Jump to content

Antidepresanlar Vücuda Zararlı mı?


Recommended Posts

İki kere ağır depresyon geçirmiş biri olarak söylüyorum: Şayet erken erişkinlik, yani 18 yaş civarında isen ya da ilk kez bu bela ile karşılaşıyorsan; hap da kullan, terapi de al.

Ağır depresyona girmemek için ne gerekiyorsa yap.

 

Şayet depresyon kronik olursa veya depresyon bir kişilik bozukluğunu tetiklerse yandı gülüm keten helva.

 

Haplardan "kimyasal" kelimesini kullanarak, sanki vücuda sadece zararlıymış gibi bahsetmen talihsizce ve popüler kültürün etkisi altında olduğunu gösteriyor.

Haplardan mucize bekleme. Haplar, seni zorlayan durumları aşman için geçici olarak moralini düzeltme işini görürler.

Ama senin altta düzeltmen gereken kendi kişiliğinle ilgili problemler.

Ailenden gelen, mükemmeliyetçiliğin varsa bu, narsistik eğilimlerin varsa bunlar vs.

Özellikle anksiyeteye sebep olan düşüncelerini düzeltmen gerekiyor.

 

Yaklaşık 10 senedir yaşamı gerçek gibi hissetmeyen, kendiyle ilgili C-PTSD'den şüphelenen ve yüksek stresten dolayı işlevsizleşmeye başlayan biri olarak sana tavsiyem bu.

Burada atıp tutan çok kişiyi sallama, "bilmiyorum" diyemeyen çok şarlatan var.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 76
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

11 saat önce, Khan yazdı:

Özellikle anksiyeteye sebep olan düşüncelerini düzeltmen gerekiyor.

 

Anksiyete bozukluğun varsa çay, kahve, kakaolu şeyler ve sigarayı kesinlikle bırakman lazım. Bunlar çok fena tetikliyor.

Bu arada bu sitede herkesin psikiyatristle yolu mutlaka kesişmiş galiba.

Link to post
Sitelerde Paylaş

3 yıl boyunca düzenli olarak kullandım. Kullanmadığım antidepresan kalmadı. Yani elbette ki bunlar öyle süper, mucizevi ilaçlar falan da değil ama hiçbir faydasını görmedim demek de haksızlık olur. Gördüğüm yan etkilerini sıralayacak olursam;

-Yüzümün donuklaşması, ifadeşizleşmesi, mimiklerimin kaybolması

-Çenemde istemsiz bir titreme(Bu yanlış hatırlamıyorsam sadece Lustral kullanırken olmuştu)

 

Başka bir yan etki görmedim yani.

 

Bir de çok uyku yapıyor falan deniyor hepsi için ama ben 1-2 ay önce tamamen bıraktım antidepresanları. Yine günde 8-10 saat uyuyorum.

 

Concerta ile Modiwake kullandığım zamanlar da özellikle sol elimde titreme oluyordu. Çay, kahve falan taşırken oluyor genelde. Kaç kere yere düşürmenin kıyısından geçtim bardağı. 

 

Gerçi o ikisini de bıraktım 1-2 hafta önce ama yine titriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.08.2019 at 12:57, teogoni yazdı:

Siz psikiyatrist ya da psikolog musunuz acaba? Bu hissedisimdeki basibosluk, umitsizlik, kaybolmusluk, etraftaki insanlarin hayatindan cok etkilenme, karsilastirma, kendi hayatina odaklanamama, iç enerjinin azliği, sosyal korkaklik, her turlu korkaklik, cekingenlik, yataici olamama, fikir uretememe, hayatina yön verememe, karar vermekten kacinma, surekli endiseli olma hali, kafanin icinin mutlu keyifli olamamasi, hayattan keyif alamama, surekli olarak birseyleri kaybediyormus kaciriyirmus hissi gibi gibi seylerinin hepsinin beyin temelli bir zayiflik. Bacaklardaki kaslarin kuvvetsiz olmasinsdan nasil ki saglik bi insan kostugunda siz onun arkasindan ancak surunerek gidersiniz, beyni zayif olan kisi de tam randimanli calisanlara nazaran daha geride kaliyor. Beyni daha iyi calisan daha dominant oluyor. Gibi dusunuyorum. Psikoloji.diye bisi olmadigini. Psikologlarin falan bosa kurek cektigini dusunuyorum. Sizce hakli miyim haksiz miyim?

 

Psikoloji diye bir şey elbette var ve psikologlar elbette boşa kürek çekmiyor. 

Gerektiğinde elbette ilaç alacağız, hatta öncelikle mutlaka psikiyatriste gideceğiz ama hastalıkların ezici çoğunluğunda mutlaka psikolojik destek, terapi de alacağız. Bu ikisi bir arada olunca tedavi başarılı olur. Senin şikayetlerine bakınca da mutlaka iyi bir psikolojik destek alman gerektiğini söylemeden geçmeyeyim. Bu tavsiyeyi dikkate almanı öneririm.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 11.08.2019 at 18:11, copyPaste yazdı:

 

Kardeşim antidepresanlar ve diğer ilaçlar kimyasal değildir. Vücuduna yiyecek ve içecek olarak giren diğer şeyler gibi biyokimyasaldır. Senin kendi vücuduna yapacağın en büyük iyilik günlerini sıkıntısız ve mutlu geçirmektir. Yani kullan, kafanı diğer şeylere takma.

Çok mantıklı bir yorum. Sonuçta öleceğiz. Belki de saçma sapan bir anlık anomali belki kanser belki kaza. Sanki 100 sene yaşayacağımız garanti de antidepresan kullansam zararlı mı diye hesap ediyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 saat önce, Khan yazdı:

İki kere ağır depresyon geçirmiş biri olarak söylüyorum: Şayet erken erişkinlik, yani 18 yaş civarında isen ya da ilk kez bu bela ile karşılaşıyorsan; hap da kullan, terapi de al.

Ağır depresyona girmemek için ne gerekiyorsa yap.

 

Şayet depresyon kronik olursa veya depresyon bir kişilik bozukluğunu tetiklerse yandı gülüm keten helva.

 

Haplardan "kimyasal" kelimesini kullanarak, sanki vücuda sadece zararlıymış gibi bahsetmen talihsizce ve popüler kültürün etkisi altında olduğunu gösteriyor.

Haplardan mucize bekleme. Haplar, seni zorlayan durumları aşman için geçici olarak moralini düzeltme işini görürler.

Ama senin altta düzeltmen gereken kendi kişiliğinle ilgili problemler.

Ailenden gelen, mükemmeliyetçiliğin varsa bu, narsistik eğilimlerin varsa bunlar vs.

Özellikle anksiyeteye sebep olan düşüncelerini düzeltmen gerekiyor.

 

Yaklaşık 10 senedir yaşamı gerçek gibi hissetmeyen, kendiyle ilgili C-PTSD'den şüphelenen ve yüksek stresten dolayı işlevsizleşmeye başlayan biri olarak sana tavsiyem bu.

Burada atıp tutan çok kişiyi sallama, "bilmiyorum" diyemeyen çok şarlatan var.

 

 

 

Ben kişilik problemlerine inanmıyorum. Psikolog geçmişimde bana etki etmiş hangi problemi bana nasıl cozdurebilir? Her türlü psikolijinin sadece ve sadece beyin temelli oldugunu düşünüyorum. Dünyanın en stabil mutlu beyni kesinlikle beyni muntazam çalışan bir insandır. Mutsuz olanı ise beyni zayıf çalışan insandır. Norotransmitterler açısından diyorum. Depresyon nedir? Bir kislilik problemi midir.? Hayır. Beyin temelli bir zayiflik hastaliktir. 

 

Söz gelimi evde canı sıkılan anksiyetesi yüksek birini ele alalım. Bu adam dışarı çıksın gezdin oyalanıyor. Mutlu da oluyor ama çabuk tüketiyor. Eve geliyor. Birden gene canı sıkılıyor. Bu insandaki problem kendi hayatini hobilerle zenginlestirememesi sosyal ilişkiler ile zenginlestirememesi değil. 

 

Bu insanin ayağı topal. Bu adama antidepresan verildiğinde evde tek başına tvden zevk alabiliyor. Plan yapabiliyor. Hayatını düzene sokabiliyor. Herhangi bir aktiviteye katılmak için içinde istek enerji güven duyabiliyor. Diğeri duyamiyor. Burda beyinde problem var. Mizaç temelli bir durum. Mizaç da beynin aktivite düzeyidir basitçe. Bu beyin tembel mi, üşengeç mi, yoksa enerjik mi mutlu mu konuskan mi. Problem karmaşık değil çok basit. Sağlıklı kas ile sağlıklı olmayan kas bu kadar basit.

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, copyPaste yazdı:

 

Anksiyete bozukluğun varsa çay, kahve, kakaolu şeyler ve sigarayı kesinlikle bırakman lazım. Bunlar çok fena tetikliyor.

Bu arada bu sitede herkesin psikiyatristle yolu mutlaka kesişmiş galiba.

Aslında çay içince ben de kötü hissediyorum. Sizce çayı komple biraksam çok rahatlar miyim. Beyni gerçekçi depresif çalışanlar, düşünen insanlar. Diğerleri zaten laylay lom. Biz o yüzden bu sitedeyiz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, Faşist Ateist yazdı:

3 yıl boyunca düzenli olarak kullandım. Kullanmadığım antidepresan kalmadı. Yani elbette ki bunlar öyle süper, mucizevi ilaçlar falan da değil ama hiçbir faydasını görmedim demek de haksızlık olur. Gördüğüm yan etkilerini sıralayacak olursam;

-Yüzümün donuklaşması, ifadeşizleşmesi, mimiklerimin kaybolması

-Çenemde istemsiz bir titreme(Bu yanlış hatırlamıyorsam sadece Lustral kullanırken olmuştu)

 

Başka bir yan etki görmedim yani.

 

Bir de çok uyku yapıyor falan deniyor hepsi için ama ben 1-2 ay önce tamamen bıraktım antidepresanları. Yine günde 8-10 saat uyuyorum.

 

Concerta ile Modiwake kullandığım zamanlar da özellikle sol elimde titreme oluyordu. Çay, kahve falan taşırken oluyor genelde. Kaç kere yere düşürmenin kıyısından geçtim bardağı. 

 

Gerçi o ikisini de bıraktım 1-2 hafta önce ama yine titriyor.

Şimdi iyi hissediyor musunuz? Kalıcı bir etki bıraktılar mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.08.2019 at 23:20, teogoni yazdı:

...Demekki bu beyin yeterli randimanda sinirsel trafigi calistiramiyor. Bu da buyuk ihtimal serotonin gibi noratransmitterlerin olmasi gerektigi yerde olmasi dozda bulunamamasi yuzunden. Buyuk ihtimal 50 bin yil once bu tip bir organizma dogal secilim ile elenip gidecekti...

 

Aslında gitmeyecekti çünkü çağımızdaki stres etmenlerinden hiçbirisi 50bin yıl önce yoktu. O zamanlarda tek derdin karnını doyurmak olurdu, anksiyeten av bulana kadar sürer, akşam yemeğini temin ettin mi kabilendekilerle beraber neşeyle hasbıhal ederdin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
47 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Psikoloji diye bir şey elbette var ve psikologlar elbette boşa kürek çekmiyor. 

Gerektiğinde elbette ilaç alacağız, hatta öncelikle mutlaka psikiyatriste gideceğiz ama hastalıkların ezici çoğunluğunda mutlaka psikolojik destek, terapi de alacağız. Bu ikisi bir arada olunca tedavi başarılı olur. Senin şikayetlerine bakınca da mutlaka iyi bir psikolojik destek alman gerektiğini söylemeden geçmeyeyim. Bu tavsiyeyi dikkate almanı öneririm.

 

Psikologa gidip bu sorunlarıni yenen insanların oldukları bir platform falan yok mu acaba?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, teogoni yazdı:

Aslında çay içince ben de kötü hissediyorum. Sizce çayı komple biraksam çok rahatlar miyim. Beyni gerçekçi depresif çalışanlar, düşünen insanlar. Diğerleri zaten laylay lom. Biz o yüzden bu sitedeyiz. 

 

Tamamen bırak ya da sadece sabahları iç. Kafein'in anksiyeteyi tetikleyen bir şey olduğu biliniyor. Sigara ise çok daha fena.

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 dakika önce, teogoni yazdı:

Çok mantıklı bir yorum. Sonuçta öleceğiz. Belki de saçma sapan bir anlık anomali belki kanser belki kaza. Sanki 100 sene yaşayacağımız garanti de antidepresan kullansam zararlı mı diye hesap ediyoruz. 

 

Valla annem 14 senedir her gün yüksek dozda kullanıyor. Bir şey olduğu yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, copyPaste yazdı:

 

Aslında gitmeyecekti çünkü çağımızdaki stres etmenlerinden hiçbirisi 50bin yıl önce yoktu. O zamanlarda tek derdin karnını doyurmak olurdu, anksiyeten av bulana kadar sürer, akşam yemeğini temin ettin mi kabilendekilerle beraber neşeyle hasbıhal ederdin.

Çok iyi. Evet böyle olabilirdi. Günlük olarak her an bir arayış içinde olurduk. Hayatı günlük yasardik. O gün elde ettiklerimiz bizim urunumuz olurdu. Akşama kadar araştırma yorgunluk akşama derin bir uyku. Boşluk yok stres yok. Basında etrafında toplanan sohbet ederken bile garip bir şekilde savunma mekanizmaları gelistirmen gerkeen insanalr yok. Basit ilkel. Boş boş ateşe bakarak otursan. Ne yapıyor lan bu diye seni eleştirecek insan yok. İşte insanları asıl zorlayan şeyler bunlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, copyPaste yazdı:

 

Tamamen bırak ya da sadece sabahları iç. Kafein'in anksiyeteyi tetikleyen bir şey olduğu biliniyor. Sigara ise çok daha fena.

Bir fincan büyük o cafelerdeki kahvelerde içince içim bir garip oluyor. İçim sisiyor sanki. Bu kafein beni çarpıyor demek mi. Panik atak gecmisim de var. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, teogoni yazdı:

Psikologa gidip bu sorunlarıni yenen insanların oldukları bir platform falan yok mu acaba?

 

Ben öyle bir platform bilmiyorum ama bu zaten saçma bir istek. Sana konan teşhise ilişkin uzmanlaşmış bir klinisyen bulur ve gidersin, sonra da oturur değerlendirirsin.  İşini çok iyi bilen binlerce uzman ve onlardan dibine dek yararlanmış milyonlarca insan var. 

Araştır, bul.

 

12 dakika önce, teogoni yazdı:

Aslında çay içince ben de kötü hissediyorum. Sizce çayı komple biraksam çok rahatlar miyim. Beyni gerçekçi depresif çalışanlar, düşünen insanlar. Diğerleri zaten laylay lom. Biz o yüzden bu sitedeyiz. 

 

Depresyon sağlıklı, akılcı düşünmeyi de hissetmeyi de engelleyen çok önemli bir hastalıktır. O yüzden bu fikrin külliyen yanlış. Depresif. 

Bu site depresiflerin toplaştığı bir site, ateizm de depresiflerin sahiplenip savunduğu bir fikir, akım (veya adı her ne ise) biz tası tarağı toplayıp gidelim hemen...

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, copyPaste yazdı:

 

Valla annem 14 senedir her gün yüksek dozda kullanıyor. Bir şey olduğu yok.

Yediğimiz ictigimiz herşey zaten vücut için bir yük. Onları ayristir cart curt. Doğal beslenmek bile vücudumuzda artıklar kalıyor..detoksla atmaya çalışıyorlar. Oksijen bile bizi oksitliyor. Hayat aslında yediginle ictiginle nefesinle zaten organizmanın yıkımına neden oluyor. Her türlü. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, teogoni yazdı:

Çok iyi. Evet böyle olabilirdi. Günlük olarak her an bir arayış içinde olurduk. Hayatı günlük yasardik. O gün elde ettiklerimiz bizim urunumuz olurdu. Akşama kadar araştırma yorgunluk akşama derin bir uyku. Boşluk yok stres yok. Basında etrafında toplanan sohbet ederken bile garip bir şekilde savunma mekanizmaları gelistirmen gerkeen insanalr yok. Basit ilkel. Boş boş ateşe bakarak otursan. Ne yapıyor lan bu diye seni eleştirecek insan yok. İşte insanları asıl zorlayan şeyler bunlar. 

 

Bu saydıkların sağlıklı insan için sorun değil. Diğer insanlarla ilgili bu tip kaygılar gütmüyor insanlar.

Bunlar hastalıktan. Lütfen gidip ciddi ve kompleks bir tedavi al. Burada saçma sapan tavsiyelerle halledemezsin. İyi bir psikiyatrist ve bir psikolog bul ve tedavi ol. Kaygıların sağlıklı insanlarda yok emin ol. 

Yukarıda da söylemiştim, depresyon bir hastalık sadece. İnsanın beyni de diğer organlar gibi bir organ ve hastalanabiliyor. Çaresine bakmak en doğrusu, hatta elzem olanı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...