Jump to content

Bu forumda ,bu sorulara, mantıklı cevaplar, aranıyor.


Recommended Posts

1: 4 peygamber dışında, 124.000 peygamberin geliş amaçları nedir?(kitapları yok, )

2: piramitler 6000 yıl önce hangi teknolojı ile 10 tonluk taşlar nasıl dizildi?

3: farklı galaksilerde bilinçli yaşam varmı?

4: 7000 yıl önce piramitlerdeki wireless elektrik

sistemi nasıl çalışıyordu?

5: ay milyarlarca yıl önce nerdeydi?

6: bilim adamları, piramitte kimyasal tepkimeye kalarak, neden zehirlenerek öldü?

7: piramitler neden inşa edilmiş ilk modern yapılardır?

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Bunları öğrenmek çok şey kazandırır ama senin hangi amaçla sorduğun önemli, çünkü ne için sorduğunu belirtmemişsin.

 

Bundan 1400 yıl öncesine kadar kurnazlar ve güç sahipleri kendini peygamber veya tanrı ilan etmiş. Zaman içinde bunlar binleri, onbinleri bulmuş, tek kaynağı kurnazlık ve güçten ibaret.

Daha sonraları kölelik, feodalizm ve kapitalizm gibi sistemlerin oturmuş olması sayesinde yeni dinlere ve peygamberlik numaralarına gerek kalmamış. Çünkü uydurma din ve peygamberlik sayesinde elde ettikleri soygunculuğun daha iyisini ordulu, devletli ve kanunlu bir şekilde sistematik hale getirmişler. O zamanki peygamberliğin yerini diktatörlük, burjuva demokrasisi ve bürokrasi almış. O zaman bir Muhammed, İsa Musa, Firavun neyse bugün Trump, Tayyip gibiler ve onların asıl abileri onların devamıdır.

Link to post
Sitelerde Paylaş

piramitlerin yapılışı hakkında bir çok teori var. ilahi bir güç gerekmiyor. ayın oluşu mu da bilimsel olarak açıklanmış bir durum. modern yapı tanımı özneldir, bu geçerli bir soru değil. 7000 yıl önce kablosuz elektrik kullanıldığına dair somut delil nedir, bununla beraber bugün kablosuz elektrik aktarımı verimsiz de olsa yapılabiliyor yani bunun için de ilahi bir müdehale gerekmez. bilinçli yaşamı açmak lazım bugün mars koşullarına dayanan kendi kendini kopyalayabilen robotlar yapıp marsa gönderebiliriz. bunlar da çevredeki kaynakları kullanıp kendilerini çoğaltabililirler buna programlayabiliriz bu robotları yani bilinçli yaşamı taklit edebilirler. bu durumda bunları bilinçli yaşam olarak kabul edecek miyiz mesela. işin aslında bilinçli yaşama sahip olduğumuzu sadece kendimiz bireysel olarak bilebiliriz, geri kalan insanları bize benzedikleri için öznel bilince sahip olarak kabul ediyoruz. evrende başka bilinçli yaşam benzeri davranış gösteren şeyler bulsak bunların robot mu yoksa öznel bilinçlere sahip canlılar mı olduklarını neye göre anlayacağız. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Arkadaşlar ilk soru ve 3. soru hariç ,sorduğum tüm soruların ispatı olduğu için, ispatlarını anlıyamadığım için,bu konu başlığını açtım,

net! bir bilgisi olan varsa sevinirim, derin ve  engin bilgileri olan, üyeleri mutlaka bu önemli sorulara, yorum yapmalıdır. 

(piramitlerin yapılışı tori değil arkadaşlar, 10 tonluk taşlar 5000-6000 yıl önce/ açıkça onlarca metre /yükseklikte

düzenli bir biçimde dizilmiştir.. ben bunların hangi cihazla? veya nasıl dizildiğini öğrenmek istiyorum) 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Hatayda'ki keşifte gizledikleri birşeyler öğrendim, arkadaşlar, yer altındaki bir piramitte wireless elektrik bulmuşlar,bu ispatlar düşündüğüm gibi, olasılıkları dahada güçlendiriyor. 

 

 

https://www.haberturk.com/hatay-da-gizemli-kesif-2481181

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

belgeseller bilimsel belge değildir. cosmos u da bilimsel belge olarak atan var ona da itiraz ediyoruz. en bilimsel kabul edilen belgelerden biri bile "kosmos var olan ve var olmuş veya var olacak her şeydir"  gibi bilimsel olmayan mutlak metaryalizm felsefesi üzerine kurulmuş bir cümle ile başlıyor. bu bi kenara sen bilmemnenin sırları diye belgeseli bilimsel belge olarak kabul ediyorsun. böyle bir belge olabilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

ARKADAŞLAR BU KONUYLA İLGİLİ DETAYLI BİR  ARAŞTIRMA YAPTIM, LÜTFEN OKUYUNUZ.

Mısır piramitleri alternatif elektrik üreten dev enerji santralleri idi. Büyük piramidin dışı bir jiletin bile arasından geçemeyeceği kadar sıkı şekilde beyaz kireç taşıyla kaplanmıştır.

 

1 - Beyaz kireç taşı magnezyum içermez ve yüksek derecede yalıtkan özelliğe sahiptir. Bu yalıt kanlık özelliği nedeniyle piramidin içinde ki elektrik kontrolsüz şekilde dışarı yayılmaz.

 

2 – Piramidin içinde kullanılan taş bloklar elektriği maksimum seviyede iletme özelliğine sahip kristal ve az miktarda metal içeren bir başka tür kireç taşından yapılmıştır. Piramidin içinde ki tüneller ise granitle kaplanmıştır. İletken bir taş olan granit eser miktarda radyo aktif bir maddedir ve tünellerin içinde ki havanın iyonize olmasını sağlar. Yalıtkan bir elektrik kablosunu incelediğimizde iletken ve yalıtkan maddelerin piramitlerde olduğu gibi aynı sıra ile kullanıldığını görürüz.

 

3 – Piramidin iletken ve yalıtkan yapısı mükemmel bir mühendislik örneğidir. Ancak elektriğin üretimi için bir enerji kaynağına ihtiyaç vardır. Piramitlerin üzerinde bulunduğu Giza vadisi yeraltı su kanallarıyla kaplıdır. Piramitler arası suyla dolu olan bir kireçtaşı kayacının üzerinde yükselir. Yeraltı sularını yüzeye taşırken elektriği de yukarılara ileten bu özel kayaç katmanlarına akifer adı verilir. Akiferlerden geçen Nil nehrinin yüksek debili suyu elektrik akımı üretir buna fizyo elektrik adı verilir. Piramidin yeraltı odaları bu fizyo elektrik yüklü kayacın içine yapılmış granit iletkenlerdir. Bu elektrik akımı piramidin granitle kaplı yer altı odalarından üst bölümlerine doğru iletilir. Granit elektriği yüksek derecede iletme özelliğine sahiptir. Piramidin zemininde doğal olarak bulunan elektro manyetik alan böylece konsantre şekilde piramidin üst katmanlarına iletilir.

 

Piramidin en tepesinde yüksek iletkenliği ile bilinen altın bir bölüm bulunur. Bu bölüm günümüzde yerinde bulunmamaktadır. Bu nedenle piramidin tepesi kusursuz geometrik şeklini kaybetmiştir. Bu altın bölüm negatif iyonların İyonosfer’e iletilmesinde etkili rol oynar. Bu şekilde bir akım oluşturulmuş olur.

 

Peki, bir akifer yardımıyla elektro manyetik alanı toprak üstüne iletmek ne işe yarar? Mısır da 5.000 yıl önce kullanılan bu teknolojinin aynısını 1900 lerin başında elektrik teknolojisinin mucidi olarak bilinen Nikola Tesla Amerika’da inşa ettiği kulede uygulamıştır. Alternatif akım, elektrik motoru, radyo, lazer, radar gibi temel elektrik teknolojisinin mucidi olan Nokola Tesla 1901-1917 yılları arasında inşa ettiği Wardenclyffe kulesinde ses ve görüntüleri eş zamanlı olarak kıtalar arasına aktarırken dışarıdan elektrik kaynağı kullanmamış, hatta kablosuz enerji aktarımı teknolojisini uygulamıştır. Tesla’da bu kuleyi bir akiferin üzerine inşa etmişti ve akiferin negatif iyonlarını kuleye aktarıyordu. Teslanın ünlü Wardenclyffe kulesinde kullanılan elektro manyetik teknoloji ile piramitlerin inşasında oluşturulan elektro manyetik alan tıpatıp aynıdır. Her iki yapıda negatif iyon üreten ve elektriği kabloya ihtiyaç duymadan aktarabilen sistemlerdir.

 

Peki, Mısır’lılar elektriği ne amaçla kullanmışlardı? Rölyeflerde Mısırlıların kablosuz bir elektrik kaynağıyla yanan ve elde taşınan ampul tipli lambalar kullandıkları açık ve net olarak görülür. Bu ampuller Nikola Tesla’nın alternatif akımın zararsız olduğunu göstermek için yaptığı tanıtımnlardan hatırlayabiliriz. 1893 Şikago dünya fuarında Nikola Tesla alternatif akımı vücudundan ileterek elindeki ampulü hiç kablo kullanmadan yakmıştır. Bu rölyefte kablosuz bir anten görülmektedir. Mısırlılar kablosuz iletişim için anten ve kablosuz enerji kaynağı kullanmışlardır.

 

Solda gördüğünü rölyefte bir verici, sağdaki ise bir alıcıdır. Bu deliller Mısırlıların iletişim için kablosuz enerji kullandıklarına işaret eder. Bu rölyef bir iplik üretme tesisini göstermektedir. Mısırlıların o dönem dokumada kullandıkları ipliklerin inceliği, bugün makine ile dokunan ipek kumaşlar ayarındadır. Mısırlıların dokuma tesislerinde de elektrik enerjisi kullanılmıştır. Antik Mısırdan kalma birçok altın eşyanın aslında çok ince altın kaplama olduğu anlaşılmıştır. Bu parçalarda görüldüğü gibi böylesine mükemmel bir altın kaplama yapmak için elektrik kullanmak gerekir.

 

Büyük piramidin çevresinde yapılan elektro manyetik ölçümlerin toplamı, dünyanın herhangi bir yerinde yıldırımlarla dolu bir fırtınada yapılan ölçümle aynıdır. Piramit çevresinde yüksek elektro manyetik alan bulunmaktadır. Bunu basit bir deneyle de anlamak mümkündür. Piramidin tepesinde ıslak bir bezle sarılmış bir şişe ile durulduğunda yüksek voltaj bobininin tepesindeymişsiniz gibi şişeden kıvılcımlar çıkar.

 

Piramitler Mezar olarak kullanılmadı, bugüne kadar piramitlerin firavun mezarları olduğuna dair pek çok yorum yapılmıştır. Ancak büyük piramidin koridorlarında hiçbir süsleme veya yazı bulunmamaktadır. Bu yapı bir anıttan daha çok işlevsel bir binayı andırır. Arkeologlar piramidin kral odası olarak adlandırılan merkez odasında boş bir taş sandık buldular. Bu taş sandığın içinde bir zamanlar firavunun tabutunun olduğu, ancak çalındığı için boş olduğu iddia edildi. Ancak taş sandığın boyutlarına ve yerleştirildiği özel noktaya bakıldığında başka bir gerçek ortaya çıkar.

 

Bu nokta piramidin özel iletken yapısında ve geri kalan tüm tasarımında eksik kalan bir maddenin olması gereken bir noktadır. Burada süper iletken bir madde olduğu takdirde piramit tüm Mısıra yetecek kadar elektrik üretebilir. Antik zamanlarda Mısır’da olduğu bilinen boyutları da tam olarak taş sandığın içine sığacak kadar olan bu süper iletken maddenin kutsal ahit sandığı olduğu düşünülmektedir.

 

 

Tarihi kayıtlara bakıldığında Hz. Musa ile aynı dönem de yaşayan II Ramses döneminde Mısır en yüksen medeniyet seviyesindeyken II. Ramses’in ardından 10 yıl bile geçmeden medeniyet tamamen çökmüş hatta Giza terk edilmiştir. Bir sonraki sülalenin gelip buraya yerleşmesine kadar da bir zamanlar medeniyetin merkezi olan bu şehir boş kalacaktır. 

Peki, bu dönemde kablosuz enerji teknolojisini bilen tek toplum Mısırlılar mıydı? Maya’ların ve Asur’luların geride bıraktıkları rölyefler incelendiğinde Piramitlerde uygulanan benzer tekniği andıran çizimler hemen göze çarpar. Tüm bu bilgiler bir kez daha göstermektedir ki geçmişte devrimcilerin iddia ettiği gibi ilkel insanlar ve toplumlar yaşamamıştır. Tarihin her döneminde medeniyet açısından ileri ve geri kalmış toplumlar bir arada varlıklarını sürdürmüşlerdir. Binlerce yıl önce yaşayan bir toplum 20. Yy. daki bir topluluktan çok daha ileri teknolojiye ulaşabilmiştir. Bu da bize gelişimin devrimsel bir süreç içinde oluşmadığını, yani tarih içinde ilkel toplumdan medeniye doğru bir gelişim bulunmadığını göstermektedir.

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
4 dakika önce, ck789 yazdı:

attığın haberturk linkinde kablosuz elektrik ile ilgili bir şey yok. olsa da habertürk yani daha habercilik bile yapamayan bir yeri pubmed ile bir mi tutacaz. bu mu bilimsel delil.

Dikkat ettiyseniz ,o  linkte, su  altı kaynakları mevcut, büyük olasılıkla, wireless elektrik üretimi  bu su kaynaklarından elde edilerek,

wireless elektrik üretimine kaynak sağlıyor olabilir emin  değilim ama güçlü bir ihtimal ile öyle olduğunu sanıyorum. 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

özetle bilinmeyen yerleri işine geldiği gibi doldurarak bilimsel çalışma yapılmaz. şahsi yorum olur. harun yayha terk diyerek bunu kast ediyorum. muğlak konuları işine geldiği gibi yorumlamak bir mucize ortaya koymaz. bu taktik bilimsel düşünceye önem veren insanlara karşı çokça uygulanıyor. harun yahya da bunu türkiyede sistematik olarak yapan kişilerin neredeyse başında geliyor. bu nedenle önce neyi biliyoruz neyi bilmiyoruz şeklinde olaya bilimsel bakıp onun üzerine bu kaynakların yorumlarını kendiniz süzgeçten geçirip öyle değerlendirmesiniz. antropolojik çalışmalar harun yayha ile aynı şeyi mi söylüyor mesela, alakası yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Ben işin harun yahya kısmıyla ilgilenmiyorum,ben  Mısır’lılar  wireless  elektriği ne amaçla kullanmışlardı? onu araştırıyorum. Bu konuda gerçekçi tahminlerim var.

1: antropolojik çalışmalar, nedeniyle kazılarda bulunan yer altı şehirtleri ve wireless elektrik kullanımı,

büyük olasılıkla, tıpkı atlantis gibi bir zamanlar dünyamız,wireles elektrik kullanan yüzlerce,şehirden

 oluşuyordu, bunlar benim teorilerim arkadaşlar harun yahyayı karıştırmayın lütfen. 

 

2: antropolojik kazılarda elde edilen, bulgular bizlere, rölyeflerde'ki sembollerin içinde simgesel bir takım

çalışmalar yapıldığını gösteriyor. 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
On 01.10.2019 at 21:45, Doğuştan işşiz yazdı:

1: 4 peygamber dışında, 124.000 peygamberin geliş amaçları nedir?(kitapları yok, )

2: piramitler 6000 yıl önce hangi teknolojı ile 10 tonluk taşlar nasıl dizildi?

3: farklı galaksilerde bilinçli yaşam varmı?

4: 7000 yıl önce piramitlerdeki wireless elektrik

sistemi nasıl çalışıyordu?

5: ay milyarlarca yıl önce nerdeydi?

6: bilim adamları, piramitte kimyasal tepkimeye kalarak, neden zehirlenerek öldü?

7: piramitler neden inşa edilmiş ilk modern yapılardır?

Benim bilgili olduğum konu 1.Soru

O sebepten yalnızca o soruya cevap vereceğim. 

Öncelikle bir rivayete göre 124 bin, bir başka rivayete göre 224 bin peygamber gelmiştir. Bunlardan 25'inin adı Kuranı Kerimde geçer.

Öncelikle peygamberlerin geliş amaçları sadece  Allah'ın mesajlarını iletmek değildir. Peygamberler, derin bir bilgi birikimine sahiptir. Bu bilgi birikimi sadece dini konularda değil gündelik konularda dahil olmak üzere bir çok konu üzerinde vardır. Resul dediğimiz kişiler(Muhammed, İsa gibi)kendilerine yeni bir şeriat gönderilen peygamberlerdir.

Nebiler ise kendisinden önce belirtilen şeriatı yaymak ve onu tebliğ etmek amacı ile peygamberlik görevlerini yaparlar.(Harun, Yahya)

Kısaca genel olarak anlayabileceğin üzere, iki amaçları var. İlk öncelikleri, şeriatı tebliğ etmek daha sonra ise insaniyet namına gelen durumlar yer alıyor. 

Bunu şöyle örneklendirebiliriz, diyelim ki X Peygamberi öldü, 250 yıl boyunca kimse görevlendirilmedi. Tebliğ edecek kimse yok, ortadan silinmek üzere. Bu sebepten Y peygamberi gönderildi ve X Peygamberinin getirdiğini tebliğ edip, dini ikame etti.

Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, EbûTürâb yazdı:

Benim bilgili olduğum konu 1.Soru

O sebepten yalnızca o soruya cevap vereceğim. 

Öncelikle bir rivayete göre 124 bin, bir başka rivayete göre 224 bin peygamber gelmiştir. Bunlardan 25'inin adı Kuranı Kerimde geçer.

Öncelikle peygamberlerin geliş amaçları sadece  Allah'ın mesajlarını iletmek değildir. Peygamberler, derin bir bilgi birikimine sahiptir. Bu bilgi birikimi sadece dini konularda değil gündelik konularda dahil olmak üzere bir çok konu üzerinde vardır. Resul dediğimiz kişiler(Muhammed, İsa gibi)kendilerine yeni bir şeriat gönderilen peygamberlerdir.

Nebiler ise kendisinden önce belirtilen şeriatı yaymak ve onu tebliğ etmek amacı ile peygamberlik görevlerini yaparlar.(Harun, Yahya)

Kısaca genel olarak anlayabileceğin üzere, iki amaçları var. İlk öncelikleri, şeriatı tebliğ etmek daha sonra ise insaniyet namına gelen durumlar yer alıyor. 

Bunu şöyle örneklendirebiliriz, diyelim ki X Peygamberi öldü, 250 yıl boyunca kimse görevlendirilmedi. Tebliğ edecek kimse yok, ortadan silinmek üzere. Bu sebepten Y peygamberi gönderildi ve X Peygamberinin getirdiğini tebliğ edip, dini ikame etti.

 

Konu dışı bir ayrıntı olarak: koyu renkle belirttiğim yerde şunu diyorsunuz: allah din silinmesin diye peygamber göndermeye zorunlu / mecbur idi.

 Bunu diyerek, tanrınızı şartların esiri kıldınız. tanrı inancı temelsiz olduğu için, kişiler tanrılarını uydururken şartların esiri kılmak zorundalar.

 

örnek:

- tanrı insanları yarattı, insanlar yaşasın diye dünyayı yarattı - yani tanrı, insanları yaşatabilmek için de bir yere muhtaç idi ve onu yaratmak zorunda idi

- tanrı insanlar dinlerini bilsinler diye kitap gönderdi - tanrının insanlara dinlerini bildirmeye ihtiyacı vardı ve bunun için de bir aracıya / bir kitaba ihtiyacı vardı ve bunları da yaratıp insanlara sunmaya ihtiyacı vardı

- tanrı insanları doğruya ulaştırmak için ceza yöntemini de uygular - tanrının insanları doğruya ulaştırmaya ihtiyacı vardır, bunu yapabilmek için bir yönteme ihtiyacı vardır, muhtaç olduğu yöntem cezalandırmadır

...

 

örnekleri çoğaltabilirsiniz.

 

//  konu dışı bitişi

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
Şimdi, bir_akil_insan yazdı:

 

Konu dışı bir ayrıntı olarak: koyu renkle belirttiğim yerde şunu diyorsunuz: allah din silinmesin diye peygamber göndermeye zorunlu / mecbur idi.

 Bunu diyerek, tanrınızı şartların esiri kıldınız. tanrı inancı temelsiz olduğu için, kişiler tanrılarını uydururken şartların esiri kılmak zorundalar.

 

örnek:

- tanrı insanları yarattı, insanlar yaşasın diye dünyayı yarattı - yani tanrı, insanları yaşatabilmek için de bir yere muhtaç idi ve onu yaratmak zorunda idi

- tanrı insanlar dinlerini bilsinler diye kitap gönderdi - tanrının insanlara dinlerini bildirmeye ihtiyacı vardı ve bunun için de bir aracıya / bir kitaba ihtiyacı vardı ve bunları da yaratıp insanlara sunmaya ihtiyacı vardı

- tanrı insanları doğruya ulaştırmak için ceza yöntemini de uygular - tanrının insanları doğruya ulaştırmaya ihtiyacı vardır, bunu yapabilmek için bir yönteme ihtiyacı vardır, muhtaç olduğu yöntem cezalandırmadır

...

 

örnekleri çoğaltabilirsiniz.

 

//  konu dışı bitişi

 

 

Merhabalar demek istediğinizi tam olarak anladım. Şunu şöyle açıklayayım size. Öncelikle Kuran ayetinden, “Göklerde ve yerde ne varsa, O´nundur; kalıcı ve sürekli olan din de yalnız O´nundur. “O halde Allah´tan başkasından mı korkuyorsunuz?” (16/ Nahl: 52)

Burada ne denilmek istemiş ona bakalım şimdi.  ''Kalıcı ve Sürekli olan Din'' Bu durum şimdi genelde bir çok insan tarafından şöyle soruluyor, ''Allah yeri ve göğü, içerisinde ki her şeyi yaratan varlık değil mi? Bir peygambere neden ihtiyaç duyuyor dinin sürekliliğini sağlamak için?'' Bu dediğiniz konuda buraya ulaşan bir konu. Öncelikle örneklerde yazdığın yazılara ben bir cevap veremem, bunun sebebi mantık çerçevesi içerisinde bir şeyler söyleyemeyeceğimden değil. Konuların iç yüzünü bilmek gerektiğinden ve bunlara insanların hiç bir zaman ulaşamadığı da bir gerçek. 

 

Ben şartların esiri kılmadım aslında neden derseniz, bugüne kadar bize gelen ilahi mesajlar doğrultusunda Allah kendini böyle tanıtmış(Evet, gayette açık bir şekilde)

Bir temele oturtmak gerekiyorsa aslında bu temele oturtmak için insanlık tarihine gitmemiz lazım(dünya tarihi bir yana), ancak sanıyorum ki elimizde olan az bilgi ile bu konuda biz temele oturtamayız. Bu yüzden Kuranda buda belirtilmiş aslında. 

Andolsun ki size açıklayıcı/açık delil (beyyine) ayetler, sizden önce gelip geçenlerden örnekler ve korunup, sakınanlar için de bir öğüt indirdik.

24Nur Suresi 34

... Ta ki ölen açık delil (beyyine) üzerine ölsün, yaşayan da açık delil (beyyine) üzerine yaşasın.

8-Enfal Suresi 42

 

 

Bu sebepten, oturtmak istediğiniz temeller sizin bu hayatta ne için yaşamak istediğiniz aslında. Tanrının temellerini bizler bilemeyiz, çok üzgünüm ki bana yazdığın konuda bizi Tanrının Temellerine ulaştırma peşinde.

Hayırlı günler. Konu dışı için üzgünüm, belirtmem lazımdı.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...