Jump to content

Kimya değişirse mantıkta değişirmi?


Recommended Posts

hepimizin bildiği gibi yada bazılarımızın değilde çoğumuzun inandığı gibi beynimizin salgıladığı hormonlar var ve bu hormonlarda ruh halimizi etkilemekte ve buda doğal olarak yaşamımızı şekilendirmektedir..bunu hiç sorguladınızmı bilmiyorum ama, öfkeliyken mantığımız nasıl işlediğine ve mutluyken nasıl işlediğini gözlemliyecek olursanız,öfkeli iken yada  mutlu iken mantığımızın nasıl değiştiğini anlıyabilirsiniz ,böyle bir başlık açtım çünkü kendi çapımda bunun ezber bozan bir fikirmiş gibi geldiğini düşündüm bu konuda bakış açınızı sizde bu başlık altında paylaşırsanız sanırım ezber bozan bu konu hakkında aydınlanabiriz diye umut ediyorum,benim gibi düşünenler olarak.. bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm slovaj zizek'in yamuk bakmak adlı bir kitabı bulunmakta..

tarihinde Zihinsel Orgazm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 44
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

İSLAM VE KRİZ ANLARINDA YARGILAMA.....

Kriz anlarında insanların karar verme ve yargılama yetenekleri önemli ölçüde yanılgıya uğrayabilir. Bu gibi durumlarda insanların çoğu, normal koşullarda asla yapmayacakları hataları yapmaya, akıllarından geçmesi olanaksız düşüncelere ılımlı bakmaya, kabul etmeleri olanaksız fantestik dedikoduları ciddiye almaya başlarlar. Rasyonelite normu değişir ve yeni ve aşırı bir boyutta yeniden tesis edilir.

Normalde insanların her türlü davranış örnekleri, psikolojik alt yapılarının dışa yansıyan gösterilerinden başka bir şey değildir. Bu alt yapı gerçeklerden ne kadar uzak ise, kriz anında kişinin algıları o kadar sapkın nitelikler kazanabilir. Bazılarında krizler,  algıları o kadar çok değiştirebilir ki, kişi halüsinasyonlar görmeye ve duymaya, yepyeni bir realmde ve başka bir boyutta yaşamaya, çarptıttığı değerleri  reel gerçekler olarak görmeye başlar.

Aslında bu durum herkes için geçerlidir. Dünyanın en akıllı, bilgili, kültürlü, mantıklı ve dirayetli insanları için bile tek bir gerçek yoktur. İnsan psikolojisinin çeşitli düzeylerini tutan gerçekler vardır. Aynı olduğu sanılan sosyal ve doğal süreçlerden hepimiz farklı şekillerde etkilenir, onları farklı şekillerde algılarız. Aynı sürece maruz kalan insanların algıları birbirleri ile hemen hiç örtüşmeyebilir. Sanki her birey için ayrı ve farklı gerçekler vardır.

Yetiştiğimiz ortam ve yetiştirilme tarzımız, bize empoze edilen inançlar, kendi çıkarsamalarımızın ürünü olan düşüncelerimiz, önyargılarımız, gördüklerimiz, duyduklarımız ve kişiliğimiz,  olguları kendimize göre algılayıp, yorumlamamızın nedenlerinden sadece birkaçıdır. Diğerleri arasında kişisel duyarlıklarımız, yanılma, yanıltılma, ihanet ve aldatılmalarımız, karşılaştığımız çeşitli maddi ve manevi zorluklar ve diğer değişgenler sayılabilir.   Bütün bunların çeşitli oranlarda karışımından oluşan ve kişiliğimizin bir parçası olan rasyonel ve mantıklı düşüncelerimiz kriz anlarında, termostat kurulur gibi, yeniden ayarlanır. Kişi o zamana kadar hiç karşılaşmadığı yepyeni bir dizi gerçeklerle karşı karşıya kalır ve çoğu kere bu gibi durumlarda doğru, rasyonel ve mantıklı yargılama yeteneğini kaybeder. Başka bir kişiliğe bürünür. Sapkınlaşır.

İlginç olarak bazılarımız belki de hep kriz anında yaşıyor bile olabiliriz. Psikolojik sorunları olanlarımız, din gibi dogmalara ve sapkın doktrinlere maruz kalmış bir çocukluk ve gençlik dönemlerinden geçenlerimiz için yaşam, diğer insanlarınkinden çok daha farklı bir serüven olabilir....

İslam müritlerini sürekli olarak kriz anında tutan bir dindir. Davaları uğruna intihar eden teröristlerin, Muhammed karikatürlerine isyan eden bağnazların, birbirlerini öldüren şii ve sünnilerin, masum çocuk ve kadınları acımasız katleden psikopatların, ölen karıları ile ilk altı saat içinde çiftleşme hakkına sahip abazaların ve aç kalınca karılarını yeme hakkına sahip sapıkların psikolojisini başka türlü açıklamaya olanak yoktur. Fakirlik, düşkünlük, bağımlılık, çaresizlik, fanetizm ve cehalet, kişileri sürekli kriz anında tutarak, onların akıl, mantık, sağduyu ve rasyonalitlerini erozyona uğratabilir ve onları ilahi güçlerin kölesi yapabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

öncelikle sana şunu açiklayayım canlıların kimyası değişmez kimyasal boyutta bi değişim canlıyı öldürür. pişme, yanma gibi bi cok durumda canlı ölür. hormonların dengesi ve miktarının değişmesiyle kimyasının değişmesi çok uzak şeyler. hormonlar tabikide oranlarında dengezsizlik ve ya artiş gosterebilir ancak maddenin yapisında bozulma veya herhangi bi kimyasal değişim yoktur. başliğin anlaşılır olmamasıda hatalı olmasından kaynaklı. başlık güzel tabikide hormonel dengemiz hayatımıza etki ediyor bizi biz yapan şeyler bunlar zaten

ancak kimya kısmı yanlış.

tarihinde "dünyayaışınlanıpçoğaldık" tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" said:

öncelikle sana şunu açiklayayım canlıların kimyası değişmez kimyasal boyutta bi değişim canlıyı öldürür. pişme, yanma gibi bi cok durumda canlı ölür. hormonların dengesi ve miktarının değişmesiyle kimyasının değişmesi çok uzak şeyler. hormonlar tabikide oranlarında dengezsizlik ve ya artiş gosterebilir ancak maddenin yapisında bozulma veya herhangi bi kimyasal değişim yoktur. başliğin anlaşılır olmamasıda hatalı olmasından kaynaklı. başlık güzel tabikide hormonel dengemiz hayatımıza etki ediyor bizi biz yapan şeyler bunlar zaten

ancak kimya kısmı yanlış.

 

Salak işte sayıklıyor...

 

Kimyan her an değişir, yediğin, aldığın nefes, verdiğin nefes falan falan hespi ,her an kimyanı değiştirir. 

 

Hormonların değişmesi de, kimyanın değişmesi demektir zaten, bizzat ve bilfiil.

 

Bir şişe şarap içmekte kimyanı değiştirir, arkasından neler olduğu da malumdur. 

 

Yani, elbette, kimya değişince, mantık falan hepsi değişecektir. 

 

Öfkede akıl olmamasının sebebi, değişen kimya değilse ne?

 

Neden adam sollarken karşısına tır çıkınca, frene basacağına gaza basar? Nerden bunun mantığı, aklı fikri? Yoksa bu mantıksızlığı yaptıran, korku anında devreye giren ilkel beynin "tehlike, kaç son sürat" demesiyle, adamın kaçmak için bildiği en hızlı yol olan gaza basması olmasın?

 

Bu mantıksızlığı yaptıracak alkol veya ilgili hormonlar, kimya değilse ne? 

 

Ha, sen salak için ayrıca yazayım, hemokimya, biyokimya denen şeyler vardır, hep değişip durduğu için, doktorlarda tahlillerini ister dururlar. İnsanın kimyası öyle kalıyor sanan sen gibi bir salak belki buradan bir şeyler çıkarır gibi nafile bir fikrim var ama, bakacaz artık.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" yazdı:

öncelikle sana şunu açiklayayım canlıların kimyası değişmez kimyasal boyutta bi değişim canlıyı öldürür. pişme, yanma gibi bi cok durumda canlı ölür. hormonların dengesi ve miktarının değişmesiyle kimyasının değişmesi çok uzak şeyler. hormonlar tabikide oranlarında dengezsizlik ve ya artiş gosterebilir ancak maddenin yapisında bozulma veya herhangi bi kimyasal değişim yoktur. başliğin anlaşılır olmamasıda hatalı olmasından kaynaklı. başlık güzel tabikide hormonel dengemiz hayatımıza etki ediyor bizi biz yapan şeyler bunlar zaten

ancak kimya kısmı yanlış.

 

ne yani kimyanın değişmesi için pişme ve yanmamı olması gerekiyor ve ayrıca değişmez dediğin şeyin ayrıca değişebildiğini pişme ve yanma sayesinde olabildiğinimi söylüyorsun? ozaman bölgesel yanıklarda kişi ölmez ama maddde değişir ama kimyası genede değişmezmi ? kimyanın kelime kökenini incelemeni öneririm..

https://www.etimolojiturkce.com/kelime/kimya

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 28.04.2019 at 02:36, Zihinsel Orgazm yazdı:

hepimizin bildiği gibi yada bazılarımızın değilde çoğumuzun inandığı gibi beynimizin salgıladığı hormonlar var ve bu hormonlarda ruh halimizi etkilemekte ve buda doğal olarak yaşamımızı şekilendirmektedir..bunu hiç sorguladınızmı bilmiyorum ama, öfkeliyken mantığımız nasıl işlediğine ve mutluyken nasıl işlediğini gözlemliyecek olursanız,öfkeli iken yada  mutlu iken mantığımızın nasıl değiştiğini anlıyabilirsiniz ,böyle bir başlık açtım çünkü kendi çapımda bunun ezber bozan bir fikirmiş gibi geldiğini düşündüm bu konuda bakış açınızı sizde bu başlık altında paylaşırsanız sanırım ezber bozan bu konu hakkında aydınlanabiriz diye umut ediyorum,benim gibi düşünenler olarak.. bu konuyla ilgili olduğunu düşündüğüm slovaj zizek'in yamuk bakmak adlı bir kitabı bulunmakta..

benim mantığım sinirliyken ve mutluykende sabit hiç değişmiyor, içimdeki intikam duygusu aşk acısı ölünceye dek sürücek, açtığın 

 başlıkta sonssuza dek çöp olucak.

 

sana ruh halimi anlatim,  birazcık ezber bozalım, aklı başında biri, yaşamın acımasız ve anlamsız olduğunu

 fakir olunca anlıyabilir. zengin olsam mühteşem  bir kaderim olurdu.

ilk önce tanrıyla işim olmazdı, tanrıyla işi olanlar fakirlerdir.

 zenginler fakirleri yönetir.

tanrıda izler, ama neymiş? ölünce hesap sorulucakmış, madem böyle birşey var, isaptı neden yok?

kitaplar peygamberler ispat değilki.

ispatın ne oldugunu ruh halin algılıyabiliyormu? 

bu yaşamın anlamı para anlamsızlıgıda fakirliktir.. varmı bundan kral ispat

 ben hayatın anlamını en mantıklı biçimde yaşıyorum, görerek ve hissederek evet evet 

haklısın hormonal hislerim bana herşeyin para oldugunu ısrarla anlatamay çalışıyor

 bilnç altım bile paranın tanrı oldugunu anlatmaya çalışıyor.... 

hani derlerya para herşey değil evet para herşey şu an param olsa.

ıssız bir ada satın alır, orda bu neandertal bozuntularından uzak herşeyden uzak yaşardım.

1 ayda gider helikopterıme biner, bankadan paar çeker erzk stoklar o adada ölünceyede dek yaşardım.. 

her an istediğimi yer istedım  zaman istediğimi yapardım. işte gerçek mutluluk bu tanrı bana 

mutluluk vermez bana para mutluluk verir. birde sevdiğim kadın tabi para olmayınca sevdiğinde olmuyor..

 

atheistler tanrıya inanmıyor olabiilr, ama ben atheistlerden daha fazla atheistim, benım için tanrını varlıgı

 bir anlam ifadee etmiyor, aksine tüm bu olanların tek sorumlusunun tanrı oldugundan eminim..

herkes tanrıyı iy ive merhametli olarak hayal ede dursun, ben tanrının kötü ve sadece kötülere değer veren güçlünün yanında olan bunuda verdiği yaşamla fazlasıyla ispatlıyan bir pislik oldugundan eminim.

 

iyi bir tanrı böyle acımasız bir yaşam vermezdi, belkide hiç varolmazdık bunları izlemekte yürek ister.

 demekkı tanrının yüregi bile kötü.. 

 

 

 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, anibal yazdı:

 

Salak işte sayıklıyor...

 

Kimyan her an değişir, yediğin, aldığın nefes, verdiğin nefes falan falan hespi ,her an kimyanı değiştirir. 

 

Hormonların değişmesi de, kimyanın değişmesi demektir zaten, bizzat ve bilfiil.

 

Bir şişe şarap içmekte kimyanı değiştirir, arkasından neler olduğu da malumdur. 

 

Yani, elbette, kimya değişince, mantık falan hepsi değişecektir. 

 

Öfkede akıl olmamasının sebebi, değişen kimya değilse ne?

 

Neden adam sollarken karşısına tır çıkınca, frene basacağına gaza basar? Nerden bunun mantığı, aklı fikri? Yoksa bu mantıksızlığı yaptıran, korku anında devreye giren ilkel beynin "tehlike, kaç son sürat" demesiyle, adamın kaçmak için bildiği en hızlı yol olan gaza basması olmasın?

 

Bu mantıksızlığı yaptıracak alkol veya ilgili hormonlar, kimya değilse ne? 

 

Ha, sen salak için ayrıca yazayım, hemokimya, biyokimya denen şeyler vardır, hep değişip durduğu için, doktorlarda tahlillerini ister dururlar. İnsanın kimyası öyle kalıyor sanan sen gibi bir salak belki buradan bir şeyler çıkarır gibi nafile bir fikrim var ama, bakacaz artık.

 

 

Anibal güzel açıklamış. Ben biraz daha ileri gideceğim..

Osurmakla bile kimyan değişir.:smashfreak:

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, karamsarhuman said:

benim mantığım sinirliyken ve mutluykende sabit hiç değişmiyor, içimdeki intikam duygusu aşk acısı ölünceye dek sürücek, açtığın 

 başlıkta sonssuza dek çöp olucak.

 

sana ruh halimi anlatim,  birazcık ezber bozalım, aklı başında biri, yaşamın acımasız ve anlamsız olduğunu

 fakir olunca anlıyabilir. zengin olsam mühteşem  bir kaderim olurdu.

ilk önce tanrıyla işim olmazdı, tanrıyla işi olanlar fakirlerdir.

 zenginler fakirleri yönetir.

tanrıda izler, ama neymiş? ölünce hesap sorulucakmış, madem böyle birşey var, isaptı neden yok?

kitaplar peygamberler ispat değilki.

ispatın ne oldugunu ruh halin algılıyabiliyormu? 

bu yaşamın anlamı para anlamsızlıgıda fakirliktir.. varmı bundan kral ispat

 ben hayatın anlamını en mantıklı biçimde yaşıyorum, görerek ve hissederek evet evet 

haklısın hormonal hislerim bana herşeyin para oldugunu ısrarla anlatamay çalışıyor

 bilnç altım bile paranın tanrı oldugunu anlatmaya çalışıyor.... 

hani derlerya para herşey değil evet para herşey şu an param olsa.

ıssız bir ada satın alır, orda bu neandertal bozuntularından uzak herşeyden uzak yaşardım.

1 ayda gider helikopterıme biner, bankadan paar çeker erzk stoklar o adada ölünceyede dek yaşardım.. 

her an istediğimi yer istedım  zaman istediğimi yapardım. işte gerçek mutluluk bu tanrı bana 

mutluluk vermez bana para mutluluk verir. birde sevdiğim kadın tabi para olmayınca sevdiğinde olmuyor..

 

atheistler tanrıya inanmıyor olabiilr, ama ben atheistlerden daha fazla atheistim, benım için tanrını varlıgı

 bir anlam ifadee etmiyor, aksine tüm bu olanların tek sorumlusunun tanrı oldugundan eminim..

herkes tanrıyı iy ive merhametli olarak hayal ede dursun, ben tanrının kötü ve sadece kötülere değer veren güçlünün yanında olan bunuda verdiği yaşamla fazlasıyla ispatlıyan bir pislik oldugundan eminim.

 

iyi bir tanrı böyle acımasız bir yaşam vermezdi, belkide hiç varolmazdık bunları izlemekte yürek ister.

 demekkı tanrının yüregi bile kötü.. 

 

 

 

 

 

 

Hımmm...

 

Doğru anladıysam, çok berbat dertlerin var.

 

Öncelikle, gene doğru anladıysam, aşk acısı çekiyorsun. Geçmesi pek mümkün değil, baştan söyleyeyim. Tek bir yolu var, değişmen. Bir sürü yerde, bir sürü şekilde yazdım çizdim ya, kadınlar şöyle sınıflanır edilir. Bu noktada, sekse bakışın veya daha önemlisi hayata bakışın değişirse, yani gerçekci iken hayalperest olursan yada tam tersi, ancak o zaman bu acı geçecektir. Ama bir erkekte bunların değişmesi pek kolay değil.

 

Paranın olması da, teknik olarak, ancak ızdırabını artırır. Para mutluluk vermez. Öyle bilinir, ama öyle değildir. Para bir araçtır, doğru kullanabilirsen, elbette mutlu olursun, ama sana otomatik olarak mutluluk vermez. Dahası elinde patlayıp seni daha mutsuz da edebilir. Yazdıklarına bakılırsa, elinde patlatacaksın gibi görünüyor. 

 

Tanrı zaten yok, bir martavalın kahramanının kötü veya iyi olduğunu tartışmak boş iş.

 

Sana tavsiye vermek mümkün, ama tutup tutmayacağını pek bilemem. Bir şeyler başar, ne bileyim kodlama öğrenip herkesin kullanacağı bir program yaz. Balığa gidip, en büyük balığı tutmayı hedefle. Balık malzemelerini kendin yap, yani hazır takım alma. Bir şeyler tamir et. Tahtadan oyuncak gemi yap, motor, kumanda falan ekle, yüzdür. Tamam, oyuncak arabada olur. Sonra o kartları kendin yapmaya çık falan. Böyle şeyler yap, hedefler koyup ulaşabileceğin şeyler. Ulşaınca da başarmış olacağın şeyler. Bu seni eminim mutlu edecektir. En azından bu bitiklikten kurtaracaktır. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

Hımmm...

 

Doğru anladıysam, çok berbat dertlerin var.

 

Öncelikle, gene doğru anladıysam, aşk acısı çekiyorsun. Geçmesi pek mümkün değil, baştan söyleyeyim. Tek bir yolu var, değişmen. Bir sürü yerde, bir sürü şekilde yazdım çizdim ya, kadınlar şöyle sınıflanır edilir. Bu noktada, sekse bakışın veya daha önemlisi hayata bakışın değişirse, yani gerçekci iken hayalperest olursan yada tam tersi, ancak o zaman bu acı geçecektir. Ama bir erkekte bunların değişmesi pek kolay değil.

 

Paranın olması da, teknik olarak, ancak ızdırabını artırır. Para mutluluk vermez. Öyle bilinir, ama öyle değildir. Para bir araçtır, doğru kullanabilirsen, elbette mutlu olursun, ama sana otomatik olarak mutluluk vermez. Dahası elinde patlayıp seni daha mutsuz da edebilir. Yazdıklarına bakılırsa, elinde patlatacaksın gibi görünüyor. 

 

Tanrı zaten yok, bir martavalın kahramanının kötü veya iyi olduğunu tartışmak boş iş.

 

Sana tavsiye vermek mümkün, ama tutup tutmayacağını pek bilemem. Bir şeyler başar, ne bileyim kodlama öğrenip herkesin kullanacağı bir program yaz. Balığa gidip, en büyük balığı tutmayı hedefle. Balık malzemelerini kendin yap, yani hazır takım alma. Bir şeyler tamir et. Tahtadan oyuncak gemi yap, motor, kumanda falan ekle, yüzdür. Tamam, oyuncak arabada olur. Sonra o kartları kendin yapmaya çık falan. Böyle şeyler yap, hedefler koyup ulaşabileceğin şeyler. Ulşaınca da başarmış olacağın şeyler. Bu seni eminim mutlu edecektir. En azından bu bitiklikten kurtaracaktır. 

 

sürü içerindeki alfalar neden farklı olurlar bilirmisin? çünkü onlar doğuştan liderdir, çünkü onlar sevdimmi tam sever,

ve sevdiğini asla unutmaz, alfalar, sevdiğini tanrı gibi görür, kusursuzdur sevdiği varlık, yaşlansa bile hala en kutsal varlıktır.

 sevdiği , insan gerçekten sevmeyi başarabilirse, artık sevdiği varlıktan başka dişiler erkekler göremez, 

balıga gittiğinde oyuncak gemi yaptıgında, hatta kodlama yaptıgında bile kodların arasında sevdiğinin hayalini görür.

kodların arasında elinde bir demet gülle kilisede evlenir, balık tutarken gölün içindekı yansımada sevdiğinin ona sarılıp

 ağladıgını hayal eder, oyuncak gemi yaptıgındada titanık teki gibi sevginin ne kadar masum olabilcegini anlar, ve hayatını

 sevdiği için feda edeicek kadar onurlu ve gururludur alfalar.... 

alfalar  sevgide asla hata yapmaz, bu yüzden acılarıda çok derin olur.. 

alfalar için mutluluk sevdiğinin yanında olmak ve kollarında ölmektir. sevdiğinin yanında her yer ona cennettir artık.

sevdiğinin yanında cehennem bile muhteşem bir yerdir, 

bu yüzden alfalar, balıga gitsede, tahtadan gemi yapsada kodlama yapsada, o anlarda sevdiğinin  hayalini görür, ve hç birşeyden zevk alamaz çünkü hayatının anlamı eksiktir, sevdiği onun bir parçasıdır. 

 iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta, sevdiğin yanında olmayınca, 

haklısın....... para ne işe yararki???:wacko::(:blink:

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, karamsarhuman said:

sürü içerindeki alfalar neden farklı olurlar bilirmisin? çünkü onlar doğuştan liderdir, çünkü onlar sevdimmi tam sever,

ve sevdiğini asla unutmaz, alfalar, sevdiğini tanrı gibi görür, kusursuzdur sevdiği varlık, yaşlansa bile hala en kutsal varlıktır.

 sevdiği , insan gerçekten sevmeyi başarabilirse, artık sevdiği varlıktan başka dişiler erkekler göremez, 

balıga gittiğinde oyuncak gemi yaptıgında, hatta kodlama yaptıgında bile kodların arasında sevdiğinin hayalini görür.

kodların arasında elinde bir demet gülle kilisede evlenir, balık tutarken gölün içindekı yansımada sevdiğinin ona sarılıp

 ağladıgını hayal eder, oyuncak gemi yaptıgındada titanık teki gibi sevginin ne kadar masum olabilcegini anlar, ve hayatını

 sevdiği için feda edeicek kadar onurlu ve gururludur alfalar.... 

alfalar  sevgide asla hata yapmaz, bu yüzden acılarıda çok derin olur.. 

alfalar için mutluluk sevdiğinin yanında olmak ve kollarında ölmektir. sevdiğinin yanında her yer ona cennettir artık.

sevdiğinin yanında cehennem bile muhteşem bir yerdir, 

bu yüzden alfalar, balıga gitsede, tahtadan gemi yapsada kodlama yapsada, o anlarda sevdiğinin  hayalini görür, ve hç birşeyden zevk alamaz çünkü hayatının anlamı eksiktir, sevdiği onun bir parçasıdır. 

 iyi günde kötü günde hastalıkta ve sağlıkta, sevdiğin yanında olmayınca, 

haklısın....... para ne işe yararki???:wacko::(:blink:

 

 

Çok yanlışsın, alfalar sevmez, siker geçer. Öyle ki, kadınlar bunun için kendisi önüne gelir. Maalesef, bu iş böyle. 

 

Tahminen hayalperest bir elemansın. Bu teknik olarak sorun değil. Ama işte böyle oluyor, aşkını hayalinde canlandırdığın için, o senin gerçeğin oluyor ve hep onu yaşayıp gidiyorsun. Dediğim gibi, bu geçmez, tek yolu, hayalperestliği bırakıp, gerçekci olman ki, bu da öyle ha olayım madem denip olunuverecek bir şey değil. 

 

Sen alfa değilsin zaten, bunu da aklında tut. Ama bu da inan hiç önemli değil, sorun etme. 

 

Ve diyoruz, balığa git, en büyük balığı tut, tutmaya uğraş. Zira bu hayal, başka hayalleri bastırır. Takımları kendin yap, zira yaparken kuracağın "aha bu şöyle muhteşem tutacak" hayali öbür hayalleri bastırır. Sonunda başarı da gelir bu işlerin, o yüzdne o hayaller daha somut, daha sağlam olur, ötekileri siler. 

 

Ama dedim ya, bu tavsiyeleri tutacağını sanmıyorum. Çünkü sen kendini alfa sanıyorsun, tavsiye almak neyine senin, kim sana tavsiye verebilir ki, di mi? 

 

Bu arada, kadınların tehlikeli olduğunu, adamı ortadan ikiye biçip öylece arkalarına bile bakmadan çekip gidebileceklerini söylemiştim di mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

 

Bu arada, kadınların tehlikeli olduğunu, adamı ortadan ikiye biçip öylece arkalarına bile bakmadan çekip gidebileceklerini söylemiştim di mi?

anladım, kadınları ancak bir kadın bu kadar iyi tanıyabilir, ben kendi dünyamın alfasıyım, kadınları mükemmel tanıyorsun, 

bu zekana hayranım. benimkisi sadece bir umut, bende sana yaşayan bir ölü olduğumu söylemişmiydim?

 alfa bir kadın alfa erkeğini bulunca hisseder, ama bu olasılık , benim hayal dünyamla sınırlıdır. 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, karamsarhuman said:

anladım, kadınları ancak bir kadın bu kadar iyi tanıyabilir, ben kendi dünyamın alfasıyım, kadınları mükemmel tanıyorsun, 

bu zekana hayranım. benimkisi sadece bir umut, bende sana yaşayan bir ölü olduğumu söylemişmiydim?

 alfa bir kadın alfa erkeğini bulunca hisseder, ama bu olasılık , benim hayal dünyamla sınırlıdır. 

 

Boş ver olasılıkları.

 

Erkek olan sensin, kadını istiyorsan, alırsın. Yolu yordamı da bellidir. Bunu takmaya değmez. 

 

Olay şöyle, bir erkek için, bir kadınla ilişki, kadına bırakılmayacak önemli ve ciddi bir mevzudur. Yoksa, malum. Erkeğin, ya tarumar olmak, ya da doğru dürüst davranıp o kadını "kadını" etmek dışında çıkarı olmaz. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 30.04.2019 at 23:57, anibal yazdı:

 

Salak işte sayıklıyor...

 

Kimyan her an değişir, yediğin, aldığın nefes, verdiğin nefes falan falan hespi ,her an kimyanı değiştirir. 

 

Hormonların değişmesi de, kimyanın değişmesi demektir zaten, bizzat ve bilfiil.

 

Bir şişe şarap içmekte kimyanı değiştirir, arkasından neler olduğu da malumdur. 

 

Yani, elbette, kimya değişince, mantık falan hepsi değişecektir. 

 

Öfkede akıl olmamasının sebebi, değişen kimya değilse ne?

 

Neden adam sollarken karşısına tır çıkınca, frene basacağına gaza basar? Nerden bunun mantığı, aklı fikri? Yoksa bu mantıksızlığı yaptıran, korku anında devreye giren ilkel beynin "tehlike, kaç son sürat" demesiyle, adamın kaçmak için bildiği en hızlı yol olan gaza basması olmasın?

 

Bu mantıksızlığı yaptıracak alkol veya ilgili hormonlar, kimya değilse ne? 

 

Ha, sen salak için ayrıca yazayım, hemokimya, biyokimya denen şeyler vardır, hep değişip durduğu için, doktorlarda tahlillerini ister dururlar. İnsanın kimyası öyle kalıyor sanan sen gibi bir salak belki buradan bir şeyler çıkarır gibi nafile bir fikrim var ama, bakacaz artık.

 

ah gerizekalı ah cahil kafana sıçsam bokuma yazık ?

fiziksel değişim ve kimyasal değişimi bi öğren

 

canlı organizmalarda

kimyasal değişimde madde yapısını kaybeder bidahada eski haline geri dönemez odunu yaktığında bidaha geri getiremezsin ...

osurduğun ve nefes aldığın zaman molekül giriş cıkısı olur sadece sistem bozulmaz sadece dönüşüm içerisindedir.

 

 

tarihinde "dünyayaışınlanıpçoğaldık" tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 hours ago, karamsarhuman said:

benim mantığım sinirliyken ve mutluykende sabit hiç değişmiyor

 

O değişmeyen dediğin şeyin adı zihniyet. 

Zihniyet, yaptığımız herşeyi sıfırdan oturup çözümlemekle vakit kaybetmek yerine kolay karar vermemizi sağlayan ve enerjimizi koruyan bir mekanizmadır. Herkes yaşam kalım mücadelesinde belli başlı zihniyetlere benzer hareket eder ve o bakış açısını benimser. Kuşkucu zihniyet, sosyalist zihniyet, spiritüel zihniyet, dinci zihniyeti ve bunların muhtelif karışımı vs. 

 

Hacı'nın kriz anında karar vermeden bahsetmesi, insan davranışının daha temelinde, her türlü zihniyeti etkileyen bir konu.  Zihniyet pratikte amacını yerine getiremiyorsa, sana karar vermede belli bir rahatlık sunmuyorsa, aksine kafanı bulandırıyorsa amacına ihanet ediyor demektir. Bu durumda zihniyet değişir. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 hours ago, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" said:

ah gerizekalı ah cahil kafana sıçsam bokuma yazık ?

fiziksel değişim ve kimyasal değişimi bi öğren

 

canlı organizmalarda

kimyasal değişimde madde yapısını kaybeder bidahada eski haline geri dönemez odunu yaktığında bidaha geri getiremezsin ...

osurduğun ve nefes aldığın zaman molekül giriş cıkısı olur sadece sistem bozulmaz sadece dönüşüm içerisindedir.

 

 

 

Salak işte..

 

Senin canlı sistemlerin kendilerini kopyalamak ve çoğalmak gibi bir huyları olduğundan haberin var mı? 

 

Vücudundaki hücreleri sürekli ölüp, yok olup yeniden oluştuklarının mesela?

 

Tam bir kaz kafalı dangalağın tekisin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 month later...
On 02.05.2019 at 20:23, anibal yazdı:

 

Salak işte..

 

Senin canlı sistemlerin kendilerini kopyalamak ve çoğalmak gibi bir huyları olduğundan haberin var mı? 

 

Vücudundaki hücreleri sürekli ölüp, yok olup yeniden oluştuklarının mesela?

 

Tam bir kaz kafalı dangalağın tekisin.

 

aptal ? vucut hucreleri 6 ayda bir kemik yapisi 6 senede bir 0 lanır konunun bununla hiçbi alakası yok.

o hücre değişsede temel atom cinsi sabittir yerine ayni atom gelecektir.

 

ona bakarsan her saniyede yaniyoruz her saniyede buharlaşıyoruz her saniyede vucudumuzdan atomlar saçiliyor.

 

temel manada atomlar kimyasal olarak değişirler evet ancak o kadar derin konuya girecek olursak maddede yoktur o zaman daha derine inelimmi bende uğraşirim yalniz ? yüzeysel bazda canlilar kimyasal olarak değişirse yanmak erimek buğarlaşmak ölürler nokta. atomik bazda tabikide kimyasal değişim var bugun bulunan atomlar nasil geliştiyse yeni atom turleri de gelişecek. konumuz bu değil bu apayri ve çok derin bi mevzu oralari deşiştireceksek ben dahada derine inerim sıkıntı yok.

 

şuan yuzeysel manada birşey soyluyorum vucudundaki hatta butun canli alemindeki temel atom karbondur ister hormon olsun ister kolundaki et olsun. sadece molukuler şifreleri değişiktir. karbon olmasinin sebebiyse birden çok fazla atom tutarak kitleli bi molekul oluşturur bu sayede çok çeşitli organlari birbirleriyle komplike bi şekilde çaliştirip ozgurce hareket edebiliriz ve bunu beynimizle komplike bişekilde uygulayabiliyoruz ancak normal cisimler bizimki kadar sarmal tutamadiğindan dolayi herhangi bi komplike eylemi gerçekleştirmeye uygun değiller. amına verdiğimin boşbeyni seni ?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 minutes ago, "dünyayaışınlanıpçoğaldık" said:

 

aptal ? vucut hucreleri 6 ayda bir kemik yapisi 6 senede bir 0 lanır konunun bununla hiçbi alakası yok.

o hücre değişsede temel atom cinsi sabittir yerine ayni atom gelecektir.

 

ona bakarsan her saniyede yaniyoruz her saniyede buharlaşıyoruz her saniyede vucudumuzdan atomlar saçiliyor.

 

temel manada atomlar kimyasal olarak değişirler evet ancak o kadar derin konuya girecek olursak maddede yoktur o zaman daha derine inelimmi bende uğraşirim yalniz ? yüzeysel bazda canlilar kimyasal olarak değişirse yanmak erimek buğarlaşmak ölürler nokta. atomik bazda tabikide kimyasal değişim var bugun bulunan atomlar nasil geliştiyse yeni atom turleri de gelişecek. konumuz bu değil bu apayri ve çok derin bi mevzu oralari deşiştireceksek ben dahada derine inerim sıkıntı yok.

 

şuan yuzeysel manada birşey soyluyorum vucudundaki hatta butun canli alemindeki temel atom karbondur ister hormon olsun ister kolundaki et olsun. sadece molukuler şifreleri değişiktir. karbon olmasinin sebebiyse birden çok fazla atom tutarak kitleli bi molekul oluşturur bu sayede çok çeşitli organlari birbirleriyle komplike bi şekilde çaliştirip ozgurce hareket edebiliriz ve bunu beynimizle komplike bişekilde uygulayabiliyoruz ancak normal cisimler bizimki kadar sarmal tutamadiğindan dolayi herhangi bi komplike eylemi gerçekleştirmeye uygun değiller. amına verdiğimin boşbeyni seni ?

 

 

Sen ne çektiysen, aynısından bende istiyorum...

 

Artık ne çektiysen, kendini baya baya akıllı bir bıdık sanıyorsun, basbaya.

 

Sende bunu alacak kadar akıl olmadığı aşikar, ama ben gene anlatayım sana. Hücre kimyası, tuz kimyası değildir. Hücre senin sandığın gibi bir molekülden ibaret değil anlayacağın. Hiç bir hücre, bir diğerinin aynısı olmaz, kimyasal bazda. Hücreler, sağdan soldan bir şekilde gelen envay çeşit atomla, sürekli farklı bir kimyada olur. 

 

Ve hücre bir karbon yığını, molekülü, olmadığı gibi, gidip onı bi şekilde çalıştıramazsın, o kendi bildiği gibi çalışır. Onu sen çalıştaramazsın, o çalışır, sen olursun, önce bunu bir kafana sok. 

 

Ve o hücrelere dışarıdan bazen öyle şeyler gelir ki, senin ne yapıp yapmayacağını o şeyler belirler. Toksoplazma nedir bilir misin mesela?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...
On 01.05.2019 at 18:46, anibal yazdı:

Dediğim gibi, bu geçmez, tek yolu, hayalperestliği bırakıp, gerçekci olman ki, bu da öyle ha olayım madem denip olunuverecek bir şey değil. 

 

Nasıl değiştirebilirim hayata bakışımı Anibal 

 

Hayallerde yaşamaktan nefret ediyorum psikolojim bozulmaya başladı, tek istediğim gerçekçi olmak

 

Bunun için ne gerekiyorsa yaparım 

Ne lazım?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 months later...
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...