Jump to content

evrendeki en güçlü ve gerçeğe en yakın din deizmdir.


Recommended Posts

13 saat önce, deadanddark yazdı:

Insanlik tarihi boyuncada bir iz bulunamamis,

Günes , ay tutulmasi, bir kac süper nova patlamasi, kuyruklu yildizlar disinda bahsi gecen bir detay göremiyoruz.

Dogon kabilesi ziyaretcileri de bir masal, 300 milyon yil yasinda genc bir sistemden ultra hizli evrimlesip dünyaya gelenler.

Deistin tanrisinin yaptiklariyla ilgilenmeme gibi bir sorumsuzlugu var.

Bugüne kadar hic mi bir kivilcim cakmaz.

Bundan sonrada kipirdamadan duracak bir tanriyi düsünmek zaman kaybi. Düsünerek bulunacak sey de degil. Araman lazim.

tanrının sorumsuzluğunun ispatı vardır, teizmin iddiası neydi? hatırlıyalım allah evrenı yaratı ve herşeye gücü yeter ilkesi değilmi?

o zaman inanın şah damarından daha yakın demektir. ayetler var. deizm bu saçmalıkları kökten reddeder..

 deizm gerçekten sağlam ve yıkılması çok zor bir inanıştır.

bak deizmin tanrısı bu iyi analiz et.

evren bir saattir. evreni yaratmış bir yaratıcı evrenı programlar ve saatini kurar evrenın bir saati vardır.saati ve zamanı gelince hiçlikten yaratılır. zamanı gelincede saatin pili biter yani enerjisi biter herşey kaardelıkler tarafından yutulur en sonundada ışık ve enerji bitince

 evrende en büyük ve tek bir karadelık evrenı yutar ve evren hiçliğe sıfır hacımlı sıfır kütleli haline geri döner.. çünkü termoninamik yasalar zamanla işler.. zamanın başı ve sonu sonsuzdur ama metafizik yazalara göre sonsuzlugun bile sonu vardır

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 225
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

43 dakika önce, karamsarhuman yazdı:

deizm gerçekten sağlam ve yıkılması çok zor bir inanıştır

Tanrı var diyorsan ispatla.

Bol safsata yapıyorsun, kanıt yok.

Deizmin neresi sağlam? Ortaya hayali, ne olduğu belli olmayan bir şey atıp haydi aksini ispatlayın diyen zavallıdan ne farkı var?

Evren’i Tanrı yarattı, Tanrı’yı kim yarattı o zaman? Deizm buna cevap verebiliyormu? Tanrı’nın nedeni ne? 

Deizmin kendi içinde barındırdığı çelişkileri görmeden nasıl böyle iddialı söylemlerde bulunulabilir anlamıyorum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, anibal yazdı:

 

Zekice değil, cahilce bir soru sormuşsun.

 

Eşcinsellerin tercihini kadın olarak belirttiğini nerden uydurdun ki?

 

Eşcinsellerin %100'ü östrojen salgılıyor diye de bir diğer palavra sallamışsın. 

 

Ya utanmaz arlanmaz bir yalancısın, ya da salak bir cahil dümbelek, hangisi?

 

eşcinsellerin % 100 ü ostrojen hormonunu daha fazla salgılıyor dedim, % 100 ü % 100 ostrojen salgılıyor demedim,

senin beynin aşırı su kaynatmış, 1000 günlük,,  biyolojik bakım saatin gelmiş.... :0_80cbc_37a71a73_L:

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 09.05.2019 at 21:40, karamsarhuman yazdı:

iddiam çok büyük arkadaşlar, evrendeki en mantıklı en güçlü ve gerçeğe ve gerçek tanrıya en yakın inanış, deizmdir..

çogu filozof ve bilmci deizme din değil desede, ben deizmin ve evrensel adaletli tüm insanlığı ayrıştırmadan birleştiricek, bir ahlaki bir din olduğuna inanıyorum.

Deizm, mantık ve doğal dünyaya dair gözlemlerin kaynağını oluşturduğu; dini bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden Tanrı inancıdır.

deizm her türlü insancıl ispatı ve insancıl iddiaları reddeder, sadece tanrının var olduğuna inanır. 

deizm aslında bilmsel bir dindir, ve bilimde  her yeni keşfinde, tanrıya geresinim duyan termodinamik yasaların , mantıgını dahada güçlendirir.

 

kısaca deizm bilimsel ve geliştirici bir dindir. kitabı bilim ve doga, ilmide yaşamdır, peygamberide insan aklıdır. 

Deizm teizmden daha saçma.

 

Sadece evrene başlangıçta müdahele ediyor sonra etmiyor.

 

Evren tanrıdan  bağımsız işliyorsa evreni tanrılaştırmış oluyorsun.

 

Ayrıca bu deizmin tanrısı evreni yoktan mı var etti yoksa onun parçası mı?

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, Karabiber yazdı:

Deizm teizmden daha saçma.

 

Sadece evrene başlangıçta müdahele ediyor sonra etmiyor.

 

Evren tanrıdan  bağımsız işliyorsa evreni tanrılaştırmış oluyorsun.

 

Ayrıca bu deizmin tanrısı evreni yoktan mı var etti yoksa onun parçası mı?

 

 

 

 

 

panteizmle karıştırıyorsun, deizmi tam olarak öğrenmelisin...Deizm veya yaradancılık, doğal dünyaya dair gözlemler ve mantığın kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden bir Tanrı inancıdır.

başlangıçta müdahale etmiyor, evreni bir program gibi yaratıyor, zaman ve boyut ekliyerek var ediyor, sadece 

işleyiş düzenine müdahale etmiyor. herşeyi  hiçlikte ayarladıgı için, varlık aşamasında zamana görer şekilleniyor herşey.

ve zaman içerisindede , karadelikler sayesinde evren yok oluyor. karadelikler evrendekı tüm enerjiy ive maddeyı yok ediyor. sonundada evrenı içine çekerek evren tamamen yok ediliyor.... 

ama bunun neden oldugunu bilmiyoruz. bir amaç oldugu kesin ama net bir bilgi yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, karamsarhuman yazdı:

panteizmle karıştırıyorsun, deizmi tam olarak öğrenmelisin...Deizm veya yaradancılık, doğal dünyaya dair gözlemler ve mantığın kaynağını oluşturduğu; dinsel bilgiye dolaysız biçimde sadece akıl yoluyla ulaşılabileceği ilkesini esas alan, bu sebeple vahiy ve esine dayalı tüm dinleri reddeden bir Tanrı inancıdır.

başlangıçta müdahale etmiyor, evreni bir program gibi yaratıyor, zaman ve boyut ekliyerek var ediyor, sadece 

işleyiş düzenine müdahale etmiyor. herşeyi  hiçlikte ayarladıgı için, varlık aşamasında zamana görer şekilleniyor herşey.

ve zaman içerisindede , karadelikler sayesinde evren yok oluyor. karadelikler evrendekı tüm enerjiy ive maddeyı yok ediyor. sonundada evrenı içine çekerek evren tamamen yok ediliyor.... 

ama bunun neden oldugunu bilmiyoruz. bir amaç oldugu kesin ama net bir bilgi yok.

Kesin  net bilgi  yoksa deizmin tanrısı  celal şengör  deyimiyle zırva oluyor.

Çünkü herşey olabilir.İstediğin  tarafa çekersin.

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
32 dakika önce, Karabiber yazdı:

Kesin  net bilgi  yoksa deizmin tanrısı  celal şengör  deyimiyle zırva oluyor.

Çünkü herşey olabilir.İstediğin  tarafa çekersin.

 

 

 

 

 

 

Bir prof. dünyaca ünlü bir şahsiyete bu kadar ağır hakaret etmesi, olacak iş değil.. Celal Türkiye de dönemine göre iyi eğitim görümüş bir bilim adamıdır. Lakin beynine hakaret ettiği adamın şöhretine erişemeyeceği için murdar mı demektedir? Yoksa gerçekten Marks salak-ahmak mıdır? Sokaktaki adam dese neyse de..Forumda  bir Marksist varsa görüşlerini bizle paylaşabilir mi acaba? Bizi aydınlatabilir mi..

 

Şimdiden bilgisini esirgemeyen markssit için teşekkürler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 hours ago, karamsarhuman said:

eşcinsellerin % 100 ü ostrojen hormonunu daha fazla salgılıyor dedim, % 100 ü % 100 ostrojen salgılıyor demedim,

senin beynin aşırı su kaynatmış, 1000 günlük,,  biyolojik bakım saatin gelmiş.... :0_80cbc_37a71a73_L:

 

Hala cehaletinle kendini bok sanıyorsun. Eşcinsellerin kaçta kaçının östrojeni fazla salgıladığını hangi götünden uyduruyorsun dedik, hala gene uyduruyorsun götünden. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, bilgivehis yazdı:

Pok yemek iyidir.

Marx akılsızdır.

Engels salaktır.

Atatürk diktatördür

Diyalektik zırvadır.

Bunları diyen Celal ŞenKör, aynısını yobazlar da diyor, bu şahsı adamdan mı sayıyorsunuz?

sana katılıyorum, celal beye göre, herşey boktan sadece kendisi haklı, karl maxın din toplumun afyonudur. diyen ve bu felsefesini anlıyamayan biri sadece.. celal..kar lmaxlar olmasa idi celaller olmazdı. bu toplumda.. saygın olarak..

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, bilgivehis yazdı:

Pok yemek iyidir.

Marx akılsızdır.

Engels salaktır.

Atatürk diktatördür

Diyalektik zırvadır.

Bunları diyen Celal ŞenKör, aynısını yobazlar da diyor, bu şahsı adamdan mı sayıyorsunuz?

sana katılıyorum, celal beye göre, herşey boktan sadece kendisi haklı, karl maxın din toplumun afyonudur. diyen ve bu felsefesini anlıyamayan biri sadece.. celal..kar lmaxlar olmasa idi celaller olmazdı. bu toplumda.. saygın olarak..

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, karamsarhuman yazdı:

tanrının sorumsuzluğunun ispatı vardır, teizmin iddiası neydi? hatırlıyalım allah evrenı yaratı ve herşeye gücü yeter ilkesi değilmi?

o zaman inanın şah damarından daha yakın demektir. ayetler var. deizm bu saçmalıkları kökten reddeder..

 deizm gerçekten sağlam ve yıkılması çok zor bir inanıştır.

bak deizmin tanrısı bu iyi analiz et.

evren bir saattir. evreni yaratmış bir yaratıcı evrenı programlar ve saatini kurar evrenın bir saati vardır.saati ve zamanı gelince hiçlikten yaratılır. zamanı gelincede saatin pili biter yani enerjisi biter herşey kaardelıkler tarafından yutulur en sonundada ışık ve enerji bitince

 evrende en büyük ve tek bir karadelık evrenı yutar ve evren hiçliğe sıfır hacımlı sıfır kütleli haline geri döner.. çünkü termoninamik yasalar zamanla işler.. zamanın başı ve sonu sonsuzdur ama metafizik yazalara göre sonsuzlugun bile sonu vardır

evren yetistiren bir tanri, ekili evrenler iyice büyüyüp olgunlastiginda onlari ekili oldugu yerden söküp afiyet ile hüpletecek.

Karadeligin bütün evreni yutmasi ilginc!

Genisleyen bir evren ve zaten sayisiz karadelik. Yutuluyor olsaydi onlar zaten yutardi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, anibal yazdı:

......

Dogonların hikayesi ise biraz farklı. Uzayda bir yerlerde başka hayatlar olması, dünyaya gelebilecek seviyeye gelmeleri falan mümkün, gayet olası, gayet doğal haller içersinde bir mevzu. Bunun ispatı da biziz işte, burdayız. Bu hikaye ile bir masal olan tanrı arasında alaka yok.

 

Ama 300 milyon yaşında falan filan... Ya, 10 milyon yıl önce başka bir gezegenden o sisteme göçmüşlerse? Rahat mı batmış bu uzaylılara da göçsünler mi? Bak biz de göçmek zorundayız, güneşimiz sönecek, patlayacak, şişip dünyayı yutacak vs. vs. Tamam bizim güneşimiz şişip bizi ya yutacak, daha büyük ihtimalle yutmayacak ama dünya yaşanmaz bir yer olacak. Ya dogonların uzaylıları da böyle bir duruma maruz kaldılar, güneşleri patladıysa mesela? Hiç bir gezegenin yıldızı, ezeli ve ebedi olamaz sonuçta.

 

İkisinin arasındaki farkı anladın mı, bilmiyorum pek. Birisi, olması ihtimali olan bir şey, gayet mümkün. Neden, bizim var olmamız, onların da olabileceğini gösteriyor. Ama tanrı, bildiğin masal kahramanı, bir uydurma, aslı, astarı olmayan bir martaval.

 

Peki dogonların uzaylıları var mıdır? Olduklarına dair, yani varlıklarını gösterecek hiç bir kanıt yok. Demekki onlarda yok. Hepsi de bundan ibaret.

 

 

Anladim, cok sagol.

dogonlara gelen uzaylilarin eli bos gelmesi üzücü.

Uzaylilar elbette sistem sistem dolasabilir.

Bu alttaki resim komsularimizi gösterir. Onlari istedikleri gibi dolasabilirler. Sirius ve günes birbirine bu kadar yakinken tercihlerini berbat bir sistemden yana kullanmalarina icerledim, halbuki coktan koca koca sehirler kurmus olmaliydilar Dünyaya.

3_Solar_Interstellar_Neighborhood_(ELitU

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, deadanddark said:

Anladim, cok sagol.

dogonlara gelen uzaylilarin eli bos gelmesi üzücü.

Uzaylilar elbette sistem sistem dolasabilir.

Bu alttaki resim komsularimizi gösterir. Onlari istedikleri gibi dolasabilirler. Sirius ve günes birbirine bu kadar yakinken tercihlerini berbat bir sistemden yana kullanmalarina icerledim, halbuki coktan koca koca sehirler kurmus olmaliydilar Dünyaya.

 

Pek anlaşılmayan şey, uzaylıların var olduklarını hiç bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde biliyor olmamız. Nasıl mı, biz varız ya işte? Sanki biz uzaylı değil miyiz?

 

Bizim de, bir şekilde, sistem sistem dolaşılabileceğine aklımız yatıyorsa, koca koca şehirler kurabileceğimizi biliyorsak, bunu yapabilecek başka uzaylılar olması da mümkündür. 

 

Ama bu, başka uzaylıların bizim tercihlerimizi yapmak zorunda olduğu anlamına mı gelir? Belki orada dünyadan çok daha iyi bir gezegen vardır, en azından onlar için, nerden bilebilirsin ki? Kutup ayısına sorarsan, tüm yıl buz altında olan gezegen cennet, deveye sorarsan, tüm yıl fırın gibi sıcak olan. Oradaki bir gezegenin bir sebepten onlar için daha iyi olup olmayacağını neye göre söyleyebilirsin? 

 

Ha, bunlar orada öyle uzaylılar olduğunu göstermez. Bugün görünenlere bakarsan, orada uzaylı yok. Ama olamaz, ihtimal dahilinde değil diyemeyiz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
36 dakika önce, anibal yazdı:

 

Pek anlaşılmayan şey, uzaylıların var olduklarını hiç bir tereddüde mahal vermeyecek şekilde biliyor olmamız. Nasıl mı, biz varız ya işte? Sanki biz uzaylı değil miyiz?

 

Bizim de, bir şekilde, sistem sistem dolaşılabileceğine aklımız yatıyorsa, koca koca şehirler kurabileceğimizi biliyorsak, bunu yapabilecek başka uzaylılar olması da mümkündür. 

 

Ama bu, başka uzaylıların bizim tercihlerimizi yapmak zorunda olduğu anlamına mı gelir? Belki orada dünyadan çok daha iyi bir gezegen vardır, en azından onlar için, nerden bilebilirsin ki? Kutup ayısına sorarsan, tüm yıl buz altında olan gezegen cennet, deveye sorarsan, tüm yıl fırın gibi sıcak olan. Oradaki bir gezegenin bir sebepten onlar için daha iyi olup olmayacağını neye göre söyleyebilirsin? 

 

Ha, bunlar orada öyle uzaylılar olduğunu göstermez. Bugün görünenlere bakarsan, orada uzaylı yok. Ama olamaz, ihtimal dahilinde değil diyemeyiz.

 

 

Anliyorum, ben de zaten bir yerlerde baska canlilar yasamiyor demiyorum. Ben masal miti üzerinden gidiyorum.

Sirius B nin sisteme hasar verdigini biliyoruz.

Sirius A'nin 700 milyon yil kadar ömrü kaldigini biliyoruz. Cok daha fazla radyasyon yaydigini biliyoruz. Sistemin cok genc oldugunu ve yörüngedeki gezegenlerin meteor ve kuyruklu yildiz tehtidinin günes sistemine oranla daha fazla olacagini tahmin edebiliriz.Sirius B nin biraktigi kütlenin hala sistem etrafinda dolandigini tahmin edebiliriz.

Bu yüzden bence uzaylilarin bu konularda bizden daha bilgi sahibi olacagini da söyleyebiliriz ve onlar yildizlar arasi dolasabiliyorlarsa bu yüzden Günes sistemi Sirius sistemi yerine tercih edilmeli uzaylilar tarafindan diyebilmeliyiz.

tarihinde deadanddark tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 minutes ago, deadanddark said:

Anliyorum, ben de zaten bir yerlerde baska canlilar yasamiyor demiyorum. Ben masal miti üzerinden gidiyorum.

Sirius B nin sisteme hasar verdigini biliyoruz.

Sirius A'nin 700 milyon yil kadar ömrü kaldigini biliyoruz. Cok daha fazla radyasyon yaydigini biliyoruz. Sistemin cok genc oldugunu ve yörüngedeki gezegenlerin meteor ve kuyruklu yildiz tehtidinin günes sistemine oranla daha fazla olacagini tahmin edebiliriz.Sirius B nin biraktigi kütlenin hala sistem etrafinda dolandigini tahmin edebiliriz.

Bu yüzden bence uzaylilarin bu konularda bizden daha bilgi sahibi olacagini da söyleyebiliriz ve onlar yildizlar arasi dolasabiliyorlarsa bu yüzden Günes sistemi Sirius sistemi yerine tercih edilmeli uzaylilar tarafindan diyebilmeliyiz.

 

Eğer bunu somut olarak tartışacaksak, parametreleri düzgün okumalıyız. 

 

Düne kadar, bir takım ölü taşlarımız vardı Güneş Sisteminde. Mesela Satürn'ün etrafında dönüp duruyorlardı. Birisi de enceladus idi, ki hayatın olamayacağı listesine top 10'dan girerdi. Ama bugün biliyoruz ki, bu uyducukta sıvı suda, hayat için gereken nerdeyse her bir şeyde var. 

 

Bunu neden anlatıyoruz, bakın bakın ne cahiliz, göremiyoruz diye değil. Evet, o da doğru, ama asıl konu, biz daha burnumuzun dibindeki gezegenleri falan doğru düzgün anlayamamışken, gidip başka bir sistemde ne olur, ne olmaz, onları tartışmaya çalışıyoruz. 

 

Şimdi olayı somut olarak ele alalım. Biz insanlar, mesela Mars'a gidip yaşayabilir miyiz? Bırakın ucuz bilim kurgu hikayelerini, insan olarak orada bir kaç bilimsel geziden fazlasını yapmamız mümkün değil. Orada koloni falan kuramayız. Nedeni önce açıklayalım. Dünya, milyarlarca yıllık bir değişim sürecinden geçerek bu hale gelmiş ve bu değişimiyle birlikte ona adapte olarak gelen biz canlılar varız. Ve bizim nesillerimiz, dünyanın bu haline adapte olmuş durumda. Sonuçta, bir sürü şey mümkün olabilir, ama başka bir gezegenin evriminin bizimkiyle aynı olup bugünkü dünya gibi olması mümkün değil. Ve bizim de evrimsel olarak adapte olduğumuz bu gezegenden, başka bir evrim süreci olan bir gezegende hayatta kalmamız aynı şekilde mümkün değil.

 

Bu, emin olabiliriz ki, nasıl, gene kendimizden bilerek emin olabiliriz, başka sistemler ve canlılar içinde aynı şekilde olacaktır. Bir gezegenin canlısı, öbür gezegene uymaz, orada yaşayamaz. 

 

Bu durumda, ancak şunu yapabiliriz, bir gezegeni, bizim evrimsel koşullarımıza uyacak hale çevirebiliriz. Bunun teorik olarak mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu, hadi marsı çevirelim dersek, gene terane olacaktır. Mars, bize bu iş için uygun değil. Fakat, garip bir şekilde Venüs çok uygun. Nasıl yaaa, venüs mü?

 

Evet, öyle. Çünkü, Mars, soğuk, enerji az. O gezegeni ısıtmak, pratik olarak mümkün değil. Siz oraya yeni atmosfer koydukça, güneş rüzgarları falan sizin koyduğunuzu süpürüp duracaktır. Havanda su döversiniz. 

 

Fakat, Venüs öyle değil. Venüsün derdi, çok ama çok sıcak olması. Atmosferinin çok ağır olması, üstüne çok zehirli olması. Ama bunları aşmak aslında çok çok basit. O gazları oradan uzaklaştırmak gayet mümkün, bunun için gereken enerjiyi de venüste bulmak çok çok kolay. Basitçe, Venüsü ıslah edip oraya koloni kurmak çok çok daha olası. Hata, hiç atmosferi def etmeye bile uğraşmayabilir, atmosfer içinde hayat baloncukları inşa edebilirsiniz. 

 

Bu bir yol, diğer yol ise, insan olmaktan çıkarız, marsta yaşayabilecek bir şekilde genetik menetik olarak yeni bir takım canlılar yaratabiliriz. Akla uygun geliyor, gene kendimizi doğadan büyük kabul ediyoruz, hep yaptığımız gibi. Eğer bizim hayat düzlemimize göre (karbon bazlı vs.) öyle bir canlı olabilecek olsaydı, Mars'ta şu an zaten yaşıyor olurdu. Gözden kaçan şey bu. Orada ancak, bir tür robotlar, belki bir tür organik robotlar yaşatabiliriz, daha fazlasını beklemeyin. 

 

Mars ile Venüsü ayıran husus, enerji yoğunluğu. Teknik olarak biliyoruz ki, kainatın likit fonları, yani parası enerji. Eğer bir yerde enerji varsa, orada her şey çok daha kolay. Ve Mars'ta enerji yok, Venüste aşırısı var. 

 

Şimdi bunun konuyla alakası ne? Sirius B'nin bıraktığı kütle, o radyasyon falan, sanıldığının aksine yeni bir hayat için bir gezegen yapmak üzere, avantaj olacaktır hatta. Basitçe, diyelim bir dyson küresi gibi bir şey yapacan, bir gezegenden kaçış hızına çıkarıp maddeyi taşıyana kadar, uzaydaki başıboş maddeyi çok az enerji ile işler, taşıyabilir, daha ucuz ve kolay yoldan işi bitirebilirsin. Hatta o maddeyi toplayıp, kendi ideal gezegenini bile yapabilirsin.

 

Bir diğer hususta şu. Ben bir gezegen seçecek olsam, yaşamak için, Dünya gibi bir gezegeni ancak yedeklerin yedekleri listesine koyardım. Bu dünyayı işgal etmiş, 4.5 milyar yıl boyunca gezegenin her yerine işlemiş bir hayat var. Bu hayatın içine dalmak, timsah dolu nehirde yüzme yarışması yapmaktan farksız olur. Bu gezegeni artık sterilize etmek imkanınız yok. Eğer bir gezegen lazımsa, hayatın olmadığı, ham birinden başlamak her zaman en akıllıcası olacaktır. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, anibal yazdı:

Bu durumda, ancak şunu yapabiliriz, bir gezegeni, bizim evrimsel koşullarımıza uyacak hale çevirebiliriz. Bunun teorik olarak mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Ama bu, hadi marsı çevirelim dersek, gene terane olacaktır. Mars, bize bu iş için uygun değil. Fakat, garip bir şekilde Venüs çok uygun. Nasıl yaaa, venüs mü?

 

Venüs neredeyse kendi ekseninde hic dönmeyen bir gezegen. Bu bir sorun.

14 dakika önce, anibal yazdı:

Fakat, Venüs öyle değil. Venüsün derdi, çok ama çok sıcak olması. Atmosferinin çok ağır olması, üstüne çok zehirli olması. Ama bunları aşmak aslında çok çok basit. O gazları oradan uzaklaştırmak gayet mümkün, bunun için gereken enerjiyi de venüste bulmak çok çok kolay. Basitçe, Venüsü ıslah edip oraya koloni kurmak çok çok daha olası. Hata, hiç atmosferi def etmeye bile uğraşmayabilir, atmosfer içinde hayat baloncukları inşa edebilirsiniz. 

 

Dünyaya ne olmalidir Venüse gitmek icin sebep olsun? Atmosferi azaltirsan günes radyasyonunu arttirirsin. Koruyacak bir manyetosfer ve uydu yok. Venus cok zahmetli.

14 dakika önce, anibal yazdı:

Şimdi bunun konuyla alakası ne? Sirius B'nin bıraktığı kütle, o radyasyon falan, sanıldığının aksine yeni bir hayat için bir gezegen yapmak üzere, avantaj olacaktır hatta. Basitçe, diyelim bir dyson küresi gibi bir şey yapacan, bir gezegenden kaçış hızına çıkarıp maddeyi taşıyana kadar, uzaydaki başıboş maddeyi çok az enerji ile işler, taşıyabilir, daha ucuz ve kolay yoldan işi bitirebilirsin. Hatta o maddeyi toplayıp, kendi ideal gezegenini bile yapabilirsin.

 

Yildizlar arasi seyehat eden uzayli önceligini uygun yerler icin kullanacaktir. Bir gezegeni yasanilir hale getirebilme yetenegi ve tecrübesi olan canli önce kendi sistemine bakacaktir.Kendi gezegenini iyilestirme ve kendi gezegenini yildizindan uzaklastirmak gibi ugraslara girisecektir, yildiz patlamak yada dagilmak üzereyse en yakindaki sisteme yöneleceklerdir. Sirus ve Günes sistemine gelene kadar cok daha uygun yerler var (yukaridaki görsel map'de görülebilir)(nereden siriusa gelmis olabileceklerini merak ettim ama bilinen diger beyaz cüceler ve süper novalar +mesafeler listesine bakmak/aramak hic istemiyorum)

14 dakika önce, anibal yazdı:

Bir diğer hususta şu. Ben bir gezegen seçecek olsam, yaşamak için, Dünya gibi bir gezegeni ancak yedeklerin yedekleri listesine koyardım. Bu dünyayı işgal etmiş, 4.5 milyar yıl boyunca gezegenin her yerine işlemiş bir hayat var. Bu hayatın içine dalmak, timsah dolu nehirde yüzme yarışması yapmaktan farksız olur. Bu gezegeni artık sterilize etmek imkanınız yok. Eğer bir gezegen lazımsa, hayatın olmadığı, ham birinden başlamak her zaman en akıllıcası olacaktır. 

 

 

Dyson küresi yapabilen uzayli tüm gezegenimizi gama topu ile yakar gezegeni kurutur, sonra onu kuyruklu yildizlar ile bombalar suya bogar yada bogmaz istedigi sekle sokar ve gelir oturur. Bu ihtimali de düsünüyorum.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, bilgivehis said:

Pok yemek iyidir.

Marx akılsızdır.

Engels salaktır.

Atatürk diktatördür

Diyalektik zırvadır.

Bunları diyen Celal ŞenKör, aynısını yobazlar da diyor, bu şahsı adamdan mı sayıyorsunuz?

Celal'e zaten gıcık oluyordum, Sagan için sahtekar dedikten sonra zerre saygım kalmadı. Zaten hastalığından gelen hafızası dışında da pek bir numarasını göremiyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...