Jump to content

ayetteki mantık hatasını gören, parmak kaldırsın.


Recommended Posts

31 dakika önce, bahadirbasaran yazdı:

Öncelikle şunun altını çizmek istiyorum: Ben bu siteye islam dini ve Kur'an hakkındaki tartışmalara katılıp, inancımı delilleri ile ispat etmek için katıldım. Ne birine hakaret etmeye ya da birini hakir görmeye niyetim var, nede biri tarafından hakir görülmeye ve hakaret edilmeye niyetim var. Lütfen konuşmalarınızı ya değiştirin, ya da artık mesajlarımı alıntılamayın, inancınız size kalsın. Benimki de bana kalsın.

 

18.yy dan kalma Kur'an da değişiklik olduğu meselesine gelince: Kütüphanelerimizde 500-600 yıllık tefsir kitaplarımız mevcuttur. Bu kitaplar içerisinde bakarsanız aynı ayet evrenin genişlemesi şeklinde yer alır. Yani dediğiniz yanlış bir bilgi. Bahsettiğim kitapların baskıları bende de mevcut. Bu o kadar net bir gerçek ki getirdiğiniz argüman çok cılız kalıyor işi bilenler katında. 

iyide arkadaşım bendede 7..yyla ait kuran parşömentleri var  ingiltereden özel olarak email kargo yoluyla getirttim.. sana kaynak gösterdik, neden hala hava atıyorsun bana,

 ben sana hava atıyormuyum?  500,600 yılık kuran nedir yahu? :0_80cbc_37a71a73_L: osmanlı döneminden kalma tefsirleri

 gerçekmi sanıyorsun? akıl fukarası teist.. 

 

bana istediğin kuranı getir, tamamını okudum ben, evrenin  genişlemesi yazmıyor. 

 

defalarca ispatladık, kuran osmanlı döneminde defalarca modifiye edildi.

ababsiler döneminde, sünni kuran oldu sana şii kuran.. 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 91
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

9 dakika önce, bahadirbasaran yazdı:

 

Bir şeyin diğer kitaplarda geçmemesi o şeyin yokluğuna delil olmaz. Ki orada geçtikten sonra arap diline yerleşmesi diye bir şey söz konusu değil. Kur'an kelimesi zaten arap kökenli bir kelime.

Kuranda onceki kitaplarin isimleri geciyor mu? 

Geciyorsa neden tanri bir sonraki kitabin adini söylememis olsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, deadanddark yazdı:

Kuranda onceki kitaplarin isimleri geciyor mu? 

Geciyorsa neden tanri bir sonraki kitabin adini söylememis olsun.

 

Kur'an kitap ismi olarak Tevrat, Zebur ve İncil'den bahseder sadece.

Halbuki âla suresinde İbrahim aleyhisselama gelen vahiyler için bir kitap ismi vermek yerine "sahifeler" diyor. Yani bir kutsal kitabın kendisinden sonra gelecek kutsal kitabın ismini vermesi gibi bir şeyi zaruret kılamayız..

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, bahadirbasaran yazdı:

 

Kuran kelimesi iki kapak arasındaki tüm ayetlere kullanıldığı gibi, belli bir sureye ya da bir satırlık ayete de kullanılır.
Mesela siz 2 satır ayet okusanız ve "Kur'an'dan iki satır okudum" deseniz bu doğru olacağı gibi "Kur'an okudum" demekte doğru olur. Yani Kur'an'ın sadece bütün olan o kitaba kullanılması geçersiz bir iddiadır.

Birde şunu unutmamak gerekir; O zamanlarda yaşayan insanlar akıldan yoksun değildi. Üstelik onlar Arap idi. Yani Kuran şayet kitabın tamamı manasına gelseydi o zaman kitap tamamen inmeden bu cümlenin kullanılması mantıksız olacağı için hem o zamanki mü'minler imanlarından dönerlerdi hem de Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i mat etmek isteyenler bu argümanı kullanırlardı.

 

arkadaşım dünyada arap ırkı diye bir ırk yoktur, % 100 arap diyemezsın j1 jenerasyonuna.. 17.000 yıllık mezopotamya sürecinde tamamı ırksal olarak melezleşmiştir... ...

bu iddia asılsızdır.

 j1 formasyonu arap ırkını tensil etmez . aksne türk ganini temsil eder. Türk Haplogrupları Nelerdir? (G, I, J1, J2, L, N, O, Q, R1a, R1b)

 

Allah'a, bize indirilene, İbrahim'e, İsmail'e, İshak'a, Yakub'a ve torunlarına indirilene, Musa'ya ve İsa'ya verilen ve diğer peygamberlere Rableri tarafından verilene iman ettik. Onlar arasında bir ayırım yapmayız, biz de Allah'a teslim olanlarız, deyin."(Bakara, 2/136).

 

Arapların soyu

İbrahim'in farklı annelerden İsmail ve İshak isminde iki oğlu olmuştur. İslam geleneğine göre İslam peygamberi Muhammed'in ve Arapların atası, İsmail'dir. Öte yandan Yahudi ve Müslüman kaynaklarına göre İshak'ın oğlu Yakup'un soyundan gelenler İsrailoğulları'nı meydana getirirler.

 

arapların atası yahudilerdir... tesadüfmü yanı?

 

Ey İsrailoğulları! Sizlere ihsan ettiğim nimetimi ve sizi vaktiyle âlemdeki ümmetlere üstün tuttuğumu hatırlayın!" (Bakara, 2/122)

 :0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

burada yakup yahudi ama aslında alalh onu müslüman yapıyor....  

  • Bakara Suresi, 140. ayet: Yoksa siz, gerçekten İbrahim'in, İsmail'in, İshak'ın, Yakub'un ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı söylüyorsunuz? De ki: "Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı? Allah'tan kendisinde olan bir şehadeti gizleyenden daha zalim olan kimdir? Allah, yaptıklarınızdan gafil değildir."
  • Al-i İmran Suresi, 84. ayet: De ki: "Biz Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakup ve torunlarına indirilene, Musa'ya, İsa'ya ve peygamberlere Rablerinden verilenlere iman ettik. Onlardan hiçbiri arasında ayrılık gözetmeyiz. Ve biz O'na teslim olmuşlarız."

İsrail ise Hz. Yakup'un unvanıdır. Yakup soyundan gelen Yahudilere İsrailoğulları denilir. Hz. Yakup (selâm ona), Hz. İbrahim'in küçük oğlu İshak'ın oğludur

 

 

allah bir ayette yakup için yahudi diyor, diğer ayete baktığımızda yakup müslüman oluyor..

gelde gülme arkadaş allahın kafası fena karışmış.. anlaşılan.. :0_80cbc_37a71a73_L:

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

1400 yıl önce diyorki ayet, biz firavunu kıtlıkla terbiye ettik..o zaman firavun 4500 yıl önce değil 1400 yıl önce yaşamış, tarihler yanlış olur ben asla yanlış olmam bu imkansız.

 

 bu ayet 1400 yıl önce yazılmış, açıkça belli oluyor.. Muhacirlerden ve Ensar’dan o ilkler, o önde gidenler ve bir de ihsan şuuruyla onlara tâbi olanlar var ya, Allah onlardan razı, onlar da Allah’tan razıdırlar. Allah onlara, altlarından ırmakların çağladığı, içinde ebedî kalacakları cennetleri hazırlamıştır. İşte büyük kurtuluş budur.” (et-Tevbe 9/100)

 

 bu ispatı anlamıyorsan , boşuna yaşıyorsun demektir..Mekke'den Medine'ye hicret eden Müslümanlara muhacir, muhacire kucak açıp yardım eden Medine'li Müslümanlara da ensar denir. Medine'ye Müslümanların çoğu hicret etmiş geride, Hz. Muhammed (s.a.v.) ile Hz Ebu Bekir ve Hz...muhacirler ve ensarlar 1400 yıl yaşamış ayet bunu ispatlıyor.. diğer ayette 4500 yıl önce yazıldıgı ispatlanıyor.. ayet kendi kendini açıkça ispatlıyor.. çünkü 4500 yıl önce yazılan 2 ayet tavrata aiitir.

 

 mantığını ciddi anlamda zorla bakalım, bu ayetleri muhammedmi yazmış? yoksa musamı? hangi döneme aittir..Firavun hanedanını öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik. (7:130)
Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı deliller gönderdik. Yine de kibirlendiler ve günahkar bir topluluk oldular. (7:133) şimdiye kadar hiç yanılmadım, argümanlarım çok sağlamdır..

 

 ayetlerdekı en büyük mantık hatası şu, muhammed ayet yazarken firavunun üzerine çekirgeler saldık, onları açlıkla terbiye ettik kıtlıkla terbiye ettik yerine , musa adını verebilirdi. ve böylece 1400 yıl önce yazıldıgı ispatlanırdı. ama öyle olmadı. bu ayeti yalnızca musa yazabilir!!..1400 yıl ayeti yazan muhammed dogal olarak firavunu terbiye etmiş oluyor..işte bu asıl mantık dışı olandır.. 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Fe izâ kare’tel kur’âne festeız billâhi mineş şeytânir racîm >> Nahl 98> el-kuran >özel isim.

Tanri son gönderdigi kitaba kuran ismi ile hitap ediyor.

Önceki kitaplarin degistirilmis oldugunu söylerken onlara isimleriyle hitap ediyor.

Anlayamadigim ise neden öncekilerede el-kuran ya da o kuranlar diye hitap etmedigi.

Öncekilere bu isimleri tanrimi verdi?

 

Kurandan önce ellerinde kutsal eski kitaplar var, incil zebur tevrat.

Aynisini Muhammetten de bekledikleri kesin, cünkü sürekli tanri adina konusan biri. O sözlerin kitaba dönüsmesi kacinilmaz sonuc olacakti.

Link to post
Sitelerde Paylaş

arapça böyle basit bir dil değildir,çoğu kelimenin birden fazla anlamı vardır,ayrıca kuranı anlayabilmen için sadece kuran okumak yetmez,tek ayetten yola çıkmak yetmez,sız cımbızla bir ayeti seçip hata ariyorsunuz,tefsir okuyunuz,anlatılmaya çalışanı anlayınız zira günümüzde yeni keşfedilen bilimsel bilgilerin kuranda zaten mevcut olduğu ispatlandı,bu da sizin kuranın sonradan değiştirildiği iddianizi çürütür kanaatindeyim

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, enesilhan50 yazdı:

arapça böyle basit bir dil değildir,çoğu kelimenin birden fazla anlamı vardır,ayrıca kuranı anlayabilmen için sadece kuran okumak yetmez,tek ayetten yola çıkmak yetmez,sız cımbızla bir ayeti seçip hata ariyorsunuz


Ya sen yalan söylüyorsun ya da kuran?
Aşağıdaki ayetler kuran ayetlerinin "apaçık" anlaşılır  olduğunu belirtiyor..

bakara suresi 99. ayet

yunus suresi 15. ayet
yusuf suresi 1. Ayet

hicir suresi 1. Ayet

hac suresi 16. Ayet

hac suresi 72. Ayet

nur suresi 1. Ayet

nur suresi 34. Ayet

nur suresi 46. Ayet

neml suresi 1. Ayet

kasas suresi 2. Ayet

ankebut suresi 49. Ayet

zühruf suresi 2. ayet
duhan suresi 2. ayet
duhan suresi 58. ayet
ahkaf suresi 7. ayet
kamer suresi 17. ayet
kamer suresi 22. ayet
kamer suresi 32. ayet
kamer suresi 40. ayet
hadid suresi 9. ayet
mücadele suresi 5. ayet
talak suresi 11. ayet

 

15 saat önce, enesilhan50 yazdı:

tefsir okuyunuz

 

Tefsir dediğin şey yazan kişinin şahsi kanaatlerinden ibarettir,
kaynakları, işkembe ve oturma organları.

 

15 saat önce, enesilhan50 yazdı:

günümüzde yeni keşfedilen bilimsel bilgilerin kuranda zaten mevcut olduğu ispatlandı,bu da sizin kuranın sonradan değiştirildiği iddianizi çürütür kanaatindeyim

 

Kuran, 7. yüzyıl cahil ve yağmacı araplarının, çağın bile çok gerisinde kalmış el kitaplarıydı.
Hiçbir mucize vs. yoktur, hepsi zorlama ve çarpıtmalardan ibaret. Örneğin şu sitede bazı mucize safsataları incelenmiş;

https://mucizeyalanlari.wordpress.com/
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, enesilhan50 yazdı:

arapça böyle basit bir dil değildir,çoğu kelimenin birden fazla anlamı vardır,ayrıca kuranı anlayabilmen için sadece kuran okumak yetmez,tek ayetten yola çıkmak yetmez,sız cımbızla bir ayeti seçip hata ariyorsunuz,tefsir okuyunuz,anlatılmaya çalışanı anlayınız zira günümüzde yeni keşfedilen bilimsel bilgilerin kuranda zaten mevcut olduğu ispatlandı,bu da sizin kuranın sonradan değiştirildiği iddianizi çürütür kanaatindeyim

 

Muhterem

 

Dakka 1, gol 1. Ancak topu kendi kalenize atmışsınız.

Kalınlaştırdığım yerleri, şöyle 1 kere değil, en azından 100 kere sesli okuyun.

Belki bu şekilde devirdiğiniz ağacın farkına varırsınız ki benim pek umudum yok şahsen, çünkü buraya damlar damlamaz böyle yorumlarla geliyorsanız, daha bir fırın ekmek yemeniz gerekecek.

 

Hadi kolay gelsin...

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, enesilhan50 yazdı:

arapça böyle basit bir dil değildir,çoğu kelimenin birden fazla anlamı vardır,ayrıca kuranı anlayabilmen için sadece kuran okumak yetmez,tek ayetten yola çıkmak yetmez,sız cımbızla bir ayeti seçip hata ariyorsunuz,tefsir okuyunuz,anlatılmaya çalışanı anlayınız zira günümüzde yeni keşfedilen bilimsel bilgilerin kuranda zaten mevcut olduğu ispatlandı,bu da sizin kuranın sonradan değiştirildiği iddianizi çürütür kanaatindeyim

 Şüphesiz ki ben kuranı anlayasınız diye apaçık indirdim.Kulum sen ne tevsirinden bahsediyorsunuz.Araplar ve İsrailoğullarına torpil yaptık diye o kadarda adaletsiz değilim.Herkesin anlayacağı bir kitap yolladım.Ve o piti piti karamela sepeti yaparak size dinlerin en güzelini seçtim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 

2 saat önce, Ebu Kafir yazdı:
17 saat önce, enesilhan50 yazdı:

arapça böyle basit bir dil değildir,çoğu kelimenin birden fazla anlamı vardır,ayrıca kuranı anlayabilmen için sadece kuran okumak yetmez,tek ayetten yola çıkmak yetmez,sız cımbızla bir ayeti seçip hata ariyorsunuz


Ya sen yalan söylüyorsun ya da kuran?
Aşağıdaki ayetler kuran ayetlerinin "apaçık" anlaşılır  olduğunu belirtiyor..

bakara suresi 99. ayet

yunus suresi 15. ayet
yusuf suresi 1. Ayet

hicir suresi 1. Ayet

hac suresi 16. Ayet

hac suresi 72. Ayet

nur suresi 1. Ayet

nur suresi 34. Ayet

nur suresi 46. Ayet

neml suresi 1. Ayet

kasas suresi 2. Ayet

ankebut suresi 49. Ayet

zühruf suresi 2. ayet
duhan suresi 2. ayet
duhan suresi 58. ayet
ahkaf suresi 7. ayet
kamer suresi 17. ayet
kamer suresi 22. ayet
kamer suresi 32. ayet
kamer suresi 40. ayet
hadid suresi 9. ayet
mücadele suresi 5. ayet
talak suresi 11. ayet

 

17 saat önce, enesilhan50 yazdı:

tefsir okuyunuz

 

Tefsir dediğin şey yazan kişinin şahsi kanaatlerinden ibarettir,
kaynakları, işkembe ve oturma organları.

 

17 saat önce, enesilhan50 yazdı:

günümüzde yeni keşfedilen bilimsel bilgilerin kuranda zaten mevcut olduğu ispatlandı,bu da sizin kuranın sonradan değiştirildiği iddianizi çürütür kanaatindeyim

 

Kuran, 7. yüzyıl cahil ve yağmacı araplarının, çağın bile çok gerisinde kalmış el kitaplarıydı.
Hiçbir mucize vs. yoktur, hepsi zorlama ve çarpıtmalardan ibaret. Örneğin şu sitede bazı mucize safsataları incelenmiş;

https://mucizeyalanlari.wordpress.com/


Ebu Kâfir, senin bir fâre kadar, solucan kadar şerefin var mı?
Eğer solucan kadar şerefin varsa,
Sana kitap gibi cevâbı verilmiş bir konuda,, Tartışmayı dene, kalem oynat, tırsık tırsık durma...
Utanmadan temcîd pilavı gibi aynı konuyu sürekli müslümânların önüne niye sürüyorsun?
Ne tür mahlûklarsınız siz, amacınız ne? Biryerden maaş mı alıyorsunuz?
Tartışılan konularda gerçeğin peşinde olmak yerine bilgi kirliliği yapmanız, saf beyinleri zehirlemeniz mi isteniyor sizden?

Kur'ân'ın apaçık olması ile ilgili sana aşağıdaki şu cevap verilmiş. Hattâ bu cevab sitede daha önceden paylaşılmıştı, kör gözüne parmak bir de önüne getirildi.
Hem de şöyle bir uyarıyla başladım, "Kur'ânın apaçıklığı mes'elesini açıklamaya"...

 

 

Nisan 23 gönderildi  Bak ben sana aşağıda dînin apaçık olmasının âyetlerin apaçık indirilmesinin ne anlama geldiğini anlatacağım.
Bana bu konu hakkında mantıklı bir i'tirâz da yapamayacaksın ama yine bu cevabı unutup sen bildiğini okuyacaksın emînim...

 
ON 22.04.2019 AT 16:36, EBU KAFIR YAZDI:
DINININ EMIRLERI AÇIK, 1400 YILLIK UYGULANIŞI, PRATIĞI ORTADA AYETLERIN ANLAŞILABILMESI IÇIN APAÇIK INDIRILDIĞI DEFALARCA YAZILMIŞ.
 

Bir Dersi çok açık bir dille ve çok açıklayıcı bir üslûb ile anlatmanın, anlamak isteyene fayda vereceği bir gerçektir fakat,
Hocanın Dersi ap-açık anlatmasının,  Her tembel ve zayıf öğrencinin o dersi anlamasına yeteceğini düşünmek
Ve bu düşünceyle en güzel şekilde dersi anlatmış hocayı suçlamak tâmm bir EŞŞEKLİKTİR.

Anlamak Bir çocuktur. Söyleyen ile işitenin bir çocuğu...
Söyleyeni işiten yoksa çocuk olmaz. Her söyleyen ve işitenden de anlama çocuğu doğacak diye bir kaide yoktur.

Hoca dersi çok açık çok güzel anlatabilir,, sen o sınıfa kopya çekerek soru çalarak gelmiş olabilir hocayı anlamayabilirsin,
Sınıftaki bir öğrencinin misâfiri olarak sınıfta bulunuyor olabilir ve hocayı anlamayabilirsin,
Konuyu az biliyorsundur temelin zayıftır anlamayabilirsin,
Uykusuzsundur, hastasındır anlamayabilirsin,
Gözün bi kıza takılmaktadır hocayı tâkip etmemişsindir anlamayabilirsin. İlâ âhir...

 

Hoca dersi ap-açık anlattığı zamân herkes konuyu mükemmel anlar-anlamalı diye sürekli iddiâ etmek,
"Ben kendime EŞŞEK diyemiyorum benim EŞEKLİĞİMİ bu verdiğim hükümden anlayın"  Ben ârızanın tekiyim demektir.

Eşşeklik derken de  eşşek ile alay ettiğimizi düşünerek ikinci bir eşeklik yapacaklara  anlayabilirlerse şu açıklamayı yapayım.
Eşşek, İnsân gibi duyu ve uzuv donanımına sâhip olsaydı veyâ ateistlerin donanımına sâhip olsaydı, doğru yazılan kitapları (Hocayı) anlardı eşeklik yapmazdı, yapamazdı.
Fakat bir insân, Doğru bilgiler veren gerçek bir hocayı aynı dilden konuşmasına rağmen aynı duyulara sâhip olmasına rağmen anlamıyorsa
Ve buna rağmen yüksek sesle hocaya i'tirâz ediyorsa onun sesi eşşek sesinden daha çirkindir.
Kendisi de Hayvandan daha aşağıdır.
(Bak burda kendisi hayvândan daha aşağıdır dedim, Sesini kötülemedim. Âyet-i kerîmede ise Eşşek Kötülenmiyor, sesinin çirkinliği ifâde ediliyor. Eşşeğin sesi güzel mi?)
Hayvândan daha aşağı olmasına sebeb,, İnsânî duyu ve uzuvlarına rağmen Hocayı anlamamış olmasıdır.
Eşşeği de sınıfa koysan oda Hocayı anlamaz fakat onun kınanacak bir hâli bir suçu yok. Çünkü onun donanımından anlama kâbiliyeti beklenmez.
Bu yüzden Kur'ânda, Hayvânlar gibi anlamazlar belki hayvândan daha aşağıdırlar buyrulur. İnsân donanımında oldukları halde anlayamadıkları için hayvândan aşağıdırlar.
Buradaki Belki; Dış yüzleriyle insân İç yüzleriyle hayvândan aşağı olmalarının belirsizliğine vurgudur.
Bir de Bu aşağılık mertebelerden kurtulacak olanlar olacağı için bu noktada bir belirsizlik olduğu için "belki" buyrulmuştur.

Kur'ân Hayvanları aşağılıyor diye sürekli sayıklamanıza rağmen, hiçbir müslümân size cevap verirken "Evet , Kur'ân hayvanları aşağılıyor, biz hayvanları sevmeyiz, hayvânlara eziyet ederiz" dediklerine,, sizin  eşşekçe anlayışınızın paralelinde hayvânları hor gören bir savunma yaptıklarına şâhit oldunuz mu? Olmamışsınızdır... Niye? Çünkü müslümânlar  Hem dış yüzden hem de iç yüzden "insân" oldukları için, Kur'ânı eşekce anlamazlar.

Sizin probleminiz inanıp inanmama gibi bir tercîh problemi değildir. Anlayıp anlamama problemidir. Varlık düzeyiniz Allah'ı anlamaya müsâit değil.
Mantıksız hırrlamalara müsâittir.
Müslümân ve mü'minlerin çoğunda da anlama problemi vardır. Fakat onlar, Allah'ın ve Peygamberinin güzelliğini ve doğruluğunu 
(Veyâ ders anlatan Hocanın gerçek bir hoca olduğunu) sezmiş durumdadırlar:
Dersi anlamadıklarını i'tirâf etseler de Hocalarının kadrini kıymetini bilir seslerini yükselterek i'tirâz etme eşekliğini icrâ etmezler.

"Biz sana her şeyi ap-açık beyân eden kitâbı indirdik" (Nahl, 89)
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik. (Nahl 44)

Demek ki apaçık indirmek herkesin anlamasını sağlamakta yeterli olamayacağı için anlamayanlar da anlayabilsin diye ilâve açıklamalar yapılması gerekiyormuş. Bunu ben söylemiyorum Kur'ân söylüyor.

Bu açıklamaya şöyle bir cevap vermişsin:
 

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESI DIYE BIRŞEY VAR BILDINMI?

TAMAMI ACIZ INSANLAR TARAFINDAN YAZILMIŞ AMA HER OKUYAN AYNI ŞEYI ANLIYOR, BIRININ AK DEDIĞINE DIĞERI KARA, MAVI VS. DEMIYOR.

AMA SENIN KITAP SÖZDE KISITSIZ VE MÜKEMMEL TANRIDAN GELIYOR AMA NE HIKMETSE HER OKUYAN FARKLI BIRŞEY ÇIKARIYOR, MISAL SEN GELENEKSEL ISLAMA GÖRE KATLI VACIP BIR MÜNAFIKSIN.

KISITSIZ TANRI MERAMINI INSANLAR ÜZERINDEN ANLATMAYA ÇALIŞIYOR AMA BIR GÖNDERIYOR OLMUYOR, BIRDAHA DENIYOR YINE OLMUYOR YINE DENIYOR VE YINE OLMUYOR, MEALCILER, TEFSIRCILER ARAYA GIRIP TANRININ KIÇINI TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR YINE OLMUYOR, HATTA BU DINE MENSUP INSANLAR KENDI ARALARINDA BILE ANLAŞAMIYOR, TONLA MEZHEBE BÖLÜNÜP BIRBIRLERINI KAFIR ILAN EDIP KESIYOR!!  SANA HIÇ MI TUHAF GELMIYOR BU DURUM?

Ve ardından sana şu cevâbı vermişim:

Ey Allah'ın Danası,, İnsân kelâmı elbette daha yüzeysel olacaktır. 
Allah kelâmı olan bir metinde herkesin Allah'a yakınlığı nisbetinde kelâmın derinliklerine vâkıf olmasından,
Allah'a muhatab olmaya lâyık olmayanların da Kur'ândan yüzeysel bir algıdan fazlasına ulaşamamalarının ne kadar doğal olduğunu anlayamıyor musun.
Kur'ânın insân kelâmı olmadığını kendin i'tirâf etmiş oluyorsun böylece...
Kur'ân, İnsân Hakları beyânnamesi gibi ağırlıkla ittifâk edilen bir metin olsaydı (ki olmaz), Bu sefer diyecektin ki; "Bu nasıl ilâhî metin?

Hiç Tuhaf gelmiyor.
Tuhaflık sende, Hayvânat bahçesindeki her hayvâna aynı gıda verilir mi?
Kafanızda Bir İslâm kurgulamışsınız, bir tanrı kurgulamışsınız evlere şenlik. Ne Allah'a bir yol bulabiliyorsunuz ne de Bir Tanrının nasıl olması gerektiği hakkında doğru bir düşünceye sâhipsiniz. Saldım çayıra mevlâm kayıra... 

Geleneksel İslâma göre veya İşid İslâmı doğru anlıyor diyorsun ya,, benim bunların gözünde katlim vâcipse
İslâma göre ben de senin gibi gâvursam sen niye bana tepki veriyorsun? Bak burda cevap veresin diye bunu sormuyorum.
Anla diye bu tesbiti yapıyorum. Anlayış bozukluğunu gör işte...

Bitti, konu bitti, mes'ele kapandı. Yumrukları yedin bayıldın Knock-out...
Solucan kadar şerefin gururun olsa, dayak yediğin ya da Tırstığın bir konuyu tekrâr açmazsın...

Burada ateistler ile müslümânlar niye tartışıyor?
Gerçeğin kendi tarafında olduğunu isbatlamak için tartışıyor değil mi?

Velev ki siz 999 kişiye tezlerinizi kabul ettirdiniz. (Ortaya bir varlık ve isbât koyma anlamında olamaz tabi çünkü siz varlıkçı değil yoklukçusunuz ya'nî sizin işiniz isbât değil, inkârdır.)
Velev ki siz 999 kişiye inkâr tezlerinizi kâbul ettirdiniz veyâ şüphe kapısını aralık bırakmayı başardınız diyelim.
Fakat bir kişi geldi ve tartışılan konu hakkındaki o kapıyı çat diye kapattı. İnananlar yönünden şüpheyi kapattı... (Bu kapatmayı nerden anlıyoruz? Tartışmada mantıklı cevaplar üretememenizden, tıkanmanızdan anlıyoruz.)
İnanmayanlar yönünden, şüpheyi kapatmak diye bir durum söz konusu değil çünkü defâlarca anlattım, Ateistlerin varlık düzeyi Allah gibi En yüce varlığı anlamaya yeterli ve müsâit değil, anlamak şöyle dursun îmân etmelerine izin yok. Şerefce ve yücelikce bir münâsebet olmadan Ateistler Allah'a nasıl îmân edebilirler ki?

Bir kişi senin fikrini çürüttüyse 999 kişiye verdiğin cevaplarla avunmak gerçeğin peşinde olan kişiye bişey kazandırır mı? Kazandırmaz.
Bütün maddeler soğuyunca büzüşür iddiâsında olan bir iddiâcı milyonlarca deney yapsa ve iddiâsını kendi ampirik kafasıyla milyon kere isbatlasa,
Ben onun iddiâsını Su'yla çürütttüğüm zamân onun iddiâsı çökmüştür.
Su'yun soğuduğunda genleştiğini bilmeyenlere,, halâ "bütün maddeler soğuduğunda büzüşür" iddiâsına devâm eden kişinin benim gözümde solucan kadar şerefi yoktur.

Ebû Kâfir, Solucan kadar şerefin varsa bir daha bu ap-açıklık mes'elesini forumda gündeme taşıma...
Solucan kadar şerefin varsa ve yanlış bir savunma yaptığımı düşünüyorsan cevaplarım üzerinden konuyu devâm ettirmeyi deneyebilirsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, HATEM said:

Ebu Kâfir, senin bir fâre kadar, solucan kadar şerefin var mı?
Eğer solucan kadar şerefin varsa,

 

Hatem, senin bir fare kadar, solucan kadar şerefin var mı? Eğer bir solucan kadar şerefin varsa..

..Nasıl?..Böyle başlayınca güzel oldu mu??

 

...................

Neyse, sadede gelelim:

Yazdığın cevaplar okunuyor, ve fazlasıyla idrak ediliyor merak etme.

Haddizatında biz bu filmi çok gördük, bu mantığı da.

Mesele şu ki, senin anlattıkların mukabilinde sana hak vermemiz ve netice itibariyle kitaba inanmamız için, önce o kitaba inanmamız gerekiyor. 

Çünkü öne sürdüğün şeyler o kitaba inanmadan önce bir anlam ifade etmiyor.

Buradaki kısır döngüyü fark edebildin mi?

 

İnsan merkezli hoca vb. benzeri analoji ve kurgularınızın ise argüman oluşturabilmek açısından hiçbir geçerliliği yok.

Unuttuğunuz, es geçtiğiniz, gözlerinizi kapatıp kafanızı çevirip öte yana baktığınız gerçeği bir kez daha beyan edelim:

Sizin tanrı kadiri mutlak. Kadiri ve alimi mutlak. Kısıtsız, sınırsız..Ok?

 

Şöyle bir örnek verelim:

 

Her şeyi yanlış anlama, ya da çarpıtma özelliğine sahip bir kişi ile (kişi 1)

Her şeyi apaçık anlatabilme ve hiç bir hataya/eksiğe/çarpıtmaya mahal vermeden anlaşılmasını sağlama kabiliyetine sahip bir kişi karşı karşıya gelirse ne olur? (kişi 2)

Özellikle "kişi 2"nin yegane amacının ele aldığı şeyi apaçık anlatmak olduğunu, ve "kişi 1"den yukarı bir seviyede olduğunu kabul edecek olursak?

 

Cevabını bekliyoruz.

 

..............................

İnsan hakları beyannamesi örneğine verdiğin savunu ise alakasız ve hatta talihsiz olmuş. 

Önemli olan metnin niteliği, yüzeyselliği falan değil. Önemli olan "amacı", ve o amacı yerine getirip getiremediği.

İnsan hakları beyannamesi bunu başarıyor.

Ağırlıkla ittifak edilen bir metin olsaydı o zaman bu nasıl "ilahi" metin derdin de ne demek? Nasıl bir ilgi, ve alaka var arada?

Kitaplar ile, üzerine ittifak edilebilme oranları ile, ilahi olup olmadıkları arasında "negatif" bir korelasyon mu var?

Aslında var. Ama tam tersi. Ne kadar çok ittifak edilir ve doğru anlaşılırsa, o kadar takdir edilir....

1400 sene boyunca on milyarlarca insanın bunu "tek" ve "doğru" anladığını görürsek eğer, işte bunun ucu her yere gider. 

Olağanüstü bir yere. Ama yok.

 

Allahla muhatap olmaya layık olmayanların kuranı anlayamaması da ne demek? Buna resmen kendi topuğuna sıkmak denir.

Sen o kitabı gayet iyi niyet ve sahih amaçlarla okuyup da yanlış anlayan insanlar olmadığını mı zannediyorsun?

Yanlış anlayanların her biri mi şeytanın oğlu yani? Böyle mi kandırıyorsunuz kendinizi.

Adam o kitabı okuyup idrak edecek ki inansın. Ama size göre okuyup idrak ederek inanması için, daha en baştan inanması falan lazım.

Böylesine bir düttürü dünya işte sizlerin oksimoron mantığı...

 

Tıkanmak falan demişken. Buna mesela senin diğer mesajlar ve başlıklardan cevap üretemdiğinden mütevellit arazi olmanı örnek gösterebilir miyiz?

Yoksa mesela yine dellenerek önce "öldürürüm, böyle bir selahiyetim var" diyecek, akabinde ise " yok efendim aslında öyle değil, bu hak kişilerde yoktur vb." minvalinde neredeyse tam tersi bir açıklamayla bir önceki söylemini yanlışlayarak akabinde arai olma yoluna mı gideceksin? 

 

Hani kuran mı vahşi yoksa sen mi mevzusu..

Kırk katır mı yoksa kırk satır mı dediğimiz, senin ise resti göremeyerek arazi olduğun mevzu.

Çaktın mı köfteyi..

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, HATEM yazdı:

 

 


Ebu Kâfir, senin bir fâre kadar, solucan kadar şerefin var mı?
Eğer solucan kadar şerefin varsa,
Sana kitap gibi cevâbı verilmiş bir konuda,, Tartışmayı dene, kalem oynat, tırsık tırsık durma...
Utanmadan temcîd pilavı gibi aynı konuyu sürekli müslümânların önüne niye sürüyorsun?
Ne tür mahlûklarsınız siz, amacınız ne? Biryerden maaş mı alıyorsunuz?
Tartışılan konularda gerçeğin peşinde olmak yerine bilgi kirliliği yapmanız, saf beyinleri zehirlemeniz mi isteniyor sizden?

Kur'ân'ın apaçık olması ile ilgili sana aşağıdaki şu cevap verilmiş. Hattâ bu cevab sitede daha önceden paylaşılmıştı, kör gözüne parmak bir de önüne getirildi.
Hem de şöyle bir uyarıyla başladım, "Kur'ânın apaçıklığı mes'elesini açıklamaya"...

 

 

Nisan 23 gönderildi  Bak ben sana aşağıda dînin apaçık olmasının âyetlerin apaçık indirilmesinin ne anlama geldiğini anlatacağım.
Bana bu konu hakkında mantıklı bir i'tirâz da yapamayacaksın ama yine bu cevabı unutup sen bildiğini okuyacaksın emînim...

 
ON 22.04.2019 AT 16:36, EBU KAFIR YAZDI:
DINININ EMIRLERI AÇIK, 1400 YILLIK UYGULANIŞI, PRATIĞI ORTADA AYETLERIN ANLAŞILABILMESI IÇIN APAÇIK INDIRILDIĞI DEFALARCA YAZILMIŞ.
 

Bir Dersi çok açık bir dille ve çok açıklayıcı bir üslûb ile anlatmanın, anlamak isteyene fayda vereceği bir gerçektir fakat,
Hocanın Dersi ap-açık anlatmasının,  Her tembel ve zayıf öğrencinin o dersi anlamasına yeteceğini düşünmek
Ve bu düşünceyle en güzel şekilde dersi anlatmış hocayı suçlamak tâmm bir EŞŞEKLİKTİR.

Anlamak Bir çocuktur. Söyleyen ile işitenin bir çocuğu...
Söyleyeni işiten yoksa çocuk olmaz. Her söyleyen ve işitenden de anlama çocuğu doğacak diye bir kaide yoktur.

Hoca dersi çok açık çok güzel anlatabilir,, sen o sınıfa kopya çekerek soru çalarak gelmiş olabilir hocayı anlamayabilirsin,
Sınıftaki bir öğrencinin misâfiri olarak sınıfta bulunuyor olabilir ve hocayı anlamayabilirsin,
Konuyu az biliyorsundur temelin zayıftır anlamayabilirsin,
Uykusuzsundur, hastasındır anlamayabilirsin,
Gözün bi kıza takılmaktadır hocayı tâkip etmemişsindir anlamayabilirsin. İlâ âhir...

 

Hoca dersi ap-açık anlattığı zamân herkes konuyu mükemmel anlar-anlamalı diye sürekli iddiâ etmek,
"Ben kendime EŞŞEK diyemiyorum benim EŞEKLİĞİMİ bu verdiğim hükümden anlayın"  Ben ârızanın tekiyim demektir.

Eşşeklik derken de  eşşek ile alay ettiğimizi düşünerek ikinci bir eşeklik yapacaklara  anlayabilirlerse şu açıklamayı yapayım.
Eşşek, İnsân gibi duyu ve uzuv donanımına sâhip olsaydı veyâ ateistlerin donanımına sâhip olsaydı, doğru yazılan kitapları (Hocayı) anlardı eşeklik yapmazdı, yapamazdı.
Fakat bir insân, Doğru bilgiler veren gerçek bir hocayı aynı dilden konuşmasına rağmen aynı duyulara sâhip olmasına rağmen anlamıyorsa
Ve buna rağmen yüksek sesle hocaya i'tirâz ediyorsa onun sesi eşşek sesinden daha çirkindir.
Kendisi de Hayvandan daha aşağıdır.
(Bak burda kendisi hayvândan daha aşağıdır dedim, Sesini kötülemedim. Âyet-i kerîmede ise Eşşek Kötülenmiyor, sesinin çirkinliği ifâde ediliyor. Eşşeğin sesi güzel mi?)
Hayvândan daha aşağı olmasına sebeb,, İnsânî duyu ve uzuvlarına rağmen Hocayı anlamamış olmasıdır.
Eşşeği de sınıfa koysan oda Hocayı anlamaz fakat onun kınanacak bir hâli bir suçu yok. Çünkü onun donanımından anlama kâbiliyeti beklenmez.
Bu yüzden Kur'ânda, Hayvânlar gibi anlamazlar belki hayvândan daha aşağıdırlar buyrulur. İnsân donanımında oldukları halde anlayamadıkları için hayvândan aşağıdırlar.
Buradaki Belki; Dış yüzleriyle insân İç yüzleriyle hayvândan aşağı olmalarının belirsizliğine vurgudur.
Bir de Bu aşağılık mertebelerden kurtulacak olanlar olacağı için bu noktada bir belirsizlik olduğu için "belki" buyrulmuştur.

Kur'ân Hayvanları aşağılıyor diye sürekli sayıklamanıza rağmen, hiçbir müslümân size cevap verirken "Evet , Kur'ân hayvanları aşağılıyor, biz hayvanları sevmeyiz, hayvânlara eziyet ederiz" dediklerine,, sizin  eşşekçe anlayışınızın paralelinde hayvânları hor gören bir savunma yaptıklarına şâhit oldunuz mu? Olmamışsınızdır... Niye? Çünkü müslümânlar  Hem dış yüzden hem de iç yüzden "insân" oldukları için, Kur'ânı eşekce anlamazlar.

Sizin probleminiz inanıp inanmama gibi bir tercîh problemi değildir. Anlayıp anlamama problemidir. Varlık düzeyiniz Allah'ı anlamaya müsâit değil.
Mantıksız hırrlamalara müsâittir.
Müslümân ve mü'minlerin çoğunda da anlama problemi vardır. Fakat onlar, Allah'ın ve Peygamberinin güzelliğini ve doğruluğunu 
(Veyâ ders anlatan Hocanın gerçek bir hoca olduğunu) sezmiş durumdadırlar:
Dersi anlamadıklarını i'tirâf etseler de Hocalarının kadrini kıymetini bilir seslerini yükselterek i'tirâz etme eşekliğini icrâ etmezler.

"Biz sana her şeyi ap-açık beyân eden kitâbı indirdik" (Nahl, 89)
(O peygamberleri) apaçık belgeler ve kitaplarla gönderdik. İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik. (Nahl 44)

Demek ki apaçık indirmek herkesin anlamasını sağlamakta yeterli olamayacağı için anlamayanlar da anlayabilsin diye ilâve açıklamalar yapılması gerekiyormuş. Bunu ben söylemiyorum Kur'ân söylüyor.

Bu açıklamaya şöyle bir cevap vermişsin:
 

İNSAN HAKLARI EVRENSEL BEYANNAMESI DIYE BIRŞEY VAR BILDINMI?

TAMAMI ACIZ INSANLAR TARAFINDAN YAZILMIŞ AMA HER OKUYAN AYNI ŞEYI ANLIYOR, BIRININ AK DEDIĞINE DIĞERI KARA, MAVI VS. DEMIYOR.

AMA SENIN KITAP SÖZDE KISITSIZ VE MÜKEMMEL TANRIDAN GELIYOR AMA NE HIKMETSE HER OKUYAN FARKLI BIRŞEY ÇIKARIYOR, MISAL SEN GELENEKSEL ISLAMA GÖRE KATLI VACIP BIR MÜNAFIKSIN.

KISITSIZ TANRI MERAMINI INSANLAR ÜZERINDEN ANLATMAYA ÇALIŞIYOR AMA BIR GÖNDERIYOR OLMUYOR, BIRDAHA DENIYOR YINE OLMUYOR YINE DENIYOR VE YINE OLMUYOR, MEALCILER, TEFSIRCILER ARAYA GIRIP TANRININ KIÇINI TOPLAMAYA ÇALIŞIYOR YINE OLMUYOR, HATTA BU DINE MENSUP INSANLAR KENDI ARALARINDA BILE ANLAŞAMIYOR, TONLA MEZHEBE BÖLÜNÜP BIRBIRLERINI KAFIR ILAN EDIP KESIYOR!!  SANA HIÇ MI TUHAF GELMIYOR BU DURUM?

Ve ardından sana şu cevâbı vermişim:

Ey Allah'ın Danası,, İnsân kelâmı elbette daha yüzeysel olacaktır. 
Allah kelâmı olan bir metinde herkesin Allah'a yakınlığı nisbetinde kelâmın derinliklerine vâkıf olmasından,
Allah'a muhatab olmaya lâyık olmayanların da Kur'ândan yüzeysel bir algıdan fazlasına ulaşamamalarının ne kadar doğal olduğunu anlayamıyor musun.
Kur'ânın insân kelâmı olmadığını kendin i'tirâf etmiş oluyorsun böylece...
Kur'ân, İnsân Hakları beyânnamesi gibi ağırlıkla ittifâk edilen bir metin olsaydı (ki olmaz), Bu sefer diyecektin ki; "Bu nasıl ilâhî metin?

Hiç Tuhaf gelmiyor.
Tuhaflık sende, Hayvânat bahçesindeki her hayvâna aynı gıda verilir mi?
Kafanızda Bir İslâm kurgulamışsınız, bir tanrı kurgulamışsınız evlere şenlik. Ne Allah'a bir yol bulabiliyorsunuz ne de Bir Tanrının nasıl olması gerektiği hakkında doğru bir düşünceye sâhipsiniz. Saldım çayıra mevlâm kayıra... 

Geleneksel İslâma göre veya İşid İslâmı doğru anlıyor diyorsun ya,, benim bunların gözünde katlim vâcipse
İslâma göre ben de senin gibi gâvursam sen niye bana tepki veriyorsun? Bak burda cevap veresin diye bunu sormuyorum.
Anla diye bu tesbiti yapıyorum. Anlayış bozukluğunu gör işte...

Bitti, konu bitti, mes'ele kapandı. Yumrukları yedin bayıldın Knock-out...
Solucan kadar şerefin gururun olsa, dayak yediğin ya da Tırstığın bir konuyu tekrâr açmazsın...

Burada ateistler ile müslümânlar niye tartışıyor?
Gerçeğin kendi tarafında olduğunu isbatlamak için tartışıyor değil mi?

Velev ki siz 999 kişiye tezlerinizi kabul ettirdiniz. (Ortaya bir varlık ve isbât koyma anlamında olamaz tabi çünkü siz varlıkçı değil yoklukçusunuz ya'nî sizin işiniz isbât değil, inkârdır.)
Velev ki siz 999 kişiye inkâr tezlerinizi kâbul ettirdiniz veyâ şüphe kapısını aralık bırakmayı başardınız diyelim.
Fakat bir kişi geldi ve tartışılan konu hakkındaki o kapıyı çat diye kapattı. İnananlar yönünden şüpheyi kapattı... (Bu kapatmayı nerden anlıyoruz? Tartışmada mantıklı cevaplar üretememenizden, tıkanmanızdan anlıyoruz.)
İnanmayanlar yönünden, şüpheyi kapatmak diye bir durum söz konusu değil çünkü defâlarca anlattım, Ateistlerin varlık düzeyi Allah gibi En yüce varlığı anlamaya yeterli ve müsâit değil, anlamak şöyle dursun îmân etmelerine izin yok. Şerefce ve yücelikce bir münâsebet olmadan Ateistler Allah'a nasıl îmân edebilirler ki?

Bir kişi senin fikrini çürüttüyse 999 kişiye verdiğin cevaplarla avunmak gerçeğin peşinde olan kişiye bişey kazandırır mı? Kazandırmaz.
Bütün maddeler soğuyunca büzüşür iddiâsında olan bir iddiâcı milyonlarca deney yapsa ve iddiâsını kendi ampirik kafasıyla milyon kere isbatlasa,
Ben onun iddiâsını Su'yla çürütttüğüm zamân onun iddiâsı çökmüştür.
Su'yun soğuduğunda genleştiğini bilmeyenlere,, halâ "bütün maddeler soğuduğunda büzüşür" iddiâsına devâm eden kişinin benim gözümde solucan kadar şerefi yoktur.

Ebû Kâfir, Solucan kadar şerefin varsa bir daha bu ap-açıklık mes'elesini forumda gündeme taşıma...
Solucan kadar şerefin varsa ve yanlış bir savunma yaptığımı düşünüyorsan cevaplarım üzerinden konuyu devâm ettirmeyi deneyebilirsin.

Alma camla taharet yırttırırsın, etme cahille muhabbet fıttırırsın.Tanrinin ortaya atilma sebebine benzer bir örnek verdiğin için seni tebrik ederim.İnsanoglu mucit ve yaratıcı ise insanoglunun mucidi ve yaratıcısı kimdir ? Bir öğretmen uzmanı olduğu bir dersi işlerken doğru metodları dahi kullansa anlamayan idrak edemeyen öğrencilerin olması durumunda öğretmen de hata aramak esekliktir.Bu düşüncede ve böyle bir örnek veriyor olmakla kendi esekligini su üstüne çıkardın.Zira bir öğretmenin ne kadar iyi anlatirsa anlatsın bir öğrencinin idrak edememesi diye bir durum varsa bu konuda öğrencide suçu bulup işin içinden sıyrılmak cahillik ve iş bilmezliktir.Yani sen disleksi hastalığı olabilir farklı bir problemi farklı metodlarla idrak edebilme yetisine sahip bir çocuğu suclayamazsin.İnsanoglu bile psikolojik analiz sonucu her çocuğun gelisiminde izlenecek yolları keşfedebilir bir düzeye geldiği halde bu psikolojik analizi yapan insanoglunu yaratan metafiziki güçlere sahip bir yaratıcının herkesin anlayabileceği bir dili kullanamadığını ve kullanma kılavuzu kurani anlamak için Kur'an'ın disinda bir ilme Kur'an'ın içinde taşıdığı anlamı ayetlerden daha iyi açıklayacak bir insanoğluna sığınıyorsun.Solucan kadar serefin varsa cümlesini kuran bir andaval a bunlar anlatılabilir mi bilemiyorum.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 07.07.2019 at 23:09, bahadirbasaran said:

Kur'an kelimesi ile kitap kelimeleri birbirlerinden farklı manadadır.

 

Ayette "arapça Kur'an yaptık" geçer. Kur'an kelimesi iki kapak arasındaki mushafın tamamına kullanılabildiği gibi, herhangi bir sureye de kullanılabilir. Yani mesela siz Kur'an ayetlerinden 3-4 ayeti okusanız ve karşınızdakine "Kur'an okudum" deseniz bu doğru cümle olur.

Kitap kelimesi ise hiç söz konusu değil söz konusu ayette.

 

Foruma hoşgeldiniz ve şu örneği size de yöneltelim, sayfa açacak kadar bu işin içinde olduğunuza göre:

 

Her şeyi yanlış anlama, ya da çarpıtma özelliğine sahip bir kişi ile (kişi 1)

Her şeyi apaçık anlatabilme ve hiç bir hataya/eksiğe/çarpıtmaya mahal vermeden anlaşılmasını sağlama kabiliyetine sahip bir kişi karşı karşıya gelirse ne olur? (kişi 2)

Özellikle "kişi 2"nin yegane amacının ele aldığı şeyi apaçık anlatmak olduğunu, ve "kişi 1"den yukarı bir seviyede olduğunu kabul edecek olursak?

 

Mesele kadiri ve alimi mutlaktan geldiği söylenen, "son" ve "tüm insanlığa" ve "tüm zamanlara" mesaj niteliğinde olan, birincil amacı bu olan kuranın, bu amacı nasıl olup da yerine getiremediği, yanlış anlaşılma ve çarpıtılmaya mahal verdiği üzerinedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 saat önce, HATEM yazdı:

Ebu Kâfir, senin bir fâre kadar, solucan kadar şerefin var mı?
Eğer solucan kadar şerefin varsa,
Sana kitap gibi cevâbı verilmiş bir konuda,, Tartışmayı dene, kalem oynat, tırsık tırsık durma...
Utanmadan temcîd pilavı gibi aynı konuyu sürekli müslümânların önüne niye sürüyorsun?
Ne tür mahlûklarsınız siz, amacınız ne? Biryerden maaş mı alıyorsunuz?
Tartışılan konularda gerçeğin peşinde olmak yerine bilgi kirliliği yapmanız, saf beyinleri zehirlemeniz mi isteniyor sizden?

 

Sen şereften haysiyetten ne anlarsın, boşadığı karısını tekrar alabilmek için başkasının altına yatıran (bkz gavat nedir?). Kızını, bacısını parayla satan (bkz. dümbük kime denir) gelmiş burada şereften haysiyetten dem vuruyor, sana ancak hastir oradan denir. Cevab vermişmiş, her tarafından geri zekalılık akan zırvalıkları sıralaman cevap verdiğin anlamına gelmiyor be hey embesil. Neymiş efendim öğretmen anlatıyormuş ama öğrenci anlamazsa öğretmenin suçu yokmuş? Bak moron herif verdiğin örnek senin tam bir akıl fukarası budala olduğunu kanıtlamaktan başka bir şey ifade etmiyor. Putunu savunacağım derken aciz bir insan mertebesine çektiğini göremeyecek kadar akıl yoksunusun, hani senin put alim-i mutlak ve kadir-i mutlaktı? Bu sıfatlar işinize geldiğinde ortaya çıkıyor gelmeyince ortadan kayboluyor değil mi şarlatan herifler. Kuran’ı anlamayacak şekilde yaratılmışsa bu kimin suçu? Kuranı istisnasız herkesin anlayabileceği şekilde yazamamış olmak kimin suçu? Bu sıfatlara sahip tanrı olsaydı anlayamamak gibi bir ihtimal söz konusu bile olmazdı bre cahil herif.

Ne çeşit bir mal yukardaki sıfatlara sahip tanrının kelamını 1400 yıldır dinin peygamberi dahil olmak üzere nice islam alimlerinin, ulemaların vb. hepsinin yanlış anladığını ve yalnız kendinin doğru anladığını iddia eder? Evet sen davar herif, islam’ın sufi yorumunu kendine seçmiş, islamı geleneksel anlayışından çıkarıp kendine göre yorumlayan ama utanmadan bu sözleri edebilen, şeriat düzeni kurulduğunda mürted olarak ilk önce idam edileceklerden birisi olduğunu bile göremeyen bir şapşalsın. İslam seni kafir olarak görüyor, islamı temsil ettiğin falan yok senin, islam tandanslı kendi çarpık dinini kurmuş, islam diye kakalamaya çalışan cahil cühela, araptapar herifin birisin. Nacizane tavsiyem, buralarda vakit kaybedeceğine git dergahta şeyhinin nur çeşmesine dayan, azimli olursan çabuk pir olursun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

 

Sen şereften haysiyetten ne anlarsın, boşadığı karısını tekrar alabilmek için başkasının altına yatıran (bkz gavat nedir?). Kızını, bacısını parayla satan (bkz. dümbük kime denir) gelmiş burada şereften haysiyetten dem vuruyor, sana ancak hastir oradan denir. Cevab vermişmiş, her tarafından geri zekalılık akan zırvalıkları sıralaman cevap verdiğin anlamına gelmiyor be hey embesil. Neymiş efendim öğretmen anlatıyormuş ama öğrenci anlamazsa öğretmenin suçu yokmuş? Bak moron herif verdiğin örnek senin tam bir akıl fukarası budala olduğunu kanıtlamaktan başka bir şey ifade etmiyor. Putunu savunacağım derken aciz bir insan mertebesine çektiğini göremeyecek kadar akıl yoksunusun, hani senin put alim-i mutlak ve kadir-i mutlaktı? Bu sıfatlar işinize geldiğinde ortaya çıkıyor gelmeyince ortadan kayboluyor değil mi şarlatan herifler. Kuran’ı anlamayacak şekilde yaratılmışsa bu kimin suçu? Kuranı istisnasız herkesin anlayabileceği şekilde yazamamış olmak kimin suçu? Bu sıfatlara sahip tanrı olsaydı anlayamamak gibi bir ihtimal söz konusu bile olmazdı bre cahil herif.

Ne çeşit bir mal yukardaki sıfatlara sahip tanrının kelamını 1400 yıldır dinin peygamberi dahil olmak üzere nice islam alimlerinin, ulemaların vb. hepsinin yanlış anladığını ve yalnız kendinin doğru anladığını iddia eder? Evet sen davar herif, islam’ın sufi yorumunu kendine seçmiş, islamı geleneksel anlayışından çıkarıp kendine göre yorumlayan ama utanmadan bu sözleri edebilen, şeriat düzeni kurulduğunda mürted olarak ilk önce idam edileceklerden birisi olduğunu bile göremeyen bir şapşalsın. İslam seni kafir olarak görüyor, islamı temsil ettiğin falan yok senin, islam tandanslı kendi çarpık dinini kurmuş, islam diye kakalamaya çalışan cahil cühela, araptapar herifin birisin. Nacizane tavsiyem, buralarda vakit kaybedeceğine git dergahta şeyhinin nur çeşmesine dayan, azimli olursan çabuk pir olursun.

Diyorlar ki herkesin anlayacağı şekilde olsa zaten herkes kabul eder.O yüzden bir gizem var.Ulan gizem sadece peygamber sonrasında yasayanlarin muhattap olmak zorunda kaldığı bir şey olmak zorunda mi ?Kureyslilere niye gizem yok ayı yarıp inandiracam diye Muhammed, ölüyü diriltecem diye İsa,denizi yaracam diye Musaya nin zamanindakilere niye kıçını yirtiyordu gökteki ibne.Ulan şuan ülkeler yasalarla yönetiliyor, başkasının malını çalmayı,adam öldürmeyi yasakladığı ve yanlış bir şey olduğunu yazdığı ve cezalandırilicaklarini söyledikleri halde devletler vatandaşlarına yasalarda,adam öldürenler,hırsızlık yapanlar niye var.

tarihinde Yaratici tarafından düzenlendi
İmla hatasi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Yaratici yazdı:

Diyorlar ki herkesin anlayacağı şekilde olsa zaten herkes kabul eder.O yüzden bir gizem var.

 

Bunu iddia eden andavallara sormak lazım, madem kitap anlaşılır ve kanıt niteliğinde olsa herkes inanır;

Peki, masala göre allah ile direkt konuşan ibrahim bizzat allah’a neden tanrı olduğuna dair kanıt vermesini istiyor?

Yine allah ile direkt muhatap olan şeytan allah’a nasıl baş kaldırabiliyor?

Adem ve havva allah’ın direkt buyruğuna nasıl karşı geliyor ve cennetten kovuluyor?

Peygamberi canlı olarak gördüğü iddia edilen zamanının koca arabistanı, ölümünden sonra nasıl dinden çıkıyor ve

Kılıç zoruyla tekrar hizaya getirilmek zorunda kalınıyor? Vs. vs..

 

Velhasıl kelam, allah’ı direkt görmek yeterli gelmezken kitap falan zaten asla kafi gelmez,
Bu deli zırvası argümanların hepsi müslümlerin dinden çıkmamak ve kutsal uyuşturucularına bağlı kalabilmek adına kendilerine ve birbirlerine söyledikleri kuyruklu yalanlardan ibarettir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

 

Bunu iddia eden andavallara sormak lazım, madem kitap anlaşılır ve kanıt niteliğinde olsa herkes inanır;

Peki, masala göre allah ile direkt konuşan ibrahim bizzat allah’a neden tanrı olduğuna dair kanıt vermesini istiyor?

Yine allah ile direkt muhatap olan şeytan allah’a nasıl baş kaldırabiliyor?

Adem ve havva allah’ın direkt buyruğuna nasıl karşı geliyor ve cennetten kovuluyor?

Peygamberi canlı olarak gördüğü iddia edilen zamanının koca arabistanı, ölümünden sonra nasıl dinden çıkıyor ve

Kılıç zoruyla tekrar hizaya getirilmek zorunda kalınıyor? Vs. vs..

 

Velhasıl kelam, allah’ı direkt görmek yeterli gelmezken kitap falan zaten asla kafi gelmez,
Bu deli zırvası argümanların hepsi müslümlerin dinden çıkmamak ve kutsal uyuşturucularına bağlı kalabilmek adına kendilerine ve birbirlerine söyledikleri kuyruklu yalanlardan ibarettir.

Şeytana yaptığına bak ben senden başkasına secde etmem diyor.Cezalandiriliyor.Kadin kocasına diyor ki git şu kadınla yat ben sana sadığım senden başkasıyla olamam diyor.Ve kadın kocasını dediğini yapmadigi için boşuyor.Madalya takılacak şeytani cezalandırıyor.Amk secde etse ben seni denemistim demiyecegi ne malum.Galiba şeytan Allah'tan daha çok saygı görülüyordu daha karakterli olduğu için melekler ve ordaki eşraf her kimse Allah baktı taht sallanıyor bir oyun oynayıp sutlamis şeytani ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...