Jump to content

Aklın ve bilimsel düşüncenin önerdiği yaklaşım ateizm midir?


Recommended Posts

4 hours ago, ck789 said:

Bilimsel bir konu olmadığı için Tanrının varlığı yokluğu konusuda bilimsel makale yazılamayacağını söylüyorum.

 

Hayatında kaç makale yazdın ki? Kaç makale/tez için jürilik falan yaptın ki?

 

Elbette yazılmaz angut, iki kelimelik ve herkesin bildiği "tanrı yok" demek için makale mi yazılır?

 

4 hours ago, ck789 said:

 

Hangi bilimsel iddia? "Tanrı vardır" ya da "Tanrı yoktur" bilimsel iddialar değildir. Bu sözde iddialar bilimin konusu değildir.

 

Ortada bir bilimsel iddia yok. Ortada olmayan bir iddia nasıl çürütülmüş kabul edilebilir. 

 

Bu senin iddian. Ama bak bu forumun arşivleri falan, gidp gelip "tanrı var" diye iddia edenlerle dolu. 

 

4 hours ago, ck789 said:

Bu argüman şuna cevap olabilirdi "Tanrı vardır ve bu bilimsel bir gerçektir". Bunu diyene "varsa, hani nerde? bilimsel olarak ispatla" diyebilirsin. Ortada böyle bir iddia yok. Felsefi anlamdaki tanrı kavramının bilimsellik iddiası yok. Sen tanrı iddialarını bilimsel bir iddia olarak kabul ederek "varsa, hani nerde?" diyorsun. Felsefi anlamdaki tanrının bilimsellik iddiası yok.

 

Forumun arşivlerinde istemediğin kadar, envay çeşit yoldan, "Tanrı vardır ve bu bilimsel bir gerçektir" diye zırvalayan bulabilir, oturup hepsine sen öyle cevap yazabilirsin. Ama sana söyleyeceklerini izah edeyim, zahmetten kurtarayım:

 

Çişimi yapıyom, popom kuru kalıyooo, demek ki allah var.

 

 

4 hours ago, ck789 said:

Doğru ahlaki davranış da yoktur bilimsel açıdan. Varsa hani nerde? Bilimsel makale var mı, şu davranış ahlaki olarak doğdudur diye? Canlılarda ahlak kavramının oluşumu vs. üzerine olabilir böyle çalışmalar ama ahlak nedir, doğru davranış nedir diye bilimsel bir çalışma olmaz. Bilimin alanı değildir. Bilimin her şeyi açıklama iddiası yoktur. 

 

Bilim ahlaki davranışın doğruluğu yanlışlığı ile, hatta bir şeyin doğruluğu ve yanlışlığı ile ilgilenmek. Bilim, ölçer, hepsi budur aslında. Ve ölçebildiği için, bunu da der aslında. Bilim, ahlaki davranışların kökenlerini ve bunların evrimsel avantajlarını ortaya koyup, buna nispetle hangi daranışın ahlaki olacağını bal gibi söyleyebilir. Ama sorun, bunu kim dinler ki? İnsanlar bırak bu mevzuyu, küresel ısınmayı bile gidip rahiplere, hocalara falan sormayı tercih ediyor malum.

 

4 hours ago, ck789 said:

Laplace tabi ki daha bilimsel. Varsayımlardan kaçınmak tam olarak bir pozitivistin yapması gerekendir ve bilimsel yöntemde esas olan budur. Varsayımlar hakkında hükümde bulunmadan kendini bunlardan soyutlarayak akıl ve deneyin bilgisi ile ilgilenmek. 

 

Bu arada Newton arada kaynamasın. Newton bilim insanı değil midir sonuçta kendini inançtan tam olarak soyutlamamış. 

 

Newton, farkında olmadan, evet, farkında olmadan, bilimsel çalışmalar yapmış ilk insanlardan biridir. Ama kendisi, bir bilim adamı olarak kabul edilmez. Newtonun simyacılık falan gibi pek çok faaliyeti de vardır hatta. Velakin, bu, Newton'un bilimin evrimini başlatan kişi olduğu da tartışılmazdır.

 

4 hours ago, ck789 said:

 

Bu yazının bilimvegelecek dışında bi kaynağını bulamadım. Muhammedin Tümceleri diye bir kitapta da geçiyor ama asıl kaynağını bulamadım. Asıl kaynağı da eklerseniz sevinirim. 

 

Newotn ve Laplace'ın çalışmaları falan halka açık şeyler, gidip açıp okuyabilirsin. Sana olayı özet geçtik, hepsi o. Bunlar azıcık bilimle ile falan uğraşan herkesin bildiği anekdotlardır zaten, mevzu senin bunları falan bilmeden, bilim, materyalizm, felsefe üzerine atıp tutacak kadar cahil cesaretine sahip olman sadece.

 

I had no need of that hypothesis

 

 

4 hours ago, ck789 said:

Diyalektik materyalizm gayet de madde gibi gözlenmebilir şeyler dışı her şeyi reddeder. Sosyal bilimler, ekonomi, tarih görüşü bunun üzerine kuruludur. Sosyolojik olayları da maddi süreç olarak ele alır.

 

Metafizik materyalizmi duymadım yalan yok. kaynak varsa incelemek isterim.

 

Daha hiç duymadığın şeyleri içeren materyalizm üzerine atıp tutmayı biliyorsun ama. İşte şimdi duydun, git araştır, öğren biraz.

 

4 hours ago, ck789 said:

Bilim formel biliimlerin kaynağı maddedir diye bir iddiada bulunmaz. Yani materyalist değildir. Formel bilimleri kendi alanında inceler.

 

Pozivizm gözlenmeyemiyorsa yoktur demez. Doğru bilgiye gözlemlenebilir, akıl mantık ile değerlendirilebilir şeyler ile ulaşılır der. Bu gözlenmeyemediği şeyler hakkında "yoktur" dediğin anlamına gelmez. Bunların doğru bilgiye ulaşmak adına argüman olarak kullanılmasını reddeder.

 

Hala aynı yerde otlamaktan bıkmadın. Madde olmayan bir şeyi, nasıl gözlemlemeyi düşünüyorsun, rüyaya yatarak mı, ot, tiner falan çekerek mi?

 

 

4 hours ago, ck789 said:

Bir yerde düşünce dünyasının laikliği gibi düşünebilirsin pozitivizmi. Laiklik nasıl tanrının varlığını reddetmeden siyasi alandaki argümanlardan soyutlamayı ilke ediniyorsa pozitivizm de tanrının varlığı gibi felsefi konuları doğru bilginin edinimi için kaynak olarak kabul etmeyerek bilimsel düşünceden soyutlar. 

 

Yaşın kaç bilmiyorum ama, tahminen senin yaşın kadar bilimle ciddi ciddi uğraşmış, bak, öyle  hobi değil, akademik olarak uğraşmış birine, pozitivizmi falan anlatmaya çıkacak kadar boşsun. Neyse, cahil cesareti dedik ya, alışığız biz siz gibilere.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 123
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

On 21.09.2019 at 00:28, ck789 yazdı:

Evet düşünce deneyi olarak anibalın Russell'in çaydanlığı çakması tanrısından bir farkı yok. Anibal özellikle tartışmaları kişiselleştirip sulandırmak ve nesnellikten uzaklaşmak için olsa gerek böyle bir tanrı uydurmuş. Agnostik çizgide Russell'in çaydanlığına da bilinemez denebilir çünkü elde hiçbir nesnel veri yok, özellikle veri olamacak bir örnek seçilmiş. Bilinemeceğinin söylenmesi agnostiklerin ona kafa takacağı anlamına gelmiyor. Bu tarz bir ton pratik anlamda saçma gelecek şey uydurulabilir. Bunlar anlamlı örnekler değildir. İnsanların dünya görüşüne, hayat felsefesine bir etkisi olmadığı için "bilmiyoruz" diyip geçmek agnostikler için de bir şey ifade etmiyor. Tanrı hakkında da elimizde bilimsel veri yok. Bu konuda da agnostikler Russel'in çaydanlığındaki gibi bilmiyoruz diyorlar. Yöntem olarak aynı doğru. Anlam olarak ise bence tanrı konusunda "yok" demek ile "bilmiyoruz" demek arasında uçurum var. Burada anibal olayı kişiselleştirmek için süper zenci fikrini ortaya atıyor. Tam net tanmını yapmamış. Süper zenci tanrısı eğer insanların hayatına "müdehale" ediyorsa böyle bir iddiası varsa russell'in çaydanlığı kadar incelenemez bir noktada değil. Yok kimsenin hayatına karışmayan bilimsel olarak da gözlemlenemez, incelenemez bir tanrıysa o zaman agnostik anlayış ona da bilemeyiz der.

 

 

Çok ilginç. Anibal'in süper zencisini de Russel'in çaydanlığını da basbayağı, ciddi ciddi değerlendirmeye alıyorsunuz. 

 

Süer zenci, çaydanlık, garajdaki ejderha, Superman, Ironman, Allah, God ve diğer süper kahramanlar... ...hepsi teknik olarak aynı. Sizin aradaki farklar diyerek değindiğiniz o şeylerin hepsi fantezi. Bu Tanrılar, süper kahramanlar zaten fantezi iken, onları değerlendirirken değinilen ayrıntılar tümden fantezi olur.

 

İşin bam teli, söylediğiniz bir cümlede gizli aslında. Anibal'in süper zencisi için "Tam net tanımını yapmamış" demişsiniz. Aslında yapıyor da bunun önemi yok. Buradan varmak istediğim yer başka şimdi. Aslında önceki iletilerden birinde değinmiştim.

 

Felsefe, dilediğiniz gibi bir Tanrı yaratma ve onu savunma zemini hazırlar. Yarattığınız Tanrı kötü olabilir, iyi olabilir, evrenin bir yerlerinde gizleniyor olabilir, evren dışı dedikleri gayb'da yaşıyor olabilir vs vs.... Bir sürü detay ekleyip ortaya savunulabileceği düşünülen bir Tanrı yaratabilir.

O kadar absürd bir şey ki bu. Anibal Süper Zenci'yi iyice bir tanımlasa, onu oturup tartışacak mısınız misal? Tanımlanmış olunca tartışılır hale mi geliyor? Bu delilik değilse ne?

 

Ateizm bilimseldir diyen yalnız sizsiniz. Ateizm yalnızca "Tanrı yok" der. Ateist de "Tanrı yok" diyen kişidir ve o bilgiye nasıl uğraştığı yalnız onunla ilgilidir. Bilimle mi ulaştı, sağduyuyla mı ulaştı, onu bağlar. Ateizm bireysel bir durumdur.

Biz, ateizm bilimden beslenir, aktif ateist din inanırıyla tartışırken varlığı açıklamak için bilime başvurmak zorundadır diyoruz. 

Kendisine, kendi yaklaşımına ille de "bilimseliz biz" diyen de, sonra gelip ateistin de böyle bir iddiası varmış gibi "ateizm bilimsel değildir" diyen de agnostikler oluyor nedense.

Agnostisizm Tanrı inanışının, o aptal saptal teologların harıl harıl düşünüp uydurduğu tanımlı veya tanımsız Tanrı spekülasyonlarının etkisindeki kişidir.

 

Tanrı'nın olmadığı bilinemez bir bilgi değildir. Bilinir. Tanrı yoktur. Bilimse evet, elbette materyalisttir, maddeye bakar sadece. Geri kalan felsefe dediğiniz alanın zırvalarıdır. Burada sözünü ettiğimiz materyalizm, bildiğimiz felsefik akım olan materyalizm değildir. Maddeci olmak, maddeyle açıklamak anlamında diyoruz.

Bilim size "ruh" demez mesela, bilmediğine bilmiyorum der, Tanrı inanışıyla ilgili olarak da yorum yapmaz. Alanım değil, gidip ötede oynayın der ve çıkar. O kadar abuk sabuk bir spekülasyondur çünkü bu. Bilim gidip evrende ruh da aramaz mesela. Şeytan veya cin de. Süperman de. Hepsi bilim için aynıdır. İçlerin bir veya birkaçının bilmem kaç milyar insan için var olması doğa bilimleri için hiçbir şey ifade etmez. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

bilim ve felsefe bıçakla keser gibi ayrılamaz

ateizm ve felsefenin ayrılamadığı gibi

ancak konu sahibi arkadaşı daha mantıklı gördüm

antitezini savunanlar önce ateizm felsefe değil demişler sonra ateizm bilimseldir demişler

sonra bilim materyalistiktir demişler en sonunda da ateizm ve bilim felsefidir demişler ki konu sahibine yaklaşmışlar:)

 

**

materyalist pozitivizmde(konu sahibi ikisini ayırmaya çalışıyor felsefe ile bilim gibi ama ayrılamıyor:)) esas olan gözlemdir. gözlemde esas olan gözdür bakmadır görme değildir

bakma ile görme farklı şeylerdir. bakma materyalistik görme basar raye rüya ise  hem maddi hem manevi görmeyi esas alır kalb gönül gözü gibi yani sezgi ilham ve vahyi barındırır.

materyalistik pozitivisitik bilimsel ateizm:))) (hepsi bence aynı ağacın meyveleri tadları ve beslendiği kaynak aynıdır.) ise sadece gözler nazar eder yani boş boş bakar

ben bir tavus kuşunun renkleri karşısında hayranlık duyar gözlerim kamaşır sanatkarına hayran olurum gidip ordaki kıl tüy maddi boyar pigmentlere materyala hayran olmam zira sanat sanatkara hayran bırakır maddenin kendisine değil tabii bunlar estetik güzellik cemal vb şeyleri felsefi der geçiştirirler felsefede tüh kaka deyip atarlar.

islam gözü gözlemi temel bilgi kaynağı görmez  zira göz yanılabilir aldanabilir bir ayette gözü ile gördüğünü gönlü kalbi yalanlamadı der.

:53/11:"مَا كَذَبَ الْفُؤٰادُ مَا رَاٰى

Onun gördüğünü kalb(i) yalanlamadı.

"

der ki nazar yani bakma yok raye rüya kökünde manevi görmeyi yani nazardan daha üst düzey bir görmeyi ifade eder ki kalb adeta gördüklerini elekten geçirir yani aklı devreye girer gördüklerini manalandırır ve ya onaylar tasdik eder yada yalanlar tekzib eder

o yüzden iman kalb ile tasdik dil ile takrirdir yani münafık biride kalbten inanmadan dil ile inandım der ki bunun ontolojik hiç bir kıymeti harbiyesi yoktur.

 

daha önce bilimin bilim adamlarından soyutlanamayacağını ve dindar inançlı bilim adamlarınında bilim yaptığını hatta çığır açanlar ekseriyet bu türdendir demiştik

nihayet newton örneği ile bence dediğimize gelindi:)

 

Kur'an  gözü görmeyi gözlemi temel bilgi kaynağı kabul etmez akıl ve kalb ile onayı esas alır

yani sudaki kaşık kırıktır ama esasen aklen fıtraten kırık değildir

yıldızlar küçüktür ancak aklen kalben uzaklıktan dolayı olduğunu biliriz yoksa temel gözlem ile ay yıldızlardan hatta dolunayd güneşten bile büyüktür dememi gerekir.

Kur'an da gözün görmesinin sakatlığına serap misal gösterilir.serap esasen gözle su sanılır hakikatte ise bir varlığı yoktur.o yüzden gözün aldatılacağı hakikatei vardır

yine sihirbazların ipleri hayali olarak hareketli yılan algılandılar ama  asa -i musa hakikatte yılan oldu eski siretine döndü

bazı yüksek hd ekran görüntülerinde sahihciliği  görüntünün hakikiliğini vurgulayan

 reklamlarda ekranda peynir gösterilir onu izleyen fare peyniri hakiki sanıp ekrana saldırır bilim esasen görüntü ve gölge ile uğraşmaktadır bir kuru çürük ölü olarak doğduğu içinde bir daha asla ölmeyecekir:)

 

hakikat değişmeyen şeydir. güneş gibidir. zira güneş ışık kaynağı ve zatidir ama  ay kısalır incelir şişmanlar bazen tamamen söner dolunay olur filan yani değişkendir sabit değildir

hakikatler değişkenler üzerine bina edilemez güneş gibi değişmez sabit hakiketler üzerine bina edilir Kur'an bir şemsi hakikidir.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 1 year later...

Aslında sorumuz ya da konumuz çok basit ve bir o kadar da karmaşık bir konuya değiniyor. Buradaki bahsedilen konudan bağımsız olarak düşünebilirsiniz ama temel olarak bakarsanız konumuz tam da bu soruya çıkıyor. Yüz yıllar önce sorulmuş olan "Bilgi nedir?", "Bilgiyi nasıl elde ederiz?" soruları... 

 

Bir bilgiyi elde etmek için ne yapmak gerekir? Araştırmak, aklını kullanmak, düşünmek, deney, gözlem yapmak, sezgilerini kullanmak, doğayı dinlemek vs... (bir de fenomenolojik yöntemler, olgusal yaklaşımlar da var ama ben anlamadığımdan söylemiyorum)

 

Peki tüm bilgileri elde etmek için bunca şey yapılıyorsa bir sonuca çıkmasını umarsınız bu kadar çabanın öyle değil mi? Maalesef çıkmıyor ama. Daha doğrusu tek bir noktada birleşemiyor. 

 

Bilgiyi elde etmek için çağlar boyu filozoflar birçok yöntem önermiş. Aklı kullanmak, deney yapmak, sezgileri kullanmak, akıl ve deneyle bilgiye ulaşmak... Birçok yöntem var. Öyleyse akıl ve bilim konusu Kant'ın da dediği gibi eleştiri yaklaşımına girer. 

 

Ne demiştik? Akıl ve bilim bizi bilgiye ulaştırır. Hangi bilgiye? Bilimsel bilgi diyenler kazandı. :D 

 

Başlıktaki sorumuza gelirsek eğer, cevap hayır. Çünkü burada tek bir bilgi söz konusudur. Dolayısıyla tek bir bilgiye ulaşarak ateizme ulaşamayız. Çünkü bilimsel bilgimiz bize başka şeyleri de açıklar bir yere kadar. Bu sebeple ben yaklaşımın ateizme ulaştıracağını düşünmüyorum. 

 

Burada açık bıraktığım bir nokta var tabiki de. Bilimsel bilgi bize "Nasıl?" sorusunu sordurur her zaman. "Neden?" sorusuyla genellikle ilgilenmez. Bu sebeple nesnel düşünce, deney ve gözlem desek de yine de buna da güvenemiyoruz. En iyi örneği ise Kuantum Dünyası. 

 

Ayrıca akıl ve bilim bizi tek bir düzeyde düşünmeye zorluyor. Oysaki sadece düşünce olarak bilimsel, teknik düşünceler yok. Sadece mantıksal çıkarımlar yok. 

 

Ama şunu diyebiliriz. Eğer bilimle uğraşıyorsanız ateist ya da filozof gibi düşünmek lazım. Çünkü soruları sormadan ya da bir inancı içinizde susturmadan asla bilgiye ulaşamazsınız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...