Jump to content

Para için evlenen kadınlar


Recommended Posts

Başka ülkelerde de böyle mi bilemem ama bizim ülkemizde gerçekten böyle ahlaksız ve karaktersiz kadınlar çok fazla. Öyle bir hale gelmişler ki gözleri paradan başka bir şey görmez olmuş, dini imanları para olmuş. 

 

Bakıyorsun genç ve güzel kızlar babası ya da dedesi yaşında adamlarla evleniyor falan.

 

2019'da bile okumayan ya da bir işe girip çalışmayan kadınlar çok fazla. Hepsinin hayattaki en büyük hedefi cüzdanı dolu salak bir erkek bulup sonra da onun kanını vampir gibi emmek.

 

Bir de tabii biliyorsunuz böyle ahlaksız kadınları koruyan ve destekleyen nafaka gibi saçma sapan uygulamalar var maalesef ülkemizde.

 

Mesela böyle bir ekran görüntüsü gördüm bir sözlükte umarım bu gerçek değildir:

NL17mk.jpg

 

Bazı iki yüzlü feministler de böyle ahlaksızca uygulamalara hiç ses çıkarmıyorlar hatta destekliyorlar bile. Bence bu kadını yücelten değil tam aksine yerin dibine sokan ilkel bir uygulamadır. Bir kadının kendine böyle şeyleri yakıştırabilecek kadar aşağılık durumda olabilmesi çok üzücü. 

 

Bana göre ortada çocuk da olsa yine erkek nafaka ödemek zorunda değildir. Çünkü çocuğun velayetini alan kişi ona bakmakla da yükümlüdür. Bakamayacaksan da velayetini almayacaksın bu kadar basit.

 

Karşılıklı saygı, sevgi, anlayış ve hoşgörü üzerine kurulu olması gereken evlilik kurumunu resmen bir ticaret ya da legal fuhuş haline getirdiler. 

 

Bana göre sırf para için evlenen bir kadına fahişe demek bile fahişelere hakaret olur. Bana göre eskortlar ve hayat kadınları bu tip kadınlardan çok daha namuslu ve ahlaklıdır. En azından iki yüzlü değiller, kimseyi kandırmıyorlar.

 

Para için evlenmek fuhuştur, bu kadar net. Öyle bir deftere imza atınca bu gerçek değişmiyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sen bu tecavüz, seks,  kadın olayına çok taktın.

İç güveyi olmak için evlenen erkekler de var.

Sana göre hepsi ahlaksız, namussuz.

Bu gibi durumlar kişiseldir, insanlar birilerine zarar vermeden ve aklıbaliğ olarak istediğini yapar, sanane bu gibi olaylardan, neden rahatsız oluyorsun?

Hani ülkenin ekonomik durumu insanların tercihini istemediği, benimsemediği veya uygun görmediği yönlere kaydırıyor deseydin, yerinde bir tepki göstermiş olurdun ama sen kalktın içinde ekonomik koşullardan dolayı mazlum olanların da bulunduğu bir davranışa demediğini bırakmadın.

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Başka ülkelerde de böyle mi bilemem ama bizim ülkemizde gerçekten böyle ahlaksız ve karaktersiz kadınlar çok fazla. Öyle bir hale gelmişler ki gözleri paradan başka bir şey görmez olmuş, dini imanları para olmuş. 

 

Bakıyorsun genç ve güzel kızlar babası ya da dedesi yaşında adamlarla evleniyor falan.

 

Bazı iki yüzlü feministler de böyle ahlaksızca uygulamalara hiç ses çıkarmıyorlar hatta destekliyorlar bile. Bence bu kadını yücelten değil tam aksine yerin dibine sokan ilkel bir uygulamadır. Bir kadının kendine böyle şeyleri yakıştırabilecek kadar aşağılık durumda olabilmesi çok üzücü. 

 

Bana göre ortada çocuk da olsa yine erkek nafaka ödemek zorunda değildir. Çünkü çocuğun velayetini alan kişi ona bakmakla da yükümlüdür. Bakamayacaksan da velayetini almayacaksın bu kadar basit.

 

Nafaka olayı hakkında çok yanlış düşünüyorsun çünkü bu dünyaya getirilen çocuktan hem anne hem baba eşit şekilde sorumludur. Nafaka ödeyemeyecek durumdakiler çocuk da yapmayacak o zaman çünkü kimsenin kendi tercihleri uğruna çocukları mağdur etmeye hakkı yoktur. Evlilik kararı alırken ve çocuk sahibi olurken bu kısımları baştan hesaplamak gerekir. 

 

Para için evlenen kadınlar olduğu kadar erkekler de var. Antalya'ya gidip zengin kadın avcısı erkekleri görebilirsin çünkü genelde turistik yerleri tercih edip, yabancı kadın denk getirmeye çalışıyorlar. 

 

Bu örnekte mesela 31 yaşındaki erkek, 83 yaşındaki kadınla maddiyat için evlendiğini açıkça ifade etmiş.

 

https://youtu.be/8Ia3RQ0ZMDM

 

tarihinde Kafkaslı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Erkek akıllı olsun da nikah kıymasın o zaman ne diyelim :) Parayı kazanmakla bitmiyor yönetmek de bir beceridir en nihayetinde.

 

Akıllı adamlar zaten hiçbir şeyi birlikte oldukları kadının üstüne yapmazlar. Sadece ilişki devam ettiği sürece kullanımına izin verirler, böylece hem kadın bir şey sahibi olmadığı için aldıklarına güvenerek terk etmek gibi bir şey yapamaz hem de zenginlikten faydalanmak için ilişkiyi sürdürmek durumunda kalır. Ayrılma durumunda da doğru düzgün bir şey alamaz.

 

Benim çevremden de birisi 20 yaş büyük bir doktorla evlendi. Çocuğu da bir yıl içinde fırtlattı. Şu an facebooktan sevgi dolu övgü dolu yazılar spamliyor ama bakalım bekliyorum ne zaman boşanıp ne kadar para koparacak ha ha ha.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, Kafkaslı yazdı:

 

Nafaka olayı hakkında çok yanlış düşünüyorsun çünkü bu dünyaya getirilen çocuktan hem anne hem baba eşit şekilde sorumludur. Nafaka ödeyemeyecek durumdakiler çocuk da yapmayacak o zaman çünkü kimsenin kendi tercihleri uğruna çocukları mağdur etmeye hakkı yoktur. Evlilik kararı alırken ve çocuk sahibi olurken bu kısımları baştan hesaplamak gerekir. 

 

Para için evlenen kadınlar olduğu kadar erkekler de var. Antalya'ya gidip zengin kadın avcısı erkekleri görebilirsin çünkü genelde turistik yerleri tercih edip, yabancı kadın denk getirmeye çalışıyorlar. 

 

Bu örnekte mesela 31 yaşındaki erkek, 83 yaşındaki kadınla maddiyat için evlendiğini açıkça ifade etmiş.

 

https://youtu.be/8Ia3RQ0ZMDM

 

Ülkemizde genelde kadınlar bunu yaptığı için onlardan bahsettim. Erkek aynısını yapıyorsa ona da söverim. Ben cinsiyet ayrımı yapmam.

 

O 83 yaşındaki kadınla parası için evlenen adamın da gözümde bir jigolodan hiçbir farkı yoktur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
8 hours ago, Faşist Ateist said:

Başka ülkelerde de böyle mi bilemem ama bizim ülkemizde gerçekten böyle ahlaksız ve karaktersiz kadınlar çok fazla. Öyle bir hale gelmişler ki gözleri paradan başka bir şey görmez olmuş, dini imanları para olmuş. 

 

Bakıyorsun genç ve güzel kızlar babası ya da dedesi yaşında adamlarla evleniyor falan.

 

2019'da bile okumayan ya da bir işe girip çalışmayan kadınlar çok fazla. Hepsinin hayattaki en büyük hedefi cüzdanı dolu salak bir erkek bulup sonra da onun kanını vampir gibi emmek.

 

Bir de tabii biliyorsunuz böyle ahlaksız kadınları koruyan ve destekleyen nafaka gibi saçma sapan uygulamalar var maalesef ülkemizde.

 

Mesela böyle bir ekran görüntüsü gördüm bir sözlükte umarım bu gerçek değildir:

NL17mk.jpg

 

Bazı iki yüzlü feministler de böyle ahlaksızca uygulamalara hiç ses çıkarmıyorlar hatta destekliyorlar bile. Bence bu kadını yücelten değil tam aksine yerin dibine sokan ilkel bir uygulamadır. Bir kadının kendine böyle şeyleri yakıştırabilecek kadar aşağılık durumda olabilmesi çok üzücü. 

 

Bana göre ortada çocuk da olsa yine erkek nafaka ödemek zorunda değildir. Çünkü çocuğun velayetini alan kişi ona bakmakla da yükümlüdür. Bakamayacaksan da velayetini almayacaksın bu kadar basit.

 

Karşılıklı saygı, sevgi, anlayış ve hoşgörü üzerine kurulu olması gereken evlilik kurumunu resmen bir ticaret ya da legal fuhuş haline getirdiler. 

 

Bana göre sırf para için evlenen bir kadına fahişe demek bile fahişelere hakaret olur. Bana göre eskortlar ve hayat kadınları bu tip kadınlardan çok daha namuslu ve ahlaklıdır. En azından iki yüzlü değiller, kimseyi kandırmıyorlar.

 

Para için evlenmek fuhuştur, bu kadar net. Öyle bir deftere imza atınca bu gerçek değişmiyor.

 

 

 

Sen çook yanlış sularda yüzüyorsun, maalesef. 

 

İlk bakışta, haklısın, pek doğrusun. Ama derinden bakarsan, vaziyet başka.

 

Öncelikle olay şu:

 

image.png.e223bf2db01c0ed279da6d97554ee1b5.png

 

Şimdi hal buyken, bu gibi tiplerin, bir kadın bulabilmek için, yapabileceği "para" dan başka neyi var?

 

Koskoca bir imparatorun karısı, o koskoca imparatoru, kokan, sümüklü, deli mi akıllı mı o bile meçhul, züğürt bir tiple aldatıyor. Git bak, Rasputin kimdir?

 

Sorun, kadınlarda değil. Eğer sen veya o, her kimse, adam gibi bir şekilde erkek olursa, kadın onun parasıymış, şuymuş buymuş bakmaz. Umrunda bile olmaz. Ama erkek sıfatı müsvettenin ötesinde olmayan birinin, üreme şansı sadece, olsa olsa, parası ile olur ki, bu durumda da kadını haklı görmek zaruri olur.

 

Kadını yatağa atabilmek için, ancak öyle evlilik falan kandırmacaları vs. yapabiliyorsan, elde tutmak için ancak parayı koz olarak kullanabiliyorsan, kadın da o kozu sana karşı elbette kullanacak. 80 yaşında adam, yapamaz mı, aslında gayet mümkün, ama aciz, yapamıyor işte ezik. Eh, kadını istiyorsan, ücretini de alacak kadın, bu iş böyle.

 

Ha, bu bir nevi fahişelik mi? Elbette. Ama fahişe seks yaparken, normal bir kadın kocası ile yaptığından başka bir şey mi yapıyor? Seks, hep aynı seks. Aha nikah zart zurt demek, oalyın aslen aynı şey olduğu gereçğini değiştirmiyor.

 

Erkek, önce kendisi erkek olacak. Kadını tu kaka ilan etmek, bugüne kadar tutmuş bir politika, ama tarihin en ahlaksız politikası aynı zamanda. Kadının kabahati ne, erkek onu para vermeden beceremiyorsa?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Haaa, şimdi yukarda bir yerde yazdık, neden, nassı yani? Şöyle dedik: 

 

Ha, bu bir nevi fahişelik mi? Elbette. Ama fahişe seks yaparken, normal bir kadın kocası ile yaptığından başka bir şey mi yapıyor? Seks, hep aynı seks. Aha nikah zart zurt demek, oalyın aslen aynı şey olduğu gereçğini değiştirmiyor.

 

Erkek, önce kendisi erkek olacak. Kadını tu kaka ilan etmek, bugüne kadar tutmuş bir politika, ama tarihin en ahlaksız politikası aynı zamanda. Kadının kabahati ne, erkek onu para vermeden beceremiyorsa?

 

Olaya elbette biraz daha derin bakmak gerek. 

 

Bir ka bin yıl önce, kadınlar erkekler kadar söz sahibi, mal mülk sahibi olup yaşayabiliyormuş. Mesela, Mısır, kaç tane kadın firavun var, bir sayın bakalım. Hiç bir şey bilmiyorsanız, kleopatra bari aklınıza gelir bir şekilde. Ama birde, modern denen toplumların kökeni Roma'ya bakın, bir mevki makam sahibi olabilmiş, bir tek kadın var mı? 

 

Ve işte, Romanın o medeniyeti yıkması ile birlikte, dünyada roma hegemonyası, takip eden dönemde hristiyanlık hegemonyası başlar. Bu da, kadınları ezmek üzerien kurulu bir sistemdir ve bugün hala devam eder. Taaa ki, 1800'lerde sanayi devrimi ile, özellikle amerikada kadınların kendilerini geçindirecek kadar kazanabilmesinin önü açılana kadar. 

 

Ve durum bu işte. Din denen kepazelik eliyle özellikle, kadınlar binlerce yıl sömürülmüş, işe güce ve varlıağ sahip olmaları engellenmiş, halada engelleniyor. Gelip kimse bana medeni kanun falan diye martaval okumasın, Türkiye'de de böyle, çok yurtdışı ülkesinde de böyle. 

 

Hal buyken, hayat ve sosyo-ekonomik sistem, dünya çapında, kadını sömürmek, onu mal mülk sahibi yapmamak üzerine kurulu iken, siz kadınların kendini para ile kullandırmamalarını kınayamazsınız. Hal buyken, her zaman bu olacaktır.

 

Ne zamanki, bir şekilde, bu örgü, bu sosyal - ekonomik doku, eğitim dahil, herşeyiyle kadınlara da uyumlu hale gelirse, onlara da gerçekten aynı fırsat eşitliği verilir ve kullandırılırsa, işte ancak o zaman bu tartışmalar, yapılabilir olacaktır. Bu olana kadar, para mevzularında, kadın her zaman olacaktır, zira zaten yenen hakkı o kadar büyüktür ki, nafaka falan asla karşılayamaz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Ülkemizde genelde kadınlar bunu yaptığı için onlardan bahsettim. Erkek aynısını yapıyorsa ona da söverim. Ben cinsiyet ayrımı yapmam.

 

O 83 yaşındaki kadınla parası için evlenen adamın da gözümde bir jigolodan hiçbir farkı yoktur. 

 

Kadın ya da erkek fark etmiyor zaten çünkü maddiyatın her şey olarak algılatıldığı bir dönemde yaşıyoruz ve çoğu insan, bu hedefe ulaşmak için en kolay yolu tercih ediyor. Parası olan birisi ile evlenmek, iş ya da kariyer yapmaktan çok daha pratik geliyor. 

 

Duygusal düşünen insanların sayısı her geçen gün azalıyor ve evlilikler daha çok maddiyat üzerine gerçekleştiriliyor. Bunun da en önemli sebebi, ilişkilerin artık çok kolay tüketilebilen bir hale gelmesidir. İnsanlar birine duygu beslemek istemiyorlar çünkü ciddi yaralar alıp, üzülme olasılıkları geçmişe göre çok daha yüksek seviyelere ulaştı. Teknoloji insan ilişkilerindeki samimiyeti ve kaliteyi ortadan kaldırdı. Eskiden insanların çevresi, aile-iş ve arkadaşlardan oluşurdu oysa şimdi sosyal medya sayesinde her kesimden insana denk gelinebiliniyor. Bu ortamlarda, evli ya da ilişkisi olabilir ayrımı yapmadan herkese mavi boncuk dağıtan, akıl çelen tipler var. Mantık evliliği yapanların çoğunun gerekçesi, duygusal bir yara almak istemiyor olmalarıdır yani sevgiden kaçmaya çalışıyorlar. Kendim de şahit oluyorum, mesela sevdiği insanla tartışanlar hemen sosyal medya üzerinden birileri ile temas kurmaya başlıyorlar. Önceden bu tip olanaklar olmadığı için, insanlar değer verdiği birinin kıymetini bilir ve kaybetmemeye çalışırdı ancak bu artık mümkün değil. 

 

Yakın zamanda daha fazla para evliliğine şahit olacağız çünkü insanlar yaşadığımız devir itibari ile aşkın bir anlamı olmadığının ve acıdan başka getirisi olamayacağının farkına varmaya başladılar, ne yazık ki böyle lanet bir çağda yaşıyoruz.

 

İnsanların önünde iki seçenek var; ya yalnız kalacaklar ya da mantık ilişkisi yürütecekler çünkü başka türlüsü bu ortamda pek mümkün görünmüyor. 

 

tarihinde Kafkaslı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kadınları ve erkekleri sosyal gereksinimler evlenmeye itiyor. Toplum onları evlenmeye zorluyor. Yani paradan önce sosyal gereksinimler geliyor. Özellikle para için evlenen kadın-erkek sayısı nisbeten az. Ve bu durum bir kriz mertebesinde değil. Don't worry be happy....

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, haci said:

Kadınları ve erkekleri sosyal gereksinimler evlenmeye itiyor. Toplum onları evlenmeye zorluyor. Yani paradan önce sosyal gereksinimler geliyor. Özellikle para için evlenen kadın-erkek sayısı nisbeten az. Ve bu durum bir kriz mertebesinde değil. Don't worry be happy....

 

Sorun şu, neden evleniyorsun ki? 

 

Evlenmek, yani bilinen manasında evlenmek, abes bir şey zaten. Daha pis tarafı, evlenmek diyerek, ilişkiyi bir prangaya vurmuş oluyorsun. Kadın, seçici, seçme hakkına sahip, dilediğini seçer, dilediği an da vazgeçer, tercih tamamen onun. Eh, aslen, seçme hakkına sahip olan kadına sen böyle bir pranga vuruyorsan, elbette bunun da bir bedeli olmalı. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evlilik toplum tarafından bireylerine empoze edilen sosyal bir davranış şeklidir. Evlilikten bireylerin kararının sorumlu olduğu sanılır ama bu bir yanılsamadır.

Çoğu kere eşler bir süre sonra birbirlerinden soğurlar ama birbirlerini terk de edemezler. Sosyal baskılar ayrılmayı önler. İnsanlar monogamik değillerdir. Poligamiktirler.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, haci said:

Evlilik toplum tarafından bireylerine empoze edilen sosyal bir davranış şeklidir. Evlilikten bireylerin kararının sorumlu olduğu sanılır ama bu bir yanılsamadır.

Çoğu kere eşler bir süre sonra birbirlerinden soğurlar ama birbirlerini terk de edemezler. Sosyal baskılar ayrılmayı önler. İnsanlar monogamik değillerdir. Poligamiktirler.

 

 

 

Şu konuya dokunmak lazım.

 

İnsanlar poli-monogamik gibi garip bir tür.

 

Temel olarak, insanlara monogamik diyemiyoruz, ne kadın, ne erkek için. Poligamik taraflar var, özellikle harem usulü, memelilerde sık görülen şekilde, erkeğin tüm kadınlara sahip olmasına yönelik. Ama bir de monogamik tarafımız da var.

 

Teknik olarak ve de genelleme yaparak, ilişki içersinde monogamik, ama hayat süresince poligamik bir yaklaşım güdüyoruz. Basitçe, dişi erkek bir araya geliyor, çocuk yapıp büyütene kadar tekeşliyiz, ondan sonra hooop, başka eş. Bunun gibi bir şey, fakat, tamda oturmuyor. Bir yerde, aslında en yakın akrabalarımız bonobolara bakmak lazım. Onlara bakınca, aslında ilginç bir çok eşlilik içinde olduklarını görebiliyoruz ve olay daha kolay şekilleniyor. Zira onlarda böyle abes evlilik gibi adetler yok.

 

Konuyu dağıtmayalım, meraklısı, bol bol bulabilir, bonoboların cinsel hayatları ile ilgili kaynak.

 

Sonuçta, monogami demek ne kadar güçse, poligamiden bahsetmekte o kadar güç. Bilhassa anlık kesit değilde, zamana yayılmış olarak bakarsak. Her ikisini bir şekilde birlikte yaşıyoruz, kiminden biri, kiminde öbürü ağır basar şekilde.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, anibal yazdı:

 

Şu konuya dokunmak lazım.

 

İnsanlar poli-monogamik gibi garip bir tür.

 

Temel olarak, insanlara monogamik diyemiyoruz, ne kadın, ne erkek için. Poligamik taraflar var, özellikle harem usulü, memelilerde sık görülen şekilde, erkeğin tüm kadınlara sahip olmasına yönelik. Ama bir de monogamik tarafımız da var.

 

Teknik olarak ve de genelleme yaparak, ilişki içersinde monogamik, ama hayat süresince poligamik bir yaklaşım güdüyoruz. Basitçe, dişi erkek bir araya geliyor, çocuk yapıp büyütene kadar tekeşliyiz, ondan sonra hooop, başka eş. Bunun gibi bir şey, fakat, tamda oturmuyor. Bir yerde, aslında en yakın akrabalarımız bonobolara bakmak lazım. Onlara bakınca, aslında ilginç bir çok eşlilik içinde olduklarını görebiliyoruz ve olay daha kolay şekilleniyor. Zira onlarda böyle abes evlilik gibi adetler yok.

 

Konuyu dağıtmayalım, meraklısı, bol bol bulabilir, bonoboların cinsel hayatları ile ilgili kaynak.

 

Sonuçta, monogami demek ne kadar güçse, poligamiden bahsetmekte o kadar güç. Bilhassa anlık kesit değilde, zamana yayılmış olarak bakarsak. Her ikisini bir şekilde birlikte yaşıyoruz, kiminden biri, kiminde öbürü ağır basar şekilde.

 

Daha açıklayıcı yazar mısın? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 minutes ago, la ferrari said:

 

Daha açıklayıcı yazar mısın? 

 

Açıklması bu.

 

Biz, siyah - beyaz olayını severiz, var - yok, ak - kara, oldu - olmadı...

 

Ama doğa böyle şeyleri sevmez. Velakin, bu konuda, bize çok çok giri bir şey bırakmış. Daha doğrusu, biz öyle görmek istiyoruz. 

 

İnsan çok eşli değil, tek eşli hiç değil. Öyle ki, aynı kişi, belli durumda tek eşli olmaya başlıyor, ama gene aynı kişi başka durumda çok eşliliği güdülüyor da olabiliyor. Bu kadın ve erkekten bağımsız.

 

Basit bir örnek, seks, aşk vs. yaşayan bir erkek, oksitosin üretiyor. Bu da o erkeğin başka kadınlara yakınlaşmasını bir şekilde engelliyor. 

 

Yani, olayın baya ciddi bilimsel altyapısı var, ama kısaca anlatmak mümkün değil.

 

En geniş tabiri şöyle yapabiliriz. Hepimiz, hem tek eşli, hem çok eşliyiz. Eğer, tek eşi kendimize uygun bulursak, tek eşli kalıyoruz. Aksi durumda çok eşli olmayı tercih ediyoruz. Bu tam doğru, tam durumu gösteren bir izahat değil aslen, ama en makul açıklama, daha geniş yazınca çok çok kafa karıştırıcı olacaktır. 

 

İşte evlilik denen şeyde, bu halimize tepki olarak doğmuş bir kavram gibi duruyor. 

 

Erkek, gözüyle seçiyor. Bu büyük bir handikap. Tamam, av, gözetleme kabiliyetleri vs. vs. için bu gayet mantıklı. Fakat, dişi seçimi içinde bu geçerli. Teknik olarak, hiç bir erkek, ayağına gelen avı geri çevirmez. Bu dişi içinde geçerli, bir dişi bulursa, o kabul ederse (yada reddemeyecke haldeyse) işi bitirir. Fakat bu birliktelik olmadan olmuyor, çünkü, mevzu bebeği büyütmek. Bu kadının tek başına halletmesi mümkün olmayan bir yük. İşte o nedenle, erkeğin dişiye bağlanması durumu gelişmiş. Ama burada da gözle seçme olayı devreye giriyor. Oh, 90-60-90, bele kadar uzun sarı saç, mavi göz falan falan.. Tamam, dünya güzeli veya pek güzel olması gerekmiyor, fakat erkek görünüşle kadını arzuluyor, istiyor, sonra işi bitince atıyor geçiyor. Bu da çocuk büyütme işinde bir dert oluyor. Evlilik falan gibi şeyleri de, toplum bu nedenle baskılıyor. Her neyse, asıl mesele, tamam evleneyim diye seçtiği kadın, sevse etse de gözle seçilmiş oluyor. Kadın gebe iken mesela, artık göze hitap etmiyor o koca göbeği ile. Erkeğin ilgisi kaçıyor vs. al başına belayı. 

 

Basitçe, biz monogamik yaşamaya zorlanan poligamik canlılarız. Tüm mesele de buradan başlıyor. Bu baskı sadece toplumsal, kültürel değil, içimizde de var, bu da türü doğru sınıflamayı zorlaştırıyor. 

 

Birde, not düşmek gerekiyor. Doğada zaten mutlak tek eşlilik pek görülen bir şey değil. Tek eşli gibi görünen pek çok tür, aslında çok eşlidir, pek bilinmez. Leylekler örneğin. Anlaşılan o ki, tek eşlilik evrimin tercih etmediği bir mesele. Bu da mantıklı aslında ama konumuz bu değil.

 

Dediğim gibi, konu daha geniş ele alınması gereken karmaşık bir konu. Bu yazılanlarda, konuyu anlatmakta çok yeterli değil, biraz yanlış, biraz eksik falan falan. Ama temel çerçeveyi görmeyi sağlar sanıyorum. Asıl sorun, konunun çok fazla gri alanlar içeriyor olması. Bizimde elimizde bir siyah - tek eşli, bir de beyaz - çok eşli tanımımızın olması. Bu tanımlardan uzaklaşıp, olayı bu şekilde, nevi şahsına münhasır olarak işlemek gerekiyor. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, anibal yazdı:

Sorun şu, neden evleniyorsun ki? 

 

Evlenmek, yani bilinen manasında evlenmek, abes bir şey zaten. Daha pis tarafı, evlenmek diyerek, ilişkiyi bir prangaya vurmuş oluyorsun. Kadın, seçici, seçme hakkına sahip, dilediğini seçer, dilediği an da vazgeçer, tercih tamamen onun. Eh, aslen, seçme hakkına sahip olan kadına sen böyle bir pranga vuruyorsan, elbette bunun da bir bedeli olmalı. 

 

11 saat önce, haci yazdı:

Evlilik toplum tarafından bireylerine empoze edilen sosyal bir davranış şeklidir. Evlilikten bireylerin kararının sorumlu olduğu sanılır ama bu bir yanılsamadır.

Çoğu kere eşler bir süre sonra birbirlerinden soğurlar ama birbirlerini terk de edemezler. Sosyal baskılar ayrılmayı önler. İnsanlar monogamik değillerdir. Poligamiktirler.

 

7 saat önce, anibal yazdı:

 

En geniş tabiri şöyle yapabiliriz. Hepimiz, hem tek eşli, hem çok eşliyiz. Eğer, tek eşi kendimize uygun bulursak, tek eşli kalıyoruz. Aksi durumda çok eşli olmayı tercih ediyoruz. Bu tam doğru, tam durumu gösteren bir izahat değil aslen, ama en makul açıklama, daha geniş yazınca çok çok kafa karıştırıcı olacaktır. 

 

İşte evlilik denen şeyde, bu halimize tepki olarak doğmuş bir kavram gibi duruyor. 

 

Basitçe, biz monogamik yaşamaya zorlanan poligamik canlılarız. Tüm mesele de buradan başlıyor. Bu baskı sadece toplumsal, kültürel değil, içimizde de var, bu da türü doğru sınıflamayı zorlaştırıyor. 

 

Yazdıklarınız çoğu insanın gördüğü ama kolay kolay kabullenemediği gerçekleri özetliyor. 

 

@anibal Biliyorsun ki ben de bir evlilik karşıtıyım ve senle evliliğin insan doğasına aykırı olduğunu daha önce konuşmuştuk. Toplum tarafından ise bunun kabullenilmesi pek mümkün görünmediği gibi, genelde birbirlerini aldatarak ya da çekip gitmeyi seçerek çözümler bulmaya çalışıyorlar. 

 

İnsan duygularının tek bir kişiye karşı sürekliliği maalesef sağlanamıyor. Belli bir süre için taraflar sadece birbirini idare etmeye çalışıyorlar. Ne kadar seversen sev, eninde sonunda o sevgi bir alışkanlığa dönüşüyor ve yeni kişiler dikkatini çekmeye başlıyor. Sen doğru kişide bu oluşmaz desen de şahsen ben hiç böyle bir örnekle karşılaşmadım. 

 

Kendi yaşamımda da çok sevdiğimi düşündüğüm insanlardan zamanla belli sebeplerle soğudum ve uzaklaştım. Hep karşı taraf hatalı diyemem çünkü insan duygularının bitmesine bir kılıf arayıp, ilişkiyi bitirmek için olmadık bahaneler de üretebiliyor. 

 

Para için yaşanan ilişkilere ben de karşıyım fakat aşk ilişkisi de büyük bir zaman kaybından öteye gitmiyor. Geriye ya yalnızlık ya da mantığına uyan birisi ile ilişki yaşamak ve yollarını ayırmak istediğinde de özgürce gitmek seçeneği kalıyor ki sanırım en doğrusu bu olacaktır. Aşka bel bağlayıp da bittiği zaman yaşanan şok insanı yoruyor. Karşı tarafta bitmese bile sende bittiğinde vicdan yapıyorsun yani bu ağır yükü almaktansa mantık ilişkisi yaşamak bana daha doğru geliyor. 

 

Gerçeklere gözlerimizi kapayıp hayallere dalmak istesek de o hayalin hiçbir anlamı yok, bunu ben ilk anladığımda yolumu çizmiştim zaten ve şimdi sizlerden de okuyunca verdiğim karardan iyice emin oldum.

tarihinde Kafkaslı tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...