Jump to content

Yurt Sevgisinin Kanıtı Nedir?


Recommended Posts

  • İleti 48
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

19 dakika önce, haci yazdı:

Bir insanın ülkesini sevdiğinin kanıtı nedir?

Seviyorum demesi yeterli midir? 

Yurdunu sevdiğine bizleri de inandırması için ne yapmalıdır?

Toplum içindeki durumuna göre değişir.
Sade bir vatandaş için seviyorum demesi yeterlidir.

Ama başbakan bakan milletvekili vali hakim subay ,işadamı   filan ise  daha fazlasını gerektirir.

Benim için mesela ülkeyi borca sokan yöneticiler vatan hainidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yürüdügü yola sigarasini atmamasidir mesela.

sokagini karsilik beklemeden süpürmektir.

Gelen yabancilari dolandirmaya calismamasidir ülkesini sevmek.

Meslegini/görevini en dogru sekilde icra etmektir. Kurnazlik yapmadan, kolaya kacmadan calismaktir.

Iyisini disari satayim , kötüsünü bizimkiler nasil olsa  yer diye düsünmemektir. Iyisinide kendi milletinin yemesini ve giymesini saglamaktir.

Ödenen vergilerle yapilmis binalara, parklara ve her türlü yapi ve esyaya zarar vermemektir.

...

Daha cok yazilir.

Türkiyeden gelenler neden" Türkiye firsatlar ülkesi" der diye kafa yordum. Sanirim aradigim cevabi buldum.

Insanlari kandirmanin, yaniltmanin cok kolay oldugunu düsünüyorlar.

Kafasini iyi calistiran biri cantasini para ile cok kolay doldurabiliyormus.

Saygisizligi bitirmek gerekiyor. Birbirinizi sevmiyorsaniz bile en azindan sayginizi kaybetmeyin.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevdiğini söyleyen kişi kendince seviyordur ama 'nasıl' sevdiği de önemli. Çok nahoş bir örnek olacak ama kızlarına tecavüz eden babalar da kızlarını sevdiklerini söylüyor. Insan ülkesini nasil seveceğini bilmiyor, yanlış şekilde seviyorsa; vatanını sevdiğini söylemesi, zararlı düşünce ve davranışlarına mazeret olamaz. Bazı guruhların 'kendilerince' vatan sevgisi topluma, dolayısı ile de sevdiğini söylediği ülkeye zarar veren sonuçlar doğuruyor. 

 

Bu elbette subjektif bir konu ve kişinin dünya görüşüne göre değişir. Sanırım bu sebeple ülkemizde her önüne gelen, kolayca berikini vatan haini ilan ediyor. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, haci yazdı:

Yurdunu sevdiğine bizleri de inandırması için ne yapmalıdır?

 

Yurt sevgisi için ne yaparsan yap dinleri zihinlerden yok etmediğin müddetçe pek bir şey yapmış sayılmazsın.

Bu yüzden yurt sevgisi için yapılacak en önemli davranış, din ve tanrı inancını zihinlerden yok etme mücadelesi içinde olmaktır.

Sen zaten bunu yapıyorsun, ben de elli yıldır bu mücadelenin içinde olduğum için vijdanım rahat.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Coğrafya kaderdir. Şu açıdan ki: Eğer Hindu'ysak muhtemelen Hindistan'da, eğer Budist isek muhtemelen Çin'de doğup büyümüşüzdür. 
Hayattaki çoğu seçimimiz özgür irademize dayanmıyor. Anne babamızı seçemediğimiz gibi, bizi etkileyecek, hayata bakışımızı şekillendirecek olan ''sosyal çevremizi ve onun kültürel dokusunu da seçemiyoruz.''
Yani ''kişiyi kendi yapan'', ''yurt, memleket, uyruk, din, cinsiyet vs.'' gibi unsurların seçim yetkisi bizde değildir. Kişilik ve benliğimizi yönlendiren dışsal unsurlardır bunlar.

Hal böyle olunca, sormak gerekir: Bir Çinli neden Çin sevdalısı olur veya bir Kürt neden Kürtçü olur? Çünkü kişiyi kendisi yapan birtakım ''kader motifleri'' vardır. Başta belirttiğim üzere ''coğrafya kaderdir''...

Ben Türkiye'de doğup büyüdüm ve de hiç yurtdışı deneyimim olmadı. Buna rağmen İngilizcem iyi seviyededir ve internet sayesinde yabancı kültürlerle etkileşim ve iletişim kurabiliyorum. Bu da kültürel dünyamda bir açılım sağlıyor. Daha geniş bir pencereden dünyayı algılayabiliyorum. 

Neticede o noktaya geldim ki, dünyayı bir bütün olarak değerlendiriyorum. ''Dünya'lıyım'' ve hatta ''dünya vatandaşıyım'' demek benim için daha cazipkar. Dünya vatandaşı olabilme hissiyatı dahi cezbedici.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Benim ömrümün dörtte üçü yurt dışında ğeçti ve hălen de öyle ki muhtemelen yurt dışında bu hayata veda edeceğim. Ancak memleket ile ne duysam, ne görsem hep yakın ilgimi çeker. Oradaki havadisleri internet üzerinden hep takip etmeye çalışım. Ara sıra memlekete yolum düştüğü zaman, içimi tarif edemeyeceğim ve adını koyamadığım hoş bir his kaplar.

Buna yurt sevgisi denir mi, pek emin değilim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, AteTürk_ yazdı:

Yurt sevgisi kişisel, grupsal, toplumsal yaşam alanını koruma içgüdüsünün bir tezahürüdür.

 

Yurt sevgisinin güzel bir tanımını yapmışsınız. Ama ben onu sormamıştım. Ben yurdunuzu sevdiğinizi bize nasıl kanıtlayacağınızı sormuştum.

Çoğunuz bu soruyu oldukça güzel renkli cümlelerle cevaplamışsınız. Onların sizin gerçek  vatanseverliğinizi yansıttığına kesinlikle eminim. Bu konuda benim şahsen sizlerden farklı bir cevabım yok. Dün müzik dinlerken klasik ve popüler batı müziğini çok sevmeme rağmen yerel türküler dahil bütün Türk müziğinden asla nefret etmediğimi farkettim. Bu sevgiyi biraz daha deşince her türlü Türk müziğini sevdiğim gerçeği ile karşılaştım. Onların arasında bir ayrım yapıyordum  ve bazılarını diğerlerinden daha çok seviyordum belki ama, sevmediğim Türk müziği yoktu. Müziğimiz kültürümüzün bir parçası olduğuna göre, ben kültürümüzü seviyordum. Bunu daha önce hiç düşünmemiştim. Kültür nedir? Kaç çeşittir? Sevilir mi? Yoksa olduğu gibi kabul mu edilir soruları canlandı gözümde. Ama bu soruları yanıtlayacağıma önce Türk müziği sevgisinin bendeki kökenini araştırmak istedim. Neden Türk müziğini seviyordum. Olsaydı Türk resim sanatını da sevecek miydim? Diğer kültürel etkinlikler için de aynı durum söz konusu muydu? Onları da seviyor muydum?Batı ile karşılaştırınca bizde olmadıkları için benimsemediğimiz ve dolayısıyla kabul etmediğimiz çeşitli kültürel etkinliklerimiz aklıma geldi. Onların bizde olmamasından çok mu rahatsız oluyordum. Olmalı mıydım? Onların bizimkilerden farklı olması daha üstün oldukları anlamına mı geliyordu? Mevcut kültürel etkinlikleri yakından inceleyince böyle bir durumun söz konusu olmadığını gördüm.

Bu konuda çok şeyler söylenebilir ama tartışmayı uzatmanın bir anlamı yok. Ben şöyle bir sonuca vardım. Kültürünü seven ve bilen yurdunu da seviyordur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bildiğim bir şey var o da Göçebelerin vatan sevgisi olmadığıdır.

 

Doğduğun yer değil doyduğun yer vatanindir diyenler vatanını satar. Çünkü karnı nerede doyuyorsa orası vatanıdır.

 

Vatanını satmayan bir kaç millet...

 

İngilizler, Hindu , çin ve Araplar... Evet Araplar... Binlerce yıldır ot bitmeyen topraklarını terk etmemişler.  İngilizler koyu karanlık ülkelerinde binlerce yıldır yaşıyorlar.  İsteseler terkederlerdi. Ama bırakıp gitmek yerine orayı mamur etmeyi tercih etmişler.

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

yurdundaki aydın insanların izinden gidiyorsa yurdunu seviyordur mesela kendi ülkem için bir örnek veriyim atatürkün yazdığı nutuk ve medeni bilgiler kitabı neden liselerde okutulmuyor diye bir soru soruyorsa yurdunu seviyordur,aksi taktirde yurdunu seviğinden şüphe edilebilir..

tarihinde Zihinsel Orgazm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Vatanını satmayan bir kaç millet...

 

İngilizler, Hindu , çin ve Araplar... Evet Araplar... Binlerce yıldır ot bitmeyen topraklarını terk etmemişler.  İngilizler koyu karanlık ülkelerinde binlerce yıldır yaşıyorlar.  İsteseler terkederlerdi. Ama bırakıp gitmek yerine orayı mamur etmeyi tercih etmişler.

Araplara kalsa bütün dünya aslinda onlarin. Islamin yayilmasi icin bile hala günümüzde mücadele veriyorlar. Bütün dünya müslüman olsun istiyorlar. Milletler bir yeri terketmez, gruplar terkeder. Bütün milletler yayilmak cogalmak ister. Ingilizlerde yayildi, hindularda, cinlilerde(bu ara cok hizli yayiliyorlar), araplarda.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yurt sevgisinin ilginç bir manifestasyonu daha vardır. O da insanın doğduğu yerde yaşamını tamamlamasıdır. Her hangi bir nedenden o yerden uzaklaşmışsa, oraya dönmek için çaba göstermesi ve orası ile olan ilişkisini koparmaması da yurt sevgisinin bir gösterisidir. Bu açıdan bakarsak başka ülkelerde yaşasalar da, insanların çoğunun yurtlarını sevdiği sonucu çıkarabiliriz. Yurt sevgisi insanı doğduğu yere bağlayan bir içgüdü bile olabilir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Belli bir olgunluga varmis sonra uzaklasmis biri icin dogru olabilir. Fakat 14-16 yaslarina varmis biri icin ilerleyen yillarda böyle bir duygusallik/ özlem gözlenmeyebilir.

Dogup büyümemis olsaniz bile simdi yasamis oldugunuz yerde yillar gecirmis iseniz orayi kolay kolay terkedemeyebilirsiniz, orada gercekten memnun iseniz.

Ara sira bazi sikayetleriniz ortaya cikar iste tam da o an keske simdi orada olsaydim diyebilirsiniz.

Flemenkce bir sarki duyarsiniz keske simdi Malaga'da olsaydim diyebilirsiniz. Bir Türkü duyarsiniz keske simdi Urfa'da olsaydim diye duygulanirsiniz. Buna benzer seyler.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
43 dakika önce, deadanddark yazdı:

Araplara kalsa bütün dünya aslinda onlarin. Islamin yayilmasi icin bile hala günümüzde mücadele veriyorlar. Bütün dünya müslüman olsun istiyorlar. Milletler bir yeri terketmez, gruplar terkeder. Bütün milletler yayilmak cogalmak ister. Ingilizlerde yayildi, hindularda, cinlilerde(bu ara cok hizli yayiliyorlar), araplarda.

 

Gocebelikle göçmenlik ayrı kavramlardır. Ben GÖÇEBELİKTEN bahsediyorum.  
 
Bakın siz de kendi ağzınıza demissiniz Araplar ve İngilizler de dünyaya yayıldılar istila ettiler diye. Evet istila kültür ve dil ile olur. Bunun adına göçebelik diyemezsiniz , bu göçmenliktir. Bir kere yapılır ve kültürünü de gittiği yere aşılar.  
 
Peki göçebelik nedir?  
 
Para için yada aç karnını doyurmak için asimile olmaya dünden razı , ne verirsen yaparım demektir.
 
Üstü kapalı soruyorum
 
1-    Kendi ülkesinde yabancı dili konuşmaya bu kadar hevesli kaç tane toplum var?  
2-    Kendi ülkesinde yabancı dil konuşmakla övünen ve yabancı sözcüklerle  elitist bir tavır takınan kaç  tane toplum var?  
3-    30 yıldır ana vatanında kendi dilini düzgün ogrenemeden göç ettiği ülkenin kültür ve adetlerini lop diye 3 yılda yutup sonra kendi ülkesinde aristokrat kasıntısı yapan kaç toplum var?  
4-    Tükettiği ürün ve hizmetlerde kendi kültürünü asagilayip başka kültürlere özenen kaç toplum var?
5-    İşyerinde daha fazla kariyer umuduyla dilini ve adetlerini çiğneyen kaç toplum var?  
Bu soruların cevabını zihninizde canlandırıniz.  
 
İşte bunlar GÖÇEBEDİR. Onlara bunu dayatanlar da bu ülkede yaşayan GÖÇMENLERDİR.  
 
Göçmen deyince halk arasındaki Balkan göçmenleri anlaşılmasın. Ben Türk olmayan göçmenleri kastediyorum.  
 
İste , göçebenin vatan sevgisi yoktur derken bunu daha iyi açıkladim umarım. Vatan sevgisi toprak üzerinde değil, o topraklarda yaşanmış anılar ve değerler üzerinde olur. Toprak da onu simgeler.

 

Göçebe gittiği yeri yagmalar, tüketir , keşmekeş bırakır. Mamur etmez...
 

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Yurt sevgisinin ilginç bir manifestasyonu daha vardır. O da insanın doğduğu yerde yaşamını tamamlamasıdır. Her hangi bir nedenden o yerden uzaklaşmışsa, oraya dönmek için çaba göstermesi ve orası ile olan ilişkisini koparmaması da yurt sevgisinin bir gösterisidir. Bu açıdan bakarsak başka ülkelerde yaşasalar da, insanların çoğunun yurtlarını sevdiği sonucu çıkarabiliriz. Yurt sevgisi insanı doğduğu yere bağlayan bir içgüdü bile olabilir.

 

 benim bir arkadaşım hatta sevdiğim nadir kafa dengi bir insan, geçen yıl haziranda miami 'ye gitti hatta gitmedi resmen kaçtı herif ,bir hotele resepsiyonist olarak.türkiyede askerlik bile yapmamış, henüz 30 yaşında ve kesinlikle bu ülkeye dönüpte askerlik yapmak gibi bir niyeti yok, hatta bu ülkeye dönmek gibi bir niyete hiç rastlamadım onda..

tarihinde Zihinsel Orgazm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Gocebelikle göçmenlik ayrı kavramlardır. Ben GÖÇEBELİKTEN bahsediyorum.  

Ben gocmenligi baska ulkeye gocme , gocebeligide kendi ulke sinirlari icinde olarak biliyorum. Diger yazdiklarina duzgun bir Turkce ceviri yaptirip cevaplamak isterim sonra. Zaman yok.

Link to post
Sitelerde Paylaş
23 dakika önce, uygur yazdı:

yurt sevgisi kazanmak için senelerce andımızı okuduk

 

Bu başlıkta bile rahat durmuyorsun.

Ne olmuş okunmuşsa, birlerinin kıçına mı battı?

O zaman için öyle gerekiyordu, yeni bir toplum yaratılıyor, yapılan bir çok girişimden sadece bir tanesiydi bu.

Bir ülkenin kalıcı, güçlü ve kalkınması için önce toplum olması gerekiyordu, bu da yurt sevgisi ve birlik ile mümkündü.

İşte bugün görüyorsun toplumlaşmanın önemini kavrayamanlar yüzünden ülke bölük-pörçük, herkes birbirine düşman yapıldı.

Bu ülke Atatürk'ün yurt ve birlik anlayışından kopmasaydı bugünkü rezil hallere düşülmeyecekti.

Bunu bir türlü anlayamıyorsunuz ya da işinize gelmiyor.

Anlayamdığınız bir şey daha var, bugünkü devleti halen Atatürk'ün devleti zanediyorsunuz, oysa zerre kadar alakası kalmadı, tamamen tayyibistana döndü.

Tecavüzcüler serbest bırakılıyor, Süriyelilere her türlü yardım yapılıyor, dokunulmazlık veriliyor, PKK ile işbirliği yapılıyor, ülkenin dağı-taşı yabancılara satılıyor ve kamulaştırılıyor, halklar ayrıştırılıyor, kendinden olmayanlar süründürülüyor, hakimler ak sarayın emrinde.

Tayyip bunları yaparken halen Atatürk'ten uğraşmanız gerçekten tam bir rezalet.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, bilgivehis yazdı:

 

Bu başlıkta bile rahat durmuyorsun.

Ne olmuş okunmuşsa, birlerinin kıçına mı battı?

O zaman için öyle gerekiyordu, yeni bir toplum yaratılıyor, yapılan bir çok girişimden sadece bir tanesiydi bu.

Bir ülkenin kalıcı, güçlü ve kalkınması için önce toplum olması gerekiyordu, bu da yurt sevgisi ve birlik ile mümkündü.

İşte bugün görüyorsun toplumlaşmanın önemini kavrayamanlar yüzünden ülke bölük-pörçük, herkes birbirine düşman yapıldı.

Bu ülke Atatürk'ün yurt ve birlik anlayışından kopmasaydı bugünkü rezil hallere düşülmeyecekti.

Bunu bir türlü anlayamıyorsunuz ya da işinize gelmiyor.

Anlayamdığınız bir şey daha var, bugünkü devleti halen Atatürk'ün devleti zanediyorsunuz, oysa zerre kadar alakası kalmadı, tamamen tayyibistana döndü.

Tecavüzcüler serbest bırakılıyor, Süriyelilere her türlü yardım yapılıyor, dokunulmazlık veriliyor, PKK ile işbirliği yapılıyor, ülkenin dağı-taşı yabancılara satılıyor ve kamulaştırılıyor, halklar ayrıştırılıyor, kendinden olmayanlar süründürülüyor, hakimler ak sarayın emrinde.

Tayyip bunları yaparken halen Atatürk'ten uğraşmanız gerçekten tam bir rezalet.

Kıçına batması mı gerekiyor bazı şeyleri anlaman için.
Atatürk ile uğraşmıyorum sizlerle uğraşıyorum.Ah atatürk vah atatürk diye zırlayıp durmaktan başka birşey yaptığınız yok.
Tayyip hangi eğitim sisteminin ürünü? uzaydan mı geldi tayyip?

Abdullah öcalanda o andımızı okudu tayyipde okudu.Faydası oldu mu?
Forum sahibi hacida o sistemin ürünü ama turkiye yerine amerikaya hizmet ediyor.
Ölmeye yakın duygusal vatan sevgisi tuttu.:)

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, uygur said:

Kıçına batması mı gerekiyor bazı şeyleri anlaman için.
Atatürk ile uğraşmıyorum sizlerle uğraşıyorum.Ah atatürk vah atatürk diye zırlayıp durmaktan başka birşey yaptığınız yok.
Tayyip hangi eğitim sisteminin ürünü? uzaydan mı geldi tayyip?

Abdullah öcalanda o andımızı okudu tayyipde okudu.Faydası oldu mu?
Forum sahibi hacida o sistemin ürünü ama turkiye yerine amerikaya hizmet ediyor.
Ölmeye yakın duygusal vatan sevgisi tuttu.:)

Andımız uygulamasının bir ilkellik olduğuna katılıyorum ama bana senin derdin bağcıyı dövmek gibi geldi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...