Jump to content

BİZLER TANRIYIZ....


Recommended Posts

 

Madde antimadde ile karşılaşınca ortaya çok parlak bir ışık çıkmakta ve her ikisi de saf enerjiye dönüşerek yok olmaktadırlar. Yok olan madde ve onun karşıtı olan antimaddedir. Enerji hala vardır. Enerji yok olmamaktadır. İncil ve Tevrat'a göre Sodom ve Gomore'nin tahribi sırasında bir ışık ortalığı aydınlatmış ve oradan kaçarken geriye dönüp bakanları yakarak yok etmiştir. Ayrıca Tanrı let there be light demiş ve evren ortaya çıkmıştır. İslam'a göre ise evrenin oluşması için Allah'ın ol demesi yetmiştir. 

Tanrı evreni neden yaratmıştır? Amacı nedir?

Tanrı neden Big Bang gibi muhteşem bir başlangıcı yeğlemiştir? Herşey neden müthiş bir şölenle başlamıştır? 

Aslında Big Bang görkemli ve sesli bir patlama ve genişlemedir. Evren ol demeye bile zaman kalmadan bir anda  yeni doğan bir bebek gibi ağlayarak doğmuştur.  Evren yaratıldığı andan bugüne kadar  enerji maddeye dönüşürken sayısız devinimlere, süpernovalara,  sahne olmuştur. Yaşamın ortaya çıkması ile bu devinimler farklı bir boyutta devam etmeye başlamışlardır. Biri dışında biz canlıları oluşturan atomların hepsi yıldızların merkezindeki fırınlarda sentez edilmiş ve süpernovalarla evrene dağıtılmışlardır. Tek istisna hidrojen atomudur ki o, Big Bang sırasında sentez edilmiştir. Çok sonraları dünyada bir araya gelen ve yıldız tozundan başka bir şey olmayan bu gizemli elementler biz canlıları oluşturmuş, ortaya çıktığımızdan uzunca bir zaman sonra bize can veren aynı atom ve moleküller, bilinçli olmamızı da sağlayarak bizi gökyüzüne bakmaya zorlamıştır. İşte o bakış evrenle ve bizle ilgili hemen herşeyi değiştirmiştir. 

Bizde bilince kavuşan nedir?

Bizi bilince kavuşturan ne ise, bizde bilince kavuşan da odur. Evren midir bizde bilince kavuşan?

Panteistlerin tanrısı mıdır?

Tanrı mıdır?

İnsan mıdır bilince sahip olan?

Yoksa bilinç midir insanda ortaya çıkıp ona sahip olan?

Tanrı varsa eğer insanda bilinci neden yaratmıştır?

Yoksa evren insanı ve insanda bilinci onun aracılığı ile kendini görmek,tanımak, anlamak, görkemini algılamak için mi yaratmıştır? 

Ben başka bir neden düşünemiyorum. Bizler belki de evrenin  yıldız tozundan, kendini tanıma, anlama ve görme merakı ile yarattığı, onun hayalinden oluşan varlıklarız. Bizlerde yarattığı bilinç ve akıl ile kendini tanımaya çalışan evren aslında bizden başka birşey değildir. Bizi yaratan bir Tanrı olan evren belki de kendisini bize sorarak tanımak, ne olduğunu, neden ve nasıl var olduğunu anlamak ve ögrenmek istemektedir. Evren bize kim ve ne olduğunu sormakta, bizler de onu yanıtlamaya çalışmaktayız. Bunu bizden başka hiçbir canlı yapamaz. Çünkü bizler evrenin yarattığı en akıllı varlıklarız. Onun en mükemmel eseriyiz.

Tanrı var mı?

Elbette var!

Kendisi ile birlikte bizi yaratan O değil mi?

Nasıl olur da O olmaz?

Biz varsak, O da var. Kendimizi nasıl reddedebiliriz?

Bizler O'yuz. O'nun bir parçası ve manifestasyonuyuz.

O'nun en mükemmel eseriyiz.

O da var olduğu için varız.

 

Doğa varsa dünya var olduğu için var.

Dünya varsa evren var olduğu için var.

Evren varsa Tanrı var olduğu için var.

Bu doğal bir sonuç...

 

 

Diğer bir doğal sonuç da Tanrı'nın biz olduğudur.

Biz doğanın bir parçasıyız, doğa dünyanın, dünya evrenin, evren tanrının.....

O halde bizler de, kendisi değilsek bile, Tanrı'nın bir parçasıyız.

 

Bizler birer yıldız tozuyuz.

Doğanın en değerli birikimi, milylarlarca yıllık çabasi sonucu yaratılan ve bir araya getirilen atomlardan oluşan değerli ve görkemli bir varlığız.

 

Bizler yıldız topluluğuyuz...

Galaksileriz.

Bizler kayan, sönen yıldızlarız.

Bizler süpernovalarız.

Bizler bitkiyiz, hayvanız.. canlıyız..

Bizler insanız, evreniz..

 

Bizler Tanrıyız...

  
 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 83
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

15 dakika önce, haci yazdı:

 

Madde antimadde ile karşılaşınca ortaya çok parlak bir ışık çıkmakta ve her ikisi de saf enerjiye dönüşerek yok olmaktadırlar. Yok olan madde ve onun karşıtı olan antimaddedir. Enerji hala vardır. Enerji yok olmamaktadır. İncil ve Tevrat'a göre Sodom ve Gomore'nin tahribi sırasında bir ışık ortalığı aydınlatmış ve oradan kaçarken geriye dönüp bakanları yakarak yok etmiştir. Ayrıca Tanrı let there be light demiş ve evren ortaya çıkmıştır. İslam'a göre ise evrenin oluşması için Allah'ın ol demesi yetmiştir. 

Tanrı evreni neden yaratmıştır? Amacı nedir?

 

 

Tanrı neden Big Bang gibi muhteşem bir başlangıcı yeğlemiştir? Herşey neden müthiş bir şölenle başlamıştır? 

Aslında Big Bang görkemli ve sesli bir patlama ve genişlemedir. Evren ol demeye bile zaman kalmadan bir anda  yeni doğan bir bebek gibi ağlayarak doğmuştur.  Evren yaratıldığı andan bugüne kadar  enerji maddeye dönüşürken sayısız devinimlere, süpernovalara,  sahne olmuştur. Yaşamın ortaya çıkması ile bu devinimler farklı bir boyutta devam etmeye başlamışlardır. Biri dışında biz canlıları oluşturan atomların hepsi yıldızların merkezindeki fırınlarda sentez edilmiş ve süpernovalarla evrene dağıtılmışlardır. Tek istisna hidrojen atomudur ki o, Big Bang sırasında sentez edilmiştir. Çok sonraları dünyada bir araya gelen ve yıldız tozundan başka bir şey olmayan bu gizemli elementler biz canlıları oluşturmuş, ortaya çıktığımızdan uzunca bir zaman sonra bize can veren aynı atom ve moleküller, bilinçli olmamızı da sağlayarak bizi gökyüzüne bakmaya zorlamıştır. İşte o bakış evrenle ve bizle ilgili hemen herşeyi değiştirmiştir. 

 

 

Bizde bilince kavuşan nedir?

 

 

Bizi bilince kavuşturan ne ise, bizde bilince kavuşan da odur. Evren midir bizde bilince kavuşan?

 

 

Panteistlerin tanrısı mıdır?

 

 

Tanrı mıdır?

 

 

İnsan mıdır bilince sahip olan?

 

 

Yoksa bilinç midir insanda ortaya çıkıp ona sahip olan?

 

 

Tanrı varsa eğer insanda bilinci neden yaratmıştır?

Yoksa evren insanı ve insanda bilinci onun aracılığı ile kendini görmek,tanımak, anlamak, görkemini algılamak için mi yaratmıştır? 

Ben başka bir neden düşünemiyorum. Bizler belki de evrenin  yıldız tozundan, kendini tanıma, anlama ve görme merakı ile yarattığı, onun hayalinden oluşan varlıklarız. Bizlerde yarattığı bilinç ve akıl ile kendini tanımaya çalışan evren aslında bizden başka birşey değildir. Bizi yaratan bir Tanrı olan evren belki de kendisini bize sorarak tanımak, ne olduğunu, neden ve nasıl var olduğunu anlamak ve ögrenmek istemektedir. Evren bize kim ve ne olduğunu sormakta, bizler de onu yanıtlamaya çalışmaktayız. Bunu bizden başka hiçbir canlı yapamaz. Çünkü bizler evrenin yarattığı en akıllı varlıklarız. Onun en mükemmel eseriyiz.

 

 

Tanrı var mı?

 

 

Elbette var!

 

 

Kendisi ile birlikte bizi yaratan O değil mi?

 

 

Nasıl olur da O olmaz?

 

 

Biz varsak, O da var. Kendimizi nasıl reddedebiliriz?

 

 

Bizler O'yuz. O'nun bir parçası ve manifestasyonuyuz.

 

 

O'nun en mükemmel eseriyiz.

 

 

O da var olduğu için varız.

 

 

 

Doğa varsa dünya var olduğu için var.

 

 

Dünya varsa evren var olduğu için var.

 

 

Evren varsa Tanrı var olduğu için var.

 

 

Bu doğal bir sonuç...

 

 

 

 

 

 

Diğer bir doğal sonuç da Tanrı'nın biz olduğudur.

 

 

Biz doğanın bir parçasıyız, doğa dünyanın, dünya evrenin, evren tanrının.....

 

 

O halde bizler de, kendisi değilsek bile, Tanrı'nın bir parçasıyız.

 

 

 

 

 

Bizler birer yıldız tozuyuz.

 

 

Doğanın en değerli birikimi, milylarlarca yıllık çabasi sonucu yaratılan ve bir araya getirilen atomlardan oluşan değerli ve görkemli bir varlığız.

 

 

 

 

 

Bizler yıldız topluluğuyuz...

 

 

Galaksileriz.

 

 

Bizler kayan, sönen yıldızlarız.

 

 

Bizler süpernovalarız.

 

 

Bizler bitkiyiz, hayvanız.. canlıyız..

 

 

Bizler insanız, evreniz..

 

 

 

 

 

Bizler Tanrıyız...

 

 

  
 

 

 

 

Evren var diye tanrı var demek ne? Tanrı ile bir iletişimin olduğuna inanıyor musunuz. Yani evrenin bir tanrı olduğuna değil evren var diye bir tanrı mi var sizce?

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 dakika önce, memjan21 yazdı:

Evren var diye tanrı var demek ne? Tanrı ile bir iletişimin olduğuna inanıyor musunuz. Yani evrenin bir tanrı olduğuna değil evren var diye bir tanrı mi var sizce?

 

Yalnız evren var olduğu için değil, evrende insan var olduğu için Tanrı var. Evrende insan olmasaydı Tanrı da olmazdı...

Link to post
Sitelerde Paylaş

 

VAROLUŞCULARA GÖRE TANRI

TANRI KAVRAMI ANA TEMASI ÜZERİNE KURULAN VARYASYONLAR veya TANRI’NIN VARLIĞI ÜZERİNE YAPILAN VAROLUŞÇU POLEMİKLER

 

Varız!

İnsan olarak, canlı olarak, Dünya olarak, Güneş sistemi olarak, Samanyolu galaksisi olarak, Evren olarak……..

Yoktan yaratıldık.

Bugün evrende varlığını gözlemlediğimiz herşey, Big Bang öncesinde yoktu. Vücudumuzu oluşturan atomların bir kısmı Big Bang sırasında, diğerleri ise, yıldızların merkezindeki sıcak fırınlarda sentez edildi ve Süpernovalarla evrene saçıldı. Bu arada ağır elementler oluştu. Bazı atomlar ve organik maddeler Dünyada buluştu ve ilk canlı hücre oluştu.

Yalnız birkac tür elementten oluşan ilk canlı hücre, dört buçuk milyar yıl süren bir evrim sonunda, insan oldu, iki ayağı üzerine dikilerek başını gökyüzüne kaldırdı ve orada kendisini yaratan yüce varlığı aradı. Gördüğü muhteşem manzara karşısında hayranlığını gizleyemiyordu. İnsan sonunda aradığı Tanrı’sına kavuşmuştu. Evren, insanların gözü aracılığı ile kendisine baktığını bilmiyordu. Gördüklerini Tanrı ilan etti……..

Evren, yarattığı insanda bilince kavuşmuş, var olduğunu öğrenmişti. Hem vardı, hem de güzel ve güçlü idi. Kendisine hayran kaldı. Gözlerini kendinden ayıramıyordu. İnsan olarak yarattığı kulu kendisine hürmet etmeliydi. Ondan yararlanıp, kendisi hakkında bilgi sahibi olmalı, kendisini yakından tanımalıydı. Kimdi, neydi, öğrenmeliydi. Bütün evreni yaratan kendisi değil miydi?

Ne kadar görkemli bir yaratıcı idi? Ne kadar muhteşem! İnsan gözü ile baktığı ve varlığını gözlemlediği kendisi mi idi, yoksa yarattıkları mı?

Gördükleri kendi eseri miydi, yoksa kendisi mi?

Bilmiyordu!

Emin değildi!

Bilmesi mümkün müydü? Belki değildi!

İnsanı yaratmadan önce de vardı ama, varlığının farkında değildi. Ancak insan aklında bilince kavuşmuştu. Kendisine onun aracılığı ile bakıyor ve hayranlık duymaktan kendini alamıyordu. Bütün evren kendisi olsa idi bile, sorun yoktu.

Ama bu evren ya kendisi değil de, yarattıkları ise?

Kendisi nerde idi? Ne idi? Evreni yoktan nasıl var etmişti?

Bu soruların yanıtını bilmiyordu ama, öğrenmeliydi.
Kutsal kitaplarda yazılanlar bilimsel gözlemlerle bağdaşmıyordu. Onlar belki de insanların imajinasyonlarının ürünü idi. Dünyayı altı günde, insanları ise çamurdan yarattığını hatırlamıyordu.

Var mıydı?

İnsan gözü ile görülenler, insan aklı ile ulaşılmaya çalışılanlar kendisi mi idi?
Yoksa bütün bunlar insan aklının hayal ürünü mü?
Yok muydu yoksa?
Çok üzülürdü, yok idi ise!

Bu muhteşem evreni yaratmış olmayı çok isterdi.
Bu muhteşem evrenin kendisi olmak da fena bir şey değildi ya!
Kendisini düşünen ve yoktan var olduğunu bilen insanlar haklı olmalıydı.
Peki öyleyse, kendisini nasıl yaratmıştı?

Evreni ben yarattı isem, hala bana ait mi, diye düşündü!
Benim tarafımdan yaratıldıktan sonra, belki de benim otoritemin dışına çıkmıştır, artık bana ait değildir, diye hayıflandı…

Üzüldü!

Evren bazı ilginç yasaları izlemek üzere yaratılmıştı. Bu yasalardan biri belirsizlik kuralı idi. Hiçbir şey kesin değildi. Belki de kendi varlığı bile!

Evreni kendisi yarattı ise, neden böyle bir kural seçmişti acaba?
Bu durumda evreni kendi denetimi altında tutamazdı. Evren belki de yaratılış amacının dışına çıkmıştı.

Öyle ise evreni O yaratmamıştı!
Ne kötü, dedi…. Ne kötü!

Peki O da evrenle birlikte yaratılmış olabilir miydi?
Evrenin dışında var olabilir miydi?
Belki de yoktu!
İnsan aklında yaşıyordu……..

Kendi kendini yaratmış olabilir miydi?
Eğer kendini yarattı ise, kendi dışında var olmalıydı.
Bu durumda kendi varlığına kendisinin gereksinim duymuş olması gerekmez miydi?
Yani kendisi olmadan kendisini yaratamazdı!
Demek ki kendisi, kendi varlığından dolayı vardı!
Tanrı’nın bir koşula bağlı olması da ne demekti?
Tanrı hiç bazı koşullara bağlı olur muydu?


Öyleyse O yoktu!

Yoksa bazı koşullara bağımlı falan değil miydi?
Belki de varlığı hiçbir koşula bağlı değildi..
Ama, hiç bir koşula bağlı olmadan var olunabilir miydi?
Var olan herşey bir koşula bağlı değil miydi?

Öyleyse O yine yoktu…

Olmadığına karar verdi…


Ancak böyle bir karar verebilmesi için, var olması gerekmez miydi?
Vardı o zaman!

Hem kendine inananların gönlünde, hem de kendisini inkar edenlerin aklında……..

Yoktu belki ama, olmalıydı.
Ne acı! Dedi…….
Ne acı!

Olmadığı halde olan tek şey idi, evrende……
Hem yaratılmıştı, hem de yaratmış…..

Hem vardı….
Hem de yok………


 
 
  

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, haci yazdı:

Soruyu biraz daha aç...

 Bence açık konuşmayan sizsiniz. Soru gayet açık. Hem bir şeyin iki adı olmaz. Her şeyin tek bir adı vardır. SiZ evrene mi tanrı diyorsunuz? Yoksa siz tanrının evren olduğunumu söylüyorsunuz?

tarihinde memjan21 tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Oldukça mantıklı bir yaklaşım, aynı fikirdeyim, bizler tanrıyız, bizler varolduğumuz için tanrıda vardır,tanrı aslında bizlerin saf enerji halidir,kısaca bizler gördüğümüz herşey   tanrının bir parçasıdır, biz insanlar aklımızla ve mantığımızla tanrıyı tamamlıyoruz.

Yaradanın varlığı veya yokluğu, bizim varolmamıza bağlıdır,biz var isek, oda vardır, biz yok isek oda yoktur, önermesi gibi düşünün, kısaca;insanların tanrıya değil tanrının ilah olabilmesi için insanlara ihtiyacı vardır...

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

TOLONBEY, Efendim iyi günler , sizin iletinize alıntı yapamıyorum, ayrıca yaptığımız yorumun, konuyla ne alakası var?

bilim konusu olan bir başlığa, siyasi yorum yapıyorsunuz, hiç etik değil bu davranışınız...

 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır Hacı, bir böcek veya bakteri ne ise evren de odur, insan da aynı şekilde öyle... Yani yaratılmış gariban bir kuldan başka birşey değildir. Diğer evrenler de öyle.. Bu evrenler "yoktan" yaratıldılar ve de ölecekler. Sadece Rabbin Katı adı verilen Ahiret Evreni ölümsüzdür ama o da yoktan yaratılan bir kuldur sadece ve de Allah istediği için yaşayacaktır. İnsanlar da aynı şekilde yoktan var edilmiş gariban kullardır ve de öleceklerdir.Sadece cennettekiler sonsuza dek yaşayacaktır ama yine bu da yüce Allah istediği için gerçekleşmektedir, O'nun tarafından var edilmektedir:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2016/05/goklerevrenler.html

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
25 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Hayır Hacı, bir böcek veya bakteri ne ise evren de odur, insan da aynı şekilde öyle... Yani yaratılmış gariban bir kuldan başka birşey değildir. Diğer evrenler de öyle.. Bu evrenler "yoktan" yaratıldılar ve de ölecekler. Sadece Rabbin Katı adı verilen Ahiret Evreni ölümsüzdür ama o da yoktan yaratılan bir kuldur sadece ve de Allah istediği için yaşayacaktır. İnsanlar da aynı şekilde yoktan var edilmiş gariban kullardır ve de öleceklerdir.Sadece cennettekiler sonsuza dek yaşayacaktır ama yine bu da yüce Allah istediği için gerçekleşmektedir, O'nun tarafından var edilmektedir:

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2016/05/goklerevrenler.html

Hacı zihinsel olarak diyor,bedensel olarak somut veriler içeren her şey canlı yada cansız ya ölür yada yok olur gider demek istiyor.. 

 Bana oldukça mantıklı geldi bu önerme... 

Aslında bu önermenin ispatı  bile var,  yaradan bizi beden olarak yok edebilir, fakat zihin olarak yok edemez,

çünkü zihnimiz tanrıdır... 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

Hayır bizle birlikte zihnimiz de yok oluyor. zihnimiz de gariban ölümlü bir varlık. Ve ruhlar diye de birşey yok.

 

Bu hurafe inançların ateizmin gizli yöneticisi olduğunu yıllardır söylüyorum (ölümsüz ezeli ebedi zihin veya ruhlar gibi safsatalar, evrim ve reenkarnasyon, panteizm gibi pagan düşünceler).

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/ruhcu-ogreti-ateizmin-ack-yoneticisi.html

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
11 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

Hayır bizle birlikte zihnimiz de yok oluyor. zihnimiz de gariban ölümlü bir varlık. Ve ruhlar diye de birşey yok.

 

Bu hurafe inançların ateizmin gizli yöneticisi olduğunu yıllardır söylüyorum (ölümsüz ezeli ebedi zihin veya ruhlar gibi safsatalar, evrim ve reenkarnasyon, panteizm gibi pagan düşünceler).

 

http://emre1974tr.blogspot.com/2011/07/ruhcu-ogreti-ateizmin-ack-yoneticisi.html

 

 

Ben ruhtan bahsetmiyorum, bilinç diyorum, bilincimiz bize ait olmadığı için bilinç tanrıdır diyorum, ruh önermesi imkansız bir önermedir,

panteist değilim ama, panteizmin tanrısı teistlerin tanrılarını anlamsız hale getiriyor, zaman boyut ve evrenin yaratılışı imkansızdır.

tanrı önermesi.

1. insan .

2. evren.

3: doğa.

bilinç

4:  kısaca tanrı varlık ilişkisi aynı anlama geliyor. 

Zihnimiz  ve irademiz herşeyi düşünebilir,  sadece pratikte zihinsel güçlerimiz yoktur,

bedensel bir varoluş , aslında hiçliktir.. 

kısaca; tanrı önermesinin en net tanımı, hiçlik ve varlığın bir görselde oluşmasıdır, anti madde ve madde gibi,

beden  veya zihin gibi .... 

 

 

 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

İşte panteist felsefedeki safsata bu Tanrı'dan gelme bilince veya ruha veya bir parçaya sahip olduğumuz hurafesinden kaynaklanmakta.

 

Budizm gibi ruhçu ateist öğretilerde de bu putperest inanç vardır. (onlar da ruh yerine bilinç kelimesini kullanarak panteizme ve reenkarnasyona bile inanır).

 

Her zaman dediğim şey iyice gün yüzüne çıktı tekrardan. Ateizm, pagan ruhçuluğun versiyonu ve de hizmetçisidir.

 

Evrimden panteizme kadar birçok şey ruhçuluktan gelmedir.

 

İnsanın kendisine ve evrene tapınması için şeytani tuzaklar.

 

 

 

 

 

 

tarihinde Emre Karaköse tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Emre Karaköse yazdı:

İşte panteist felsefedeki safsata bu Tanrı'dan gelme bilince veya ruha veya bir parçaya sahip olduğumuz hurafesinden kaynaklanmakta.

 

Budizm gibi ruhçu ateist öğretilerde de bu putperest inanç vardır.

 

Her zaman dediğim şey iyice gün yüzüne çıktı tekrardan. Ateizm, pagan ruhçuluğun versiyonu ve de hizmetçisidir.

 

Evrimden panteizme kadar birçok şey ruhçuluktan gelmedir.

 

İnsanın kendisine ve evrene tapınması için şeytani tuzaklar.

 

 

 

 

 

 

Panteizmde Deizmde veya Hinduizmde  ruh kavramı yoktur, emre bey, ruh kavramı Tezimle icat edilmiş hatta özdeşlemiş bir kavramdır, tanrının evrenle bir bütün olduğunu veya evrenin tanrı olduğunu savunan akımdır Panteizm,

Budizm  hakkında bilginiz oldukça zayıf, Budizm din değil felsefe akımıdır, Budizmdeki ilah gibi  görünen buda aslında tanrı değil bilge kişidir. 

Budizm inancında, ölüm sonrası yoktur, kısaca ruh kavramı olması mantıklı olmaz. 

Atheizmi sandığınız gibi değil, pagan inançları ile bagdaştırılamaz , atheizm din değildir, 

tıpkı budizm gibi felsefe akımıdır.

Atheizm  tanrının yokluğunu ispatlamaz, Atheizm tanrı yoktur önermesi ile varolmuştur.

 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...