirlerdi.

Güzel yazmışsın tabi anlayana.. 

O anki Mekke şartlarında ben peygamberim diyenlere mal ve kadın vaat ediliyormuş vay anasını, insanın o tarihe gidesi geliyor..

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...