Jump to content

Laiklik olmazsa, demokrasi olmaz mı? Laiklik farzmıdır?


Recommended Posts

'' Laiklik ve demokrasi ilişkisi

Önemli kişiler sık sık laiklik ile demokrasi arasındaki varoluş ilişkisine temas ediyor ve "demokrasi olmadan laiklik olur, fakat laiklik olmadan demokrasi olmaz" diyerek her ne pahasına olursa olsun, geçici olarak demokrasiyi ve insan haklarını rafa kaldırma pahasına da olsa laikliği korumanın gerekliliğini vurguluyorlar. Bu, bir kısım önemli kişilere göre "laiklik dinin devlete karışmaması", demokrasi ise "halk iradesine dayanan yönetim biçimidir". Eğer din devlete karışırsa -bu din hangisi ise- onun dediği olur, bu dine inanmayan, başka inanç ve dünya görüşlerine mensup bulunan halk gruplarına da "devlete hakim olan dinin" kuralları dayatılmış olur ve demokrasi ortadan kalkar. Şu halde dinin devlete karışmaması demokrasinin varoluş şartıdır... Bu muhakemeyi yapanlar ve demokrasiyi koruyabilmek için dinin devlete müdahalesini engelleyenler çelişkiye düştüklerinin ve demokrasinin bir engelini ortadan kaldıralım derken bir başka engelini kullandıklarının farkına varamıyorlar.
Gerçek ve çağdaş mânada demokrasi, insan haklarının korunduğu ve güvence altına alındığı sistemin adıdır. Yani gerçekleşen bu olmasa bile demokrasinin iddiası ve hedefi bundan ibarettir. Şimdi dönüp Türkiye'de uygulanan ve şimdilerde daha da sıkı bir şekilde uygulanmak istenen laikliğe bakalım. :0_80cbc_37a71a73_L:Bu laiklik, dinin devlete karışmadığı, fakat devletin dine karıştığı, ona müdahale ettiği, bazen temel kurallarına itiraz ettiği, onları ortadan kaldırmak, bir mânada dinde reform yapmak için bazı kurumları kullandığı, dini bölerek bir kısmının yaşanmasına izin verdiği, bir kısmının yaşanmasını ise şiddetle yasakladığı; dinin, kendine inananları bağlayan kuralları yerine başka kuralları dayattığı ve dindarları bu kurallara uymaya zorladığı bir laikliktir. Bu laiklik anlayış ve uygulaması ise tartışmasız olarak insan haklarına ve özellikle öğrenim, eğitim, düşünce, din, vicdan, ifade hak ve hürriyetlerine aykırıdır. Bu hak ve hürriyetleri korumak ve güvence altına almak demokrasi ise -yukarıda niteliklerinden ve uygulanış biçiminden söz ettiğimiz- laiklik, demokrasiye aykırıdır, bu laikliğin bulunduğu ve uygulandığı yerde demokrasi yoktur. Yani bu mânada "laikliğin olmadığı yerde değil, olduğu yerde demokrasi yoktur". Bu sebeple olmalıdır ki, gerçek ve çağdaş demokrasiyi benimsemiş ülkelerin anayasalarında ya laiklikten hiç söz edilmemiş yahut da tanımlama ve sınırlama yoluna gidilmiş; çoğunda laikliğin yerine temel hak ve hürriyetlere, bu meyanda din ve vicdan hürriyetine yer verilmiştir.
Türkiye'de de yapılması gereken şey ekonomi alanında olduğu gibi hak ve hürriyetler alanında da "devletin küçülmesi"ni sağlamaktır. Öyle bir düzen kurulmalıdır ki, bu düzen içinde hem ülkenin bölünmez bütünlüğü, hem halkın birlik ve beraberliği, hem kamu düzeni, hem de din, vicdan ve ifade hürriyeti bulunsun, gerçekleşsin, korunsun. Laikçiler, ne zaman laikliği bir din gibi dayatmak ve laiklik adına bir takım ilkelere ve kurallara herkesi mecbur etmek, böylece "demokrasi, demokrasi diyerek onu tepelemek" yerine hedefini koyduğumuz düzeni nasıl gerçekleştireceklerini düşünür ve tartışırlarsa işte o zaman istismar ettikleri demokrasiye yaklaşmak, belki de onu yakalamak imkânını bulurlar. ''
H. Karaman

 

****************

 

Demek ki neymiş.. Gerçek ateist turkishlaisizmacı olamazmış!.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Din satan dincinin yumurtladığı herzeler. Laiklik bu dinci şarlatanların, alçakların maskesini düşürdüğü için laiklikten nefret etmeleri, laikliğe düşman olmaları gayet normal.

 

Adamın peşinden gittiği herife bak, sen böyle heriflerin peşine takıldığın sürece mal olarak kalmaya devam edersin tabii.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, sahin3 yazdı:

 

Demek ki neymiş.. Gerçek ateist turkishlaisizmacı olamazmış!.

 

Şerefsizleri buraya asarak bizlere ders vermeyi düşünmek dahi tek başına ne kadar gerizekalı olduğunu gösterir.

Bari bir adamın yazısını assaydın da bizi ızıcık düşündürseydin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu salağa, sorulması gereken basit bir soru var.

 

Benim dinime göre, günde beş kere bu salağın sülalesinden birini sikmem gerekiyor.

 

Şimdi, devlet, beni dinimi yaşamamı engelleyecek mi? Devlet, ne hakla benim dinimi özgürce yaşamama engel olabilir? 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eski üyelerden biri olan Notamatik'ten alıntı:

 

Demokrasinin ne olduğu, halka sorulmaz, sorulmamalıdır. Sorulursa, "halkların haklarımın korunmasıdır" der, çıkar işin içinden. "Halk" dediği de, kendi gibi kişilerdir. Kendisine benzeyen kişilerdir. Hele bir de çoğunluğu ele geçirirse, başkalarının da halk olması şöyle dursun, onların varlığı konusunda sonuna kadar vurdumduymazdır. Çünkü o çok cahildir, çok zalimdir.
İnsanlar sadece kendi çıkarını düşünürler. Çünkü o çok cahildir, dolayısıyla da cahilin olması gerektiği gibi, çok zalimdir.

Eğer çoğunluk aynı puta tapıyorsa, putçulara göre demokrasi; çoğunluğun hakkının korunmasıdır. Eğer çoğunluk aynı ırktan ise, ırkçılara göre demokrasi yine çoğunluğun hakkının korunmasıdır. Bu tanım halkın içinde çoğunluk olanların işine gelir. İşine geldiği için ise, putçuluğuna da ırkçılığına da devam eder. Çoğunluk olmanın verdiği güçden yararlanarak, putçuluğun da, ırkçılığın da, demokrasinin de tanımını kendi lehine değiştirir. Çünkü, o çok cahildir, çok zalimdir.

Halkların %95'i cahildir. Bizim gibi dinci ülkelerde ise %99'u cahildir. Putun daha fazla hakim olduğu İslam ülkelerinde ise %99,9'u cahildir. Aynı zamanda da çok da zalimdir.

Halkların cahil olduğunu bilmemek veya kabul etmemek veya görmezden gelmek de cehaletden kaynaklanır.
Halkları cahil saymayan insan aydın insan olamaz.

Bakınız dahi insan Ata'mız ne demiş? "bütün dinler, halkların da cehaletinin yardımıyla, kendini utanmaksızın peygamber ilan eden insanlar tarafından kurulmuştur."
Mustafa filmini seyrettiniz mi? Atatürk'ün kader arkadaşları ona "Paşam bu yapmak istediğin devrimler öyle birdenbire yapılamaz, zamana yaymak lazım, halka bunları zamanla hazmettirmek lazım."diyorlar. O da onlara; "hayır zamanla olmaz. Ben bunca yıl okudum, kendimi geliştirdim. Neden ben cahilin istediğini yapıp ona uyacak mışım? Ben cahile değil, cahil bana uysun." diyerek cevap veriyor.
Ve böylece demokrasi ve laiklik tepeden iniyor. Aksi halde, demokrasi ve laiklik zorla tepeden inmediği takdirde, demokrasi de, laiklik de çoğunluk olan kim ise onun olacakdır. Çünkü halk çok cahildir, çok zalimdir.
O ilk önce kendisini sever. Ardından kendi ana baba ve çocuklarını sever. Onun ardından eşini sever. Onun ardından kendi akrabalarını sever. Onun ardından kendi hemşerilerini sever. Onun ardından kendisiyle aynı puta tapanı sever. Onun ardından kendisiyle aynı ırkdan olanı sever. Geri kalanı ise az sevmez, düşmandır ona. Düşmandır çünkü o çok cahildir, çok zalimdir.

Halklar aynı zamanda da halkçıdır. Neden? Çünkü kendisi halkdır. Yani kendicidir. O cehaletiyle yönetimde söz sahibi olmak ister. Neden? Çünkü yönetimde söz sahibi olup kendisinden ayrı olan azınlıkları sömürecek. Bunun da adına demokrasi diyecek elbette. Ona sorsan demokrasi sadece halkı dikta rejiminden, yani diktatörlerden korumak için icad edilmişdir. Mesela Irak halkını Saddam'dan korumak. İran halkını Hümeyni'den korumak. Pekiyi Ateisti, hristiyanı, aleviyi Irak halkından kim koruyacak? Orası önemli değildir. Bunun demokrasiyle alakası yokdur. Çünkü o çok cahildir, çok zalimdir.
Oysa ki modern demokrasinin ilk amacı halkı diktatörlerden korumak değildir. Tam tersine azınlık insanları "halkdan korumakdır".(Halk sadece çoğunluk olan oluyor ya! o bakımdan yani).

Demokrasi= Azınlıkları çoğunlukdan korumakdır. Yani azınlıkları halkdan korumakdır. Şimdi ordan yine bir geri zekalı çıkar. "Azınlıkların istediği mi olmalı? Azınlıklar mı yönetmeli? Azınlıklara imtiyaz mı sağlanmalı?" der. Der bilirim; çünkü o çok cahildir, çok zalimdir. Bu, azınlıkların istediği olmalı anlamına gelmiyor. Sadece çoğunluğun azınlığa tecavüzünün engellenmesi anlamına geliyor. Anladın mı mr. Garry?
Mesela çoğunluk olup hırsızlık yapmayacaksın. Nasıl mı? Camilerinin, imam hatip okullarının, diyanetinin, müftülüklerinin masraflarını aleviden, hristiyandan, yahudiden, ateistden çalmayacaksın. Bu masrafları kendi cebinden karşılayacaksın. Devletten çalıp hırsızlığa devam etmeyeceksin. Anladın mı mr. Garry?
Kendi putunun dinini okullarda zorunlu hale getirip zorbalık yapmayacaksın. Anladın mı mr. Garry?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendini güttürecek koyunlar değiliz biz, söyleyecek sözü olan insanlarız;

yönetime katılacağız ki sözümüzü dinletmek suretiyle KÂLE alınmamızı sağlayacağız.

"Kuran'daki islam"ın bizden istediği de bu:

 

Ey müminler; bizi GÜT demeyin,  bizi KÂLE al deyin. (2:104).

 

Kuran'daki islam bunun yaptırımını de belirtmiş

yani kâle alınmadığımızda isyan edeceğiz:

 

Ey yönetici (ey nebi)

mümin kadınlar

sana ÖRFTE isyan etmemek üzere -lâ ya'sîneke Fî mA'RuF-

bağlılıklarını bildirmeye geldiklerinde

onlardan bağlılık sözü al (60:12).

 

Bizim mA'RuF saydığımız şey

dinî hükümler değil, beşerî yargılarımızdır;

kısacası, "örf"ümüzdür.

 

Örneğin

biz Türküz;

bizim örfümüzde bir köprüden geçmenin ücretini

köprüden kim geçerse o öder,

köprüden geçmeyenler ücret ödemez.

 

Dedem Korkut'un anlattığı Deli Dumrul öyküsü bunu dile getirir.

 

Hani

Deli Dumrul diye birisi

gereksiz yere bir köprü yapar, o yüzden kimse geçmez

yalnızca merak eden bir kaç kişi geçer.

 

Deli Dumrul geçenlerden 5 akçe alır,

geçmeyenlerden döve döve 10 akçe.

 

Elbet mizahtır bu 

ve gerçeği anlatmanın en etkili yoludur:

geçmeyenlerden döve döve 10 akçe...

 

Şimdi... köprüler yaptırmış birileri, bravo

ama köprüden geçme güvencesi vermiş müteahhide

belli sayıda araba geçmezse müteahhide farkı ödüyor

benden aldığı vergilerle yaptığı bütçeden...

 

Benim "örf"üme aykırıdır bu,

o halde

koyun değilsem isyan ederim; isyan etme hakkım var.

Bu hakkı bana Allah vermiş (60:12).

 

Bir ayet daha:

Allah'a ve elçisine itaat edin (4:59).

 

Yani

dinde bize söz düşmez; Allah ve elçisi ne dediyse ona uyarız, 

ama devletin yönetiminde asıl söz sahibi biziz.

 

O halde 

yönetimin dinden ayrılması gerekir

ki bizim hükümlerimiz Allah'ın hükmü sayılmasın da

ALLAH BiR olsun.

 

Şimdi...  şu videoda "Ben bir çobanım!" deniyor;

daha önce izlediysek bile lütfen bir daha izleyelim,

yönetim dine dayandırıldığında yani LAiKLiK yok olduğunda

Allah'ın 2:104'teki hükmüne aykırı, dolayısıyla, uydurma bir hadisle

Allah'ın  hükmü nasıl çiğneniyor, ALLAH BiR olmaktan nasıl çıkıyor

görelim.

 

 

tarihinde Hasan Akçay tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, Hasan Akçay yazdı:

Kendini güttürecek koyunlar değiliz biz, söyleyecek sözü olan insanlarız;

yönetime katılacağız ki sözümüzü dinletmek suretiyle KÂLE alınmamızı sağlayacağız.

"Kuran'daki islam"ın bizden istediği de bu:

 

Ey müminler; bizi GÜT demeyin,  bizi KÂLE al deyin. (2:104).

 

Kuran'daki islam bunun yaptırımını de belirtmiş

yani kâle alınmadığımızda isyan edeceğiz:

 

Ey yönetici (ey nebi)

mümin kadınlar

sana ÖRFTE isyan etmemek üzere -lâ ya'sîneke Fî mA'RuF-

bağlılıklarını bildirmeye geldiklerinde

onlardan bağlılık sözü al (60:12).

 

Bizim mA'RuF saydığımız şey

dinî hükümler değil, beşerî yargılarımızdır;

kısacası, "örf"ümüzdür.

 

Örneğin

biz Türküz;

bizim örfümüzde bir köprüden geçmenin ücretini

köprüden kim geçerse o öder,

köprüden geçmeyenler ücret ödemez.

 

Dedem Korkut'un anlattığı Deli Dumrul öyküsü bunu dile getirir.

 

Hani

Deli Dumrul diye birisi

gereksiz yere bir köprü yapar, o yüzden kimse geçmez

yalnızca merak eden bir kaç kişi geçer.

 

Deli Dumrul geçenlerden 5 akçe alır,

geçmeyenlerden döve döve 10 akçe.

 

Elbet mizahtır bu 

ve gerçeği anlatmanın en etkili yoludur:

geçmeyenlerden döve döve 10 akçe...

 

Şimdi... köprüler yaptırmış birileri, bravo

ama köprüden geçme güvencesi vermiş müteahhide

belli sayıda araba geçmezse müteahhide farkı ödüyor

benden aldığı vergilerle yaptığı bütçeden...

 

Benim "örf"üme aykırıdır bu,

o halde

koyun değilsem isyan ederim; isyan etme hakkım var.

Bu hakkı bana Allah vermiş (60:12).

 

Bir ayet daha:

Allah'a ve elçisine itaat edin (4:59).

 

Yani

dinde bize söz düşmez; Allah ve elçisi ne dediyse ona uyarız, 

ama devletin yönetiminde asıl söz sahibi biziz.

 

O halde 

yönetimin dinden ayrılması gerekir

ki bizim hükümlerimiz Allah'ın hükmü sayılmasın da

ALLAH BiR olsun.

 

Şimdi...  şu videoda "Ben bir çobanım!" deniyor;

daha önce izlediysek bile lütfen bir daha izleyelim,

yönetim dine dayandırıldığında yani LAiKLiK yok olduğunda

Allah'ın 2:104'teki hükmüne aykırı, dolayısıyla, uydurma bir hadisle

Allah'ın  hükmü nasıl çiğneniyor, ALLAH BiR olmaktan nasıl çıkıyor

görelim.

 

 

 

ateist adam laiklik diye tutturmaz!.

 

Hukukun üstünlüğüne inanır. Ve bu ülkü doğrultusunda devlet nizamı için çalışır.

 

Baya çakma laikçi sahtekar, İnsan hakları düşmanı çıktı bu forumda..

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, sahin3 said:

 

ateist adam laiklik diye tutturmaz!.

 

Hukukun üstünlüğüne inanır. Ve bu ülkü doğrultusunda devlet nizamı için çalışır.

 

Baya çakma laikçi sahtekar, İnsan hakları düşmanı çıktı bu forumda..

 

Asıl ateistler, dinsizler laiklik diye tutturur geri zekalı mal. Ama sen safi mal olduğun için bunu anlayacak kapasite yok sende. Laiklik inançlının da, inançsızın da haklarını elde etmesini, çoğunluğun baskısına karşı bunları korumayı amaçlar. Laik bir hukuk düzeni olmasa beni senin gibi dincilerden, fanatiklerden, yobazlardan kim koruyacak?

 

Kısaca hukuğun üstünlüğü de, insan hakları da laiklik ile sağlanır.

 

Bakara 178. Ey iman edenler! Öldürülenler hakkında size kısas farz kılındı. Hüre karşı hür, köleye karşı köle, kadına karşı kadın kısas edilir. Ancak öldüren kimse, kardeşi (öldürülenin vârisi, velisi) tarafından affedilirse, aklın ve dinin gereklerine uygun yol izlemek ve güzellikle diyet ödemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Bundan sonra tecavüzde bulunana elem dolu bir azap vardır.

 

Böyle bir hükme sahip bir dinle nasıl hukuğun üstünlüğünü, insan haklarını sağlamayı düşünüyorsun, bir açıkla bakalım.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
36 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Başlığı açan sikindirik herifin derdi o zaten,    Aha bu familyadan.

 

 

91732352-6FA4-437C-927E-D5A60D0AA238.jpeg

 

Bu fotoğraftaki şahıs islam öğretisine göre zaten Müslüman olmamış Tıpkı sizin ataistlik iddianız gibi lafla'' atistim'' iddiasında.. Merak etmeyin dirilse gelse bir gerçek Müslüman ilk bunların(faizci) kelleyi vurur ganimet ve köle - cariye edinir kendine.. Size ve kzınıza dokunmaz. Teslim olup, Silahla karşılık vermez iseniz şayet!

 

1- Başlığın altını bilerek bir fetva sapkını din prof. ü öğretim görevlisinden alıntı yaparak doldurdum ki, ne kadar beyinsiz(90 altı IQ lu) ve ataist sazan var anlayabilelim.

2- Dünya da laiklik olmazsa demokrasi olmazın yanlışlığını sentez leyen yukarıdaki yazının, ateist verisi olmadığı için inkarı hakikaten önyargı ötesi ahmaklıktır. 

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, sahin3 yazdı:

 

Bu fotoğraftaki şahıs islam öğretisine göre zaten Müslüman olmamış Tıpkı sizin ataistlik iddianız gibi lafla'' atistim'' iddiasında.. Merak etmeyin dirilse gelse bir gerçek Müslüman ilk bunların(faizci) kelleyi vurur ganimet ve köle - cariye edinir kendine.. Size ve kzınıza dokunmaz. Teslim olup, Silahla karşılık vermez iseniz şayet!

 

1- Başlığın altını bilerek bir fetva sapkını din prof. ü öğretim görevlisinden alıntı yaparak doldurdum ki, ne kadar beyinsiz(90 altı IQ lu) ve ataist sazan var anlayabilelim.

2- Dünya da laiklik olmazsa demokrasi olmazın yanlışlığını sentez leyen yukarıdaki yazının, ateist verisi olmadığı için inkarı hakikaten önyargı ötesi ahmaklıktır. 

 Profun ne olduğu belli zaten ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, anibal yazdı:

GErzğin lafları tükenmezmiş..

 

 

Demokrasi, halk iradesine dayanan yönetim biçimi falan değildir. Git önce demokrasi nedir, onu öğren, şapşal budala.

 

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&kelimez=100

 

Daha önce davet ettik gelemedin, büzük yemedi, e buna mukabil biz gelelim sülalende güzel yaratık varsa tarrağa doyuralım dedik ona da korktun. 

 

Klavye delikanlısı, seni burdan konuşturan fetöcü-para'leldevleti de, senide üstüste kor, üstüne o arkasına sığındıüın ilkputataistide üstüne kor öle mikerim ha aklıllı ol!

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Dinler/inançlar, insanların özelinde kalmalıdır; ne konu komşuyu ne devleti ne de onu yönetenleri ilgilendirir.

Devlet ise her m´eselede tarafsız/nötr olmalıdır, olamıyorsa, azınlıkların er yada geç ayvayı yemesi olasıdır.
Artı, şu çok duyduğumuz "Gerçek müslüman bu değildir, gerçek İslam bu değildir" demekle peynir ekmek gemisi yürümüyor maalesef.
Dinler pratikte nasıl uygulanıyor, ona bakmak ve ona göre değerlendirmek lazım bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, sahin3 said:

 

Bu fotoğraftaki şahıs islam öğretisine göre zaten Müslüman olmamış Tıpkı sizin ataistlik iddianız gibi lafla'' atistim'' iddiasında.. Merak etmeyin dirilse gelse bir gerçek Müslüman ilk bunların(faizci) kelleyi vurur ganimet ve köle - cariye edinir kendine.. Size ve kzınıza dokunmaz. Teslim olup, Silahla karşılık vermez iseniz şayet!

 

Hastir salak herif, sanki İslam dininin ne olduğunuz bilmiyoruz, kendin gibi zırcahil mi sanıyorsun bizi? Herifteki kafaya bak, birileri gelip kendi ilkel zihniyetini, kendi egemenliğini dayatacak, karşı taraf kuzu kuzu teslim olursa, ses çıkarmazsa onlara ve kadınlarına dokunulmayacakmış ama direnilirse köle ve cariye yapmak o birilerinin hakkıymış. Sokayım senin insanlık, adalet ve vicdan anlayışına.

 

18 minutes ago, sahin3 said:

2- Dünya da laiklik olmazsa demokrasi olmazın yanlışlığını sentez leyen yukarıdaki yazının, ateist verisi olmadığı için inkarı hakikaten önyargı ötesi ahmaklıktır. 

 

Bir hastir daha. Dinci bir şarlatanın kıçından çıkan saçma sapan bir analizi hiç düşünmeden kabul etmeliymişiz, kafaya bak! Ulan geri zekalı mal, bu arap kıçı yalayıcısı hangi gerçeği ortaya koymuş da biz inkar etmişiz? Özellikle dinci tayfanın ağzına bir inkar kelimesi yapışmış, her karşı eleştiriyi, her itirazı inkar diye yaftalıyorlar sanki ortaya apaçık bir gerçek koymuşlar gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 dakika önce, kavak yazdı:

Dinler/inançlar, insanların özelinde kalmalıdır; ne konu komşuyu ne devleti ne de onu yönetenleri ilgilendirir.

Devlet ise her m´eselede tarafsız/nötr olmalıdır, olamıyorsa, azınlıkların er yada geç ayvayı yemesi olasıdır.
Artı, şu çok duyduğumuz "Gerçek müslüman bu değildir, gerçek İslam bu değildir" demekle peynir ekmek gemisi yürümüyor maalesef.
Dinler pratikte nasıl uygulanıyor, ona bakmak ve ona göre değerlendirmek lazım bence.

İmza nasıl ekleniyor? 4. baskı

 

Düşüncenize saygı duyuyorum.. Lakin T.C. de diyanet işleri kurumumuz var. Ve bunu Yüce ATA mız kurdu. Ve bu kurumumuz dini azınlığa göre değil çoğunluğa göre- yani demokrasiye göre hizmet veriyor. Oysa ki, Hristiyanlar yaşıyor klişeleri var, Museviler yaşıyor havraları var. Bunlarada bu mantıkla devlet para aktarmalıdır. Diyanet işleri onlarada imam tahsis edip T.C. laik dinimizi öğretmelidir..

 

Esasında bu kurum devletten bağımsız bir kurum olmalıydı. Laiklik ilkesi ile çelişik bir durum bu hülasa..

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...