Jump to content

Allah şirk koşmayı kesinlikle affetmez mi?


Recommended Posts

Bir saat önce, HATEM yazdı:

Müsâde et de konuya cevap yazayım.. Araya dengesiz fikirler sokuşturma.
Kütüb-ü Sitte den sahîh hadîsler paylaşan bir adamı Gelenekçi OLMAMAKLA suçluyorsun. Kafayı mı üşüttün sen?
Hadîsleri görmezden gelerek Kendime göre teorik çıkarımlarımı gördüğünde eleştir,, ki "Gelenekçi olmamakla" suçlamanda bir tutarlılığın olsun.

Cehennemin zevk veren bir yer olduğu mes'elesini ayrıca anlatırım.
Ben yukarıda doğrudan bu konuya girmediğim hâlde Cehennemin başlangıçta acı vermesi ve sonunda zevk vermesi doğrudur ve Anlatmaya çalıştıklarımla aynı bağlamdadır.

 

  1 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

(bana kalırsa bu tarz hadisler kafa karıştırıp sorgulayan müminleri dinde tutmak için özellikle uydurulmuş)


Siz de öyle acayip bir kafa var ki, Açık mu'cîzelere inanmazsınız Ama
Ebû Hureyre'nin, şu ânda yaptığımız teorik tartışmalara cevap olsun diye hadîs uydurduğuna inanırsınız. 
Valla yobazlığınıza inançlar üretmekte üstünüze yok. Şeytânın hesâbına ürettiğiniz inançlarla beyninizi devre dışı bırakmışsınız, lâf anlamaz haldesiniz.
Meselâ sürekli acı çekmenin alışkanlık ve adaptasyon getireceğini, sonuçtada zevke dönüşeceğini, Normal olan her insân anlar.
Konu hakkında onlarca delîl getirilebilir. Bu konuyu kimler anlamaz? 
Bir, İslâm Dîninin yobazları anlamaz bir de Kendisine ateist demesine rağmen şeytân dîninin mensûbu, sizin gibi yobazları anlamaz.
Bozuk inançlar ile kafayı bozmuşsunuz, olmuşsunuz bir haşhâşî, bildiğin akılsız bir sarhôş...

Anlayın sizin bu durumunuz kafa işi değill, Eğer Kafa işi olsa, saçma sapan ürettiğiniz inançlara değil, Normal insânlar gibi normal dînlere İnanmanız gerekir.
Sizin Durumunuz Allah'ın takdîri...
Allah (c.c.) sizin inanmanızı istemiyor. Sizi Güzelliklerinden uzak tutuyor.
Neden acaba?
Siz de Allah'ı inkâr ettiğinizi zannediyorsunuz.

 

Binlerce hadisten birisini seçip kafana göre yorumluyorsun, çıkan sonuç islam’ın geleneksel anlayışına uymuyor.

Hadisler üzerinden gidip akla hayale gelebilecek her türlü çıkarımı yapabilirsin zaten, tamamen senin hayal gücüne kalmış.

 

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır demişler.

Olmayan şey inkar edilmez hafız, kıçınızdan tanrı uyduran ve saçma bulanları inkarla suçlayan bir garip embesillersiniz.

 

Yüzsüzlüğün bu kadarı.. Kanıtsız inanç hastalığına tutulan kendinsin ama utanmadan bizi inanç sahibi olmakla suçluyorsun yani pes, sendeki kıvırtma yeteneği mezdeke üçlüsünde bile yok. Bel ve kalça figürlerin istersen aşağıdaki hadislerden bile hayat felsefesi çıkartacak kadar muazzam bence. 

Salla salla gül memeler çağlasın..

 

CgvcYrTUcAAvp-B.jpg

 

CgvaGwxU8AAoYAZ.jpg

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 88
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

49 dakika önce, Ebu Kafir yazdı:

 

Binlerce hadisten birisini seçip kafana göre yorumluyorsun, çıkan sonuç islam’ın geleneksel anlayışına uymuyor.

Hadisler üzerinden gidip akla hayale gelebilecek her türlü çıkarımı yapabilirsin zaten, tamamen senin hayal gücüne kalmış.

 

Yavuz hırsız ev sahibini bastırır demişler.

Olmayan şey inkar edilmez hafız, kıçınızdan tanrı uyduran ve saçma bulanları inkarla suçlayan bir garip embesillersiniz.

 

Yüzsüzlüğün bu kadarı.. Kanıtsız inanç hastalığına tutulan kendinsin ama utanmadan bizi inanç sahibi olmakla suçluyorsun yani pes, sendeki kıvırtma yeteneği mezdeke üçlüsünde bile yok. Bel ve kalça figürlerin istersen aşağıdaki hadislerden bile hayat felsefesi çıkartacak kadar muazzam bence. 

Salla salla gül memeler çağlasın..

 

CgvcYrTUcAAvp-B.jpg

 

CgvaGwxU8AAoYAZ.jpg

 


Nediyon sen şimdi Binlerce hadis içinden bir tane seçmeyim de Bin tane mi seçeyim.
Benim açıklamalarımda İslâm a ters olan nedir? Nutuk çekme, Açıklamalarımda tenâkuz varsa buyur göster.
Şimdiye kadar İslâm ile tenâkuza düştüğümü bir kere gösterin bir kere,, ama her seferinde ben sizin şebekliğinizi gösteriyorum.

Nediyon sen şimdi, Şeytân Zart diye Osuramaz mı diyosun?
Sen Osuruyorsan Şeytân niye osuramasın.
Biz Şeytânın Peygamberler ve veliylerin kılığına giremediğini biliyoruz.
Senin kılığına rahatlıkla girebilen bir varlığın Senin gibi osuramayacağını nereden çıkarıyorsun?
Evet soru soruyorum Bilmediğin veyâ kabûl etmediğin bir varlık hakkında neye dayanarak hüküm veriyorsun?

Bence senin Bu tartışmaya dengesiz tesbîtlerle zort diye dalman, şeytânın zort diye osurmasına benziyor. Belki de bu olsa gerek.
Bi uzaklaşta tartışmadaki son iddiâlara cevap vereyim.

 

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, sağduyu yazdı:

 

Peki Allah nasıl osuruyor? Şeytan osuruyorsa Allah neden osuramasın?


İnanmadığın Allah hakkında soru sormak yerine kendi akıbetin hakkında ne düşündüğümüzü sorsaydın,
Kendi "sırât-ı müstâkiminde" hızla ilerlediğini,, Ölüm sonrası dumanlı dumanlı osurmanın, Dünyâdaki îcâbını yerine getirdiğini söyleyebilirdim.
Devâm et, Cehennemde mutlaka birileri yanacaksa bu sen ol, Çünkü bunu hakediyorsun.
Bak sana Allah belânı versin demiyorum, Allah belânı zâten vermiş. Fakat sen bu belâyı hissen müşâhede etmeden anlayabilecek bir kapasiteye sâhip değilsin.

Şeytân bir Mahlûktur,
Sen de kendi Zât'ın yönünden şeytâna benzer âdi bir mahlûksun.

Mahlûklar mukayyed varlıklardır.
Allah ise Zât'ı i'tibâriyle mutlak varlıktır.

İyilik, Kötülük Güzellik çirkinlik Fayda ve zarâr, mukayyed varlıkların tabiâtları için geçerlidir.
Mutlak varlık için şerr, çirkinlik, zarâr gibi sınırlı tabiatların hükümleri geçersizdir.
Şerr, çirkinlik zarâr ve noksânlıklar "parça" varlıklar ve "parça" tabiatlar için sözkonusudur. "Bütün"e şerr, noksânlık, çirkinlik, düşüklük isnâd edilemez.
Mutlak varlık, sırf hayır, sırf güzellik sırf faydadır.

Kuzey Güney Doğu batı gibi yönler, ancak mukayyed bir varlık ile konumlanmış olanlar içindir.
Mutlak varlığın sağı solu önü arkası yukarısı aşağısı olmaz.
Ancak isimleri cihetinden olur ki İsimleri muhtelif ve nâ mütenâhîdir.

Allah, Zât'ı i'tibâriyle âlemlerden münezzehtir.
Lâkin isimlerinin hükümleri i'tibârından âlemlerde mütecellîdir.

Müsâde edin konu hakkında, ortada kalan sorulara son cevâbımı vereyim de
Konu başlığındaki Bu çelişki iddiânızda da eşekliğinizi bir kez daha tebârüz ettirmiş olayım.

 

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
32 minutes ago, HATEM said:


İnanmadığın Allah hakkında soru sormak yerine kendi akıbetin hakkında ne düşündüğümüzü sorsaydın,
Kendi "sırât-ı müstâkiminde" hızla ilerlediğini,, Ölüm sonrası dumanlı dumanlı osurmanın, Dünyâdaki îcâbını yerine getirdiğini söyleyebilirdim.
Devâm et, Cehennemde mutlaka birileri yanacaksa bu sen ol, Çünkü bunu hakediyorsun.
Bak sana Allah belânı versin demiyorum, Allah belânı zâten vermiş. Fakat sen bu belâyı hissen müşâhede etmeden anlayabilecek bir kapasiteye sâhip değilsin.

Şeytân bir Mahlûktur,
Sen de kendi Zât'ın yönünden şeytâna benzer âdi bir mahlûksun.

Mahlûklar mukayyed varlıklardır.
Allah ise Zât'ı i'tibâriyle mutlak varlıktır.

İyilik, Kötülük Güzellik çirkinlik Fayda ve zarâr, mukayyed varlıkların tabiâtları için geçerlidir.
Mutlak varlık için şerr, çirkinlik, zarâr gibi sınırlı tabiatların hükümleri geçersizdir.
Şerr, çirkinlik zarâr ve noksânlıklar "parça" varlıklar ve "parça" tabiatlar için sözkonusudur. "Bütün"e şerr, noksânlık, çirkinlik, düşüklük isnâd edilemez.
Mutlak varlık, sırf hayır, sırf güzellik sırf faydadır.

Kuzey Güney Doğu batı gibi yönler, ancak mukayyed bir varlık ile konumlanmış olanlar içindir.
Mutlak varlığın sağı solu önü arkası yukarısı aşağısı olmaz.
Ancak isimleri cihetinden olur ki İsimleri muhtelif ve nâ mütenâhîdir.

Allah, Zât'ı i'tibâriyle âlemlerden münezzehtir.
Lâkin isimlerinin hükümleri i'tibârından âlemlerde mütecellîdir.

Müsâde edin konu hakkında, ortada kalan sorulara son cevâbımı vereyim de
Konu başlığındaki Bu çelişki iddiânızda da eşekliğinizi bir kez daha tebârüz ettirmiş olayım.

 

 

Hala Allah nasıl osuruyor, anlatmadın. Mantıken Allah her şeyi biliyorsa osurma bilgisine de sahip olması lazım, yani onda osurma var.

 

38 minutes ago, HATEM said:

İyilik, Kötülük Güzellik çirkinlik Fayda ve zarâr, mukayyed varlıkların tabiâtları için geçerlidir.
Mutlak varlık için şerr, çirkinlik, zarâr gibi sınırlı tabiatların hükümleri geçersizdir.
Şerr, çirkinlik zarâr ve noksânlıklar "parça" varlıklar ve "parça" tabiatlar için sözkonusudur. "Bütün"e şerr, noksânlık, çirkinlik, düşüklük isnâd edilemez.
Mutlak varlık, sırf hayır, sırf güzellik sırf faydadır.

 

Bu mutlak varlık sırf güzellik, fayda ise çirkinlik, zarar, kötülük nereden geldi? İşte siz dincilerin kafasının basmadığı nokta burası, her bokun yaratıcısı olarak tek bir kaynağı yani Allah'ı görterirsen, işte böyle apışıp kalır, saçmalamaya başlarsın. Sırf güzellik olan bir varlıktan nasıl çirkinlik çıkıyor? Bu put her şeyi bildiğine göre, çirkinlik, kötülük, acı, korku vs. hepsini biliyor olması lazım. Herhalde benim putun bunlardan haberi yoktu, bütün bunları insanlardan öğrendi diyecek değilsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 saat önce, HATEM yazdı:

Nediyon sen şimdi Binlerce hadis içinden bir tane seçmeyim de Bin tane mi seçeyim.
Benim açıklamalarımda İslâm a ters olan nedir? Nutuk çekme, Açıklamalarımda tenâkuz varsa buyur göster.
Şimdiye kadar İslâm ile tenâkuza düştüğümü bir kere gösterin bir kere,, ama her seferinde ben sizin şebekliğinizi gösteriyorum.

 

Derin anlamcılık yaptığın için, misal cehennem zevk mekanıdır diyebiliyorsun, geleneksel islam da böyle bir anlayış yok

Arabın ilkel dinini güzellemeye çıkıp, kıvırta kıvırta şebeğin daniskasına dönen sensin, pişkinlik yaparak bunu gizlediğini sanacak kadar ahmaklaşmış olman islam'ın sende süngerden hallice beyin bıraktığının kanıtından başka birşey değil.

 

15 saat önce, HATEM yazdı:

Nediyon sen şimdi, Şeytân Zart diye Osuramaz mı diyosun?
Sen Osuruyorsan Şeytân niye osuramasın.

 

Yani diyorsun ki şeytan'ın sindirim sistemi, bağırsakları ve bakteri florası vs. var?

Yahut bunları ol deyip olduran bir varlık bu şeytan? Hasılı, arap putu allan'ın vasıflarını taşıyor olmalı kendileri!

İslam aslında çok tanrılı sonucuna kadar gider bu işin ucu. Kaş yapayım derken göz çıkartmak bu olsa gerek.

Nereden baksan çelişkili, nereden baksan ahmakça cevaplar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 saat önce, sağduyu yazdı:

İşte siz dincilerin kafasının basmadığı nokta burası,


O kadar aşağılık bir mahlûksun ki,
Normal insânlar, normal bilginler, yeni bir şey öğrendiklerinde hayret ederler...
Bu ilmin sâhibine karşı hadlerini bilir, aczlerini idrâke mecbûr kalırlar.
Her hayret verici bilgi o bilginin karesi kadar da bilmediklerini ortaya çıkardığı için,
insân olanların, gerçek bilginlerin,, yeni öğrendikleri yeni bilgilerle tevâzûları artar.
Fakat sendeki süreç tâmm tersine işliyor...


Konuyu sabote etmeyin diyorum,
Konu başlığındaki i'tirâzınızda şebekliğinizi size göstermiş olmalıyım ki konu dışına sapmakta ısrâr ediyorsunuz.
Olsun, Allah'ın izniyle her konudu sizin anlayış seviyenizi, şebekliğinizi gösteririm.
Şebeklik domuzluk solucanlık gibi ta'bîrleri kullandığımda, Gerçekleri ifâde edebilme endîşe ve sâikiyle bu ifâdeleri mecbûren kullanıyorum.
Genel olarak varlık düzeyinizi Düşünce bozukluğunuzu ifâde etmek için...
Her seferinde de içim cızz ediyor o mâsum hayvânlara solucan ve böceklere haksızlık yaptığımı bildiğim için...
En yetkili ağızdan öğrendim ki, hayvânlar ile sizin aranızda muhteşem bir fark varmış Meselâ Domuz, Size nisbetle Evliyâ mesâbesinde imiş...

Seni Fikren Döverken Ortalık berbât oluyor, ellerim kirleniyor, Kokunda bir felâket...
Bu iğrençliğin sebebiyle tercîh edilen bir rakip olmasan da Düşünce bozukluğunu herkese göstermek için tartışmaya devâm edeceğim.
 

 

8 saat önce, sağduyu yazdı:

Bu mutlak varlık sırf güzellik, fayda ise çirkinlik, zarar, kötülük nereden geldi? İşte siz dincilerin kafasının basmadığı nokta burası, her bokun yaratıcısı olarak tek bir kaynağı yani Allah'ı görterirsen, işte böyle apışıp kalır, saçmalamaya başlarsın. Sırf güzellik olan bir varlıktan nasıl çirkinlik çıkıyor? Bu put her şeyi bildiğine göre, çirkinlik, kötülük, acı, korku vs. hepsini biliyor olması lazım. Herhalde benim putun bunlardan haberi yoktu, bütün bunları insanlardan öğrendi diyecek değilsin.


Senin karşındaki kişi Her varlığın yaratıcısı olarak Allah'ı gören Klasik müslümânlardan olsaydı, sana cevap verme ihtiyâcı hissetmezdi.
Kötülüğü Çirkinliği Allah'ın nasıl yarattığını basit bir şekilde tenzîh yoluyla anlatabilirdi. 
Aslında klasik bir müslümân, Senin gibi kötü ve çirkin birisi ile hiç muhatab olmaz ve senden uzak durarak bir şekilde bunu sana (Hal diliyle) anlatmış olurdu. Ya'nî sana bulaşmazdı...
Fkat Senin karşındaki kişi Her varlığın yaratıcısı olarak Allah'ı gören Klasik müslümânlardan değil...
Kâinâtın bir mahlûk olduğunu kabûl etmek ile Klasik müslümânlar ile aynı inançta olsakta Biz Varlığı (Mutlak varlığı) Hakk'ın Kendisi olarak görürüz.
O yüzden senin Gâvurlukta dip yaptığın soru, Benim görmezden gelebileceğim bir soru olamaz.

Ben bu kadar açıklamayı Taşa yapsam, Oduna yapsam senden daha iyi anlardı.
Bütün için Kötülük olmaz Parça için kötülük veyâ çirkinlik sözkonusudur diyorum.
Bütün Mutlak olan için kötülük yoktur diyorum Parça için bir konum ve tabiat ile mukayyed olan için kötülük sözkonusudur diyorum,
Ve ilâveten Kuzey güney açıklaması yapıyorum. Kuzey Güney,, Dünyâdaki bir konum için geçerlidir diyorum. Dünyâ için düşündüğünde Dünyânın kuzeyi Güneyi olur mu?
Yine anlamıyorsan ne demek istiyorsun diye sor? Biraz daha açıklayalım. Kafam basmıyor biraz daha açıklar mısın diye soracağına "Kafanız basmıyor" diyosun.
Kötülüğün çirkinliğin nerden geldiğine bizim mi kafamız basmıyor?
Mahlukların mukayyed olmasından, sınırlı olmasından, belirli ve farklı tabiatlarının olmasından kaynaklanıyor diyorum anlamıyorsun.
İnsân dışkısı Bize göre kötüdür çünkü kötü kokar, zararlıdır, yersen hasta olursun, çirkindir yastığının altına koyup yatamassın.
İnsân dışkısının durumu insân için böyledir. İnsân dışkısından beslenen böcekler ve bakteriler ve bir kısım bileşikler için ise
Bu insân dışkısı çok faydalı çok güzel, çok iyidir. Aynı şey, İyi veya kötü olarak değerlendiriliyor görüldüğü gibi...
Bu Çirkinlik Kötülük nerden kaynaklanıyor anladın mı? Sınırlı Mukayyed varlıkların muhtelif tabîatlarından kaynaklanan göreceli bir durum bu...
Kâinâtta Mutlak ve her yönden kötü, çirkin, zarârlı tek bir nesne yoktur.

Gelmişsin 21. yüzyıla daha bunları idrâk edememişsin.
Böcek kadar gururun yok mu niye kendini sürekli ezdiriyorsun? Dilinle Hastir çekmekle hasmına karşı gâlip gelemessin.
Ben sürekli hepinize gerçek hastir i çekiyorum.

Bak yukarıda anlattıklarım, Varlık (Hayâlî varlıklar) içindeki olumsuzlukların, Mahlûklara nisbet edilebileceği fakat Allah'a nisbet edilemeyeceğini biraz olsun anlaman içindi...
Bir de durumu Mutlak varlık olan Hakk Teâlâ için açıklayayım.

Kötülük, Çirkinlik, şerr, zarar bunların hiç birisi varlık değildir.  Varlığın (Mutlak varlığın) olmamasından ortaya çıkan fakat varlıkta (mukayyed varlıklarda) gözüken ârızalardır.
Meselâ câhillik bir varlık değildir İlmin Olmamasıdır. Karanlık bir varlık değildir Aydınlığın olmamasıdır. Çirkinlik bir varlık değildir Güzellikten (düzen, matematik, denge) yoksunluktur.
Cahillik, Karanlık, Çirkinlik için Mutlak yokluğun Olmayan sıfatları diyebiliriz.
Mutlak varlık olan Hakk Teâlâ ise Sırf Cemal, Sırf hayır, Sırf Faydadır. Çünkü sırf varlıktır.

 

10 saat önce, sağduyu yazdı:

Bu mutlak varlık sırf güzellik, fayda ise çirkinlik, zarar, kötülük nereden geldi? İşte siz dincilerin kafasının basmadığı nokta burası, her bokun yaratıcısı olarak tek bir kaynağı yani Allah'ı görterirsen, işte böyle apışıp kalır, saçmalamaya başlarsın. Sırf güzellik olan bir varlıktan nasıl çirkinlik çıkıyor? Bu put her şeyi bildiğine göre, çirkinlik, kötülük, acı, korku vs. hepsini biliyor olması lazım. Herhalde benim putun bunlardan haberi yoktu, bütün bunları insanlardan öğrendi diyecek değilsin. 


Sırf Güzellik olan varlıktan nasıl çirkinlik çıkıyor? Şimdi anladın mı?
Her şey O'ndan zuhur ediyor ama Sırf Güzellik olan varlığa çirkinlik isnâd edilemez.
Sen Bütünüyle Allah'ın bir mahluğusun. Fakat sen Câhil ve Ateist ve ahlâksız olduğun için kendi şahsına nisbetle çirkin bir mahlûksun.
Ama Allah'ın Zât'ına nisbetle Çok güzel, çok hikmeti, çok faydalı bir işleve sâhipsin.
Senin kendi zât'ın bakımından çirkinliğinin sebebi; Mutlak yokluk ile olan yakınlığındır.
Mutlak varlığı inkâr ederek Mutlak yokluğun sıfatlarını iktisâb etmeyi seçmişsin.
Sendeki bu çirkinkik ve kötülüklerin kaynağı mutlak yokluktur. Çünkü mutlak yokluğa daha yakın ve lâyıksın...
Sendeki kötülüklerin kaynağı Allah değildir, Çünkü Allah (c.c.) Mutlak fayda Mutlak cemâl ve Mutlak iyiliktir.

İnşâllah anlattıklarımı yine anlamazssın da senin hakkında yukarıda yazdıklarım yine doğrulanmış olur.
Sizi dövmekten ellerim nasırlaştı.

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Derin anlamcılık yaptığın için, misal cehennem zevk mekanıdır diyebiliyorsun, geleneksel islam da böyle bir anlayış yok


Bunlar özel bilgiler, Cehennem azâbının zevke dönüşeceği, Firavun'un imânının sahîh oluşu, Hz. îsâ'nın Çarmıha gerilişinin gerçekliği gibi bilgiler
Herkesin bilmesi istenmeyen bilgilerdir. Bir devletin Bütün bilgilerine halkın hepsinin muttalî olması gerekmez. O devletin İstihbârat teşkilâtının bilmesi yeterlidir.

 

3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Arabın ilkel dinini güzellemeye çıkıp, kıvırta kıvırta şebeğin daniskasına dönen sensin, pişkinlik yaparak bunu gizlediğini sanacak kadar ahmaklaşmış olman islam'ın sende süngerden hallice beyin bıraktığının kanıtından başka birşey değil.


Sana nutuk çekme diyorum. İddiânla gel i'tirâzınla gel
De,,  kimin şebek olduğunu her zamânki gibi aklı başında olanlara göstereyim.
Ben sizden mantıklı gibi gözüken bir i'tirâz duyduğuğumda heyecanlanıyorum, seviniyorum.
Heyecanlanıyorum çünkü, vesîlenizle bir Kur'ân mu'cîzesini daha açığa çıkartmanın sevincini yaşıyorum.
Size gelince, Sizinle de lastik topla oynar gibi oynuyorum.

 

3 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

geleneksel islam da böyle bir anlayış yok


Geleneksel İslâm da böyle bir anlayış yok diyerek veyâ Müslümânların geneli bunları bilmiyor diyerek, Ateist tezlerin için nasıl bir fayda gördüğünü anlamak mümkün değil...
Sen Ateist misin? Yoksa Müslümânlara düşmânlığı görev hâline getiren bir Şeytân mısın?
Ben Fikirlerimi âyet ve hadîslere dayandırıyorum, Ve âyet ve hadîslerin aynı paralelde olduğunu da âyet ve hadîslerden örneklerle gösteriyorum.
Şimdi sen,, geçtik normal insânı, normal bir ateist olsan âyet ve hadîslerde anlatılan ile benim görüşlerim arasında paralellik olmadığını, benim verdiğim âyet ve hadîsleri yorumlayarak veyâ başka âyet ve hadîsler göstererek isbatlamaya çalışırsın.
Ya da Hâdisler hepsi uydurmadır dersin tartışmayı kökten kendi mantığınla bitirirsin.
Müslümânların genelinin düşüncesinden medet umma âcizliğine düştüğünü bunun da bir şebeklik olduğunu farketmiyor musun?
Benimle tartışırken çâresizlikten Işid kafasıyla, vahabi kafasıyla âyetleri moloz gibi anlamam gerektiğini sürekli dikte etmeniz de nedir?
Şeytânlık yapacam diye ateistliğin de nâmusuna zarâr verdiğini idrâk edemiyor musun?
Ben Modernist meâlci bir müslümân değilim ki, Bütün âyet ve hadîsleri olduğu gibi kabûl ediyorum.
Ne Köleliği inkâr ediyorum, Ne kadının yarım şâhitliğini...
Benimle tartışırken,, "Ama müslümânların geneli böyle düşünmüyor" diye dansöz gibi kıvırmanın, bir ateist olarak ne anlamı var?
Bir Ateist olarak sen, Kur'ânın Allah kelâmı olamayacağını savunmakla mı mükellefsin yoksa Müslümânların genelinin yüzeysel bilgilerinin doğru olduğunu savunmakla mı mükellefsin?
Düştükleri hallere, Âcizliğe bakın lütfen...

Velev ki benim açıklamalarım size mantıklı geldi, Ve açıklamalarımın hem müslümânların genel inancına hem de Kur'âna ters olduğunu düşünüyorsunuz.
Bu durumda benim açıklamalarıma niye karşı çıkıyorsunuz o zamân?
Cevâbı ben vereyim, siz domuz gibi benim savunduğumun Allah kelâmını olduğunu görüyorsunuz.
 

 

4 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Yani diyorsun ki şeytan'ın sindirim sistemi, bağırsakları ve bakteri florası vs. var?


Şeytânın yellenmesi için Belki sindirim sistemine ve maddî varlığa ihtiyâcı yoktur, Belki de sizin yellenmeniz şeytânın yellenmesi anlamına geliyor olabilir.

 

4 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Yahut bunları ol deyip olduran bir varlık bu şeytan? Hasılı, arap putu allan'ın vasıflarını taşıyor olmalı kendileri!


Elbette her varlık,,, bu şeytân dahî olsa Allah'ın izni dâiresinde bir gücü ve kuvveti ve hattâ bir yaratma potansiyeli vardır.
Allah'ın Zât'i meşiyeti, Evvelen sayısız esmâsını açığa çıkartmayı dilemiş oldunca,, bu esmânın levâzımı ve iktizâsı olan şeyleri yaratmayı kabûl etmemek olmaz.
Allah'ın şâfi özelliğinin açığa çıkması için elbette bir hasta gerek.
Allah'ın âlim isminin açığa çıkması için elbette bir câhil ve talebe gerek.
Allah'ın Hâdi isminin açığa çıkması için elbette bir Şeytân gerek.
Ve Şeytânın kendi çapında kuvvetleri olması gerek.
Güç Allah'ın bir vasfıysa ki öyledir, Senin de bir gücün var ki Kâfirlik yapabiliyorsun,, Şeytânın niye olmasın? Niye olduğunu da belirttim yukarda.

 

4 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

İslam aslında çok tanrılı sonucuna kadar gider bu işin ucu. Kaş yapayım derken göz çıkartmak bu olsa gerek.


İslâm,, İlâhlarda (Tanrılarda) veyâ varlıklarda gözüken reel güçleri inkâr etmez. Bu reel Güçleri, Güç sâhiplerini inkâr ederek Allah kendisini isbatlamaz.
Bütün Güçlerin aslında Tek bir Gücün yansıması olduğunu fakat sizin bunu anlamadığınızı ilân eder.
Öldürmeye kadar Güç verilmiş olan Tanrıların (ilahların) da aslında Tek bir Tanrı olduğunu anlamamız için
"Lâ ilâhe illallah" buyrulur.
İlâhlar yoktur demez, Tasavvurunuzdaki Güç sâhiplerinin Allah'tan başkası olmadığını belirtir. Nasıl ya'nî?
Allah'ın gücünün ve ilahlığının açığa çıktığı bütün varlıklar, Allah'ın muhtelif isimlerinin bir tecellîsi olmak ile her bir isimde Zât gizli olduğu için,
Bütün varlıklar, Allah'tan bağımsız ilahlar değildir.
Gerçekte Allah'tan başka ilah ve Allah tan başka öldüren ve dirilten yoktur.
 

 

4 saat önce, Ebu Kafir yazdı:

Nereden baksan çelişkili, nereden baksan ahmakça cevaplar.


Çelişki, senin mes'eleleri anlamamandan kaynaklanıyor. Bozukluk sizde.
Ateist olmaktan daha ahmakça bir şey tasavvur edilebilir mi? Şeytân bile ateist değildir.

Link to post
Sitelerde Paylaş

﴾113﴿  Müşriklerin cehennemlik oldukları müminler nezdinde açıklık kazandıktan sonra, akraba bile olsalar peygamber de müminler de onların bağışlanmalarını dileyemezler.
﴾114﴿  İbrâhim’in, babasının bağışlanması için yaptığı dua ise sırf ona verdiği bir sözden ötürüydü. Ama onun bir Allah düşmanı olduğu kendisine belli olunca ondan uzaklaştı. İbrâhim gerçekten çok duyarlı, yumuşak huylu biriydi.

her iki durumda d ölen amacısı ve babası şirk içinde  tevbe etmeden ölmüş ve onları ölümden sonra bağışlanma dilemenin fayda sağlamayacağı belirtilmiştir.

yoksa hayatta iken şirk içinde olan ve sonra tevbe edip tevhide dönen zaten affedilir  tevbe ile  şirk affedilmese idi  cahiliye döneminde  hz ömer  başta olmak üzer bir çok sahabe tevbe ile affedilip islama giremezdi.hz ömer ki helvadan put yapar dua ederdik sonra acıktığımızda yerdik diyen kişidir
ve yine şirkten o kadar  uzaklaşmış ki cahiliye dönemi o karanlık şirk fikriyatının gölgesi bile onu rahatsız etmiş hacerül esved için: ey taş biliyorum ki taşsın ama Allah resulunun seni öptüğünü görme se idim VAllahi sana dokunmazdım diyen kişidir.

2: 54 te yahudiler samiri ye uyup inek heykeline taptılar ancak sonradan hz musanın ikazı ile ve tevbe ile affedilidiler bundan anlaşılmayacak bir şey yok

4:116 da ise  zemağşeri :"وقيل هي في طعمة وارتداده وخروجه إلى مكة { إِنَّ ٱللَّهَ لاَ يَغْفِرُ أَن يُشْرَكَ بِهِ } تكرير للتأكيد، وقيل كرّر لقصة طعمة، وروي أنه مات مشركاً. "
Tu’me b. Übeyrik  adında  zahiren sahabe olan birinin sonradan şirk içinde ölmesi sonrası bu ayetin şirk içinde ölen affedilmez manasında tefsir etmiştir.
***
Tu’me b. Übeyrik  hakkında anlatılan kıssa 
"Ensar’ın yanında Zafer Oğulları’ndan Tu’me b. Übeyrik adında bir sahabe (!), komşusu Katade b. Nu’man’dan bir zırh çalmış. Zeyd b. Semin adında bir Yahudi’nin yanına saklaması için bırakmış. Olay duyulunca Tu’me’nin evi aranmış, zırh bulunamamış; almadığına ve bilmediğine dair yemin etmiş, bırakmışlar. Sonra zırhın saklanması için bırakıldığı Yahudi’nin evine varmışlar ve zırhı orada bulmuşlar. Yahudi bunu kendisine Tu’me’nin getirip bıraktığını söylemiş ve Yahudilerden şahitlik edenler de olmuş. İş Peygamberimize intikal etmiş.

Zafer Oğulları Hz. Peygamber (sav)’e gitmişler. Tu’me’nin temiz olduğuna ve Yahudi’nin hırsızlığına yalancı şahitlik etmişler ve Tu’me’yi müdafaa edip Müslümanlık adına kafirlikle itham ettikleri Yahudilerle mücadele etmesini rica etmişler, Resulullah da görünüşte Müslüman olan Tu’me’nin yeminine ve sahabelerin (!) şahitliklerine dayanarak bu istikamette karar vermek istemiş lakin içi rahat olmadığından süre istemiş ve içerki odaya çekildiği esnada Allah tarafından bu âyetler inmiş ve Yüce Allah hain ile temizi doğrudan doğruya bildirerek Resulullah’ı irşad ve hata etmekten korumuştur.

Ayrıca ayetler ile evrensel, zaman ve coğrafya üstü olarak münafıklığın ne illet olduğu, nasıl fark edilmediği, yalan ve iftiranın ne tür bir zulüm olduğu da hatırlatılmış.

Suçlanan ve hırsızlık ettiği ayetle tespit olunan Tu’me Hakk’a teslim olup tevbekar olacak yerde, Mekke’ye kaçmış ve dinden dönmüş. Önce Sülafe binti Sa’d (Sa’d kızı Sülafe) adında bir kadının yanına inmiş; Hz. Hassan’ın bir şiirinden dolayı kadın bunu kovmuş. Sonra Selim Oğulları’ndan Haccac b. Allat adında birinin yanına gitmiş, orada da bir hırsızlık yapmış kovulmuş. Daha sonra yine hırsızlık için bir evin duvarını delerken duvar yıkılmış, altında kalmış.

Bir rivayette bununla da ölmemiş, Mekke’den çıkarılmış. Araplardan bir tüccar kafilesine karışmış, bunlardan da bir mal çalmış, kaçmış ve fakat tutmuşlar, feci bir şekilde öldürmüşler. Bundan dolayı da İslâm dininde dinden dönenlerin halini ve sonucunu gösteren “Her kim, hidayet kendisine belli olduktan sonra peygambere muhalefette bulunursa…” (Nisâ, 4/115) âyeti inmiştir. Şu halde iniş sebebine göre “hainin” (hainler)den maksat, bu Tu’me ve buna yardım edenler, genel olarak da bu gibi haksızlar ve ahlâksızlardır.

Ayetde isim zikredilmemesi olayın kişilerle kaim olmadığının ama genele mazhar olduğunun da göstergesidir.
"
***
sonuç larak  tevbe etmeden ölen müşrikler affedilemz ve dahi peygamberler olsa bile şirk içinde ölenlerin bağışlama dilemeleri de kabul edilmez denilmiştir(hz peygamber ve hz ibrahimin duaları gibi)

bir ayete tüm günahlar affedilir ayetinde tevbe şartı öne sürülmüştür  yoksa firavun nemrut gibi baş müşrikler de affedililmiş olur.
şirk diğer günahlara benzemez 
nasıl ki bir evin camını kırsan duvarını yıksan direği sutunu sağlam ise o ev yıkılmaz onarılır oturulur ayakta kalmaya devam eder ki şirk dışı günahların tesirleri böyledir
ama şirk direkt olarak evin direğini sutunu yıkmadır yani ev tepene yıkılır
ancak yeniden sıfırdan yapılabilir onuda ancak tevbe yapar ki tevbe yeniden doğmuş gibi yapar
ancak nasuh tevbe olacak.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, HATEM said:

O kadar aşağılık bir mahlûksun ki,
Normal insânlar, normal bilginler, yeni bir şey öğrendiklerinde hayret ederler...
Bu ilmin sâhibine karşı hadlerini bilir, aczlerini idrâke mecbûr kalırlar.

 

İki satır kopyalayıp yapıştırdı diye ego tribine girmeyen bir tane normal müslüman görmek istiyorum şu forumda. 

 

Allah, Jesus, Buddha, hepsine eşit uzaklıktayım diyen adamın anında kafasına piyano düşmesinin gerekliliklerini islamiyete göre anlatınca buradaki herkes aydınlanıp sana hayret mi edecekler? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş


 

15 dakika önce, bayşapka yazdı:
2 saat önce, HATEM yazdı:

O kadar aşağılık bir mahlûksun ki,
Normal insânlar, normal bilginler, yeni bir şey öğrendiklerinde hayret ederler...
Bu ilmin sâhibine karşı hadlerini bilir, aczlerini idrâke mecbûr kalırlar.

 

İki satır kopyalayıp yapıştırdı diye ego tribine girmeyen bir tane normal müslüman görmek istiyorum şu forumda. 

 

Allah, Jesus, Buddha, hepsine eşit uzaklıktayım diyen adamın anında kafasına piyano düşmesinin gerekliliklerini islamiyete göre anlatınca buradaki herkes aydınlanıp sana hayret mi edecekler? 

 

Sen de ayrı bi çeşitsin, o kadar yazıyı okudun da bu alıntıyı mı çıkardın.

"Bu ilmin sâhibi" derken Ben kendimi kasdetmiyorum, Kâinâttaki mu'cizelerin sâhibini kastediyorum.

Ey kendini bilmez Sen ateist olarak Allah'a karşı dikleniyorsun kibirleniyorsun, Benim de kibirlendiğimi düşünerek bana akıl vermeye çalışıyorsun.
Müslümânlar senin uşağın mı Allah'a göstermediğin saygıyı müslümândan mı bekliyorsun.

Ben kibirlenmiyorum, zâten çoğunu yanlış anlıyorsun.
Birisi size gerçekleri açıklayınca şu açığa çıkıyor ki,
"Ateistler hayvandan aşağı mahlûklardır"
Kur'ândaki bu gerçeği açığa çıkarmamı, ya'nî bozuk bir düşünceye sâhip olduğunuzu göstermemi sen kibir olarak algılıyorsun.
Sizden bu algıyı bertâraf ederek mâlesef "Belhûm adal" gerçeğini izhâr edemem, öyle bir kudretim yok.

 

29 dakika önce, bayşapka yazdı:

Allah, Jesus, Buddha, hepsine eşit uzaklıktayım diyen adamın anında kafasına piyano düşmesinin gerekliliklerini islamiyete göre anlatınca


Yazılanları ya hiç okumamışsın ya da hiç anlamamışsın.
Günâh ve inkâr içinde olan veyâ nötr düşünen ve müslümân olmayan bir adamın blâkis kafasına piyano düşmeden Dünyâda rahatlıkla İnkârcılığını sergileyebileceğini
ya'nî senin anladığının tâmm tersini anlatmaya çalışıyorum, anlattım da...
 

 

33 dakika önce, bayşapka yazdı:

buradaki herkes aydınlanıp sana hayret mi edecekler?  


Anlasanız hayret edebileceksiniz ama ya ben anlatamıyorum ya da siz anlamıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

58 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

 


Konu başlığında yapılan i'tirâz mantıklıdır. O yüzden bu konu izâha muhtaçtır.
Abdül ün son mesajındaki i'tirazları da tutarlıdır. Ve cevap verilmesi gerekiyor.
Son bir cevap yazıp betonu döküp konuyu keni açımdan kapatmayı düşünüyorum.

Fakat senin verdiğin cevap cevap sayılmaz çünkü Allah şirki aslâ afvetmem buyuruyor.
Senin açıklamalarında Şirk işleyen kişinin tevbe ederse afvedileceği varsa Hz. Ömer önceden şirk koşarken afvedilmeyecek olan nedir?
Mâdem senin mantığına göre Hz. Ömer afvedildi. Şirk suçunun Diğer günâhlardan ayrılıp afvedilmez olması niye belirtilmiş?
Hz. Ömer Elbette Tevbe etti Aslında ıstılâhî bir anlam olarakTevbe,  müslümânlar içindir. Kâfirler Tevbe etmez.
Kâfirlerin Tevbesinden maksat, 180 derece dönme anlamındaki tevbedir. Hz. Ömer yönünü değiştirdi,, burada afvedilecek bir durum yok, Bir Dönme, yön değiştirme var.
İşin sırrı da zâten burda gizli Neyse... Benim amacım sâdece i'tirâzı buharlaştırıcı cevaplar vermek, konuyu daha fazla zorlaştırmak değil.
Senin verdiğin cevap ile mâlesef i'tirâz buharlaşmıyor.
Durum senin zannettiğin gibi olsa, Hz. Ömer'in önceki suçları yanına kâr kalmış olurdu. Çünkü afvedildiğini söylüyorsun.
Halbuki Allah aslâ afvetmem buyuruyor. Burada çok incelikler vâr.

Sana Tavsiyem yazdıklarımı biraz daha dikkatli oku.
Tefsîrlerden ve zâhir âlimlerin bilgilerinden istifâde etmek güzeldir fakat bir dereceye kadar kifâyet eder.

 

 

tarihinde HATEM tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, HATEM said:


 

 

Sen de ayrı bi çeşitsin, o kadar yazıyı okudun da bu alıntıyı mı çıkardın.

"Bu ilmin sâhibi" derken Ben kendimi kasdetmiyorum, Kâinâttaki mu'cizelerin sâhibini kastediyorum.

Ey kendini bilmez Sen ateist olarak Allah'a karşı dikleniyorsun kibirleniyorsun, Benim de kibirlendiğimi düşünerek bana akıl vermeye çalışıyorsun.
 Müslümânlar senin uşağın mı Allah'a göstermediğin saygıyı müslümândan mı bekliyorsun.

Ben kibirlenmiyorum, zâten çoğunu yanlış anlıyorsun.
Birisi size gerçekleri açıklayınca şu açığa çıkıyor ki,
"Ateistler hayvandan aşağı mahlûklardır"
Kur'ândaki bu gerçeği açığa çıkarmamı, ya'nî bozuk bir düşünceye sâhip olduğunuzu göstermemi sen kibir olarak algılıyorsun.
Sizden bu algıyı bertâraf ederek mâlesef "Belhûm adal" gerçeğini izhâr edemem, öyle bir kudretim yok.

 


Yazılanları ya hiç okumamışsın ya da hiç anlamamışsın.
Günâh ve inkâr içinde olan veyâ nötr düşünen ve müslümân olmayan bir adamın blâkis kafasına piyano düşmeden Dünyâda rahatlıkla İnkârcılığını sergileyebileceğini
ya'nî senin anladığının tâmm tersini anlatmaya çalışıyorum, anlattım da...
 

 


Anlasanız hayret edebileceksiniz ama ya ben anlatamıyorum ya da siz anlamıyorsunuz.

 

Bir yanlış anlama olduysa özür dilerim. 

 

 

Kuran'ın köprü altı ağzıyla yazılmış, ancak serserilerin ağızlarına alacakları hakaretler içeren bir kitap olması senin suçun değil tabii.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

bu zatı muhatab almıyorumda

adam zorla cebren beni kâle al diyor:)

zahiri tefsirci dediklerin hep muvahhid adamlar

senin batın bilgini dediğin kimselerin sufi  işari tefsirlerini okumadğımızı mı sanıyorun

 

ibni arabi  ismail bursevi kuşeyri tusteri hepsinin orjinal arabça tefsirlerini okumuşuz

aynen cübbelinin ruhul furkanı gibi şirk masal hurafe içinedekilerini ellimizin tersi ile itmişiz

adam türkçe yazamıyor

arapçası yok 

ama arapça orjinal kadim eserleri okuyanlara da laf eder

sen  diğerleri ile yazış tam mutabık seviye:)

.

 

bu arada cübbeli hoca  bilgisi fazla biri

ehli hadis biri

ancak samimidir milli bir damarı vardır

ve hakınıda hak sahibine verir

o kısmını takdir ederiz

ancak tarikatlerde mutlak itaat var  aşırı sevgi ve muhabbetten kaynaklanan ölçüsüz bir sapma oluyor ne yazık ki

azda Allahın veridiği kitap ve akıl ile hareket etse mesele kalmayacak.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ismail hakkı bursevinin de tefsiri ruhul beyan

  روح البيان في تفسير القرآن/ اسماعيل حقي

cübbelinin ruhul furkan

bu ruh ile başlayanlardan uzak durmak lazım:)

ibni arabi 

تفسير القرآن / ابن عربي

bir şeyyid bu tefsir batıl diyor: batıl derken bu tefsir ibni arabinin değil onun adına birileri tevillerini düşüncelerini zerk ederek yazmışlar diyor

o zaman ne yapacağız

islama zıt bir şey bulunan kitaplar sırf yazarları zarar görmesin diye onun değil onun adına uyduruldu deyip kurtulalım. ne kadar kolay:)

kaşanı değil kasani diyor ki

bu konuda karışıklık var

iran da kaşan var gelen geçene kaşani demişler

 

birde şöyle bir şey var ibni arabi hakkında:

https://sorularlaislamiyet.com/kaynak/muhyiddin-ibn-arabinin-kitabini-okumak-caiz-midir

 

 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

bu arabi alim de ibni arabinin fususunda hz ibrahime Allah dediğini söyler

ete kemiğe büründü Allah diye görüntü felsefesi ile aynı imiş

adam arabiye küfür ve zındıklıkla itham ediyor çok ağır bir şey

fakat ibni arabi sevenleri hep tevile gidip efendim  şunu kastetti bunu demek istedi diye diye bu şirk küfür değil demişler:)

tevile gittin mi sonu yok değilmi gavs hazretleri ektabul kutublar filan:)

kendi kaynaklarını orjinalinden okumaktan acizler  kısaltılmış cımbızlanmış saklanmmış tercümeler ile ahkam kesiyor

birde orjinallerini okusanız olay değişecek ama nerde.

 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...