Jump to content

tanrı neden 14 milyar yıl bekledi?


Recommended Posts

41 dakika önce, KuranMumini2698 yazdı:

41:9-De ki: "Siz yeri iki günde yaratanı mı inkâr ediyorsunuz ve O'na eşler mi koşuyorsunuz? O, evrenlerin Rabbidir."

41:10-Onun üstüne denge unsurları (olan dağlar) yerleştirdi ve onu bereketli kıldı. Tüm arayıp isteyenler için onun gıdalarını dört günde ölçüp düzenledi.

41:11-Bir de duman halindeki Evren'e yönelerek ona ve yere, "İsteyerek veya istemeyerek (kaostan çıkıp) gelin" dedi. Onlar da, "İsteyerek geldik" dediler.

41:11 de ki,  bir de değil sonra olarak çevrilecek. Ayetleri çarpıtma. Dünyadan sonra Evren’i yaratıyor işte. Bilime ters.

 

4490972A-C2E6-4AA1-83AF-D81B339AFD7B.jpeg

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 65
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

2 hours ago, KuranMumini2698 said:

Kur'an'ın bütün ayetlerine bakarak çevirmendir. Bu bağlaçlardan biri yoksa demekki o ayet kendisi açık olduğu anlaşılır.

 

 

Mesela falanın çevirdiği Kuran'la filanın çevirdiği Kuran'ın hangisinin en doğru çeviri olduğunu neye tespit edeceğiz? Sen diyorsun en doğru benim çevirim, diğeri de hayır en doğrusu benim, bu böyle gidiyor. Ulan ben nereden bileyim, hanginizin çevirdiği en doğrusu? Bu put neden direkt kendi çevirip tüm dillerde birer Kuran göndermemiş? Neden aynı anda tüm insanlara kendi dillerinde bir kitap gönderilmemiş? Mantık bunu gerektirmiyor mu?

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Mesela falanın çevirdiği Kuran'la filanın çevirdiği Kuran'ın hangisinin en doğru çeviri olduğunu neye tespit edeceğiz? Sen diyorsun en doğru benim çevirim, diğeri de hayır en doğrusu benim, bu böyle gidiyor. Ulan ben nereden bileyim, hanginizin çevirdiği en doğrusu? Bu put neden direkt kendi çevirip tüm dillerde birer Kuran göndermemiş? Neden aynı anda tüm insanlara kendi dillerinde bir kitap gönderilmemiş? Mantık bunu gerektirmiyor mu?

Kur'an'ı okuyarak hangisinin doğru anlam olduğunu biliriz. Ben böyle yaparak sorunları çözüyorum. Objektif bir şekilde okumanız lazımdır. Bütün insanlara elçi göndermiştir. 

1 saat önce, Abdülmalik yazdı:

41:11 de ki,  bir de değil sonra olarak çevrilecek. Ayetleri çarpıtma. Dünyadan sonra Evren’i yaratıyor işte. Bilime ters.

 

4490972A-C2E6-4AA1-83AF-D81B339AFD7B.jpeg

"Sonra" kelimesi sadece bir anlamını vermişler. "Sümme" kelimesinin "bir de" anlamı da mevcuttur.

Link to post
Sitelerde Paylaş
55 minutes ago, KuranMumini2698 said:

Kur'an'ı okuyarak hangisinin doğru anlam olduğunu biliriz. Ben böyle yaparak sorunları çözüyorum. Objektif bir şekilde okumanız lazımdır. Bütün insanlara elçi göndermiştir. 

 

Ben bilmiyorum mesela, bir kere arapça, ben neden anadilim varken bir de arapça öğrenmek zorunda kalayım? Neden put türkçe bir kitap göndermemiş?

 

Fussilet 41. Biz bu Kuran'ı yabancı bir dil ile ortaya koysaydık: "Ayetleri uzun açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı bir dille söylenir mi?" derlerdi. De ki: "Bu, inananlara doğruluk rehberi ve gönüllerine şifadır." İnanmayanların kulaklarında ağırlık vardır ve onlara kapalıdır; sanki bunlara uzak bir mesafeden sesleniliyor da anlamıyorlar.

 

Türk'e (japona, çinliye, almana, fransıza, ispanyola vs) yabancı dilde kitap göndermek nasıl bir mantıktır?

 

Bana elçi falan gelmedi, sana ne zaman geldi?

 

Ayrıca bir tanrı neden elçi gönderir? Neden bir insanı başka bir insana inanmak zorunda bırakır? Neden bir insanı başka bir insana inanmadı diye sonsuza kadar yakar? Bunun neresinde akıl, mantık, adalet var?

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Bir de deyince ne oluyor ki? Ne değişiyor?

 

"Bir de/Ayrıca" dediğin zaman bir zaman belirtmiyor. Yani "sonra" kelimesi gibi olmuyor. 

 

6 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Ben bilmiyorum mesela, bir kere arapça, ben neden anadilim varken bir de arapça öğrenmek zorunda kalayım? Neden put türkçe bir kitap göndermemiş?

 

Fussilet 41. Biz bu Kuran'ı yabancı bir dil ile ortaya koysaydık: "Ayetleri uzun açıklanmalı değil miydi? Araba yabancı bir dille söylenir mi?" derlerdi. De ki: "Bu, inananlara doğruluk rehberi ve gönüllerine şifadır." İnanmayanların kulaklarında ağırlık vardır ve onlara kapalıdır; sanki bunlara uzak bir mesafeden sesleniliyor da anlamıyorlar.

 

Türk'e (japona, çinliye, almana, fransıza, ispanyola vs) yabancı dilde kitap göndermek nasıl bir mantıktır?

 

Bana elçi falan gelmedi, sana ne zaman geldi?

 

Ayrıca bir tanrı neden elçi gönderir? Neden bir insanı başka bir insana inanmak zorunda bırakır? Neden bir insanı başka bir insana inanmadı diye sonsuza kadar yakar? Bunun neresinde akıl, mantık, adalet var?

Kur'an bilene sor demektedir. Eğer insan gayret ederse Arapça bilmediği durumda bile gerçek mealin ne olduğunu bulabilir. Reşad Halife geldi. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, KuranMumini2698 said:

Kur'an bilene sor demektedir. Eğer insan gayret ederse Arapça bilmediği durumda bile gerçek mealin ne olduğunu bulabilir. Reşad Halife geldi. 

           

                    Reşad Halife ne ya da kim?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, KuranMumini2698 yazdı:

“Bir de/Ayrıca" dediğin zaman bir zaman belirtmiyor. Yani "sonra" kelimesi gibi olmuyor. 

Ayetlerin sıralamasında niye ilk önce yerin yaratılmasından bahsediyor? Sümme’ nin sonra olmadığını nasıl bilebiliriz? Bunu kime soracağız? Sen aslını nereden biliyorsun? Herkes sonra diye çevirmiş, sen aslını nereden öğrendin? 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Ayetlerin sıralamasında niye ilk önce yerin yaratılmasından bahsediyor? Sümme’ nin sonra olmadığını nasıl bilebiliriz? Bunu kime soracağız? Sen aslını nereden biliyorsun? Herkes sonra diye çevirmiş, sen aslını nereden öğrendin? 

Naziat Suresi'nde "önce Evren sonra yer yaratıldığı" geçmektedir. Kur'an inanların imanını, inkarcıların inkarını güçlendiren bir kitaptır.(17:82) Size argüman vermek için ilk başta yerden bahsediyor ama bu sıralamayı göstermez. Çünkü sıralama olması için "sonra" kelimesi olması lazımdır. Ben Kur'an'ın bütünlüğüne bakarak Naziat Suresi'ne bakarak "ayrıca" anlamını verdim.  

tarihinde KuranMumini2698 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
42 minutes ago, KuranMumini2698 said:

Kur'an bilene sor demektedir. Eğer insan gayret ederse Arapça bilmediği durumda bile gerçek mealin ne olduğunu bulabilir. Reşad Halife geldi. 

 

Bileni neye göre belirleyeceğiz? Alnında bilen mi yazıyor bu tiplerin?

 

Reşad Halife mi? Bir başka şarlatan daha. Şimdi ben bu şarlatana neden inanayım?

 

24 minutes ago, KuranMumini2698 said:

Kur'an inanların imanını, inkarcıların inkarını güçlendiren bir kitaptır.(17:82)

 

Bir saçma sapan ayet daha. Aslında bu kitabın inanmayanları ikna etmesi gerekmiyor mu? İnananı ikna etmeye zaten gerek yok, asıl marifet inanmayanı ikna etmektir. Bir kitap inanmayanı ikna edemiyorsa eksik, hatalı ve yanlış demektir. İşte bunu sadece akıl sahipleri düşünür.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Bileni neye göre belirleyeceğiz? Alnında bilen mi yazıyor bu tiplerin?

 

Reşad Halife mi? Bir başka şarlatan daha. Şimdi ben bu şarlatana neden inanayım?

 

 

Bir saçma sapan ayet daha. Aslında bu kitabın inanmayanları ikna etmesi gerekmiyor mu? İnananı ikna etmeye zaten gerek yok, asıl marifet inanmayanı ikna etmektir. Bir kitap inanmayanı ikna edemiyorsa eksik, hatalı ve yanlış demektir. İşte bunu sadece akıl sahipleri düşünür.

Araştırıp, sorgulayıp ve öğrenip neyin doğru olduğunu öğrenirsin. Bunun için çalışman gerekir. 72. surenin son ayetlerini okumanı tavsiye ederim. Objektif bir şekilde okursan aklını kullanarak "tefsir-hadis-iniş sebebi-siyer" bu saçmalıkları katmazsan zaten inanırsın. Zaten inanmamakta direnenler Kur'an'a inanmazlar.(Dogmatik olanlar) 

 

Birçok inanmayan objektif bir şekilde Kur'an'a inandılar. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, Abdülmalik yazdı:

Nerede var?  O ayetlerde önce evren yaratıldı diye birşey yok. 

79:27-Siz mi, yoksa gök mü yaratılış açısından daha zorludur? Onu O yaptı.

79:28-Onu inşa etti ve düzenledi.

79:29-Gecesini kararttı, sabahını ise ortaya çıkardı.

79:30-Ve yeri de yumurta biçimine soktu.

 

Arapça "dahhaha" kelimesinin yalın hali olan "dahya" kelimesi "yumurta" anlamına gelir. Dünyanın yumurta gibi yuvarlak olamayacağına inanan eski Kuran yorumcuları, "onu yumurta biçimine soktu" ifadesini bir mecaz olarak kabul etmişler ve yumurta kelimesiyle yumurtanın konduğu kuluçkanın kastedilmiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Böylece çok açık olan ayetin anlamını bozarak "Ve yeri de kuluçka gibi düzenledi" diye tefsir etmişlerdir. 

 

 

 
 
 
 
 
 
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, KuranMumini2698 yazdı:

Araştırıp, sorgulayıp ve öğrenip neyin doğru olduğunu öğrenirsin. Bunun için çalışman gerekir. 72. surenin son ayetlerini okumanı tavsiye ederim. Objektif bir şekilde okursan aklını kullanarak "tefsir-hadis-iniş sebebi-siyer" bu saçmalıkları katmazsan zaten inanırsın. Zaten inanmamakta direnenler Kur'an'a inanmazlar.(Dogmatik olanlar) 

 

Birçok inanmayan objektif bir şekilde Kur'an'a inandılar. 

 

Güzel söylüyorsun da kuranı yazanlar kimler ? Bildiğim kadarıyla Arap peygamberi okuma yazma bilmiyordu. kuran yazılma işine girişildiginde Kur'an'ın ilk hali deri parcalari ve kumaş parçalarına yazılıydı, onu birlestirip kitap yapılmış ama gel gör ki ne o deri kumaş parçalarından nede onları birleştirip oluşturulan kopyadan eser yok çünkü yakılmış. Orjinalinin kopyası olduğu soylenen 3. Bir kopya var deniliyor ama oda ortalıkta yok , onun haricinde olan bugün okuduğumuz Kur'an'ın orjinal bir kaynağı yok. Tamamen kuranı ezbere bilen kişilerin yazdığı iddia edilen bir kitap. Bu noktada içinde degisiklik yapılması çok müsait . Ayrıca Kuran'da bekke diye geçen hikaye değişiklik yapılarak Mekke ye uyarlanmış. (Yani değiştirilmiş) O ayrı bir konu gerçi . Hadislere inanmayıp Kur'an'a inanmani gerektirecek bulgu nedir sende ? Sonuçta hadisleri yazanlarda kurani yazanlarda ayni takım insanlar. Kaldı ki hadisleri takmayip sadece kuranı takınca daha bir boşluk kaliyor, hadisler kuranı kurtarmaya çalışmış ama kurtaramamis maalesef. Daha çok sıvamış.

tarihinde Salvolimpos tarafından düzenlendi
Yazim hatasi
Link to post
Sitelerde Paylaş
54 dakika önce, KuranMumini2698 yazdı:

79:27-Siz mi, yoksa gök mü yaratılış açısından daha zorludur? Onu O yaptı.

79:28-Onu inşa etti ve düzenledi.

79:29-Gecesini kararttı, sabahını ise ortaya çıkardı.

79:30-Ve yeri de yumurta biçimine soktu.

 

Arapça "dahhaha" kelimesinin yalın hali olan "dahya" kelimesi "yumurta" anlamına gelir. Dünyanın yumurta gibi yuvarlak olamayacağına inanan eski Kuran yorumcuları, "onu yumurta biçimine soktu" ifadesini bir mecaz olarak kabul etmişler ve yumurta kelimesiyle yumurtanın konduğu kuluçkanın kastedilmiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Böylece çok açık olan ayetin anlamını bozarak "Ve yeri de kuluçka gibi düzenledi" diye tefsir etmişlerdir. 

 

 

Dahya yumurta değildir, düzenlemektir. Gök yaratıldıktan sonra dünyada ki proses son şekline ulaşmış yani düzenlenmiştir.

 

Rahman 7: Göğü Allah yükseltti ve düzenini o kurdu.

 

Naziat suresinde de önce yer sonra gök yaratılıp sonrasında dünyada düzen kurulduğundan bahseder.

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, KuranMumini2698 yazdı:

79:27-Siz mi, yoksa gök mü yaratılış açısından daha zorludur? Onu O yaptı.

79:28-Onu inşa etti ve düzenledi.

79:29-Gecesini kararttı, sabahını ise ortaya çıkardı.

79:30-Ve yeri de yumurta biçimine soktu.

 

Arapça "dahhaha" kelimesinin yalın hali olan "dahya" kelimesi "yumurta" anlamına gelir. Dünyanın yumurta gibi yuvarlak olamayacağına inanan eski Kuran yorumcuları, "onu yumurta biçimine soktu" ifadesini bir mecaz olarak kabul etmişler ve yumurta kelimesiyle yumurtanın konduğu kuluçkanın kastedilmiş olduğunu ileri sürmüşlerdir. Böylece çok açık olan ayetin anlamını bozarak "Ve yeri de kuluçka gibi düzenledi" diye tefsir etmişlerdir. 

 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, KuranMumini2698 said:

Araştırıp, sorgulayıp ve öğrenip neyin doğru olduğunu öğrenirsin. Bunun için çalışman gerekir. 72. surenin son ayetlerini okumanı tavsiye ederim. Objektif bir şekilde okursan aklını kullanarak "tefsir-hadis-iniş sebebi-siyer" bu saçmalıkları katmazsan zaten inanırsın. Zaten inanmamakta direnenler Kur'an'a inanmazlar.(Dogmatik olanlar)

 

Araştırdım, sorguladım, öğrendim ve farkına vardım ki bu Muhammed denen arap bedevisi kıçından sallamış, araplar da bu palavraları insanlığa gerçek diye zorla yutturmuşlar. Şimdi benim sonsuza kadar yakılmamı mı gerektiriyor düşünmem, sorgulamam ve inanmamam?

 

1 hour ago, KuranMumini2698 said:

Zaten inanmamakta direnenler Kur'an'a inanmazlar.(Dogmatik olanlar) 

 

Daha senin kavramların ne anlama geldiğinden haberin yok, dogmatik olan inançtır, inanmamak dogmatizmle taban tabana zıttır. Adı üstünde inanç; akıl, mantık ve sağduyu ile hiç bir alakası olmayan tamamen dogmayla çalışan bir şey.

 

1 hour ago, KuranMumini2698 said:

Birçok inanmayan objektif bir şekilde Kur'an'a inandılar. 

 

Kimmiş onlar? Ben hayatım boyunca bir tane bile objektif şekilde düşünüp araştıran, sorgulayan ve Kuran'a inanan görmedim, tam tersine atalarının dinine iman eden milyarlar gördüm, aynen senin yaptığın gibi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 03.09.2019 at 18:52, akılsızşuursuzatom yazdı:

kurandaki  ifade  ol  der  oluş  sürecine  girerdir.Hem  zamandan. munezzeh  olan varlık  için  zaman. mı  geçer  de  bekler?

 

Allah'ın sadece "ol" demesi bile bir zamana bağlı. "ol" derken bile bir süreç geçmektedir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...