Jump to content

Ateizme göre Evrensel Ahlak


Recommended Posts

Caner Taslaman, bariz şekilde bokyiyenlikten başka bir bok yemiş değil.

 

Öncelikle, evrensel ahlak diye bir şey yok. İlk sıçtığınız bok bu.

 

Ahlak denen şey, sürü içindeki hiyerarşi ve ilişkilere dair içgüdülerin toplamından ibarettir. Bu da, evriminle beraber gelişmiş olan genetiğinde mevcuttur.

 

İnsanların, ahlaklı, ahlaklı olmayı, amsatan evladı, pedofil, uçkur düşkünü bir bedeviden öğrendiğini iddia etmek, insanlığa yapılmış en büyük hakarettir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, anibal yazdı:

Caner Taslaman, bariz şekilde bokyiyenlikten başka bir bok yemiş değil.

 

Öncelikle, evrensel ahlak diye bir şey yok. İlk sıçtığınız bok bu.

 

Ahlak denen şey, sürü içindeki hiyerarşi ve ilişkilere dair içgüdülerin toplamından ibarettir. Bu da, evriminle beraber gelişmiş olan genetiğinde mevcuttur.

 

İnsanların, ahlaklı, ahlaklı olmayı, amsatan evladı, pedofil, uçkur düşkünü bir bedeviden öğrendiğini iddia etmek, insanlığa yapılmış en büyük hakarettir.

 

 

Peki bir şey, bir kişiye ahlaklı geliyor ama başkasına ahlaklı gelmiyorsa hangisinin doğru olduğunu nerden bileceğiz? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
13 dakika önce, jynx yazdı:

 

Peki devlet o şeyi yasallaştıracağına ya da yasaklayacağına nasıl karar verecek?

 

Toplumun genel isteğine bakarak. Örneğin tecavüzü %99.9 luk bir kesim onaylamıyorsa bunun yasal olması saçmadır karşılığında bir cezası olması gerekir yoksa kaos hakim olur herkes birbirine tecavüz etmeye başlar. Kendine ve yakınına yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma gibi bir olguda o toplumun ahlakını oluşturabilir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, jynx said:

 

Peki devlet o şeyi yasallaştıracağına ya da yasaklayacağına nasıl karar verecek?

 

Sence?

 

Devlet bir zamanlar cadı olmayı yasaklamış, cadı olanları da köz ateşinde yakmış, suda boşmuş, aklına gelmedik işkenceler yapmıştı. 

 

Devlet yasakladı veya serbest bıraktı diye bir şey, ahlaki, iyi, güzel, doğru mu olacak?

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, lawrenceKrauss said:

 

Toplumun genel isteğine bakarak. Örneğin tecavüzü %99.9 luk bir kesim onaylamıyorsa bunun yasal olması saçmadır karşılığında bir cezası olması gerekir yoksa kaos hakim olur herkes birbirine tecavüz etmeye başlar. Kendine ve yakınına yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına yapma gibi bir olguda o toplumun ahlakını oluşturabilir. 

 

Toplumun genel isteği diye bir şey kabul edilemez. 

 

Tecavüzü toplumun %100'ünün onaylaması, tecavüzü güzel, iyi bir şey mi kılar? 

 

Tarihte bunun örneği bolca vardır. İşte islam denen bok yığını mesela. Gidiyorsun, adamın evini basıyorsun, kendini öldürüyor, malını mülkünü yağmalıyor, karısını kızını da sikip tecavüz ediyorsun, yetmiyor birde götürüp pazarda satıyorsun ki, başka mümin kardeşlerin de sikip tecavüz edebilsin. Ve toplumun %100'ü de bunu iyi bir şey olarak kabul ediyor. Hatta bunu yapanlar, birde utanmadan çıkıp, kendilerini en bir ahlak timsali, hatta ve hatta ahlakın kaynağı olarak gösteriyor.

 

Bu amanda toplumun genel ahlakı, toplumun geneli lafları, toplumdaki pislikleri, rezillikleri aklamak, meşru kılmak için yapılan rezilliklerdir. Din bunların başında gelir, din sayesinde her tür rezillik, vahşet, pislik, namussuzluk hepsi de aklanır, hatta kutsal, çok iyi bir şey oluverir.

 

 

tarihinde anibal tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Bu dallamayı kim doçent yapıp üniversiteye hoca olarak atadı ki? Gerçi bu ülkede ne doğru ki bu olsun!

Kendine sadece tapılmadığı için insanları yakacağını söyleyen ahlaksız bir Tanrı’ya inanan bu zavallının ahlaktan bahsetmesi kadar absürt bir şey olamaz. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Eskiden çok kötü durumlarda olup da dini bulunca kurtulan insanları anlatırlardı, hee tamam o zaman din bazen gerekliymiş derdim.

Ama dinin normalde ahlaklı olacak insanı da ahlaksızlaştırması söz konusu. 

Dinde çalıp çırpıp tecavüz edip sonra evrenin yaratıcısı tarafından affedilmek söz konusu. 

Neden böyle diyince de sen sus yaratanın tasarrufu deniyor. Bu durumda din ahlakı tekeline aldığını iddia edemez. 

Birkaç serseri bali çekmeyi bırakıp meczup hayatı yaşayacak diye dini hoş görmek abes artık.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

Toplumun genel isteği diye bir şey kabul edilemez. 

 

Tecavüzü toplumun %100'ünün onaylaması, tecavüzü güzel, iyi bir şey mi kılar? 

 

Tarihte bunun örneği bolca vardır. İşte islam denen bok yığını mesela. Gidiyorsun, adamın evini basıyorsun, kendini öldürüyor, malını mülkünü yağmalıyor, karısını kızını da sikip tecavüz ediyorsun, yetmiyor birde götürüp pazarda satıyorsun ki, başka mümin kardeşlerin de sikip tecavüz edebilsin. Ve toplumun %100'ü de bunu iyi bir şey olarak kabul ediyor. Hatta bunu yapanlar, birde utanmadan çıkıp, kendilerini en bir ahlak timsali, hatta ve hatta ahlakın kaynağı olarak gösteriyor.

 

Bu amanda toplumun genel ahlakı, toplumun geneli lafları, toplumdaki pislikleri, rezillikleri aklamak, meşru kılmak için yapılan rezilliklerdir. Din bunların başında gelir, din sayesinde her tür rezillik, vahşet, pislik, namussuzluk hepsi de aklanır, hatta kutsal, çok iyi bir şey oluverir.

 

 

 

Toplumun isteklerinin belli bir olgulara göre düzenlenmesi gereklidir cogunluk istedi diye bir sey yasal olmaz. Alt tarafta yazdım kendine ve yakınına yapılmasını istemediğin bir şeyi başkasına dayatamazsın. Örneğin islam devletlerinde kadınların siyah çuvallara geçirilmesi bunu ordaki bütün kadınlar istiyormu? Belki cogunluğu korkudan istiyor kitapta yazıyor diye ama erkekler bunu kendisine yaparmıydı en başta din gelişirken ? Kendilerini çuvala sokup öyle gezerlermiydi bu dini o zaman kabul ederlermiydi? Tecavüzde de aynı.Kendine ve yakınına yapılmasını istemediğin bir şeyi yapma. Bugün tecavüzcüler bir kadın tarafından tecavüze uğramak istiyordur belki ama  anasına bacısına tecavüz edilsin isterlermi? Eğer bunu isteyen bir kişi veya toplum varsa bunlar ya hastadır veyahut insan değildir zaten. Derhal müdahele edilmeli. Bu islam denen cahilliğede müdahele edilmeli güya bir tanrı var  kuralları o belirliyor  , toplumda korkudan kabul ediyor...  Ben her zaman dünyada tek bir toplumun olması gerektiği ve kuralların her yerde aynı sekilde gecerli olması gerektiğini savunurum . Bununda medeniyetin en gelişmiş olduğu devletler ve en zeki insanlar tarafından yapılması gerekir. Mesela İsviçre gibi yada suçun çok az olduğu İzlanda,Monako,lihtenştayn, San marino gibi ülkeler ve prenslikler tarafından yapılmalı.

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Toplumsal ahlak görecelidir. Zira 1400 yıl evvel islam’ın tedavüle ilk çıktığı sıralar toplumda mevcut ahlak yapısıyla günümüzün ahlak yapısı arasında dağlar kadar fark var. 1400 yıl önce kölelik, pedofili, kadını mal görmek, masum insanları kısas adı altında öldürmek,

Senin inandığın saçmalığa inanmayan insanları öldürülmeye layık görmek vb. o günkü ahlak anlayışı altında normal kabul edilen hususlardı. Günümüzde böylesine vahşilik ve barbarlık içeren anlayışlar toplumsal ahlakın evrimiyle kabul edilemez davranışlar içerisine girmiştir. 19/20. Yüzyıla kadar kurandaki dövün emrini, köleler ile ilgili düzenlemeleri vb. kimse yadırgamazken günümüz ahlakıyla yetişmiş müslümler bu ilkellikleri kendine yediremeyerek modernist adı altında ayetlerin anlamıyla oynayıp kitabın 1400 yıldır yanlış anlaşıldığı gibi saçma sapan bahaneler üretmeye başlamışlar ve böylece ahlakın evrimine de salakça da olsa bir örnek teşkil etmektedirler.

 

Bireysel ahlak ise insanın genetik koduna evrimsel süreç içerisinde kazınmış ve doğuştan gelen iyi/kötü algımızı, haksızlığa tepki verme güdüsünü vb. oluşturmuş, milyonlarca yıllık evrimin bize kazandırdığı bir özellik olarak öne çıkmıştır. Her ne kadar dinler ve farklı ideolojiler tarafından insanları kullanmak adına manipüle edilebilse de toplumsal ahlakımızın kaynak kodunu oluşturan da yine evrim tabanlı bireysel ahlaktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 hours ago, jynx said:

Caner taslaman ateizme göre evrensel bir ahlak anlayışının olamayacığını söylüyor. Neye ahlaken iyi neye ahlaken kötü diyemeyeceğimizi savunuyor.

 

Burda Kerem Cankocak'la bir tartışması var. Sizin bu konu hakkındaki düşünceleriniz ne?

 

Ahlak dediğin topluma istinaden prim yapan ve var olan, aynı zamanda da toplumu inşa eden şey. Eğer grup ve toplumun bir seçilim değeri olmasaydı, bugün ahlak diye bir şey olmaz, siz de temcit pilavı gibi onu önümüze getiriyor olmazdınız.

 

Örneğin toplumun değil de bireyselliğin, tekilliğin geçer akçe olduğu, seçilim değerinin yüksek olduğu bir düzen düşünün. Nasıl olabilir misal: İnsanların her birinin kendine has spesifik bir bağışıklık sisteminin olduğu, ve birbiri ile gereğinden fazla (3-5 dk.) münasebete giren bireylerin karşılıklı olarak nalları diktiği, aynı zamanda da aseksüel olarak ürenebilinen bir senaryo düşünün. Garip ya da saçma, ama faraziye bu ya işte..Önemli olan hatice değil netice burada.

 

İşte o düzende belirli bir alanı parsellemiş "bireyler", hayatta kalabilmek adına kendilerine yaklaşan diğer "bireyleri" en kısa zamanda ortadan kaldırarak uyum ve hayatta kalma şanslarını artırabilirlerdi ancak. Öyle de olur, daha kolay öldürebilen ve gaddar olan belki de seçilirdi. Ha bu şekilde zeka meka akıl nasıl gelişirdi, gelişirdi bir şekilde diyelim biz. İşte böyle bir düzende ahlak mahlak pok yerdi ancak. En güzel ahlak da en vicdansızın üzerinden bina edilir, stereotip haline gelirdi. 

 

Bu ne demek?

 

- Ahlak dediğin şey evrensel değil, olamaz demek.

- Canlılığa ve onun olageliş şekline, doğal seçilime edilgen demek. 

- Canlılık başak şekilde olagelse, ahlak da başka şekilde olagelirdi demek.

 

Olmayan evrensel ahlakın hesabını ateist, daha doğrusu sekülerlerden sormak da abesle iştigal bir talihsizlik olsa gerek.

 

Din ya da tanrı bir şeyi, ahlakı kıçından uydurdu diye o evrensel olmuyor ayrıca. Aynı zamanda tanıtlayabilmek lazım bunu. Aksi takdirde biri gelir: 

 

"Bir şey tanrı öyle dediği için mi iyidir, yoksa iyi olduğu için mi tanrı öyle demiş, buyurmuştur" der, size de apışıp kalmak düşer. 

Dinler ahlakı gasp edip sahiplenmiştir. Taslamanın bu tarz savlamaları da cahilin poz kesmesinden başka bir şey değil.

Az bilgili, biraz da akıllı bir adam bunları demez. Değil doçent!

 

Ahlak dinin ve dindarın zayıf karnıdır sadece, başkasının değil.

tarihinde teflon tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 2 weeks later...

İnsanlığı binlerce yıldır üzerinde kafa yorduğu evrenin oluşumu, ahlak gibi konulara kendine göre cevap verip, bu cevabı beğenmeyenleri allahsız, ahlaksız itham etmek dindarların yaptığı en büyük hata. senin bu sorulara sunduğun cevapları beğenmeyebilirim. antik yunan felsefesinde ahlak üzerine kafa yorulduğunu biliyoruz, demek ki daha ibrahimi dinler yayılmadan önce insanlar hayata dair bu temel soruları sormaya başlamışlar. birilerini bu sorulara ilahi cevap verdiğini iddia etmesi bu cevapları beğenmeyenleri tanrı düşmanı, ahlaksız yapmaz. farklı düşünüyor olabilirler. asıl bu insanları bu ithamlarla eleştirmek dinleri arz-talep ilişkisinin parçası haline getirir. evet insanlar mutlak ahlak anlayışını sırf kafa yorarak bulamadılar, herkesin ortak fikir birliği sağlayacağı bir tanrı fikrinde uzlaşamadılar o zaman birileri geldi dedi ki en doğrusu benim ki, benim fikrim ilahi o kabul gördü. türlü savaşlar ile dayatmalarla vs. şimdi neye dayanarak bu fikirlerin ilahiliğini teyit edeceğiz? ahlak fikri dinler ile gelmedi ki, tanrı fikri dinler ile gelmedi ki? mevcut dinler bu sorulara verilmiş bir cevaptan ibaret sadece.

 

evrensel ahlak diye mutlak bir şey yok. bence mükemmel olmasa da elimizden gelen en doğru ahlak anlayışı dünyadaki tüm insanların akıl ve vicdan yoluyla ulaşacakları ortak değerlerdir. taslaman tecavüzcülerden gitmiş. tecavüzcülerin alenen tecavüzü vicdanen doğrudur diye savunabileceğini akıl mantıkla anlatabileceklerini sanmıyorum. bu tarz düşüncelerin meclislerde, uluslar arası kuruluşlarda tartışlılabileceğini düşünüyor musunuz? insanlara kötülükte bulunanlar zaten yaptıklarının yanlış bir şey olduğunu vicdanen, akıl mantıkla biliyorlar bu nedenle gizleme ihtiyacı hissediyorlar. bu fikirlerin arkasında duramıyorlar. ırkçılık da yine geçersiz çünkü herhangi bir ırkın üstünlüğünü insanların çoğunun savunması vicdanı bırakın siyasi olarak bile mümkün değil. naziler dünyayı ele geçirmiş olsaydı diğer halklar en kötü ihtimalle almanlara boyun eğecekti. bu vicdanen, ahlaken almanların üstünlüğünü kabul ettikleri anlamına gelmez. siyasi bir meseledir. ırkçılık ikinci dünya savaşı zamanında bile almanların tamamı tarafından benimsenmemiştir. yahudi dükkanlarının önüne alman askerler gelip alışveriş yapılmamasını söylediklerinde buna karşı çıkan alman vatandaşları da vardı. berlin duvarı vs. de yine nazi ideolojisinin tüm halka yayılmadığnı gösteriyor. siyasi gerçeklerden gideceksek almanya ikinci dünya savaşından sonra bu noktaya ırkçılık ile gelmedi.

tarihinde ck789 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
10 saat önce, ck789 yazdı:

antik yunan felsefesinde ahlak üzerine kafa yorulduğunu biliyoruz, demek ki daha ibrahimi dinler yayılmadan önce insanlar hayata dair bu temel soruları sormaya başlamışlar.

 

Burası vurgulanması gereken bir nokta. O yüzden bu kısmı alıntıladım.

 

Antik Yunan'da ahlak felsefesi (etik) ve erdem üzerine kafa patlatan bir sürü düşünür olmuştur. Yani dinlerin tahakkümü başlamadan önce bile, küçük şehir-devletlerinde,  insanlar ahlaki normlar üzerine tespitler, çıkarımlar yapmışlardır.

 

Çok doğru bir noktaya temas etmişsin.

Link to post
Sitelerde Paylaş

açıkçası burada köken önemli. bu konuyla ilgili sağlam bir kaynak varsa ben de incelemek isterim. dinler mi ahlakı doğurdu, insanın ahlak arayışı, tanrı arayışı mı dinleri şekillendirdi tarihi olarak benim de merak ettiğim konu. bildiğim kadarıyla yaygın inanış tevrat'ın m.ö 1312-1313 tarihlerinde tebliğ edilmeye başlandığı yönünde. bu tarihten önce de tevhide dayalı inançlar var. atenism daha eski olarak kabul ediliyor https://en.wikipedia.org/wiki/Atenism . zerdüştlük ile ilgili de farklı iddialar var ne kadar monoteist sayılır tartışmalı tabi bildiğim kadarıyla ibrahimi din olarak kabul edilmiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Mısır'da da geleneksel inançları tekeline alan rahiplerin siyasi baskısından kurtulmak isteyen firevunun tek tanrılı bir dini ön plana çıkartıldığı iddia ediliyor. Şuradan itibaren 5dk izleyebilirsiniz. 1:02 den başlatabilirsiniz otomatik almazsa süreyi

 

 

Musa'dan öncedeki dönemler olduğu iddia ediliyor. Bu durumda sadece ahlakın değil, tevhid inancının bile ibrahimi dinlerden önce üzerinde düşünülen şeyler olduğunu söylebiliriz. 

 

Açıkçası bunlar bir takım tarihi veriler. Ne kadar doğru bilemeyiz. Bunlardan bağımsız olarak ben insanın temel yaşamsal ihtiyaçların karşıladıktan sonra en antik medeniyetlerde bile tanrı, ahlak gibi konulara kafa yorduğunu düşünüyorum. Yani bence tarihin belli bir döneminde ortaya çıkmış dinlerden önce de bu konular tartışılmıştır. Ahlak, tanrı inancı vs. dinler ile ortaya çıkmış kavramlar değildir. Dinleri de bu düşüncelerin kurumsallaşmış hali olarak görüyorum. İlahi olup olmadıkları inanç meseledir. Sonuç olarak insalığın her zaman tartıştığı konular üzerine çok da farklı şeyler söylemiyorlar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...