Jump to content

İslamiyetin köleliği teşvik etmesi


Recommended Posts

İslamiyette köle azad etmek yoluyla pek çok günahın affettirilmesi söz konusu. 

 

Örneğin Beled suresi biz insanı zorluklarla boğuşmak için yarattık diye başlar. Çok harcamakla övünen biri hakkında konuşur ve der ki zor olanı o yapamadı, zor olan köle azad etmektir, yoksul doyurmaktır, sabır iman ve merhamet yaymaktır. Bunun karşılığında da cennet vaadediyor, ayetlere inanmayana da cehennem vaadediliyor. (Her zamanki gibi cennete cehenneme inanmayıp yine de merhameti ve sabrı yaymak isteyenler de cehenneme. Yani bölücü bir din.)

 

Örneğin Nisa suresinde de müslüman müslümanı öldürürse müslüman köle azad etmelidir diyor.  

 

Örneğin Mücadele suresi ilginç, eşini annene benzetme günahından bahsediyor. Eşini annene benzetiyorsan, eşin bunu öğrenirse dediklerini geri alıyorsun, sonra da köle azad etmen gerekiyor. 

 

Ve saire ve saire.

 

Buradan şunu anlıyoruz: İslamiyette köle azad etmek cennete girmek için yapılan ve günahlarının affedilmesini sağlayan bir iş. 

 

 

Müslümanlar bu ayetlerden ve şeriatın muhtelif fıkıhlarından yola çıkarak islamiyetin köleliğin yavaş yavaş yok olmasını teşvik ettiğini iddia eder.  

 

-------------

 

Köle azad etmek islamiyete göre günahlardan kurtarıyorsa, köle edinmeye karşı herhangi bir engel de yoksa, o zaman ne olur ne olmaz ya günah işlersem diye köle besleyenlerin önünü açmış demektir.

 

Nitekim tarih kaynaklarına göre islami köle ticareti islami fetihler döneminde, 7. ve 8. yüzyıllarda başlıyor ve sonraki 1200-1300 yıl boyunca çoğunlukla zenciler (Raşidin hilafeti tarafından) ve güney avrupalıların (emeviler tarafından), bir miktar da hintlinin (emeviler ve abbasiler tarafından)  köleleştirilmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu devirde arap kadınları da cinsel köle olarak satılıyor. Bu olay 20. yüzyıla kadar devam ediyor ve islami ülkeler kölelik sistemini en son sonlandıran ülkeler oluyor.

 

Tabii kölelik islamiyetle başlamıyor, islamiyet köleliğin yayılmasını sağlayan bir araç oluyor.

İslamiyetin köle ticaretinin ülkeler arası anlaşmalara dönüşmesi örnekleri daha en başta, Ömer'in halifeliği sırasında ortaya çıkıyor. Nil kıyısındaki hristiyan bir ülke olan Makurya ile bu ülkeye saldırılmaması karşılığında her yıl 360 adet sağlıklı köle alınması maddesi içeren Bakt anlaşması imzalanıyor.

 

İslamiyet öncesi arapların köleleştirmeyi sevdikleri zenciler hakkındaki bakış açısını sahi hadislerde görebiliyoruz:

 

Sahi Buhari 9/256'da Muhammed zencilerden "kuru üzüm suratlı" şeklinde bahseder.

Sahi Müslim 9/46'da Muhammed zencilerden basık burunlu köleler şeklinde bahseder.

 

Müslümanların "modern sosyolojinin ve iktisatın öncüsü" olarak gördüğü, islamın altın çağının öncülerinden 14. yüzyıl düşünürü İbni Haldun Mukaddime kitabının 23. bölümünde zencilerden boyun eğen ve aptal hayvanlara benzer özellikleriyle öne çıkan toplumlar olarak bahseder. 

 

İslamiyet Emevilerin sağa sola saldırması ve ırk üstünlüğü ve kölelik gibi fikirleri yaymasıyla hindistan'da da köle ticaretinin yaygınlaşmasını fişeklemiştir. 

 

Emevilerden sonra ortaya çıkan Abbasi hilafeti kölelik hakkında herhangi birşey değiştirmemiş, aksine köleleri ordu ve hizmetçi olarak kullanmaya başlamıştır. Şartların kötüleşmesi zencilerin 869-883 yıllarında Ali Ibn Muhammed yönetiminde ayaklanması ve  500,000 ile 2,500,000 arasında insanın öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. Tarih kayıtlarında binlerce avrupalı ve zenci afrikalının Abbasi saraylarında köle hizmetçiler olarak çalıştırıldığı görünür. 

 

Selçuklu, Memlükler, ardından Osmanlı köleliği devam ettirmiştir. Osmanlı köleliği avrupa'dan çocuk çalıp yeniçerilere dönüştürmek ve zencileri yakalayıp pipilerini kesmek şeklinde devam etmiştir. 

  

Kaynaklarımın büyük kısmı akademik tarih yayınlarından geliyor http://www.academia.edu/Documents/in/Kolelik

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

baştan aşağı kasıtlı çarpıtmalarla dolu bir yazı

25 minutes ago, bayşapka said:

Sahi Buhari 9/256'da Muhammed zencilerden "kuru üzüm suratlı" şeklinde bahseder.

Sahi Müslim 9/46'da Muhammed zencilerden basık burunlu köleler şeklinde bahseder.

:) insnaf ki tam insaf

nasıl bahsediyor

orjinali açıklasam utanırmısın

Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah, Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin." Hadis

diğer hadislerde aynı

İslamın en büyük özelliği eşitlik getirmesi ve ırkçılığı lanetlemesidir

Köleliği daha 600 yıllarda kaldıran tek düşünce İSLAMDIR.Bunu batı 1950 lerde kaldırmıştır.Buna rağmen amerikada işyerlerinde 1960 larda hala zenciler ve köpekler giremez uyarıları vardı

biraz insaflı olun

o zamanın şartlarına göre oluşan köle sistemi islam vasıtasıyla teşviklerle eritilmiştir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, muslumangenc yazdı:

Köleliği daha 600 yıllarda kaldıran tek düşünce İSLAMDIR

Yapma yav? Tarihe mi inanacaz? Senin gibi bir adama mı inanacaz?

İslama göre;

Köle ve cariye müslüman olsa bile bu durumdan kurtulamaz.

Kölenin çocuğu da köledir.Köle takas yapılabilir, satılabilir.

Cariyeye tecavüz serbesttir, nikaha gerek yoktur. Takas yapılabilir, satılabilir.

Ve en acısı: Sahibi köle, cariyesini öldürebilir, ceza verilmez.

 

Nahl 75: Allah size bir benzetme yapıyor; hâkimiyet altında olup hiçbir şeye gücü yetmeyen bir köle, bir de kendine güzel rızık verdiğimiz ve onu gizli-açık hayra harcayan kişi. Hiç bunlar bir olur mu? Allah ne yaparsa güzel yapar ama onların çoğu bunu bilmezler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, muslumangenc yazdı:

 

Köleliği daha 600 yıllarda kaldıran tek düşünce İSLAMDIR.Bunu batı 1950 lerde kaldırmıştır.

 

her iki anlattıgında yalan, utanmıyormusun? yalan söylerken yüzün  kızamıyor değilmi? teistler böyle işte ..:0_80cbc_37a71a73_L:

19 haziran 1862. ilk amerika sonrada avrupada kaldırıldı. ve en sonundada evrnsel insan hakları beyannamesiyle

kölelik yapan yaptıran cazai hukuksal olarak suç sayıldı.. 1400 yıl önce , cariyeler vardı değilmi? 

cariye köle demektir. aksine köleliği savunana şeriat hukukudur. sen şeriat hukukunu anlamadan müslümal olmuşsun

 bütün mesele bu..kafana vura vura beşe beş kalaslamışsın..odundada mantık yoktur..

ama en azından bir işe yarar..   :smashfreak:

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 hours ago, muslumangenc said:

baştan aşağı kasıtlı çarpıtmalarla dolu bir yazı

:) insnaf ki tam insaf

nasıl bahsediyor

orjinali açıklasam utanırmısın

Üzerinize başı kuru üzüm gibi siyah, Habeşli bir köle bile tâyin edilse dinleyin ve itaat edin." Hadis

diğer hadislerde aynı

İslamın en büyük özelliği eşitlik getirmesi ve ırkçılığı lanetlemesidir

Köleliği daha 600 yıllarda kaldıran tek düşünce İSLAMDIR.Bunu batı 1950 lerde kaldırmıştır.Buna rağmen amerikada işyerlerinde 1960 larda hala zenciler ve köpekler giremez uyarıları vardı

biraz insaflı olun

o zamanın şartlarına göre oluşan köle sistemi islam vasıtasıyla teşviklerle eritilmiştir.

 

Yalanını yüzüne vursam, utanır mısın? Şu eşitlik işini bakara 178 ile bir açıklar mısın?

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 saat önce, bayşapka yazdı:

İslamiyette köle azad etmek yoluyla pek çok günahın affettirilmesi söz konusu. 

 

Örneğin Beled suresi biz insanı zorluklarla boğuşmak için yarattık diye başlar. Çok harcamakla övünen biri hakkında konuşur ve der ki zor olanı o yapamadı, zor olan köle azad etmektir, yoksul doyurmaktır, sabır iman ve merhamet yaymaktır. Bunun karşılığında da cennet vaadediyor, ayetlere inanmayana da cehennem vaadediliyor. (Her zamanki gibi cennete cehenneme inanmayıp yine de merhameti ve sabrı yaymak isteyenler de cehenneme. Yani bölücü bir din.)

 

Örneğin Nisa suresinde de müslüman müslümanı öldürürse müslüman köle azad etmelidir diyor.  

 

Örneğin Mücadele suresi ilginç, eşini annene benzetme günahından bahsediyor. Eşini annene benzetiyorsan, eşin bunu öğrenirse dediklerini geri alıyorsun, sonra da köle azad etmen gerekiyor. 

 

Ve saire ve saire.

 

Buradan şunu anlıyoruz: İslamiyette köle azad etmek cennete girmek için yapılan ve günahlarının affedilmesini sağlayan bir iş. 

 

 

Müslümanlar bu ayetlerden ve şeriatın muhtelif fıkıhlarından yola çıkarak islamiyetin köleliğin yavaş yavaş yok olmasını teşvik ettiğini iddia eder.  

 

-------------

 

Köle azad etmek islamiyete göre günahlardan kurtarıyorsa, köle edinmeye karşı herhangi bir engel de yoksa, o zaman ne olur ne olmaz ya günah işlersem diye köle besleyenlerin önünü açmış demektir.

 

Nitekim tarih kaynaklarına göre islami köle ticareti islami fetihler döneminde, 7. ve 8. yüzyıllarda başlıyor ve sonraki 1200-1300 yıl boyunca çoğunlukla zenciler (Raşidin hilafeti tarafından) ve güney avrupalıların (emeviler tarafından), bir miktar da hintlinin (emeviler ve abbasiler tarafından)  köleleştirilmesi şeklinde gerçekleşiyor. Bu devirde arap kadınları da cinsel köle olarak satılıyor. Bu olay 20. yüzyıla kadar devam ediyor ve islami ülkeler kölelik sistemini en son sonlandıran ülkeler oluyor.

 

Tabii kölelik islamiyetle başlamıyor, islamiyet köleliğin yayılmasını sağlayan bir araç oluyor.

İslamiyetin köle ticaretinin ülkeler arası anlaşmalara dönüşmesi örnekleri daha en başta, Ömer'in halifeliği sırasında ortaya çıkıyor. Nil kıyısındaki hristiyan bir ülke olan Makurya ile bu ülkeye saldırılmaması karşılığında her yıl 360 adet sağlıklı köle alınması maddesi içeren Bakt anlaşması imzalanıyor.

 

İslamiyet öncesi arapların köleleştirmeyi sevdikleri zenciler hakkındaki bakış açısını sahi hadislerde görebiliyoruz:

 

Sahi Buhari 9/256'da Muhammed zencilerden "kuru üzüm suratlı" şeklinde bahseder.

Sahi Müslim 9/46'da Muhammed zencilerden basık burunlu köleler şeklinde bahseder.

 

Müslümanların "modern sosyolojinin ve iktisatın öncüsü" olarak gördüğü, islamın altın çağının öncülerinden 14. yüzyıl düşünürü İbni Haldun Mukaddime kitabının 23. bölümünde zencilerden boyun eğen ve aptal hayvanlara benzer özellikleriyle öne çıkan toplumlar olarak bahseder. 

 

İslamiyet Emevilerin sağa sola saldırması ve ırk üstünlüğü ve kölelik gibi fikirleri yaymasıyla hindistan'da da köle ticaretinin yaygınlaşmasını fişeklemiştir. 

 

Emevilerden sonra ortaya çıkan Abbasi hilafeti kölelik hakkında herhangi birşey değiştirmemiş, aksine köleleri ordu ve hizmetçi olarak kullanmaya başlamıştır. Şartların kötüleşmesi zencilerin 869-883 yıllarında Ali Ibn Muhammed yönetiminde ayaklanması ve  500,000 ile 2,500,000 arasında insanın öldürülmesi ile sonuçlanmıştır. Tarih kayıtlarında binlerce avrupalı ve zenci afrikalının Abbasi saraylarında köle hizmetçiler olarak çalıştırıldığı görünür. 

 

Selçuklu, Memlükler, ardından Osmanlı köleliği devam ettirmiştir. Osmanlı köleliği avrupa'dan çocuk çalıp yeniçerilere dönüştürmek ve zencileri yakalayıp pipilerini kesmek şeklinde devam etmiştir. 

  

Kaynaklarımın büyük kısmı akademik tarih yayınlarından geliyor http://www.academia.edu/Documents/in/Kolelik

 

 

 

Ben sana bir şey soyleyeyim mi?

 

Resmen sallıyorsun. Kölelik islamda var ama yahudilikten geçmiştir.  Ve yahudi  hurafesine göre hala daha yahudi olmayan herkes onların kölesidir. 

 

Sallamak bedava..

Link to post
Sitelerde Paylaş
30 minutes ago, Düşünen Hayvan said:

 

 

Ben sana bir şey soyleyeyim mi?

 

Resmen sallıyorsun. Kölelik islamda var ama yahudilikten geçmiştir.  Ve yahudi  hurafesine göre hala daha yahudi olmayan herkes onların kölesidir. 

 

Sallamak bedava..

 

Bence haklısın, kölelik islamiyetten önce vardı. Aksini iddia eden bir yazımı bulup buraya yapıştırabilirsin. Şimdiye kadar aynı şeyi söyledik. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 dakika önce, bayşapka yazdı:

 

Bence haklısın, kölelik islamiyetten önce vardı. Aksini iddia eden bir yazımı bulup buraya yapıştırabilirsin. Şimdiye kadar aynı şeyi söyledik. 

 

Sadece İslam değil onun arkasındaki rol modelin Yahudilik olduğunu ve hala daha büyük bir inanç ve bagnazlikla bunu savunduklarını vurgulamak istedim

Link to post
Sitelerde Paylaş

  Suudi arabistan da arapların günümüzde bile gizliden kölecilik yaptıkları söyleniyor. 
ama en azından kağıt üzerinde islam ülkelerinde köleliğin kaldırılma tarihleri aşağıda.  (şunun şurasında daha 40 sene evvel heriflerde resmi şekilde kölecilik devam etmekteymiş!) 

 

moritanya           --> 1981
umman               --> 1970
Bae                      --> 1964
suudi arabistan --> 1962
yemen                 --> 1962
nijer                     --> 1960
katar                    --> 1952

 

En iyi bildikleri iş yağma ve gasp olan araplara kalsa bir insanlık ayıbı ve faciası olan kölelik asla kalkmazdı. 
Nihayetinde, 20. yüzyıl kültürel evrimine direnemeyen araplar, batı ülkelerinin ağır baskısıyla istemeyerekte olsa köleliği kaldırmak zorunda kaldılar..

 

Müslümler tarafından islamda köle azadı öne çıkarılmaya çalışılır, ama köle azadı nın 3 kullanışlı amacı vardı;

 

1. Köleye azad edilme umudu verip diğer kölelerle arasında efendiye en iyi hizmet için rekabet ortamı yaratmak  
2. Efendiye ceza
3. Köleler arasnda İslamı yayma amacı

 

Müslümler bu konuda kıvraktır kıvrak olmaya ama islam köleliği bitermek istese net bir şekilde "kölelik haramdır, insanlar eşittir" der, işi bitirirdi. 
aynen evlatlık müessessini bir ayetle yerle bir ettiği gibi.


Ek olarak, Osmanlı imparatorluğunda köleliğin kaldırılma konusu ingilizlerin zorlamasıyla 1840 larda gündeme alınmıştır
buna karşılık mekke deki ulemadan alınan bir fetvada köle ticaretine konulan yasağın şeriata aykırı olduğu ilan edilmiş ve islama ters düşen yenilikler getiren osmanlılar müşrik olarak nitelendirilmişlerdir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Müslüman Arapların 7- 20. yüzyılları arasında 150 milyon Afrikalı, 50 milyon da diğer ülkelerden toplam 200 milyon insanı köleleştirdiği tahmin ediliyor.

 

https://blog.sami-aldeeb.com/2014/04/29/the-arab-slave-trade-200-million-non-muslim-slaves-from-all-colors-and-nationalities/

Link to post
Sitelerde Paylaş

Önemli hususlar:

Abbasilerde kölelerin müslümanlaştırınca yeri geldiğinde azad etme icabı yüzünden müslümanlaştırılmaması ve köle yasalarına tabi kalmaya devam etmesi düzeni vardı. 

Emevilerde ve Abbasilerde yeri geldiğinde köle azad etmek için zenginler ve saray tarafından köle biriktirilmesi düzeni.

Osmanlı'nın son resmi kölelik düzeni olması gerçeği.

 

Seçukluların ve Memlüklerin kölelikten kurtulduktan sonra kendi bünyelerinde köleliği devam ettirmeleri söz konusu illetin yayılmasında islamiyetin rolünü güçlendiriyor.  

 

tarihinde bayşapka tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, bayşapka yazdı:

zor olan köle azad etmektir,

Aslında öyle değil. Beled suresinde bundan bahsedilmiyor. Sarp yokuş bir kölenin azat olabilmesi gibi zorlu bir süreçtir diyor.

Dikkatli okuyalım.

Köle azat etmek niye sarp yokuş olsun? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 minutes ago, Abdülmalik said:

Aslında öyle değil. Beled suresinde bundan bahsedilmiyor. Sarp yokuş bir kölenin azat olabilmesi gibi zorlu bir süreçtir diyor.

Dikkatli okuyalım.

Köle azat etmek niye sarp yokuş olsun? 

 

Çünkü köle sahibi kölesinin yararlarından mahrum kalıyor. Aynı şeyi söyledik. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, bayşapka yazdı:

 

Çünkü köle sahibi kölesinin yararlarından mahrum kalıyor. Aynı şeyi söyledik. 

Aynı şey değil, kölenin kendi imkanlarıyla özgürlüğe kavuşabilmesi sarp bir yokuşa tırmanmak gibidir diyor. Çok zor diyor yani.

Kölenin azat edilmesi zordur demiyor.

Aşağıdaki ayet bunu destekler.

7 saat önce, Abdülmalik yazdı:

Nahl 75: Allah size bir benzetme yapıyor; hâkimiyet altında olup hiçbir şeye gücü yetmeyen bir köle, bir de kendine güzel rızık verdiğimiz ve onu gizli-açık hayra harcayan kişi. Hiç bunlar bir olur mu? Allah ne yaparsa güzel yapar ama onların çoğu bunu bilmezler.

Köle azat etmek niye zor olsun? Köle ticareti yapanı, kölelerini azat etmeyeni cehenneme atıcam de geç. Çok mu zor? Bak çok kolay. Bir ayete bakar be.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 hours ago, Ebu Kafir said:

Osmanlı imparatorluğunda köleliğin kaldırılma konusu ingilizlerin zorlamasıyla 1840 larda gündeme alınmıştır

buna karşılık mekke deki ulemadan alınan bir fetvada köle ticaretine konulan yasağın şeriata aykırı olduğu ilan edilmiş ve islama ters düşen yenilikler getiren osmanlılar müşrik olarak nitelendirilmişlerdir.

Cariye de bir köledir ve vahideddin'in köleleri vardı. Bu da cumhuriyetin ilanına kadar (en azından sarayda) kölelik olduğunu gösterir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Söyleyeceklerim Türkiye gibi ülkeler için geçerlidir.

 

Bugün kölelikten daha beter bir durum isciliktir. Gecmisle kıyaslandığında köle sahibi onun bütün ihtiyaçlarını  ölene kadar sağlamakla yükümlüdür.

 

Günümüz işçilik sisteminde ise patron istediği kadar kullanır sonra kapının n önüne koyar.  Örneğin patronun işini görmek için sağlığını kaybeden birisine devlet bakmak zorundadır patron değil. Patron sena olmeyecek kadar maaş verir sadece. Emekli olduktan sonra gerisi devlete yani halkın sırtına bırakılır.

 

Bu sistem eski kölelikten daha beter bir sistemdir. Patron hep kazanır. Kaymağını yer ve çöpünü de sosyal devlet numarasıyla milletin sırtına bindirir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 Beled Suresinin 13. ayetinde kölelik kesin bir dille kaldırılmıştır. Yirmi üç yılın ilk iki yılında gelmiştir hatta ilk yılında geldiğine dair rivayetlerde mevcuttur. Orada “Fekku ragabe” deniyor. Fekk parçalamak, ragabe ise boyunduruk demek. Yani boyundurukları kırın, parçalayın diyor. Ragabe aynı zamanda köle içinde kullanılır. Boyunduruk altında olduğu için köleye “Rigâb” denir. Esir, tutsak, başkasına bağımlı yaşayan, kendi geçimini kendi sağlayamayan, kendi zaruri ihtiyaçlarını kendi karşılamayan ve kendi kararını kendisi veremeyen herkesi kapsar. Bugün mesela kredi kartı köleliliği var. Onlar da  oyunduruk altındadırlar. Bu yüzden Kur’an Arapça’nın en şiddetli kelimesi olan “fekk” kelimesini kullanır. Genellikle Mekk’de kölelikle ilgili ayetler “Fekku ragabe” şeklinde geçer. Kölelerin boyundurukları kırılsın. Mesela “Biz insana iki yol gösterdik ama o zor olana yanaşmadı. Zor olanın ne olduğunu sana söyleyeyim mi? Kölelerin boyunduruklarını kırmak. Zor zamanda aç bir insanı doyurmak, garip, yetim ve yerde sürünen bir yoksulu ayağa kaldırmak. Bu insanlara zor geldi.” Halbuki bizim istediğimiz buydu deniyor Beled suresinde. Tam denilen de oluyor. Köleleri özgürleştirmek o günkü topluma zor geliyor. Medine’ye gelindiğinde, kölelik ile ilgili ayetlere baktığımızda “Tahriru raqabe” kavramının kullanıldığını görüyoruz. Köleleri hürleştirmek, özgürleştirmek anlamına geliyor. Mekke’deki fekk (parçalamak, kırmak), Medine’deki tahrir, hürriyet (özgürleştirmek, serbest bırakmak) oluyor. İşte bu kavramların kullanıldığını görüyoruz. Toplum bunu geciktirdi diye, Kur’an’ın kesin bir emri yok diyemeyiz. O yüzden Kur’an’ın köleliğe karşı tavrı nettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...