Jump to content

Ülkemizde yerli olan her şeyi aşağılama ihtiyacı


Recommended Posts

Ne yazık ki ülkemizde özellikle de ergen kesimlerde devamlı olarak bir yerlilik düşmanlığı ve yabancı özentiliği görüyorum. Bu özenti ve kişiliksiz ergenler; dizi ya da film olsun, müzik olsun, bilgisayar oyunu olsun, herhangi bir ürün olsun ya da ülkedeki erkeklerin/kadınların yakışıklılığı/güzelliği olsun bu gibi şeyler üzerinden sürekli Türklüğü aşağılıyorlar. Onlara göre Türklerin yaptığı ya da ürettiği her şey dandik, müzikleri ya da filmleri/dizileri kötü ve kalitesiz. Ya da Türk kadınları/erkekleri çirkin ve tipsiz. 

 

Bu aşağılık kompleksli insanlar buna karşılık da devamlı olarak batılı olan her şeyi yüceltme ihtiyacı duyarlar. Aptal Amerikan film ve dizilerini izleyerek havalı ya da entel olduklarını düşünürler. Yabancı kadınları ve erkekleri çok methederek "bizim ülkemizde niye böyle kadın/erkek yok" diye sitemde bulunurlar.

 

Bu şekilde zihinlere "Türklerin yaptığı her şey dandiktir, kalitesizdir, kötüdür, kakadır..." düşüncesini aşılarlar. Bu da toplumsal öz güvenimizi kaybetmemize neden oluyor bence. 

 

Yani Türkler çok düzgün işler yapıyor iddiasında da değilim. Ama nedir bu abartılı derecede aşağılama ve aynı şekilde yabancıları yüceltme ihtiyacı? Dandik Türk film ve dizileri ya da şarkıcıları olduğu gibi kaliteli olanları da var yani. Bu kadar öz güvensiz, aşağılık kompleksli ve ezik olmanın bir anlamı yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Gene boş lakırdı üstündesin, tam gaz devam...

 

Türkler iyi bir nane yedi de, biz mi beğenmedik? 

 

Türklerin yaptığı her şey dandik midir, değil, bizzat kendim bilirim, gayet iyi bir sürü şey yapar türkler. 

 

Ama yapılanların arasında, iyi denecek olanlar önemsiz kalacak kadar azsa, ötekiler ne yapsın?

 

Sen bilmezsin, yaşın kaçtır bilmem. Almanya'dan almancılar uzaktan kumandalı, otomatik taramalı, resim içinde resim gösteren, renkli falan TV'ler getirirken, Türkler burada lambalı siyah beyaz tv "üretiyordu". Üretiyor dediysem, geen öyle üretim falan değil, gene almanların eksi teknolojilerini getirip millete kakalıyorlardı, ITT Schaub-Lorenz, Nordmende, Philips, Saba vs. vs. 

 

Alman Mercedes, İngiliz Rolls royce, Amerikan chevrolet yapıp binerken, Türk miletinin önüne anadol konuyordu, aman dikkat, eşşeklere yakın koymayın, yerlerdi eşşekler onları. 

 

 

Gidip bu ülkeyi böyle süprüntü, teknoloji çöplüğü haline getirenlere bir şeyler diyeceğine, zortluyorsun oradan. Eğer bir laf edeceksen, git, türkiyede üretmi bu şapşal hallere getirenlere et önce.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Ülkenin her kurumunu İslam doktrinleri ile yöneten zihniyet sağ olsun, gerek içeride ve gerekse dışarıda Türkiye'nin 2 paralık ne şerefi kaldı, ne de gururu. Eğer sen bu ülkenin insanlarına 1400 yıllık Arap kültürünü dayatırsan bu insanlar tabi ki de benliklerini kaybeder. 

 

İslamcının ne iç politikası olur, ne dış politikası olur ne de bir eğitim politikası olur. Adamlar nasıl olsa ''Dünya işine çok kafa yormaya gerek yok, önemli olan öteki taraf'' mantığı ile ülke yönetiyorlar ve bu yüzden uzun vadeli politikalar uygulamaya gerek duymuyorlar. ABD, Çin gibi ülkeler 40-50 yıl sonrasının planlarını şimdi yaparken, başımızda ki İslamcılar sağ olsun biz daha bir adım önümüzü bile göremiyoruz. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 minute ago, Faşist Ateist said:

Al işte... Ben burada kültür, sanat gibi şeylerden bahsetmişim. Cevap yazanlar da bilim, teknoloji, din ve siyasetten bahsetmiş. Bu yazımda İslam çok güzel bir din, Türkiye'deki politikacılar süper, Türkiye teknolojide çok ileri falan gibi bir laf çıkmış mı ağzımdan?

 

Kültür, sanat mı?

 

Recep İvedik işte senin kültür, sanata adına yapıp yapabildiğin. 

 

Aslen balon olsa da, kimse çıkıp biraz sanat kasan, mesela Bedia Muvahhit veya Neşet Ertaş'a laf ediyor mu? İnsanlar bir şekilde iyi kötü sanat yapana hep sahip çıkmıyor mu?

 

Kültürmüş, sanatmış... Arap götü yalamayı hikmet sanan milletin, neresinden çıkar kültür, sanat?

 

Tipik götüm var, kuru fasulye var, osururum, aha size fikir kafasındasın.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, anibal yazdı:

 

Kültür, sanat mı?

 

Recep İvedik işte senin kültür, sanata adına yapıp yapabildiğin. 

 

Aslen balon olsa da, kimse çıkıp biraz sanat kasan, mesela Bedia Muvahhit veya Neşet Ertaş'a laf ediyor mu? İnsanlar bir şekilde iyi kötü sanat yapana hep sahip çıkmıyor mu?

 

Kültürmüş, sanatmış... Arap götü yalamayı hikmet sanan milletin, neresinden çıkar kültür, sanat?

 

Tipik götüm var, kuru fasulye var, osururum, aha size fikir kafasındasın.

 

Sanki Recep İvedik'ten başka çekilmiş bir Türk filmi yok. Hep de zaten en kötü örnekleri gösterip sonra da onlar üzerinden genelleme yaparsınız. Sanki Amerikan komedi filmleri ya da dizilerinin her yerinden kalite fışkırıyor. Görüyoruz onların da aptal aptal ya da sapıkça filmlerini de.

 

Türk dizileri çoğunlukla kalitesizdir doğru ama gidip de How I Met Your Mother ya da Gossip Girl gibi aptal Amerikan dizilerine de hayran olacak kadar kişiliksiz de değilim. 

 

Benim ağzımdan Türk yapımı şeyleri öven tek bir cümle de çıkmadı dikkat edersen. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Türkiye kalkınıyor. Bundan hiç kuşkulanmayın. Ama nedense kalkınma hızı bizi tatmin etmiyor. Biz bir gecede kalkınalım istiyoruz. Aslında bu hakkımız. Çünkü ülkeler kişilerden bile hızlı ve çabuk kalkınırlar. Japonya 50 yıl içinde kalkındı. Güney Kore de çok kısa zamanda kalkındı. Rusya da öyle. Çin ve Hindistan da. Biz neden bir istisna olalım.

Yerli olan her şeyi aşağılama öteden beri bizi kavurup yakan bir çaresizlik. Güzel türkçemizi bile beğenmez  bu zavallılar ve aşağılarlar...

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Sanki Recep İvedik'ten başka çekilmiş bir Türk filmi yok. Hep de zaten en kötü örnekleri gösterip sonra da onlar üzerinden genelleme yaparsınız. 

 

 

Türk sineması da iyi filmler çekiyor tabii.

 

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan mesela... "Kış Uykusu" filmiyle zaten Cannes'da ödül almıştı, biliyorsun... En son filmi "Ahlat Ağacı" ile çıtayı daha da yükseltmiş. "Ahlat Ağacı" filmini ben çok ama çok beğendim. (Filmde dinlere de dokundurmuş biraz)

 

Nuri Bilge Ceylan, Türkiye'nin gururudur bence.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

 hayatımda hiçkimseye akıl verme ihtiyacı duymadım verendende nefret eder tiksinirim.Mesela bu sonradan görme keko gitmiş, hazır almanyaya yerleşmiş hatta bunu yaptığını unutup balkanlardan türkiyeye gelip yerleşmiş insanlara laf edip taa oralardan buralara millete akıl dağıtacak kadar kadar fikir fukarası ve eski zamanlardan kalma bir ergen.ulan madem millete böyle akıl dağıtacaktın neden bunu türkiyedeyken yapmadın,zaten siktirolup gitmişsin bu ülkeden bak keyfine,sanene bu ülkeden..göt..

tarihinde Zihinsel Orgazm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
41 dakika önce, hulas yazdı:

 

 

Türk sineması da iyi filmler çekiyor tabii.

 

Yönetmen Nuri Bilge Ceylan mesela... "Kış Uykusu" filmiyle zaten Cannes'da ödül almıştı, biliyorsun... En son filmi "Ahlat Ağacı" ile çıtayı daha da yükseltmiş. "Ahlat Ağacı" filmini ben çok ama çok beğendim. (Filmde dinlere de dokundurmuş biraz)

 

Nuri Bilge Ceylan, Türkiye'nin gururudur bence.

 

nuri bilge  aydın bir yönetmendir ve insanlara anlatmak istediği şeyleri sinema diliyle anlatır..

tarihinde Zihinsel Orgazm tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 hours ago, Faşist Ateist said:

Sanki Recep İvedik'ten başka çekilmiş bir Türk filmi yok. Hep de zaten en kötü örnekleri gösterip sonra da onlar üzerinden genelleme yaparsınız. Sanki Amerikan komedi filmleri ya da dizilerinin her yerinden kalite fışkırıyor. Görüyoruz onların da aptal aptal ya da sapıkça filmlerini de.

 

Türk dizileri çoğunlukla kalitesizdir doğru ama gidip de How I Met Your Mother ya da Gossip Girl gibi aptal Amerikan dizilerine de hayran olacak kadar kişiliksiz de değilim. 

 

Benim ağzımdan Türk yapımı şeyleri öven tek bir cümle de çıkmadı dikkat edersen. 

 

Hala boş laf etmekte kendini aşıyorsun.

 

Sanat, kültür, zart ve zurt diyorsun. BU mevzularda biri iyi bir şey yapmış, kimse de tu kaka demiş mi? Söylemedik mi, bedia muvahhit, neşet ertaş falan diye? 

 

Kıçınla uydur uydur sayıkla, bana ne lan amerikan dizisinden, türk dizisinden. Diriliş mi, süper kalite uçan kaçan dizi? RTE'mi süper kalite müthiş sinema filmi, yoksa Recep İvedik mi? Birisi uçurtmayı vurmasınları çekmiş, kimin çemkirdiğini gördün ki?

 

Boş laf işte, başka hiç bir haltın yok.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Türk dizileri çoğunlukla kalitesizdir doğru ama gidip de How I Met Your Mother ya da Gossip Girl gibi aptal Amerikan dizilerine de hayran olacak kadar kişiliksiz de değilim. 

 

Ön yargı yapmışsın burada, hımym komedi olarak gayet nitelikli bir diziydi bence :D

 

Kaliteli olması için ne bekliyorsun ki ? 

Komedi lan bu. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Faşist Ateist yazdı:

Al işte... Ben burada kültür, sanat gibi şeylerden bahsetmişim. Cevap yazanlar da bilim, teknoloji, din ve siyasetten bahsetmiş. Bu yazımda İslam çok güzel bir din, Türkiye'deki politikacılar süper, Türkiye teknolojide çok ileri falan gibi bir laf çıkmış mı ağzımdan?

 

İslamcılar tarafından yönetilen bir ülke de kültür olarak Arap kültürü benimsenir ve bu kültürün dayatması yapılır. Sanat olarak ise "Kuran Okuma Yarışmaları", "Ezan Okuma Yarışmaları" gibi yarışmalar yapılır.

 

Arap Kültürünü çöpe atmadan, İslam adında ki ideolojiyi ise Camilere hapis etmeden bu ülke herhangi bir alanda bir adım dahi ileri gidemez.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Kültür sanat deyince kim var övgüye mazhar olarak? Ferhan Şensoy, İdil Biret, Fazıl Say, vb batı tarzını belirlemiş sanatçılar. 

Bu topraklarda 1000 yıldır İslam zehri var. Önce bunu anlayıp, kabul etmek gerek. Türk köylüsü milletin efendisi falan değildir. Türk milleti de zeki ve çalışkan değildir. Anca kendimizi kandırırız. 

 

köylüleri niçin öldürmeliyiz ?
çünkü onlar ağırkanlı adamlardır.
değişen bir dünyaya karşı
kerpiç duvarlar gibi katı
çakır dikenleri gibi susuz
kayıtsızca direnerek yaşarlar.
aptal, kaba ve kurnazdırlar.
inanarak ve kolayca yalan söylerler.
paraları olsa da
yoksul görünmek gibi bir hünerleri vardır.
herşeyi hafife alır ve herkese söverler.
yağmuru, rüzgarı ve güneşi
birgün olsun ekinleri akıllarına gelmeden
düşünemezler...
ve birbirlerinin sınırlarını sürerek
topraklarını
büyütmeye çalışırlar.

köylüleri niçin öldürmeliyiz?
çünkü onlar karılarını döverler
seslerinin tonu yumuşak değildir
dışarıda ezildikçe içeride zulüm kesilirler.
gazete okumaz ve haksızlığa
ancak kendileri uğrarsa karşı çıkarlar.
karşılığı olmadan kimseye yardım etmezler.
adım başı pınar olsa da köylerinde
temiz giyinmez ve her zaman
bir karış sakalla gezerler.
çocuklarını iyi yetiştirmezler
evlerinde kitap, müzik ve resim yoktur.
birgün olsun dişlerini fırçalamaz
ve şapkalarını ancak yatarken çıkarırlar.

köylüleri niçin öldürmeliyiz?
çünkü onlar yanlış partilere oy verirler
kendilerinden olanlarla alay edip
tuhaf bir şekilde başkalarına inanırlar.
devlet; tapu dairesi, banka borcu ve hastanedir
devletten korkar ve en çok ona hile yaparlar.
yiğittirler askerde subay dövecek kadar
ama bir memur karşısında -bu da tuhaftır-
ezim ezim ezilirler.
enflasyon denince buğday ve gübre fiyatlarını bilirler.
onbir ay gökyüzünden bereket beklerler,
dindardırlar ahret korkusu içinde
ama bir kadının topuklarından
memelerini görecek kadar bıçkındırlar
harmanı kaldırdıktan sonra yılda bir kez
şehre giderler!...

köylüleri niçin öldürmeliyiz?
çünkü onlar köpekleri boğuşunca kavga ederler
birbirlerinin evlerine ancak
ölümlerde ve düğünlerde giderler.
şarkı söylemekten ve kederlenmekten utanırlar
gülmek ayıp eğlenmek zayıflıktır
ancak rakı içtiklerinde duygulanır ve ağlarlar.
binlerce yılın kabuğu altında
yürekleri bir gaz lambası kadar kalmıştır.
aldanmak korkusu içinde
sürekli birbirlerini aldatırlar.
bir yere birlikte gitmeleri gerekirse
karılarından en az on adım önde yürürler
ve bir erkeklik işareti olarak
onları herkesin ortasında azarlarlar.

köylüleri niçin öldürmeliyiz?
çünkü onlar otobüslerde ayakkabılarını çıkarırlar
ayak ve ağız kokuları içinde kurulup koltuklara
herkesi bunalta bunalta, yüksek perdeden
kızlarının talihsizliğini ve hayırsız oğullarını anlatır,
yoksulluktan kıvrandıkları halde, şükür içinde
bunun, tanrının bir lütfu olduğuna inanırlar.
ve önemsiz bir şeyden söz eder gibi, her fırsatta
gizli bir övünçle, uzak şehirdeki
zengin akrabalarından sözederler.
kibardırlar lokantada yemek yemeyi bilecek kadar
ama sokağa çıkar çıkmaz hünküre hünküre
yollara tükürürler...
ve sonra şaşarak temizliğine ve düzenine
şehirde yaşamanın iyiliğinden konuşurlar.

köylüleri niçin öldürmeliyiz?
çünkü onlar ilk akışamdan uyurlar.
yarı gecelerde yıldızlara bakarak
başka dünyaları düşünmek gibi tutkuları yoktur.
gökyüzünü, baharda yağmur yağarsa
ve yaz güneşlerini, ekinlerini yeşertirse severler.
hayal güçleri kıttır ve hiçbir yeniliğe
-bu, verimi yüksek bir tohum bile olsa-
sonuçlarını görmeden inanmazlar.
dünyanın gelişimine katkıları yoktur.
mülk düşkünüdürler amansız derecede
bir ülkenin geleceği
küçücük topraklarının ipoteği altındadır
ve bir kaya parçası gibi dururlar su geçirmeden,
zamanın derin ırmakları önünde...

köylüleri söyleyin nasil
nasil kurtaralim?

 

Şükrü Erbaş

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...