Jump to content

tanrı sonradan ortaya çıkma


Recommended Posts

Bu konu Tanrı'nın evreni neden 14 milyar yılda yarattığını sorduğunuz diğer başlığınızla da alakalı aslında. Bence cevapları da aynı temele dayanıyor. Ben iki konunun da kendimce açıklamasını buraya yazacağım. 

 

Tanrının gerçekliği ile ya da katı ile bizim gerçekliğimiz ya da katımız aynı değil, bu yüzden iki gerçekliği kıyaslamak elmalarla armutları kıyaslamak gibi bir şey. Aslında Tanrının gerçekliği bütün gerçekliklerin üstünde ve hepsini kuşatan evrensel küme gibi bir şey. Tanrı ne? Sonradan olmayan. Her şeyden önce var olan. Orjinal olan. Her şeyin, Ondan sonra olduğu. Sonradan olanların(evrenlerin, alemlerin) hepsini kuşatıyor. Ama sonradan olanlar (alemler) Onu kuşatamıyor.

 

Tanrı ilk kalemi yarattı, ona yaz dedi, o da olacak her şeyi yazdı. Olacak her şeyin bilgisi ve emri en başında Tanrının planında ve zihninde var. Mükemmellik basitlikten önce ya da en azından onunla birlikte mevcut. Plan ve proje daha ilk kazmayı vurmadan belli. Oluşlar ve değişimler Tanrının bilgisinde yer alan o planın uygulamaya geçmesi ve tahakkuk etmesi. Bismillah diyorsun, toprağa ilk kazmayı vuruyorsun, sonunda bir bakıyorsun gökdeleni bitirmişsin. O gökdelenin planı ve mükemmel hali onu yapanın zihninde daha ilk kazmayı vururken vardı. Zaten, mantıken bir şeyin bilgisi ya da planı o şeyin gerçekleşmesinden öncedir. O yüzden basitten mükemmelliğe gidiliyorsa basitin ne olduğu, mükemmelin ne olduğu, basitten mükemmele nasıl gidildiği bilgileri başından belli olması lazım. Buna bir de var oluşun ezeli olmasını eklersek basitten karmaşığa gidilip sonunda daha önce hiç olmayan bir mükemmelliğe ulaşılması olası bir şey değil. O mükemmelliğe şimdiye çoktan ulaşılmış olması lazım.     

 

Bu arada zaman sorusuyla alakalı da cevabım şu:

Alemler dedik ya, konumuz açısından iki alem önemli. Emir alemi ile Halk alemi. Emir alemi maddesiz, ölçüsüz, zamansız, değişmeyen, latif bir alem. Bir nevi komutların alemi. Şu ayetlerde geçen alem.

"Bizim emrimiz bir göz kırpması gibi anidir."

"O'nun emri, bir şeyi dileyince ona sadece "Ol!" demektir. O da hemen oluverir."

Sana ruhtan soruyorlar. De ki: "Ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden ancak az bir şey verilmiştir."

 

Bir de Halk alemi var. Maddenin, zamanın, zamanın, değişim ve gelişmenin yaşandığı kesif bir alem. Şu ayetlerde geçen alem. 

"O Allah ki, her şeyin yaratılışını(halkını) güzel yaptı ve insanı yaratmaya(halk) çamurdan başladı."

"İnkar edenler görmediler mi ki, göklerle yer bitişikken biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık(halk)? Hala iman etmeyecekler mi?"

"Bilesiniz ki, yaratmak(halk) da emretmek(emir) de O'na mahsustur. "

 

Bu iki alemden emir aleminde belli olan bir şeyin halk aleminde de ortaya çıkması ve şekillenmesi maddeyle, zamanla, sebeplerle vb. oluyor. O yüzden canlılığın sudan başlayıp, milyonlarca ya da milyarlarca yılda oluşmasını gözlemliyoruz.

 

"Birisi, yüksek derecelere sahip olan Allah katından, inkarcılara gelecek ve savunulması imkansız olacak azabı soruyor. Melekler ve Cebrail o derecelere, miktarı elli bin yıl olan bir günde yükselirler."

 

Düşün, meleklerin ve Cebralin elli bin yılda yükselebildiği Tanrı katından gelen bir emrin, bizim gerçekliğimize inmesi ve fiziksel dünyamızda tahakkuk etmesi ne kadar sürer.

 

 

tarihinde Yeni Üye tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 minutes ago, Yeni Üye said:

Düşün, meleklerin ve Cebralin elli bin yılda yükselebildiği Tanrı katından gelen bir emrin, bizim gerçekliğimize inmesi ve fiziksel dünyamızda tahakkuk etmesi ne kadar sürer.

 

Hemen düşünelim, yalnız put burada Cebrail ve meleklerin hızını vermeyi unutmuş, bir de hızlarını ve yönlerini verseydi putun ne kadar uzakta ikamet ettiğini öğrenecektik. Unutmuş bunları vermeyi.

 

Şimdi Cebrail'in Allah'ın yanına gidip emirleri alıp bunlara Muhammed'e ulaştırması 100.000 yıl sürdüğüne göre, Kuran nasıl 23 yılda tamamlanmış?

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, bababurayagel yazdı:

tanrı insanlardan önce ortaya çıkamaz....

 

basitten mükemmelliğe gidiyor...

 

insanoğlu magaradan aya çıktı....

 

tanrı belki hayattadır....belkide doğmamış olabilir...

 

Eğri oturup doğru konuşalım...

İnsanoğlu ne zaman kendi farkındalığının farkına vardı, işte o zaman kendini bir şey zannetmeye başladı ki bugünlere kadar yaptıklarına şöyle bir baktığımızda, pek de beceriksiz sayılmaz. Uçsuz bucaksız hayal gücü sayesinde, tanrıları bile dize getirmiştir ve onları kukla gibi oynatmışlardır ve halen de öyledir.

İnsanların olmadığı yerlerde, tanrı yoktur.

Nerede insan var, orada sözde tanrı(lar) cirit atıyor.

Piyasada insan ürünü binlerce tanrı var...

Seç, beğen ve al.

Hasılı bizzat insanlar, tanrının/tanrıların hareket alanlarını tayin etmektedirler, işte tam bu yüzden bu menem tanrılar insanlardan bağımsız var(!) olmayı bir türlü beceremiyorlar.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Tanrı, yaratıcısı olan insan aklında tarih boyunca durmaksızın evrim geçirdi.

Animist- panteist – politeist ve nihai olarak monoteist bir yapıya büründüler.

Çok tanrılı inançlarda mevcut olan ve farklı konularda uzmanlaşmış tanrılar, monoteist inançlar altına melek, cin vb. olarak dahil edildiler.

Anlayacağınız, şu anki tek tanrılı inanç sistemleri çok tanrılı dinlerin süregelen evriminde sadece birer ara geçiş formundan ibaret.

Dinlerin evrimi, gelecekte pratik edilecek olanları nasıl şekillendirecek kim bilir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 saat önce, bababurayagel yazdı:

tanrı insanlardan önce ortaya çıkamaz....

 

Çıksa bile bomboş bir mekana çıkmış olur. İnsanların olduğu bir mekana çıktığını varsaysak bile, tüm insanlık dinlere olan inancını bir anda ve tamamiyle bırakmış olduğu an, Tanrının hiçbir hükmü kalmayacaktır. Yani yaratıcı ciddi zor duruma düşebilir bu konuda. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

 daha önce yazdık

varlığı tasavvurdan bağımsız  olanlar demiştik.

misal insanlar altın maddenini buluncaya kadar meçhul idi ama vardı. insanlar altın dediğinde şimdi hayalinde tasavvurunda sarı ışıldayan bir maden belirir.

ancak daha önce bilinmediği için böyle bir tasavvur doğal olarak yoktu ama bu yokluk altının varlığını etkilemedi zira bizatihi var olan tasavvurdan bağımsızdır

ama sen elli başlı her başında elli ağız her ağzında elli diş olan bir canavar tasavvur etsen bu hakikatte yoktur ancak senin zihni tasavuuruna varlığı bağımlı olur yani sen düşünmese idin o canavar oluşmayacaktı.zira hayali bir şey.

Allah kavramı hayali sınırlı bir zihni varlık değil zira akla sığan ve zihin perdesine düşen bir görüntü değil kavramdır

sonsuz kavramı gibi

kafanda sonsuza bir  küp kare gibi bir şekil hacim ağırlık kütle biçemezsin ancak akli olarak varlığını zorunlu olarak kabul edersin

zira aklen  sayı doğrusunda ne kadar gidersen git sona gelinemiyor bu doğal olarak aklen sonsuzu zorunlu kılar

ha günün birinde sayı doğrusunu sonu burasıdır sayılar bitti denilse o zaman sonsuz kavramı boşta kalır

ama aklen bu mümkün değil.sonu yok

sonu olmayanı da sonu olan bir sayı gibi zihinde şekilllendiremezsin kesemezsin biçemezsin işleme koyamazsın

diyoruz ki  Allah bakidir ezeli ebedidir. insan ise fanidir sonludur  ölümlüdür

eh sen Allaha ölümü izafe edersen  sonsuz üzerinde  sınırlı sayılara yaptığın çarpma bölmeyi yapmaya benzer.sonsuz sınırlı değil ki çarpılsın

ha sonlu sayı ile çarpsan yine sonsuz  ne artar ne azalır zira miktar değil kayıtlı değil ki artsın azalsın

biz Allahın her şey gücü yeter zira kudreti sonsuz diyoruz

adam Allah kaldıramaycağı bir taşı yaratabilir mi diyor

bu sonsuzu bir sayı ile çarpsan büyürmü bölsen küçülürmüdemeye benzer

bir kere sonlu ile sonsuz kavramını iyice öğrenmek gerek.

sonsuz senin tahayyül tasavvur zihnen var ettiğin şey değil

aklen deliller ile ortaya konulan mecburi vacibli bir şey.

 

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...