Jump to content

Bir protez göz ,el,ayağı yapana dahi ücret ödüyorsun ,kanlı canlı yüzlerce organı verene ne dersin


Recommended Posts

tekerlekli sandalye bağışlayanlara teşekkür ediliyor ücretle protez göz el ayağı yapana dahi minnet borçlusun

görmeyen birini karşıya geçirene  teşekkür ediliyor

boğulmak üzere iken seni kurtarana havasız ölmek üzere iken kurtarana can borçlusun ölünceye kadar hayat borçlusun

ama her an soluduğun sadece dünyaya has hayat dolu oksijeni havayı suyu binler nimeti yaratana nankörlük ediyorsun

tanısan çok şey kazanırsın

nankörlük etsen O hiç bir şey kaybetmez sen kaybedersin

verilen akıl nimeti ile fikret zikret şükret

 

24:45:"Arapça Metin

"وَاللّٰهُ خَلَقَ كُلَّ دَٓابَّةٍ مِنْ مَٓاءٍۚ فَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰى بَطْنِه۪ۚ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰى رِجْلَيْنِۚ وَمِنْهُمْ مَنْ يَمْش۪ي عَلٰٓى اَرْبَعٍۜ يَخْلُقُ اللّٰهُ مَا يَشَٓاءُۜ " 

"Allah, bütün canlıları sudan yarattı. İşte bunlardan bir kısmı karnı üzerinde sürünür, kimi iki ayak üzerinde yürür, kimisi dört ayak üzerinde yürür. Allah, dilediğini yaratır. Çünkü Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir. "

 

bir ayağın bir gözün bir elin bir parmağın kaybetsen hayatın zindana döner yarıya iner.

o eksikleri tamamlamak için neler vermezsin

 

iki ayağını kaybedip iki ellini ayak gibi kullanan ve sürünen insanlar gördüm

elleri yara olmasın diye ayakkabı gibi şeyler geçirmiş ellerine

hala ağzında Allaha şükür hayattayız ya dediğinde

insan iki ayağı üzerinde yürüyüp inkar edenlere nankörlük edenlere hayret eder

kendi adına onlar adına utanıyor gerçekten.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

salla bakalım salla ya tutarsa, senin allahın bütün canlıları sudan yaratmamış, cinleri ve şeytanı ateşten, melekleri nurdan, ohh oh ayetide ne güzel değiştirmişsin?  yarasın... 

hele şu insanları neden yarattıgını hala anlamaya çalışıyoruz? kan pıhtısındanmı? döldenmi? embriyodanmı?

aşılanmış yumurtadanmı? (memeli canlı yumurta ne alaka?) balçıklı topraktanmı?  kiremit pişmiş çamur ne alaka?

şimdiki kiremitler ve çamurlar neden insan olmuyor? Allah insanı kiremit gibi pişmiş çamurdan yarattı. Cinni ise hâlis ateşten yarattı.”(Rahman, 55/14, 15)4

 

Cenâb-ı Hak, "Cânn'ı da, daha önce çok zehirleyici ateşten yarattık" (Hicr, 27) 

 

ayetin doğrusu bu,, Ve Allah, her hayvanı sudan yaratmıştır onlardan, karnı üstünde sürünen var, onlardan, iki ayakla yürüyen var ve onlardan, dört ayakla yürüyen var. Allah, dilediğini yaratır; şüphe yok ki Allah'ın, her şeye gücü ye

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Diyelim ki bir tanrı var, bir insanın o tanrıya teşekkür edip etmemesinden sana ne? Sen o tanrının sözcüsü müsün, o tanrı sana kendisini temsil etme görevi mi verdi de insanlardan teşekkür dileniyorsun? O tanrının insandan teşekkür beklediğinii nereden biliyorsun?

 

Gelelim senin dinine, bir insan "Allah adlı bir tanrı beni elçi seçti, bana inanmayanları sonsuza kadar yakacakmış." diyen birine neden inansın?

Link to post
Sitelerde Paylaş

işaretten ve imaen  diyorum ki  protez göz sadece boş bir çukuru doldurur  estetik içindir diğer göze benzetilerek yapılır sırf göz çukuru boş kalıp korkunç korkutucu görüntü oluşmasın diye yapılan donuk ölü görmez bir cam küresi dahi boşluk ölçüleri alınarak diğer canlı gözdeki benzerlik esas alınarak yapılıyor

bu ölü cam küresi dahi bir ölçü irade ilim ile yapılırsa gözün de ilim hikmet irade basar kudret sahibi tarafıntesadan verildiği açıktır.

göz hem yüzde süstür ziynettir hem birbirine aynen kopyası olan iki  canlı görücü hayattar gözün büyüklükleri birbirine uzaklığı senkronize aynı zamanda aynı yöne dönmeleri kafasını çevirmeden bakış ve nazarların meydana gelmesi elbet tesafi evrimsel olamaz

o halde onu verene şükretmek gerek mez mi?

 

bu ilmi kıyasi bir konudur herkes serbestçe görüşünü yazar

kaldı ki göz sadece insanda değil umum hayvanlarda mevcuttur

 

ve dahi avcı olan canlıların(insanda dahil) gözleri hep önde dir. av olanların korunma için daha geniş açıyla yanlardadır.

avcı olanlar dar açı ancak yoğun konsantrasyon için önde dir

av olanlar geniş açı ancak az konsantrasyon ile yanlardadır

kurdun gözleri önde

koyunun yanda

kurdun gözü önde

tavşanın yandadır

 

bu konu daha önce tartışılmıştı

gözlerin görme açıları arkayı görmemesi filan

o açıdan  yazdım.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah sırtlanı tasarlamış,yoktan birdenbire var etmiştir.Sonra onların yemesi için de zebra tasarlamış,zebrayı yoktan birdenbire var etmiştir.Bunu yaparak da,şuna neden olmuştur.Buna neden olan allah da sonsuz merhamet ve şefkat sahibidir.Dinci dindarın aklı bu kadar işte.Yoktan,birdenbire var edilişine inanıyor ve şunu yaratan da merhamet ve şefkat sahibidir diyebiliyor.Yaşam adlı acımasız ve kanlı çarkın varlığını yüceltip,acıyı,ızdırabı,ölümü çoğaltan doğumu kutsayıp,sonra da bunu yaratan merhametli ve şefkatlidir diyemezsin.Ama islam bir oksimoronluk dini olduğu için,bunu söyleyebilirsin.

 

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinci dindarın aklı da bu kadar olur işte.Ortadaki düzene bir bakalım.Canlıların birbirini yiyerek yaşadığı,acımasız bir kıyım düzeni.Dinci dindara göre,bu canlılar tasarlanarak yoktan,birdenbire var edilmişler.Allah bu canlılara üreme özelliği vermiş.Ve doğum yoluyla acı,ızdırap,ölüm dayatılıyor ve çoğaltılıyor.Akılsız dinci dindar,rabbim bu canlıları tasarlayarak birdenbire,yoktan var etti diyorsun da,eğer buna inanıyorsan,rabbin bu canlıları var ederek acımasız düzeni başlatmış ve onlara üreme özelliği vererek bunun sürekliliğini sağlamış.Ortada övülecek bir durum yok.Tam tersi eleştirilecek bir durum var.

 

İkincisi bu canlılar mı dedi diye bizi var et diye.Senin bakış açına göre rabbin bunları varoluşa zorlamış.Ne için teşekkür edecekler lan hem?Mesela aslan neden teşekkür etsin,etçil bir şekilde tasarlanmasına ve yaşamda kalabilmek için avlanmasına,bunu yapmak zorunda bırakılmasına mı teşekkür etsin?Bufalo neden teşekkür etsin,ona acı çektirip,ona ölüm sürecini ve bu korkuyu yaşatsın diye aslanın yaratılmasına mı teşekkür etsin?Siz dincilerde var ya en ufak akıl kırıntısı yok lan.

 

Gm8ArZ.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah'ın yerde olanları ve emriyle denizlerde yürüyen gemileri buyruğunuz altına vermiş olduğunu; buyruğu olmaksızın yere düşmemesi için göğü O'nun tuttuğunu görmez misin? Doğrusu Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametli olandır.Hac 65

 

Rabbim,gök üzerimize çökerse ne olur ki?

Ölürsünüz.

 

Gök üzere çökmüyor da çok şükür,yerde ölen,acı çeken yok.Hastalık yok,canlılar birbirini yemiyor,doğum yoluyla acı,ızdırap ve ölüm çoğaltılmıyor.Çok şükür gök üzere çökmüyor da,bu merhamet,şefkat ve sevgi düzeni sürüyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

Zebra:Teşekkür ederim Allah'ım beni var edip,etçil bir şekilde yarattığın bu sırtlanlara acı çektire çektire yedirttiğin için.

 

4.56 saniyedeki o bakışlar,Allah'a teşekkür eden bakışlar.O bakışlar,Allah'ın merhametinin ve şefkatinin bir yansıması.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, sağduyu yazdı:

Diyelim ki bir tanrı var, bir insanın o tanrıya teşekkür edip etmemesinden sana ne? Sen o tanrının sözcüsü müsün, o tanrı sana kendisini temsil etme görevi mi verdi de insanlardan teşekkür dileniyorsun? O tanrının insandan teşekkür beklediğinii nereden biliyorsun?

 

Gelelim senin dinine, bir insan "Allah adlı bir tanrı beni elçi seçti, bana inanmayanları sonsuza kadar yakacakmış." diyen birine neden inansın?

 

Öyle bir yerden girmiş ki, bir tanrı varsa zaten kendisinin kul hakkından, yaşayan sakata bir ömür işkence fiiline mukabil, ateşten çıkma olasılığı yok. Matematik yalan söylemez.

Diyor ki, utanmadan tekerlekli sandalye bağısı.. 700 milyon liraya gösteriş için cami yapıp engellisine bir sandalye vermekten aciz bir toplumu ben tanrı olsam ne yapardım? ''Rabbimin izni ilen analarını bellerdim'' ? Dur daha bitmedi.. Denize dolgu ile samsunda golf sahası yapmışlar.. Ulan memlekette sakat sokağa çıkamıyor. Kaldırım sakata uygun değil. Karşıdan karşıya geçecek t. sandalyeli rambalı geçit yok veya asansör koysalar bile çalışmaz.. Bir tansı olsa bu kadar zulme seyirci kalırmıydı? Kalamazdı.. Diyecekler ki tanrı mühlet veriyor zalime.. E o zaman kıssalarda geçen bir tane günah için şehirleri altını üstüne getiren aynı tanrı değil mi? Demiyor mu alim pozuntuları her selden sonra orası fuhuş yuvası tanrının işi diye ? İşlerine geldi mi mühlet tanıyor. İşlerine gelmedi mi günahkarları tanrı cezalandırıyor.. Sallıyor ya tutarsa..

 

Teşekkür meselesini bile yanlış biliyor. Yardım edebildiğin için asıl sen teşekkür edeceksin ahmak. Çünkü bir tanrı varsa sana bir sevap aracı kılmış. Tam ahmaksın..

Kaldıki şu an tekerlekli sandalye dağıtanları(gösteriş aracı edinen zengin) esefle kınıyorum. Sandalye dağıtacağınıza hukuk yardımı yapsanız, haklarını bildirseniz, cehalet,i giderseniz, tanrıdan geldi ile kandırmasanız saf insanları, tazminat davası açılsa.. Adam kendisine binlerce sandalye alır. Nihayetinde Türkiye de sonradan sakat kalanların ekserisi istatistiklere göre devletzede/idarezede v.s.

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

yazdığım ayette kimi karnı üzerine yürür kimi iki ayak kimi dört ayak deniliyor

sürüngen denilen yılan ve benzerlerinin ayakları yoktur karnı üzeri sürünür.

 

insanın  hiç ayağı olmasa idi mecburen karnı üzeri gitmek zorunda kalır

 tek ayağı olsa idi topallayarak giderdi üç ayağı olsa idi yine dengesizdi

dört ayak pozisyonudaki hayvanlarda hep otlayan veya et yiyenler yani yiyeceklerini başını aşağı eğerek  yere indirerek yerler ki bedenleri yerden çok yüksek değildir.

zürafa gibiler var onlarda yaprakları yer su içerken ön ayaklarını yana yayar alçalır öyle içer

 

yani insan eli ile yediği için yerken eğilmez zorunda değil eli ile yiyeceği alır ağzına götürür

ama 4 ayaklılarda el yok ayak olduğu için mecburen eğilerek ağzı ile yapar.

yani elleri olmayan hayvanlar gagaları ile ağızları ile beslenir

ellerini kaybedenler ayakları ile yazmaya çalışır

 

veya ağzını kullanır tutmak için

 

yani insanın dik pozisyonda iki ayak üzerinde elleri ve ayaklarını kullanarak işini görmesi koşması hareket manevrasını hayli genişletmiştir.

 

örümcek arı tip canlılarda yine ayak sayıları beden yapılarına denge ve simetri gözetilerek yerleştirilmiştir

arı karınca gibi hayvanlar antenlere de sahiptirler belli sinyal ve dil ile haberleştikleri anlaşılmıştır

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

@nogodbutAllah

 

Boş dünya küresi ile dünyayı karşılaştırmak için abes bir başlık açtın
Protez bacağı insan vücuduyla karşılaştırmak için abes bir başlık açtın

 

Bunların ortak yönünü biliyor musun?

 

Doğa olaylarını insanların cennette arapça konuşmasını isteyen bir tanrının yaratmış olduğu iddiası.

 

 

Ateistler buna inanmıyor.

 

İstediğin kadar aynı konuyu çiğ çiğ getir, bunlar kanıt olmuyor. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kur'an-ı Kerim de yaratma anlamında çok çeştli fiiller geçmektedir.beda-halake-sena-ceale-fıdrat-hds-kevn(kun)  gibi

bunlardan kun ve yekun daki gibi kevn yoktan yaratma manasındadır

ceale ise dönüştürme halden hale koyma değiştirme dönüştürme manasındadır

beda bir numune misal olmadan direk benzersiz yaratma demektir

sena sanayi sanat kökü ile aynıdır sanatlı hünerli ince dakik ilimle meydana getirme demektir hz davudun zırh yapması veya hz nuhun gemiyi inşası bu  fiil ile verilir

Allahın sanatlı yaratılışı bu fiil ile verilir

halake yaratmadır bedi gibi ilk yaratma numunesiz yaratma manasına da gelir

halaka sadece Allah için kullanılır ancak hristiyanlar bir beşer olan hz isayı tanrı belledikleri için  halake manasında creation ı insan içinde kullanırlar

 

misal bir ayette Allah sizi tek nefisten yarattı derken halake kullanır sonra sizi erkek ve dişi eyledi derken ceale kullanılır

yani dişi ve erkeklik yaratılış sonrası özel hususi dönüştürmedir.

ve yine insan yaratılışı halake ile verilirken sonra sizi görücü ve işitici kıldı derken ceale ile dönüştürme özel hasseler vermeyi ifade eder

yani  nasıl ki bedenimiz umumen bir cilt deri ile kaplıdır.

ama arkadaş göz adeta özel iki kapak ile sulanır açılır kapanır  ve dahi o göz üstü şeffaf özel bir saat camı ile kornea ile kaplanır

kulak ise her tarafı normal deri kaplı iken özel bir deri olan zar ile seslerin titreştirip iletildiği  çok özel bir mahiyyete normal deri o bölgede  özelleştirilip ayrı bir forma surete getiriliyor

 

yine dünya atmosferi aynı atmosfer  iken bir yerde karanlık diğer yer aydınlık yani gece ve gündüz adeta ceale ile özel bir dönüşüm ile farklılaştırılmıştır

adeta göz  kapakları açık iken gündüzdür

kapatılırsa gece olur gibi manası vardır

yani o özel kapaklar da  kulak zarı veya dil gibi özelleştirilerek dönüştürülerek farklı şekle dönüştürülüyor

 

adeta nasıl  rızık  bebek iken süt şekline dönüştürülüp tüm  gıdalar o gıdaya konulmuş

ama büyüdükçe rızık başka şekle dönüşüyor

 

 

 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.05.2019 at 12:21, nogodbutAllah said:

tekerlekli sandalye bağışlayanlara teşekkür ediliyor ücretle protez göz el ayağı yapana dahi minnet borçlusun

görmeyen birini karşıya geçirene  teşekkür ediliyor

boğulmak üzere iken seni kurtarana havasız ölmek üzere iken kurtarana can borçlusun ölünceye kadar hayat borçlusun

ama her an soluduğun sadece dünyaya has hayat dolu oksijeni havayı suyu binler nimeti yaratana nankörlük ediyorsun

tanısan çok şey kazanırsın

nankörlük etsen O hiç bir şey kaybetmez sen kaybedersin

verilen akıl nimeti ile fikret zikret şükret

 

Bu başlık ve şu plastik dünya vs. vb. şeklindeki başlığın. Her ikisi de safi bilgi eksikliği ve cahillik, her zaman söylediğim insansı yanılgılara bağlı hatalı çıkarım ve geçersiz benzetmelerden müteşekkil yazınlardan ötesi değil. Değil de, yaz yaz yorulduk be aga. Forumda seninkisi gibi belki 40 tane başlık vardır. Aç onlara baksana bir önce..

 

Bu örnekteki mantık hatası daha kafadan patlıyor.

 

1- "Verilen" protez vb. falan derken. Ortada "verilenin" gönderme yaptığı bir "özne" var. Ayan beyan. Gördüğümüz, tecrübe ettiğimiz. Bu işin minnet akıl vb. şeklindeki diğer tarafına geldiğinde ise, işte biz zaten "bunların" verilip verilmediğini, verilen bir şey olup olamayacağını, veren bir "şey" olup olmadığını tartışıyoruz..Sen ise kalkıp, zaten tartışığımız şeyin doğruluğuna dair bir ön kabül üzerinden döngüsel mantık safsatasına girerek, kanıtlamaya çalıştığın şeyin kanıtı olarak, kanıtlamaya çalıştığın şeyi gösteriyorsun. Sen önce bunların "verildiğini" bir kanıtla bakalım da, minnetine şusuna busuna sonra geliriz..

 

2- Derken ona da sonra gelmeyelim, şimdi yazalım. Verdiğin örnek aciz, kısıtlı insanlara dair. Alan da, veren de aciz ve kısıtlı. Alanın aldığı bu yüzden değerli ve bir anlam ifade ediyor. Verenin verdiği de aynı şekilde. Aciz olan minnet duyar. Aciz olanın teşekkür ve minnete konu olabilir. Ama tanrının durumu böyle mi? Tanrı aciz ve kısıtlı bir varlık, ya da aciz ve kısıtlı bir varlık olan insanın geliştirilmiş, upgrade edilmiş bir projeksiyonu, yukarı bir mertbesi mi ki, onu insanla kıyaslıyor, insana ve onun insansı ilişkilerine indirgiyorsun? Bu benzetme ile tanrını resmen ayağa düşürüyorsun? 

 

3- Ayrıca bu örneklerde iki kişi ya da durumlar arasında zaten açık seçik, ya da zımni olarak bir arz talep ilişkisi var. Ve genel itibari ile bir bölümünde akitler var. Bir anlaşma bir sözleşeme, tarafların açık karşı karşıya oturduğu, birbirinden haberdar ve ilişki halinde olduğu. Peki bizim örneğimizde bu akit nerede, ilişkinin diğer tarafı nerede? Yok!..Peki bana mı sordun bana hayat akıl fikil verip de, kafana göre sınava falan sokarken? Ortada bir akit sözleşme falan yoksa,  hesap sorulacak bir durum, ve buna bağlı bir beklenti de yoktur. Zaten hiç olmamıştır. Olamaz da. Ben hiç olmasam. Zaten hiç olmayacağım için hiç bilmeyecek, hiç istemeyecek, yokluğu için hayıflanmayacaktım da. Bunlar için hayıflanacak bir "ben" olmayacaktı çünkü ortada. E o vakit bu neyin tatavası? Neyin hesabı? Neyin sorgusu? Hiç yaratmayaydın beni. İşte beni tercihim bu. Ne olacak şimdi? (*) Kalü bela falan diye saçmalamazsan sevinirim.

 

Bir çocuk peydah edip de, sonra o çocuktan bunun karşılığını bekleyen ana babaya benziyor bu durum. Ne hesabı? O çocuğa mı sordun danıştın, onu dünyaya getirirken..?! O çocuk sana "hiçbirşey" bile borçlu değil. Borçlu olan sensin.

 

Boş plastik dünya ve protez nimet minnet..vb.. benzetmeleri boş ve "geçersiz" benzetmeler. Ama bunu algılayabilmek için biraz bilgi, biraz da kafayı çalıştırmanız lazım. Merak etmeyin, bunlar ilk sizin aklınıza gelmiyor. Herkes bu yollardan geçti.  "Been there, done that" afedersin.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

eskiler illet ve malul derler.illet aynı zamanda hastalıkta demek.malul da hastalanan ondan etkilenen demektir.

misal : grip bir illettir zira virüs denen şey ona sebeb olur.hastalananda onunla maluldur yani sebeb sonuçta denilebilir

ateş illettir duman maluldur. yani duman ateşe sebeb değil ateş dumana sebebtir.

delil medlul da vardır. delil  varlığı ile başka varlığa işaret eden ona döndüren ona götüren şey demektir

misal: yollardaki işaret tabelası bizzat kendi varlığı değilde başka varlığa işaret eder ona götürür

 

kapı çalınsa  biz görmeden de kapının arkasında birisinin olduğuna hükmederiz

ses te böyledir bir vızıldama duysak görmeden de arı olduğuna hükmederiz.

kapı çalması delil arkadaki çalan kişi medluldur

 

yaratılan her şey  uyumlu sistemler gözle ışığın güneşin uyuma ile gecenin besinler ile mide ve dilin burnun  su ile susama ihtiyacının üreme ile iki cinsin varlığının acıkma duyusu ile yemeklerin

hepsi delildir işarettir maluldur

 

aklımız ilmimiz mantığımız bunların arkasında mutlaka illeti sebebi  medlul olduğuna kattiyen hükmeder

 

düz ovada olsak bir topun  yuvarlanarak geldiğini yavaşlayarak durduğunu görsek her halde biri buna vurdu ki hareketlendi deriz

zira maddenin aslına sukunet mevcuttur hareket var ise hele bu hareket belli sebeb ve ilme bağlı oluşuyorsa artık kati eminiz ki şuurlu illet vardır.

veya bir top görsek dairevi bir yörüngede dönüp durmaktadır   artık bu  düz rastgele bir hareket değil daha şuurlucadır

aynen ayağında top saydıranın sadece topun yükselip açlaldığını görsek  katiyen top saydıranı biliriz.

zira top yine sukunete mahkum yüksekten düşse yavaş yavaş alçalır ve durur aynı kuvvetle yükselip alçalıyorsa şuurludur

 

dünya yıldızlar uydular hepsi şuurluca uyumlu şekilde ve hızda ve uzaklıkta deveran etmekteler

bedenimizde kanımız damarlar vasıtası ile devran etmekte kalbe gidişi akciğere gidişi temizlenişi yeniden dönüp dağılışı  damar tipleri v.s hepsi ince dakik ilim ile şuurluca olmaktadır

 

kalbin delik olsa kirli temiz kan karışır yılan gibi uyuşur kalırsın veya ölürsün.

en ufak bir çatlak patlak yırtık yok tüm hareketler şuurlu ince bir ilim dakik bir irade müthiş bir kudret  ile olmaktadır

ne yani şimdi bunu akılsız şuursuz kör sağır maddeye evrime maymuna mı havale edelim:)

 

 bir odaya maymunları hapsetsek önlerine klavye daktilo bilgisayar koysak rastgele ve çokça klavyeye basalar acaba  bir şiir biranlamı lı cümle kurabilirler mi

 

bir  bebeğin eline kalem kağıt versen karalama yapar belki rastgele harfe benzeyen şeylerde olur ama bir anlamı cümle kelime ifade meyadana gelmez gelemez gelebilemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 minutes ago, nogodbutAllah said:

eskiler illet ve malul derler.illet aynı zamanda hastalıkta demek.malul da hastalanan ondan etkilenen demektir.

misal : grip bir illettir zira virüs denen şey ona sebeb olur.hastalananda onunla maluldur yani sebeb sonuçta denilebilir

ateş illettir duman maluldur. yani duman ateşe sebeb değil ateş dumana sebebtir.

delil medlul da vardır. delil  varlığı ile başka varlığa işaret eden ona döndüren ona götüren şey demektir

misal: yollardaki işaret tabelası bizzat kendi varlığı değilde başka varlığa işaret eder ona götürür

 

kapı çalınsa  biz görmeden de kapının arkasında birisinin olduğuna hükmederiz

ses te böyledir bir vızıldama duysak görmeden de arı olduğuna hükmederiz.

kapı çalması delil arkadaki çalan kişi medluldur

 

yaratılan her şey  uyumlu sistemler gözle ışığın güneşin uyuma ile gecenin besinler ile mide ve dilin burnun  su ile susama ihtiyacının üreme ile iki cinsin varlığının acıkma duyusu ile yemeklerin

hepsi delildir işarettir maluldur

 

aklımız ilmimiz mantığımız bunların arkasında mutlaka illeti sebebi  medlul olduğuna kattiyen hükmeder

 

düz ovada olsak bir topun  yuvarlanarak geldiğini yavaşlayarak durduğunu görsek her halde biri buna vurdu ki hareketlendi deriz

zira maddenin aslına sukunet mevcuttur hareket var ise hele bu hareket belli sebeb ve ilme bağlı oluşuyorsa artık kati eminiz ki şuurlu illet vardır.

veya bir top görsek dairevi bir yörüngede dönüp durmaktadır   artık bu  düz rastgele bir hareket değil daha şuurlucadır

aynen ayağında top saydıranın sadece topun yükselip açlaldığını görsek  katiyen top saydıranı biliriz.

zira top yine sukunete mahkum yüksekten düşse yavaş yavaş alçalır ve durur aynı kuvvetle yükselip alçalıyorsa şuurludur

 

dünya yıldızlar uydular hepsi şuurluca uyumlu şekilde ve hızda ve uzaklıkta deveran etmekteler

bedenimizde kanımız damarlar vasıtası ile devran etmekte kalbe gidişi akciğere gidişi temizlenişi yeniden dönüp dağılışı  damar tipleri v.s hepsi ince dakik ilim ile şuurluca olmaktadır

 

kalbin delik olsa kirli temiz kan karışır yılan gibi uyuşur kalırsın veya ölürsün.

en ufak bir çatlak patlak yırtık yok tüm hareketler şuurlu ince bir ilim dakik bir irade müthiş bir kudret  ile olmaktadır

ne yani şimdi bunu akılsız şuursuz kör sağır maddeye evrime maymuna mı havale edelim:)

 

 bir odaya maymunları hapsetsek önlerine klavye daktilo bilgisayar koysak rastgele ve çokça klavyeye basalar acaba  bir şiir biranlamı lı cümle kurabilirler mi

 

bir  bebeğin eline kalem kağıt versen karalama yapar belki rastgele harfe benzeyen şeylerde olur ama bir anlamı cümle kelime ifade meyadana gelmez gelemez gelebilemez.

 

Yahu bu kadar yazıp ne anlattın şimdi? Laf salatasını bırak da Muhammed'in "Bana inanmayan herkes Allah adlı bir tanrı tarafından sonsuza kadar yakılacak." iddiasına inanmanın nedenini, mantığını açıkla.

 

Muhammed'in canı evlatlığı Zeyd'in karısını çekince "Yahu ayıp ettin, senden Zeyd'in karısını mı esirgeyeceğim, al, sana helal olsun Zeyd'in karısı da, mehir istemeden sana kendini veren kadınlar da." diyen bir tanrı mı olur?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, nogodbutAllah said:

eskiler illet ve malul derler.illet aynı zamanda hastalıkta demek.malul da hastalanan ondan etkilenen demektir.

misal : grip bir illettir zira virüs denen şey ona sebeb olur.hastalananda onunla maluldur yani sebeb sonuçta denilebilir

..

 

Hoca bu ne?

Ben iyicene ikna oldum.

Senin yazılanlara göre cevap verme, akıl yürütme kabiliyetin olmadığı gibi, aslen buna niyetin de yok. 

Evrende düzen değil, kaos hakim be adam. Hangi şuuru, ne illeti?! Ne ilmi? Kaosa hükmedemez, onu belirleyemezsin. İşte bu bir mantıksal zorunluluk.

Ne yıldızı ne şuurlu, uyumlu ilerlemesi? Bunlar daimi olan kaosun içerisindeki, kısacık düzen kesitleri. Yıldızlar da, gezegenler de çarpışıyor, galaksiler birbirine giriyor ve girecek. Al bakalım o zamanı 5-10 milyar yıl ileri, o kof uyumundan düzeninden hangi parçayı yerinde bulabileceksin...?!!

Sense hala çocuksu naif bir şuurdur uyumdur gafletindesin.

 

Bak bu yukarıda yazdıklarının da hepsi "gündelik deneyimlerinden" çıkarımladığın "tümevarımlar". Bunların hemen hiçbirisi "mantıksal zorunluluk" değil.

Ama sen gündelik deneyimlerini, onlardan çıkarımladığın tümevarımlarını ve mantıksal zorunlulukların hepsini bir kazana atıp çorbaya çevirip, ortaya çıkan ve insansı yanılgı dediğimiz o çorba üzerinden bir takım çıkarımlarda bulunuyorsun ama hepsi boş işte. Biraz David Hume falan oku.

 

Biz sana kalkıp zaten tam da özellikle onların neden öyle olmayacağını, olmayabileceğini, olması gerekmeyeceğini belirttik ya. Madde madde. 

En azından sonuca giden yolun başlangıcını verdik. Ama sen de bu işe ortak olmadan, bu işe gerçekten kafa yormadan tek taraflı gideceği hiçbir yer yok bu yolun.

Görüldüğü üzere senin o taraklarda bezin de yok. Çünkü yazılan ya da vurgulananlara, yazdıklarına getirilen eleştirilere cevap verme kabiliyetin yok. Onları algılayabildiğien bile emin değilim.

 

Senin amacın akıl yürütmek, münazarada bulunmak falan değil. Senin niyetin ezbere tebliğde bulunmak.

Sen sanıyor musun ki bunları ilk sen, ya da deli sait düşündü?!

Peki sen hiç meseleye diğer taraftan baktın mı? Yok.

Yazdıklarından belli zaten.

Seninki beyin değil, nakil makinesine dönmüş artık. Otomat.

Jeton atıyorsun çalışıyor.

 

Bu gafletten uyanın artık!

Bilim, akıl, mantık ve gerçek inkarcılığı nereye kadar?!

Gerçeğe şirk koşmak sizinkisi.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

bir odaya maymunları hapsetsek önlerine klavye daktilo bilgisayar koysak rastgele ve çokça klavyeye basalar acaba  bir şiir biranlamı lı cümle kurabilirler mi

 

Iste o maymunlar bunu simdi yapsinlar 5 degil 15 kere günde namaz ayini yapacagim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...