Jump to content

Teistler ahlakı temellendiremezler


Recommended Posts

5 saat önce, kirec yazdı:

Erdem nerde. ..

 

Çoğunluğun çıkarlarının bireyin çıkarlarından üstün tutulmasında bulabilirsiniz.
Erdeme dayalı ahlak şahsi çıkarlara dayanmaz, lakin dinlerin nihai vaadi bireyin şahsi çıkarlarına dayanır. 
Gerçek ahlağın yolu şahsi çıkar arayışına girmeden, doğaya ve her türlü canlıya saygı & hoşgörü göstermekten geçer. 
Bunları tanrıyla pazarlık konusu yapıp istediğini elde edene kadar "mış" gibi davranmaktan değil. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Ebu Kafir said:

 

Çoğunluğun çıkarlarının bireyin çıkarlarından üstün tutulmasında bulabilirsiniz.
Erdeme dayalı ahlak şahsi çıkarlara dayanmaz, lakin dinlerin nihai vaadi bireyin şahsi çıkarlarına dayanır. 
Gerçek ahlağın yolu şahsi çıkar arayışına girmeden, doğaya ve her türlü canlıya saygı & hoşgörü göstermekten geçer. 
Bunları tanrıyla pazarlık konusu yapıp istediğini elde edene kadar "mış" gibi davranmaktan değil. 

Sürünün  çıkarıni düşünmekte sonuçta bir çıkarcılıktır ...

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, kirec yazdı:

Sürünün  çıkarıni düşünmekte sonuçta bir çıkarcılıktır ...

 

Soya karşı faydacılık, evrim sürecinde genlerin gelecek kuşaklara aktarılmasını garantileme mekanizmasıyla gelişmiş olsa bile, gelinen noktada şahsi çıkar gözetmeden canlılara,

doğaya, topluma, karşı saygı ve faydacılık amacı güden bir ideal ahlak şekillenmiştir. Objektif olarak bakarsan, dinin şahsi çıkarlar etrafında şekillenen sözde ahlak yapısının sahte ve şekilcilikten ibaret olduğunu net olarak görebilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Ebu Kafir said:

 

Soya karşı faydacılık, evrim sürecinde genlerin gelecek kuşaklara aktarılmasını garantileme mekanizmasıyla gelişmiş olsa bile, gelinen noktada şahsi çıkar gözetmeden canlılara,

doğaya, topluma, karşı saygı ve faydacılık amacı güden bir ideal ahlak şekillenmiştir. Objektif olarak bakarsan, dinin şahsi çıkarlar etrafında şekillenen sözde ahlak yapısının sahte ve şekilcilikten ibaret olduğunu net olarak görebilirsin.

Ahlakın temelinde hem bireyin hem toplumun çıkarının olduğu farkediliyor. ..

 

Bunu birbiriyle karşılaştırma yapıp birini kötülemeye gerek yok...

Toplum içinde birey içinde en faydalı olan davranış biçimi ahlaki olarak seçilmiş ve dinler de bunları öğütlemiş  yüceltmiş ödül ve cezayla ilişkilendirmiş...

Ahlak da zamanla evrimleserek oluştuğu  gibi halende bu evrimine devam etmekte...

Toplumun faydasına  olan şeyler onu oluşturan bireylerin de sonuçta faydasınadır...

Çıkarsız edim olmaz...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 19.05.2019 at 05:14, kirec yazdı:

Ahlakın temelinde hem bireyin hem toplumun çıkarının olduğu farkediliyor. ..

 

Bunu birbiriyle karşılaştırma yapıp birini kötülemeye gerek yok...

Toplum içinde birey içinde en faydalı olan davranış biçimi ahlaki olarak seçilmiş ve dinler de bunları öğütlemiş  yüceltmiş ödül ve cezayla ilişkilendirmiş...

Ahlak da zamanla evrimleserek oluştuğu  gibi halende bu evrimine devam etmekte...

Toplumun faydasına  olan şeyler onu oluşturan bireylerin de sonuçta faydasınadır...

Çıkarsız edim olmaz...

 

Öncelikle dinler ve yerelde islam bize asla yeni ve daha önce mevcut olmayan ahlaksal kazanımlar sunmaz.

Benzer şekilde, muhammed çağının ve yaşadığı çevrenin (birçoğu antik hammurabi kanunlarından alıntı) ortalama ahlakını ayetlere yansıtmış, devrimsel en ufak şey yok.

 

Bir mafya örgütü de aynı şekilde hırsızlık mallarını adaletli paylaştırın, diğer üyelerin kadınlarına sarkmayın, lüzumsuz adam öldürmeyin, vs. kendince ahlak kuralları barındırır. Böyle kurallara sahip olması mafyanın iyi bir şey olduğu anlamına gelmiyor elbet.

 

Dinin ahlakını savunmak, insanlar arasına nifak tohumları ekip onları inanan/inanmayan, bizden/ bizden olmayan olarak ayırmaya ve senden olmayanlara yaşama hakkı bile tanımayan bir zihniyeti savunmaktır, ben bunu ahlakla falan bağdaştıramıyorum maalesef.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Burada öncelikle kural ve kanun var. 
Kural veya kanunu, mafya, din, ateizm, sürü vb. Oluşturuyor. Bu kurallar öncelikle ahlak değildir. 
Kurallara uymamakda ahlaksızlık değildir bu aykırılıkdır. Suç ve ceza ilişkisi barındırır. Sürü kuralına uymayan birey sürünün dışına atılır. Ateist olanın cehennemde yanması anlayışı da yine kural çiğnemdir. Suçlarla ahlaksızlığı karıştırmamak gerekiyor. 
 
Aynı durum edepsizlik içinde geçerli. Örneğin herkesin içinde osurmak edepsizlik olabilir ama ahlaksızlık değildir. 
 
Bunu bir örnekle anlatalım, 
 
bir işveren deli gibi çalışan bir personelinden çok iyi para kazanıyorken ısrarla asgeri ücret veriyorsa bu ahlaksızlıktır. Kanuna uygun davranmıştır. Edepsizlik yapmıyordur. Ama yinede ahlaksızdır. 
 
Görüldüğü üzere ahlak, serbest davranışın olumlu ve olumsuz halidir. 
 
Burada işveren yaptığı davranışın haksızlık olduğu 
 
"bilgi" sine sahip değilse ahlaklı davranamaz. 
 
"bilgi" sine sahip ise ahlaklı da veya ahlaksız da davranabilir. Burada ahlaklı davranışı seçme eylemi ise "erdem" li olmaktır. 
 
Özetle ahlaklı olmak için öncelikle bilgi gereklidir. Erdeme bilgi olmadan olamaz. Erdemde ahlakı oluşturur. 
 
 
Bu sebeple pozitif bilimleri referans almış milletler ahlaklı toplumlar oluşturur. 
 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...