Jump to content

İslam ve Kölelik


Recommended Posts

6 minutes ago, nogodbutAllah said:

VAllahi az mantık bilen bilir sayın kavak bey:)

nickleriniz niye böyle yahu  kavak bey çam efendi bay palamut.

biraz zor oluyor.

 

Sen bunca yaz ama Kavak'ın asıl sorusuna cevap vereme...trajik bir durum.

Kuran adamı böyle yapar işte. Kıvrım kıvrım kıvrandırır, ıkın ıkın ıkındırır, ama yine de "içerde" kalır ;) 

İstedi mi her bir halta ceza vermesini bilen kitabın, her ne hikmetse bu konuda nutku tutulmuş.

 

Bu arada ben sizin kullanıcı adınızı sürekli "nogodbutabdullah" olarak algılıyorum, buna ne buyrulur?

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 78
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1100 - Katâde (rahimehullah) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) gazveye bizzat iştirak edince, onun sehm-i safıyy denen riyaset hissesi olurdu. Bu hisseyi, taksimden önce köle, câriye, at gibi ganimete dahil mallardan dilediğinden alırdı. Safıyye validemiz de işte bu hissedendi. Gazveye bizzat iştirak etmediği takdirde bu hisse gıyabında ayrılırdı, ancak bu durumda seçme hakkı yoktu (ne ayrılmışsa onu kabul ederdi.)"

Ebu Dâvud, Harâc 21, (2993).

 

1233 - Esmâ Bintu Ebî Bekr (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Hacc yapmak üzere Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'le birlikte çıktık. Arc nâm mevkiye kadar geldik. Orada Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) konakladı, biz de konakladık. Hz. Aişe (radıyallahu anhâ) Resûllullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın yanına oturdu. Ben de babam Ebu Bekir'in yanına oturdum. Resûlullah'ın binek devesi ile, Hz.Ebu Bekir'in binek develeri tekdi ve o da Ebu Bekir'e ait bir köle ile birlikte (yolda) idi. Ebu Bekir (radıyallahu anh) oturup, kölenin gelmesini beklemeye başladı. Köle geldi ama beraberinde deve yoktu. Hz.Ebu Bekir (radıyallahu anh): "- Deven nerde?" diye sordu. Köle:

"- Sabahleyin onu kaybettim!" dedi. Ebu Bekir (radıyallahu anh):

"- Tek bir deveyi kayıp mı ettin!" deyip köleye vurmaya başladı.

Resûlullah bu sırada gülüyor ve şöyle diyordu:

" Şu ihramlıya bakın neler de yapıyor!"(İbnu Ebi Rizme der ki: Resûlullah: "Şu ihramlıya bakın neler de yapıyor?" deyip gülüyor, (başka bir Şey söylemiyordu)."

Ebu Dâvud, Menâsik 30, (1818); İbnu Mâce, Menâsik 21, (2933).

 

2776 - Ebu Ümâme (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki: "Üç kişi vardır ki, onların namazları kulaklarını öte geçmez:

1) Dönünceye kadar, kaçan köle.

2) Geceyi, kocası kendisine dargın olarak geçiren kadın.

3) Kavminin nefret ettiği imam. ''

Tirmizî, Salât 266, (360).

 

2828 - Târık İbnu Şihâb (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdularki: "Cum'a namazı, dört kişi hâriç geri kalan her müslüman üzerine cemaat içinde yapması gereken vâcib bir hakk'dır. Cumadan istisna edilen bu dört kişi şunlardır: Köle, kadın, çocuk ve hasta."

Ebu Dâvud, Salât 215, (1067).

 

387 - İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in şöyle söylediğini işittim: "Kim döllemesi yapılmış bir hurmalık satarsa (bir başka rivayette satın alırsa) bunun meyvesi satana aittir. Satın alan kendisinin olacak diye şart koşmuşsa o haric (bu durumda meyve müşterinindir). Kim de bir köle satarsa, kölenin malı satanındır, burda da satın alan "benim olacak" diye şart koşmuşsa o hariç, bu takdirde kölenin malı varsa müşterinin olur."

Buhârî, Büyü 90, 92, Şürb 17, Şürüt 2; Müslim, Büyü 77, (1543); Muvatta, Büyü 9 (2, 617); Tirmizi, Büyü 25, (1244); Ebu Dâvud, İcâre 44, (3433, 4434); Nesâî, Büyü 75, (7, 296).

 

4136 - İmran İbnu Husayn radıyallahu anhüma anlatıyor: "Bir adam, öleceği sıra, kendine ait altı köleyi azad etti. Onlardan başka malı da yoktu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm onları çağırdı. Onları üç gruba ayırdı, sonra aralarında kur'a çekti. İkisini azad etti. dördünü köle olarak bıraktı. Adamı da şiddetle azarladı."

Müslim, Eyman 56, (1668); Muvatta, Itk 3, (2, 774); Tirmizi, Ahkam 27, (1364); Ebu Davud, Itk 10, (3958- 3961); Nesai, Cenaiz 65, (4, 64).

 

4148 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Bir adam, kölesini " benden sonra hür olsun" diye azad etmişti. Sonradan ona ihtiyacı doğdu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm köleyi alarak: "Bunu benden kim satın alacak?" dedi. Nuaym İbnu Abdillah İBni'n-Nehham radıyallahu anh şu şu miktar fiyata satın aldı. Resulullah o parayı (köle sahibine) verdi."
Buhari, Büyü 59, 110, İstikraz 16, Husumat 2, Itk 9, Kefaretu'l-Eyman 7, İkrah 4, Ahkam 32; Müslim, Eyman 41, (997); Ebu Davud, Itk 9, (3955, 3956, 3957); Tirmizi, Büyü 11, (1219); Nesai, Büyü 94, (7, 304).


5151 - Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: "Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh'ın bir kölesi vardı. bu köle çalışıp kendisine belli bir haraç ödüyordu. Hz. Ebu Bekr onun kazancından yiyordu. Bir gün yine bir şeyler getirdi. Ebu Bekr radıyallahu anh bundan da yedi. Ancak kölesi:
"Bu yediğin nedir, biliyor musun?" dedi. Hz. Ebu Bekr:
"Neymiş o?" deyince köle açıkladı:
"Ben câhiliye devrinde kâhinlik yapardım. Aslında bu işin ehli de değildim. Bu sebeple (kafadan atıp bir) adam aldatmıştım. (Bugün yolda) bana rastladı ve (kâhinliğimden kalma eski) bir borcunu ödedi. Yediğiniz işte bu idi!"
Bunun üzerine Ebu Bekr elini boğazına atıp, midesinde her ne varsa kusup çıkardı."
Buhari, Menakıbu'l-Ensâr, 26).

 

5619 - Hz. Câbir radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Hangi köle, efendilerinin izni olmadan evlenirse zânidir."

Ebu Dâvud, Nikâh 17, (2078); Tirmizi, Nikâh 20, (1111, 1112).

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, nogodbutAllah yazdı:

VAllahi az mantık bilen bilir sayın kavak bey:)

nickleriniz niye böyle yahu  kavak bey çam efendi bay palamut.

biraz zor oluyor.

köleleştirme ne demek?
çaresiz  ve zafiyettinden fakirliğinden  dolayı daha güçlü zengin biri onun üzerinde hüküm kurup mal gibi kullanıyor demek

 

 köle azad etmek  ne demek?

sen gidip parasını verip o köleyi kurtardığın vakit  bu köleyi aynen kendin kullanacan manasında mı yoksa tamamen hürr biri olması içinmi

tamamen hürr biri olması için

bu zaten tersinden şu demek: köle edinmeyin ve köle edinmişleride azad edin demek

 

daha somut bir misal:

bir adam  tuzak kurup bir tilkiyi  yakalıyor kürkü için

başka adam gelip 

şu kürkün parası ne ise onu vereyim onu sal gitsin demek ne demek

kürk için hayvanları avlamayın öldürmeyin demektir.

nasıl bir anlama muhayileniz var anlamadım

islama giren köleler hürr kalıyor

yetmez var olan köleleri azad edin diyor

ama oda ne niye köle edinmeyin ayeti yok diyorlar:)

 

bu şuna benzer:

adam içi para dolu çantayı bulmuş sahibine götürmüş bir nevi çantayı hürriyetine asıl sahibine bağışlamış azad etmiş çalmamış

diyorlar ki: adam açık açık hırsızlık haramdır başkasının hakkını yemek kul hakkı olup haramdır  demiyor diyorlar

mantığa bak  bergamot çay demle. isteyen  yeşil  çayıda demleyebilir

mesajımın üstünü kesip cımbızlayıp sonra da laf etmek tam kafirlerin ahlakı

kesme biçme cımbızlamada mahirler

küfür hakaret de mahirler

ama düşünce fikir  : have no idea

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

VAllahi az mantık bilen bilir sayın kavak bey:)

nickleriniz niye böyle yahu  kavak bey çam efendi bay palamut.

biraz zor oluyor.

 

Kavak iyidir; yorumlarım bir yerine falan giriyorsa bilemem gayrı.

 

27 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

köleleştirme ne demek?

çaresiz  ve zafiyettinden fakirliğinden  dolayı daha güçlü zengin biri onun üzerinde hüküm kurup mal gibi kullanıyor demek

 

 köle azad etmek  ne demek?

sen gidip parasını verip o köleyi kurtardığın vakit  bu köleyi aynen kendin kullanacan manasında mı yoksa tamamen hürr biri olması içinmi

tamamen hürr biri olması için

bu zaten tersinden şu demek: köle edinmeyin ve köle edinmişleride azad edin demek

 

daha somut bir misal:

bir adam  tuzak kurup bir tilkiyi  yakalıyor kürkü için

başka adam gelip 

şu kürkün parası ne ise onu vereyim onu sal gitsin demek ne demek

kürk için hayvanları avlamayın öldürmeyin demektir.

nasıl bir anlama muhayileniz var anlamadım

islama giren köleler hürr kalıyor

yetmez var olan köleleri azad edin diyor

ama oda ne niye köle edinmeyin ayeti yok diyorlar:)

 

bu şuna benzer:

adam içi para dolu çantayı bulmuş sahibine götürmüş bir nevi çantayı hürriyetine asıl sahibine bağışlamış azad etmiş çalmamış

diyorlar ki: adam açık açık hırsızlık haramdır başkasının hakkını yemek kul hakkı olup haramdır  demiyor diyorlar

mantığa bak  bergamot çay demle. isteyen  yeşil  çayıda demleyebilir

 

Alakasız yorumlarla kaytaramazsın, boşuna debelenme.

 

Tekrar ediyorum ki bu kaçıncı, sayısını ben unuttum. Sorulan soruları hep kıçınızla anlıyorsunuz herhalde.

Bak Bilal´e anlatır gibi soruyorum:
Kölelik, İslamda ve şu taptığın tanrının kitabına göre yasak mı?
Yanıtın "evet" ise, karşı gelenlere ne gibi yaptırımlar var?

Yanıtlarını, şu yere ve göğe sığdıramadığın kıtabından desteklemek zorundasın, çünkü sizin cehanınızdaki bazı uyanıklar hadisleri madisleri falan reddediyorlar. Bunu yapamıyorsan, bana boşuna gazel okuma!

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, nogodbutAllah said:

mesajımın üstünü kesip cımbızlayıp sonra da laf etmek tam kafirlerin ahlakı

kesme biçme cımbızlamada mahirler

küfür hakaret de mahirler

ama düşünce fikir  : have no idea

 

Mesajların içeriğinin büyük bir kısmı çöpten ibaret olduğu için cevap vermeye değmeyecek kısımları neden alıntılasın insanlar?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

islama giren köleler hürr kalıyor

Atma Şaban.

Köle, cariye müslüman olsa bile köleliği ortadan kalkmaz. İşin acısı kölenin çocuğu da köle oluyor.

Açta Arap tarihi oku biraz, karşında aptal yok. Dünyanın gelmiş, geçmiş en büyük köle taciri Araplardır. İslam sonrası daha da azıtmışlardır. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

arapça   orjinalinden Kur'an hadis okuyan olarak bizim okuduğumuz islam ile bunların anlattığı islam VAllahi bir değil:)

adamlar kalb ve kafalarında şeytanın zımpaladığı çarpıtarak yamulttup islam diye gösterdiği bir kalıbı islam diye yutmuşlar

kalbi vicdanı aklı bunlara isyan edip hayır desede

nefisleri şeytanları hevaları onları susuturup  hayır islam budur dedirtiyor

şimdi kilolu şişman olanlar değişik numarallar ile kendilerini zayıf gösteren kamera ayna gibi hileli şeyleri severler

onlarda zayıf ince güzel olmadıklarını biliyorlar ama makyajla photoshopla hile ile ayna ile kamera ile çarpıtılmış o görüntülerini seviyorlar ve hakikatmış gibi o hayali şeyleri kabul ediyorlar

aslında kendi aklı vicdanı kalbine sorsan şöyle diyecek: yahu sen kilolusun çirkinsin 

ama görüntüyü fotoyu çarpıtıp o yalana kendilerini inandırmak hoşlarına gidiyor

 

şimdi inkarcıların psikolojileri tamamen böyle

adamların akılları kalbleri ruhları vicdanları Allah diyor

ama heva hevesleri nefisleri kibirleri konforlarına uyup ahanda yoktur öyledir böyledir falanda filanda

siz kendinizi bile kandıramıyorsunuz iken

başkasını nasıl ikna edeceksiniz yahu

üzülüyorum bu acıklı halinize

karanlıklarınızda boğulunuz ne diyeyim

hakk edene de insaflı olanlarda eninde sonunda Allah hidayet edecektir kaçınılmazdır bu.

Link to post
Sitelerde Paylaş

İnkâr lafı çok saçma. Sen evreni yaratan arap tanrısının gerçek olduğunu, seni sonsuza kadar yakacağını bileceksin, ona rağmen gerçeklerin üstünü örtmeye çalışacaksın. Şeytanla iş birliği içinde müslümanları yoldan çıkartmakla uğraşacaksın. Karşılaştığın tertemiz müslümanlar da seni bu yoldan dönüp hidayete ermen için çağıracaklar.

 

 

Akıl işi değil bu inandığınız. Fantazi dünyasındasınız. Hayal dünyanızda cinler şeytanlar uçuşuyor her yerde. @nogodbutAllah

 

Buyrun bu ölüm tarikatını bırakın, aklı başında insanların arasına katılın, bu masalları geride bırakıp gerçekçi, akılcı, pozitivist ve insanlığın geleceğine umutla bakan bir bireye dönüşün. Ben de sizi böyle çağırayım. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 minutes ago, nogodbutAllah said:

arapça   orjinalinden Kur'an hadis okuyan olarak bizim okuduğumuz islam ile bunların anlattığı islam VAllahi bir değil:)

 

 

Yani bu Kuran'ı ve hadisleri çevirenler arapça bilmiyorlar mı? Sen bu insanlara yalancı, sahtekar, alçak, kafir, münafık falan mı diyorsun?

 

Peki arapça bilmeyenler ne yapacak?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

gerçek islamın türkçe kaynağa ihtiyacı yok

hele günümüzdeki uyduruk türkçeye hiç ihtiyacı yok

arapça farsça osmanlıca ingilizce bir çok kaynak var faydalanıyoruz

islamın zaten orjinal kaynakları arapça  onu okuyan türkçeyi ne yapsın

bilmeyen mealleri türkçe tefsirleri okuyor

arapların ve islamın tarihini bilmek için arapça temeldir

Kur'anı bilmek için yine arapça temeldir

kaldı ki modern arapça değil klasik arapçayı bilmek gerekiyor

arap edebiyat tarihde şiirler belağat sözlükler meydan da bilen alsın okusun

bu kaynaklar kadim eski kaynaklardır 

bu kaynaklar adeta musluktan akan suyun havuzu doldurması misali bir hazine kütüphane gibidir

yani hiç biri kaybolmamış bir şekilde birikmiş toplanmış adım adım günümüze kadar gelmiş

misal cahiliye araplarının kabeye asılan şiirleri günümüze kadar gelmiş

orda kullanılan dil belağat sanatlar ile Kur'an karşılaştırılabiliyor

cahiliye arapların yaşantıları biliniyor islam sonrası değişimleri biliniyor

 

osmanlıca arapça farsça terkipler ile daha da güçlüdür

mustafa kemalin hitabesine bakın

çok güçlü bir dil vardır

nutuk un aslı da osmanlıcadır sonradan sadeleştirilmiştir

kaşgarlı mahmudun araplara türkçe öğretmek için arapça olarak telif ettiği divanı lügatut turk  teki türkçe meydan da alın okuyun

o dönem türkçe daha güçlüdür bir kökü vardır

insan dil ile kavramlar ile düşünür

günümüz türkçesinde dahi çok sayıda arapça farsça terkip tüm ayıklamalara rağmen vardır

 

meşhur inönüye isnad dilen: Lisanımızdaki arabi kelimeleri ihraç edeceğiz." cümlesinin hepsi arapçadır:)

cümle kelime arapçadır

tümce sözcük tutmamıştır

 

hiç bir ideolojiye siyasete bulaşmadan samimi söylüyorum ki

 

kafamda kavramların tam oturması ve tefekkür düzeyimin yükselmesi arapça sayesinde olmuştur

bununla ingilizce okuyup tam anlamdığım karışık dersler dahi bu sayede oturmuştur

zira ingilizce temel kavramları latinceden alır latince yi bilmeden bu kavramları oturmak imkansızdır

ancak latincede ki kavramlara denk düşen  karşılıkları arapçada vardır ve işi kolaylaştırmıştır

dilimiz ne yazık ki güdük bir düzeye indi

onunla da oynama şıkıdım düzeyi düşünce olur

bir ıtri bir dede efendi çıkmaz bu dil ile.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 minutes ago, nogodbutAllah said:

gerçek islamın türkçe kaynağa ihtiyacı yok

hele günümüzdeki uyduruk türkçeye hiç ihtiyacı yok

arapça farsça osmanlıca ingilizce bir çok kaynak var faydalanıyoruz

islamın zaten orjinal kaynakları arapça  onu okuyan türkçeyi ne yapsın

bilmeyen mealleri türkçe tefsirleri okuyor

arapların ve islamın tarihini bilmek için arapça temeldir

Kur'anı bilmek için yine arapça temeldir

kaldı ki modern arapça değil klasik arapçayı bilmek gerekiyor

arap edebiyat tarihde şiirler belağat sözlükler meydan da bilen alsın okusun

bu kaynaklar kadim eski kaynaklardır 

bu kaynaklar adeta musluktan akan suyun havuzu doldurması misali bir hazine kütüphane gibidir

yani hiç biri kaybolmamış bir şekilde birikmiş toplanmış adım adım günümüze kadar gelmiş

misal cahiliye araplarının kabeye asılan şiirleri günümüze kadar gelmiş

orda kullanılan dil belağat sanatlar ile Kur'an karşılaştırılabiliyor

cahiliye arapların yaşantıları biliniyor islam sonrası değişimleri biliniyor

 

osmanlıca arapça farsça terkipler ile daha da güçlüdür

mustafa kemalin hitabesine bakın

çok güçlü bir dil vardır

nutuk un aslı da osmanlıcadır sonradan sadeleştirilmiştir

kaşgarlı mahmudun araplara türkçe öğretmek için arapça olarak telif ettiği divanı lügatut turk  teki türkçe meydan da alın okuyun

o dönem türkçe daha güçlüdür bir kökü vardır

insan dil ile kavramlar ile düşünür

günümüz türkçesinde dahi çok sayıda arapça farsça terkip tüm ayıklamalara rağmen vardır

 

meşhur inönüye isnad dilen: Lisanımızdaki arabi kelimeleri ihraç edeceğiz." cümlesinin hepsi arapçadır:)

cümle kelime arapçadır

tümce sözcük tutmamıştır

 

hiç bir ideolojiye siyasete bulaşmadan samimi söylüyorum ki

 

kafamda kavramların tam oturması ve tefekkür düzeyimin yükselmesi arapça sayesinde olmuştur

bununla ingilizce okuyup tam anlamdığım karışık dersler dahi bu sayede oturmuştur

zira ingilizce temel kavramları latinceden alır latince yi bilmeden bu kavramları oturmak imkansızdır

ancak latincede ki kavramlara denk düşen  karşılıkları arapçada vardır ve işi kolaylaştırmıştır

dilimiz ne yazık ki güdük bir düzeye indi

onunla da oynama şıkıdım düzeyi düşünce olur

bir ıtri bir dede efendi çıkmaz bu dil ile.

 

Bak sen şu şark kurnazı arap yalakasına, Türkçe okumayın ki benim gibi yalancı, ikiyüzlü sahtekarlarlar sizleri kolayca kandırabilsin diyor. Sana söylenecek tek laf var, hassiktir oradan!!!

Link to post
Sitelerde Paylaş

muhammed arapçada isim değil sıfattır. bunu herkes anlıyamaz. ciddi beyin gerekiyor..... muhammedin gerçek anlamı el güvenilir yani güvenilir insan demektir arapça el ekinden türemiştir.. muhammed kelimesi...bu yüzden muhammedin gerçek adı musadır.

kuran 1400 yıl önce değil. 4000 yıl önce yazılmıştır.

muhammed peygamber değildir. kuranı

yahudi musa...  m.ö.4.000 yılında yazmıştır.. tevratla kuran arası

sadece 15  yıl var..ispatıda bu ayettir.

Firavun hanedanını öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik. (7:130)

Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı deliller gönderdik. Yine de kibirlendiler ve günahkar bir topluluk oldular. (7:133)

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranda muhammed ismi sadece 1 kez geçer diğerleri parantez içinde olmak şartı ile toplamda 4 kez geçer kuranda musa 132 kez geçer...allah son din kuranı herşeyden üstün tuttuysa,böyle bir ayet yazmazdı, biz israil oğullarını üstün kıldık. (bakara 122) biz kuranı ve islami üstün kıldık, bence ayet böyle olsaydı, muhammed daha iyi prim yapardı...

ayette bir zamanlar kelimesi geçmiyor, sadece biz diyor biz israil ogullarını üstün kıldık.. belki bu ayet bile 4000 yıl önce yazılmış olabilr. bir zamanlar ve vaktiyle bu 2 kelime 1950 de nsonrakı diyanetin türkçeye cevirdiği meallerde yazıyor. orjinalinde sadece biz kelimesi var...elimde orjinal arapça bir kuran var.. kuranı arapça orjinalınden yazan hocaEbü'l-Esved ed-Düelî, القمار 122: نحن أبناء إسرائيل

 

bana göre bakara 122 % 100 israil ogulları döneminde yazıldı..tahminen mö.4000. olucaktır.. hiç şüphem yok....

 

benimkisi 1400 yıl önce kuran yazılmıştır , iddiasından daha mantıklı bir iddiadır.. sonuçta 1400 yıl önce yazıldıgı düşünülen, kuran net bir ispat koyamıyor.. haksızmıyım?ben hiç bir zaman kuranın 1400 yıl önce yazıldıgına inanmadım 6236 ayeti tek tek analiz ettikten sonra anladım bunu.tam olarak anlıyarak okursanız ayetlerin çogu 1400 yıl önce yazılmamıştır.. israil ogulları ve firavun döneminde yazılmıştır...

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bence tam tersi

kafirler arapça öğrenip Kur'anı orjinalinden okumaktan korkuyorlar

çünkü biliyorlar ki orjinal Kur'anı okudular mı o hakikatler den kaçamazlar iman etmek zorunda kalırlar

o yüzden eski kafirler :

وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهٰذَا الْقُرْاٰنِ وَالْغَوْا ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُ

:

İnkâr edenler: "Bu Kur'ânı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Bir de dedi ki o küfredenler: şu Kur'anı dinlemeyin ve ona yaygara yapın, belki bastırırsınız

***

kafirler arapça öğrenmekten ve okumaktan korkarlar

hatta türkçesine dahi tahammül edemiyorlar

yürekleri akılları yetmez

ama biz kafirlerin her türlü kayanaklarını her türlü dilden korkmadan okuyoruz

batıl ve çürük olduğu ayan beyan ortaya çıkıyor.

 

***

gürültü ile inkar ile  ancak kendi göz ve kalblerinize perde çekersiniz

göz ve kalbi açık olana bu Kur'an nuru içeri girer onu nurlandırır ve ayağa kaldırır.

sizde yarasa gibi karanlıkta tuz buz olup gidersiniz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

özelliklede şu 2 ayetin 1400 yıl önce yazılmadığı açıkça belli oluyor..Firavun hanedanını öğüt alsınlar diye yıllarca kuraklık ve ürün kıtlığına mahkum ettik. (7:130)

Üzerlerine tufan, çekirge, haşerat, kurbağa ve kan gibi ayrı ayrı deliller gönderdik. Yine de kibirlendiler ve günahkar bir topluluk oldular. (7:133)

 

allahın sözü ise kuran ayetleri, şu sürekli de ki diyen kişiyi çok merak ediyorum, deki sözcüğüni kullanan muhammed olamaz, örnegın sen bana deki ben sana ekmek alıcam. bu deki sözcüğü 2 insanın diyalog halinde kulalnıcagı bir sözcuktur deki sözcügüde bana göre en ciddi mantık hatalarından biridir... allah deki yerine veya biz yerine nasihat ve yaratılış ayetlerini şöyle yapmalıydı. ben evrenı 6 günde yarattım..biz evreni altı günde yarattık. de ki biz evreni 6 günde yarattık bellıkı burda saçmasapan 3 ayri özne kullanılmış..

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

bence tam tersi

kafirler arapça öğrenip Kur'anı orjinalinden okumaktan korkuyorlar

çünkü biliyorlar ki orjinal Kur'anı okudular mı o hakikatler den kaçamazlar iman etmek zorunda kalırlar

o yüzden eski kafirler :

وَقَالَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَا تَسْمَعُوا لِهٰذَا الْقُرْاٰنِ وَالْغَوْا ف۪يهِ لَعَلَّكُمْ تَغْلِبُ

:

İnkâr edenler: "Bu Kur'ânı dinlemeyin, okunurken gürültü yapın, belki üstün gelirsiniz" dediler.

Elmalılı Meali (Orjinal)
Bir de dedi ki o küfredenler: şu Kur'anı dinlemeyin ve ona yaygara yapın, belki bastırırsınız

***

kafirler arapça öğrenmekten ve okumaktan korkarlar

hatta türkçesine dahi tahammül edemiyorlar

yürekleri akılları yetmez

ama biz kafirlerin her türlü kayanaklarını her türlü dilden korkmadan okuyoruz

batıl ve çürük olduğu ayan beyan ortaya çıkıyor.

 

***

gürültü ile inkar ile  ancak kendi göz ve kalblerinize perde çekersiniz

göz ve kalbi açık olana bu Kur'an nuru içeri girer onu nurlandırır ve ayağa kaldırır.

sizde yarasa gibi karanlıkta tuz buz olup gidersiniz.

 

Siktir et şimdi, şu yarasa marasa, buldozer falan filan gibi boş lafları.

Sadede gel, sadede!

N´oldu şu bizim sorular?

Onları da mı keçiler yedi ?!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

dağlar sabittir hareket etmez diğer ayete ise gökyüzündeki bulutlar gibi hareket eder.. şimdide dünya ile ilgili ayetlere bakalım kurana göre 1 ayete dünya dümdüz dür diğer ayete ise epilepsi dir .. o kadar çok hata varki hepsini yazsam ortada ayet kalmıyacak..

ayette her canlıyı çift yarattık..  diyor, bakterilerden haberi yok koskoca elçinin. gelde gülme..

 

allah kendi itiraf ediyor, bu forumdakı müslüman üyeler!  şiir!  yazıcagına biraz gerçekleri görsünler....

istedim.

kuran tevrattan alıntıdır..

işte en çarpıcı ispatı..

48﴿ Fakat onlara tarafımızdan o gerçek (Kur’an) gelince, "Ona da Mûsâ’ya verilenin benzeri verilmeli değil miydi?" dediler. Peki daha önce Mûsâ’ya verileni de inkâr etmemişler miydi? "Birbirini destekleyen iki sihir!" demişler ve eklemişlerdi: "Doğrusu biz hiçbirine inanmıyoruz."

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranda şeytan tasfiri, ateşten yaratılmış cindir, incildede şeytan melektir, nurdan yaratılmıştır, incile göre nurdan yaratılmış melek şeytanın cehennemde yanması, oldukça mantıklıdır. ama kurana göre ateşten   yaratılmış, şeytanın ateşle yanması ise sadece

 trajikomık bir senaryodur.. bana göre islam ve kuran en zayıf halkadır .. 

kuranda şeytanın ademden önce melekti, sonra ademe secde etmedi o yüzden cinlerde noldu,

ayetleride korkunç derecede mantık hataları içermektedir. 

  melekler nurdan yaratılır, cinlerde ateşten, dolayısiyle , nurdan yaratılan sonradan ateşten yaratılmaz..

bu imkansız , bu mantıga göre, şeytanın yok edilmesi ve tekrar ateşten yaratılması gerekıyor. 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

değerli kardeşim:)

artık yazmanın gereği kalmadı:)

bundan sonra:

"muhammed arapçada isim değil sıfattır. bunu herkes anlıyamaz. ciddi beyin gerekiyor..... muhammedin gerçek anlamı el güvenilir yani güvenilir insan demektir arapça el ekinden türemiştir.. muhammed kelimesi...bu yüzden muhammedin gerçek adı musadır "

***

memnu mine sarf diye bir kaide var yani arapça sarfına diline uymayan  şeyler

 

bazı isimler acem yani yabancı isimlerdir başka dilden geçmişlerdir

 

İsmail إِسْمَاعِيلُ
İbrahim إِبْرَاهِيمُ
İsrail إِسْرَائِيلُ
Harun هَارُونَ
Yakup يَعْقُوبُ
Musa مُُوسَى
İshak إِسْحَاقُ 
Yusuf يُوسُفُ

ama

ali muhammed zeyd aişe bunlar has be has arap isimlerdir

Muhammed kökü hamd dır abdulhamid hamdi   gibidir kökü hamden gelir  hamd de has arapçadır ve mim harfi ile türemiştir tam arapça kaidedir çok hamd eden manasında ve çokça övülmüş yüceltilmiş manalarına gelir

yani nasıl  mahmud muharrem muhsin kök olarak hamd harem hüsn ihsandan türemiş ise aynıdır has halis arapça isimdir.

ne ise iyi yazışmalar

 

* keşke biraz arapça bilse idiniz daha dolu yazışırdık

 

yani yanlış anlamayın ama

yeni yeni harfleri heceleri öğrenen birisine  istiklal marşındaki kafiyeleri ölçüleri tartışmak gibidir.

önce kelime kursun sonra cümle kursun sonra belağatı sanatları mecazı anlasın 

şiir nedir nazım manzum nedir kafiye ölçü nedir bilsin ki

 

en sonunda istiklal marşı açıklansın anlaşılsın.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...