Jump to content

Mikro seviyelerde zaman nasıl geçer?


Recommended Posts

  • İleti 47
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

5 saat önce, bilgix yazdı:

evet özellikle hacının blogunda zaman mikro alemden makro aleme yansıyan bir artefakttır cümlesi yüzünden sormak istedim altomaltı alemlerde zaman nasıl geçer yavaş mı hızlı mı?

 

Burada zaman bir artefakt türü olarak tanımlanıyor. Artefaktın tanımına bakınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Geçmez, zinhar gram oynamaz yerinden...

 

Mikro alemde, seyredecek gelen geçen, hatta tren bile yokken, zamanın geçmesi mümkün mü, patlarsın sıkıntıdan. Bak makro alem iyidir, onlara takıl sen, böyle çiçekler böcekler falan. 

 

Ama şakası bir yana, yeterince küçük ölçekte zaman gerçekten geçmez, yok olur gider. Bu biraz akla ziya bir durumdur, fakat, böyle. Asıl mesele, o zaman değilde, o zamanı ölçecek şey meselesi. 

 

Gerçi bu durumun ortaya çıkması için, mikro değilde, nano, hatta piko ölçekte küçük hacimler düşünmek gerekiyor. Zaman aslında bir 4. Boyut değil. Zamanı, 3 + 1 boyut gibi düşünmek lazım biraz. 3 Boyutu ölçekleyip, küçültünce, zaman bu boyutlarla birlikte yer almış olmuyor. 

 

Daha kolay anlamak için, bir elektron bir anda bir yerde olabilir, eğer gözünü dayar bakarsan. Ama normalde, bir anda bir sürü yerde birden de olabilir. Basitçe, o elektronun görünme anı/zamanı, senin gözlemen ile ortaya çıkan bir şey. Diğer yandan, elektron bir sürü yerde olurken, aslında bir sürü başka anda da orada olmuş oluyor. Sonuç olarak, o kadar küçük hacimde zaman yok, olmayınca da geçmiyor gibi bir noktaya varıyorsun. 

 

Hawking'in bir sanal zaman kavramı vardır, onu araştırın biraz bence. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

ZAMANLA İLGİLİ BAZI SAYILAR

Günümüzde zamanı ve mesafeyi tanimlamak için ışık hızından yararlanılır.
Bir metre, ışığın belli bir zaman diliminde geçtiği mesafedir. Bu metre için bir standartdır.
Işık bir metreyi 1/299 792 458 saniyede aşar.. Başka bir deyişle bu zaman aralığını bulmak için 1'i 299792458'e bölmeniz gerekiyor.

Uzundan kısaya doğru zamanı şöyle sıralayabiliriz.

Bir saniye.. Aşağı yukarı iki kalp atışı arasında geçen zamandır
Milisaniye= 10^-3 saniye. Saniyenin binde biri.
Mikrosaniye=10^-6 saniye
Nanosaniye=10^-9 saniye
Pikosaniye=10^-12 saniye
Femtosaniye=10^-15 saniye
Attosaniye?10^-18 saniye

Planck zamanı=10^-43 saniye. Big Bang'den sonra anlamı olan en kısa zaman..
Bu zamanda kütleçekim diğer güçlerden ayrılmıştır. İlk ayrılan güçtür.

Mümkün olduğu kadar kısa aralarla geçen zamanı ölçmenin ne gibi bir yararı olabilir diye sorabilirsiniz. İnsan yaşamında kısa zamanların hiç bir önemi yoktur ama, atomların birbirleri ile yaptığı tepkileşmelerde kısa zamanların büyük önemi vardır. Bazı kimyasal reaskiyonların doğasını başka türlü anlamaya olanak yoktur. Fotosentez ve diğer moleküler tepkileşmeler femtosaniye içinde gerçekleşmektedirler. Kimyasal tepkileşmelerin femmtosaniye önce ve sonra resimleri çekilmekte ve sonuç incelenmektedir. Böylece femtokimya doğmuştur. Bu kimyasal olayları başka türlü anlamaya olanak yoktur.

1999 yılında Caltech bilim adamı Ahmed Zewai, kimyasal tepkileşmelerin 100-200 femmtosaniye içinde kurulup, çözüldüğünü zarif bir şekilde demonstre ettiği için Nobel Kimya ödülünü kazanmıştır.

Femtosaniye ile uğraşan bilim adamlarının kullandığı lazer ışınları ile bazı göz ameliyatları yapılmaktadır. Korneadaki pürüzler femtosaniye lazerleri ile tedavi edilmekte, korneanın ön kısmındaki ince ve nazik epitel tabakası bu tedavi sırasında zedelenmemektedir. Bu tedavi sırasında ortama dışardan çok az enerji girmekte ama, yine de atomların düzeni sağlanmaktadır. Yani bu yöntemle atomlar manüple edilmektedirler. Ortamda fazla ısıı oluşmadığından sekonder zedelenme minumum bir düzeyde tutulmaktadır.

Son zamanlarda kimya attosaniye düzeyine inmiştir. Femtosaniye lazer ışını birçok attosaniye süren şualara ayrılmış ve attosaniye süren lazer araştırmaları başlamıştır. Attosaniye lazer ile ışıklandırılan elektronlar bazı sırlarını ifşa etmeye zorlanmaktadırlar.

Femtosaniye hakkında bir fikir vermek istiyorum.

90 saniye evrenin yaşı olan 15 milyar için ne ise, bir femtosaniye de 90 saniye için o dur.

Siz artık attosaniyeyi imgeleyin…

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atomaltı evreni oluşturan parçacıklar arasında yalnız  fotonlar için zaman geçmez. Diğer parçacıklar için zaman geçer.

Işık hızına yakın hızlarda hareket eden parçacıklar için zaman yavaş geçer. Fotonlar için zaman geçmez.

Bu konuda Anibal'in yaptığı açıklamayı şöyle yorumlayabiliriz.

Anibal atomaltı alemde zamanın geçmeyeceğini iddia ediyor. Zamanın geçmemesi için atomaltı parçacıkların ışık hızında hareket etmesi gerekiyor.

Atomaltı alemde fotonlar var ama onlar etkilerini atomaltı alemden atomüstüne yansıyarak gösterdikleri ve atom içinde kalmadıkları için atomaltı alemde zamanın yavaş da olsa geçmesi gerekiyor.

Atomaltı alemde zamanın geçmesi için çok yavaş diyebiliriz. Ama zaman duruyor diyemeyiz.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Atomaltı alemde parçacıkların hareketi ışık hızında değildir. Ama bazı atomlarda elektronların hareketi ışık hızının yüzde 90'ı kadar olabilir.

Örneğin altında elektronlar ışık hızına yakın hızlarda hareket ettikleri için kütle kazanırlar. Altının ağır olmasının nedeni budur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 08.08.2019 at 00:26, haci said:

Atomaltı alemde parçacıkların hareketi ışık hızında değildir. Ama bazı atomlarda elektronların hareketi ışık hızının yüzde 90'ı kadar olabilir.

Örneğin altında elektronlar ışık hızına yakın hızlarda hareket ettikleri için kütle kazanırlar. Altının ağır olmasının nedeni budur.

hacı ışık hızıyla kütleçekim arasında çok ilginç bir ilişki var mesela hız ve kütleçekim artınca aynı şey oluyor zaman yavaşlıyor demek ki bu ikisi aslında aynı şey olabilir ne dersin? yani hız-hareket kütleyi oluşturan temel etken olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, bilgix yazdı:

hacı ışık hızıyla kütleçekim arasında çok ilginç bir ilişki var mesela hız ve kütleçekim artınca aynı şey oluyor zaman yavaşlıyor demek ki bu ikisi aslında aynı şey olabilir ne dersin? yani hız-hareket kütleyi oluşturan temel etken olabilir mi?

 

Büyük cisimlerin yakınlarında zaman neden yavaşlar?

Zamanı, atomaltı quantum evrenden, Einstein evrenine kaçan, yansıyan veya sızan bir artefakt olarak tanımlamıştık. Buna göre zaman yapay bir değerdir. Başka bir deyişle zaman quantum mekanik süreçler sırasında ortaya çıkıyor ve atomaltı dünyadan, atomüstü evrene yansıyor. Bu durum büyük cisimlerin yakınlarında zamanın neden yavaşladığını açıklayabilir mi?
Çekim gücü çok yüksek olan büyük cisimlerde zamanın atom dışına sızması da yavaşlıyor diyebilir miyiz? Başka bir deyişle zaman artefaktı atomlardan kaçmada zorlanıyor olabilir mi? Kütle çekim ve kütle ile zaman arasında ters bir orantı mevcut olabilir mi? Kütleçekim ne kadar güçlü ise zaman o kadar yavaş geçiyor olabilir mi?

Karadeliklerde kütle çekim çok yüksektir. Bu yüzden zamanın karadeliklerin yakınlarında yavaşladığına, kimilerine göre ise durduğuna, inanılıyor. Belki de karadeliklerdeki atomlardan etrafa zaman artefaktı yayılamıyor. Atomlar son derece kompakt bir şekilde sıkıştırılmış durumda... Elektronlar protonlarla birleşmişler ve nötronlara dönüşmüşler. Karadeliklerin ortasında nötronlar kendilerini oluşturan quarklara ayrılmış bile olabilir. Buna quark çorbası bile denebilir. Bu durum zamanın maddeden etrafa yayılmasını yavaşlatıyor olabilir...

Peki uzayda ışık hızı ile hareket etmekte olan bir gemide zaman neden yavaşlıyor?
Bunun zamanın ışık hızı ile ilgili olduğunu telkin eden ilginç bir açıklaması var. Işık hızı ile hareket sırasında ışığın dalga boyu uzuyor ve dolayısıyla zaman daha yavaş geçmeye başlıyor. Işığın dalga boyu ile zamanın geçme hızı arasında bir ilişki olabilir. Dalga boyu uzayan ışığın rengi, enerjisi daha düşük olan kırmızıya kayıyor. Bizden uzaklaşan yıldız ve galaksilerden gelen zayıf ışığın spektrumu kırmızıya kayıyor. Bize doğru yaklaşmakta olan galaksilerin spektrumu ise, daha güçlü olan maviye kayıyor. Belki de maviye kayma durumunda zaman daha hızlı geçiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili Hacı, temel olarak sözlerine muhalif olacak bir durum yok.

 

Velakin, ince bir durum genelde gözden kaçıyor. Zira, çok küçük ölçekler derken, akla zaman pek gelmez. O genelde, zaten büyük ölçekler tarafında süren bir olaydır ve akıldan kolayca kaçar.

 

Durum basit, kedi ölü mü, canlı mı? İşte bu bir zaman bileşeni içerir. Kutuyu açtığınız an, sadece kediyi öldürmüş değili aynı zamanda bu anı da, yani zamanı da tespit etmiş olursunuz. 

 

Yan, nasıl bir parçacığın "hızı" ve konumu bir "anda" belirlenemezse... İşte olay burada zaten anlatılıyor. Atom altı, kuantum ölçeğinde ölçmeniz, o zamanı var etmenizi sağlar. Siz ölçene kadar, "orada" o parçacık hem var, hem yok olacağı gibi, işte o anda aslen "yok" olacaktır. Sizin ölçmeniz, o anı ve o noktada zamanı vareder. 

 

Bu yüzden, çok küçük boyutlarda zamanın varlığından söz edilemez. Böylece o vakum enerjisi falan gibi şeyler bir "anda" gerçekleşiveriyor olur falan.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, haci said:

En küçük boyutta zaman Planck zamanı olarak geçer. Planck zamanı ışığın vakümde bir planck uzunluğunu geçtiği zamandır.

Daha kısa bir zaman birimi yoktur.

 

Bu durumda bişey daha çıkıyor ortaya: Planck uzunluğunun altında zaman yoktur. 

 

En başta dediğim gibi, kafa karıştırıcı işler bunlar, akla sığdırmak biraz zor olabiliyor. Mesela son günlerin tantanası, kara maddenin big bandan önce ortalıkta var olduğu. Sorun şu, big bang zaman ve mekanı da var etti. O zaman, o kara maddenin mekanı ne iş oluyor? Zaman big bangla başladıysa, ki bu olması gereken, bu durumda big bangtan "öncesi" nasıl oluyor da oluyor?

 

Ha, bu bir nevi spekülasyon. Ama bunu savunanlar yada acaba, olabilir, öyle görünüyor diyenler baya kelli felli bu işin akademisyenleri. Bütün mesele, böyle beyin yakan mevzuların, tipik zaman mekan algısı ile düşünülmemesi gerekmesi. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 13.08.2019 at 21:11, haci said:

En küçük boyutta zaman Planck zamanı olarak geçer. Planck zamanı ışığın vakümde bir planck uzunluğunu geçtiği zamandır.

Daha kısa bir zaman birimi yoktur.

hacı bilinen evrenin başlangıcından önce sonsuz bir başlangıçsız zamansız mutlak hiçlik halindeki olmak üzere varlık hakkında fizikçiler ne düşünüyor?

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, bilgix said:

hacı bilinen evrenin başlangıcından önce sonsuz bir başlangıçsız zamansız mutlak hiçlik halindeki olmak üzere varlık hakkında fizikçiler ne düşünüyor?

 

Olay pek böyle değil...

 

Olayı aslında özetledik. elektrona bakıyorsunuz, o "anda" anı var ediyorsunuz. Siz bakmazsanız, o an yok. 

 

Buradaki anahtar kelime "siz". Bu çok çok fazla gözden kaçar. Zamanı var eden sizsiniz, yani bizim algımız. Ortalıkta bir acayip bir şeyler dönüyor, bizde buna zaman işte diyerek işin içinden sıyrılıveriyoruz. 

 

Kuantum fizikçilerinin söylediği bir şey vardır. Eğer kuantum mevzusuna bakacaksanız, orada herşeyin bir hayli tuhaf olduğunu asla unutmayın.

 

Makro düzlemde, bizim gibi şeyler için, zaman, mekan falan rasyonel, pragmatik bir şeyler olarak var, işimizi görüyor. Ama doğada, bilhassa bizim de mikro aleme girince farkettiğimiz şekilde, bu şeyler, zaman, mekan falan yok. Ki, biz olmasak, zaman, mekan falanda yok, bunlar bizim zahiri olarak var ettiğimiz şeyler. 

 

Tuhaf mı, akla ziyan mı, evet, ama neydi, mevzu bahis maddenin en temel taşı olan kuantumlarsa, tuhaf olmayan şey pek yoktur. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 20.08.2019 at 15:07, anibal said:

 

Olay pek böyle değil...

 

Olayı aslında özetledik. elektrona bakıyorsunuz, o "anda" anı var ediyorsunuz. Siz bakmazsanız, o an yok. 

 

Buradaki anahtar kelime "siz". Bu çok çok fazla gözden kaçar. Zamanı var eden sizsiniz, yani bizim algımız. Ortalıkta bir acayip bir şeyler dönüyor, bizde buna zaman işte diyerek işin içinden sıyrılıveriyoruz. 

 

Kuantum fizikçilerinin söylediği bir şey vardır. Eğer kuantum mevzusuna bakacaksanız, orada herşeyin bir hayli tuhaf olduğunu asla unutmayın.

 

Makro düzlemde, bizim gibi şeyler için, zaman, mekan falan rasyonel, pragmatik bir şeyler olarak var, işimizi görüyor. Ama doğada, bilhassa bizim de mikro aleme girince farkettiğimiz şekilde, bu şeyler, zaman, mekan falan yok. Ki, biz olmasak, zaman, mekan falanda yok, bunlar bizim zahiri olarak var ettiğimiz şeyler. 

 

Tuhaf mı, akla ziyan mı, evet, ama neydi, mevzu bahis maddenin en temel taşı olan kuantumlarsa, tuhaf olmayan şey pek yoktur. 

 

yani sonsuz küçüklük sonsuz büyüklük olamaz mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 hours ago, bilgix said:

yani sonsuz küçüklük sonsuz büyüklük olamaz mı?

 

Küçüklük büyüklük, sayılabilir kavramlar, doğal sayılar kümesinde tanımlı. Mekan ise, rasyonel sayılar kümesinde. Bir şeyin olması için, sayılabilir olması lazım, karışık bir mevzu. Sonsuz küçük, sayılabilir bir sonsuz olacaktır. Mekan ise rasyonel sayı olmakla, olsa olsa sayılamaz sonsuz olurdu. Yani bu ikisi çakışır. Sonuçta, sonsuz küçük mekan, sonsuz büyük mekan falan olamaz. Tabi buna matematik olarak bakıyoruz, o da rasyonel bir şey, yani iş aslında baya karışık.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 saat önce, anibal yazdı:

 

Küçüklük büyüklük, sayılabilir kavramlar, doğal sayılar kümesinde tanımlı. Mekan ise, rasyonel sayılar kümesinde. Bir şeyin olması için, sayılabilir olması lazım, karışık bir mevzu. Sonsuz küçük, sayılabilir bir sonsuz olacaktır. Mekan ise rasyonel sayı olmakla, olsa olsa sayılamaz sonsuz olurdu. Yani bu ikisi çakışır. Sonuçta, sonsuz küçük mekan, sonsuz büyük mekan falan olamaz. Tabi buna matematik olarak bakıyoruz, o da rasyonel bir şey, yani iş aslında baya karışık.

 

 

Sıfır bir doğal sayı mıdır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, memjan21 said:

Sıfır bir doğal sayı mıdır?

 

Sıfır bir doğal sayı değildir.

 

Yada, negatif olmayan tamsayılar kümesi dersen doğal sayılara, sıfır bir doğal sayı olur. Velakin bu tanım sakattır, negatif olmayan tamsayılar kümesi, doğal sayılar kümesi değil, sayma sayıları kümesidir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 hours ago, anibal said:

 

Küçüklük büyüklük, sayılabilir kavramlar, doğal sayılar kümesinde tanımlı. Mekan ise, rasyonel sayılar kümesinde. Bir şeyin olması için, sayılabilir olması lazım, karışık bir mevzu. Sonsuz küçük, sayılabilir bir sonsuz olacaktır. Mekan ise rasyonel sayı olmakla, olsa olsa sayılamaz sonsuz olurdu. Yani bu ikisi çakışır. Sonuçta, sonsuz küçük mekan, sonsuz büyük mekan falan olamaz. Tabi buna matematik olarak bakıyoruz, o da rasyonel bir şey, yani iş aslında baya karışık.

 

 

şöyle düşün evrende sonsuza dek büyüsen sınırları olmadığı için büyümen durmazdı aynı şekilde sonsuza dek küçülsen de küçülmen durmazdı ben böyle hayal ediyorum ne dersin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 minutes ago, bilgix said:

şöyle düşün evrende sonsuza dek büyüsen sınırları olmadığı için büyümen durmazdı aynı şekilde sonsuza dek küçülsen de küçülmen durmazdı ben böyle hayal ediyorum ne dersin?

 

Ne dediğin pek anlaşılmıyor.

 

Ama sonsuza kadar büyüyüp küçülemezsin. Kainat ancak sonsuza yakınsar, sonsuza gider, her iki tarafta da, ama sonsuza ulaşamaz. Hilbert'in sonsuzluk oteli vardır, bahsettiğin mevzuya en iyi uyan açıklama oradan gelir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 hours ago, anibal said:

 

Ne dediğin pek anlaşılmıyor.

 

Ama sonsuza kadar büyüyüp küçülemezsin. Kainat ancak sonsuza yakınsar, sonsuza gider, her iki tarafta da, ama sonsuza ulaşamaz. Hilbert'in sonsuzluk oteli vardır, bahsettiğin mevzuya en iyi uyan açıklama oradan gelir.

 

evrenin büyüklükte de küçüklükte de sınırı yoksa neden sonsuza kadar büyüyüp küçülemediğimize dair bilimsel bir açıklama var mı?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...