Jump to content

Laiklik olmazsa, demokrasi olmaz mı? Laiklik farzmıdır?


Recommended Posts

38 minutes ago, sahin3 said:

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&kelimez=100

 

Daha önce davet ettik gelemedin, büzük yemedi, e buna mukabil biz gelelim sülalende güzel yaratık varsa tarrağa doyuralım dedik ona da korktun. 

 

Klavye delikanlısı, seni burdan konuşturan fetöcü-para'leldevleti de, senide üstüste kor, üstüne o arkasına sığındıüın ilkputataistide üstüne kor öle mikerim ha aklıllı ol!

Vay canına ? Anibal fetocu muymuş?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 61
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 hours ago, sahin3 said:

http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_yanlis&kelimez=100

 

Daha önce davet ettik gelemedin, büzük yemedi, e buna mukabil biz gelelim sülalende güzel yaratık varsa tarrağa doyuralım dedik ona da korktun. 

 

Klavye delikanlısı, seni burdan konuşturan fetöcü-para'leldevleti de, senide üstüste kor, üstüne o arkasına sığındıüın ilkputataistide üstüne kor öle mikerim ha aklıllı ol!

 

Siktir şurdan, senin boklu götün için mi gelecem bir yere, hastir, godoş....

 

Eee, neymiş demokrasi öğrendin mi, nerde?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

şeriatada karşıyım, laikliğide karşıyım, modernizmede karşıyım, böyle herşey vergi olucaksa modernizmede karşıyım.

 sırf islamı kabul etmiyor diye, başını vuran şeriatizmede karşıyım, ne olucak?

ben herşeye karşıyım.

ben evrenselim, evrensel insan hakları beyannamesini yazan adamda evrenseldir.

bir dini ve mezhebi yoktur.. olsaydı bunları  yazmazdı   değilmi?

içinde peygamber kitap olan herşeye karşıyım..

evrensel insanlar atheistte olabilr. deistte olabilr agnostık septik nihilisste olabilr. ama asla panteist ve teist olamaz.

tanrıyı şekillendirmez, tanrıyla bir bag kuramaz.bu imkansızdır.

her ülkenın kanunu bu olmalı . tüm dünyada bu kanunlar geçerli olmadıkça, yaşamak ne işe yararki?azıcık insanlık öğrenın

 arkadaşlar iysiyle kötüsüyle tartışıyoruz hepimiz arkadaşız , dostuz.. ama bu dostlugu pekiştirmek elimizde iken neden

 düşman olalımki? yaşamka varken neden ölelimki.

 

 

Madde 1
Bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Akıl ve vicdanla donatılmışlardır, birbirlerine kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar.

Madde 2
1.    Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, bu Bildirgede belirtilen bütün hak ve özgürlüklere sahiptir.
2.    Ayrıca, bağımsız, vesayet altında ya da kendi kendini yönetemeyen ya da egemenliği başka yollardan sınırlanmış bir ülke olsun ya da olmasın, bir kişinin uyruğu olduğu ülke ya da memleketin siyasal, hukuksal ya da uluslararası statüsüne dayanarak hiçbir ayrım yapılamaz.

Madde 3
Herkesin yaşama hakkı ile kişi özgürlüğü ve güvenliğine hakkı vardır.

Madde 4
Hiç kimse, kölelik ya da kulluk altında tutulamaz; her türden kölelik ve köle ticareti yasaktır.

Madde 5
Hiç kimseye işkence ya da zalimce, insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele ya da ceza uygulanamaz.

Madde 6
Herkesin, nerede olursa olsun, yasa önünde bir kişi olarak tanınma hakkı vardır.

Madde 7
Herkes yasa önünde eşittir ve ayrım gözetilmeksizin yasa tarafından eşit korunmaya hakkı vardır. Herkes, bu Bildirgeye aykırı herhangi bir ayrımcılığa ve ayrımcı kışkırtmalara karşı eşit korunma hakkına sahiptir.

Madde 8
Herkesin anayasa ya da yasayla tanınmış temel haklarını ihlal eden eylemlere karşı yetkili ulusal mahkemeler eliyle etkin bir yargı yolundan yararlanma hakkı vardır.

Madde 9
Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, tutuklanamaz ve sürgün edilemez.

Madde 10
Herkesin, hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesinde ve kendisine herhangi bir suç isnadında bağımsız ve yansız bir mahkeme tarafından tam bir eşitlikle, hakça ve kamuya açık olarak yargılanmaya hakkı vardır.

Madde11
1.    Kendisine cezai bir suç yüklenen herkesin, savunması için gerekli olan tüm güvencelerin tanındığı, kamuya açık bir yargılanma sonucunda suçluluğu yasaya göre kanıtlanıncaya kadar suçsuz sayılma hakkı vardır.
2.    Hiç kimse, işlendiği sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan herhangi bir fiil yapmak ya da yapmamaktan dolayı suçlu sayılamaz. Kimseye, suçun işlendiği sırada yasalarda öngörülen cezadan daha ağır bir ceza verilemez.

Madde 12
Hiç kimsenin özel yaşamına, ailesine, evine ya da yazışmasına keyfi olarak karışılamaz, onuruna ve adına saldırılamaz. Herkesin, bu gibi müdahale ya da saldırılara karşı yasa tarafından korunma hakkı vardır.

Madde 13
1. Herkesin, her Devletin sınırları içinde seyahat ve oturma özgürlüğüne hakkı vardır.
2. Herkes, kendi ülkesi de dahil, herhangi bir ülkeden ayrılma ve o ülkeye dönme hakkına sahiptir.

Madde 14
1.    Herkesin, sürekli baskı altında tutulduğunda, başka ülkelere sığınma ve kabul edilme hakkı vardır.
2.   Gerçekten siyasal nitelik taşımayan suçlardan kaynaklanan ya da Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı fiillerden kaynaklanan kovuşturma durumunda, bu hak ileri sürülemez.

Madde 15
1.    Herkesin bir ülkenin yurttaşı olmaya hakkı vardır.
2.   Hiç kimse keyfi olarak uyrukluğundan yoksun bırakılamaz, kimsenin uyrukluğunu değiştirme hakkı yadsınamaz.

Madde 16
1.    Yetişkin erkeklerle kadınların, ırk, uyrukluk ya da din bakımından herhangi bir sınırlama yapılmaksızın, evlenmeye ve bir aile kurmaya hakkı vardır. Evlenmede, evlilikte ve evliliğin bozulmasında hakları eşittir.
2.    Evlilik, ancak evlenmeye niyetlenen eşlerin özgür ve tam oluruyla yapılır.
3.    Aile, toplumun doğal ve temel birimidir; toplum ve Devlet tarafından korunur.

Madde 17
1.    Herkesin, tek başına ya da başkalarıyla ortaklık içinde, mülkiyet hakkı vardır.
2.    Kimse mülkiyetinden keyfi olarak yoksun bırakılamaz.

Madde 18
Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, din veya inancını değiştirme özgürlüğünü ve din veya inancını, tek başına veya topluca ve kamuya açık veya özel olarak öğretme, uygulama, ibadet ve uyma yoluyla açıklama serbestliğini de kapsar.

Madde 19
Herkesin kanaat ve ifade özgürlüğüne hakkı vardır; bu hak, müdahale olmaksızın kanaat taşıma ve herhangi bir yoldan ve ülke sınırlarını gözetmeksizin bilgi ve fikirlere ulaşmaya çalışma, onları edinme ve yayma serbestliğini de kapsar.

Madde 20
1.    Herkes, barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkına sahiptir.
2.    Hiç kimse, bir örgüte üye olmaya zorlanamaz.

Madde 21
1.    Herkes, doğrudan ya da serbestçe seçilmiş temsilcileri aracılığıyla ülkesinin yönetimine katılma hakkına sahiptir.
2.    Herkesin, ülkesinde kamu hizmetlerinden eşit yararlanma hakkı vardır.
3.    Halk iradesi, hükümet otoritesinin temelini oluşturmalıdır; bu irade, genel ve eşit oy hakkı ile gizli ve serbest oylama yoluyla, belirli aralıklarla yapılan dürüst seçimlerle belirtilir.

Madde 22
Herkesin, toplumun bir üyesi olarak, toplumsal güvenliğe hakkı vardır; ulusal çabalarla, uluslararası işbirliği yoluyla ve her Devletin örgütlenme ve kaynaklarına göre herkes insan onuru ve kişiliğin özgür gelişmesi bakımından vazgeçilmez olan ekonomik, toplumsal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir.

Madde 23
1.    Herkesin çalışma, işini özgürce seçme, adil ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır.
2.    Herkesin, herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır.
3.    Çalışan herkesin, kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır bir yaşam sağlayacak düzeyde, adil ve elverişli ücretlendirilmeye hakkı vardır; bu, gerekirse, başka toplumsal korunma yollarıyla desteklenmelidir.
4.    Herkesin, çıkarını korumak için sendika kurma ya da sendikaya üye olma hakkı vardır.

Madde 24
Herkesin, dinlenme ve boş zamana hakkı vardır; bu, iş saatlerinin makul ölçüde sınırlandırılması ve belirli aralıklarla ücretli tatil yapma hakkını da kapsar.

Madde 25
1.    Herkesin, kendisinin ve ailesinin sağlığı ve iyi yaşaması için yeterli yaşama standartlarına hakkı vardır; bu hak, beslenme, giyim, konut, tıbbi bakım ile gerekli toplumsal hizmetleri ve işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ya da kendi denetiminin dışındaki koşullardan kaynaklanan başka geçimini sağlayamama durumlarında güvenlik hakkını da kapsar.
2.    Anne ve çocukların özel bakım ve yardıma hakları vardır. Tüm çocuklar, evlilik içi ya da dışı doğmuş olmalarına bakılmaksızın, aynı toplumsal korumadan yararlanır.

Madde 26
1.    Herkes, eğitim hakkına sahiptir. Eğitim, en azından ilk ve temel öğrenim aşamalarında parasızdır. İlköğretim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitim herkese açıktır. Yüksek öğrenim, yeteneğe göre herkese eşit olarak sağlanır.
2.    Eğitim, insan kişiliğinin tam geliştirilmesine, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygıyı güçlendirmeye yönelik olmalıdır. Eğitim, bütün uluslar, ırklar ve dinsel gruplar arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu yerleştirmeli ve Birleşmiş Milletlerin barışı koruma yolundaki etkinliklerini güçlendirmelidir.
3.    Ana-babalar, çocuklarına verilecek eğitimi seçmede öncelikli hak sahibidir.

Madde 27
1.    Herkes, topluluğun kültürel yaşamına özgürce katılma, sanattan yararlanma ve bilimsel gelişmeye katılarak onun yararlarını paylaşma hakkına sahiptir.
2.    Herkesin kendi yaratısı olan bilim, yazın ve sanat ürünlerinden doğan manevi ve maddi çıkarlarının korunmasına hakkı vardır.

Madde 28
Herkesin bu Bildirgede ileri sürülen hak ve özgürlüklerin tam olarak gerçekleşebileceği bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Madde 29
1.    Herkesin, kişiliğinin özgürce ve tam gelişmesine olanak sağlayan tek ortam olan topluluğuna karşı ödevleri vardır.
2.    Herkes, hak ve özgürlüklerini kullanırken, ancak başkalarının hak ve özgürlüklerinin gereğince tanınması ve bunlara saygı gösterilmesinin sağlanması ile demokratik bir toplumdaki ahlak, kamu düzeni ve genel refahın adil gereklerinin karşılanması amacıyla, yasayla belirlenmiş sınırlamalara bağlı olabilir.
3.    Bu hak ve özgürlükler, hiçbir koşulda Birleşmiş Milletlerin amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30
Bu Bildirgenin hiçbir hükmü, herhangi bir Devlet, grup ya da kişiye, burada belirtilen hak ve özgürlüklerden herhangi birinin yok edilmesini amaçlayan herhangi bir etkinlikte ve eylemde bulunma hakkı verecek şekilde yorumlanamaz.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Madde 20
1.    Herkes, barış içinde toplanma ve örgütlenme hakkına sahiptir.

 

herkesin barış içinde örgütlenme hakkı vardır. diyor.

 hiç kimsenın islam ve diğer dinler adına canlı bomba olup insanları öldüren örgütlenme hakkına sahiptir demiyor

 azıcık insanlık öğrenin bu adamdan... 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Demokrasi halkın iradesine falan dayanmaz, çağdaş ve adil hukuğun üstünlüğüne,:smashfreak: halk sadece bunu sağlayacak insanları seçer.

peki çoğunluğun haklı olduğu demokrasilerde, insan haklarını kim belirlieycek? ya azınlık haklıysa, çogunluk haklı değilse

 bu kriterleri nasıl belirlenicek?

demokrası bana göre şeriattan bir farkı yok..... şeriatta ve demokrasilerde ne arar? insan hakları güldürmeyin beni..:ders:

 

örnegin tck. madde 105/2 diyorki, kadının beyanı esstır!

 al sana demokrasi. düşnsene demokrasi buysa yandık vahhhh insanlığın haline.... acırım size ..

 

diyelimki eşitlik var neden erkegin beyanı esastır ilkesi yok!! hadi buyur burdan yakta görelim. 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 minutes ago, karamsarhuman said:

peki çoğunluğun haklı olduğu demokrasilerde, insan haklarını kim belirlieycek? ya azınlık haklıysa, çogunluk haklı değilse

 bu kriterleri nasıl belirlenicek?

demokrası bana göre şeriattan bir farkı yok..... şeriatta ve demokrasilerde ne arar? insan hakları güldürmeyin beni..:ders:

 

örnegin tck. madde 105/2 diyorki, kadının beyanı esstır!

 al sana demokrasi. düşnsene demokrasi buysa yandık vahhhh insanlığın haline.... acırım size ..

 

diyelimki eşitlik var neden erkegin beyanı esastır ilkesi yok!! hadi buyur burdan yakta görelim. 

 

Sistem mükemmel falan mı dedim ben, sadece nasıl çalıştığını söyledim. İnsan haklarını kim belirleyecekmiş, o belirlenmiş zaten, evrensel insan hakları beyannamesi diye bir şey var, gerektikçe düzeltmeler de yapılır üstünde.

 

Ne demek demokrasinin şeriattan farkı yok? Böyle salakça bir değerlendirme mi olur? Bulmuşsun bir madde, o maddeyi beğenmedim diye tüm çağdaş hukuk sistemini çöpe atmışsın.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Genelde  çapsız  ülkücülerin  , kararsız  Dünya görüşlerinin  Karaman gibi siyasal islamcılar üzerinden  dışa vurmuş , gereksiz hezeyanlarının  burada kopyalanıp  olmayan fikrinin  dışa vurumudur bu başlık.

 

Sıyasal islamın  bed sesi Karaman gibilerin bile  beğenilmese dahi   bir Dünya görüşleri  vardır  ancak  onlara yancı olmaktan daha ileri gidemeyen  çapsız ve vizyonsuz ülkücülerin   LAIKLI ve DEMOKRASI adına  düsünecek  kapasiteleri yoktur.  Olmamıstır ve olması mümkün değildir.

 

Bu tip kavramları anlayıp irdelmeleri için  önce bir beyine ve daha sonra aşamalar ihtiyaçları vardır.  Bu aşamalrdan birisi  Karaman  gibi   sahibinin bed sesi siyasal islamcı , biat kültürünü  benimsemiş  sözde yazarlar de olamaz.  

 

Siyasal islamcı birisinin yazdığını dahi   kahve ağzı ile  yorumlayan birisi  olsa  olsa   ülkücü cemaatinin ağzı bozuk  provakatör  ve  terörün gerçek anlamı  olan bir ülkücükten duyabikirsiniz.

 

21 yy da  Halen  ne olduğuna karar veremeyen bu yapı  , arap ve kendince Türklük arasında kalan  bu tiplerdende  verimli birsey beklemekde mümkün deildir.

 

Gelelim Karaman beyin yazısına

Laiklik ve Demokrasi   islam ile  taban taban zıt olan  ve hiç bir milletin  halen içine sindiremediği  , ortacagdan  dahi daha geri kalmıs  islamın  1400 yıllık  argumanları ile  kıyas edilerek  fikir dahi üretilemez.

 

Bıçak  ile boyun arasında

Dısi ile erkek arasında

Boğaz ile mide arasında

Ganimet ile hırsızlık arasında kalmış   esasında  DİN bile olmayan   siyasi bir  uygulamanın  laikliği  kavraması  dahi mümkün değildir.  Kavramasına dahi  musade yoktur.  Adı üzerinde  BIAT kültürüdür.

 

Demokrasiye  dahi demogograsi  ile bakan bir kitle   demokrasinin en basit olan seçme girişimini bile  emirül  müminin agzının ićine bakıp , onun seçtiğini seçmek olduğunu dahi  halen anlayamamış bir yıgındır.

 

1400 yıldır  hiç üretmeden tüketen ve ganimet yolları tıkanan bu guruh   dışarıdan bir gelir edemeyince   doğanın cografyalarına verdiği kaynakları tüketmek yada  kaynagı  yoksa  kendi iç kavgaları ile  birbirlerini tüketen bir topluluk olmaktan  ÖZGURLUGUN , DEMOKRASININ ,LAIKLIGIN ne olduğunu anlamaktan  çok uzaktırlar. Bu baglamda  bu  kavramlar üzerine  yaşamak üzerine  fikir beyan etmeleri dahi  komikliktir.

 

Gücü ele geçirdikleri  her yeri tüketen  bu guruhun   yazarları  olsa olsa  kendi biatcılarını manupile etmeye çalışmaktadırlar. Tabiki  ne olduğuna henüz karar veremeyen hilkat garibesi   AÇ  ülkücülerde  ganimetten pay istmektedirler.   Fakat  ganimet dibini  bulduğu için avućları ile  dilleri  arasında  gereksiz  fikirler üretmektedirler.

 

Yüce önderimiz  ATATÜRK  bunların ne mal olduğunu bildiği için  gerekli düzenlemeleri  LAIKLIK çerçevesinde  halkın anlayacağı  ve yaşyacagı şekilde   uygulamaya sokmasına karşın    işte  zararlı  ot , dibinden kesilmesine rağmen  kökünden  sökülmediği için   tekrardan  bitip zarar vermektedirler. 

 

Demokrasi ve laiklik  hatta  insan hakları  özgürlük üzerine  bir şeyler yazılmalı ama  zararlı otlar ve  halen ne olduğuna karar veremeyen  bu tipler   için   OKU demekten başka bir yolda yok.

 

Ilimi bilimi dahi  kuran OKUMAK sananlara    bunu dahi demek  boşunadır.

 

 

 

tarihinde Ilahimasal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
42 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Sistem mükemmel falan mı dedim ben, sadece nasıl çalıştığını söyledim. İnsan haklarını kim belirleyecekmiş, o belirlenmiş zaten, evrensel insan hakları beyannamesi diye bir şey var, gerektikçe düzeltmeler de yapılır üstünde.

 

Ne demek demokrasinin şeriattan farkı yok? Böyle salakça bir değerlendirme mi olur? Bulmuşsun bir madde, o maddeyi beğenmedim diye tüm çağdaş hukuk sistemini çöpe atmışsın.

demokrasi ile yönetilen bazı ülkelerde insan haklarını bir bir hükmü yoktur. araştırınız.

ayrıca, insan haklarına bir dilekçe sunmanız bile trajıkomık olucak ama, bir dilekçe için 500 tl para ödüyorsunuz.

insan hakları para ile olucaksa ben öyle demokrasının içine edim.

senin çagdaş dediğin demokrasilerde, vergi sistemleri zengin fakir ayrımcılıgı, torpilcilik, rüşvet,

adam kayırma, her türlü pislik ne ararsan var? o kadar pislik seriatta vardır..

demokrasi dediğin şeyde zerre kadar insan hakkı yoktur, insan hakkını savunmak için dilekçe verilmez

 verilirse para ile yazılmaz. insan hakkı ne demek biliyormusun? 

insan hakkı demek.

1: zorla vergi haracı ödemek demek değildir.

 2: zorla kimlik çıkartmak değildir. 

3: zorla dinci olmak demek değildir.

4: kanunlarda esneklık yapmak demek değildir her birey eşit hakak sahiptir. ( kadının beyanı esastır ilkesini görmezden gelmekte insan hak ve hukuna sıgmaz ) 

 

özellikle sen şeriattakı bir takım cariye köle kadınların köle oluşundaki hasssiyetini eleştirdiğin gibi senı demokrasilerdede kadının beyanı 

esastır ilkesini aynı  derecede anlamanı ve eleştirmeni bekliyorum.. 

demokrasilerdekı kanunlar kadınlardan yanadır..

şeriattada erkeklerden yanadır.

sen tarafsız olucaksınkı bizde sana gönülden inanalım.. 

bana demokrasiyi savunnma demokrasının ne kadar? bok oldugunu bu forumda benim kadar hiç kimse

 anlıyamaz.

ağır vergi  sistemleri,  ağır vergiler, işsizden kesilen gss haraçları bumu adil bir deokrasi anlayısı.

 palavra bunlar palavra... uyanıın.. 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, karamsarhuman yazdı:

şeriatada karşıyım, laikliğide karşıyım, modernizmede karşıyım, böyle herşey vergi olucaksa modernizmede karşıyım.

 sırf islamı kabul etmiyor diye, başını vuran şeriatizmede karşıyım, ne olucak?

ben herşeye karşıyım.

ben evrenselim, evrensel insan hakları beyannamesini yazan adamda evrenseldir.

bir dini ve mezhebi yoktur.. olsaydı bunları  yazmazdı   değilmi?

içinde peygamber kitap olan herşeye karşıyım..

evrensel insanlar atheistte olabilr. deistte olabilr agnostık septik nihilisste olabilr. ama asla panteist ve teist olamaz.

tanrıyı şekillendirmez, tanrıyla bir bag kuramaz.bu imkansızdır.

her ülkenın kanunu bu olmalı . tüm dünyada bu kanunlar geçerli olmadıkça, yaşamak ne işe yararki?azıcık insanlık öğrenın

 arkadaşlar iysiyle kötüsüyle tartışıyoruz hepimiz arkadaşız , dostuz.. ama bu dostlugu pekiştirmek elimizde iken neden

 düşman olalımki? yaşamka varken neden ölelimki.

 

 

Yanlış, herşeye karşı iseniz o zaman insan ürünü ter türlü yönetime ve hiyerarşiye de karşısınız demektir.

Evrensel insan hakları beyannamesi de herkese 100% özgürlük veremez, çünkü kitleleri yönetme zorunluluğu vardır yoksa kaos çıkar.

Ancak bu beyannamedeki söylemler kutsal kitaplardakini 1000´e katlar.

Yani siz anarşistsiniz ancak öyle olmadığınızı her iletinizde görmek mümkün.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, karamsarhuman said:

peki çoğunluğun haklı olduğu demokrasilerde, insan haklarını kim belirlieycek? ya azınlık haklıysa, çogunluk haklı değilse

 bu kriterleri nasıl belirlenicek?

demokrası bana göre şeriattan bir farkı yok..... şeriatta ve demokrasilerde ne arar? insan hakları güldürmeyin beni..:ders:

 

örnegin tck. madde 105/2 diyorki, kadının beyanı esstır!

 al sana demokrasi. düşnsene demokrasi buysa yandık vahhhh insanlığın haline.... acırım size ..

 

diyelimki eşitlik var neden erkegin beyanı esastır ilkesi yok!! hadi buyur burdan yakta görelim. 

 

Demokrasi tanımı, anlaşılmamak üzerine yapılır. 

 

Demokrasi, halkın durun durun diyerek mutlakiyetini seçmesi değildir. Her şeyin, halkın fikri ve onayı alınarak yapılmasıdır. Bu noktada da, öyle "hadi sayıyoruz, evet diyenler, hayır diyenler, kabul edildi" şeklinde yapılmaz işler. Herkes söyleyeceğini söyler, katkısını koyar ve ciddi şekilde de kaale alınır. 

 

Demokrasinin halkın kendi kendini yönetmesi demek, bu demektir, halkın herkesi yönetmesi demek değildir. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, kavak yazdı:

 

Yanlış, herşeye karşı iseniz o zaman insan ürünü ter türlü yönetime ve hiyerarşiye de karşısınız demektir.

Evrensel insan hakları beyannamesi de herkese 100% özgürlük veremez, çünkü kitleleri yönetme zorunluluğu vardır yoksa kaos çıkar.

Ancak bu beyannamedeki söylemler kutsal kitaplardakini 1000´e katlar.

Yani siz anarşistsiniz ancak öyle olmadığınızı her iletinizde görmek mümkün.

 

veremez çünkü, insan hakları beyannamesi devletler için  değil insanlar için yazılmıştır, devletin kontrolündeki bireyler için yazılmamıştır. anlıyarak okuyunuz ..

evrensel beyanname insan hakları için devlet tanımın koymamış.

insan hakları için devletin kontrölündekı tanım yanlış olmazmı?

devlet kontrolünde bir hak olurmu? demorasınin pis ve kirli sistemi içinde hangi hak ve hukuk adildir? biz başka bir gezegendemi yaşıyoruz? 

anarsizim farklı birşeydir.insan hakları ise farklıdır karıştirmayın.. 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

devletleri kim yönetir? deri ndevletler yönetir. derin devletleri kim yönetir? masoonlar yönetir peki masonlar  kimdir?

 

masonlar evangelist yahudilerdir. evangelist almanlardır. evangelist avrupalılardır. peki bunları kim yönetir.

 bunları kimse yönetmez çünkü bunlar tanrıdır kapitalizmin icadı ve agır vergi sistemleri yüüznden amerikada 1930 larda

 derin  ekonomık krizler  çeteler boy göstermış bankalar batmış insanlar  aç kalmıştır. kapitalizm çok tehlikeli bir 

güçtür.. para ve kanla beslenir.

 bu sartlarda hukuken vicdanen ne atheist! nede deist nede agnostık nede tüm insanlık, asla huzurlu ve adil bir

haktan nasibini alamaz....

 

1: insan hakları dendiğinde , içinde vergi ve devlet tanımı olmaz.

2: kişiler ve bireyler her türlü haktan nasiplenir.

3: parası olupta zengin olanlar parası olmayıpta fakir olanlar bu gruba dahil değildir.

çünkü insan hakkı herkese eşit bir yaşam vadetmiştir. ama devletler ve demokrasilerde eşitlik ilkesi

ihlal edilerek zengin fakir ayrımı oluşmuştur..

4: demokrasi demek  devlet demektir.  devletse vergi  demektir.. adil bir yönetim ise zenginden al vergiyi fakire

 öde mantıgıdır. ama demokrasilerde zenginlerden vergi alınmaz devlet zenginlerle işbirliği yapar. ve fakirlerin kanını emer.. işte size demokrası tepe tepe kullanın..

 

http://www.diken.com.tr/akp-twitterin-40-yillik-vergisini-sifirladi/

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

 

Demokrasinin halkın kendi kendini yönetmesi demek, bu demektir, halkın herkesi yönetmesi demek değildir. 

 

aynı şey  değilmi? kafan  almıyormu? yine sumu kaynattın.  halk kendi kendini yöneticekki, çoğunluk oluşsun , ve sonrada

halkı yönetsin, varmı başka bir yöntem....:smashfreak:

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Ilahimasal yazdı:

Yüce önderimiz  ATATÜRK  bunların ne mal olduğunu bildiği için  gerekli düzenlemeleri  LAIKLIK çerçevesinde  halkın anlayacağı  ve yaşyacagı şekilde   uygulamaya sokmasına karşın    işte  zararlı  ot , dibinden kesilmesine rağmen  kökünden  sökülmediği için   tekrardan  bitip zarar vermektedirler. 

 

Demokrasi ve laiklik  hatta  insan hakları  özgürlük üzerine  bir şeyler yazılmalı ama  zararlı otlar ve  halen ne olduğuna karar veremeyen  bu tipler   için   OKU demekten başka bir yolda yok.

 

 

 

 

Evet şahıs haklı, zararlı ot cinsinin kendisi olduğunu, aynaya bakmamasından mütevellit bir türlü görememiştir. Ne olduğununun halen farkında olmayan, devamlı kavramların içini boşaltıp.. Dogma şekliyle zorla cahil halka empoze eden bu taifedir. Zehirlidirler temizlenmeleri toplum yararına da elzemdir!.

 

Gelelim gerçek laiklik nedir ne değildire,

 

 

Engels’e göre de Fransa’daki büyük devrim ile birlikte eski yapıdan, geçmişin geleneklerinden radikal bir kopuş gerçekleşti. Devrim Feodalizmin son kalıntılarını ortadan kaldırarak eski Roma Hukukunu modern Kapitalizmin koşullarına güçlü bir uyarlama yaptığını ifade eder. Devamla Engels, gelişen burjuvazinin kurumlaşmış din ile çarpışmasının doğrudan sınıf çıkarlarıyla ilgili bir zorunluluğun sonucu olduğunu (Marx-Engels) ifade eder. Bu gelişmeler de dikkatimizi çeken şu: Dini uygulamaların ve Kilisenin oluşturduğu egemenlik anlayışının feodalizmin ürünü olduğu ve feodalizme sıkı sıkıya yapışmış olması.

Bütün bu yoğun çatışmalar, kutuplaşmalar ve mücadeleler sonucunda 1905 ve 1907 yıllarında Fransa’da çıkarılan kanun maddeleriyle laik devlet, laik düşünce ve hatta laik eğitim yasal güvencelere kavuşturulmuştur. Laikliği güvence altına alan maddeler şöyle:

MADDE-1: Cumhuriyet vicdan hürriyetini garanti eder. Kamu düzeni için ilan edilmiş kısıtlamalar çerçevesinde, mezheplerin tatbik hürriyetini de teminat altına alır.

MADDE- 2/1: cumhuriyet hiçbir mezhebi ne tanır, ne ücretinin öder, ne de ona parasal destek sağlar. Bu iki madde ile Laik devletin din ve mezhepler karşısında ki ödevini özetlemiştir.

Yukarıda alenen görülceğe üzere Türkishlaisizma tamamen bir kandırmaca ve safsata dan ibarettir.

Türkiye ilk anayasasına devletin dini İslamdır ibaresini yerleştirmiş. Akabinde sanırım 28 de bu  ibareyi kaldırmış. Ama laikliği taklit ettiği batıya aykırı yeni bir eşi benzeri dünyada duyulmamış laiszima ve islamcık türetmiştir. Din ve diyaneti çok güzel birbirine katmıştır. Ve bunun adına laik sosyla devlet demiştir.

Hülasa benim genç nesle tavsiyem. Fikri hür, vicdanı hür bireyler olarak kendi düşüncelerini kendileri oluştusunlar vede kimseyi rehber vede önder kabul etmesinler. Sizin aklınız yok mu? Ona buna kutsallık atfedipde kiraya veriyorsunuz?

Sizin zekanız emin olun ataizm zekasından kat ve kat modern ve de ileridir.

Gençler, yeni hedefiniz insan haklarına sadık global dünya hukuk anlayışı olmalıdır. Gerisi hikayeden tayyareyi teferruattır.. .)

tarihinde sahin3 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

laikliğin gerçek tanımı bu, ya adam gibi atatrükçüyüm ben dinsizim, ben modernim, vergiler benım dostumdur.

laik düzende din ve araplar olmaz, dersiniz ,laiklik müslümanlarda işlemez demiştim. kan uyuşmaz demiştim. 

bu sistemde genetik bozukluk var demiştim. adam gibi renginizi belli edin.

atatürkçü dinsizdir. ama bir müslümanda  kadir mısırcıogludur... hadi itiraf edin. rahatlayın.

bir müslüman arap sevdalısıdır. bunu itiraf etmek çokmu zor?siz itiraf etmesenizde bir aptal değiliz anlıyoruz.

 

yada ben arap seviciyim dersiniz türk değilim  dersiniz. şeriat benım hukukumdur dersiniz olur biter.

 

ama hiç bir sistem bir insana asla ve asla özgürce hak ve şitlik ilkesi vermez, bu yüzden tek yol evrensel bir sistemdir.

devletsiz bir sistemdir.. 

 

1: 1400 yıl önceki gerçek islamda şeriat hukuk ubir sistemdir, arapların kurdugu bir sistemdir.

bu sistemde vergiler vardır. erkek hak ve hukuksal olarak çok üstündür... bu çok yanlışş..

2: laik ve demokrasilerde agır vergilerle halk sömürülür. ve kanunlarda üstünlük ve ispat hakkı

 kadınlardan yanadır bu çok yanlışş asla eşitlik ilkesi ile bagdaşmaz.

kanunlar eşit olmadıkça asla adil ve eşit bir yönetim oluşmaz. ya kaos olur yada ekonomık krizler olur oluyorda..

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, Karabiber yazdı:

2 x 2 = 5

 

kabul edenler = 51 kişi.

kabul etmeyenler =49 kişi.

 

2 x 2 = 5  Kabul edilmiştir.:0_80cbc_37a71a73_L:

Ülkede 90 bin cami var !

Bir çoğunun altında market var
Dükkanlar var
Ofisler var

Ancak

Bir tek caminin altında aşevi yok
Yetimhane yok
Yoksula evsize barınacak yer yok 
İşsizleri yönlendirecek atölyeler yok

Hiç bir toplumsal yaraya merhem yok !!!!!
Bu sorunlara çare bulacak şekilde yapılandırılamaz mı ? demokrasının tanımı evrensel demokrası hakkımız değilmi ?:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...