Jump to content

Muhammed Medine’de neden sapıttı?


Recommended Posts

On 30.07.2019 at 14:41, Ebu Kafir yazdı:

 

İslam'ın tek mucizesi bunca insanı kanıtsız, yalan dolanlarla kandırıp kendine inandırmasıdır. 

Diğer tüm mucize iddiaları asılsız, çarpıtma ve zorlama saçmalıklardan ibarettir, aynen rumların yenilgiye uğratılması hakkında olan zırva iddia gibi.

 

 

 

 

her şeye bir demogoji uyduruyorsunuz 

 

Mekke fethine de bir şey bulsaydın 

 

peki aşağıda yazacaklarıma da  bir tevil uydur bakalım 

 

 

 

1- O topluluk yakında (Bedir'de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.(Kamer suresi 45)

 

bu ayet bedir savaşından önce iniyor. 

 

2-Sabret! Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Biz onlara vâd ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut senin ruhunu yanımıza alsak da, onlar mutlaka sonunda dönüp huzurumuza geleceklerdir.(Mümin-77),

 

ayet Hudeybiye barış anlaşmasında iniyor. Hudeybiyeyi yenilgi olarak gören sahabelere cevap niteliğinde oluyor ve 2 yıl sonra Mekke Fethi gerçekleşiyor

 

3-“Ve O, korkularının ardından onları (tam) bir güvene erdirecektir.”
 


 Habbab b. Eret anlatıyor: Müslümanlar Mekke ’de sığınacak bir yer bulamıyorlardı ve  Medine-i Tâhire ’ye hicret etmek zorunda kalmışlardı. Hicret ettiler ama, uzun zaman orada da hep aynı endişeleri yaşadılar.. evet çevredeki kefere ve fecerenin ve içerideki münafıkların endişesi orada da onları sürekli tedirgin ediyordu.. ve herkes âdeta kılıcı belinde yaşıyordu. Baskı ve tedhiş tahammül eşiğini aşınca, bir gün sahabe, huzur-u Risaletpenahi’ye gelerek “Yâ Resûlallah! Bu korkunun bir sonu yok mu?” dediler. Allah Resûlü (sallallâhu aleyhi ve sellem) onlara hitaben: “Sabredin, Allah korkuyu giderecek ve gönüllere emniyet bahşedecektir. Öyle ki Hadramut ’tan Şam ’a kadar, tek başına bir kadın hevdecinde, hem de hiçbir endişe duymadan ve yanında kimse olmadan seyahat edebilecektir.”( Buhârî, menâkıb 25, menâkıbü’l-ensâr 29, ikrâh 1; Ebû Dâvûd, cihâd 97. )

 

 

4-Ebû Leheb  ve  Ümmü Cemil’le alâkalı sûre de  

 

“O, alevli bir ateşte yanacak. Odun taşıyıcı olarak ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu hâlde karısı da (ateşe girecek) Tebbet suresi

 

Ebu Lehep karısının iman etmeyeceğini biliyor ve aynen gerçekleşiyor. Halbuki Ebu Lehep yapmacıktan iman etmiş gibi olsaydı bütün sihiri bozacaktı ve insanları Kurandan soğutabilecekti.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuranda Hurufu mukatta vardır. Yani Elif-Lam-Mim şeklinde başlayan ayetlerdir.

 

Bu ayetlere baktığımızda bu ayetlerinde arasında sayı açısından ilginç münasebet vardır.

 

Meselâ, Kur’an’da sadece iki yerde mukattaa harfi olarak “ٓق” vardır. “ٓق” harfi ile başlayan Kaf suresi ve Şura suresindeki “ٓق”tır. Her iki sûrede 57’şer tane “ق” vardır. Bunların toplamı 114 eder. Bu rakam, Kuran-ı Kerim surelerinin yekün adedidir. Demek ki her iki suredeki “ق” sayısı, remzen Kur’un surelerinin sayısını i şaretlemektedir. Zaten her iki surenin mana ve muhtevası da Kur’an’la çok alakalıdır.

 

Ra’d suresinin başında ٰٓٓا harfleri vardır. Bu harfler, gösterildiği şekilde tertip edilmiştir. Yani birinci sırada “ا”, ikincide “ل”, üçüncüde “م” ve dördüncü sırada da “ر” vardır. Enteresandır ki, surede geçen bu harfler sayı bakımından da aynı şekilde sıraya tabi tutulmuşlardır. Şöyle ki: Ra’d sûresinde 625 “ا”, 479 “ل”, 260 “م”, 127 tane de “ر” vardır. 

 

, Bakara suresinin mukattaa harfleri olan ٓٓ ا’de sure içinde aynı esasa göre tekrar edilmiştir. Bu surede 4592 “ا”, 3204 “ل”, 2195 tane de “م” vardır

 

Mukattaa ile başlayan bir başka sure de “Al-i İmran”dır. Aynı ilmi program ve tayin bu surede de söz konusudur. Surenin mukattaa harfleri ٓٓا’dir. Harf sayısı da yine bu sıraya göre tanzim edilmiştir. Surede 2578 “ا”, 1885 “ل”, 1251 “م” mevcuttur. Görüldüğü gibi sıra yine korunmuştur. Harfleri sayılacak olsa, Ankebut ve Rum surelerinde de aynı durum görülecektir. 

 

 

tarihinde Kindi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Kindi yazdı:

 

 

kardeşim yazıya geçirilmiş yukarıda anlattık ya 

 

vahiy katiplerine yazdırılıyor ve aynı zamanda ezberleniyordu

 

Osman zamanında kitaplaştırılmamış bu bilgini de düzelt yanlış biliyorsun 

 

yukarıda anlattığım gibi 

Anlatıyorsun da bir tane kanıt neden gösteremiyorsun? 

 

Nerede bu Ebubekir’in yazdırdığı Kuran? En azından bir tane taşa yazılmış Muhammed dönemi kuran ayeti muhafaza edilemez miydi? 

 

Kuranın derlenme süreci de bir sürü mantıksızlık içeriyor.

 

-Yamama savaşında güya kuranı ezberleyen kişilerin çoğu ölünce halifeler paniklemeye başlıyor, kendileri de kurana tam hakim olmadıklarından ( nasıl halife oldularsa) iki şahit eşliğinde kuranı yazdırmaya başlıyorlar.

 

-İki şahite nasıl güvenildi? Yalan söylemediklerine nasıl emin olundu? Zina da 4 şahit isteyenlere bak.

 

-Madem toplandı bu kuran nerede? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.08.2019 at 00:11, Kindi yazdı:

 

1- O topluluk yakında (Bedir'de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.(Kamer suresi 45)

 

bu ayet bedir savaşından önce iniyor. 

 

2-Sabret! Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir. Biz onlara vâd ettiğimizin bir kısmını sana göstersek de, yahut senin ruhunu yanımıza alsak da, onlar mutlaka sonunda dönüp huzurumuza geleceklerdir.(Mümin-77),

 

Şu Uhud'daki mucizeleri de göstersen iyi olacak.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 31.07.2019 at 04:01, Kindi yazdı:

Kuranda ayetlerin dizilişi ve anlamları arasında bile uyum vardır.

Kuran her konu başka bir yerde çorba bir şekilde toplanmïş bir kitaptır. Konularda sürekli atlama, aynı konudan sürekli bahsetme ve ayrıca Rahman Suresi'ndeki gibi takılmış kaset gibi aynı şeyleri tekrarlamadır. Bu mu uyum ? Bir göster şu uyumu da biz de görelim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.08.2019 at 00:11, Kindi yazdı:

her şeye bir demogoji uyduruyorsunuz 

 

Mekke fethine de bir şey bulsaydın 

 

peki aşağıda yazacaklarıma da  bir tevil uydur bakalım 

 

Ortaya asılsız bir iddia atıyorsunuz, ne kanıt var ne de destekleyici tarihsel kayıt.

Bunların yalan olduğunu iddia edenleri ise trajikomik şekilde demagoji yapmakla suçluyorsun!!?

Tek dayanağınız yalancılığıyla nam salmış, bu sebeple her lafa yemin ederek başlayan arapların kulaktan kulağa aktarımları.

İlk “tam” kuran 10. Yüzyıl tarihli. Daha öncesine ait tam kuran bulunmuyor.

Zira, öncesine tarihlendirilen bazı ayet parçaları dışında ortada elle tutulur hiçbir şey yok.

Üstelik tarihçi ve antropologların araştırmaları bize aktarılan islam tarihinin sahte olduğunu açıkça ortaya koyuyor (örneğin sacret city belgeseli ve benzerleri gibi). Hal böyleyken, islam’ ın tarihinin geriye doğru yazıldığı tarafsız bakabilen bir göz için kesin görünüyor ve ömer tarafından toplandığı iddia edilen “tam” kuran’ı getirene kadar bu gerçeği yıkman mümkün değil. "Maalesef" bunun olmasının imkansız olduğunu ise hepimiz biliyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...