Jump to content

Göğün direksiz yükseltilmesi ve Allah'ın düşmesin diye göğü tutması meselesi


Recommended Posts

31:10: { خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي ٱلأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ }

"Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik."
 

13:2: " اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا": " Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan"(ahmet tekin meali) 
(ahmet tekinin meali kadim arapça tefsirlere uygundur ahmet tekinin arapçasının iyi olduğuna delildir bence)

***
bu ayet istisnasız şekilde tüm tefsirlerde direksiz  manası sadece bir seçenek  olarak verildiği gibi hemen ardında görünmez direkler latif destekler olarak mana verilmiştir. yani sizin görmediğiniz direklerler ile göğü yükseltti
malumdur ki eski araplar bedeviler çadırlarda yaşar  
kubbe şeklinde ki çadırların tam merkezinde yere çakılan bir direk ile yükseltilir
daha sonra evler yine ortalarda bir çok direk dikilerek ayakta kalırdı
sonra modern binalar adeta direkleri sutun ve kolonları gizledi görünmez yaptı yani duvarların köşelerin içine gizledi zira çadır ve eski evler gibi  evin ortalarında olan direkler  evin boş sahasının tam randımanlı kullanılmasını engeller dahası gidip gelip bu direklere çarparsın bir şey taşısan oraya buraya takılır filan
demek ki  modern binaların gizli direklerinden daha mükemmelide görünmez direk ve desteklerdir
yani çekim kuvveti adeta mıknatıs gibi bir fiziki vasıta olmadan çeker iter kuvvet uygular zaten yerin mağnetik kuvveti vardır
bu gün uçan trenler yer ile temas etmeden hızla giderler   eskiden desen tren raylara temas etmeden gider gülerlerdi ama görüyoruz ki en mükemmel şeyler temassız telsiz olanlardır.
 biri deseki milyon metreküp suyu havada desteksiz dayanaksız tutabilirmisin dese maddi kafa hemen itiraz eder yok olamaz diye
ama görmekteyiz ki gökte bir damla yağmur dayanamaz çekime düşer
ama milyon ton su bulut zerreleri şeklinde bir destek olmadan gökte durur askıda kalır dahası rüzgarlar istediği yere yürür gider ama yere dökülmez 
biri dese ki bulutu milyon ton suyu Allah düşmesin diye tutuyor dese bu zaten yalan olmaz zira o kanunu yaratan buharlaşma yoğunlaşma güneş vb yaratan kanunları koyan zaten O 'dur (c.c.)
demek ki tutmak illaki maddi destekle tutmak değildir 
kuşlarda gökte tutulur bulutlarda. kuş normalde yumurtadan çıkar yumurtayı havaya atsan bir yağmur damlası gibi düşer ama kuş olup kanatlansa bir kar tanesi gibi kanatlanıp aheste aheste iner
veya dolu olsa taş gibi mermi gibi iner.gökler milyon gök cismi belli yörüngede hızla döndüğü halde hiç biri diğeri üzerine düşmüyor yoldan çıkmıyor bir kanunla  gezmekteler
amud direk demek olup amudi dikey demektir amuda kalkmak ayaklar olmadan eller yardımı ile dikey durabilmektir. zaten dağlara ve ayaklara amud direk denmektedir.hayvanlar canlılar ayaklar ile dik olarak dururlar gezerler.ama kuşlar havada uçarken bir nevi ayaklarını gizlerler kanatlarını kullanırlar ve havada gezerler bir nevi ğayri amed dir.ancak havanın kaldırma kuvveti ve kanadı vasıtası ile havada bir nevi gezer.
amudun mecazi manası da vardır. misal bir kadın eşine evimin direği dese bu gerçek direk değildir
manevi anlamda o evi ayakta tutan çekip çeviren demektir ki ayette göklerin yerin dünyanın bir ip zincir bağlantı olmadan kuvvet ve kudret ile ayakta durduğu döndüğü belli eksende gezdiği anlatılır.
dağlar adeta bir direk bir kazık yapılmış mavi gök kubbe bir çadır gibi bu direkler üzerine atılmış gibi manada vardır.
kadim sözlüklerde amid den türeyen  muamid manası öyle hasta ki ayakta duracak hali yok ancak bir destekle veya yastıkla ayakta kalabilir veya oturabilir manası verilmiş ki güzel benzetmedir.

itimad kelimesi de kök olarak ayette direk manasında geçen amid den türemiştir. yani birine güvenmek dayanmak o güven ile ayakta kalmak manasındadır.
bazı ayetlerde yer ve gök bitişik idi biz onları ayırdık
aynen nasıl embriyo  göbek bağı ile anneye tutunur büyür orda sonra belli ağırlığa gelir ordan ayrılır
aynen nasıl bullut zerrler halinde gökte tutulur ağırlaşır damlalar olur ve yere düşer bunun gibidir
nasıl anne ve bebek bitişik idi   doğumla ayrıldılar sonra anne o bebek düşmesin diye kucağında tutar yani kuvvet ve kudreti ile tutar.
gökte adeta yeri besler büyütür.bir nevi pamuk gibi meme hükmündeki muallakta ki bulutlar dan süt gibi yağmuru suyu yere emzirir  ve yerdeki canlılar büyür serpilir göğe doğru büyür.
gök yerden ayrıldıktan sonra kuvvet ve kudret ile tutuluyor yani görünmez latif direklerle tutuluyor
bulutu kuşu gökte tutan ne ise göğü de tutan O dur.
tutmak illa  elle tutmak manasında değildir.ayette kullanılan وَيُمْسِكُ ٱلسَّمَآءَ أَن تَقَعَ عَلَى ٱلأَرْضِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ إِنَّ ٱللَّهَ 
oruç tutmada kullanılan imsak imsakiye ile aynı köktür.oruç tutmak elle tutmak değildir. manevi anlamda emir anlamında belli vakitte yemek içmek cima gibi cazibeli çekici fiilere karşı kendini alıkoymaktır ila ki kelebçe ile zincir ile hapsetmek değildir tutmak.

bazen havada uçan sihirbazlar filan görüldüğünde kesin ip vardır veya bir görünmeyen dayanak noktası var derler  ki öyledir yoksa mucize olurdu.
insan fıtratı bir destek olmadan havada kalmayı uygun görmez mutlaka bir destek arar
oysa ki  umum semavi cisimler bir yere dayanmaksızın direksiz zincirsiz  boşlukta dolanır durur 
veya tonlarca su havada bulut olarak gezer veya çok sayıda gazlar su zerreleri havada dolaşır ve görünmez  zira latif şeylerdir 


 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

31:10: { خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي ٱلأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ }

"Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik."
 

13:2: " اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا": " Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan"(ahmet tekin meali) 
(ahmet tekinin meali kadim arapça tefsirlere uygundur ahmet tekinin arapçasının iyi olduğuna delildir bence)

***
bu ayet istisnasız şekilde tüm tefsirlerde direksiz  manası sadece bir seçenek  olarak verildiği gibi hemen ardında görünmez direkler latif destekler olarak mana verilmiştir. yani sizin görmediğiniz direklerler ile göğü yükseltti
malumdur ki eski araplar bedeviler çadırlarda yaşar  
kubbe şeklinde ki çadırların tam merkezinde yere çakılan bir direk ile yükseltilir
daha sonra evler yine ortalarda bir çok direk dikilerek ayakta kalırdı
sonra modern binalar adeta direkleri sutun ve kolonları gizledi görünmez yaptı yani duvarların köşelerin içine gizledi zira çadır ve eski evler gibi  evin ortalarında olan direkler  evin boş sahasının tam randımanlı kullanılmasını engeller dahası gidip gelip bu direklere çarparsın bir şey taşısan oraya buraya takılır filan
demek ki  modern binaların gizli direklerinden daha mükemmelide görünmez direk ve desteklerdir
yani çekim kuvveti adeta mıknatıs gibi bir fiziki vasıta olmadan çeker iter kuvvet uygular zaten yerin mağnetik kuvveti vardır
bu gün uçan trenler yer ile temas etmeden hızla giderler   eskiden desen tren raylara temas etmeden gider gülerlerdi ama görüyoruz ki en mükemmel şeyler temassız telsiz olanlardır.
 biri deseki milyon metreküp suyu havada desteksiz dayanaksız tutabilirmisin dese maddi kafa hemen itiraz eder yok olamaz diye
ama görmekteyiz ki gökte bir damla yağmur dayanamaz çekime düşer
ama milyon ton su bulut zerreleri şeklinde bir destek olmadan gökte durur askıda kalır dahası rüzgarlar istediği yere yürür gider ama yere dökülmez 
biri dese ki bulutu milyon ton suyu Allah düşmesin diye tutuyor dese bu zaten yalan olmaz zira o kanunu yaratan buharlaşma yoğunlaşma güneş vb yaratan kanunları koyan zaten O 'dur (c.c.)
demek ki tutmak illaki maddi destekle tutmak değildir 
kuşlarda gökte tutulur bulutlarda. kuş normalde yumurtadan çıkar yumurtayı havaya atsan bir yağmur damlası gibi düşer ama kuş olup kanatlansa bir kar tanesi gibi kanatlanıp aheste aheste iner
veya dolu olsa taş gibi mermi gibi iner.gökler milyon gök cismi belli yörüngede hızla döndüğü halde hiç biri diğeri üzerine düşmüyor yoldan çıkmıyor bir kanunla  gezmekteler
amud direk demek olup amudi dikey demektir amuda kalkmak ayaklar olmadan eller yardımı ile dikey durabilmektir. zaten dağlara ve ayaklara amud direk denmektedir.hayvanlar canlılar ayaklar ile dik olarak dururlar gezerler.ama kuşlar havada uçarken bir nevi ayaklarını gizlerler kanatlarını kullanırlar ve havada gezerler bir nevi ğayri amed dir.ancak havanın kaldırma kuvveti ve kanadı vasıtası ile havada bir nevi gezer.
amudun mecazi manası da vardır. misal bir kadın eşine evimin direği dese bu gerçek direk değildir
manevi anlamda o evi ayakta tutan çekip çeviren demektir ki ayette göklerin yerin dünyanın bir ip zincir bağlantı olmadan kuvvet ve kudret ile ayakta durduğu döndüğü belli eksende gezdiği anlatılır.
dağlar adeta bir direk bir kazık yapılmış mavi gök kubbe bir çadır gibi bu direkler üzerine atılmış gibi manada vardır.
kadim sözlüklerde amid den türeyen  muamid manası öyle hasta ki ayakta duracak hali yok ancak bir destekle veya yastıkla ayakta kalabilir veya oturabilir manası verilmiş ki güzel benzetmedir.

itimad kelimesi de kök olarak ayette direk manasında geçen amid den türemiştir. yani birine güvenmek dayanmak o güven ile ayakta kalmak manasındadır.
bazı ayetlerde yer ve gök bitişik idi biz onları ayırdık
aynen nasıl embriyo  göbek bağı ile anneye tutunur büyür orda sonra belli ağırlığa gelir ordan ayrılır
aynen nasıl bullut zerrler halinde gökte tutulur ağırlaşır damlalar olur ve yere düşer bunun gibidir
nasıl anne ve bebek bitişik idi   doğumla ayrıldılar sonra anne o bebek düşmesin diye kucağında tutar yani kuvvet ve kudreti ile tutar.
gökte adeta yeri besler büyütür.bir nevi pamuk gibi meme hükmündeki muallakta ki bulutlar dan süt gibi yağmuru suyu yere emzirir  ve yerdeki canlılar büyür serpilir göğe doğru büyür.
gök yerden ayrıldıktan sonra kuvvet ve kudret ile tutuluyor yani görünmez latif direklerle tutuluyor
bulutu kuşu gökte tutan ne ise göğü de tutan O dur.
tutmak illa  elle tutmak manasında değildir.ayette kullanılan وَيُمْسِكُ ٱلسَّمَآءَ أَن تَقَعَ عَلَى ٱلأَرْضِ إِلاَّ بِإِذْنِهِ إِنَّ ٱللَّهَ 
oruç tutmada kullanılan imsak imsakiye ile aynı köktür.oruç tutmak elle tutmak değildir. manevi anlamda emir anlamında belli vakitte yemek içmek cima gibi cazibeli çekici fiilere karşı kendini alıkoymaktır ila ki kelebçe ile zincir ile hapsetmek değildir tutmak.

bazen havada uçan sihirbazlar filan görüldüğünde kesin ip vardır veya bir görünmeyen dayanak noktası var derler  ki öyledir yoksa mucize olurdu.
insan fıtratı bir destek olmadan havada kalmayı uygun görmez mutlaka bir destek arar
oysa ki  umum semavi cisimler bir yere dayanmaksızın direksiz zincirsiz  boşlukta dolanır durur 
veya tonlarca su havada bulut olarak gezer veya çok sayıda gazlar su zerreleri havada dolaşır ve görünmez  zira latif şeylerdir 


 

Tuttum bu bakış açısını , tek kelimeyle muhteşem .

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

31:10: { خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي ٱلأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ }

"Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik."

 

 

Kıçından uydurmuşsun, çünkü bu pasajın tercumesi  böyle başlamaz.

Neresinde senin malum tanrıdan ismen olarak söz ediliyor?

 

6 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

13:2: " اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا": " Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan"(ahmet tekin meali) 

 

(ahmet tekinin meali kadim arapça tefsirlere uygundur ahmet tekinin arapçasının iyi olduğuna delildir bence)

 

Ahmet Tekin kesinlikle ermiş birisi, bu kesin.

Sallamasyonun bu kadarına da pes doğrusu!

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Kendisinin apaçık olduğunu iddia eden bir kitaptan 20-25 kelimelik bir bir cümleyi açıklamak bir çuval dolusu yazı yazmak nasıl bir mantıktır?

 

Diyelim ben arapça bilmeyen ortalama zekaya sahip biriyim, piyasada bulunan hangi tercümenin en doğrusu olduğunu neye göre anlayacağım? Herifin biri çıkıyor, falan falan kişiler yanlış çevirmiş, doğrusu falancanın çevirdiğidir ya da benim çevirdiğimdir diyor. Ulan o falancanın ya da senin çevirdiğinin en doğrusu olduğunu nasıl biliyorsun ha? Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun? O falanca çevrisini gidip puta mı onaylatıyor?

 

Bak daha tüm insanlığa arapça bir kitap göndermenin saçmalığına gelmedim.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kuran Araplara inmiş.arap anlasın diye arapça inmiş.var mıdır Arabın "güncellenmiş" tefsirinin tercümesi? En son araplar nasıl tercüme etmiş,anlamış,tenezzül edip türkçeye çeviren var mı? Turkler bulaşırsa bak böyle 32 kişi 32 farklı meal üretir.uzlaşamamaları kanıtlıyor ki en iyi arap anlar bu işten.ee korkuyorlar kusurları,ayıpları belkide hileleri..ey diyanet arap tefsir ve mealleri birebir türkçeye çevir.görsün millet Arabın KURAN ı nasıl anladığı.ayet açıkça diyor "ANLAYASINIZ diye ARAPÇA indirdik " türkçe demiyor türkçe!   

 

Türklere "apaçık" değil demekki,araplara "apaçık" .bak araplara 14 asır boyunca,özellikle islamın ilk dönemlerinde  yaptıklarına bak,ders al.islam senin uyduruk meallerindeki kuran değildir,arabın( özellikle ilk asırlarda )yaptıklarıdır.onlar yanlış yaptı,kuranı yanlış anladı kardeşim,en iyi biz anlarız.hadi yaa ! 

Direksiz duruyormuş.ne önemli bir izah ! 3000 sene önce adamlar dunyanin aya,güneşe olan mesafesini ölçmüşler.direksiz olduğunu arapta görür.adam çölde uzanmış yatıyor.ister istemez uçsuz bucaksız açık gökyüzü karşısında.sen olsan düşünmezmisin "nerde bunun direkleri? " direk varsa görünmediği ortada.bunları ebemde düşünür.vazgeçin bu sevdadan.

tarihinde fezadabirtürk tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.08.2019 at 18:03, nogodbutAllah yazdı:

31:10: { خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي ٱلأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ }

"Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik."
 

13:2: " اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا": " Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan"(ahmet tekin meali)

 

Böyle cengaver tefsirciler neden Avrupalılar bilimi geliştirmeden evvel ortaya çıkmamış ki yahu? Araplar yüzyıllarca haşerat şeklinde yaşadı, halbuki tefsirci abi gibi bu ayetin hakiki anlamını kavrayabileseler var ya, öf öf muğ-de-şem bir şey...

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.08.2019 at 18:03, nogodbutAllah said:


 biri deseki milyon metreküp suyu havada desteksiz dayanaksız tutabilirmisin dese maddi kafa hemen itiraz eder yok olamaz diye

 

Biri dese ki merkezcil ivmeyi, yoğunluğu, basıncı bilmeyen kafaya "maddi kafa" değil, cahil denir, manevi kafa hemen itiraz eder aklı biz tekelimize aldık diye. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 10.08.2019 at 18:03, nogodbutAllah said:

31:10: { خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا وَأَلْقَىٰ فِي ٱلأَرْضِ رَوَاسِيَ أَن تَمِيدَ بِكُمْ وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٍ وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءً فَأَنْبَتْنَا فِيهَا مِن كُلِّ زَوْجٍ كَرِيمٍ }

"Allah, gökleri görebileceğiniz direkler olmaksızın yarattı. Yeryüzüne de, sizi sarsmasın diye sabit dağlar yerleştirdi ve orada her türlü canlıyı yaydı. Gökten de yağmur indirip orada her türden güzel ve faydalı bitki bitirdik."
 

13:2: " اللَّهُ الَّذِي رَفَعَ السَّمَاوَاتِ بِغَيْرِ عَمَدٍ تَرَوْنَهَا": " Allah gökleri, görebildiğiniz direkler koymadan, denge ve çekim kanunu işleterek yükseltip tutan"(ahmet tekin meali) 
(ahmet tekinin meali kadim arapça tefsirlere uygundur ahmet tekinin arapçasının iyi olduğuna delildir bence)

***
bu ayet istisnasız şekilde tüm tefsirlerde direksiz  manası sadece bir seçenek  olarak verildiği gibi hemen ardında görünmez direkler latif destekler olarak mana verilmiştir. yani sizin görmediğiniz direklerler ile göğü yükseltti...

...falan falan...

 

Küfür ve şirk, başka bir şey değil şu yazdıkların.

Kuran, muhammed ve allah "adına" hüküm vermek. 

Yürek yeyip de yazıyorsunuz sanırım bunları...

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...