Jump to content

Recommended Posts

Yusuf zuleyhaya göz koymuş aslında,mısır kaynaklarinda böyle bir şey bulamazsın Yusuf olayıyla alakalı.İsrailogullari kendi soylarindan peygamber çıkartmaya devam edecekleri için böyle allı pullu bir senaryo turettmislerdir.Yusuf un mısır da söz sahibi olduktan sonra zuleyhayi karısı yapmasından belli olay.Muhammed ve zeydin eşi Zeynep gibi.Bu İsrailoğulları ve peygamberlik iddiasında olanların sekse düşkün olmayanı neden yok anlamadım.Yakup iki kız kardeşle evlenir,aslında evlenmek istediği küçüğü imiste kızın babası büyük kızını yatağına sokmuş sikerken hiç fark etmemiş Yakup istedigi kızın ablasına çaktığını.Hep böyle ilginç esrarengiz şeyler olur ama fiili yapan erkek aptalca bir masumluk içerisinde yapar zinayi Lut unda sarhoş iken kızlarına çakması gibi ?

Link to post
Sitelerde Paylaş

12 gezegen demişim ! uleyn kafa gitti ne oniki son araştırmalara bulgulara göre 10 gezegen var ! ama İncil Tanrı kelamıysa 12 gezegen olabilir.belkide 12 .ci gezegen ay dı.sonra dünyanın uydusu oldu.ay tanrısı =iblis=allah=yahuda iskariot=iblis=eski yılan=ejderha=canavar ( bunlar şeytan adı altında incilde ki iblisin tanımlarıdır ve sembolüdür)

 

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 06.08.2019 at 13:56, nane yazdı:

Bu kitap ne anlatıyor kardeşim? 

 

Kısa ve öz:
Eskilerin masallarını anlatıyor, daha doğrusu göz göre yarım yamalak araklamaya çalışıyor. Bunu yapmasının nedeni, telif hakkının o devirlerde olmaması.
Şimdi olsa idi; muhtemelen şu üç dinin tanrıları(!) birbirlerine girmişti ve birbirlerini mahkemeye vermişti.  

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Araf 11- And olsun ki, sizi yarattık sonra size  şekil verdik sonra da meleklere (tabiat kuvvetlerine) ‘’Ademe secde edin’’ dedik…..

1-Adem; gelmiş, geçmiş ve gelecek bütün insanlardır. 

2-Adem; insanların dış yüzeyi, derisi veya bedenleridir.

Secde eden kulluk etmiştir ve Allahtan başkasına kulluk –secde- edilmez. ( Fussilet 37) (Yusuf 4.)

Yani Ademe veya insanlara secde edilmez, onları yaratana secde edilir.

Bedenler Allahın evidir. (Yusuf 23)   Bedenlere secde eden melekler Allaha secde etmiş olmaktadır.

İblis Allaha secde edeceğini anlayamamıştır.

Araf 19- Ey Adem ( ey insanlar)  sen (siz)  ve eşin (eşleriniz) cennette sükuna kavuşun  ve dilediğiniz yerden yiyin….

Araf 28- Ey adem oğulları (veya ey insan oğulları)  Şeytan  ana ve babanıza birbirlerinin cesedini  ( Maide 31 sev’ete aHihi)   göstermek  için  elbiselerini  çekip alarak  ( Bakara 187 ..hünne libasün leküm…) yani onları birbirlerinden ayırarak  cennetten çıkardığı gibi sizi de fitneye düşürmesin veya kargaşaya geçimsizliğe, kavgaya ve huzursuzluğa düşürmesin.

Karı koca arasında elbisenin çıkarılmasında ne sakınca olabilir? 

Ademin elbisesi Havva, Havvanın elbisesi Ademdir.

 

Yani  Adem eşinden ayrıldığı zaman cennetten çıkmış (cehenneme gitmiş) oluyor.  Eşiyle birleştiği zaman ise cennette oluyor.

Sev’eh; ayıp yer yani cinsel organ olarak tercüme ediliyor. Bence bu yanlış. Çünkü bana göre Yusuf  28 de ayıp yere bakılıyor. Yusuf 28 ayet olarak kitaba konduğuna göre ayıp yere bakmak yasak olamaz.

Ayrıca Nur 31. Ayete göre de ayıp yere bakmak yasak olamaz.  Bu ayetin konusu ayıp yeri korumaktır veya örtmektir. Kadınlar vücutlarının,  ziynetlerinin veya güzel görünen şeylerinin  (- Yusuf 23 … innehü rabbi ahsene mesvaye; hiç şüphesiz rabbim konakladığım yeri yani züleyhanın (evini) vücudunu güzel yaptı.)--  zahir olan, dışarda  olan kısımları hariç  içerde olan yani örtülen  kısımlarını göstermemelidir.  Ve bu örtülen kısımların bilinmesi  için de ayaklarını hareket ettirmemelidir. Yani kadınlar bel kısımlarını  peştamal gibi bir şeyle örtmüşler ve örtülü kısımları belli etmek için ayaklarını  fazla ayırmamalıdırlar.  Ve yine bu ayette kadınların kocalarına  ziynetlerini (vücutlarını) istisnasız gösterebilecekleri yazılıdır.  Hatta kocalarından başka birilerine de gösterebilecekleri yazılıdır. Kuran ile ilk muhatap olan toplumun ahlak anlayışı çok farklı. Bu ayet bu güne kadar kazasız belasız nasıl gelmiş hayret edilecek bir durum.

Ceset olarak çevirmek de sıkıntılı çünkü bu durumda her ikisi de birbirlerinin cesedini görmüş gibi bir durum ortaya çıkıyor.  Yani burada  karışık şüpheli bir durum var. Bence en doğrusu  Adem ile Havva birbirlerini ceset gibi görüyorlar yani birbirlerine  karşı hiç cinsel istek duymuyorlar.

Araf 28-  Onlar –cinsellikle ilgili-fuhuş yaptıkları zaman yani haddi, sınırı aştıkları zaman , babalarımızı fuhuş  üzere bulduk ve Allah da bize bunu emretti derler. ( Bu ayette onlar  Adem oğulları oluyor ve yine bu ayete göre Adem ile Hava fuhuş yapmış oluyor.)

De ki; Allah  fahşayı (fuhuşu)  emretmez…………

Araf 29De  ki; Allah  kıst emretti  veya Allah bir hisse, bir pay emretti. Veya kişi başı bir çocuk emreti.

Yani karı ve koca iki çocuğu geçip üç çocuk yaptıklarında fuhuş yapmış oluyorlar.

Şu ağaca yaklaşmayın dendiği vakit anlatılmak istenen şey üçüncü çocuk.

Üç dört beş.. çocuk olduğu vakit ne oluyor? Birbirlerine olan ilgilerini kaybediyorlar.

Üçüncü çocuğu yapmamaları için ne yapmaları lazım ?

Yanlış konumda bulunan yüzlerini  doğru yere, secde edilen yere getirmeleri lazım.

Cenetteki bütün ağaçlar bitkiler ve meyveleri insanları anlatır.

İnsanlar meyveleri sağ elle yerler. Ma meleket eymanüküm. Ahzab 55.

Karı ve koca olmayanlar arasında   karşılıklı rıza olduktan sonra sadece oral seks bu kitaba göre  serbest. Ve bu kitap bunu ibadet olarak görüyor.

Kimse kusura bakmasın benim bu kitaptan anladığım bu.

Ma meleket eymanüküm cariye olamaz çünkü cariye demek için bir kelime var , Nur 32. Böyle şifreli şeylerle cariye demek çok saçma olur.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Halbuki Adem ve Havva, o zamana kadar avret yerlerinin varlığından habersizdiler; bunu görmüyorlar hatta bilmiyorlardı. Allah  başlangıçta bu yerleri bir şekilde örtmüş ve gizlemişti. İşte İblis bu gizli avret yerlerinin ortaya çıkmasını sağlayacak, bu hususta Adem ve Havva’yı dürtüp harekete geçirecek türden bir vesvese verdi.

Bu tefsir.

Ben bu tefsirin yanlış olduğunu düşünüyorum.  Önceki ceset işi yanlış oldu.

Araf 23- Adem ve eşi –Ademler ve eşleri- kendimize zulmettik dediler.

Bu kendimize zulmettik sözü her devirde tekrarlanan bir söz

Ademler ve havvalar yasak ağaca (yasak çocuğa) yaklaşıyorlar, Allah da bunun üzerine

 

 

Araf 24- Birbirinize düşman olarak  inin…..diyor

Burada en az 3 kişi olması gerekiyor   üçün üstünde bir sayı sınırı yok.

1-     Nereden iniyorlar?  Ana ve babalarının ayıp yerlerinden iniyorlar.

2-     Neden düşman olarak iniyorlar?  Düşmanlar ; çünkü bir ana, babanın  sıra sıra, boy boy 4 veya 5 veya 6 çocuğun yiyeceğini,  giyeceğini,  barınma ihtiyaçlarını, eşit bir şekilde karşılaması hepsine aynı sevgiyi, aynı ilgiyi göstermesi mümkün değil. (Yusuf 8-9) Küçük olan daha zayıftır daha korunmaya muhtaçtır.

3-     Yusufun  11 kardeşi var. 11 kardeşin 10 çocuğu olsa 110 çocuk yapar. 110 kişinin de 10 çocuğu olsa 1100 yapar.  Ve en sonunda  bunların bir kısmının yaşamak için yeni diyarlar araması ve o diyarlardaki  başka çocuklarla çatışması kaçınılmaz olur.

 

 

 

 

Araf 25-Ey beni Adem ,  size kötülüğe alet olan yerlerinizi- (ayıp yerlerinizi)- gizleyecek  elbise ve süslenecek elbise indirdik.  Ve takva elbisesi  hayırlı olandır.

Elbise nereden iniyor?

Hiç kimsenin elbisesi gökten inmiyor.

Kurandaki gök  erkek, yer dişidir.

Gökten inen su yerdeki bitkileri  (insanları) bitirir.

Elbise; beni Ademin  zevceleri, eşleri, karılarıdır. Ve bu zevceler ana ve babaların ayıp yerlerinden inmiştir.

 Bu zevceler  Beni ademin kötülük için kullanılan  ayıp yerlerini   gizlemiştir.

Nasıl gizlemiştir?

Ayıp yerinde gizlemiştir ve 5 çocuk, 6 çocuk…..10 çocuk yapmıştır.

Bir de süslenmek –hayatı güzelleştirmek- için kullanılan elbiseler (kadınlar)  var.

Ve takva elbisesi  hayırlı olanmış.

Araf 27- ……. Şeytan  kötülüğe alet olan yerlerini  Göstermek için  elbiselerini onlardan çekip alarak  ana babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de fitneye düşürmesin.

Şeytanın  Adem ile havvadan çekip aldığı elbise hangi elbiseydi?

Şeytanın çekip aldığı elbise takva elbisesiydi. Allah şu ağaca (çocuğa) yaklaşmayın dediğinde onlara takva elbisesini göstermişti. (Şems 8- Fücuru yani yeri (dişi organı) yarıp su çıkarmayı ve bundan korunmayı yani takvayı Allah ilham eder)

Yani Adem ile havva İki çocuktan fazlasını yapmamak için birlikte oluyorlarsa birbirleri için takva elbisesi oluyorlar.

İki çocuktan fazlasını yapmak için birlikte oluyorlarsa  kötülüğe alet olan, kötü iş için kullanılan cinsel organları görmüş oluyorlar.

Bir bıçak  ekmek kesmek için kullanılırsa iyi bir iş için kullanılan iyi bir şey olur. Adam öldürmek için kullanılırsa kötü bir iş için kullanılan kötü şey olur.

Araf 20- Şeytan (takva elbisesi ile) onlardan gizlenmiş olan  kötülük için  kullanılan ayıp yerlerini  onlara  göstermek için fısıldadı.

İçtihat, tefsir yapamıyorlar. Bari ben yapayım da belki doğruyu bulurlar.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.08.2019 at 22:38, nane yazdı:

Halbuki Adem ve Havva, o zamana kadar avret yerlerinin varlığından habersizdiler; bunu görmüyorlar hatta bilmiyorlardı. Allah  başlangıçta bu yerleri bir şekilde örtmüş ve gizlemişti. İşte İblis bu gizli avret yerlerinin ortaya çıkmasını sağlayacak, bu hususta Adem ve Havva’yı dürtüp harekete geçirecek türden bir vesvese verdi.

 

Bu tefsir.

 

Ben bu tefsirin yanlış olduğunu düşünüyorum.  Önceki ceset işi yanlış oldu.

 

Araf 23- Adem ve eşi –Ademler ve eşleri- kendimize zulmettik dediler.

 

Bu kendimize zulmettik sözü her devirde tekrarlanan bir söz

 

Ademler ve havvalar yasak ağaca (yasak çocuğa) yaklaşıyorlar, Allah da bunun üzerine

 

 

 

 

 

Araf 24- Birbirinize düşman olarak  inin…..diyor

 

Burada en az 3 kişi olması gerekiyor   üçün üstünde bir sayı sınırı yok.

 

1-     Nereden iniyorlar?  Ana ve babalarının ayıp yerlerinden iniyorlar.

 

2-     Neden düşman olarak iniyorlar?  Düşmanlar ; çünkü bir ana, babanın  sıra sıra, boy boy 4 veya 5 veya 6 çocuğun yiyeceğini,  giyeceğini,  barınma ihtiyaçlarını, eşit bir şekilde karşılaması hepsine aynı sevgiyi, aynı ilgiyi göstermesi mümkün değil. (Yusuf 8-9) Küçük olan daha zayıftır daha korunmaya muhtaçtır.

 

3-     Yusufun  11 kardeşi var. 11 kardeşin 10 çocuğu olsa 110 çocuk yapar. 110 kişinin de 10 çocuğu olsa 1100 yapar.  Ve en sonunda  bunların bir kısmının yaşamak için yeni diyarlar araması ve o diyarlardaki  başka çocuklarla çatışması kaçınılmaz olur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Araf 25-Ey beni Adem ,  size kötülüğe alet olan yerlerinizi- (ayıp yerlerinizi)- gizleyecek  elbise ve süslenecek elbise indirdik.  Ve takva elbisesi  hayırlı olandır.

 

Elbise nereden iniyor?

 

Hiç kimsenin elbisesi gökten inmiyor.

 

Kurandaki gök  erkek, yer dişidir.

 

Gökten inen su yerdeki bitkileri  (insanları) bitirir.

 

Elbise; beni Ademin  zevceleri, eşleri, karılarıdır. Ve bu zevceler ana ve babaların ayıp yerlerinden inmiştir.

 

 Bu zevceler  Beni ademin kötülük için kullanılan  ayıp yerlerini   gizlemiştir.

 

Nasıl gizlemiştir?

 

Ayıp yerinde gizlemiştir ve 5 çocuk, 6 çocuk…..10 çocuk yapmıştır.

 

Bir de süslenmek –hayatı güzelleştirmek- için kullanılan elbiseler (kadınlar)  var.

 

Ve takva elbisesi  hayırlı olanmış.

 

Araf 27- ……. Şeytan  kötülüğe alet olan yerlerini  Göstermek için  elbiselerini onlardan çekip alarak  ana babanızı cennetten çıkardığı gibi sizi de fitneye düşürmesin.

 

Şeytanın  Adem ile havvadan çekip aldığı elbise hangi elbiseydi?

 

Şeytanın çekip aldığı elbise takva elbisesiydi. Allah şu ağaca (çocuğa) yaklaşmayın dediğinde onlara takva elbisesini göstermişti. (Şems 8- Fücuru yani yeri (dişi organı) yarıp su çıkarmayı ve bundan korunmayı yani takvayı Allah ilham eder)

 

Yani Adem ile havva İki çocuktan fazlasını yapmamak için birlikte oluyorlarsa birbirleri için takva elbisesi oluyorlar.

 

İki çocuktan fazlasını yapmak için birlikte oluyorlarsa  kötülüğe alet olan, kötü iş için kullanılan cinsel organları görmüş oluyorlar.

 

Bir bıçak  ekmek kesmek için kullanılırsa iyi bir iş için kullanılan iyi bir şey olur. Adam öldürmek için kullanılırsa kötü bir iş için kullanılan kötü şey olur.

 

Araf 20- Şeytan (takva elbisesi ile) onlardan gizlenmiş olan  kötülük için  kullanılan ayıp yerlerini  onlara  göstermek için fısıldadı.

 

İçtihat, tefsir yapamıyorlar. Bari ben yapayım da belki doğruyu bulurlar.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hayatı süslemek için elbiseler ( kadınlar).Tevsir yaptığını zennedip böbürleneceğine biraz beynini kullan.Hayati süslemek kime erkeğe muhattap hep erkek olması lazım erkek inandiktan sonra kadın zaten kim ki eşya kocası ne yapıyorsa onu yapacak.Elbise sözüne parantez açıp kadın yazmaktan bile utanmayacak bir sisteminiz var.İnandiginiz tanrılar eğer gerçek adaletin sahibi olsaydı dini devrimleri erkeklerin kas gücüyle elde ettiği erkek egemen düzeni bozardi kadını eşya mal gibi gören düzeni.Kadin bir peygamber göndererek.Kurdugum cümleler sizin gibi düşünenlerin sorgulamasi gereken şeyler.Benim gibiler çoktan bu sorulara cevap bulup başka sorulara yöneldiler.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

Zümer 42- Allah nefisleri (ruhları)  ölümleri  esnasında ve ölmemiş olanları da uykularında ait oldukları yere getirir. Uykusundayken  aleyhinde  iş bitirilmiş olanları  yani ölmesine karar verilenleri tutar  diğerlerini ise eceli müsemma ya kadar  salıverir veya gönderir.

Eceli müsemma; ecel değildir. Bir insanın bir uykudan diğer bir uykuya kadar ölümle karşılaşması  50 60 yılda bir kere olacak bir şeydir. Bir uykudan diğer uykuya gidene kadar arada eceli müsemma var. Eceli müsemma şu an konumuz değil:  En’am 2. – A’raf 172

Nefis ve çoğul olarak  enfüs  yani nefisler  gözle görülemeyen  nefes gibi insan vücuduna girip çıkabilen  ruhsal varlıklardır.

Canlı ve cansız bütün varlıkların nefisleri yani ruhları vardır. Yani putların da nefisleri vardır.

Araf 195. Allahın  emrinde olup önemsiz olan varlıklardan yani putlardan çağırdıkları kimseler veya dua ettikleri kimseler onların yardım isteklerine itaat edemezler. O putlar kendi nefislerine bile yardım edemezler.

En’am 93- …nefislerinizi çıkarın … Ahricu enfüseküm….

Bu ayette nefs, can olarak tercüme edilemez, çünkü uykudayken insanın canı çıkmaz.

Yani nefs veya ruh varolmak için canlı bir bedene  ihtiyaç duymayan, gözle görülemeyen  bir varlıktır.

(Secde 9- ona ruhundan üfledi---İsra 85 ruh hakkında çok az bilgi verilmiş.. En’am 12- ketebe ala nefsihi rahmete…)

(Ruh var mıdır yok mudur? Şu an  konumuz bu değil. Ben şimdi bu kitabın ne anlattığını anlamaya çalışıyorum.)

Eğer bir bulmacayı  çözmek istiyorsanız  ilk önce  bilinmesi kolay olanları yerlerine oturtmalısınız.

Arap saçına dönmüş yani çözümlenemeyecek kadar karışık bir hal almış bir kitabı anlamak istiyorsanız yapacağınız ilk iş bilinmesi kolay olanları yerlerine oturtmak olmalıdır.

Şimdi ne biliyoruz?

Nefs; gözle görülemeyen, duyan, hisseden, düşünebilen bir  varlıktır.

A’raf 193- ………….Çağırın- davet edin- o putları size icabet  etsinler  veya çağrınıza  gelsinler , eğer doğru söz söyleyenler iseniz.

A’raf 194- O putların  yürüyecek ayakları mı var? Yoksa tutacak elleri mi var?..............çağırın ortaklarınızı  sonra da bana tuzak kurun…

Putlar nasıl ortakları oluyor? Putlar onların sahip oldukları bazı şeylere ortak, onlar da putlarına  verdikleri şeylere ortak.

Sahip oldukları şeylerden  putlarına hisse ayırıyorlar.  Neden putlara hisse  ayırıyorlar? Onları Allaha yakınlaştırsın diye:  Zümer 3.

Peki Allaha verdikleri ne? En’am 136….137.

Putlara verdikleri ne?

Nahl 57…58…59.

Kızları Allaha veriyorlar Allaha  doğru yüzenler olarak , kendileri ise yani oğullar putların ve kendilerinin oluyor. Putlar onların yerine Allaha yakınlaşıyor(hani putların nefisleri var ya), onlar da canları ne isterse, nefisleri, şehvetleri ne emrederse onu yapıyor.

 

Allahın  yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri mi var? Evet var.

Enfal 17- …attığın zaman sen atmadın Allah attı….

Allah diridir, canlıdır. Bu beden bu vücut bizim değil, Allahın.  Biz Allaha  ait olan  canlı bedende  yaşıyoruz veya utanıyoruz. Yani beden vücut aslında bizim değil, bize emanet:  Ahzab73. biz emaneti yerlere göklere dağlara  teklif ettik, emaneti  yüklenmemek için direndiler….. Bedenler  bize emanet ve bizim sahip olmamıza  izin verilmiş.

Ya-sin 71. Ellerimizle amel ettiğimiz bedenlerden onlar için  (bedenler)  yarattığımızı ve o bedenlere sahip olduklarını görmüyorlar mı?

Görmüyorlar!

Nuh 7- … onları her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine gömüldüler…

 

İslam dünyasının çok büyük çoğunluğu ya cahil, ya da kafir. Bir insan inanmayabilir( –Kehf 29- Hucurat 14.)   veya cahil olabilir ama Allah adına yalan konuşmaya hakkı yok. Hakkı yok ama Allah ona izin veriyor konuşması için…cehennemde verecem cezasını diyor..  Bakara 204- 205…

Bakara 146. Kitap verdiklerimiz o kitabı oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar.

 İslam dünyası  kafirlerin hükümran olduğu  çok büyük bir tarihsel mirasa sahip. Ve bu tarihsel miras bu kitabın görünmesine engel oluyor.

Nuh 7- … onları her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine gömüldüler…

Casiye 6. …Allah'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?..

Allah diyor ki; benden başka inanılacak varlık ve benim ayetlerimden başka inanılacak söz yok.

Eğer bir insan din adına söylediği her  söze kuran ayetlerini delil olarak getirmiyorsa ve ayetleri doğru anlamıyorsa insanlar onu dikkate almamalıdır.

Ben demiyorum kitap diyor.

Yani bir insan ilk önce kendisi kuranı okuyup anlamalıdır veya din adına konuşanı  dinledikten sonra kontrol için kurana başvurmalıdır.

Kontrol edecek kapasitesi yoksa kendi halinde kula kul olmadan yaşamalıdır.

Yani bir insan bir işe girip çalışabilir  ama birisi ona gelip Allah rızası için bana para ver diyorsa ve karşılığında ona duadan başka hiçbir şey vermiyorsa uzak dursun.   Öyle bir şey yok. ( Leyl  suresi17…18…19…20---R’ad 14.)  Susuzluktan  ağzı kurumuş bir insana bir bardak su vermeyin demiyorum, yanlış anlamayın –Nisa 53- . Bir insana ne lazım olabilir yaşaması için? Bir lokma bir de hırka abicim. Daha fazlasını vermeyin.  Fazlasını isteyen çalışsın.

Nefs veya enfüs gözle görülemeyen ruhsal bir varlıktır.

Nahl 7….illa bi şıkkı l enfüsi… şıkk veya şıkak için mesela nisa 35 e bakılabilir.

Nefs, veya nefis  insan vücudundan ayrılıp  gezebilir.

Nefs; insan bedenlerinden uykuda veya ölüm anında ayrılabilen, gözle görülemeyen, nefes gibi insan vücuduna girebilen ve çıkabilen, Düşünen ve hisseden  ruhsal bir varlıktır.

Şura 11- Göklerin ve yerin ‘’yaratanı’’ size nefislerinizden (ruhlarınızdan)  eşler (zevceler) ve bedenlerinizden eşler (zevceler) yaratmıştır. O bedenlerde sizi saçıp savurur, eker, veya yaratır. Bu bedenlerde sizi (zürriyyetleri)saçıp savuruşunun veya yaratışının eşi benzeri dengi yoktur.

En’am kelimesini hayvanlar olarak tercüme ediyorlar. Bu yanlış.

Bu en’am kelimesi  müteşabih değildir. Keçi veya deve dediğiniz zaman müteşabih olabilir duruma göre ama en’am kelimesi müteşabih değildir.

Nisa 69. ….en’ame  Allahü….

Burada niye  hayvan olarak  tercüme etmiyorsunuz?

En’am; iyi, güzel, hoş, faydalı şeylerdir. Ve bu kitaba göre insan bedenleri de iyi, güzel, hoş ve faydalıdır.

Aslında bunları yazmak bana düşmez. Çok aradım anlatan yazan yok. Hayatımın çoğunu yaşadım.

Öldüğüm zaman bir sürprizle karşılaşmak istemem. Bu yazdıklarım  kime ulaşır, bir faydası olur mu bilmiyorum. Elimden gelen bu kadar.

Yunus 92. Felyevme nuneccike bi bedenike litekune limen halfeke ayeten……..

Bu gün senin bedenini kurtaracağız ardından gelene ayet olması için.

Eğer bu ayet olmasaydı bu beden kelimesinin ne olduğunu sonsuza dek unuturlardı, inek derlerdi, deve derlerdi.

Yahu tamam inanmayabilirsiniz, o zaman dürüstçe inanmıyoruz deyin. Ne lazım size din, ne lazım size kitap.

Hacc 36. Ve bedenler; biz o bedenleri size Allahın varlığını hissettiren şiarlar yaptık…

Sizin  ineğe tapan Hindulardan ne farkınız var?

Onlar canlısına tapıyor siz ölüsüne tapıyorsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mal veya emval nedir?

Mal deyince benim aklıma ev eşyası gelirdi eskiden.

En iyisi malın ne olduğunu kurandan öğrenmek.

 

 

Kehf 14  El malü vel benune ziynetil hayatiddünya

Mal veya emval ziynettir yani güzel görünen şeylerdir.

Yani güzel görünen her şey maldır.

 

Ali imran 10-  Kafirlerin  malları ve evlatları  Allahtan onlara gelecek hiçbir sıkıntıyı –azabı- onlardan  gideremeyecek.

Mal bir sıkıntıyı insandan uzaklaştırabilen şeydir

Mesela Allah size bir hastalık verdi paranız yok ve tedavi olamıyorsunuz. Bu durumda mal para olmuş oluyor. Fakat  mal, paradan çok daha geniş bir kavram.

Ali imran 14  Kadınlardan, oğullardan, yük yük altın ve gümüşten, salma atlardan,  (iyi ve faydalı şeylerden) nimetlerden (İbrahim 6.  İnsanı kötü bir durumdan kurtarmak da nimettir fakat burada sadece parasal değeri olan şeyler söz konusu)  ve bitkisel ürünlerden  yoğun istek  duyuma   sevgisi  insanlara  güzel  gösterildi. Bunlar dünya hayatının geçimliğidir. Oysa asıl varılacak güzel yer ancak Allah'ın katındadır.

 

Mal insanın sahip olmaya değer gördüğü, güzel gördüğü  her şeydir.

 

 

3.92 - Sevdiğiniz şeylerden  harcamadıkça  gerçek iyiliğe veya kurtuluşa ulaşamazsınız veya ulaşamayacaksınız veya nail olamayacaksınız.

Ali imran 14 te   insanların neleri sevdiğini gördük. Bunların içinde kadınlarda var çocuklarda var.

 

Muhammed 36----37…………. ve lâ yes'elkum emvâlekum.

(Allah) sizden mallarınızı istemez.



Eğer Allah sizden mallarınızı istesydi sizi çok çok  zor bir işe sokmuş olurdu, siz de cimrilik ederdiniz ve o da sizin birbirinize olan kininizi ortaya çıkarırdı.

47.38 - İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz.

Allah yolunda mal veya para harcamak, karşılığında hiçbir şey almadan iyilik olsun diye para vermek değildir.

Nisa 29 - …. Mallarınızı aranızda batıl yollarla yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yapılan ticaretle olursa başka..

Yani her yıl malın 40 ta birini yoksullara vermek diye bir şey yok. Eğer bir şey veriyorsanız veya verecekseniz karşılığında bir şey almalısınız yoksa aksi takdirde yaptığınız iş batıldır.

5 parası olmayanlara verilecek şey onları yedirip içirip giydirmekten başka bir şey değildir—Nisa 5—

Muhammed 38 - İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz.



Allah yolu veya Allahın yolu veya Allaha giden yol nedir?

Allah’ı bilmezsen yolu nasıl bileceksin?
Araf 172.

Rabbin Adem oğullarının zuhur eden görünüre çıkan organlarından (Kuranda ve islamda sünnet yoktur.  Sünnet şeytanın işidir.) Zürriyyetlerini almış ve onları kendi nefislerine şahit tutarak ‘’ben sizin rabbiniz değil miyim?’’ demişti. Onlarda evet rabbimizsin ,  bizi dene, yorgun bitkin hale getir demişlerdi. (Yani kullar rablerine bizi çok çalıştır diyorlar)

Bu kıyamet günü biz bundan gafildik dersiniz diyedir.

Böylece Allahı tanımış olduk.

Aslında buluğ çağına, ergenliğe ulaşan herkes Rabbini Allahını tanımış oluyor.

Bu ayette olmayan şeyi söyleyen inkarcılar var tabii. Diyorlarki biz zürriyetken şahitlik yaptık. Sen zürriyetken yaptığın şahitliği hatırlayabilir misin? İşine gelmiyorsa --inanmıyorum dersin. Battaniyeden tahrik olan zavallı insanları da rahat bırakısın.

Bir de bu inanma inanmama meselesini idamlık bir suç haline getiriyor dangalaklar.

İnanan öldükten sonra diriltileceğini zanneder. (Hakka 20.)  İnanmayan  da diriltilmeyeceğini zanneder. Yani kimsenin kesin bir şey bildiği yok.

Aslında tabii ki biz orgazm esnasında Rabbimizle konuşmuyoruz.

Nahl 68 -69. Allah bal arısıyla arapça konuşmuyor, ona vahy ediyor. Vahiy işaret yoluyla veya gizli bir şekilde konuşmaktır. Meryem 11. Yani vahiy konuşmadan bir şeyi hissettirmektir.

 Araf 172 de Allah kulları ile gizli bir şekilde konuştuğunu anlatmaya çalışıyor.

Yani sizin konuşma dilinizi kullanmadan bunu  yazıya nasıl döksün.?

Bu kitaba göre cinsellik, veya bir kadın ve erkeğin meşru bir şekilde birlikteliği (–En’am 119- 120- )  ibadettir. Ve bu ibadet – Allaha kulluk- ciddi bir iştir. Bir oyun ve eğlence değildir.

47.38 - İşte sizler, Allah yolunda harcamaya çağrılıyorsunuz.

Yani Allah inananları  meşru çerçeve içinde (En’am 116 -119) (hud 78) kalarak, yani günaha girmeden cinsellik veya seks yolunda para veya mal harcamaya veya infak etmeye  davet ediyor.

(Yani bu infak da çok ilginç bir kelime aslında)

Hucurat 13 …sizi tanışmanız için yarattım…. diyor.

 Bu yazdıklarımı ben kendi kafamdan uydurmuyorum. Normal bir aklı olan ve aklına müslümanlık perdesi inmemiş  herkesin bu kitabı dikkatli bir şekilde okuduğu zaman  görebileceği şeyler bunlar.

Ama o kadar çok dinle ilgili kafa karıştıran kitap var ki…ve bu kitap o kadar çok sahipsiz kalmış ki ….yani insanların bu kitaba ulaşmaları imkansız hale gelmiş.

Peygamberin torunlarının bile öldürüldüğü bir ortamda bu kitabın bu güne kadar gelebilmesinin  nedenleri bana göre:

1-    Bu kitabı bilenleri öldürmüşler.

2-    Bu kitabın o zamanki Mekke ve medinede yaşamamış insanlara çok yabancı bir dile kültüre sahip oluşu. Yani nasıl olsa kimse anlamaz diye dokunmamışlar.

 

‘’müslüman’’ oldukları için her şeyi kendilerine hakk gören, Hatta kafir olduğunu düşündükleri insanların kadınlarını kendilerine cariye yapıp tecavüz etmeyi bile kendilerine hakk gören bir cahil sürüsü var. Ve insanlar bu cahil sürüsüne tahammül etmek zorunda kalıyorlar.

 Aslında bu cahil sürüsünün yapması gereken şey, kendi kitaplarını öğrenmek ve başklarına tebliğ etmek. Zor geliyorsa kendilerine başka bir din bulsunlar. Kimse din adına, Allah adına insan öldürme hakkına sahip değil. (Hacc 39- 40)  Hiç kimse bir başkasına sen kafirsin kafir olduğun için seni öldüreceğim deme hakkına sahip değil.

 

Bu kadar ilahiyat fakültesi bu kadar imam hatip var ama cahillik bitmiyor bir türlü.

Çok özür dilerim, benim kendi fikrim değil, kadınlar ve çocuklar da mal, yani alış veriş konusu bu kitaba göre.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Nisa 3. Ve in hiftüm ella tüksitu fi lyetama….

Eğer yetimler hakkında  kendinizi sınırlayamamaktan , tutamamaktan  korkarsanız  4 e kadar kadınla nikahlanın yani evlenin.

Nisa 127. Yetim kız ergenlik çağına gelmiş, adam  kıza malını vermiyor  onunla evlensin diye.

Nisa 2 Ergenlik çağına gelen yetimlere mallarını verin diyor.

Nisa 4  yetimleri nikaha varıncaya kadar deneyin diyor.

Nikah karı koca arasında yaşanan, gebelikle sonuçlanabilecek cinsel ilişkidir.

Nisa 4’te yetimleri nikahlayın demiyor. Nikah sınırına gelince dur diyor.  Gebelikle sonuçlanmayacak şekilde onlarla oynaşın diyor.

Burada  erkek çocuk, kız çocuk ayrımı yapılmamış.

Herhalde kız çocukla erkekler, erkek çocukla da kadınlar ilgilenecek (Nur 31 de tıfıllara  mahrem yerlerinizi gösterebilirsiniz dendiğine göre….)

En’am 6. Yetim malına en güzel şeklin dışında yaklaşmayın , ta ki ergenlik çağına gelinceye kadar diyor. Yani ergenlik çağına gelince  evlenmek istiyorsa evlenebilirsiniz diyor.

Bu durumda Yetimin malına en güzel şekilde yaklaşmak  nikah ve ters ilişki dışında kalan bir cinsel yakınlaşmadır.

Burada söz konusu olan  altın ve para gibi bir şey olsa  çocuk büyüyünceye kadar  o para  güzel güzel yaklaşa yaklaşa biter.

En güzel şekilde yaklaşabilirsiniz denilen şey yetimin vücudu.

Yetimin malı da  yetimin kendi vücudu dahil  her şeyi. Yani kendisine bir miras kalmışsa o kalan miras dahil her şey.

Benim anlayabildiğim bunlar. Yanlış mı anlıyorum. Belki… ama pek sanmıyorum.

Bence bu kitap şu an Müslüman olduğunu zanneden insanların hiç ummadığı kadar cinsel konularda çok serbest.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah gönderdiği kitabın insanlardan gizlenmesini istemiş olabilir mi?

Ali imran 187- gizlemeyin diyor. Demekki kitapta  gizlemeye ihtiyaç duyulan bir şey var.

Ala suresi 1- Rabbinin yüce ismini tesbih et.

Veya Rabinin yüce adını suda yüzdür, veya denizde yüzdür.

İsim suda yüzer mi?

Yüzmez.

Kim yüzer?

İnsan yüzer?

İnsan yüzünce ne olur?

Vücudundaki  kirden veya kötü kokulardan arınır temizlenir.

Günah Allaha karşı işlenen bir suçtur.

Yani diyorki; Rabbinin adını  kötü işlerden günahlardan  temizle.  Yani Allahı işlediğin günahlara alet etme.

Fecr suresi 10 -  Ve fir'avne zil evtad

Ve (yere, beldeye) çakılmış kazıkların sahibi firavun.

Aslında kuran insanlardan bir şey gizlemiyor fakat anlamak için çalışmak gerek.

Sonra anlatılan şey herkesin işine gelmeyebilir, anlamak istemeyebilir. Veya başkalarına anlatmak zor gelebilir.

Fecr 11-  Elleziyne tagav fi l bilad

(Burada kazıklar insanlara dönüşüyor.)

Bunlar  beldelerde veya ülkelerde veya yeryüzünde  suyu çok taşırdılar.

Nuh 17-  sizi yerden bitki olarak bitirdi.

Belde ve yeryüzünün iki anlamı vardır. Birincisi herkesin bildiği anlam, İkincisi gizli anlam. (Zuhruf 11- siz de böyle çıkarılırsınız (yerden)…  Biz bitkiye benzetilmişsek bizim yetiştiğimiz çıktığımız yer neresi? Anamızın karnından çıktık yani daha nasıl diyeyim.

Yani firavun ve adamları kadınları çok çok çok doğurtturmuşlar.

Kadınları çok doğurtturmak suç mudur veya günah mıdır?

Evet kurana göre  bütün günahların başlangıcıdır..

Yani kurana göre nüfus artışı günahtır veya aşırı nüfus artışı günah diyelim.

Ayrıca kadınlar o kadar çok doğurmak istiyor mu?

Firavun ve adamları kadınlara bu kadar çok doğurmak ister misiniz diye sordu mu?

Ala 1- Rabbinin yüce ismini tesbih et.

Allahın ismi ne veya rabbimizin ismi ne?

Hakka 11- Su taştığı zaman sizi  akıp gidende biz taşıdık.

Yani burada gemi devreden çıkarılmış, biz taşıdık diyor.

Ayrıca akıp gidenin gemi olduğuna dair açık bir delil yok.

Hakka 12-  Linec'aleha lekum tezkiraten ve teıyeha uzunun  vaıyetün.

Biz bu akıp gidende sizi taşımayı  tezkirat  için ve kabı suyla dolduran kulakların doldurması için yaptık.

Akıp gidende sizi taşımayı bir tezkirat yaptık ne demek?

Hatırlatmaları kim yapıyor ve neyi hatırlatıyor?

Hatırlatmayı Allah yapıyor.

Hatırlatmayı duyan organ neresi kulaklar ama bu kulaklar bildiğimiz kulak değil. Çünkü bu kulaklar kabı bizi taşıyan suyla dolduruyor.

Hatırlatmayı Allah yapıyor ve  bize kendini hatırlatıyor.

Taşan suda bizi taşırken bize fasulyeleri nohutları hatırlattığını kimse söyleyemez herhalde. Araf 172.

Veya Nuhun gemisini veya herkesin bildiği gemiyi hatırlamanın kime ne faydası var?

Ala 9- Hatırlatma fayda veriyorsa hatırlat.

Ala 1- Rabbinin yüce ismini denizde yüzdür.

Niçin denizde yüzdür diyor? Neden karada gezdir demiyor.

Karada gezdiğiniz zaman ayaklarınız yere temas eder.

Yani diyor ki ayakların yere temas etmesin. Veya şeytanın adımlarına uymayın diyor.

Denize gir ve günaha girmeden (suyu yere fazla taşırmadan yani meşru nikahlı eşinle) ne yapacaksan yap diyor.

Yanlış anlıyor olabilir miyim? Tabii ki yanlış anlıyor olabilirim.

Daha önce yanlış anladığım çok şey oldu. Fikrim değişebilir mi? Tabii ki değişebilir.

Ama benim yorumum böyle, işinize gelirse.

Kuranın tevil edilmesi gereken bir kitap olduğunu bizzat Allah kendisi söylüyor. (Yunus 39)

Ben mevcut tefsirleri kuranın tevili olarak görmüyorum.

Yani aslında herkes için zor bir kitap.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Hud 37- vahyimiz ve gözlerimiz-veya su çıkan kaynaklarımız- ile  etkileyici bir sanatsal faaliyet olarak gemiyi yap.

Hud 42-  Ve gemi onlar ile beraber dağ gibi dalgalar içinde kayarak  gidiyordu. Ve Nuh, geminin dışında ayrı bir yerde bulunan oğluna   Ey oğlum  Bizimle beraber gemiye bin ve kafirler ile beraber olma diye seslendi.

Gemi Dağ gibi dalgaların arasında gidiyor  ve Nuh gemiye binmemiş oğluna gemiye bin diye sesleniyor.

Böyle bir şeyin gerçekten olabileceğine inanan insan embesildir.

Bir karış suda dağ gibi dalga olamaz. Dağ gibi dalgaların olabilmesi için çok büyük ve derin bir su olması gerekir. Bu kadar çok büyük dalgaların olduğu bir ortamda gemi akıntıyla giderken Nuhun oğlu gemiye nasıl gidecek. Nitekim gidemiyor dalga geliyor ve boğuluyor.

Kuran tevil edilmeden anlaşılamaz.

Ya-sin 70. yaşayan kimseleri korkutman-Allahın zikrini hatırlatman- için..

Korkutmak gerçek anlamda bir korkutma değil.

 Yerde (–TEVİL EDİN-) hareket etmeyen canlı  değildir, ölüdür.  

Nuh kavminin helak edilmesi; eşleriyle cinsel yönden yakınlaşamaz hale getirilmesidir.

Mü’min 81 Allah size varlığına delalet eden alametleri gösteriyor..

Neymiş o alametler? Hayvanlar mı? Hayvanlar ayet oldu ama bir türlü insanlar olamadı!

Mü’min 79- Alah size (fayda veren şeyler)  nimetler (bedenler) yaratmıştır bir kısmına binmeniz ve bir kısmını da yemeniz (–TEVİL EDİN-) için.

Mü’min 80- O ni’metlerde –Bedenlerde- size fayda veren yerler vardır. O fayda veren yerlerin üzerinde gönüllerinizdeki ihtiyaçlara ulaşırsınız. O nimetlerin üzerinde ve gemilerde taşınırsınız.

Demekki gemilerin üzerinde de gönüllerimizdeki ihtiyaçlara (Allaha) ulaşabiliriz.

Gemi nedir?

Kamer 13- onu tahtalar ve çivileri olanın üzerinde taşıdık.

Burada tahtalar ve çiviler  insanların cinsel organlarına benzetilmiştir.

 Çok sayıda beden olduğunda gemi oluyor.

Herkes çiviyi kendi zevcesine çakıyor ama bunu –gemi denen sanal bir mekanda-  yapıyorlar.

Hud 38- Nuh gemiyi bir sanat eseri olarak yapmaya başladı ; kavminin ileri gelenleri yanından geçtikçe onu alaya alıyorlardı. Nuh onlara ,Bizimle alay ediyorsunuz ; bizimle alay ettiğiniz gibi biz de  sizinle alay edeceğiz.

Kafirler ölecek olsa alay edemezler.

Yani Nuh ve ona inananlar uluorta insanların gelip geçtiği bir yerde insanları Allaha davet etmek için eşleriyle cinsel ilişkiye giriyorlar. Ve buna gemi deniyor. Bir insan  sadece eşiyle beraberken de gemiye binebilir. Çünkü gemi sanal bir yer.

Müslümanlık çok zor bir iş. Belki de dünyanın en zor işi. Yani bir insanın deli olması lazım bunları yapabilmesi için.

İnsanların bunlara inanıp inanmamaları bence çok ta önemli değil. Önemli olan embesillikten kurtulabilmeleri ve toplumun enerjisini tüketen kısır çekişmelerden kurtulabilmeleri.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Meryem 77. Ayetlerimizi inkar edip bana elbette mal ve evlat verilecek diyeni gördün mü?

Mal verilecek evlat verilecek ama eş karı zevce verilmeyecek olabilir mi?

Altınlara gümüşlere mi doğurtturuyor  evlatları!

Mal veya emval kişinin sahip olduğu her şeydir.  Bu her şeyin içine kendi bedeni de dahildir.

Bir erkek islama göre  ücretini veye mehir denen şeyi verdiğinde kadının bedenine de sahip olur.

Yani  ücretini verip evlendiğinde kadının bedeni erkeğin malı olur.

Bu yapılan doğru mudur? Yani kadının bedeninin erkeğin malı olması doğru mudur?

Bence doğru değil ama devrim yapmak da kolay değil.

Kurana göre erkek Allahın emirlerine uyuyorsa kadının bedeni erkeğin malı olabilir,  Çünkü  Ey şuayb  babalarımızın taptıklarını ve mallarımıza dildiğimiz şeyi yapmamızı terk etmemizi söyleyen senin namazın mıdır? Diyorlar  Hud 87. De

Yani Allah diyor ki sizin tek sahibiniz benim  ve sizin neye ne yapacağınıza da ben karar veririm diyor.

Kehf 34. Ve onun  mahsülleri oldu. Ve mahsüllerinin   olması sebebiyle  onunla münakaşa eden arkadaşına şöyle dedi; ben mal ve (sefere veya savaşa çıkabilecek) erkek nüfus yönünden senden dana üstünüm.

Mahsüller veya  cennetin semeresi ile mal ve erkek nüfusun ne ilgisi var?

Yani cennetin verdiği mahsul  mal (–beden-) ve  nefer olmuş oluyor.

 Bu durumda kendisi,  karısı ve cinsel organlar(-meyveler- ) cennet olmuş  oluyor.

 İki üzüm bağı var. Yani kendisi ve bir de oğlu var.

Semere -yani mahsul veya çocuklar- ise  üzüm ve hurma arasındaki  ekinler  oluyor. Çocuklar büyüyünce hurma ve üzüm olacaklar.

Kehf 35- Kendi nefsine zalim olarak cennetine (– yani kendisine giremeyeceğine göre karısına- )girdi.

Yani yeni mal ve neferler elde etmek için cinsi münasebette bulunuyor. Ve bunun üzerine arkadaşı onunla bu konuda tartışmaya devam ediyor.

Kehf  37- münakaşa ettiği arkadaşı ona şöyle dedi; seni topraktan (bir dişi organdan) sonra bir damla döl suyundan yaratıp sonra da adam  olarak seninle birlikte  olanı gizliyor  musun?

Kehf 38- Lakin o Allah benim rabbimdir  ( yani ben ona ibadet kulluk kölelik ederim) ve ben rabbime hiç kimseyi ortak yapmam.

Kehf 39- Cennetine girdiğinde  Allah ne diledi, kuvvet ancak Allah ile birliktedir  deseydin  ama demedin.

Allah ne diledi?

Kehf 33- İkiniz de yemişlerini, meyvelerini veren iki cennetten yiyin. O cennetten gelen bir dileğe veya arzuya zalim olmayın.

Diyorlarki –kilta- ikiside.  Cenneteyni derken iki cennet diyor zaten. Bence Kehf 33 ü yanlış çeviriyorlar.

Kadın yeni doğurmuş adam yine kadını doğrtturmak istiyor.  Kadında cinselliğe karşı bir istek, kocasına karşı bir ilgi, ilişki için hazırlık isteği kalır mı? 

Allah onlara Kehf 33 ‘te  (adamla karısına)sevişin diyor, savaşın demiyor.

Kehf 42- cennetin semeresinin etrafı çepeçevre sarılıyor- Yani çocuk doğarken sıkışıp kalıyor-  Bu sebepten adam çocuk olsun diye infak ettiği  şeye  avuçları ters dönmüş bir şekilde sabahlıyor.

Cennet çardaklarının altında bomboş kalıyor, yani kadın ruhunu teslim etmiş.

Buna benzer bir hikaye Kalem suresin de de var. Fakat orada tek cennet yani kadın ve bu kadına sahip olan erkekler var. Yani bir kadınla evlenmiş birden fazla adam var.

Kalem 17- …..Sabahleyin cenneti keseceklerine dair yemin ettiler.

Cennet kadın olduğuna göre kesmek gebe bırakacak şekilde ilişkiye girmek olur. Yani böyle tevil etmek gerekir.

Kalem 18- kesmenin dışında  ikinci bir seçenek istemiyorlar. Yani kesin doğurtturacaklar, babası da belli olmayacak. ( Yani Allahı tesbih etmeyi düşünmüyorlar.)

Kalem 28- Kesmek ile tesbih etmek (günaha girmeden, yerde yürümeden, oral seks yapmak)  arasında ortada  kalan kişi  onlara   tesbih etmiyorsunuz ama keşke etseniz dememiş miydim dedi.

Demekki tesbih etseydiler (denizde yüzseydiler) cennet veya kadın  ölmeyecekti.

Cennet yani kadın onların oturduğu yerden başka bir yerde, belki de babasının evinde.

Yeni doğan kız çocuklarını toprağa gömen adamlar  belki de bu sebepten gömüyorlar. Yani kızları babası belli olmayan çocuklar doğurmasın diye.

Kalem 22- Cennetin meyvelerini kesmek istiyorlar yani ağacı kökünden kesmek gibi bir niyetleri yok fakat Kalem 19 da cenetin etrafında gece vakti  bir şey dolaşıyor . Yani uyurken kadının etrafında bir şey dolaşıyor. Bu dolaşan ne olabilir ve neden dolaşıyor.. Bence kızın babası dolaşıyor.  Çünkü Adam bu durumdan çok rahatsız.  Kalem 20- Cennet veya kadın sabaha eriyor kökünden kesilmiş bitki gibi. Yani ölmüş veya etrafında dolaşan kişi tarafından boğulmuş olabilir. Yani İslamiyet öncesi Mekke’de çok acayip işler olmuş.

Kalem 37- Yoksa sizin ders aldığınız bir kitabınız mı var?

Kalem 38-Onda, "Seçip beğendiğiniz her şey mutlaka sizindir" (diye mi yazılı?)

Bence çok acayip işler olmuş.

Ankebut 45 … Namaz veya salat fuhuş ve münkeri sona erdirir veya bitirir.

Yani namaz varsa fuhuş ve münker yok.

Fuhuş kuranda cinsel konularda sınırı aşmak olarak kullanılıyor.

Münker ise  gizli işler yapan insan bana göre. Çünkü gizli işler yapan birisini tanıyorum diyemezsiniz.

Salat nedir? Salat fuhuşa nasıl engel oluyor? Veya gizli iş yapan insanlara nasıl engel oluyor?

Hud 81- ..len yesılu ileyke..

Buradaki yesılu daki y harfi lut kavmini gösterir. Yani onlar sana dokunamayacaklar demek oluyor. Bu durumda salat kelimesi, dokunmak, ilişmek, yaslanmak, dayanmak, vücudun herhangi bir yeri ile temas etmek anlamlarını içerebilir.

Bakara 27- …..Yaktaune ma emera llahü bihi en yüsale………

Allahın ilişmesini dokunmasını emrettiği şeyi keserler

Eğer Kuran kesmekten bahsediyorsa orada gebelikle sonuçlanacak bir cinsel ilişkiden bahsedilme ihtimali çok yüksektir. (Kalem suresinde cennetin meyvelerini kesiyorlardı)

Bakara 26- Allah bu ayette sivrisineği insanlara misal olarak veriyor ve bundan çekinmediğini belirtiyor.

Bu sivrisinek misali ile pek çok kimseyi doğru yola ileteceğini belirtiyor.

Sivrisinek ile bakara 27 deki yüsale yani dokunmak arasında bir ilişki var.

Kesmek yani yaktaune; erkeğin cinsel organının kadının cinsel organına girmesi oluyor. Bu istenmeyen şey. Peki istenen şey ne? İstenen şey sivrisinek.

Ne demişler anlayana sivrisinek saz anlamayana davul zurna az.

Yani salat gebelikle sonuçlanmayacak  şekilde gerçekleşen bir cinsel yakınlaşma oluyor.

Peki öyleyse camilerdeki salat ne oluyor?

Benim anlayabildiğim kadarıyla kuran namazları ikiye ayırıyor. Bakara 238.

1-    Salati l vusta

2-    Salavat

Bunların hangisi ile  bilinen namaz  anlatılmak istenmiş  bu konuda kararsız kalıyorum.

Bence orta namaz  camilerde kılınan namaz olabilir. Çünkü Bakara 143 te orta ümmet  resul ile insanlar arasında bağlantı kuruyor.

Orta namaz da  islama ve kurana mesafeli duran insanlar ile esas namaz arasında bağlantı kuruyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 3 months later...
On 26.08.2019 at 19:49, nane yazdı:

Zümer 42- Allah nefisleri (ruhları)  ölümleri  esnasında ve ölmemiş olanları da uykularında ait oldukları yere getirir. Uykusundayken  aleyhinde  iş bitirilmiş olanları  yani ölmesine karar verilenleri tutar  diğerlerini ise eceli müsemma ya kadar  salıverir veya gönderir.

 

Eceli müsemma; ecel değildir. Bir insanın bir uykudan diğer bir uykuya kadar ölümle karşılaşması  50 60 yılda bir kere olacak bir şeydir. Bir uykudan diğer uykuya gidene kadar arada eceli müsemma var. Eceli müsemma şu an konumuz değil:  En’am 2. – A’raf 172

 

Nefis ve çoğul olarak  enfüs  yani nefisler  gözle görülemeyen  nefes gibi insan vücuduna girip çıkabilen  ruhsal varlıklardır.

 

Canlı ve cansız bütün varlıkların nefisleri yani ruhları vardır. Yani putların da nefisleri vardır.

 

Araf 195. Allahın  emrinde olup önemsiz olan varlıklardan yani putlardan çağırdıkları kimseler veya dua ettikleri kimseler onların yardım isteklerine itaat edemezler. O putlar kendi nefislerine bile yardım edemezler.

 

En’am 93- …nefislerinizi çıkarın … Ahricu enfüseküm….

 

Bu ayette nefs, can olarak tercüme edilemez, çünkü uykudayken insanın canı çıkmaz.

 

Yani nefs veya ruh varolmak için canlı bir bedene  ihtiyaç duymayan, gözle görülemeyen  bir varlıktır.

 

(Secde 9- ona ruhundan üfledi---İsra 85 ruh hakkında çok az bilgi verilmiş.. En’am 12- ketebe ala nefsihi rahmete…)

 

(Ruh var mıdır yok mudur? Şu an  konumuz bu değil. Ben şimdi bu kitabın ne anlattığını anlamaya çalışıyorum.)

 

Eğer bir bulmacayı  çözmek istiyorsanız  ilk önce  bilinmesi kolay olanları yerlerine oturtmalısınız.

 

Arap saçına dönmüş yani çözümlenemeyecek kadar karışık bir hal almış bir kitabı anlamak istiyorsanız yapacağınız ilk iş bilinmesi kolay olanları yerlerine oturtmak olmalıdır.

 

Şimdi ne biliyoruz?

 

Nefs; gözle görülemeyen, duyan, hisseden, düşünebilen bir  varlıktır.

 

A’raf 193- ………….Çağırın- davet edin- o putları size icabet  etsinler  veya çağrınıza  gelsinler , eğer doğru söz söyleyenler iseniz.

 

A’raf 194- O putların  yürüyecek ayakları mı var? Yoksa tutacak elleri mi var?..............çağırın ortaklarınızı  sonra da bana tuzak kurun…

 

Putlar nasıl ortakları oluyor? Putlar onların sahip oldukları bazı şeylere ortak, onlar da putlarına  verdikleri şeylere ortak.

 

Sahip oldukları şeylerden  putlarına hisse ayırıyorlar.  Neden putlara hisse  ayırıyorlar? Onları Allaha yakınlaştırsın diye:  Zümer 3.

 

Peki Allaha verdikleri ne? En’am 136….137.

 

Putlara verdikleri ne?

 

Nahl 57…58…59.

 

Kızları Allaha veriyorlar Allaha  doğru yüzenler olarak , kendileri ise yani oğullar putların ve kendilerinin oluyor. Putlar onların yerine Allaha yakınlaşıyor(hani putların nefisleri var ya), onlar da canları ne isterse, nefisleri, şehvetleri ne emrederse onu yapıyor.

 

 

 

Allahın  yürüyecek ayakları, tutacak elleri, görecek gözleri mi var? Evet var.

 

Enfal 17- …attığın zaman sen atmadın Allah attı….

 

Allah diridir, canlıdır. Bu beden bu vücut bizim değil, Allahın.  Biz Allaha  ait olan  canlı bedende  yaşıyoruz veya utanıyoruz. Yani beden vücut aslında bizim değil, bize emanet:  Ahzab73. biz emaneti yerlere göklere dağlara  teklif ettik, emaneti  yüklenmemek için direndiler….. Bedenler  bize emanet ve bizim sahip olmamıza  izin verilmiş.

 

Ya-sin 71. Ellerimizle amel ettiğimiz bedenlerden onlar için  (bedenler)  yarattığımızı ve o bedenlere sahip olduklarını görmüyorlar mı?

 

Görmüyorlar!

 

Nuh 7- … onları her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine gömüldüler…

 

 

 

İslam dünyasının çok büyük çoğunluğu ya cahil, ya da kafir. Bir insan inanmayabilir( –Kehf 29- Hucurat 14.)   veya cahil olabilir ama Allah adına yalan konuşmaya hakkı yok. Hakkı yok ama Allah ona izin veriyor konuşması için…cehennemde verecem cezasını diyor..  Bakara 204- 205…

 

Bakara 146. Kitap verdiklerimiz o kitabı oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar.

 

 İslam dünyası  kafirlerin hükümran olduğu  çok büyük bir tarihsel mirasa sahip. Ve bu tarihsel miras bu kitabın görünmesine engel oluyor.

 

Nuh 7- … onları her davet edişimde parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerine gömüldüler…

 

Casiye 6. …Allah'tan ve ayetlerinden başka hangi hadise inanıyorlar?..

 

Allah diyor ki; benden başka inanılacak varlık ve benim ayetlerimden başka inanılacak söz yok.

 

Eğer bir insan din adına söylediği her  söze kuran ayetlerini delil olarak getirmiyorsa ve ayetleri doğru anlamıyorsa insanlar onu dikkate almamalıdır.

 

Ben demiyorum kitap diyor.

 

Yani bir insan ilk önce kendisi kuranı okuyup anlamalıdır veya din adına konuşanı  dinledikten sonra kontrol için kurana başvurmalıdır.

 

Kontrol edecek kapasitesi yoksa kendi halinde kula kul olmadan yaşamalıdır.

 

Yani bir insan bir işe girip çalışabilir  ama birisi ona gelip Allah rızası için bana para ver diyorsa ve karşılığında ona duadan başka hiçbir şey vermiyorsa uzak dursun.   Öyle bir şey yok. ( Leyl  suresi17…18…19…20---R’ad 14.)  Susuzluktan  ağzı kurumuş bir insana bir bardak su vermeyin demiyorum, yanlış anlamayın –Nisa 53- . Bir insana ne lazım olabilir yaşaması için? Bir lokma bir de hırka abicim. Daha fazlasını vermeyin.  Fazlasını isteyen çalışsın.

 

Nefs veya enfüs gözle görülemeyen ruhsal bir varlıktır.

 

Nahl 7….illa bi şıkkı l enfüsi… şıkk veya şıkak için mesela nisa 35 e bakılabilir.

 

Nefs, veya nefis  insan vücudundan ayrılıp  gezebilir.

 

Nefs; insan bedenlerinden uykuda veya ölüm anında ayrılabilen, gözle görülemeyen, nefes gibi insan vücuduna girebilen ve çıkabilen, Düşünen ve hisseden  ruhsal bir varlıktır.

 

Şura 11- Göklerin ve yerin ‘’yaratanı’’ size nefislerinizden (ruhlarınızdan)  eşler (zevceler) ve bedenlerinizden eşler (zevceler) yaratmıştır. O bedenlerde sizi saçıp savurur, eker, veya yaratır. Bu bedenlerde sizi (zürriyyetleri)saçıp savuruşunun veya yaratışının eşi benzeri dengi yoktur.

 

En’am kelimesini hayvanlar olarak tercüme ediyorlar. Bu yanlış.

 

Bu en’am kelimesi  müteşabih değildir. Keçi veya deve dediğiniz zaman müteşabih olabilir duruma göre ama en’am kelimesi müteşabih değildir.

 

Nisa 69. ….en’ame  Allahü….

 

Burada niye  hayvan olarak  tercüme etmiyorsunuz?

 

En’am; iyi, güzel, hoş, faydalı şeylerdir. Ve bu kitaba göre insan bedenleri de iyi, güzel, hoş ve faydalıdır.

 

Aslında bunları yazmak bana düşmez. Çok aradım anlatan yazan yok. Hayatımın çoğunu yaşadım.

 

Öldüğüm zaman bir sürprizle karşılaşmak istemem. Bu yazdıklarım  kime ulaşır, bir faydası olur mu bilmiyorum. Elimden gelen bu kadar.

 

Yunus 92. Felyevme nuneccike bi bedenike litekune limen halfeke ayeten……..

 

Bu gün senin bedenini kurtaracağız ardından gelene ayet olması için.

 

Eğer bu ayet olmasaydı bu beden kelimesinin ne olduğunu sonsuza dek unuturlardı, inek derlerdi, deve derlerdi.

 

Yahu tamam inanmayabilirsiniz, o zaman dürüstçe inanmıyoruz deyin. Ne lazım size din, ne lazım size kitap.

 

Hacc 36. Ve bedenler; biz o bedenleri size Allahın varlığını hissettiren şiarlar yaptık…

 

Sizin  ineğe tapan Hindulardan ne farkınız var?

 

Onlar canlısına tapıyor siz ölüsüne tapıyorsunuz.

 

Sen neyin kafasını yaşıyorsun çözemedim

Link to post
Sitelerde Paylaş

Koulara akıl ve mantıklı yaklaşmalı, duygusal yaklaşıp birbirinize kötü sözler söylemek, formda kimsenin anlamasına fayda vermiyor.

Yusuf kıssasına gelince; apaçık diyor ki, bir tek kişi dahi olsa, inanç, sabır ve gayretle zafere ulaşabilir.

Ayrıntılara dalıp kaybolmak, aynen kör birinin yol tarif etmesi gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...