Jump to content

Doğar doğmaz çeşme gibi akan süt


Recommended Posts

11 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Allah sırtlanlara görev vermiş ki doğayı temizleme görevi ,akbabalarda buna örnektir bu sayede doğa temiz kalır leşler ortada kalmaz.

Doğayı oldukça güzel temizliyorlar gerçekten. Şu merhamet, şefkat dolu temizliğe bir bakınız. Hastalık yayan zebrayı nasıl da ortadan kaldırıyorlar, acı çektire çektire. Bu arada leş ölü üreten bu sistemi kuran rabbimize de şükürler olsun, doğayı temiz tutuyor da leşleri ortadan kaldırarak, hastalıkların ortaya çıkmasını ve yayılmasını engelliyor. Rabbimiz tarafından tasarlanarak yoktan var edilen ve düzenin içine salınan sıtma parazitleri enfekte olan sivrisinekler her yıl yüzbinlerce kişiyi öldürmüyor mesela. Hastalıklar yüzünden acı çeken, ölen yok. Rabbim biz ölmeyelim de, çok güzel bir sistem kurmuş. Göğü üstüme çökertip bizi öldürmüyor da, çünkü çok merhametli ve şefkatli deprem yoluyla öldürüyor örneğin. Haiti de bir deprem oluyor, 360.000 kişi ölüyor. Ama gök üstümüze çökmüyor. Önemli olan nokta bu. Aşağı da ölümler yaşansa da, ölü yığınları üstünde yükselen bu mezarlıkta, bu acı ve ızdırap gezegeninde bu şekilde ölmüyoruz.

 

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 163
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

1 dakika önce, Buzul yazdı:

Doğayı oldukça güzel temizliyorlar gerçekten. Şu merhamet, şefkat dolu temizliğe bir bakınız. Hastalık yayan zebrayı nasıl da ortadan kaldırıyorlar, acı çektire çektire. Bu arada rabbimize de şükürler olsun, doğayı temiz tutuyor da leşleri ortadan kaldırarak, hastalıkların ortaya çıkmasını ve yayılmasını engelliyor. Rabbimiz tarafından tasarlanarak yoktan var edilen ve düzenin içine salınan sıtma parazitleri enfekte olan sivrisinekler her yıl yüzbinlerce kişiyi öldürmüyor mesela. Hastalıklar yüzünden acı çeken, ölen yok. Rabbim biz ölmeyelim de, çok güzel bir sistem kurmuş. Göğü üstüme çökertip bizi öldürmüyor da, çünkü çok merhametli ve şefkatli deprem yoluyla öldürüyor örneğin. Haiti de bir deprem oluyor, 360.000 kişi ölüyor. Ama gök üstümüze çökmüyor. Önemli olan nokta bu. Aşağı da ölümler yaşansa da, ölü yığınları üstünde yükselen bu mezarlıkta, bu acı ve ızdırap gezegeninde bu şekilde ölmüyoruz.

 

Herkes bir şekilde ölmeyecek mi, durup dururken ölse sonra ortadan yok olsa sihirbazlık gibi bir şey olur ama neden sonuç vardır dünyada.

Link to post
Sitelerde Paylaş
12 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Allah sırtlanlara görev vermiş ki doğayı temizleme görevi ,akbabalarda buna örnektir bu sayede doğa temiz kalır leşler ortada kalmaz.

 

Tamam ! Merhametli allah'ına söylede sizin gibileride temizlesin. Çünkü insanlığa baya zararlısınız.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Herkes bir şekilde ölmeyecek mi, durup dururken ölse sonra ortadan yok olsa sihirbazlık gibi bir şey olur ama neden sonuç vardır dünyada.

Ölecek tabi. Göğü üstümüze çökertip bizi öldürmeyen ve buna merhamet ve şefkat diyen rabbimiz, bizi çeşitli yollarla yine de öldürecek, bizlere acılar verecek. Şu şekilde öldürmüyor merhametli, şu şekilde öldürüyor yine merhametli. Bu arada herkes bir şekilde ölmeyecek mi diyip, çocuklar yapacaksınız. Yaşama içgüdüsü olan, ölümden korkan canlılara ölümü dayatacaksınız alay eder gibi. Sonra tüm o pişkinliğinizle herkes bir şekilde ölmeyecek mi diyeceksiniz. Rabbiniz sizin hamurunuza pişkinlik katmış sanırım. Tabi çocuklarınız ölünce de, başında gözyaşı döküp, ağıt yakarken de ölüm nerede olursanız olun sizi bulur diyen allaha yalakalık ve yancılık yaparak zihinsel uyumsuzluğun dibine de vuracaksınız aynı zamanda. Şu tasarımın kusursuzluğuna bakın. Pişkinlik, zihinsel uyumsuzluk. Ne ararsan var. Bu tasarımda zihinsel uyumsuzluğa bağlı gelişen bir pişkinlik var. Düşün yani. Çocuğunun ölmesini ister misin diye sorsan, yok diyebilir. Ama var ederek ölümüne neden olmuş. Pişkin pişkin herkes ölmeyecek mi diyor, birde ölüm nerede olursanız olun sizi bulur diyen allaha yalakalık yapıyor. İşte yüceltilen anne ve baba sevgisi bu. Bu tasarımın merhamet ve şefkat anlayışı da bir tuhaf abi. Başka canlılara acıyı, ızdırabı, hastalığı, ölümü dayatan bir merhamet ve şefkatten söz ediyoruz.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
39 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Allah sırtlanlara görev vermiş ki doğayı temizleme görevi ,akbabalarda buna örnektir bu sayede doğa temiz kalır leşler ortada kalmaz.

 

Pişkin pişkin hala şu vahşeti savunuyorsunuz ya yazık....Kendin empati yapamıyorsun bari senin yerine biz yaptıralım. Kendini o canlının yerine koy.Başka bir canlı geldi sana saatlerce işkence ederek canlı canlı seni ve yavrunu yemeye başladı. Tepeye bakıp ah yaradanım ne güzel de  temizliyorsun doğayımı diyeceksin? Ama sizde empati duygusu nerde, bir gram bile sorgulmaktan korkan müslümanlar.  İşte cehennem korkusu böyle bir şey. İnsanlara neleri savundurtturuyor.  

Şu korkutma olmasa bu dine kimse inanmazdı...

 

Doğayı temizlemek için böyle bir yönteme başvuran tanrıya ne denir bilmiyorum! Gücü yok herhalde başka yoldan yapmaya

Ayrıca temizleme diye bir şey yok o canlı zaten ölecek. Sonsuza kadar yaşasaydı belki o zaman senin dediğin mantıklı olurdu... o da BELKİ !

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
49 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Allah sırtlanlara görev vermiş ki doğayı temizleme görevi ,akbabalarda buna örnektir bu sayede doğa temiz kalır leşler ortada kalmaz.

Allah: Sırtlanlar az önce acı çektirile çektirile katlettirdiğim şu zebranın leşini ortadan kaldırma görevini size veriyorum, doğayı temiz tutmak için. Kaldırın da hastalık yaymasın şu pis leş.

Sırtlan: Tamam rabbimiz.

 

Allah: Sıtma parazitleri ve onlarla enfekte olan sivrisinekler insanları hasta ederek öldürme görevini de size veriyorum.

Sıtma parazitleri ve sivrisinekler: Tamam rabbimiz.

 

Rabbimizin şu güzelliğine bir bakın. Hastalıklar ortaya çıkıp, yayılmasın, doğa temiz kalsın diye sırtlanları görevlendirmiş. Ama tüm canlıları yoktan, birdenbire var eden rabbimiz, çeşit çeşit hastalık yapan canlıları da tasarlayıp, tasarlayıp, yoktan var edip, edip yeryüzüne salıyor canlıları hasta etsin diye. Sözcükler yetersiz kalıyor bu durumu anlatmaya. Rabbimizin nurundan oluk oluk merhamet akıyor. Düşünsene katlettirdiği zebranın leşini sırtlanlar aracığıyla ortadan kaldıran, sonsuz merhameti özünde barındıran bir nur.

tarihinde Buzul tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
1 dakika önce, lawrenceKrauss yazdı:

 

Pişkin pişkin hala şu vahşeti savunuyorsunuz ya yazık....Kendin empati yapamıyorsun bari senin yerine biz yaptıralım. Kendini o canlının yerine koy.Başka bir canlı geldi sana saatlerce işkence ederek canlı canlı seni ve yavrunu yedi! Yenilirken tepeye bakıp ah yaradanım ne güzel de  temizliyorsun doğayımı diyeceksin? Ama sizde empati duygusu nerde, bir gram bile sorgulmaktan korkan müslümanlar.  İşte cehennem korkusu böyle bir şey. İnsanlara neleri savundurtturuyor.  

Şu korkutma olmasa bu dine kimse inanmazdı...

 

Doğayı temizlemek için böyle bir yönteme başvuran tanrıya ne denir bilmiyorum! Gücü yok herhalde başka yoldan yapmaya

Ayrıca temizleme diye bir şey yok o canlı zaten ölecek. Sonsuza kadar yaşasaydı belki o zaman senin dediğin mantıklı olurdu... o da BELKİ !

Bu konuda haklı olabilirsiniz gerçi .Bu arada yine malum videolarda big bang çokca söylenmeye başlandı ben big bangin bir patlama yani bildiğimiz anlamda yıkım getiren patlama gibi olmadığını daha farklı bir durumu tarif ettiğini biliyorum ama videolarda big bang gibi bir patlamadan düzen çıkamaz (yani evde bir patlama olsa gibi örneklerle teşbih yapmaya çalışıyorlar anladığım kadarıyla sıkca...) Biraz daha malumatınız çok diye sorayım cevaplarsanız sevinirim; Big bang bizim anladığımız anlamda (bummm) şeklinde patlama mıdır ? Diğer soru sıfır hacim sonsuz yoğunluk ; yokluk olarak mı tarif edilir yokluk veya hiçlik değilse fiziğin bize anlattığı nedir? Şimdiden teşekkür ediyorum.Big bang mucizesi diye söyledikleri ayetlere hiç girmiyorum tam bir fiyasko onlarda?

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Bu konuda haklı olabilirsiniz gerçi .Bu arada yine malum videolarda big bang çokca söylenmeye başlandı ben big bangin bir patlama yani bildiğimiz anlamda yıkım getiren patlama gibi olmadığını daha farklı bir durumu tarif ettiğini biliyorum ama videolarda big bang gibi bir patlamadan düzen çıkamaz (yani evde bir patlama olsa gibi örneklerle teşbih yapmaya çalışıyorlar anladığım kadarıyla sıkca...) Biraz daha malumatınız çok diye sorayım cevaplarsanız sevinirim; Big bang bizim anladığımız anlamda (bummm) şeklinde patlama mıdır ? Diğer soru sıfır hacim sonsuz yoğunluk ; yokluk olarak mı tarif edilir yokluk veya hiçlik değilse fiziğin bize anlattığı nedir? Şimdiden teşekkür ediyorum.Big bang mucizesi diye söyledikleri ayetlere hiç girmiyorum tam bir fiyasko onlarda?

 

Başlangıç olarak söyleyeyim big bang bir patlama değil. Türkçeye yanlış çeviriliyor .Tam anlamını net bir ifade ile yazayım. 

Big bang : Mevcut kozmolojik teorilere göre evrenin kökenini belirleyen enerjinin aşırı yoğun ve  yüksek sıcak bir noktadan başlayarak genişlemesi.

Kesin olarak olarak bildiğimiz ve gözlemlediğimiz şey  galaksilerin  birbirlerinden uzaklaşması yani bu sonuca göre şuan gördüğümüz her şey tek bir noktadan yayılmış olmalı.

Evren sadece bir noktadan değil bir çok noktadan genişler yani belli bir hız kavramından söz edemeyiz. Bu sebeple genişleme evrenin her yerinde olur galaksilerde bu yüzden uzaklaşır birbirinden.

Şuan bulunduğumuz evrendeki maddenin ve enerjinin toplam enerjisi zaten sıfır dır. Bu başlangıçtada sıfır dı. Sıfır kuantum dünyasında hiçliği belirtmez. Pozitif ve negatif yüklü parçacıklar olduğu gibi, Pozitif enerji - Negatif enerji ,Madde - Antimadde , Sanal parcacık - Sanal Anti parçacık gibi kavramlar vardır. Kuantum Dalgalanma sonucunda sanal parçacıkların madde - antimadde çiftleri hiç yoktan var olabilmektedir. Bu parçacıklar, doğrudan yapılan gözlemlerle tespit edilememektedirler.Aynı higgs bozonu gibi o da doğrudan tespit edilemiyor. Matematiksel hesapların gözlenebilir ve tespit edilebilir kısımları üzerinde etkileri olmadığı için, bunlara "sanal" parçacık denmiştir. Sanal parçacıklar ise, her zaman kendilerini iptal eden karşıt sanal parçacıklarla bir arada oluştukları için, fiziğin tüm temel ilkelerini ihlal edebilirler. Sanal parçacık çiftlerinin tekil halleri, madde ve enerjiyle etkileşebilir. Ancak sanal parçacıkların sistemin toplamına etkisi sıfırdır. Sanal parçacıkların etkileri, sayısız defalar, çok çeşitli fiziksel araştırmalarda tespit edilmiştir. Coulomb kuvveti, dipoller arası manyetik kuvvet, elektromanyetik indüksiyon, zayıf çekirdek kuvveti, kuarklar arası güçlü çekirdek kuvveti, fotonların spontane saçılımı, vakum polarizasyonu, Casimir etkisi, atomik düzeydeki Lamb kayması, Hawking radyasyonu gibi sayısız olguda, sanal parçacıkların etkisi tespit edilebilmiştir. 

Science dergisinde yayımlanan makaleye göre, kuantum dalgalanmanın hiçlik içerisinden toplam enerjisi sıfır olan bir varlığı, kendiliğinden ve durup dururken yaratabileceğini doğrulamış oluyor. Kuantum dalgalanma olayı Evren içinde de, muhtemelen Evren'in oluşmasından önce de, sürekli gerçekleşen bir olay olabilir. Hatta biz kocaman bir sanal parçacık içerisinde yaşıyorda olabiliriz. Evrenimiz bir genişliyor bir içine çöküyor olabilir yani bir var olup bir yok oluyor aynı sanal parçacık gibi.

 

Kesin olarak bilmediğimiz diğer şeylerden biride big bang in öncesi. Çünkü , bu evren için zaman o noktada başlıyor yani ölçümleyemiyoruz şuan ki teknoloji ile. Birden fazla evren olma ihtimali ise hiç de düşük değil.

Big bang öncesi için ise güçlü teoriler var. Bunlardan biri 10 boyutlu sicim teorisi diğeri ise 11 boyutlu Membrane teorisi. Hawking  bütün hayatını 'M' teorisini yani ''herşeyin teorisi'' ne adadı ama yaşam süresi bunu tamamlamaya yetmedi. M teorisine göre 3 boyutlu evrenimizi, çok daha büyük ölçülerde daha fazla boyuttan oluşan bir uzay-zaman içinde dolaşan üç boyutlu bir zar olarak tanımlar. İçinde yaşadığımız evrenin 11 ya da daha küçük boyutta bir uzay-zamanda bir ada (bir D-zar) olabileceği ve bu uzay-zamanda benzeri birçok evren olabileceği bu teoremle ortaya konulur. 

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, lawrenceKrauss yazdı:

 

Başlangıç olarak söyleyeyim big bang bir patlama değil. Türkçeye yanlış çeviriliyor .Tam anlamını net bir ifade ile yazayım. 

Big bang : Mevcut kozmolojik teorilere göre evrenin kökenini belirleyen enerjinin aşırı yoğun ve  yüksek sıcak bir noktadan başlayarak genişlemesi.

Kesin olarak olarak bildiğimiz ve gözlemlediğimiz şey  galaksilerin  birbirlerinden uzaklaşması yani bu sonuca göre şuan gördüğümüz her şey tek bir noktadan yayılmış olmalı.

Evren sadece bir noktadan değil bir çok noktadan genişler yani belli bir hız kavramından söz edemeyiz. Bu sebeple genişleme evrenin her yerinde olur galaksilerde bu yüzden uzaklaşır birbirinden.

Şuan bulunduğumuz evrendeki maddenin ve enerjinin toplam enerjisi zaten sıfır dır. Bu başlangıçtada sıfır dı. Sıfır kuantum dünyasında hiçliği belirtmez. Pozitif ve negatif yüklü parçacıklar olduğu gibi, Pozitif enerji - Negatif enerji ,Madde - Antimadde , Sanal parcacık - Sanal Anti parçacık gibi kavramlar vardır. Kuantum Dalgalanma sonucunda sanal parçacıkların madde - antimadde çiftleri hiç yoktan var olabilmektedir. Bu parçacıklar, doğrudan yapılan gözlemlerle tespit edilememektedirler.Aynı higgs bozonu gibi o da doğrudan tespit edilemiyor. Matematiksel hesapların gözlenebilir ve tespit edilebilir kısımları üzerinde etkileri olmadığı için, bunlara "sanal" parçacık denmiştir. Sanal parçacıklar ise, her zaman kendilerini iptal eden karşıt sanal parçacıklarla bir arada oluştukları için, fiziğin tüm temel ilkelerini ihlal edebilirler. Sanal parçacık çiftlerinin tekil halleri, madde ve enerjiyle etkileşebilir. Ancak sanal parçacıkların sistemin toplamına etkisi sıfırdır. Sanal parçacıkların etkileri, sayısız defalar, çok çeşitli fiziksel araştırmalarda tespit edilmiştir. Coulomb kuvveti, dipoller arası manyetik kuvvet, elektromanyetik indüksiyon, zayıf çekirdek kuvveti, kuarklar arası güçlü çekirdek kuvveti, fotonların spontane saçılımı, vakum polarizasyonu, Casimir etkisi, atomik düzeydeki Lamb kayması, Hawking radyasyonu gibi sayısız olguda, sanal parçacıkların etkisi tespit edilebilmiştir. 

Science dergisinde yayımlanan makaleye göre, kuantum dalgalanmanın hiçlik içerisinden toplam enerjisi sıfır olan bir varlığı, kendiliğinden ve durup dururken yaratabileceğini doğrulamış oluyor. Kuantum dalgalanma olayı Evren içinde de, muhtemelen Evren'in oluşmasından önce de, sürekli gerçekleşen bir olay olabilir. Hatta biz kocaman bir sanal parçacık içerisinde yaşıyorda olabiliriz. Evrenimiz bir genişliyor bir içine çöküyor olabilir yani bir var olup bir yok oluyor aynı sanal parçacık gibi.

 

Kesin olarak bilmediğimiz diğer şeylerden biride big bang in öncesi. Çünkü , bu evren için zaman o noktada başlıyor yani ölçümleyemiyoruz şuan ki teknoloji ile. Birden fazla evren olma ihtimali ise hiç de düşük değil.

Big bang öncesi için ise güçlü teoriler var. Bunlardan biri 10 boyutlu sicim teorisi diğeri ise 11 boyutlu Membrane teorisi. Hawking  bütün hayatını 'M' teorisini yani ''herşeyin teorisi'' ne adadı ama yaşam süresi bunu tamamlamaya yetmedi. M teorisine göre 3 boyutlu evrenimizi, çok daha büyük ölçülerde daha fazla boyuttan oluşan bir uzay-zaman içinde dolaşan üç boyutlu bir zar olarak tanımlar. İçinde yaşadığımız evrenin 11 ya da daha küçük boyutta bir uzay-zamanda bir ada (bir D-zar) olabileceği ve bu uzay-zamanda benzeri birçok evren olabileceği bu teoremle ortaya konulur. 

Yani  yoktan  veya  hicten  yaratma  ile  alakazi alakası yok  diyoruz?

Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

anladım sadece kendi yoktan var etme ilkesine yamanmaya çalışan bir teori diyorsunuz sadece .

Kuantum mekaniğinin ve özel göreliliğin yasaları nedeniyle çok küçük ölçeklerde hiç bir şey dediğimiz şey aslen sanal parçacıkların fokurdayan bir karışımıdır. Bunlar çok küçük zaman aralıklarında var olur ve yok olurlar ki onları göremeyiz. 

 

Space-is-not-empty-Derek-Leinweber-anima

tarihinde lawrenceKrauss tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, lawrenceKrauss yazdı:

Kuantum mekaniğinin ve özel göreliliğin yasaları nedeniyle çok küçük ölçeklerde hiç bir şey dediğimiz şey aslen sanal parçacıkların fokurdayan bir karışımıdır. Bunlar çok küçük zaman aralıklarında var olur ve yok olurlar ki onları göremeyiz. 

 

Space-is-not-empty-Derek-Leinweber-anima

anlamadığım için özür dilerim sıfır dediğimiz durum veya adı her neyse bir uzay boşluğu mu yoksa uzay boşluğununda olmadığı bir alandan mı bahsediyoruz.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Quantum-vakum sıfır noktası =  kuantum mekanik fiziksel bir sistemin sahip olabileceği en düşük enerjidir. Kuantum mekaniğine göre hiçbir yer tamamen hareketsiz değildir. Kuantum dalgalanmaları nedeniyle her yer sıfır noktası enerjisiyle doludur, hatta tamamen vakumlanmış bir ortam bile boş değildir.

Uzay boşluk değil aslında  biz ona öyle diyoruz sadece. Evrenin büyük bir kısmı karanlık enerji ve karanlık maddeden oluşur. Bizim bildiğimiz madde ise sadece %5

 

e138ffd1ff7428de2a3234ce1b7bc6a6.jpg

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.09.2019 at 14:17, anibal yazdı:

 

Bebeğin süte ihtiyaç duyuyor olması, biyolojik olarak tam bir fecaat.. 

 

 

Ne kadar ahmakane bir söz.. Cenabı Hak seni süte ve diğer nimetlere muhtaç yapmasaydı bu nimetlerden ve hayattan nasıl lezzet alacaktın...Allah sana her çeşit nimeti tattırmak ve ihsas etmek istiyor.. Bu sebeple seni hadsiz şeye muhtaç yapmış.. Sen ise, bu kadar nimete karşı küfür ve küfranla mukabele ediyorsun.. 

 

Her ne ise.. Başta kardeşimin dediği gibi, bembeyaz, gıdalı bir sütü kan ve diğer pis şeylerin arasından süzüp tam zamanında bize ikram ediyor.. Bu kadar apaçık bir fiili tesadüf ve tabiata vermek akılsızlık.. 

On 16.09.2019 at 14:17, anibal yazdı:

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 16.09.2019 at 12:25, burbachi yazdı:

bütün memelilerde bu böyle.doğuma yakın hormonlar devreye girer. süt hazırlanır.

 

Hormonlar benim süte ihtiyacım olduğunu bilmez.. Sütün içinde hangi maddelerin hangi oranda olduğunu bilmez.. Süte, kan ve diğer yabancı pis maddelerin karışmaması gerektiğini bilmez..sütün nereye getirilmesi gerektiğini de bilmez.. Öyle ise hormonlar bu sütü niçin yapsın.. Ne zorları var.. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
52 minutes ago, İLİMCİK said:

 

Hormonlar benim süte ihtiyacım olduğunu bilmez.. Sütün içinde hangi maddelerin hangi oranda olduğunu bilmez.. Süte, kan ve diğer yabancı pis maddelerin karışmaması gerektiğini bilmez..sütün nereye getirilmesi gerektiğini de bilmez.. Öyle ise hormonlar bu sütü niçin yapsın.. Ne zorları var.. 

çocuğum, sen iyi misin? hormonlar onu bilmez , bunu bilmez deyip saçmalama. sırayla olur. kimyasal bir denge bu. vücutta bir biyolojik saat vardır. o sırayla bir çok olayı başlatır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 hour ago, İLİMCİK said:

 

Ne kadar ahmakane bir söz.. Cenabı Hak seni süte ve diğer nimetlere muhtaç yapmasaydı bu nimetlerden ve hayattan nasıl lezzet alacaktın...Allah sana her çeşit nimeti tattırmak ve ihsas etmek istiyor.. Bu sebeple seni hadsiz şeye muhtaç yapmış.. Sen ise, bu kadar nimete karşı küfür ve küfranla mukabele ediyorsun.. 

 

Her ne ise.. Başta kardeşimin dediği gibi, bembeyaz, gıdalı bir sütü kan ve diğer pis şeylerin arasından süzüp tam zamanında bize ikram ediyor.. Bu kadar apaçık bir fiili tesadüf ve tabiata vermek akılsızlık.. 

 

saçmalığa bak.pis şeylerin arasından süzüyormuş.risaleyle en sonunda kafayı bulmuşsunuz.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...