Jump to content

Nisa Suresi/Kadın Suresi 24.ayet


Recommended Posts

Din adamlarının/Sünnilerin anlamını tahrif ettiği ayetlerden biriside Nisa 24'dür. 

 

Geleneksel çeviri: (Savaş esiri olarak) sahip olduklarınız hariç, evli kadınlar (da size) haram kılındı. (Bunlar) üzerinize Allah'ın emri olarak yazılmıştır. Bunların dışında kalanlar ise, iffetli yaşamak ve zina etmemek şartıyla mallarınızla (mehirlerini verip) istemeniz size helal kılındı. Onlardan (nikahlanıp) faydalanmanıza karşılık sabit bir hak olarak kendilerine mehirlerini verin. Mehir belirlendikten sonra, onunla ilgili olarak uzlaştığınız şeyler konusunda size günah yoktur. Şüphesiz ki Allah (her şeyi) hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

 

"Ma meleket eymanukum" ifadesi geleneksel çeviriler tarafından "ellerinizin altındakiler" olarak çevrilmiştir. Bu çeviri, erkeğin kontrolü altında özgürlüklerini kaybetmiş cariyeler olarak anlaşılmıştır. Bu geleneksel anlayış Kuran'ın diğer ayetleriyle çelişir. Zira Kuran köleliği müşriklerin bir âdeti olarak değerlendirir ve yasaklar (79:24; 12:39; 90:13; 4:25). İlginç bir detaylama örneği olarak bu ifadedeki "YeMiN" sözcüğünün çoğulu olan "eYMaN" Kuran'da sürekli olarak "sözleşmeler, yeminler" anlamında kullanılır (2:224; 2:225; 4:33; 5:89; 16:92; 66:2; 3:77; 5:53; 5:108; 6:109; 9:12; 16:38; 24:53; 35:42; 58:16; 63:2) Öyleyse söz konusu ifade şöyle çevrilebilir: "sözleşmelerinizin hak sahibi olduğu kişiler" veya "sözleşmelerinizle üzerlerinde hakka sahip olduklarınız" veya EYMAN (sözleşmeler) kelimesini özne yerine tümleç olarak okursak o zaman: "sözleşmelerinize sahip olanlar" Evlilik, kural olarak her iki tarafın onayı ve katılımıyla oluşan bir sözleşme ve ilan olayıdır. Kocası boşamadan evli bir kadınla evlenilmez. Ancak, kocası Müslümanlarla savaş halinde olan düşmanların safında yer alan Müslüman bir kadın Müslümanların ülkesine göç ederse o kadınla sözleşme yapılarak evlenilebilir (60:10). Bu durumda, kadın düşman safında yer alan kocasından boşanmadığı halde hukuken boşanmış sayılıyor. Kendisiyle yapılan anlaşma normal evlilik anlaşmasından farklı olduğu için bu ilişki böyle bir ifadeyle betimleniyor. Bu durum, karısı düşman safında yer alıp da Müslümanların ülkesine göç eden erkekler için de sözkonusudur. Bak: 24:31 ve 33:55. Sözleşme ile bir başkası için çalışan kişi için de aynı ifade kullanılır. Bak: 16:71; 30:28. Ayrıca bak: 4:25; 23:6; 24:58; 33:50; 33:52; 70:30).

 

Gerçeği onaylayan bir kadın, gerçeği onaylayanlarla savaş halinde olan inkârcı kocasını terk edip onaylayanlara sığınırsa, evlenmesi için eski kocasından boşanması gerekmez. Boşanmanın iki tarafın hakemleri huzurunda tartışılması gereken ve aylarca süren bir işlem olduğunu hesaba katınız. Ayrıca bak 60:10.

Ayetteki Muhsanat kelimesinin kökü olan HaSaNa koruma anlamına gelir (12:48; 21:80; 59:14). Muhsinin iffetini evlilik dışı cinsel ilişkilerden koruyan erkekler için (5:5), Muhsanat ise iffetlerini koruyan kadınlar için kullanılır ve üç grup için kullanılır: Bekar olup evlilik dışı cinsel ilişkiden kendilerini koruyan veya aileleri tarafından korunan kadınlar (4:25; 21:91; 66:12), evli olup kendilerini evlilik dışı cinsel ilişkiden koruyan kadınlar (5:5; 4:24), veya her iki grup (5:5; 24:4; 24:23) için kullanılır. Her evli kadın Muhsina‘dır ama her Muhsina evli kadın değildir.

 

Ayetin gerçek meali:Ayrıca yeminlerinize/anlaşmalarınıza sahip olanlar hariç, (evlilik yoluyla) korunmuş kadınlar. Bunlar, ALLAH'ın üzerinize farz kıldığı yasalardır. Bunların dışındakiler, iffetli yaşamanız, zina etmemeniz ve mehirleriyle istemeniz koşuluyla size helaldir. Onlardan hoşlandıklarınıza, bir farz olarak mehirlerini ödeyin. Bu farzı yerine getirirken mehri ayarlamak için karşılıklı anlaşmanızda bir sakınca yoktur. ALLAH Bilendir, Bilgedir

tarihinde KuranMumini2698 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, KuranMumini2698 said:

Din adamlarının/Sünnilerin anlamını tahrif ettiği ayetlerden biriside Nisa 24'dür. 

 

Yahu bir siktir git, kıçından bir şeyler uydurup asıl doğrusu bu diye zırlayıp durman kabak tadı vermeye başladı artık. Kendinden bu kadar eminsen git müslüman kardeşlerine anlat derdini.

 

Neymiş, falan kelime falan ayetlerde falan anlamda kullanılıyormuş, o halde o anlama gelmeliymiş. Bir de yalanları ortaya çıkmasın diye sadece ayet numarası verip bak şu ayetlerde şu anlamda kullanılıyor diye kıçından sallaması yok mu? Be geri zekalı mal, aynı kökten üretilen tüm kelimeler sırf aynı kökten geliyor diye hepsi aynı anlama gelir mi demek? Sana okulda hiç deyim diye bir şey öğretmediler mi? Bir kelimenin bir kaç anlamı olabileceği, hangi anlamda kullanıldığı ancak cümlenin gidişinden anlaşılacağı falan öğretilmedi mi?

 

Ben şimdi sana göt desem burada göt kelimesi asıl anlamında mı kullanılmıştır, yoksa benzetme yoluyla üretilen ikincil anlamında mı?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ben de bu sünni din adamlarını  tahrif ettiği ayetlerden birisini buldum.

 

7:151. (Mûsâ), “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi kendi rahmetine sok. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” dedi.

 

Bu sünni din adamları ayetteki döl yatakları kelimesini merhametli olarak çevirmiş ve ayeti tahrif etmişler. Oysa 6:143'de açıkça görülebileceği gibi "errahumu" kelimesi döl yatakları anlamına geliyor.

 

Ayetin doğru çevirisi şöyle olmalı:

 

7:151: (Mûsâ), “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi kendi rahmine (döl yatağı) sok. Sen, rahimlerin en rahimisin” dedi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, sağduyu yazdı:

Ben de bu sünni din adamlarını  tahrif ettiği ayetlerden birisini buldum.

 

7:151. (Mûsâ), “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi kendi rahmetine sok. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” dedi.

 

Bu sünni din adamları ayetteki döl yatakları kelimesini merhametli olarak çevirmiş ve ayeti tahrif etmişler. Oysa 6:143'de açıkça görülebileceği gibi "errahumu" kelimesi döl yatakları anlamına geliyor.

 

Ayetin doğru çevirisi şöyle olmalı:

 

7:151: (Mûsâ), “Ey Rabbim! Beni ve kardeşimi bağışla. Bizi kendi rahmine (döl yatağı) sok. Sen, rahimlerin en rahimisin” dedi.

bu  ne  böyle  gülesim  geldi. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ayetin gerçek mealini araplara sorun 19 culara değil."Bu Kuran anlasınlar diye arapça olarak indirildi " türkçe değil.

ŞİMDİ BANA "19"CU BİR ARAP BULUN !!!

ŞİMDİ BANA KONUYU AÇAN 19' CUYLA AYNI DÜŞÜNCEDE OLAN BİR ARAP BULUN!!!

HEY 19 ' CULAR "ANLAYASINIZ DİYE KURAN TÜRKÇE İNDİRİLDİ "DİYE BİR AYET YOK !!!

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...