Jump to content

Aklın ve bilimsel düşüncenin önerdiği yaklaşım ateizm midir?


Recommended Posts

10 dakika önce, ck789 yazdı:

Belgesel dizisi bilimsel verilerin yorumudur. Bu yorum bilimsel kriterlere uymak zorunda değildir. Cosmos da zaten uymuyor bilimsel verileri kendi felsefi görüşüne göre yorumluyor. Bu yorumu zaten teyit edemeyiz bilimin çalışma alanına girmez, deney gözlemle, tümevarım tümdemgelimle işlenebilecek görüşler değiller. Bilimin çalışma alanında da değiller. Cosmos bilimselse akademik tez olarak yayınlansın belgesel olarak değil. 

 

Fizik biliminde yoktan varolabilir diyeni ciddiye almamaları son derece normal çünkü bu bilimin çalışma alanı dışında kalan bir iddiadır ve konuyla alakasızdır. Git felsefe yap derler bu söylediğin fizik bilimine göre yanlıştır demezler. Fizik bu konuda yorumda bulunmaz.

 

Veri var veri var dediğin dindarların iddialarına benziyor. Onlarda bilimsel olmayan verilerle kendi görüşlerini ispatlamaya çalışıyorlar. Ortada bilimsel bir veri yok çünkü bilimin çalışma alanı varlık felsefesi değil. Bilim bunla ilgilenmiyor. Nesnel gerçeklerle ilgileniyor. Salt bilimsel verilere göre hareket edersek söyleyeceğimiz şey "bilmiyoruz" olur. Çünkü bu alanda yargıya varabileceğimiz veri yok ve olmayacak da. 

 

Uyuyor kardeşim. Nasıl uymuyor? Ex nihilo nihil fit, hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz. Yani yaratılamaz, yok edilemez, bitti.

 

Ayrıca bu gayet fiziğin alanıdır. Fizik bilimi yani kanunları hiçbir şey yoktan var olmaz demişse bitmiştir. Hiç bir şey yaratılamaz demiştir. Evrenin de yaratılmadığını kabullenmiştir. Bunlar evrene yani varlığa dair bilimsel veridir. Bilim, işte böyle materyalisttir.

 

Kendini bu konuda veri olmadığına veya olamayacağına inandırmışsın ama bu doğru değil. Benim bahsettiğim veriler de gayet bilimseldir. Dinciler gibi gerçeği inkar eden veya anlamak istemeyen de sensin. Mühim değil, bari okuyanlar nasiplensin.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 123
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

15 minutes ago, Mistik Filozof said:

 

Hacmi kütle anlamında demedim, tabii yanlış bir tabir olabilir ancak varolan her şeyin evrende kapladığı bir alan vardır anlamında dedim. Bu alan yoksa, o varlık da yoktur. Ve bu da evrene tabiidir. Yani evren, varolan her şeyi kapsayacaktır sonucuna ulaşmak istedim. Zamana tabii olamayan bir varlık da yoktur benim bildiğim, bir takyonlar var onların hareketleri de zamanın tersine aktığı bir durumu ifade ediyor. Evrendeki en yüksek hıza sahip olan ışık da dahil olmak üzere, her şey zamana tabidir. Kuantum konusunda çok bir bilgim yok tabii, yanlış da olabilir.

 

İşte öyle garip bir şey var, var olan herşey, evrende bir alan kaplamayabilir. Mesela, bir karadelik, mesela enerji. 

 

Zaman tabi olmayan şeyler falan, kuantum altı dünyada bol bol mevcut. En kolay anlayacağın bir örnek vereyim, bir elektron, aynı anda iki yerde birden olabilir. Onun için zaman yoktur zira. Şu meşhur kedinin hem ölü hem diri olması gibi. Bunun böyle olabilmesi, aslen onun zamandan gayrı olması ile alakalı. Diğer yandan, ölçülebilri zamanın bir limiti olduğunu düşünüyoruz. Buna da planck zamanı mı neydi, ondan diyoruz. Bundan daha küçük bir zaman ölçüsü yok, ama o süreden kısa sürede olup biten bir takım şeyler var, olmalı. Bunun gibi mevzular işte.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
22 minutes ago, ck789 said:

Bilimsel yöntem = meteryalizm midir? 

 

Bilimsel yöntem, materyalizm değildir. Ama bilimsel yöntem materyalisttir. 

 

22 minutes ago, ck789 said:

Materyalizm dışındaki tüm varlık felsefesini reddediyorsunuz o halde. Bu çok iddialı değil mi?

 

Metraylizm bir felsefe değil zaten. Bir olgu, bu olgunun felsefe tahvil edilmiş hali materyalizm.

 

22 minutes ago, ck789 said:

 

Neden, tanrı dinlerin tekelinde mi? dinlerden bağımsız salt akıl ile tanrı konusunda fikir yürütemez miyiz? 

 

Bu sizin felsefi yorumunuzdur. Bilgi felsefesinde bu sadece bir görüştür. Mutlak doğru değildir.

epistemoloji.png.375111346f69d66ce57ee8065c2494dd.png

 

 

 

Bilimsel bir çok çalışma alanı felsefeden türemiştir. Bilimsel çalışma alanları felsefenin alt kümesidir fakat tabi ki çok daha formal ve objektiflerdir ve bunun içinde daha kısıtlı alanda çalışırlar. Yani bilim felsefinin her sorusuna cevap olmaz. Benzer şekilde dediğiniz gibi bilimsel gerçeklere de felsefenin öznel yorumları müdahil olmaz. 

 

En başta, sana, bilim başka şey, elde edilen verilerin değerlendirilmesi felsefe ile yapılır dedik di mi, sende itiraz ettin hatta...

 

 

22 minutes ago, ck789 said:

 

Evet bilimsel pek çok hipotez, teori deney gözlemle çürütülebilir bundan doğal bir şey yoktur. Spesifik olarka einsteinın o iddiasını bilmiyorum ama zamanla çürütülen gelişen yine de bilime katkı sağlamış bir çok teori var. Bilimsel bir iddia bilimsel bir gözlemle çürütülmüş bunu felsefi kılan nedir?

 

 

Bilimsel bir iddia, bilim olmaz. Bilim, budur denecek şekilde, ortaya konmuş olan, kesin, net bilgidir. Öznel değildir, kişiye göre farklı olmaz. Bilimsel dediğin zımbırtılar, daha çok felsefi mevzulardır. Bilgini, yani bilimin budur dediği verinin yorumunu içerir. Ve bu noktada, bilimsel denen şeyin düsturu, materyalist olmaktır. Yani, bilinen, maddi ve somut olmayan hiç bir şeyi, o yorumunuza katamazsınız.

 

22 minutes ago, ck789 said:

Bunu dememesi materyalist olduğu anlamına gelmez. Bilimsel yönteme göre çalışması yeterlidir. Materyalizm dışındaki felsefi görüşler de  "senin içine cin girmiş, şimdi çıkaracaz" demez. 

 

 

Gelir, gelemz, bu zaten felsefe. Ama bilimsel yaklaşım, yöntme ve çözümlerin tümü, materyalisttir. Bilim öncesi, mesela Newton der ki, "işte bunlar tanrının hikmeti ile..." 

 

Einstein'ın bu noktada yorumu şu olur: "Newton diyor ki, bu mevzuda ben hiç bir şey bilmiyorum, birilerinin çözmesi lazım bunu"...

 

Ve bugün, bilimsel olmak iddiasındaki hiç bir şeyde, tanrıdan, cinden, ruhtan falan eser bulamazsın. Sebebi, dediğimiz gibi, bilimsel yöntemler materyalisttir.

 

 

22 minutes ago, ck789 said:

 

Elde olmayan veriye göre bilimsel bir sonuca varamazsın. Elde veri olmadığı için bir şeyin varlığını ispatlayamamak var olmadığı anlamına gelmez. Bilinmediği anlamına gelir. Dünya dışı canlılık mesela elde veri yok ama bu mutlak anlamda olmadığı anlamına gelmiyor.

 

Gelir, gelir, hiç merak etme. Mesela, elimde veri olmadığı halde, şu anda seni siken bir süper zencinin olmadığı gibi bir sonuca gayet güzel varabiliyorum.

 

 

22 minutes ago, ck789 said:

 

Ateizmi doğrulayan bilimsel bir çalışma yoktur. Bu bilimin çalışma alanı değildir.

 

Bilim zaten başından beri rasyonel düşüncenin eseri olmuştur. Hiçbir zaman teizmin tekelinde olmadı. Dini bilgileri bilim kapsamında kabul etmiyorsak elbette. Buralardan materyalizme bağlayamayız.  

 

Teizmi doğrulamayan tüm bilimsel çalışmalar, otomatikman atezmi doğrulamış olurlar. Yokluğun ispatı yapılmaz, ateizm yokluk tarafındadır. 

 

22 minutes ago, ck789 said:

-----

 

Doğru bilgiyi edinmedeki pragramatizm tercihi sadece bir felsefi görüştür başka bir çok görüş vardır, varlık felsefindeki materyalizm sadece bir felsefi görüştür daha bir çok farklı görüş vardır. Bunlardan birini mutlak doğru kabul edip diğerlerini yoksaymak da dindarlar gibi dogmatik bir yaklaşımdır. Daha da kötüsü materyalizmin dışındaki diğerlerini üstü kapalı bir şekilde bilim dışılık ile itham ediyorsunuz. Ateistlerin bilimi tekeline alma çabası olarak görüyorum ben bunu. Halbuki diğer görüşler ne kadar bilimsel ise materyalizm de o kadar bilimseldir. 

 

Materyalizm, felsefi görüşten daha öte bir şeydir ve hem bilim, hem teknolojinin tam göbeğinde yer alır. Eğer, materyalizme itimadın yoksa, mesela, bir nükleer reaktörün çekirdeğine, kednini süpermen gibi güçlerinin olduğunu düşünerek, öylece girebilirsin. Hatta, nasılsa yüce tanrı allahın inayetini düşünerek istanbul boğazını yürüyerek geçmeye çıkabilirsin. ama emin ol, materyalizmi yok sayıp yapacağın her eşey, "deli işte, ne yapsa yeridir" denerek anlatılacaktır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
34 dakika önce, ck789 yazdı:

Ateizmi doğrulayan bilimsel bir çalışma yoktur. Bu bilimin çalışma alanı değildir.

 

Bak bu senin yanlış yoldan ilerlediğini gösteren ifade. Biz Tanrı’nın yokluğuna vurgu yapıyoruz, yokluğun kanıtı mı olur? Ki somut bir kanıt yok.  

Tanrı bilimsel olarak var mı diyorsun? Anlamıyorum? Bir anlat.

Tanrı’nın varlığına bilimsel olarak kanıt getirecek teistlerdir. O da neden-sonuç ilişkisiz olmalı, buna dikkat et.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:

Kendini bu konuda veri olmadığına veya olamayacağına inandırmışsın ama bu doğru değil.

Bu konuda ortaya koyduğunuz sözde bilimsel kaynak Cosmos belgeseli ise bunun yeterliliğine bence de  okuyanlar karar versin. 

 

7 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:

Ex nihilo nihil fit

Bu gayet de felsefi bir söylem, bunun da mı bilimsel olduğunu iddia ediyorsunuz? 

 

10 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:

hiçbir şey yoktan var olmaz, varken de yok olmaz

kütlenin korunumu, enerjinin korunumu kanunları aynı kütle çekim gibi evrende geçerli olan fizik kanunlarıdır. buradan felsefi bir anlam çıkmaz. hali hazırda varolan maddenin enerjinin davranışının incelenmesidir.

 

12 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:

Kendini bu konuda veri olmadığına veya olamayacağına inandırmışsın ama bu doğru değil

bu konudaki verileri kaynakları pek ala dizebilirsiniz bu bir inanç meselesi değildir. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Mistik Filozof yazdı:

inkar

 

7 dakika önce, anibal yazdı:

 

İşte öyle garip bir şey var, var olan herşey, evrende bir alan kaplamayabilir. Mesela, bir karadelik, mesela enerji. 

 

Zaman tabi olmayan şeyler falan, kuantum altı dünyada bol bol mevcut. En kolay anlayacağın bir örnek vereyim, bir elektron, aynı anda iki yerde birden olabilir. Onun için zaman yoktur zira. Şu meşhur kedinin hem ölü hem diri olması gibi. Bunun böyle olabilmesi, aslen onun zamandan gayrı olması ile alakalı. Diğer yandan, ölçülebilri zamanın bir limiti olduğunu düşünüyoruz. Buna da planck zamanı mı neydi, ondan diyoruz. Bundan daha küçük bir zaman ölçüsü yok, ama o süreden kısa sürede olup biten bir takım şeyler var, olmalı. Bunun gibi mevzular işte.

 

 

 

Evet, bilinen zamanın kurallarına uymayan, kuantum fiziğinin kurallarına tabii varlıklar olabilir. Ancak bunlar yine de ezeli ve ebedi değildir, bu anlamda yine tabii oldukları evrene ait zamanla, sonradan oluşmuşlardır. Zamana tabii olmaktan kast ettiğim asıl şey de budur. Bir varlığın oluşması için, varolması/yaşaması için zaman gereklidir. Bu yüzden zamandan münezzeh bir varlık da mümkün değildir.

 

Aynı şekilde mekandan kastettiğim de budur. Gerçek anlamda bir hacme sahip olmayabilirler ancak evrende varoldukları bir alan vardır, evrenin dışında değillerdir.  Evrenin dışında hiçbir varlık olamaz. Evren genişledikçe varlık alanı büyür. Tabii paralel evrenler gibi teorik fizikte yeri olan ancak bir kanıtı bulunmayan iddiaları gerçek olarak görmüyorum, bu mantıkla içinde bulunduğumuz evrenin yegane varlık olduğunu söylebilirim. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 minutes ago, Mistik Filozof said:

 

 

Evet, bilinen zamanın kurallarına uymayan, kuantum fiziğinin kurallarına tabii varlıklar olabilir. Ancak bunlar yine de ezeli ve ebedi değildir, bu anlamda yine tabii oldukları evrene ait zamanla, sonradan oluşmuşlardır. Zamana tabii olmaktan kast ettiğim asıl şey de budur. Bir varlığın oluşması için, varolması/yaşaması için zaman gereklidir. Bu yüzden zamandan münezzeh bir varlık da mümkün değildir.

 

Aynı şekilde mekandan kastettiğim de budur. Gerçek anlamda bir hacme sahip olmayabilirler ancak evrende varoldukları bir alan vardır, evrenin dışında değillerdir.  Evrenin dışında hiçbir varlık olamaz. Evren genişledikçe varlık alanı büyür. Tabii paralel evrenler gibi teorik fizikte yeri olan ancak bir kanıtı bulunmayan iddiaları gerçek olarak görmüyorum, bu mantıkla içinde bulunduğumuz evrenin yegane varlık olduğunu söylebilirim. 

 

Evrenin dışında, evrende bildiğimiz ölçütlere uyan bir varlık olabilir. 

 

Yani, o da, yoktan var olamaz, var iken yok olamaz vs. vs. Madde olmayabilir, ama tıpkı madde gibi, bir takım fizik kanunları vs olacaktır o şeyinde. 

 

Böyle bir şey olabilir, bu gayet mümkün. Ama var mıdır? Olduğuna dair hiç bir şey yok. Bu halde, var olduğunu söylemek imkansız elbette.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
3 dakika önce, ck789 yazdı:

Bu konuda ortaya koyduğunuz sözde bilimsel kaynak Cosmos belgeseli ise bunun yeterliliğine bence de  okuyanlar karar versin. 

 

Bu gayet de felsefi bir söylem, bunun da mı bilimsel olduğunu iddia ediyorsunuz? 

 

kütlenin korunumu, enerjinin korunumu kanunları aynı kütle çekim gibi evrende geçerli olan fizik kanunlarıdır. buradan felsefi bir anlam çıkmaz. hali hazırda varolan maddenin enerjinin davranışının incelenmesidir.

 

bu konudaki verileri kaynakları pek ala dizebilirsiniz bu bir inanç meselesi değildir. 

 

Belgesel yeterlidir. Güncel bilimsel verilere göre hazırlandığı kesindir. Cosmos güvenilir bir bilimsel kaynaktır. Ayrıca tarihsel gerçeklerle de söylemini güçlendirmiştir. İmzamı atıyorum. 

 

Felsefi söylemle, fizik kanunları birbirini tamamlıyor. Buradan pek ala varlığa ait felsefi görüşlerin bilimle kanıtlanabildiğini veya yanlışlanabildiğini görebiliriz.

 

Hiçbir şeyin yoktan varolamaması, varken yok olamaması hiçbir şeyin yaratılamaması ve yok edilememesi anlamına gelir. Bu da felsefi söylem olmakla beraber aynı zamanda bilimsel gerçektir. 

 

Yani, ben fizik kanunlarının / bilimsel gerçeklerin açıkça hiçbir şeyin yaratılmadığını gösterdiğini ve düpedüz materyalist olduğunu söylüyorum. Anlamak isteyen, anlayacaktır elbette.

Link to post
Sitelerde Paylaş
40 minutes ago, ck789 said:

Belgesel dizisi bilimsel verilerin yorumudur. Bu yorum bilimsel kriterlere uymak zorunda değildir. Cosmos da zaten uymuyor bilimsel verileri kendi felsefi görüşüne göre yorumluyor. Bu yorumu zaten teyit edemeyiz bilimin çalışma alanına girmez, deney gözlemle, tümevarım tümdemgelimle işlenebilecek görüşler değiller. Bilimin çalışma alanında da değiller. Cosmos bilimselse akademik tez olarak yayınlansın belgesel olarak değil. 

 

Cosmos dizisi, basbaya bilimsel kriterlere uyarak çekilmiştir ve bilimsel bilgilere dayanır. 

 

40 minutes ago, ck789 said:

Fizik biliminde yoktan varolabilir diyeni ciddiye almamaları son derece normal çünkü bu bilimin çalışma alanı dışında kalan bir iddiadır ve konuyla alakasızdır. Git felsefe yap derler bu söylediğin fizik bilimine göre yanlıştır demezler. Fizik bu konuda yorumda bulunmaz.

 

Veri var veri var dediğin dindarların iddialarına benziyor. Onlarda bilimsel olmayan verilerle kendi görüşlerini ispatlamaya çalışıyorlar. Ortada bilimsel bir veri yok çünkü bilimin çalışma alanı varlık felsefesi değil. Bilim bunla ilgilenmiyor. Nesnel gerçeklerle ilgileniyor. Salt bilimsel verilere göre hareket edersek söyleyeceğimiz şey "bilmiyoruz" olur. Çünkü bu alanda yargıya varabileceğimiz veri yok ve olmayacak da. 

 

Bilim ile felsefenin aynı şey olmadığını falan defaten söyledik, di mi?

 

Bilim, tezimi ispatlamamış olmakla, ateizmi destekler. Bu zaten kesin. Nesnel gerçek bu. Bilmiyoruz bile demiyoruz, yok, bunu biliyoruz. Birisi bunun aksini bilim ile ispat edene kadarda, bu böyle kalacak. Bu konuda yargıya varacak gayet yeterince şey de var: Hani nerde?

 

Tekrar söyleyeyim, şu an seni siken bir süper zencinin asla ve kata var olmadığı, gayet bilimsel bir gerçektir. Çıkıp, bu seni siken süper zencinin varlığı hakkında "bilmiyoruz" falan diyemeyiz. 

 

Bilim varlık felsefesi ile ilgilenmez, evet, ama bir şeyin var veya yok olduğu, dibine kadar bilimin konusudur. Bakarsın, yoksa orda, yoktur, bu kadar, ötesi tartışılmaz bile.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 saat önce, ck789 yazdı:

Bilimin çalışma alanında olmayan bir konuyu bilimsel bir şeymiş gibi gösterip ateizmi bilim ile ilişkilendirmeye çalışmak doğru değil. 

 

Din de bilimdir bir bakıma. İlkel bilimdir. Canlılığa, varlığa, var oluşa kendine göre açıklamalar, yanıtlar sunar. Biz bugün bakınca yanlış, saçma, uyduruk diyoruz, üstelik bunu diyebilmek için modern bilime başvurmaya ihtiyaç bile olmadığını söyleyerek. Yani ateist birinin bilimsel bilgiye dayanarak ateist olduğunu söylemesine gerek yok. Bilimden hiç anlamaz, ama dine hatta bir yaratıcıya da inanmaz insan. Böyle çokça insan vardır. Saçma olduğunu hissetmesi, farketmesi ve inanmıyor olması yeter ateist olması için.

 

Bizim gibi çağ ateistleri içinse bilim, hayatın her alanında yer alan bir bilgi edinme metodu olduğu için önem kazanır. Neyi merak ediyorsak akılcı, mantıklı, gözleme dayanan açıklaması olmasını ister, bekleriz. Aslında bunun için ateist olmak gerekmez, her insandan bunu bekleriz.

 

Ateist Tanrı yok der, bunu söyler. Dindar gelir ve "olmadığını neye dayanarak söylüyorsun, bak işte kutsal kitaplar var ve evreni de canlılığı da şöyle açıklıyor" der. Ateist o noktadan sonra doğal olarak ve mecburen bilime başvurur, tam da bu yanıyla bilimden direkt beslenir. Canlılığı bilimle açıklar. Evreni bilimle açıklar. Başka da doğru bir açıklama yoktur zaten. Bilim, bilgiye ulaşmanın en sağlıklı yöntemi, yolu ise ki öyle, ona başvurmaktan başka yok yoktur. Oraya girince, yani bilime başvurunca da bir Tanrı olmadığı aşikar olur.

Yok çünkü. Gerçekten yok. Olsaydı bilimci onu gidip bulamasa da izine rastlar, onunla ilgili herhangi bir işaret görürdü. Göremediğine göre bunca zamandır, yok.

 

Ateizmle bilimin ilişkisi bu. Bu girift ilişki nedeniyle bilimcilerin Tanrı için ne düşündüğü sıklıkla sorulur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
28 dakika önce, Türk Ateist yazdı:

 

Din de bilimdir bir bakıma. İlkel bilimdir. Canlılığa, varlığa, var oluşa kendine göre açıklamalar, yanıtlar sunar. Biz bugün bakınca yanlış, saçma, uyduruk diyoruz, üstelik bunu diyebilmek için modern bilime başvurmaya ihtiyaç bile olmadığını söyleyerek. Yani ateist birinin bilimsel bilgiye dayanarak ateist olduğunu söylemesine gerek yok. Bilimden hiç anlamaz, ama dine hatta bir yaratıcıya da inanmaz insan. Böyle çokça insan vardır. Saçma olduğunu hissetmesi, farketmesi ve inanmıyor olması yeter ateist olması için.

 

Bizim gibi çağ ateistleri içinse bilim, hayatın her alanında yer alan bir bilgi edinme metodu olduğu için önem kazanır. Neyi merak ediyorsak akılcı, mantıklı, gözleme dayanan açıklaması olmasını ister, bekleriz. Aslında bunun için ateist olmak gerekmez, her insandan bunu bekleriz.

 

Ateist Tanrı yok der, bunu söyler. Dindar gelir ve "olmadığını neye dayanarak söylüyorsun, bak işte kutsal kitaplar var ve evreni de canlılığı da şöyle açıklıyor" der. Ateist o noktadan sonra doğal olarak ve mecburen bilime başvurur, tam da bu yanıyla bilimden direkt beslenir. Canlılığı bilimle açıklar. Evreni bilimle açıklar. Başka da doğru bir açıklama yoktur zaten. Bilim, bilgiye ulaşmanın en sağlıklı yöntemi, yolu ise ki öyle, ona başvurmaktan başka yok yoktur. Oraya girince, yani bilime başvurunca da bir Tanrı olmadığı aşikar olur.

Yok çünkü. Gerçekten yok. Olsaydı bilimci onu gidip bulamasa da izine rastlar, onunla ilgili herhangi bir işaret görürdü. Göremediğine göre bunca zamandır, yok.

 

Ateizmle bilimin ilişkisi bu. Bu girift ilişki nedeniyle bilimcilerin Tanrı için ne düşündüğü sıklıkla sorulur. 

"Canlılığı bilimle açıklar. Evreni bilimle açıklar." Dinler ise bilgisizlikten beslenir, böyle bir açıklama getirildikten sonra hala nasıl oldu yada bak ne kadar güzel arkasında akıl vardır gibi söylemler boşa çıkar. Zaten halihazırda neden onların öyle olduğu açıklanmışken... birde çıkıp hayır bir yaratıcıya gerek vardır, izleri bunlardır demek saçmalıktır. Bilim bu bilgisizliği ortadan kaldırdığı için dine karşı ateizmi destekler.

 

İzine rastlanmayan şeye etkisi olmayan şeye en azından hayatımızda yok deriz, bazıları ise öyle birşey yoktur derler, biz bilmiyoruz demeleri kendileri için yeterlidir aslında, bilmedikleri birşeyin peşinden gitmemeleri gayet ahlaklıdır, akılcıdır.

 

Gelgelelimki Allah'ın izine kalplerde rastlanır, duygusal olarak bir yaratıcıyı ister. Yani Allah'ın izine rastlandığını söyleyebilirim...

Link to post
Sitelerde Paylaş
14 dakika önce, anibal yazdı:

Bilimsel yöntem, materyalizm değildir. Ama bilimsel yöntem materyalisttir. 

Bundan kast ettiğiniz bilimsel yöntemin kapsamı ise katılıyorum. Yoksa bilimsel yöntemi uygulamak için materyalist olmak gerekir yani var olan her şey maddeden ibarettir demek gerekir diyorsanız katılmıyorum. 

18 dakika önce, anibal yazdı:

En başta, sana, bilim başka şey, elde edilen verilerin değerlendirilmesi felsefe ile yapılır dedik di mi, sende itiraz ettin hatta..

Doğru bilgi nedir diye sorduğumuzda yani bilginin doğasını incelemeye çalıştığmızda felsefeye giriyoruz bence. Bilimsel doğrular zaten bilimsel yöntemlerle elde edilen sonuçlardır. Burada bir felsefe söz konusu değil. Yani bilim kendi tanımını yapmış ve kendi yöntemiyle bu tanıma göre bilgi üretiyor. Çok da iyi yapıyor. Buradaki kriter pragramatiklik midir emin değilim, bence bilimsel olarak elde edilen her türlü bilgi değerli. 

21 dakika önce, anibal yazdı:

Bilimsel bir iddia, bilim olmaz.

Bahsettiğim einsteinin hipotezinin bilimsel yöntem ile çürütülmesiydi. Burada felsefi bir şey göremedim. Astrofizik kapsamında değil mi bu hipotez ve yanlışlığnın görülmesi sizce felsefeye mi giriyor?

22 dakika önce, anibal yazdı:

bilimsel olmak iddiasındaki hiç bir şeyde, tanrıdan, cinden, ruhtan falan eser bulamazsın. Sebebi, dediğimiz gibi, bilimsel yöntemler materyalisttir.

Materyalizmden aynı şeyi anlamıyoruz galiba. Bilimin çalışma alanı tabi ki var olan evren, var olan madde, var olan enerjidir. Materyalizm ise var olanın sadece bunlardan ibaret olduğunu söylüyor. Bilimin böyle bir iddiası yok ki, felsefi bir konu bu. Bilim gözlemleyebildiği, deneylendirebildiği şeyler ile ilgileniyor ötesi hakkında yorum yapmıyor. Yani felsefi konularda mutlak reddeder bir duruşu yok. Bu zaten felsefenin konusu.

26 dakika önce, anibal yazdı:

Mesela, elimde veri olmadığı halde, şu anda seni siken bir süper zencinin olmadığı gibi bir sonuca gayet güzel varabiliyorum

Marjinal örnek güzelmiş :D . Açıkçası bu bilimsel bir sonuç değildir, makul bir tahmindir. Bunun üzerinden gitmeyeyim de sakata gelmeyim.

 

Buna benzer örnek russellin çaydanlığı. Temel olarak dünya ile mars arası bir görüngede teleskopla bile görünmeyecek çok küçük bir çaydanlık olduğu iddiasının yanlışlanamayacağını söylüyor. Yani teknik olarak yanlışlığı ispatlanamayacak saçma sapan bir ton iddia ortaya konabilir diyor. Bu örnek üzerinden yanlışlanamayacak iddiaların eleştrisini yapıyor. Bunun üzerinden dine gidiyor diyo ki "Ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü". Buna katılıyorum. Bu gerçekten de teistlerin başvurduğu bir yöntemdir. Mesele şu ki burada ispatlanamayacak bir iddia üzerinden varılan sonuç eleştirliyor. Bence bunu daha da ileri götürmeliyiz ve bilmediğimiz şeyi bilmiyoruz demeliyiz. Yani ben russellin çaydanlığı vs. gibi örneklere "bilmiyoruz" demekten çekinmiyorum. O yörüngeyi elimizdeki araçlarla mutlak suretle incelemiyorsak orada o kriterde bir çaydanlık olmadığını ispat edemeyiz. Burada iddia sahibi ispatlamakla yükümlüdür gibi prensip koyabiliriz ama bu ne kadar bilimsel bir prensiptir tartışılır. Eğer iddia sahibi bu iddiasını kullanıp russellin dediği gibi halk üzerinde egemelik vs. kurmaya çalışıyorsa bu artık siyasi bir meseledir burada dur demeliyiz, felsefe de ise bilimsel ispat zaten söz konusu değildir. Yani bilim bize bir konu hakkında mesela dünya dışı yaşam hakkında yeterli veri sunmuyorsa buna yoktur değil, bilmiyoruz demeliyiz. İddianın olasılıksal değerinin bizim için bir anlamı olmamalı. Umarım buradan super zenciye bağlamayız :D 

 

Süper zenci örneğinin karşısına dünya dışı yaşamı rahatlıkla koyabiliriz onda böyle bir yanlışlama yapamıyoruz mesela direkt olarak. Ben yine de russell'den gidip daha detaylı anlatmak istedim yaklaşımımı. Russell bence önemli çünkü eldeki verilere göre mi karar vereceğiz iddianın bizdeki kişisel izlemine mi bunu gösteriyor. 

 

54 dakika önce, anibal yazdı:

Teizmi doğrulamayan tüm bilimsel çalışmalar, otomatikman atezmi doğrulamış olurlar.

Dinleri reddeden herkes otomatik olarak ateist olur gibi bir anlam çıkıyor burada. Bir sürü farklı felsefi yorum var halbuki. 

 

56 dakika önce, anibal yazdı:

Yokluğun ispatı yapılmaz, ateizm yokluk tarafındadır

Varlığı ispatlanamayan şey yoktur yaklaşımı metaryalist yaklaşım içinde bile bence tutarlı değil. En fazla olmadığnı kabul ederiz vs. denilebilir. Bilimsel gelişme tarihi içinde varlığından sonradan haberdar olduğumuz bir sürü şey var. Hastalıkların sebebi olarak mikroplar iddia edilseydi ve elimizde bunları gözlemleyecek araçlar olmasaydı yoktur mu diyecektik. Dünya dışı yaşam iddaları da yine bu yaklaşımı yanlışlıyor. Elimizde veri olmadan kesin olarak yok diyemeyiz. Bilemiyoruz diyebiliriz.

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Materyalizm, felsefi görüşten daha öte bir şeydir ve hem bilim, hem teknolojinin tam göbeğinde yer alır. Eğer, materyalizme itimadın yoksa, mesela, bir nükleer reaktörün çekirdeğine, kednini süpermen gibi güçlerinin olduğunu düşünerek, öylece girebilirsin.

Rasyonelizm metaryalizmin tekelinde midir? Rasyonel bir bilim insanı metaryalist olmak zorunda mıdır? 

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Hatta, nasılsa yüce tanrı allahın inayetini düşünerek istanbul boğazını yürüyerek geçmeye çıkabilirsin. ama emin ol, materyalizmi yok sayıp yapacağın her eşey, "deli işte, ne yapsa yeridir" denerek anlatılacaktır.

Anladığım kadarıyla metaryalizm dışındaki tüm yaklaşımları teist kabul ediyorsunuz. Bu doğru değil. Hatta tüm rasyonel düşünce tarihini materyalizmin tekelinde olarak görüyorsunuz. Dinler nasıl tanrı inancını, ahlakı tekellerine almaya çalışıyorsa bazı materyalist/ateistler de bilimi, rasyonel düşünce tarihini tekeline almaya çalışıyor. Bu bilimsel değil ideolojik hatta siyasi bir duruştur. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Abdülmalik yazdı:

Bak bu senin yanlış yoldan ilerlediğini gösteren ifade. Biz Tanrı’nın yokluğuna vurgu yapıyoruz, yokluğun kanıtı mı olur? Ki somut bir kanıt yok.  

Tanrı bilimsel olarak var mı diyorsun? Anlamıyorum? Bir anlat.

Tanrı’nın varlığına bilimsel olarak kanıt getirecek teistlerdir. O da neden-sonuç ilişkisiz olmalı, buna dikkat et.

 

pusuda yatıp cımbızla almışsınız :D . tabi benim ateistlerin ispat yükümlüğü vardır gibi bir iddiam yok. arkadaşla yaptığmız konuşmada böyle bir delilin var olduğu iddia etmiş. ben de olamacağını söyledim. zaten bilimin de böyle bir delil ortaya koyma gibi derdi olamaz çünkü onla ilgilenmiyor dedim. yani ateizm ile bilim birbirinden tamamen farklı konulardır dedim.

 

Salt bilimsel ve rasyonel bir yaklaşımla tanrının varlığı ya da yokluğu konusunda bir hükme varamayız diyorum. Ateistlerin bir kısmı bilimin ateizmin yanında olduğunu ateizmle ile ilgili bilimsel veriler olduğunu iddia ediyorlar. Ben bunu reddediyor ve dindarların tanrı inancını, ahlakı tekellerine almaya çaılşmaları nasıl yanlışsa ateistlerin de bilimi, rasyonel düşünceyi tekellerine almaya çalışmalarını yanlış ve tehlikeli buluyorum. Bunu temellendirmek için diyorum ki elde hiçbir verinin olmadığı bir konuda sonuca varıyorsunuz. Bilim bunu yapmaz. Elde veri yoksa "bilmiyoruz" der. "Yok" demez. Bu nedenle bilimsel yaklaşıma en uygun görüşün agnostisizim olduğunu düşünüyorum. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
10 dakika önce, ck789 yazdı:

 

pusuda yatıp cımbızla almışsınız :D . tabi benim ateistlerin ispat yükümlüğü vardır gibi bir iddiam yok. arkadaşla yaptığmız konuşmada böyle bir delilin var olduğu iddia etmiş. ben de olamacağını söyledim. zaten bilimin de böyle bir delil ortaya koyma gibi derdi olamaz çünkü onla ilgilenmiyor dedim. yani ateizm ile bilim birbirinden tamamen farklı konulardır dedim.

 

Salt bilimsel ve rasyonel bir yaklaşımla tanrının varlığı ya da yokluğu konusunda bir hükme varamayız diyorum. Ateistlerin bir kısmı bilimin ateizmin yanında olduğunu ateizmle ile ilgili bilimsel veriler olduğunu iddia ediyorlar. Ben bunu reddediyor ve dindarların tanrı inancını, ahlakı tekellerine almaya çaılşmaları nasıl yanlışsa ateistlerin de bilimi, rasyonel düşünceyi tekellerine almaya çalışmalarını yanlış ve tehlikeli buluyorum. Bunu temellendirmek için diyorum ki elde hiçbir verinin olmadığı bir konuda sonuca varıyorsunuz. Bilim bunu yapmaz. Elde veri yoksa "bilmiyoruz" der. "Yok" demez. Bu nedenle bilimsel yaklaşıma en uygun görüşün agnostisizim olduğunu düşünüyorum. 

Allah vardır diyebilmek için yokluğa ihtiyaç vardır, yani ben masamın üstünde birşey beliriverse hastırlan derim; bu nerden geldi diye sorma ihtiyacı hissederim, doğaüstü güçlere inanmaya başlarım. Ama bilim canlılığı açıklıyor, evreni açıklıyor; açıkladığı halde yani ben onu oraya annemin koyduğunu bilirsem artık doğaüstü güçlere inanmam. Bilim getirdiği açıklamalar sebebiyle Allah ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Adeta Allah inancını yok ediyor... yani ateizmi destekliyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
27 minutes ago, ck789 said:

Bundan kast ettiğiniz bilimsel yöntemin kapsamı ise katılıyorum. Yoksa bilimsel yöntemi uygulamak için materyalist olmak gerekir yani var olan her şey maddeden ibarettir demek gerekir diyorsanız katılmıyorum. 

Doğru bilgi nedir diye sorduğumuzda yani bilginin doğasını incelemeye çalıştığmızda felsefeye giriyoruz bence. Bilimsel doğrular zaten bilimsel yöntemlerle elde edilen sonuçlardır. Burada bir felsefe söz konusu değil. Yani bilim kendi tanımını yapmış ve kendi yöntemiyle bu tanıma göre bilgi üretiyor. Çok da iyi yapıyor. Buradaki kriter pragramatiklik midir emin değilim, bence bilimsel olarak elde edilen her türlü bilgi değerli. 

 

Teknolojide, pragmatizm bir kriterdir, ama bilimde bir kriter falan değildir. 

 

Fakat, bilim ile elde edilen bilgi pragmatiktir, yani fayda sağlar. Yani, amanda metafizik diyerek, yüce tanrı şivaya yalvarman bir işini görmez, ama bilimin bulduğu bilgi ile yapılan ilaçla, o kafa ağrısından kurtulmuş olursun.

 

27 minutes ago, ck789 said:

Bahsettiğim einsteinin hipotezinin bilimsel yöntem ile çürütülmesiydi. Burada felsefi bir şey göremedim. Astrofizik kapsamında değil mi bu hipotez ve yanlışlığnın görülmesi sizce felsefeye mi giriyor?

 

Hipotez, teori, kanun falan filan, zaten işin felsefesi.

 

27 minutes ago, ck789 said:

Materyalizmden aynı şeyi anlamıyoruz galiba. Bilimin çalışma alanı tabi ki var olan evren, var olan madde, var olan enerjidir. Materyalizm ise var olanın sadece bunlardan ibaret olduğunu söylüyor. Bilimin böyle bir iddiası yok ki, felsefi bir konu bu. Bilim gözlemleyebildiği, deneylendirebildiği şeyler ile ilgileniyor ötesi hakkında yorum yapmıyor. Yani felsefi konularda mutlak reddeder bir duruşu yok. Bu zaten felsefenin konusu.

Marjinal örnek güzelmiş :D . Açıkçası bu bilimsel bir sonuç değildir, makul bir tahmindir. Bunun üzerinden gitmeyeyim de sakata gelmeyim.

 

Bilim, bundan ilerisini de içerir. Ama bir şartla, var olması. Nedir bundan ilerisi, somut ve soyut kavramlar. Örneğin, insan davranışları da bir bilim konusudur ama bunlar bir materyal değildir. Kabaca tarif edersek, materyalizm varlığı materyale indirir, bilim ise varlık kapsamına materyalin hal ve hareketlerini de dahil eder.

 

27 minutes ago, ck789 said:

Buna benzer örnek russellin çaydanlığı. Temel olarak dünya ile mars arası bir görüngede teleskopla bile görünmeyecek çok küçük bir çaydanlık olduğu iddiasının yanlışlanamayacağını söylüyor. Yani teknik olarak yanlışlığı ispatlanamayacak saçma sapan bir ton iddia ortaya konabilir diyor. Bu örnek üzerinden yanlışlanamayacak iddiaların eleştrisini yapıyor. Bunun üzerinden dine gidiyor diyo ki "Ama devam edip de bu savımın yanlışlanamaz nitelikte oluşundan dolayı insan aklının ondan kuşku duymasının kabul edilemez bir küstahlık olacağını söyleseydim, herkes haklı olarak saçmaladığımı düşünürdü". Buna katılıyorum. Bu gerçekten de teistlerin başvurduğu bir yöntemdir. Mesele şu ki burada ispatlanamayacak bir iddia üzerinden varılan sonuç eleştirliyor. Bence bunu daha da ileri götürmeliyiz ve bilmediğimiz şeyi bilmiyoruz demeliyiz. Yani ben russellin çaydanlığı vs. gibi örneklere "bilmiyoruz" demekten çekinmiyorum. O yörüngeyi elimizdeki araçlarla mutlak suretle incelemiyorsak orada o kriterde bir çaydanlık olmadığını ispat edemeyiz. Burada iddia sahibi ispatlamakla yükümlüdür gibi prensip koyabiliriz ama bu ne kadar bilimsel bir prensiptir tartışılır. Eğer iddia sahibi bu iddiasını kullanıp russellin dediği gibi halk üzerinde egemelik vs. kurmaya çalışıyorsa bu artık siyasi bir meseledir burada dur demeliyiz, felsefe de ise bilimsel ispat zaten söz konusu değildir. Yani bilim bize bir konu hakkında mesela dünya dışı yaşam hakkında yeterli veri sunmuyorsa buna yoktur değil, bilmiyoruz demeliyiz. İddianın olasılıksal değerinin bizim için bir anlamı olmamalı. Umarım buradan super zenciye bağlamayız :D 

 

Senin şu varlık felsefesi dediğin şey var ya.... Anlamaktan boyuna kaçtığın şey bu aslında. Varlık felsefesi denen şey, teizmin var attiği, yok olanı var gösterem madrabazlığından ibaret bir teranedir. Bilimsel faaliyetlerde, varlık felsefesi falan kasılmaz zaten. Çişimi yapıyo popom kuru kalıyo, demekki tanrı var tadında laflarla, bir yalanı varlık olarak göstermek üzere, aklın, fikrin sınırları zorlanmış, zırvalık, yani safsatanın da dibine vurulup adına varlık felsefesi denmiştir. 

 

İşte senin de kafanı anvale eden bu. Varlık felsefesi falan aslen bir zırvalık. Bir şey, ya vardır, ya da yoktur. Bunu felsefeye bağlayabilecek tek arabağlantı, olabilir kavramıdır. BU kavramında, sadece var olan şeyin zemininde işlenebilir olduğunu söyledik. Bunun dışındaki tartışmalar, amanda olabilir, edebilir falan, ciddi ciddi insan aklının, algısının en uç yerlerden hack'lenmesi ile ortaya atılmış zırvalıklardır. Bu zrıvaları anlamak için, gerçekten çok somut, elle tutulur ve yoğun bir bakış açısı gerekir. Unutma, dünya düz dendi binlerce sene ve herkeste bunu kabul etti. Ha, bugün bile diyenler var, demek insan beyni hala öyle sızdıracak açıklara hala sahip. 

 

 

27 minutes ago, ck789 said:

 

Süper zenci örneğinin karşısına dünya dışı yaşamı rahatlıkla koyabiliriz onda böyle bir yanlışlama yapamıyoruz mesela direkt olarak. Ben yine de russell'den gidip daha detaylı anlatmak istedim yaklaşımımı. Russell bence önemli çünkü eldeki verilere göre mi karar vereceğiz iddianın bizdeki kişisel izlemine mi bunu gösteriyor. 

 

Koyamazsın, çünkü hiç bir dünya dışı canlının, sana çaktırmdan seni sikmek gibi bir meziyeti olamaz, ama süper zenci bunu yapabilir. 

 

Evet, eldeki veriler bunu gösteriyor işte. Elde olmayan ve olup olmayacağı da meçhul verilerle, hiç bir şeyin bırak var olduğunu, var olabileceğini bile söyleyemezsin. Dilersen dene, çık kalabalık bir meydana, "Amanın kaçın kaçın, X5565 göktaşı yarım saat sonra buraya düşecek" diye bağır. Gör, insanların yarısı kaçacak bir kısmı şehri terkedecektir hatta. Ama, elinde hiç bir veri olmadan ettiğin bu laf var diye, o aslı olmayan göktaşı, düşecek midir?

 

 

27 minutes ago, ck789 said:

Dinleri reddeden herkes otomatik olarak ateist olur gibi bir anlam çıkıyor burada. Bir sürü farklı felsefi yorum var halbuki. 

 

Dinleri reddeden herkes ateist olmaz. Temel olarak tanrı denen kavramı reddeden kişilerdir ateist. Bir tanrı olduğunu söyleyip dini reddeden yada bir tanrı yok dediği halde bir dine inana bir sürü insan var dünyada. Örneğin, budist pek çok mezhepte, tanrı yoktur. İnsan vardır, sürekli reenkarne olarak gelmiştir ve öyle gidecektir. 

 

27 minutes ago, ck789 said:

 

Varlığı ispatlanamayan şey yoktur yaklaşımı metaryalist yaklaşım içinde bile bence tutarlı değil. En fazla olmadığnı kabul ederiz vs. denilebilir. Bilimsel gelişme tarihi içinde varlığından sonradan haberdar olduğumuz bir sürü şey var. Hastalıkların sebebi olarak mikroplar iddia edilseydi ve elimizde bunları gözlemleyecek araçlar olmasaydı yoktur mu diyecektik. Dünya dışı yaşam iddaları da yine bu yaklaşımı yanlışlıyor. Elimizde veri olmadan kesin olarak yok diyemeyiz. Bilemiyoruz diyebiliriz.

 

Zaten bir şey için yapabileceğin, en fazla kabul etmektir. Ateistte, dinci denen zevzevklerin masallarının gerçek olduğunu kabul etmeyen kişidir. Teist ise, o masalların gerçek olduğunu kabul eden, hepsi bu. 

 

Bir şeyi varlığından sonra haberdar olabilirsin, ama bu o şeyin bugün için var olmadığı ve olamayacağı gerçeğini değiştirmez. Ne zamanki sen onu buldun, varlığından haberdar oldun, o zamandan itibaren artık var olacaktır. Sen çıkıp, güneşin arkasına saklanan, dünya ile aynı yörüngede, aynı boyda ve hızda bir gezegen gelecekte bulunabilir diyerek, buna isim koyuyormusun?

 

 

27 minutes ago, ck789 said:

 

Rasyonelizm metaryalizmin tekelinde midir? Rasyonel bir bilim insanı metaryalist olmak zorunda mıdır? 

 

Anladığım kadarıyla metaryalizm dışındaki tüm yaklaşımları teist kabul ediyorsunuz. Bu doğru değil. Hatta tüm rasyonel düşünce tarihini materyalizmin tekelinde olarak görüyorsunuz. Dinler nasıl tanrı inancını, ahlakı tekellerine almaya çalışıyorsa bazı materyalist/ateistler de bilimi, rasyonel düşünce tarihini tekeline almaya çalışıyor. Bu bilimsel değil ideolojik hatta siyasi bir duruştur. 

 

 

Rasyonelizm, başka bir şeydir ve materyalizmle aslen çelişir. Mesela,  rasyonel sayılar işte. GErçeklikte, yarım, çeyrek, 1/7 falan yoktur. Bunlar sadece rasyonel, akla mantığa sığan ama, doğada, gerçeklikte var olmayan şeylerdir. Taaa başlarda demedik mi, önce bilim gelir, akıl mantık falan onun üzerine şekillenir. Sebebi budur, bir şey akla, mantığa falan çok uygun diye, olabilir de olmaz, hele hele asla var olmuş hiç olmaz. Düşün, sekiz ayaklı (örümcek var, sekiz ayak), pembe (doğada pembe pigment çoktur), uçan (doğada uçan tonla şey var) ve piyano çalan (doğada en az bir canlı piyano çalabiliyor) bir filin var olması mümkün mü? Rasyonel falan olarak bu gayet mümkün, ama bilimsel olarak, varolamaz da, yokturda.

 

Materyalizm ateizmin gereği, önkoşulu falan değildir. Ateizmin hiç bir koşulu falanda yoktur, sadece, teizmi kabul etmiyorsan, otomatikman ateist olursun. Ama "efenim bizi sirius sisteminden gelen ruhani varlıklar yarattı" diyebilirsin, gayet ateist bir şey olsanda, materyalist falan olmazsın gördüğün gibi. 

 

Ateizm hiç bir şeyi tekeline almaz. Hiç bir kural veya inanılacak şey dikte etmez. Kaç defa söyleyeceğiz, ateist, teist olmayan, teizmin tanrı kavramına inanmayan, kabul etmeyen kişidir, hepsi o.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Mistik Filozof yazdı:

Belgesel yeterlidir. Güncel bilimsel verilere göre hazırlandığı kesindir. Cosmos güvenilir bir bilimsel kaynaktır. Ayrıca tarihsel gerçeklerle de söylemini güçlendirmiştir. İmzamı atıyorum. 

 

Felsefi söylemle, fizik kanunları birbirini tamamlıyor. Buradan pek ala varlığa ait felsefi görüşlerin bilimle kanıtlanabildiğini veya yanlışlanabildiğini görebiliriz.

 

Hiçbir şeyin yoktan varolamaması, varken yok olamaması hiçbir şeyin yaratılamaması ve yok edilememesi anlamına gelir. Bu da felsefi söylem olmakla beraber aynı zamanda bilimsel gerçektir. 

 

Yani, ben fizik kanunlarının / bilimsel gerçeklerin açıkça hiçbir şeyin yaratılmadığını gösterdiğini ve düpedüz materyalist olduğunu söylüyorum. Anlamak isteyen, anlayacaktır elbette.

Fizik kanunları ile felsefi söylemler farklı şeylerdir. Fiziği nesnel olarak kabul edip farklı felsefi yaklaşımlar benimsenebilir. Bu illa metaryalizm olacak diye bir şey yok. 

 

"Anlamak isteyen, anlayacaktır elbette." söylemi gönül gözü olanlar inanır diğerlerine perde inmiştir söylemine benziyor. Bilimsel temelli konuştuğumuzu söylüyosak böyle tabirlerde kaçınmalıyız. Varsa görüşürümüzü destekleyecek akademik kaynak ortaya koymalıyız. 

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Cosmos dizisi, basbaya bilimsel kriterlere uyarak çekilmiştir ve bilimsel bilgilere dayanır

Bilimsel kritelere uyması için bilimsel önermelerde bulunması gerekir, cosmos da felsefeye giriliyor. Bilimsel bilgilere dayandığı doğrudur fakat kendi felsefi görüşüne göre yorumluyor. Halbuki bilim nesnel kavramlar ile ilgilenir, felsefe ise özneldir. Bu açından bilimsel kriterlere uymuyor.

 

Bir saat önce, anibal yazdı:

Bilim varlık felsefesi ile ilgilenmez, evet, ama bir şeyin var veya yok olduğu, dibine kadar bilimin konusudur. Bakarsın, yoksa orda, yoktur, bu kadar, ötesi tartışılmaz bile

Ahlakın varlığı ya da yokluğu hakkında bilimsel olarak ne söylebiliriz. Estetik için ne söyleyebiliriz. Matematiğin varlığı konusunda ne söyleyebiliriz. Bunlar insanlığın beyin hücrelerinde var olan elektriksel, kimyasal şeyler midir? Bunları incelemek için de bakıp varsa vardır, yoksa yoktur prensibini mi kullanacağız. Matematiğin, ahlakın, estetiğin varlığını ispatlamak için nereye bakmalıyız. Bilimsel yöntem bu mudur?

 

1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Yani ateist birinin bilimsel bilgiye dayanarak ateist olduğunu söylemesine gerek yok. Bilimden hiç anlamaz, ama dine hatta bir yaratıcıya da inanmaz insan. Böyle çokça insan vardır. Saçma olduğunu hissetmesi, farketmesi ve inanmıyor olması yeter ateist olması için.

Buna katılıyorum ve saygı duyuyorum. Kimse inancını/inançsızlığını ispatlamak yükümlülüğünde değildir. Benim takıldığım nokta bilimin ateizm ile ilişkilendirilmeye çalışması. Bilimin ateizmi desteklediği iddiaları. Halbuki bilim tarafsızca nesnel olguları inceler.

 

1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Ateist Tanrı yok der, bunu söyler. Dindar gelir ve "olmadığını neye dayanarak söylüyorsun, bak işte kutsal kitaplar var ve evreni de canlılığı da şöyle açıklıyor" der. Ateist o noktadan sonra doğal olarak ve mecburen bilime başvurur, tam da bu yanıyla bilimden direkt beslenir. Canlılığı bilimle açıklar. Evreni bilimle açıklar. Başka da doğru bir açıklama yoktur zaten. Bilim, bilgiye ulaşmanın en sağlıklı yöntemi, yolu ise ki öyle, ona başvurmaktan başka yok yoktur.

Evet bilim dinlerdeki pek çok argümanı çürütüyor. Buradaki sorun dinlerin karşına dinsizliğin değil de ateizmin konulması. Sanki dinler reddedilince otomatik olarak ateist olunuyor gibi bir yaklaşım var. Halbuki tanrı inancı, ahlak vs. dinlerin tekelinde değildir. dinleri reddedince bunları reddetmiş olmuyoruz. 

 

1 saat önce, Türk Ateist yazdı:

Oraya girince, yani bilime başvurunca da bir Tanrı olmadığı aşikar olur.

Yok çünkü. Gerçekten yok. Olsaydı bilimci onu gidip bulamasa da izine rastlar, onunla ilgili herhangi bir işaret görürdü. Göremediğine göre bunca zamandır, yok.

Ben böyle bir sonuca varacak bilimsel bir veri görmüyorum. Bulamadık öyleyse yok yaklaşımı bilimsel değildir. Dünya dışı yaşamı da bulamadığımız halde mutlak olarak reddetmiyoruz. Ateistlerin de sanki böyle bir veri varmış iddialarını eleştriyorum. Yanlış olmasın böyle bir verinin olması ateist olmak için gerekmez. Ama olmadığı halde bilimden beslenmeye çalışmak doğru gelmiyor. Elde veri yoksa varılması gereken sonuç "yok" değil "bilmiyoruz" olmalıdır. Tabi ki isteyen yok diyebilir, bunun bilime dayandırılmasını eleştiriyorum. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, ck789 yazdı:

 

Evet bilim dinlerdeki pek çok argümanı çürütüyor. Buradaki sorun dinlerin karşına dinsizliğin değil de ateizmin konulması. Sanki dinler reddedilince otomatik olarak ateist olunuyor gibi bir yaklaşım var. Halbuki tanrı inancı, ahlak vs. dinlerin tekelinde değildir. dinleri reddedince bunları reddetmiş olmuyoruz. 

 

Türk ateistten alıntı yaparak söylediğin kısım dinleri değil Allah'ın varlığını çürütüyor, yani dinsizliğe değil ateizme yönlendiriyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 dakika önce, Nuri Kara yazdı:

Türk ateistten alıntı yaparak söylediğin kısım dinleri değil Allah'ın varlığını çürütüyor, yani dinsizliğe değil ateizme yönlendiriyor.

Bilimin ortaya koyduğu veriler bir dinin kitabındaki iddiaları çürütüyorsa neden Tanrı kavramını çürütmüş sayılsın. Tanrı kavramı o dinin tekelindeki bir şey değil ki. Felsefi olarak da tartışılan bir şey.

Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, ck789 yazdı:

Fizik kanunları ile felsefi söylemler farklı şeylerdir. Fiziği nesnel olarak kabul edip farklı felsefi yaklaşımlar benimsenebilir. Bu illa metaryalizm olacak diye bir şey yok. 

 

"Anlamak isteyen, anlayacaktır elbette." söylemi gönül gözü olanlar inanır diğerlerine perde inmiştir söylemine benziyor. Bilimsel temelli konuştuğumuzu söylüyosak böyle tabirlerde kaçınmalıyız. Varsa görüşürümüzü destekleyecek akademik kaynak ortaya koymalıyız. 

 

Tabii, farklı felsefi yaklaşımlar benimsenebilir. Ancak hiçbir şeyin yoktan var olamayacağı, varken yok olamayacağı fizik yasası olmakla beraber çok uzun süredir bilinen bir felsefi gerçektir.

 

Gönül gözü olan inanır söylemine de benzemiyor. Niye çarpıtıyorsun söylemimi anlamıyorum. Ben gayet bilimsel gerçekleri söyledim zaten, anlamak istemeyen veya cidden anlayamayan sensin. Demek istediğim de anlamak veya başka bir deyişle bilmek isteyen bilecektir. Sonuçta bahsettiğim gerçekler orada, fizik kanunlarında yazıyor. Değişmiyor, değiştirilemiyor.

 

Olayı tersten okuyalım, bir şey yoktan var olabilseydi, enerji de yaratılabilirdi, evren de dahil her şey de yaratılabilirdi.

 

Ancak ne diyor evrensel yasa? Hiçbir şey yoktan varolamaz, varken yok olamaz. Yani hiçbir şey yaratılamaz, çok açık. Bu da düpedüz bilimin ateizmidir. Teist/deist yaratılış, yaratıcı iddialarının reddidir.

tarihinde Mistik Filozof tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, ck789 yazdı:

 

pusuda yatıp cımbızla almışsınız :D . tabi benim ateistlerin ispat yükümlüğü vardır gibi bir iddiam yok. arkadaşla yaptığmız konuşmada böyle bir delilin var olduğu iddia etmiş. ben de olamacağını söyledim. zaten bilimin de böyle bir delil ortaya koyma gibi derdi olamaz çünkü onla ilgilenmiyor dedim. yani ateizm ile bilim birbirinden tamamen farklı konulardır dedim.

 

Salt bilimsel ve rasyonel bir yaklaşımla tanrının varlığı ya da yokluğu konusunda bir hükme varamayız diyorum. Ateistlerin bir kısmı bilimin ateizmin yanında olduğunu ateizmle ile ilgili bilimsel veriler olduğunu iddia ediyorlar. Ben bunu reddediyor ve dindarların tanrı inancını, ahlakı tekellerine almaya çaılşmaları nasıl yanlışsa ateistlerin de bilimi, rasyonel düşünceyi tekellerine almaya çalışmalarını yanlış ve tehlikeli buluyorum. Bunu temellendirmek için diyorum ki elde hiçbir verinin olmadığı bir konuda sonuca varıyorsunuz. Bilim bunu yapmaz. Elde veri yoksa "bilmiyoruz" der. "Yok" demez. Bu nedenle bilimsel yaklaşıma en uygun görüşün agnostisizim olduğunu düşünüyorum. 

Yahu yine anlamadın, bir oda da görünmez bir varlığın olduğu iddia ediliyor ve biz doğal olarak yok  diyoruz, bilim de yok diyor,  ee başka ne diyeceğiz?

Doktora gittin, sapasağlamsın dedi, sen yine bende hastalık olabilir bu bilinemez mi diyorsun? Bu biraz mental bir bozukluğa işaret ediyor olabilir mi? Ne dersin?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...