Jump to content

Ödül...


Recommended Posts

8 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

Yalnız  Tanrı  sadece  yaratır.Insanlar  özgürce  davranabilsin  diye  yoksa  tanrı  tasarlamamıştır.Bu acıları  kötülükleri  ki  kötülük  dediğimiz  insanin  iyiliği  gözetmeyip  sebep  olduğu  sonuçlardır. Bunlar  insan  davranışlarının  ürünüdür.Dunyada  bizahitihi  kötülük  diye  bir  şey  yoktur. TANRI  insanların  iyilik  yapmasını  ister  ama  özgür irade  gereği  mudahale  bulunmaz  sadece  başta sistemi  kurar. 

 

Bu da başka bir tanrı sözcüsü. Nereden biliyorsunuz tanrının neyi neden yaptığını? Her akşam buluşup durum değerlendirmesi falan mı yapıyorsunuz? Tanrı dediğiniz şey devamlı sizlere rapor falan mı veriyor?

 

Tanrı diye bir çorap kuklası uydurmuşsunuz, istediğiniz gibi konuşturuyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 42
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

14 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Bu da başka bir tanrı sözcüsü. Nereden biliyorsunuz tanrının neyi neden yaptığını? Her akşam buluşup durum değerlendirmesi falan mı yapıyorsunuz? Tanrı dediğiniz şey devamlı sizlere rapor falan mı veriyor?

 

Tanrı diye bir çorap kuklası uydurmuşsunuz, istediğiniz gibi konuşturuyorsunuz.

Tanrı  bazı  olaylara  müdahale  eder  örneğin  peygamber  gönderir.Iyiligi  amaçlar  ama  iyilik  meydana  gelmeyebilir.Cunku  sebebi  tanrı  iyiliği  amaclayarak  peygamber  gondersede  özgür  irade  durumundan  dolayı  iyilik  ve  kötülük  gerceklesebiliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

Tanrı  bazı  olaylara  müdahale  eder  örneğin  peygamber  gönderir.Iyiligi  amaçlar  ama  iyilik  meydana  gelmeyebilir.Cunku  sebebi  tanrı  iyiliği  amaclayarak  peygamber  gondersede  özgür  irade  durumundan  dolayı  iyilik  ve  kötülük  gerceklesebiliyor.

 

Aha, bu seferde ben şu arap bedevisinden duydum, o arap bedevisi Allah denilen tanrı ile konuşuyormuş demeye başladı. Ulan bu peygamber dediğin şartlatanlar kıçlarından uydurmuyor mu falan tanrı benimle çok samimi diye?

 

Geldin yine arap bedevisinin kuyruğuna yapıştın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Aha, bu seferde ben şu arap bedevisinden duydum, o arap bedevisi Allah denilen tanrı ile konuşuyormuş demeye başladı. Ulan bu peygamber dediğin şartlatanlar kıçlarından uydurmuyor mu falan tanrı benimle çok samimi diye?

 

Geldin yine arap bedevisinin kuyruğuna yapıştın.

sizede  tanrı  begendiremiyoruz  ?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, akılsızşuursuzatom said:

Tanrı  bazı  olaylara  müdahale  eder  örneğin  peygamber  gönderir.Iyiligi  amaçlar  ama  iyilik  meydana  gelmeyebilir.Cunku  sebebi  tanrı  iyiliği  amaclayarak  peygamber  gondersede  özgür  irade  durumundan  dolayı  iyilik  ve  kötülük  gerceklesebiliyor.

 

Sonsuz güçte bir şeyin, kadiri ve alimi mutlak bir şeyin nasıl bir amacı olabilir? Nasıl olur da amacı olabilir..? Amaç, eksikliğe dairdir. İnsana özgüdür.

Özgür iradenin bu derece amacı, esprisi ne? Tanrının bu özgür irade saplantısı ne?

Özgür irade olmasın anasını satayım. Ama iyilik olsun.

Onu da bırak, hem özgür irade hem de sadece iyilik olsun. Neticede sonsuz güç ? ;) 

Onu da bırak bir pok olmasın anasını satayım..

Ne olacak yani, senin sonsuz tanrı "eksik" mi kalacak?

 

Her haltı aklı sıra sorgulayan dimağınız bunları da sorguluyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, teflon yazdı:

 

Sonsuz güçte bir şeyin, kadiri ve alimi mutlak bir şeyin nasıl bir amacı olabilir? Nasıl olur da amacı olabilir..? Amaç, eksikliğe dairdir. İnsana özgüdür.

Özgür iradenin bu derece amacı, esprisi ne? Tanrının bu özgür irade saplantısı ne?

Özgür irade olmasın anasını satayım. Ama iyilik olsun.

Onu da bırak, hem özgür irade hem de sadece iyilik olsun. Neticede sonsuz güç ? ;) 

Onu da bırak bir pok olmasın anasını satayım..

Ne olacak yani, senin sonsuz tanrı "eksik" mi kalacak?

 

Her haltı aklı sıra sorgulayan dimağınız bunları da sorguluyor mu?

elbette  sorguluyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Tanrı  bazı  olaylara  müdahale  eder  örneğin  peygamber  gönderir.Iyiligi  amaçlar  ama  iyilik  meydana  gelmeyebilir.Cunku  sebebi  tanrı  iyiliği  amaclayarak  peygamber  gondersede  özgür  irade  durumundan  dolayı  iyilik  ve  kötülük  gerceklesebiliyor.

Ataları tarafından atalar dini islama inanmaya programlanmış biri olarak senin özgür iraden mi var şimdi? Sen şimdi ataları tarafından bir dine inanmaya programlanmayı özgür iradeyle yapılan seçim felan da sanıyorsundur.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, teflon yazdı:

 

Aferim. Süper cevap. Diğer başlığı da sorgulamayı unutma e mi..

Çok fena sorguluyorsun yalnız, bildiğin gibi değil.

Birazdan forumu kapatacaz, o derece..

kötülük  sorunu  teizmin  başına  bela  bunu  anladım  en  azından.

 

Diğer  başlıkta  aslında başından  beri  doğal  ile  yapay  farkını  anlatmaya  calisiyorsunuz  bana  farkindayim sağolun. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

mesela  başka  bir  inançta  olsam  ki  sizde belki  inancinizi  değiştirdiniz.Iradenizle  yapmadıniz  mi  bunu?

Başkaları neden özgür iradesiyle yapamıyorlar öyleyse. Din konusunda hiç düşünmeyen, sorgulamayan kişiler var. Her beynin yapısı ve işleyişi aynı mı? Her beyin sorgulamaya meyilli mi? Kapasitesi aynı mı? Düşük zekalısı ve yüksek zekalısı var. Yaşamaya programlı insan beyni de yaşamı oluşturan süreçlerin bir ürünü. Bak bu tür yaşam yanlısı bir beyin çocuğumun ölmesini istemem der, her doğumun ölüm anlamına geldiği yerde gider çocuk yapar ve yaptığı kişiyi öldürmüş olur ,birde gider sonra size ölüm vereceğim diyen bir tanrı uydurur, ona tapınır. İşte bu bir farkındalıktır. Çocuğumun ölmesini istemem diyip, sonra çocuk yaparsan sen bir tutarsızsın. Bence özgür irade diye bir şey yok. Ama gerçekler, doğrular, farkındalıklar var.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
35 minutes ago, akılsızşuursuzatom said:

kötülük  sorunu  teizmin  başına  bela  bunu  anladım  en  azından.

Diğer  başlıkta  aslında başından  beri  doğal  ile  yapay  farkını  anlatmaya  calisiyorsunuz  bana  farkindayim sağolun. 

 

Enteresan yalnız...bak şu işe..

Ama üç gün içinde, hatta az sonra yine aynı şeylere sardırmayacağının garantisi yok tabi.

Biz bu filmi daha önce gördük neticede.

Nedeni de şu olsa gerek: Hiç bir zaman "tam" anlayamıyor, "tam" sindiremiyorsun.

 

Oysa din ya da tanrı dediğin şey, cevap verdiğini zannediyor. Ancak verdiği cevap çözdüğünü zannettiği sorundan çok daha fazla soru/sorun üretiyor.

Ancak madde--enerji vb..hep var dediğin vakit, konu orada bitiyor. Bitmeye de bilir. Ama bitmesi için de hiçbir engel yok.

Bir kar kristalini hiçbir şuura falan ihtiyaç duymadan inşa edebilen bu sistem, kalanını da, aslen aynı şekilde hallediyor. Prensip aynı.

Gerek olan tek şey daha fazla süre.

 

Zaten düzenin ya da karmaşıklığın zeka, şuur, bilinç falan gerektireceği söylemi de sadece bir ön kabul. Yanılsama. Tümevarım.

Çünkü zeka ya da bilinç televizyonu icat etmeden çok önce, bilinç ya da şuura sahip olmayan madde, o bilinci inşa etmiş.

Yani resmen dağdan gelip bağdakini kovuyorsunuz. Hadiseyi ters yüz ediyorsunuz.

Asıl olan zannettiğiniz şuur ve bilinç, hepsinden çok önce o maddeye, o atomlara muhtaç ve edilgen.

 

Önce "x", "y" yi ortaya koymuş. y de "z" yi üretmiş. Sizler y ve z arasındaki ilişkiye bakarak, x in de y deki gibi bir niteliğe sahip olması gerektiğini düşünüyorsunuz.

x de bu özellikleri göremeyince, o zaman bunun başında bir de "g" olmalı diyorsunuz. Çünkü siz gerçekliği sadece y ve z arasındaki ilişki üzerinden yorumluyorsunuz.

Çünkü filmin başını kaçırdınız...Aslolanı.

 

Karmaşıklık ya da düzen-bilinç üretmek, sadece bilince mahsus bir şey "değil".

 

Bilinç sadece bir katalizör. Bir amaca odaklandığı için, daha çabuk sonuca gidebiliyor.

Eğer evren ve canlılığın arkasında da bir bilinç olsaydı, süre ve ölçekler bu kadar büyük olmazdı.

Bize size göresi de yok bunun zaman olarak. Biz, bizim tarafımızdan göründüğü şekli ile yorumluyor, kıyaslıyoruz.

Belki ona göre daha kısadır dediğiniz zaman, işin içine bir "belki" giriyor işte. Tüm sağlamlık afra tafra da bitiyor işte tam orada.

 

Bu arada rica ederim.

 

(Not: "x"= atom, "y"= bilinç, "z"= televizyon?)

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

mesela  başka  bir  inançta  olsam  ki  sizde belki  inancinizi  değiştirdiniz.Iradenizle  yapmadıniz  mi  bunu?

Ataları tarafından atalar dini hristiyanlığa inanmaya programlanmış hristiyan haçlı askerleri kurmaca bir evrende islama inanmaya programlanmış olsalardı islam için, ataları tarafından atalar dini islama inanmaya programlanmış müslüman askerleri de kurmaca bir evrende hristiyanlığa programlanmış olsalardı hristiyanlık için savaşacaklardı. Koşullar değişirse roller değişir, taraf değişir. Sen mesela kurmaca evrenlerin birinde muhammede yalancıdır diyen biri olabilirsin. O yüzden özgür iradeli beyinlerin din konusunda sınanması gibi bir durum söz konusu bile değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, teflon yazdı:
3 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

kötülük  sorunu  teizmin  başına  bela  bunu  anladım  en  azından.

Diğer  başlıkta  aslında başından  beri  doğal  ile  yapay  farkını  anlatmaya  calisiyorsunuz  bana  farkindayim sağolun. 

 

Enteresan yalnız...bak şu işe..

Ama üç gün içinde, hatta az sonra yine aynı şeylere sardırmayacağının garantisi yok tabi.

Biz bu filmi daha önce gördük neticede.

Nedeni de şu olsa gerek: Hiç bir zaman "tam" anlayamıyor, "tam" sindiremiyorsun.

 

Oysa din ya da tanrı dediğin şey, cevap verdiğini zannediyor. Ancak verdiği cevap çözdüğünü zannettiği sorundan çok daha fazla soru/sorun üretiyor.

Ancak madde--enerji vb..hep var dediğin vakit, konu orada bitiyor. Bitmeye de bilir. Ama bitmesi için de hiçbir engel yok.

Bir kar kristalini hiçbir şuura falan ihtiyaç duymadan inşa edebilen bu sistem, kalanını da, aslen aynı şekilde hallediyor. Prensip aynı.

Gerek olan tek şey daha fazla süre.

 

Zaten düzenin ya da karmaşıklığın zeka, şuur, bilinç falan gerektireceği söylemi de sadece bir ön kabul. Yanılsama. Tümevarım.

Çünkü zeka ya da bilinç televizyonu icat etmeden çok önce, bilinç ya da şuura sahip olmayan madde, o bilinci inşa etmiş.

Yani resmen dağdan gelip bağdakini kovuyorsunuz. Hadiseyi ters yüz ediyorsunuz.

Asıl olan zannettiğiniz şuur ve bilinç, hepsinden çok önce o maddeye, o atomlara muhtaç ve edilgen.

 

Önce "x", "y" yi ortaya koymuş. y de "z" yi üretmiş. Sizler y ve z arasındaki ilişkiye bakarak, x in de y deki gibi bir niteliğe sahip olması gerektiğini düşünüyorsunuz.

Çünkü filmin başını kaçırdınız...Aslolanı.

Bilinç sadece bir katalizör. Bir amaca odaklandığı için, daha çabuk sonuca gidebiliyor.

Eğer evren ve canlılığın arkasında da bir bilinç olsaydı, süre ve ölçekler bu kadar büyük olmazdı.

Bize size göresi de yok bunun zaman olarak. Biz, bizim tarafımızdan göründüğü şekli ile yorumluyor, kıyaslıyoruz.

Belki ona göre daha kısadır dediğiniz zaman, işin içine bir "belki" giriyor işte. Tüm sağlamlık afra tafra da bitiyor işte tam orada.

 

Bu arada rica ederim.


Akılsız atom, müslümân olamaycak kadar aptal...
Tasarlayıcısının seviyesini yansıtan, İslâmı yanlış anlamanın göstergesi olabilecek sahte bir karakter.
Aptal ateistin, Mizanseninin baş figürü...
Bu figürü üreten,
Akılsız atom ile (kendisi ile) akıllı olduğunu, ateizmin fazîletlerini isbatlamaya çalışmak için üretmiş.
Kendiisini kendisiyle kandırmaya çalışan, bir rûh hastalığı vâkıası...
Bu rumuzu hangi admin ürettiyse,, Bütün iğrençliğine rağmen kendisine tapan bir rûh hastası olduğunu söyleyebiliriz.
Akılsız atom,  Gûyâ müslümânlığı savunmanın akılsızlığını göstermek için üretilmiş...
İlginç olan şu ki; Akılsız atom'u en baştan eleştiren bendim.
İslâmı temsîl etme noktasında çok akılsız ve yetersiz olduğunu defâlarca söylemiştim.
Siteden de def'olup gitmesinin hayırlı olacağını ve bu kafayla anca Ateistlerin bir trolü olabileceğini belirtmiştim.
Salak bir nurs cu olduğunu düşünerek bu tesbitleri yapmıştım. Şimdi görüyorum ki âciz, zavallı bir admin ürünüymüş...
Bu da gösteriyor ki akılsız atom vizyonu, İslâmdan çok uzak... İslâmı kavrayamamanın bir ürünü...
Daha önceden de belirtmiştim. Ateistler İslâmı, Allah'ı inkâr edemezler, ancak çarpık algılarını inkâr eden zavallılardır diye...
İslâmdan uzak bir islâm algısıyla çarpışarak Ateistliğinin fazîletini göstermeye çalışan ey dangalak,
Dangalak olmasan,, ancak İslâmı doğru bilenlerle mücâdele edebileceğin oranda görüşlerinin faîlettlerini gösterebileceğini bilirdin.
Hem Dangalaksın hem de rûh hastası...
Ateistin aptal kafasıyla tasarlamış olduğu müslümân karakteri eleştiren bir müslümân ile (yani benim ile) tartışmaktan kaçan
Fakat kendi kendisiyle tartışarak egosunu tatmîn etmeye çalışan bir ateist  nasıl bir rûh hastasıdır?
Akılsız atomun paylaşımlarına,, düşünce seviyesi düşüklüğü sebebiyle hiç dâhil olmak istemedim.
Seviyesizliğin sebebi anlaşıldı...
 

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, HATEM yazdı:


Akılsız atom, müslümân olamaycak kadar aptal...
Tasarlayıcısının seviyesini yansıtan, İslâmı yanlış anlamanın göstergesi olabilecek sahte bir karakter.
Aptal ateistin, Mizanseninin baş figürü...
Bu figürü üreten,
Akılsız atom ile (kendisi ile) akıllı olduğunu, ateizmin fazîletlerini isbatlamaya çalışmak için üretmiş.
Kendiisini kendisiyle kandırmaya çalışan, bir rûh hastalığı vâkıası...
Bu rumuzu hangi admin ürettiyse,, Bütün iğrençliğine rağmen kendisine tapan bir rûh hastası olduğunu söyleyebiliriz.
Akılsız atom,  Gûyâ müslümânlığı savunmanın akılsızlığını göstermek için üretilmiş...
İlginç olan şu ki; Akılsız atom'u en baştan eleştiren bendim.
İslâmı temsîl etme noktasında çok akılsız ve yetersiz olduğunu defâlarca söylemiştim.
Siteden de def'olup gitmesinin hayırlı olacağını ve bu kafayla anca Ateistlerin bir trolü olabileceğini belirtmiştim.
Salak bir nurs cu olduğunu düşünerek bu tesbitleri yapmıştım. Şimdi görüyorum ki âciz, zavallı bir admin ürünüymüş...
Bu da gösteriyor ki akılsız atom vizyonu, İslâmdan çok uzak... İslâmı kavrayamamanın bir ürünü...
Daha önceden de belirtmiştim. Ateistler İslâmı, Allah'ı inkâr edemezler, ancak çarpık algılarını inkâr eden zavallılardır diye...
İslâmdan uzak bir islâm algısıyla çarpışarak Ateistliğinin fazîletini göstermeye çalışan ey dangalak,
Dangalak olmasan,, ancak İslâmı doğru bilenlerle mücâdele edebileceğin oranda görüşlerinin faîlettlerini gösterebileceğini bilirdin.
Hem Dangalaksın hem de rûh hastası...
Ateistin aptal kafasıyla tasarlamış olduğu müslümân karakteri eleştiren bir müslümân ile (yani benim ile) tartışmaktan kaçan
Fakat kendi kendisiyle tartışarak egosunu tatmîn etmeye çalışan bir ateist  nasıl bir rûh hastasıdır?
Akılsız atomun paylaşımlarına,, düşünce seviyesi düşüklüğü sebebiyle hiç dâhil olmak istemedim.
Seviyesizliğin sebebi anlaşıldı...
 

ne saçmalıyorsun? Admin  ürünü  falan  diyerek  neyi  amaçlıyorsunuz.Ogrenmeye  çalışıyorum.Objektif  olabildiğim  kadar  olmaya  çalışıyorum olduğu  kadar  tabi.Sizin  gibi  her  şeyi  bilmiyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, HATEM said:


Akılsız atom, müslümân olamaycak kadar aptal...
Tasarlayıcısının seviyesini yansıtan, İslâmı yanlış anlamanın göstergesi olabilecek sahte bir karakter.
Aptal ateistin, Mizanseninin baş figürü...
Bu figürü üreten,
Akılsız atom ile (kendisi ile) akıllı olduğunu, ateizmin fazîletlerini isbatlamaya çalışmak için üretmiş.
Kendiisini kendisiyle kandırmaya çalışan, bir rûh hastalığı vâkıası...
Bu rumuzu hangi admin ürettiyse,, Bütün iğrençliğine rağmen kendisine tapan bir rûh hastası olduğunu söyleyebiliriz.
Akılsız atom,  Gûyâ müslümânlığı savunmanın akılsızlığını göstermek için üretilmiş...
İlginç olan şu ki; Akılsız atom'u en baştan eleştiren bendim.
İslâmı temsîl etme noktasında çok akılsız ve yetersiz olduğunu defâlarca söylemiştim.
Siteden de def'olup gitmesinin hayırlı olacağını ve bu kafayla anca Ateistlerin bir trolü olabileceğini belirtmiştim.
Salak bir nurs cu olduğunu düşünerek bu tesbitleri yapmıştım. Şimdi görüyorum ki âciz, zavallı bir admin ürünüymüş...
Bu da gösteriyor ki akılsız atom vizyonu, İslâmdan çok uzak... İslâmı kavrayamamanın bir ürünü...
Daha önceden de belirtmiştim. Ateistler İslâmı, Allah'ı inkâr edemezler, ancak çarpık algılarını inkâr eden zavallılardır diye...
İslâmdan uzak bir islâm algısıyla çarpışarak Ateistliğinin fazîletini göstermeye çalışan ey dangalak,
Dangalak olmasan,, ancak İslâmı doğru bilenlerle mücâdele edebileceğin oranda görüşlerinin faîlettlerini gösterebileceğini bilirdin.
Hem Dangalaksın hem de rûh hastası...
Ateistin aptal kafasıyla tasarlamış olduğu müslümân karakteri eleştiren bir müslümân ile (yani benim ile) tartışmaktan kaçan
Fakat kendi kendisiyle tartışarak egosunu tatmîn etmeye çalışan bir ateist  nasıl bir rûh hastasıdır?
Akılsız atomun paylaşımlarına,, düşünce seviyesi düşüklüğü sebebiyle hiç dâhil olmak istemedim.
Seviyesizliğin sebebi anlaşıldı...
 

 

HATEM bu ne? 

Admin ürünü dediğin nedir? Neyin sebebi, nasıl anlaşıldı?

Bunlardan kast ettiğin ben miyim?

Dangalak, ruh hastası dediğin kim?

 

Çok sağlam kanıtlar var herhalde elinde. Kendini, adi bir iftiracı pozisyonuna düşürecek şekilde yazacağını zannetmiyorum(!)

O kadar kafan çalışıyordur herhalde değil mi?

 

Yoksa beni de boylu boyunca alıntılayıp, içeriğe dair tek kelime zikretmeden geçmezdin he mi..  :)

 

Tartışmaktan kaçmaktan kast ettiğin, şu attığın son uzun mesaj ise hemen ekleyeyim, bunu "bekliyordum" zaten;

Sen omurgalı bir itirazda bulunmuş olsaydın, ben cevap vermez miydim ey hatem... ;) 

Bir ders daha almış oldun böylece.

 

Düşünen, sorgulayan insan size batıyor resmen. İşinize gelmiyor.

İnanıp inanmayacağını belirlemek üzere yaptığı sorgu sual esnasında bile, önce "inanarak" düşünmesi gerekiyor size göre.

Nasıl bir oksimoronsa bu..!!

Mümin falan değil, tanrı kuklası sizin istediğiniz.

 

Adam islamda köleliği kabul ettiği, sıkıştığı yerde tanrısının sıfatlarını bile taca attığı yazısından medet umuyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, teflon yazdı:

 

HATEM bu ne? 

Admin ürünü dediğin nedir? Neyin sebebi, nasıl anlaşıldı?

Bunlardan kast ettiğin ben miyim?

Dangalak, ruh hastası dediğin kim?

 

Çok sağlam kanıtlar var herhalde elinde. Kendini, adi bir iftiracı pozisyonuna düşürecek şekilde yazacağını zannetmiyorum(!)

O kadar kafan çalışıyordur herhalde değil mi?

 

Yoksa beni de boylu boyunca alıntılayıp, içeriğe dair tek kelime zikretmeden geçmezdin he mi..  :)

 

Tartışmaktan kaçmaktan kast ettiğin, şu attığın son uzun mesaj ise hemen ekleyeyim, bunu "bekliyordum" zaten;

Sen omurgalı bir itirazda bulunmuş olsaydın, ben cevap vermez miydim ey hatem... ;) 

Bir ders daha almış oldun böylece.

 

Düşünen, sorgulayan insan size batıyor resmen. İşinize gelmiyor.

İnanıp inanmayacağını belirlemek üzere yaptığı sorgu sual esnasında bile, önce "inanarak" düşünmesi gerekiyor size göre.

Nasıl bir oksimoronsa bu..!!

Mümin falan değil, tanrı kuklası sizin istediğiniz.

 

Adam islamda köleliği kabul ettiği, sıkıştığı yerde tanrısının sıfatlarını bile taca attığı yazısından medet umuyor.


Sen yönetici misin? Niye üzerine alınıyorsun?

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 minutes ago, HATEM said:

Sen yönetici misin? Niye üzerine alınıyorsun?

 

Sen hakim misin, neye dayanarak yargısız infazda bulunuyorsun?

Boylu boyunca benim mesajı almışsın.

Bir de üzerine "benimle tartışmaktan kaçınan" tabirinde bulunmuşsun.

Üzerime alınmam ya da böyle bir ihtimal olduğunu düşünmem gayet normal o halde.

Birebir alınsam kim diye sormazdım zaten..?

 

Neyse, bu mesajda görmezden gelmişsin ama er ya da geç iddia, pardon iftiralarının arkasında durman gereken noktaya geleceksin.

Ha seninle tartışmasını istiyorsan, daha omurgalı yazmakla başlayabilirsin işe.

 

İslamda köleliği kabul edip, tanrının sıfatlarını dahi taca atmakla olmuyor bu işler şıkışınca.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, teflon yazdı:

İslamda köleliği kabul edip, tanrının sıfatlarını dahi taca atmakla olmuyor bu işler şıkışınca.


Taca atmak sıkışmak,, yine sayıklamaya başladın.

Kölelik kaldırılsaydı savaşlarda yenilen tarafın askerleri öldürülürdü.
Ailelerinin âkıbeti de ayrı bir problem. Karşı tarafta ne asker kalırdı ne de aile...Bilmiyorum tasavvur edebiliyor musun?
Kölelik kökten kaldırılsaydı Biz şu ânda bu tartışmayı yapamazdık.
Ya, müslümânlığını içinde saklamaktan başka çâresi olmayan gâvur egemenliğinde bir dünyâ ya da küfrünü içinde saklamak zorunda olan İslâm egemenliğinde olan tek tip bir dünyâ olurdu.
Karşı taraf savaşı kazanırsa başına herşey gelebilir ve ailene herşey yapabilir. Fakat İslâm askerleri,
Savaşı kazanırlarsa, kölelik müessesesi kalktığı için esirlere ve ailelerine bakmak zorunda kalacaklar, Böyle savaş kazanma mı olur?
Böyle bir hükmün 1450 sene önce uygulanabilirliği var mı? elbette yok.
Köleliği kaldırmak, Dîndâr insânları soykırıma yönlendirmek gibi aptalca bir karâr olurdu...
1450 sene önce Köleliği kökten kaldırmanın hayırlı bir iş olmadığını idrâk edebilecek düşünce düzeyine ulaştığın zaman
İslâm, Kölelik hukukunu ancak sorgulayabileceğini anlarsın.
İslâmın kölelik hukukuna dâir hükümlerinin muhteşemliğini de sorgulamalarının cevaplarını peyderpey aldığında anlarsın.

Allah'ın Kâdir-i Mutlaklığı konusunu defâlarca farklı vesîlelerle anlattım.
Allah'ın Kâdir-i Mutlak olduğunu inkâr ettiğimizi düşünmen yanlış. Kıvırıyorsun demen de iftirâ...Çünkü mes'eleyi anlamıyorsun.
Kısaca bir daha anlatayım.
Bir şeyi yaratmak için mevzû, Güç yetirebilmek (kudret) ten ibâret ise, Allah'ın kudreti sınırsızdır, sonsuzdur.
Öyle ki, Bir sivrisineği yaratmak ile bir galaksiyi yaratmak arasında Allah'ın kudreti açısından hiçbir fark yoktur.

Anlayabiliyor musun? Konu sâdece kudret sıfâtından ibâretse Allah'ın güçü sınırsızdır.
Anlayamadığın durum şu ki, Konu sâdece kudret sıfâtından ibâret değil, kudret sıfatıyla sınırlı değil.
Allah'ın bir sineği veyâ bir galaksiyi yaratması için bu yaratmayı istemesi gerekir.
Allah'ın kudret sıfatından öncelikli,, daha doğrusu Zât'ına yakınlıkta Kudret sıfatından daha ileride (öncelikli) vasıfları vardır.
Allah'ın kudretiyle her şeyi yaratması Allah için çok kolay çünkü kudreti sonsuz. Fakat Allah ancak istediği (irâde ettiği) şeyleri kudretiyle yaratır.
Çünkü İrâde sıfatı Kudret sıfatından önceliklidir. İrâde sıfatı, Kudret sıfatının uygulama mecrâsını belirler.
Senin ilkel vizyonuna göre bu durum, ya'nî İrâde sıfâtının Kudret sıfatını sınırlaması veyâ belirlemesi Allah'ın Kâdir-i Mutlak oluşunu inkâr ettiğimizi sana düşündürtmektedir.
Halbuki bu durum, Allah'ın kudretinin sonsuz olduğunu bildirmekle birlikte Kudretin Allah'ın istediği (irâde ettiği) istikâmette açığa çıktığını îzâh etmektedir.
Çünkü Allah, istemediği hiçbir şeyi kudretiyle yaratmaz.
Allah'ın irâde sıfatı da mutlaktır ve sınırsızdır. Onu kimse isteğinde (irâdesinde (meşiyetinde)) zorlayamaz. O, Fâil-i Muhtardır. Dilediğini seçer, dilediğini yapar.
Fakat, Allah'ın irâdesinden de daha öncelikli Zât'ına daha yakın bir vasfı vardır.
O da ilim sıfatıdır.
İlim vasfı da İrâdeyi sınırlandırır belirler.
İlim sıfatı da Allah'ın neyi isteyip neyi istemeyeceğini belirler.
İlimden de öncelikli bir durum vardır ki buraya özet de olsa girmeyeceğim ki kafanız karışmasın.
Buraya kadar bir çocuğun bile anlayabileceği şekilde anlattım.
Allah'ın irâdesini ve kudretini ilmin belirlemesini de yanlış anlamamak gerekir.
Allah'ı kendinden başka zorlayan olmaz.
Eğer Kudreti ve irâdesi,, İlme tâbidir diyorsak, buradaki ilim Kendi ilmidir.
Dolayısıyla Allah neyi yaratacağını kendisi seçer ve kendisi bilir.

Sizin ilkel Vizyonunuzdaki Kadir-i Mutlaklık anlayışınız eşliğinde,, algınızda yaratmış olduğunuz ve Gerçeklikle ilgisi olmayan Tanrıdan (Tanrı tasavvurunuzdan),,
Saçma sapan taleplerde bulunma sebebinizin kaynağı da Tâmm burası işte.

Allah niye şöyle yapmamış Allah niye böyle yapmış diye başladığınız, sırf kudreti gözönüne alıp bilgisizce yaptığınız çıkarımlardan i'tirâzlardan bahsediyorum.
Hep bu câhillik ürünü çıkarımlarınız, Allah'ın kudretinin bağımsız olması gerektiği yanlışınızdan ileri geliyor.
Halbuki Allah'ın kudretine, irâdesi yön verir. İrâdesine İlmi yön verir. İlmibi de ma'lum belirler. Ma'lum da kendisinden başkası değildir.

Kıvırtma ve topu taca atma dediğin mes'eleler işte bunlar...
Kıvrım kıvrım kıvranırken beni hareketli tasavvur etmen normal.
Yediğin golleri de her çizgiyi geçen top gibi taç olarak algılıyorsun.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...