Jump to content

Bu forumda ,bu sorulara, mantıklı cevaplar, aranıyor.


Recommended Posts

gönderildi (düzenlendi)
5 saat önce, anibal yazdı:

 

Piramitte zaten güneş gören tek bir oda var. Bu odaya da güneş sadece iki gün girecek elbette, bunun acayip olan kısmı ne? Eğer güneşin ışığı yeterince ince ve uzun bir yerden geliyorsa, bunun olması zaten kaçınılmazdır, öyle çoook uçuk hesap kitap gerekmez.

 

Şu bir arkadaş tırıvırısı da bitmez, ne kullanışlı şeydir? Kimdir bu bir arkadaş: her şeyin altından çıkan, muhtemelen 10 mehmet ali erbil fırlamalığında ve 10 cem yılmaz komikliğinde olan macera adamı.. bir olayı başkasına anlatırken keni başımızdan geçse bile "bir arkadaş"lı kurduğumuzda tüm külfeti üzerimizden atacağımız süper misyoner..

 

 

Mumyalar, hala müzelerde falan durmaktadır ve radyoaktif madde falanda içermemektedir. Mumyalama teknolojisi için radyoaktif madde kullanılıp kullanılmadığını araştıranlar bu konuya baya uğraştılar. Bu arada, o 12 bilim adamı da kanserden falan ölmüş değil. 

 

 

Buna kanıp, o suyu içmeye çıkarak, başına iş almazsın umarım. Bölgedeki hastalıklar hiç tahmin etmeyeceğin kadar berbattır. Kısaca, aslı yok bu lafın.

 

 

Bunların hepsi gayet güzel çalışmakta olup, defaten kullanılmışlardır. Senin bu ettiğin lafın orjinal şekli şu. Piramidin inşası berbat olduğundan, bu tür araçlar orada fayda etmemektedir. Çünkü, piramidin içinde taşlar düzgünce döşenmiş değil, kabaca yığılmış haldedir. Karışık özellikte taşlardan oluşan bu yığın, taşlar arasındaki boşlukların da çok olması nedeniyle, bu tür eko cihazları için çok fazla gürültü ortaya çıkarmaktadır. 

 

Ama sıkıntın buysa, array özellikli, yeni modeller, uygun filtreleme yazılımları ile piramitte gayet güzel kullanılabiliyor. Hatta, 2013'te büyük piramitte yeni bir oda bulmuşlardır, yer radarı ile. 

 

 

Bir martaval daha. O çölde, 3000 yıl önce ölüp kalmış timsahlar dahi bozulmadan kalıyor. Sebebi çöl, havası çok kuru ve çürümeyi geciktiriyor. Ama eğer yeterince beklersen, o yemeklerin nasıl çürüyüp gittiğini kolayca görürsün, hiç endişen olmasın. Ha, bekleme zamanında 1 - 2 hafta olur en fazla. Eğer yemek çöpünün bozulmayacağı yer istiyorsan, piramidin önündeki kumun içine koy, tahminen 5-10 yıl çürümez, öyle kalır. 

 

 

Buna dair hiç bir kayıt yok. Deneyen bir kaç kişi, bilhassa piramitte çalışanlar, böyle bir şey olmadığını söylüyor. Ama bunun kontrollü deneyini yapmak zaten pek olası değil.

 

 

Bununda aslı yok. Piramitte içi bilinmeyen hiç bir oda falan yok. Dahası piramidin içinde kaybolamazsın, dümdüz bir tünel, kaybolacak yeri yok.

 

 

Öyle değil, ama, mısırlılar üçgen ne iştir bilmeyecek kadar salak değildi. 

 

 

Ve oradan o taşları güzelce getirecek bir nil nehri akmaktadır. Temin edilebilecek olayına gerek yok, nerden temin edildiği biliniyor zaten. 

 

 

Bir yere kadar doğru, zira berbat havalandırma nedeniyle, ortamda fazlaca karbondioksit olacaktır. Bu da bitki için daha faydalı olur elbette. Ama aynısı, evinin tuvaleti içinde geçerli. 

 

Ama asıl sorun şu, piramidin içinde bitkiler hiç büyüyemez. Zira bitkiler yaşamak için fotosentez yapmak zorundadır, bu yüzden ışığa ihtiyaç duyarlar. Velakin, piramidin içinde ışık yoktur. 

 

Sİze haksızlık etmek istemiyorum, oldukça mantıklı yorumluyorsunuz, fakat benide anlamaya çalışın lütfen:bu görsellere 

inanmak çok güç gerçekten,bunlar hayali çizimler, siz hayali çizimlere ciddi olarak inanıyorsunuz, bu beni üzüyor,

neden mi? çünkü bende sizin gibi atheist agnostiğim, tanrıya inanmadığım ve mantıklı bulmadığım gibi, bu tür 

,hayali çizimlerede inanmıyorum. 

Bu hayali görsellerin, neresini mantıklı buluyorsunuz? anlamak çok güç,akıl ve mantık işi değil bu denklem.

 

1: kesici aletten kasıt,10.000 yıl önce icat  edilen, kesici minik aletlerle 20 tonluk taşları kesmek,

olanaksızdır, şimdiki teknoloji bile, ispiral taşı dediğimiz , testere bile bu taşları , kesemez bu kadar, büyük bir ispiral taş kesme makinası yoktur. 

 

2: 10.000 önceki kesici aletler, demir veya daha sert bir madde değil, bildiğimiz taşlardan oluşan, kesicilerdi,

bu taşlarla 20 tonluk taşları hemde düzenli biçimde kesemezsiniz. 

 

3: antik dönemlerde, özelliklede, yer altı  şehirlerine rastlamak mümkün, bahsettiğimiz piramit, yalnızca

bir bina olarak değil, aynı zamanda, yer altı şehri olarakta, inşaa edilmiiştir, piramitlerin,2 yönlü yapıldığını

gözlemliyebiliyoruz, 1. aşama üst kısım pisagor üçgeni, 2. aşama ise yer altı şehridir.

 

4. büyük olasılıkla yer altı şehirlerindne gelen, nehirler ve yer altı su kaynakları, wireless elektril kullanımı 

konusunda bizi aydınlatabilir.

 

5: bahsettiğiniz, teknoloji, 7000 yıl yoktu, yakın çağda bile yoktu, piramitler çok özel yapılardır.

 şu anki teknolojik gökdelenlerin ömrü bile , 25- 300 yıldır, bu süreçte demirler deforme olur ve paslanır. 

 

6: 8000 yıl önce yapılan piramitler, nasıl oluyor da, hala sapa sağlam kalmayı başarabiliyor? 

 

tas_640205427.jpg

İlgili resim

 

piramitlerin yapımını gösteren resimler ile ilgili görsel sonucupiramitlerin yapımını gösteren resimler ile ilgili görsel sonucu

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 99
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

7 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Sİze haksızlık etme istemiyorum, oldukça mantıklı yorumluyorsunuz, fakat benide anlamay çalışın lütfen:bu görsellere 

inanmak çok güç gerçekten,bunlar hayali çizimler, siz hayali çizimlere ciddi olarak inanıyorsunuz, bu beni üzüyor,

neden mi? çünkü bende sizin gibi atheist agnostiğim, tanrıya inanmadığım ve mantıklı bulmadığım gibi, bu tür 

,hayali çizimlerede inanmıyorum. 

 

piramitlerin yapımını gösteren resimler ile ilgili görsel sonucupiramitlerin yapımını gösteren resimler ile ilgili görsel sonucu

 

Zaten bu resimdeki gibi olduğunu söyleyen yok. Bunlar, gözünde canlandırman için örnek.

 

Piramitte çalışanların yaşadıkları mekanlarda bulundu. Bu buluntular, piramitte çalışanların sayısının onbinlerle ifad edildiğini gösteriyor. Yani o taşı çeken adam sayısı, 15-20 kişi değil, yüzlerce kişi en az.

 

Peki çıkarılabilir mi? Test edilmiş halde, bir yerlerde belgeseli de vardı, ilk yöntemlerle taşı yerinden çıkardılar, nilden taşıdılar. Sonrada bir rampa yapıp üzerinden çekip yukarı çıkardılar falan. 

 

Geçenlerde de, o rampanın parçası olduğu düşünülen bir takım kalıntılar bulundu zaten. 

 

Eski insanları küçümsemeyin. Bir kaç taşı yığmaktan acz içinde değildi ecdadımız. Taaa ki, şu semavi denen dinler çıkıp, bizim bu özelliğimizi igdiş ederek, karanlık çağlar başlatana kadar.

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
16 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

 

Geçenlerde de, o rampanın parçası olduğu düşünülen bir takım kalıntılar bulundu zaten. 

 

 

 

 

Bu kalıntılarla ilgili, kaynak verebilir misiniz? Veya link te olabilir. 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Bu kalıntılarla ilgili, kaynak verebilir misiniz? Veya link te olabilir. 

 

Derli toplu öyle bir kaynak yok ki. Dağınık olarak duruyor öyle.

 

Ciddi buluntuların çoğu, 2012 ve sonrasında geldi. Ve malum mısırın karışıp rabianın niyazi olduğu zamanlardı. Zahi hoca (Havas) ta bakan olunca, bu işlere bakan pek kalmadı. 

 

Ama bunlara dair şeyleri en derli toplu belgesellerde bulursunuz. O da, tabi öylesine olanları demiyorum. "Discovery Science" izleyin, takip edin. "BLOWING UP HISTORY" serisi bilhassa, sizin sorularınıza cevapta veren baya bölüm yayınlanıyor bu aralar. Youtube'dan falanda bulursunuz, izlemek için.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)
8 dakika önce, anibal yazdı:

 

Derli toplu öyle bir kaynak yok ki. Dağınık olarak duruyor öyle.

 

Ciddi buluntuların çoğu, 2012 ve sonrasında geldi. Ve malum mısırın karışıp rabianın niyazi olduğu zamanlardı. Zahi hoca (Havas) ta bakan olunca, bu işlere bakan pek kalmadı. 

 

Ama bunlara dair şeyleri en derli toplu belgesellerde bulursunuz. O da, tabi öylesine olanları demiyorum. "Discovery Science" izleyin, takip edin. "BLOWING UP HISTORY" serisi bilhassa, sizin sorularınıza cevapta veren baya bölüm yayınlanıyor bu aralar. Youtube'dan falanda bulursunuz, izlemek için.

 

 

 

Uzun yıllardır, youtube'de bu  tarz araştırmalar yapıyorum, antik  çağlarda'ki yer altı şehirleri ve piramitleri araştırıyorum,

bahsettiğiniz, konuyla ilgili, her hangi bir bilgiye veya kaynak görüntülere hiç rastlamadım,

İlk defa sizde duyuyorum, bu bilgiyi, beni mazur görün, merak etmiştim, araştırmak isterdim, 

bahsettiğiniz rampa hakkında; bu rampan'ın görsel bir çizimi var mı? 

Veya bakıp inceliyebiliceğ'im, bir tür akademik makale..

Yanlış anlamayın lütfen, belgesellere inanmam, daha çok kaynak veya akademik makaleler ile ilgilenirim. 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Uzun yıllardır, youtube'de bu  tarz araştırmalar yapıyorum, antik  çağlarda'ki yer altı şehirleri ve piramitleri araştırıyorum,

bahsettiğiniz, konuyla ilgili, her hangi bir bilgiye veya kaynak görüntülere hiç rastlamadım,

İlk defa sizde duyuyorum, bu bilgiyi, beni mazur görün, merak etmiştim, araştırmak isterdim, 

bahsettiğiniz rampa hakkında; bu rampan'ın görsel bir çizimi var mı? 

 

https://www.livescience.com/63978-great-pyramid-ramp-discovered.html

 

7 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Veya bakıp inceliyebiliceğ'im, bir tür akademik makale..

Yanlış anlamayın lütfen, belgesellere inanmam, daha çok kaynak veya akademik makaleler ile ilgilenirim. 

 

Arkeolojide makaleler çok dağınıktır. Ama parça parça bir sürü makale falan elbette var. Velakin bunlar genelde senin işini görmez. Sana, kazı/saha raporları falan lazım. Bunlara da en kolay, gene internet üzerinden erişirsin.

 

Belgesellere zaten inan demiyoruz. Bir belgesel, bir iddia yada bir bilgidir. Eğer bilgi ise, oradaki isimlerden, mekan adlarından falan yola çıkar, google'a soracak bir şey bulmuş olursun. O zaman, belgeselin fantazi mi yaptığı, yoksa gerçek bulgulardan mı bahsettiği belli olur.

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
1 saat önce, Doğuştan işşiz yazdı:

Uzun yıllardır, youtube'de bu  tarz araştırmalar yapıyorum, antik  çağlarda'ki yer altı şehirleri ve piramitleri araştırıyorum,

bahsettiğiniz, konuyla ilgili, her hangi bir bilgiye veya kaynak görüntülere hiç rastlamadım,

İlk defa sizde duyuyorum, bu bilgiyi, beni mazur görün, merak etmiştim, araştırmak isterdim, 

bahsettiğiniz rampa hakkında; bu rampan'ın görsel bir çizimi var mı? 

Veya bakıp inceliyebiliceğ'im, bir tür akademik makale..

Yanlış anlamayın lütfen, belgesellere inanmam, daha çok kaynak veya akademik makaleler ile ilgilenirim. 

https://www.cheops-pyramide.ch/pyramid-building.html

Bu bağlantıda nasıl yapıldıkları hakkında bilgi var.

Ama bu bilgiler tarihi bilgiler  değil deneme yanılma ile bulunan bilgiler.

Bronz aletler ile taş kesmede başarı sağlayamamışlar.Demir aletler taş kesmek için daha uygun.

O dönemde Hititler demirden alet yapabiliyormuş.

Onlardan satın almışlar demir aletleri.

Demir altından pahalı imiş o yıllarda. :)

 

 

 

tarihinde mirasyedi tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, mirasyedi said:

https://www.cheops-pyramide.ch/pyramid-building.html

Bu bağlantıda nasıl yapıldıkları hakkında bilgi var.

Ama bu bilgiler tarihi bilgiler  değil deneme yanılma ile bulunan bilgiler.

Bronz aletler ile taş kesmede başarı sağlayamamışlar.Demir aletler taş kesmek için daha uygun.

O dönemde Hititler demirden alet yapabiliyormuş.

Onlardan satın almışlar demir aletleri.

Demir altından pahalı imiş o yıllarda. :)

 

 

 

 

Burada daha çok, nasıl yapılabileceği var. Fakat priamdin böyle yapılmış olduğuna dair bir bulgu elimizde yok. Makara sistemi kullanılmış olabilir pekala, ama kullanılması zorunlu değil.

 

Bronz aletler kireçtaşı kesmede, ki piramidin asıl yapıtaşı bu, gayet başarılı. Diğer sert taşlar içinse, kum ile kesme ve taş aletler kullanmışlar. Bu aletlerin kendisi veya kullanımına dair bulgular da elimizde mevcut. Taş ile kesmeden ziyade, yontma yapılmış, taşla vura vura yüzeyi düzeltmişler diyelim kolay tarif etmek için.

 

https://www.ucl.ac.uk/museums-static/digitalegypt/tools/stone.html

 

Ä°lgili resim

 

Şu resme ve benzerlerine bakarsanız, mısırlıların alet yapmak ve kullanmakta baya iyi olduklarını görürsünüz. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Arkadaşlar;
, sanırım hepiniz küçük ama çok önemli bir detayı gözden kaçırmışsınız,  ordaki; minik kesici aletlerle , 20 tonluk 100.000' lerce; 

 taşları kesmek, '1000'lerce' yıl alıcaktır., lütfen mantıklı olmaya çalışın, malum bu hiyorogliflerin , gerçek olmadığını düşünüyorum, saygılarımla.. 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
55 dakika önce, Doğuştan işşiz yazdı:

Bu görsellerin, tamamı, hayali çizimlerdir, 20 tonluk taşları bu şekilde kaldıramazsınız, üstelik 3-4  kişi kaldırmaya çalışıyor, mantıklımı?

 

,20 tonluk piramit taşı ile ilgili görsel sonucu

piramidde kullanılan taşlar 20 ton değil. ortalama 3-5 ton civarında.

dikilitaşlar  çok ağır 100-200 ton civarında.:) 

tren rayında taşınır ama ağaç kızaklarda zor.sert zemin ister taşımak için.

aşağıdaki manivela demirini bende makine montajlarında çok kullanıyorum.

Kullandığım torna tezgahı 5 tondan fazla zaten :)

 

34762152.jpg

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Bu görsellerin, tamamı, hayali çizimlerdir, 20 tonluk taşları bu şekilde kaldıramazsınız, üstelik 3-4  kişi kaldırmaya çalışıyor, mantıklımı?

 

,20 tonluk piramit taşı ile ilgili görsel sonucu

 

Elbette, bunlar zaten hayali çizimler. Hiç inşaat görmemiş adamın karakalem çalışması. O kalaslar mesela, hangi ağaçtan olursa olsun, o taşı kaldıramaz, çat diye kırılır gider. Ve emin ol bunu mısırlılarda çok iyi biliyordu. 

 

Ama bu, 20 tonluk taşlar insan gücüyle taşınamaz, kaldırılamaz demek değil. Elbette kalkar, elbette taşınır ki, çoook yerde taşınmıştır, taşınmaktadır. Stonehenge'in veya göbekli tepeni taşları, piramdini taşlarından daha hafif değildir. Hele, paskalya adasının tipsiz heykelleri, kaç piramid taşı eder acaba, hiç hesap ettin mi?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
4 saat önce, anibal yazdı:

 

Elbette, bunlar zaten hayali çizimler. Hiç inşaat görmemiş adamın karakalem çalışması. O kalaslar mesela, hangi ağaçtan olursa olsun, o taşı kaldıramaz, çat diye kırılır gider. Ve emin ol bunu mısırlılarda çok iyi biliyordu. 

 

Ama bu, 20 tonluk taşlar insan gücüyle taşınamaz, kaldırılamaz demek değil. Elbette kalkar, elbette taşınır ki, çoook yerde taşınmıştır, taşınmaktadır. Stonehenge'in veya göbekli tepeni taşları, piramdini taşlarından daha hafif değildir. Hele, paskalya adasının tipsiz heykelleri, kaç piramid taşı eder acaba, hiç hesap ettin mi?

 

Elinize akademik bir makale, veya sağlam bir görsel geçerse, benimle paylaşırsanız sevinirim, anibal, isimli üye, bazı konularda,

size katılıyorum, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.. 

Göbekli tepede'ki bazı taşların ağırlığı'nın 150 ton olduğunu duymuştum....

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Elinize akademik bir makale, veya sağlam bir görsel geçerse, benimle paylaşırsanız sevinirim, anibal, isimli üye, bazı konularda,

size katılıyorum, verdiğiniz bilgiler için teşekkür ederim.. 

Göbekli tepede'ki bazı taşların ağırlığı'nın 150 ton olduğunu duymuştum....

 

Sağlam görsel diyorsun. Zamanın gerisinden resim çekecek bir teknolojimiz yok. Dediğim gibi, discovery veya viasat'ın bir belgeselinde, o taş blokları o devrin teknolojisi ile kesip, taşıyıp falan tecrübe etmişlerdi. Baya baya, çok çok zorlanmadan da oluyordu. Denk gelirse, buraya asarım.

 

Evet, 150 tonluk taşları, insanlar tarih boyunca taşımış, dikmiş, döşemiş gelmiştir. Bu konuda limit 500 ton civarı diyebiliriz. Sebebi de kaldıracak kuvvet olmaması değilde, o ağırlığı taşıyacak halat, kalas falan bulmanın pratikte imkansızlığı. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, anibal yazdı:

 

Sağlam görsel diyorsun. Zamanın gerisinden resim çekecek bir teknolojimiz yok. Dediğim gibi, discovery veya viasat'ın bir belgeselinde, o taş blokları o devrin teknolojisi ile kesip, taşıyıp falan tecrübe etmişlerdi. Baya baya, çok çok zorlanmadan da oluyordu. Denk gelirse, buraya asarım.

 

Evet, 150 tonluk taşları, insanlar tarih boyunca taşımış, dikmiş, döşemiş gelmiştir. Bu konuda limit 500 ton civarı diyebiliriz. Sebebi de kaldıracak kuvvet olmaması değilde, o ağırlığı taşıyacak halat, kalas falan bulmanın pratikte imkansızlığı. 

Peki' size daha basit, bir soru  sorucam, sanırım sorularım size ağır geliyor, anlıyamıyorsunuz, elinizde'ki minicik minnacık, ufacık bir kesici alet ile, 100  mısırlı işçi size göre ,150. tonluk  bir kayayı, kesmesi ve şekillendirmesi ne kadar zamanı'nı alır? Burada söz konusu olan, 10000' lerce 150 tonluk taşlardır.. 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Peki' size daha basit, bir soru  sorucam, sanırım sorularım size ağır geliyor, anlıyamıyorsunuz, elinizde'ki minicik minnacık, ufacık bir kesici alet ile, 100  mısırlı işçi size göre ,150. tonluk  bir kayayı, kesmesi ve şekillendirmesi ne kadar zamanı'nı alır? 

 

Minnacık derken? Neden adamlar minnacık bir şey kullansın ki? 

 

Alet var, alet var. Ama 150 tonluk bir kaya, bir dikilitaş olabilir. O da hadi alsın bir yıllarını alır en fazla. Yani, hiç öyle olmaz etmez bir süre çıkmaz karşına. 100 işçi, bir dikilitaş, yada daha doğrusu 150 ton kaya için fazla zaten. İnsanlara çalışacak yer kalmaz başında. Öyle bir kaya için, granitten yapılacaksa, 15-20 işçi, 3-4 ayda keser çıkarır en fazla. 

 

Demir aletlerle falan yapılmış öyle bir sürü taş işçiliği var. 150 ton zaten piramit taşı değil ağırlık olarak. Demir aletle, bakırın farkı, bakırın çabucak eskiyecek, tükenecek olmasıdır. Ama arkanızda, boyuna size alet yapıp getiren birileri varsa, bu da öyle sorun falan olmaktan çıkar. 

 

Şunu gözden kaçırıyorsunuz, devrin koşulları ile, sınırsız imkandan bahsediyoruz. İşçi derdi yok, malzeme derdi yok, maaş ödeme derdi yok. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, anibal yazdı:

 

Minnacık derken? Neden adamlar minnacık bir şey kullansın ki? 

 

Alet var, alet var. Ama 150 tonluk bir kaya, bir dikilitaş olabilir. O da hadi alsın bir yıllarını alır en fazla. Yani, hiç öyle olmaz etmez bir süre çıkmaz karşına. 100 işçi, bir dikilitaş, yada daha doğrusu 150 ton kaya için fazla zaten. İnsanlara çalışacak yer kalmaz başında. Öyle bir kaya için, granitten yapılacaksa, 15-20 işçi, 3-4 ayda keser çıkarır en fazla. 

 

Demir aletlerle falan yapılmış öyle bir sürü taş işçiliği var. 150 ton zaten piramit taşı değil ağırlık olarak. Demir aletle, bakırın farkı, bakırın çabucak eskiyecek, tükenecek olmasıdır. Ama arkanızda, boyuna size alet yapıp getiren birileri varsa, bu da öyle sorun falan olmaktan çıkar. 

 

Şunu gözden kaçırıyorsunuz, devrin koşulları ile, sınırsız imkandan bahsediyoruz. İşçi derdi yok, malzeme derdi yok, maaş ödeme derdi yok. 

Tabiki diğer süreçleri'de  takip etmemiz gerekiyor, Nil nehrinden, getirilme süreleri, ve en önemlisi, bu  devasa taşların, nasıl?  metrelerce;

 yüksekliğe kaldırılması ,süreçlerini, 1000'lerce  işçinin çalıştığını varsayalım, bu işçilerin daha önce eğitim aldıkları, açıkça görülüyor.

Sıradan bir işçi granit taşlarina veya kireç taşlarına,  şekil vererek kesemez, bu işçilerin tamamın'ın heykeltraş olduğunu düşünüyorum.Size ilginç gelicek gerçek bir yaşanmış olayı anlatıcam,

1946 YILINDA İLLİONİS hapishanesine bir mahkum gelir.

Bu mahkum aslında masumdur, 40 yıl ceza almıştır, iftiraya uğramıştır.

detaylara girmek istemiyorum,

bu mahkum , kesici bir alet ile, tam 19 yıl 11 ay içinde, sadece 13 metre ,27 cm'lik bir granit taşından yapılmış ceza evinden firar ederek kaçmıştır..

Bunu size niye anlattım? 

Düşünün, elinizde tıpkı mısırlılar'da  kesici bir alet var ve bu alet ile   13 metre uzunluğun'da  45 cm. genişliğinde  bir oyma yapıp, cezaevinden  kaçıyorsunuz,  20 yıl sürüyor bu oyma işlemi..

Biz ise burada, 100 'lerce ton ağırlıgında,  100 'lerce  metre genişliğinde'ki taşlardan bahsediyoruz,

1: taşında süreçleri.

2. oyma süreçleri.

3: kaldırma süreçleri.

,4: şekilendirme süreçleri..

 

Ayrıca yaptıkları rampalar, 'tahtadan' olduğu için, 100 'lerce ton agırlıgında'ki  taşları kaldıramaz.

Görsellerde' ki rampalar tahtadan yapılmış, sizce mantıklı mı? 

 

 

 

tarihinde Doğuştan işşiz tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Tabiki diğer süreçleri'de  takip etmemiz gerekiyor, Nil nehrinden, getirilme süreleri, ve en önemlisi, bu  devasa taşların, nasıl?  metrelerce;

 yüksekliğe kaldırılması ,süreçlerini, 1000'lerce  işçinin çalıştığını varsayalım, bu işçilerin daha önce eğitim aldıkları, açıkça görülüyor.

Sıradan bir işçi granit taşlarina veya kireç taşlarına,  şekil vererek kesemez, bu işçilerin tamamın'ın heykeltraş olduğunu düşünüyorum.Size ilginç gelicek gerçek bir yaşanmış olayı anlatıcam,

1946 YILINDA İLLİONİS hapishanesine bir mahkum gelir.

Bu mahkum aslında masumdur, 40 yıl ceza almıştır, iftiraya uğramıştır.

detaylara girmek istemiyorum,

bu mahkum , kesici bir alet ile, tam 19 yıl 11 ay içinde, sadece 13 metre ,27 cm'lik bir granit taşından yapılmış ceza evinden firar ederek kaçmıştır..

Bunu size niye anlattım? 

Düşünün, elinizde tıpkı mısırlılar'da  kesici bir alet var ve bu alet ile   13 metre uzunluğun'da  45 cm. genişliğinde  bir oyma yapıp, cezaevinden  kaçıyorsunuz,  20 yıl sürüyor bu oyma işlemi..

 

 

20 kişi yaparsa bunu, bir yıl eder işte, dediğimiz gibi.

 

Ha, orada hapishane yok, mahkum değilsin. Gündüz, gece, gerine gerine kaz taşı. Gürültü çıkar da yakalanırım kaygın da yok, ya habibiiii diye türkü söyleye söyleye kazacaksın hem. Yemek, su ayağına gelsin. Yorulduysan, yerine geçecek adamda var. 

 

Diğer yandan, bu işler bir kaba bir de ince işçilik gerektirir. Kaba işçilik baya baya kolaydır, bir iki günde öğrenirsin. Ki taşı yontmanın zaman alan, amele işi kısımda budur. 

 

Ha, taşları nasıl taşıdıklarının belgesi var. Dediğim gibi, adam günlük tutmuş ve nil'den ne kadar taş taşıdıklarını falan güzel güzel anlatmış.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
20 dakika önce, anibal yazdı:

 

 

 

Şunu gözden kaçırıyorsunuz, devrin koşulları ile, sınırsız imkandan bahsediyoruz. İşçi derdi yok, malzeme derdi yok, maaş ödeme derdi yok. 

Devrin koşulları falan yok efendim, geçiniz bunları, o devre ait olduğu düşünülen herşey hayali çizimlerdir..

Link to post
Sitelerde Paylaş
6 hours ago, Doğuştan işşiz said:

Devrin koşulları falan yok efendim, geçiniz bunları, o devre ait olduğu düşünülen herşey hayali çizimlerdir..

 

Bizde sana hayali çizimlerden bahsetmiyoruz zaten. Devrin koşulları, taş alet, bronz alet, yelkenli tekne, adam, yemek vs. işte bunlar, sınırsız olarak elinde, buna böyle bak. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...