Jump to content

Kuranın 4500 yıl önce yazıldığına dair, en gerçekçi ispatlar...


Recommended Posts

KURANIN 4500 YIL ÖNCE MUSA TARAFINDAN YAZILDIĞINA DAİR EN GERÇEKÇİ AYETLER, MUSA
AYNI ZAMANDA BİR BÜYÜCÜ İDİ.
KUTSAL KİTAPLARI YAZANLAR BÜYÜCÜDÜR.
görsellerdeki gizli üçgen yani piramit simgelerine dikkat edin.
yahudi musa kuranı yazarken gizlisimgeler eklemiştir.
şimdiye kadar 1 müslüman bile bunu farketmedi. çok zekice bir hamle bu. bu arap kafası değil yahudi kafası
gerçekten zekice çalışıyor.
ayrıca ayetlerin içine gömme eklenen firavun simgeside var.
işte bu ayet. taha 20/56-73..açıkça 4500 yıl yaşanmış muhteşem bir ispat!!
Ta-Ha, 20/56-73:
"Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti."
Yunus, 10/75:
"Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular."
Yunus, 10/82:
"Suçluların hoşuna gitmese de, Allah hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.” Felak, 113/1-5:
"De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” Bakara, 2/101-102:
"Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevrat’ı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı (Tevrat’ı) arkalarına attılar." "Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi." Ta-Ha, 20/56-73:
"Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti." "Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?” “Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” "Mûsâ, “Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir” dedi." "Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi. "Mûsâ onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah’a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.” "Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular. "Şöyle dediler: “Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar.” “Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra halinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır.” "Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler." "Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor." "Bunun üzerine Mûsâ içinde bir korku hissetti." "Şöyle dedik: “Korkma (ey Mûsâ!). Çünkü, sensin en üstün olan.” “Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir." Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.” "(Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler." "Firavun, “Demek, ben size izin vermeden önce ona (Mûsâ’ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.” "Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.” “Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.” Şuara, 26/183-189:
“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” “Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.” "Onlar şöyle dediler: “Sen ancak büyülenmişlerdensin.” "Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.” "Şuayb, “Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir.” dedi." "Onlar Şuayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi."
Şuara, 26/29-51:
"Firavun, “Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim.” "Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi." "Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi." "Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş." "Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş." "Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu bilgin bir sihirbazdır” dedi." "“Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?” "Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.” "Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler." "İnsanlara da “Siz de toplanır mısınız?” denildi." “Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız” (dediler.) "Sihirbazlar gelince, Firavun’a, “Eğer biz üstün gelirsek gerçekten bize bir mükafat var mı?” dediler." "Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi." "Mûsâ onlara, “Hadi ortaya atacağınız şeyi atın” dedi." "Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler." "Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asâ onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor." "Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar." “Âlemlerin Rabbine inandık” dediler." “Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne.” "Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi." "Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.” “(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.” Şura, 42/46-50:
"Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur." "Allah’tan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!" "Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür." "Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. "Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir." A'raf, 7/104-122:
"Mûsâ dedi ki: “Ey Firavun! Şüphesiz ki ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.” "Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder." "Firavun, “Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen” dedi." "Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha." "Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş." "Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.” "“Sizi yerinizden çıkarmak istiyor.” Firavun ileri gelenlere, “Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz?” dedi.16 16 "Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.” “Bütün usta sihirbazları (toplayıp) sana getirsinler.” "Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükafat vardır, değil mi?” dediler. "Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi." "Sihirbazlar), “Ey Mûsâ!” Ya önce sen at, ya da önce atanlar biz olalım” dediler." "(Mûsâ), “Siz atın” dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar." "Biz de Mûsâ’ya, “Elindeki değneğini at” diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor." "Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı." "Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi." "Sihirbazlar ise secdeye kapandılar." "Âlemlerin Rabbine iman ettik” dediler." "Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine.”
A'raf, 7/130-132:
"Andolsun biz, Firavun ailesini, öğüt alsınlar diye yıllarca süren kıtlık ve ürün eksikliği ile cezalandırdık." "Fakat onlara iyilik geldiği zaman, “Bu bizimdir, (biz çalışıp kazandık)” derler. Eğer başlarına bir kötülük gelirse Mûsâ ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat çokları bilmezler." "Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.
FotoÄraf açıklaması yok.FotoÄraf açıklaması yok.FotoÄraf açıklaması yok.
Link to post
Sitelerde Paylaş

Musa yahudi değil siyonist ve dinlerin kaynağı da siyonizm.

 

Firavun bunu sarayında yetiştirip Yahudilerin arasına soktu. Zaten yahudiler büyü ile çok uğraşıyorlardı. Firavuna da inanmıyorlardı.

tarihinde Düşünen Hayvan tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

Musa yahudi değil siyonist ve dinlerin kaynağı da siyonizm.

 

Firavun bunu sarayında yetiştirip Yahudilerin arasına soktu. Zaten yahudiler büyü ile çok uğraşıyorlardı. Firavuna da inanmıyorlardı.

siyonizm yahudi icadı değilmidir?  dostum, sende biliyorsun. gizli eller evangelistler , ücgen piramit ve göz simgeleri ülliminatı.

zart zurt... :lol:

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, karamsarhuman yazdı:
KURANIN 4500 YIL ÖNCE MUSA TARAFINDAN YAZILDIĞINA DAİR EN GERÇEKÇİ AYETLER, MUSA
AYNI ZAMANDA BİR BÜYÜCÜ İDİ.
KUTSAL KİTAPLARI YAZANLAR BÜYÜCÜDÜR.
görsellerdeki gizli üçgen yani piramit simgelerine dikkat edin.
yahudi musa kuranı yazarken gizlisimgeler eklemiştir.
şimdiye kadar 1 müslüman bile bunu farketmedi. çok zekice bir hamle bu. bu arap kafası değil yahudi kafası
gerçekten zekice çalışıyor.
ayrıca ayetlerin içine gömme eklenen firavun simgeside var.
işte bu ayet. taha 20/56-73..açıkça 4500 yıl yaşanmış muhteşem bir ispat!!
Ta-Ha, 20/56-73:
"Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti."
Yunus, 10/75:
"Sonra bunların ardından Firavun ile ileri gelenlerine de Mûsâ ve Hârûn’u mucizelerimizle gönderdik. Ama büyüklük tasladılar ve suçlu bir toplum oldular."
Yunus, 10/82:
"Suçluların hoşuna gitmese de, Allah hakkı sözleriyle gerçekleştirecektir.” Felak, 113/1-5:
"De ki: “Yarattığı şeylerin kötülüğünden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin kötülüğünden, düğümlere üfleyenlerin kötülüğünden, haset ettiği zaman hasetçinin kötülüğünden, sabah aydınlığının Rabbine sığınırım.” Bakara, 2/101-102:
"Onlara, Allah katından ellerinde bulunan Kitabı (Tevrat’ı) doğrulayıcı bir peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitabı’nı (Tevrat’ı) arkalarına attılar." "Süleyman’ın hükümranlığı hakkında şeytanların (ve şeytan tıynetli insanların) uydurdukları yalanların ardına düştüler. Oysa Süleyman (büyü yaparak) küfre girmedi. Fakat şeytanlar, insanlara sihri ve (özellikle de) Babil’deki Hârût ve Mârût adlı iki meleğe ilham edilen (sihr)i öğretmek suretiyle küfre girdiler. Halbuki o iki melek, “Biz ancak imtihan için gönderilmiş birer meleğiz. (Sihri caiz görüp de) sakın küfre girme” demedikçe, kimseye (sihir) öğretmiyorlardı. Böylece (insanlar) onlardan kişi ile karısını birbirinden ayıracakları sihri öğreniyorlardı. Halbuki onlar, Allah’ın izni olmadıkça o sihirle hiç kimseye zarar veremezlerdi. (Onlar böyle yaparak) kendilerine zarar veren, fayda getirmeyen şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun, onu satın alanın ahirette bir nasibi olmadığını biliyorlardı. Kendilerini karşılığında sattıkları şey ne kötüdür! Keşke bilselerdi." Ta-Ha, 20/56-73:
"Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti." "Şöyle dedi: “Ey Mûsâ! Sihrin ile bizi yurdumuzdan çıkarmak için mi geldin?” “Biz de mutlaka sana karşı onun gibi bir sihir yapacağız. Bunun için seninle bizim aramızda; uygun bir yerde, senin de, bizim de caymayacağımız bir buluşma vakti belirle.” "Mûsâ, “Buluşma vaktimiz, bayram günü, insanların toplandığı kuşluk vaktidir” dedi." "Bunun üzerine Firavun ayrılıp, hilesini kuracak sihirbazlarını topladı, sonra geldi. "Mûsâ onlara şöyle dedi: “Yazıklar olsun size! Allaha karşı yalan uydurmayın, yoksa sizi azap ile yok eder. Allah’a karşı yalan uyduran mutlaka hüsrana uğramıştır.” "Sihirbazlar, işlerini kendi aralarında tartıştılar ve gizli gizli konuştular. "Şöyle dediler: “Şüphesiz bu ikisi, sihirleri ile sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan dininizi ortadan kaldırmak isteyen birer sihirbazdırlar.” “Öyleyse, hilelerinizi toplayın (birbirinize destek olun) sonra sıra halinde gelin. Bu gün üstün gelen muhakkak başarıya ulaşmıştır.” "Sihirbazlar: “Ey Mûsâ! Ya önce atmayı tercih edersin, ya da ilk atan biz oluruz” dediler." "Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor." "Bunun üzerine Mûsâ içinde bir korku hissetti." "Şöyle dedik: “Korkma (ey Mûsâ!). Çünkü, sensin en üstün olan.” “Sağ elindekini (değneğini) at ki, onların yaptıklarını yutsun. Şüphesiz yaptıkları bir sihirbaz hilesidir." Sihirbaz ise nereye varsa kurtuluşa eremez.” "(Mûsâ’nın değneği, sihirbazların ipleriyle değneklerini yutunca) sihirbazlar hemen secdeye kapandılar ve, “Hârûn ve Mûsâ’nın Rabbine inandık” dediler." "Firavun, “Demek, ben size izin vermeden önce ona (Mûsâ’ya) inandınız ha! Şüphe yok, o size sihiri öğreten büyüğünüzdür. Şimdi andolsun sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve mutlaka sizi hurma dallarına asacağım. Hangimizin azabı daha şiddetli ve daha kalıcıymış, mutlaka göreceksiniz.” "Sihirbazlar şöyle dediler: “Bize gelen apaçık delillere ve bizi yaratana seni asla tercih etmeyeceğiz. Artık sen vereceğin hükmü ver. Sen ancak bu dünya hayatında hüküm verirsin.” “Şüphesiz ki biz; günahlarımızı ve bize zorla yaptırdığın sihri affetmesi için, Rabbimize inandık. Allah’ın vereceği mükafat daha hayırlı ve daha kalıcıdır.” Şuara, 26/183-189:
“İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” “Sizi ve önceki nesilleri yaratana karşı gelmekten sakının.” "Onlar şöyle dediler: “Sen ancak büyülenmişlerdensin.” "Sen sadece bizim gibi bir insansın. Biz senin yalancılardan olduğunu sanıyoruz.” “Eğer doğru söyleyenlerden isen, haydi gökten üzerimize bir parça düşür.” "Şuayb, “Rabbim yaptıklarınızı en iyi bilendir.” dedi." "Onlar Şuayb’ı yalanladılar. Derken gölge gününün azabı onları yakaladı. Şüphesiz o, büyük bir günün azabı idi."
Şuara, 26/29-51:
"Firavun, “Eğer benden başka bir ilah edinirsen, andolsun seni zindana atılanlardan ederim.” "Mûsâ, “Sana apaçık bir delil getirmiş olsam da mı?” dedi." "Firavun, “Doğru söyleyenlerden isen haydi getir onu,” dedi." "Bunun üzerine Mûsâ, asasını attı, bir de ne görsünler asa açıkça kocaman bir yılan olmuş." "Elini koynundan çıkardı, bir de ne görsünler, bakanlara bembeyaz olmuş." "Firavun, çevresindeki ileri gelenlere, “Şüphesiz bu bilgin bir sihirbazdır” dedi." "“Sizi, yaptığı sihirle, yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?” "Sana bütün usta sihirbazları getirsinler.” "Böylece sihirbazlar, belli bir günün belirlenen bir vaktinde bir araya getirildiler." "İnsanlara da “Siz de toplanır mısınız?” denildi." “Umarız, üstün gelirlerse sihirbazlara uyarız” (dediler.) "Sihirbazlar gelince, Firavun’a, “Eğer biz üstün gelirsek gerçekten bize bir mükafat var mı?” dediler." "Firavun, “Evet, hem o takdirde mutlaka bana yakın kimselerden olacaksınız” dedi." "Mûsâ onlara, “Hadi ortaya atacağınız şeyi atın” dedi." "Bunun üzerine onlar iplerini ve değneklerini attılar ve “Firavun’un gücüyle elbette bizler üstün geleceğiz” dediler." "Mûsâ da asasını attı. Bir de ne görsünler, asâ onların düzdükleri sihir takımlarını yutuyor." "Bunun üzerine sihirbazlar derhal secdeye kapandılar." “Âlemlerin Rabbine inandık” dediler." “Mûsâ’nın ve Hârûn’un Rabbi’ne.” "Firavun, “Ben size izin vermeden ona inandınız ha? Mutlaka o size sihri öğreten büyüğünüzdür. Yakında bilip göreceksiniz siz! Andolsun, ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım” dedi." "Sihirbazlar şöyle dediler: “Zararı yok, mutlaka Rabbimize döneceğiz.” “(Burada) ilk inananlar biz olduğumuz için şüphesiz Rabbimizin, hatalarımızı bağışlayacağını umuyoruz.” Şura, 42/46-50:
"Onların Allah’tan başka kendilerine yardım edecek dostları da yoktur. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir çıkar yol yoktur." "Allah’tan, geri çevrilmesi imkansız olan bir gün gelmeden önce, Rabbinizin çağrısına uyun. O gün sizin için ne sığınacak bir yer vardır ne de (günahlarınızı), inkar edebilirsiniz!" "Eğer yüz çevirirlerse (bilesin ki), biz seni onlara bekçi göndermedik. Sana düşen, sadece tebliğdir. Gerçekten biz insana katımızdan bir rahmet tattırdığımızda ona sevinir; ama elleriyle yaptıkları işler yüzünden onlara bir kötülük dokunursa o zaman da insan pek nankördür." "Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. "Yahut o çocukları erkekler, dişiler olmak üzere çift verir, dilediği kimseyi de kısır yapar. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, hakkıyla gücü yetendir." A'raf, 7/104-122:
"Mûsâ dedi ki: “Ey Firavun! Şüphesiz ki ben âlemlerin Rabbi tarafından gönderilmiş bir peygamberim.” "Bana, Allah’a karşı sadece gerçeği söylemem yaraşır. Ben size Rabbinizden açık bir delil (mucize) getirdim. Artık İsrailoğullarını benimle gönder." "Firavun, “Eğer açık bir delil getirdiysen haydi göster onu bakalım, şayet doğru söyleyenlerden isen” dedi." "Bunun üzerine Mûsâ asasını yere attı. Bir de ne görsünler, apaçık bir ejderha." "Elini (koynundan) çıkardı. Bir de ne görsünler o, bakanlar için, bembeyaz olmuş." "Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Şüphesiz bu adam usta bir sihirbazdır.” "“Sizi yerinizden çıkarmak istiyor.” Firavun ileri gelenlere, “Öyle ise siz ne düşünüyorsunuz?” dedi.16 16 "Onlar şöyle dediler: “Mûsâ’yı ve kardeşini (bir süre) beklet (haklarında bir işlem yapma) ve şehirlere toplayıcılar yolla.” “Bütün usta sihirbazları (toplayıp) sana getirsinler.” "Sihirbazlar Firavun’a geldiler. “Galip gelenler biz olursak mutlaka bize bir mükafat vardır, değil mi?” dediler. "Firavun, “Evet. Üstelik siz (ücretle de kalmayacaksınız) mutlaka benim en yakınlarımdan olacaksınız” dedi." "Sihirbazlar), “Ey Mûsâ!” Ya önce sen at, ya da önce atanlar biz olalım” dediler." "(Mûsâ), “Siz atın” dedi. Bunun üzerine onlar (ellerindekini) atınca insanların gözlerini büyülediler ve onlara korku saldılar. Büyük bir sihir yaptılar." "Biz de Mûsâ’ya, “Elindeki değneğini at” diye vahyettik. Bir de ne görsünler o, onların uydurduklarını yakalayıp yutuyor." "Böylece hak yerini buldu ve onların yapmış oldukları şeylerin hepsi boşa çıktı." "Artık orada yenilmişler ve küçük düşmüşlerdi." "Sihirbazlar ise secdeye kapandılar." "Âlemlerin Rabbine iman ettik” dediler." "Mûsâ ve Hârûn’un Rabbine.”
A'raf, 7/130-132:
"Andolsun biz, Firavun ailesini, öğüt alsınlar diye yıllarca süren kıtlık ve ürün eksikliği ile cezalandırdık." "Fakat onlara iyilik geldiği zaman, “Bu bizimdir, (biz çalışıp kazandık)” derler. Eğer başlarına bir kötülük gelirse Mûsâ ve beraberindekilerin uğursuzluğuna yorarlardı. İyi bilin ki onların uğursuzluk sebebi ancak Allah katında (yazılı)dır. Fakat çokları bilmezler." "Dediler ki: “Bizi büyülemek için her ne getirirsen getir, biz sana inanacak değiliz.
FotoÄraf açıklaması yok.FotoÄraf açıklaması yok.FotoÄraf açıklaması yok.

nokta  işareti yerine konulan simgeleri mi kastettin?

çiçek simgesi gibi duran simge edip yükselin sitesinde ki bal peteği simgesine çok benziyor.

Bunların büyüsel anlamları var mı?

19-logo1.png

Link to post
Sitelerde Paylaş

kuranı parşömentl halinden matbaaya verip ilk kıtap halıne sokan osmanlı paşasıdır...ilk önce 604 yılında yahud ibir haham ayetler eklemış sonrada emeviler dönemındede ali ali imran sürelerini yazmıştır dikkat edersen ali imran sürelerinde şiileri över.dahasonra abbasiler döneminde de ayetler eklenmiş gazalı farabi ve buhari dönemimdede çok fazla binden fazla ayet eklenmış olup.. ayetlere son şeklini 1. . murat vermiştir.....paşanın emriyle türkleri ve osmanlıyı öven ayetler eklenerek kuran tamamlanmıştır..

1956 dan sonra ilk türkçe mealler yazılmaya başlanmıştır...

1925 te 1939 akadar arapça başlıyan mealler 1950 de nsonra index olarak türkçe olmuştur işte ispatı. 

 

http://kuranmeali.com/TurkceMealler.php

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, bf1942 yazdı:

nokta  işareti yerine konulan simgeleri mi kastettin?

çiçek simgesi gibi duran simge edip yükselin sitesinde ki bal peteği simgesine çok benziyor.

Bunların büyüsel anlamları var mı?

19-logo1.png

yok o değil üçgen işareti varya, birde  melih kelimesinin altı çizilidir. firavun üçgen şimgesi yahudizim üllümanati simgesidir aynı zamanda.

dğer simgeler daha eski dönemlere ait olabilr.. çoklu tanrılar dönemine şamanlara hatta sümerlilere ve 

mayalar bile olabilr.. 

Image result for firavun üçgen simge

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, karamsarhuman yazdı:

kuranı parşömentl halinden matbaaya verip ilk kıtap halıne sokan osmanlı paşasıdır...ilk önce 604 yılında yahud ibir haham ayetler eklemış sonrada emeviler dönemındede ali ali imran sürelerini yazmıştır dikkat edersen ali imran sürelerinde şiileri över.dahasonra abbasiler döneminde de ayetler eklenmiş gazalı farabi ve buhari dönemimdede çok fazla binden fazla ayet eklenmış olup.. ayetlere son şeklini 1. . murat vermiştir.....paşanın emriyle türkleri ve osmanlıyı öven ayetler eklenerek kuran tamamlanmıştır..

1956 dan sonra ilk türkçe mealler yazılmaya başlanmıştır...

1925 te 1939 akadar arapça başlıyan mealler 1950 de nsonra index olarak türkçe olmuştur işte ispatı. 

 

http://kuranmeali.com/TurkceMealler.php

Buharinin yahudi olduğu konusunda benimde şüphelerim var.Kendisi hatta haham bile olabilir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Buhara_Yahudileri

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, bf1942 yazdı:

nokta  işareti yerine konulan simgeleri mi kastettin?

çiçek simgesi gibi duran simge edip yükselin sitesinde ki bal peteği simgesine çok benziyor.

Bunların büyüsel anlamları var mı?

19-logo1.png

muska bile üçgendir. siyonızmı ve yahudizmi temsı leder.. hiç farketmedın değilmi? çocukluk dönemımde sanada takılmıştı.

Image result for kuranda üçgen simlegeler 

Link to post
Sitelerde Paylaş
24 dakika önce, bf1942 yazdı:

Buharinin yahudi olduğu konusunda benimde şüphelerim var.Kendisi hatta haham bile olabilir.

https://tr.wikipedia.org/wiki/Buhara_Yahudileri

buharinin gazalinin farabinin hatta hayyamın iran asıllı! farsça ve arapça bilen. haham olduguna eminim... 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, karamsarhuman yazdı:

siyonizm yahudi icadı değilmidir?  dostum, sende biliyorsun. gizli eller evangelistler , ücgen piramit ve göz simgeleri ülliminatı.

zart zurt... :lol:

 

Hayır siyonizm daha eski bir sistem. Yahudiler bunu taklit ediyorlar. Zaten bu yüzden yahudilerin burnu boktan çıkmıyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Hayır siyonizm daha eski bir sistem. Yahudiler bunu taklit ediyorlar. Zaten bu yüzden yahudilerin burnu boktan çıkmıyor.

ALLAHIN SINAVI ADİL DEĞİL Kİ, KENDİSİ ADİL OLSUN.

HERKESİ SINADIĞINI İDDİA EDEN ALLAH

MÜSLÜMANLARA TORPİ GEÇMİŞ AYETLERDE.

TORPİL ŞÖYLE OLUYOR. İYİ MÜSLÜMANLAR

DİREK CENNETTE KÖTÜ MÜSLÜMANLARDA

CEHENNEMDE YANDIKTAN SONRA CENNETE

GİDİYOR. ÜSTELİ KAYETLERDE BUNU İSPATLIYOR.

DEMEKKİ ALLAHIN SINAVLA İŞİ YOK,

KAFİRLERLE İŞİ VAR. SORUN BİZLERİZ.

YANİ DEİSTLER ATHEİSTLER VE AGNOSTIKLER

AMA ÇOK İYİ BİLİYORZKI BÖYLE BİR İLAH

YOK ,BÖYLE BİR YAHUDİ ARAP VAR.

FURKAN: 21: 35:Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

VE SONRA DİYECEKSİNKİ. İYİ VE MASUM KAFİRLER

SIRF KAFİR OLDUĞU İÇİN CEHENNEME GİDİCEK.

BU ŞEKİLDE SADECE SINAV DEĞİL ÖZGÜR İRADEDE

OLMAZ Kİİİ ,, OLMAZ İMKANSIZ!

ÖZGÜR İRADE DEMEK BİR SEÇİM HAKKI DEMEKTİR.

BEN TANRIYA İNANMIYORUM AMA İYİ BİRİYİM

HAKKINA SAHİP OLMAK DEMEKTİR.

TANRININ İNANÇLADEĞİL İYİLİKLE VE KÖTÜLÜKLE

İMTİHANIDIR GERÇEK SINAV..O ZAMAN SINAVIN ANLAMI OLAMAZKİ. ALLAH GÖRE İMAN CENNET İÇİN YETERLİDİR. BU AYETİ NE YAPICAZ?KÖTÜLÜK YAPMAK ANLAMSIZDIR ALLAH İÇİN. B UAYETİ NE YAPICAZ? DERİN DÜŞÜNÜN VE YOL YAKINKEN

KAFİR OLUN..

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, karamsarhuman yazdı:

ALLAHIN SINAVI ADİL DEĞİL Kİ, KENDİSİ ADİL OLSUN.

HERKESİ SINADIĞINI İDDİA EDEN ALLAH

MÜSLÜMANLARA TORPİ GEÇMİŞ AYETLERDE.

TORPİL ŞÖYLE OLUYOR. İYİ MÜSLÜMANLAR

DİREK CENNETTE KÖTÜ MÜSLÜMANLARDA

CEHENNEMDE YANDIKTAN SONRA CENNETE

GİDİYOR. ÜSTELİ KAYETLERDE BUNU İSPATLIYOR.

DEMEKKİ ALLAHIN SINAVLA İŞİ YOK,

KAFİRLERLE İŞİ VAR. SORUN BİZLERİZ.

YANİ DEİSTLER ATHEİSTLER VE AGNOSTIKLER

AMA ÇOK İYİ BİLİYORZKI BÖYLE BİR İLAH

YOK ,BÖYLE BİR YAHUDİ ARAP VAR.

FURKAN: 21: 35:Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.

VE SONRA DİYECEKSİNKİ. İYİ VE MASUM KAFİRLER

SIRF KAFİR OLDUĞU İÇİN CEHENNEME GİDİCEK.

BU ŞEKİLDE SADECE SINAV DEĞİL ÖZGÜR İRADEDE

OLMAZ Kİİİ ,, OLMAZ İMKANSIZ!

ÖZGÜR İRADE DEMEK BİR SEÇİM HAKKI DEMEKTİR.

BEN TANRIYA İNANMIYORUM AMA İYİ BİRİYİM

HAKKINA SAHİP OLMAK DEMEKTİR.

TANRININ İNANÇLADEĞİL İYİLİKLE VE KÖTÜLÜKLE

İMTİHANIDIR GERÇEK SINAV..O ZAMAN SINAVIN ANLAMI OLAMAZKİ. ALLAH GÖRE İMAN CENNET İÇİN YETERLİDİR. BU AYETİ NE YAPICAZ?KÖTÜLÜK YAPMAK ANLAMSIZDIR ALLAH İÇİN. B UAYETİ NE YAPICAZ? DERİN DÜŞÜNÜN VE YOL YAKINKEN

KAFİR OLUN..

(Elbette, ehl-i kitaptan [Yahudi ve Hristiyan] olsun, müşriklerden olsun bütün kâfirler Cehennem ateşindedir, orada ebedi kalırlar. Onlar yaratıkların en kötüsüdür.) [Beyyine 6]

 

Bunun benim yazdıklarımla ne alakası var ki.

 

Siyonist semboller yahudilikten daha önce güney amerikadan japonyaya kadar var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Bunun benim yazdıklarımla ne alakası var ki.

 

Siyonist semboller yahudilikten daha önce güney amerikadan japonyaya kadar var.

japonya tamamda güney amerika örneği tutmaz, amerikanın icadı 1492. bana göre siyanizm diğer adıyla kapitalizm icadı. 15 yy ..

bence güney amerika örnegini bir daha düşün,dostum.  

sen siyonizmin anlamını gerçekten  bilmiyorsun, atıp tutmayla olmaz bu işler bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.

bak siyonizm neymiş bakalım.

XIX. yüzyılın sonlarında, çeşitli ülkelerde yaşamakta olan kentsoylu Yahudilerce bir ideoloji olarak ortaya atılan ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım.

 

yılladır anlatıyoruz bu forumda kimsenin kafası almıyor. iş çok ciddi diyoruz. akp bir siyonıst bop projesidir. 

diyoruz.  yünanistani üstümüze sürücekler arkadan israil türkiyeyi bombalıyacak.

türkiye paramparca olucak diyoruz. diyoruzda diyoruz..

15 milyon süriyeli ,savaş çıktıgında, türklere saldırıcak. diyoruz süriyelilerde  bopun bir parçası diyoruz..

 

esed ne kadar terörist ve canlı bomba sünni varsa ülkemize gönderdi diyoruz..esed akıllı adam diyoruz.

 

erdogan kanlı canlı yahudi ve rumdur diyoruz... açıkça türk düşmanıdır diyoruz. 

ermeni katliamının intikamını alıyor diyoruz.. 

şimdiye kadar bir çok sağ ve sol parti geldi, fakat akp gibi, yapmadılar. 

ülkeyi parsel  parsel satmadılar.  ekomnomı çok kötü oldu ama hiç bir parti ülkeyi yünanlılara rumlara amerikalılara hatta araplara satmadı... 

türkiye fikir ideolojileri bakımından tamamen kutuplamış durumdadır, fazla söze gerek varmı? dostum.. 

 

tarihinde karamsarhuman tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, karamsarhuman yazdı:

japonya tamamda güney amerika örneği tutmaz, amerikanın icadı 1492. bana göre siyanizm diğer adıyla kapitalizm icadı. 15 yy ..

bence güney amerika örnegini bir daha düşün,dostum.  

sen siyonizmin anlamını gerçekten  bilmiyorsun, atıp tutmayla olmaz bu işler bilmemek değil öğrenmemek ayıptır.

bak siyonizm neymiş bakalım.

XIX. yüzyılın sonlarında, çeşitli ülkelerde yaşamakta olan kentsoylu Yahudilerce bir ideoloji olarak ortaya atılan ve Filistin’de bir Yahudi devleti kurmayı amaçlayan akım.

 

 

Siyonizm o tarihte avrupada tanımlanmış olabilir ama daha eskisi var. Piramitler ve semboller yahudilerden öncelere dayanıyor. Güney amerikada piramitler ve oradaki semboller dünyanın diğer kültürleriyle benziyor. Üçgen , tek göz, yarı hayvan figürleri bunlar çok eskiye dayanır. Örneğin Nasca çizgileri ile kurt kafalı adamın duruşu birbirinin aynısıdır. Çizgilerin tarihi çok eski ve yahudilerden çok uzakta..

 

Musa siyonisttir ve yahudiliği onların arasına kakmıştır. Böylece kontrol altına alınmış oldular. Musanın rehberliğinde burunları boktan çıkmadı zaten hala daha rahatsızlar. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, Düşünen Hayvan yazdı:

 

Siyonizm o tarihte avrupada tanımlanmış olabilir ama daha eskisi var. Piramitler ve semboller yahudilerden öncelere dayanıyor. Güney amerikada piramitler ve oradaki semboller dünyanın diğer kültürleriyle benziyor. Üçgen , tek göz, yarı hayvan figürleri bunlar çok eskiye dayanır. Örneğin Nasca çizgileri ile kurt kafalı adamın duruşu birbirinin aynısıdır. Çizgilerin tarihi çok eski ve yahudilerden çok uzakta..

 

Musa siyonisttir ve yahudiliği onların arasına kakmıştır. Böylece kontrol altına alınmış oldular. Musanın rehberliğinde burunları boktan çıkmadı zaten hala daha rahatsızlar. 

 

 

 

 

ufak bir anlayış problemi oldu, tamam şimdi oldu, sen beni yanlış anlamışsın, ben siyonizmin, üçgen piramitlerden

 veya tek gözlü hayvan figürü kullanan sümerlilerin  veya mayalardan alıntı oldugunu anlatmıştım.. sonuçta.

eski dönemlerde siyonızm sadece simge olarak kulanılmış, aksine benim anlatmaya calıştıgım nokta, siyonizmi icat  eden 

yahudiler,aynı zamanda siyonizmi emperyalizm olarak ta kullanmışlardır.. senin verdiğin örnekleme siyonizm değildir.

 aslında bir çeşit çoklu tanrı ianncı sembollerine tapan kabilerlerdir.. 

siyonizmi anlamayı dene, emperyalizm kokan bir zihniyet düşün..işte gerçek siyonizm odur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...