Jump to content

Kur'an-ı Kerim' de nesih ve mensuh   var mıdır?   Var ise bu çelişki mi dir? 


Recommended Posts

önce nesih nedir ona bakalım nesih kelimesi  ن س  خ kök harflerinden meydana gelmiş bir kelimedir نسخ  temel anlamı  bir şeyin başka bir şey ile değişmesidir veya bir şeyin başka bir şeyin yerini almasıdır. daha iyi anlaşılması için örnek verirsek
eski kadim sözlüklerde bu kelime şöyle misallendirilmiş ki bu Kur'anın geldiği zaman ki arapça nesih kelimesi hakkında bilgi verir:
انتسخت الشَّمسُ الظِّلّ، والشّيبُ الشبابَ :güneş gölgeyi nesh etti ve   beyazlanmış saçlar(ihtiyarlık) gençliği nesh etti. yani biri diğerinin yerini aldı 
esasen son misal gençlik ihtiyarlık tamda Kur'an daki anlama yakındır. şöyleki gençlik ve ihtiyarlık aynı kişinin farklı zamanlarda üzerine giydirilen elbiselerdir esasen bedende ki değişimlerdir öz ruh cevher aynıdır değişmemiştir.
nasıl ki bebek anne karnında kanla besin alır doğumdan sonra sütle beslenir daha sonra  sıvı ve katı değişik gıdalar  almaya başlar yani büyüdükçe gıdası değişir ve en sonunda katı gıdalar son ölünceye kadar onun gıdası olarak kalır ise bir nevi yaşa zamana göre besinler nesh edilmiş 
aynı şekilde ilk başta bebek kundakta sürekli yatar sonra adım adım emekler sonra kalkar düşer sonra kalkar ve yürümeye başlar bu hal onun son hali olup olgunlaştıkça tedricen bir sonraki hal öncekini kaldırmıştır ancak bu sadece o bebek içindir doğan her bebek aynı aşamaları yaşar yani kıyamete kadar bu tedrici hallerin hükümleri insan hayatında devamlıdır kalıcıdır.
insanın ruhi hayatı da aynen bedeni hayat gibidir. Kur'an geldiği cahiliye araplarını adeta bir çocuk gibi almış eğitmiş eğitildikçe büyüdükçe olgunlaştıkça adım adım ayetlerin hükmü değişmiştir.
ilk başta sarhoş edici şeyler yasaklanmamış  sonra sarhoş iken namaza yaklaşma demiş sonra hamr aklı gideren her türlü şeylerin fena zararlı şerrlere sebeb olduğu söylenip takva ve iman sahiblerinin bu şeytan işi pisliklerden uzak durmasını salık verip kesin emri koymuştur.
aşama aşama bu ayetler hala canlıdır hala hükmü uygulanıyor
bir gayri müslim veya imansız kişi müslüman olsa eski alışkanlıkla içkiyi hemen bırakamaz 
o yüzden ilk başta namaza sarhoş iken yaklaşmaz sonra adım adım azaltarak bırakır bu daha fıtridir ve bu hüküm kıyamete kadar gider.
yani nesh çelişki değil zaman içinde ki olgunlaşmaya bağlı adım adım olgunlaştıkça hükmün değişmesidir. her insan iman ederken cahiliye arapların geçtiği aşamaları yaşar ve o aşamada tabii olacağı hükümler yine o ayetlerdir.
**
yine Kur'an da zamana göre hükmün değişmesi esnek hale gelmesi e bir nevi tedrici nesih dir.
misal su bulamadığın zaman teyemm veya hasta yolculukta orucun tutulmaması veya namazın kısaltılması veya fakirden hacc ve zekatın düşmesi tam tersine zekata sadakayı almaya hak kazanması gibi durumlar vakte duruma göre aynı kişi hakkında hükmün değişmesi dinin ruhunda katı taş gibi değişmezler olmayıp fıtrata göre esnemesi dahi bu babdandır.
nüsha kelimes köküde nesh kelimesidir ki bir kitabın kopyasını çıkarma anlamına gelir
aynı zamanda kaydetme yazma manasına da sahiptir.
yine tenasuh kelimeside aynı kökten türemiş olup ruhun bir beden diğerine göçüdür.adeta  ruhi olgunlaşma ile özün  kalıcı olup bedenin değişmesi manasına gelir.
yine tefsirlerde nesihi daha önceki kitapları ve risaleti nesh manası da verilmiştir  yani nasıl güneş çıktı yıldızlar silinir ise hz peygamber bize en yakın güneştir ki bizi ısıtan aydınlatan şems gibidir yani ahir zaman peygamberi ve hatemil enbiyadır.onun hükmü diğer hükümleri ortadan kaldırmıştır denilmiştir.
islam alimleri bir kısmı nesih vardır derler bir kısmı nesih vardır hükmü sabittir derler.
bazı alimler ayetlerin yerlerinin değişmesidir derler
bir kısmı ferri hükümlerde nesih vardır temel hükümlerde nesih yoktur.yani ameli işlerde nesih vardır derler.
Kur'an da Allahın kanun ve sünnetinin değişmeyeceğini hep sabit kalacağını beyan eden kelime bedel kelimesidir.nesih kullanılmaz. bedel kökten değişiklik demektir.
iman ve küfrün bedel olması yani zıt şeylerin değişmesi veya seyihatın hasenete dönüşmesi gibi temel zıt tenakuzlu şeylerin değişmesi manasında bedel kullanılmıştır.oysa nesih te aşama aşama  aynı yönde tedrici gelişme tamamlanma vardır.
 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • İleti 126
  • Created
  • Son yanıt

Top Posters In This Topic

Kes traşı da nesih ve mensuh var mıdır, yok mudur kısa ve net bir cevap ver, bir sayfa boyunca kıvırmanın, lafı eğip bükmenin anlamı ne?

 

Bakara 106. Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha iyisini veya benzerini getiririz. Bilmez misin ki Allah her şeye kādirdir.

 

Bu arap putu bu sözü söylediğine unutturulan veya hükmü yürürlükten kaldırılan ayetler var. Peki bu put neden şu ayetin hükmünü kadırıp yerine de şu ayeti getirdik demiyor? Ne diye bu ayetleri listelemiyor?

 

Bir ayet unutturulmuş ise bunu dile getirmenin anlamı ne? Biz ne bilelim ne unutturuldu? Unutturmuşsan ne diye hatırlatıyorsun?

 

Ulan cahiliye devri diye aşağıladığınız, hor gördüğünüz o zamanın arapları bile bu Muhammed sahtekarının dönme dolap gibi döndüğünü fark etmiş, siz bu devirde bunu fark edemiyorsunuz, insan utanır be!

Link to post
Sitelerde Paylaş

arapça bilmeyen kimse ile ne tartışayım

bu ingilizce bilmeyen birinin el kol ve kendi lisanı ile turiste yer tarifine benzer:)

ne desem boş:)

arapça bilenler de konu üzerinde fikir beyan ederler ise cevap yazarım

 

arapça ve tefsir bilen biri olarak Kur'an  da nesh kelimesi kaç yerde geçer hangi anlamda geçer biliriz

neshin etimolojik manalarını eski kadim manalarını dil belağat alimleri şairler tefsircilerin bu kelimeye verdiği manalar ortadadır.

tüm bunları reddetmek için gözünü kapatmak yeterli

ancak hakiki manalarını tefsir ve tevil etmek ise hayli bilgi düşünce çaba ister.

Link to post
Sitelerde Paylaş
5 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

yani nesh çelişki değil zaman içinde ki olgunlaşmaya bağlı adım adım olgunlaştıkça hükmün değişmesidir. her insan iman ederken cahiliye arapların geçtiği aşamaları yaşar ve o aşamada tabii olacağı hükümler yine o ayetlerdir.

bu evrensellik ile çelişmiyor mu? o dönemin koşulları için söylenmiş, koşullar olgunlaşınca değişmiş diyorsun. bugün de bambaşka koşullarda yaşıyoruz. bugünkü değişimler ile o dönemki değişimler ve geçilen süreçler bir mi? 

 

 

5 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

ilk başta sarhoş edici şeyler yasaklanmamış  sonra sarhoş iken namaza yaklaşma demiş sonra hamr aklı gideren her türlü şeylerin fena zararlı şerrlere sebeb olduğu söylenip takva ve iman sahiblerinin bu şeytan işi pisliklerden uzak durmasını salık verip kesin emri koymuştur.

aşama aşama bu ayetler hala canlıdır hala hükmü uygulanıyor
bir gayri müslim veya imansız kişi müslüman olsa eski alışkanlıkla içkiyi hemen bırakamaz 
o yüzden ilk başta namaza sarhoş iken yaklaşmaz sonra adım adım azaltarak bırakır bu daha fıtridir ve bu hüküm kıyamete kadar gider

 

bugün yeni müslüman olan birini sarhoş eden şeyler yasaklanmamış diyebilir miyiz? böyle bir durum yok. herkes o dönemin koşullarından adım adım geçer diyerek sanki yeni müslüman olan birine içki caizdir demiş gibi oluyorsunuz. bunun dayanağı var mı? bana kendi yorumunuz gibi geldi. 

6 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

yine Kur'an da zamana göre hükmün değişmesi esnek hale gelmesi e bir nevi tedrici nesih dir.
misal su bulamadığın zaman teyemm veya hasta yolculukta orucun tutulmaması veya namazın kısaltılması veya fakirden hacc ve zekatın düşmesi tam tersine zekata sadakayı almaya hak kazanması gibi durumlar vakte duruma göre aynı kişi hakkında hükmün değişmesi dinin ruhunda katı taş gibi değişmezler olmayıp fıtrata göre esnemesi dahi bu babdandır.
n

burada farklı koşullar için farklı hükümler söz konusu. içki için ise başta serbestken sonra her durum için yasaklanıyor. serbest olduğu durumlar komple geçersiz kılınıyor. 

 

6 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

temel hükümlerde nesih yoktur.yani ameli işlerde nesih vardır derler.

özetle nesih  tüm alimler tarafından kabul edilen bir durum.

 

6 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

oysa nesih te aşama aşama  aynı yönde tedrici gelişme tamamlanma vardır.

burada dönemin koşullarına göre taktik yapılmış gibi bir anlam çıkıyor. bence dine zarar veren bir yorum. evresellikten bahsediyorsak bu değişimi nasıl kabul edeceğiz? daha baştan mutlak olması gerekmez miydi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Bedeviliğin en önemli işareti, oryantal gibi kıvırmaktır. Yani, bugün böyle dediğine, yarın başka demek falan. İkiyüzlülüğün kitabını yazmak falan.

 

Bu teranelerde bundan ibarettir, anlayana...

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Allah, belirttiği bazı hükümleri nesh etti evet. Bu zaten İslamın ilk yıllarında reddedilmeyen bir durumdu arkadaşlar. Lakin burada mühim olan şudur ki, şu ayetten sonra bir daha nesh konusu olmadı.

"İşte bugün, sizin için, dininizi kemâle erdirdim; üzerinizdeki nimetimi tamamladım." (Mâide, 5/3)

 

Bu ne anlama gelir bence herkes için gayet açık. Bunu kişisel safsatalar üzerinden değişti diyerek anlamlandırmak çok saçma olur. Unutmayın ki, bu konuda da şöyle bir hüküm vardır.

"Biz bir âyetin hükmünü yürürlükten kaldırır veya onu unutturursak, mutlaka daha hayırlısını veya benzerini getiririz."(Bakara, 2/106)

 

Mesela bazı iddialar vardır, bunlara da bir Müslüman olarak değineyim. Sizlerinde bu konuda ki fikirlerini merak ediyorum.

Bakara Sûresi / 115 "...Her nereye yönelirseniz Allah'ın vechi (Allah'a teveccüh edilecek bir cihet) vardır."

Bakara Suresi / 144 ''Biz senin, yüzünü göğe doğru çevirip durduğunu elbette görüyoruz. İşte şimdi kesin olarak seni memnun olacağın kıbleye döndürüyoruz. Artık yüzünü Mescid-i Harâm tarafına çevir; nerede olursanız olun yüzünüzü o yöne çevirin. Kuşku yok ki kendilerine kitap verilenler onun Rablerinden gelmiş bir gerçek olduğunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz değildir.'''

 

Şimdi burada bir çelişki mi vardır diye soracaksınız tabi ki, bu gayet normal. Bu ayet benimde okuduklarıma ve şahsi fikirlerime göre şöyle açıklanmakta: Kıbleyi bulamayan insanlar olduğunda, kıble tayini yapamadıkları için doğru kıbleye dönük olarak namaz kılamıyorlar. Bunun içinde Bakara Suresi 115 de belirtilen ayet ile buna bir kolaylık getirilmiş. Yani doğru kıble Mescid-i Haram ancak namaz kılmak maksadı ile yanlış bir kıbleye bile dönseniz (burada bir ince nokta var oda şu; kasıtlı bir şekilde değil bulamamaktan kaynaklanan bir durum)

namaz geçerli. Aynı zamanda bu ayet sadece namaz içinde değil bir çok konu için geçerli. Namaz üzerinden ve birbiri ile çeliştiği düşünülen bu iki ayet üzerinden örnekledim.

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

islam alimleri bir kısmı nesih vardır derler bir kısmı nesih vardır hükmü sabittir derler.
bazı alimler ayetlerin yerlerinin değişmesidir derler
bir kısmı ferri hükümlerde nesih vardır temel hükümlerde nesih yoktur.yani ameli işlerde nesih vardır derler.
 

 

Öyle karman çorman yazıyorsunuz ki okurken başıma ağrılar giriyor. 

Yine de şu üç cümleyi görünce beni bir gülme tuttu...

Safkan bir müslüman olarak, İslam dünyasının içinde bulunduğu hazin durumun özetini gayet güzel çıkarmışsınız.

Afferin size; eminim şu taptığınız ve gariban meleklerine taşıttığı tahtının üzerinde keyif yapan Arap tanrısı bu halinizi gördükçe saçını başını yoluyordur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Sevgili kardeşlerim, Kuran'ın nesh ettiği ayetler kendi içerisinde ki ayetler değil, çelişki gibi görünen durumlara ben yukarıda örnek verdim yanlış anlaşılmak istemem. Misal olarak şu ayet;

16-Nahl Suresi 101 Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen sadece uyduruyorsun" dediler. Öyle değil, fakat onların çoğu bilmezler.

 

 

Mesela bu konuda siz değerli insanlara soruyorum, burada ki sesleniş kime? Müslümanlara mı? Hayır. Yahudi ve Hristiyanlar için. 

Bu sebepten uyduruyorsun yada iftira kelimeleri geçer. Maksat burada kendi içerisinde ki durumu düzeltmek değil, geçmişten süregelen bir hükmü İslam ile son halini aldırmak.

 

Bunuda buraya belirtmek isterim ayrıca.

 

Hiç şüphesiz Zikri (Hatırlatıcı’yı), Biz indirdik, Biz. Onun koruyucuları da gerçekten Biz’iz.

15-Hicr Suresi 8

 

M

mmM

,MM

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

ağrı faydalıdır kafanın çalıştığına işarettir.umarım o ağrılar nur olup kalbinize de iner de imana gelirsiniz:)

malum ateş yakar sonra nur olup dumanı gider aydınlatır pişirme yapar faydalı hale gelir:)

.

**

bu ayetler nesh edilmişse Kur'an da boşu boşuna mı duruyor.bu kişi ölmüş bedeni gömülmeyip vitrine konulan içi samanla doldurulmuş geyik kurt gibi heykellere benzer

ayetler diridir canlıdır hükmü halen geçerlidir

 

bir kafir içki içmezse nasıl müslüman olmaz ise bir müminde içki içer diye imanı gitmez

günahkar olur sadece

hz peygamber döneminde içkiyi bırakamayan sahabenin biri kırbaçlanır dövülür hz peygambere gittiğinde : evet kusurlarım var ancak ben Allah ve resulunu severim

hz peygamber :kişi sevdiği ile beraberdir buyurur

tabii her şey temel esas olan imandan ölü kalıp olan zahiri ibadete döndüğü için cübbeli tarzı adamlar türedi.

bu ayetler en berbat toplum olan cahiliye araplara geldi

içki içen kumar oynayan öldüren vahşi kabile bedevi topluluk

şu an bahusus batı bunlardan daha beter

haydi bakalım adam içkiyi bırakamadı diye bırakıncaya kadar iman etmesi ibadet etmesi engellenecek mi

 

az aklımızı kullanalım derim.saygılar.

Link to post
Sitelerde Paylaş
37 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

ağrı faydalıdır kafanın çalıştığına işarettir.umarım o ağrılar nur olup kalbinize de iner de imana gelirsiniz:)

malum ateş yakar sonra nur olup dumanı gider aydınlatır pişirme yapar faydalı hale gelir:)

.

**

bu ayetler nesh edilmişse Kur'an da boşu boşuna mı duruyor.bu kişi ölmüş bedeni gömülmeyip vitrine konulan içi samanla doldurulmuş geyik kurt gibi heykellere benzer

ayetler diridir canlıdır hükmü halen geçerlidir

 

bir kafir içki içmezse nasıl müslüman olmaz ise bir müminde içki içer diye imanı gitmez

günahkar olur sadece

hz peygamber döneminde içkiyi bırakamayan sahabenin biri kırbaçlanır dövülür hz peygambere gittiğinde : evet kusurlarım var ancak ben Allah ve resulunu severim

hz peygamber :kişi sevdiği ile beraberdir buyurur

tabii her şey temel esas olan imandan ölü kalıp olan zahiri ibadete döndüğü için cübbeli tarzı adamlar türedi.

bu ayetler en berbat toplum olan cahiliye araplara geldi

içki içen kumar oynayan öldüren vahşi kabile bedevi topluluk

şu an bahusus batı bunlardan daha beter

haydi bakalım adam içkiyi bırakamadı diye bırakıncaya kadar iman etmesi ibadet etmesi engellenecek mi

 

az aklımızı kullanalım derim.saygılar.

 

Sırıtacağına, yazdığın yazılara biraz çeki düzen versen, fena olmaz. Burası chat odası falan değil.

 

Ne imanı, bre?
Biz sizin gibi aklımızı peynir ekmekle yemedik.
Peygamber şöyle yapmış, böyle yapmış mış...
İslam öncesi Arapları en berbat toplum muş muş...
Zamanımızın batısı ise daha betermiş miş miş...

Çamur at izi kalsın hesabı, salla babam salla; insan biraz utanır bre!
Buraya damlayan her müslüman dindar ayrı bir cins. Birisi gelir senin gibi hadislerden dem vurur, diğeri gelir hadislerin tümünü reddeder, başkası gelir sadece kitap der. Daha başkası gelir bu pasajın, kelimenin anlamı böyle değil şöyle der. Kendi aranızda hemfikir olmadığınızı kendin itiraf etmişsin zaten, buna rağmen buralara kadar gelip bizleri etkileyeceğinizi zannediyorsanız, harbiden bazı civatalarınız gevşemiş olmalı!

İmanmış; yemişim imanını.

 

Bir de son cümleni "saygılar" diye bitirmişsin.

Yemezler gülüm, yemezler.

Sizlerin bizlere bir gram saygısı yoktur, taptığınız Arap tanrısı da bizlerden hoşlanmaz.

 

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
15 hours ago, nogodbutAllah said:

arapça bilmeyen kimse ile ne tartışayım

bu ingilizce bilmeyen birinin el kol ve kendi lisanı ile turiste yer tarifine benzer:)

ne desem boş:)

arapça bilenler de konu üzerinde fikir beyan ederler ise cevap yazarım

 

arapça ve tefsir bilen biri olarak Kur'an  da nesh kelimesi kaç yerde geçer hangi anlamda geçer biliriz

neshin etimolojik manalarını eski kadim manalarını dil belağat alimleri şairler tefsircilerin bu kelimeye verdiği manalar ortadadır.

tüm bunları reddetmek için gözünü kapatmak yeterli

ancak hakiki manalarını tefsir ve tevil etmek ise hayli bilgi düşünce çaba ister.

 

Yani diyorsun ki, bu cehaletin el kitabı biz araplar ve araplaşmış olanlar içindir, başkalarını ilgilendirmez.

 

Neshin etimolojik kökeni tartışılmıyor burada şark kurnazı, nesih derken Kuran'da ne anlama geldiği tartışılıyor. Aynı şark kurnazlığı kafir kelimesi üzerinde de yapılmıştı, neymiş, kafir üstünü örten demekmiş de Kuran'da üstünü örtenler deniyormuş. Bir kelimeyi bağlamından koparıp etimolojik veya sözlük anlamı ile çevirmeye kalkmaya chicken translate denir. Bu işler ben arapça biliyorum demekle olmaz sadece, dilin nasıl kullanılacağını da bilmek gerekir.

 

1 hour ago, EbûTürâb said:

Sevgili kardeşlerim, Kuran'ın nesh ettiği ayetler kendi içerisinde ki ayetler değil, çelişki gibi görünen durumlara ben yukarıda örnek verdim yanlış anlaşılmak istemem. Misal olarak şu ayet;

16-Nahl Suresi 101 Biz bir âyetin yerine başka bir âyeti getirdiğimiz zaman -ki Allah neyi indireceğini çok iyi bilir- "Sen sadece uyduruyorsun" dediler. Öyle değil, fakat onların çoğu bilmezler.

 

 

Mesela bu konuda siz değerli insanlara soruyorum, burada ki sesleniş kime? Müslümanlara mı? Hayır. Yahudi ve Hristiyanlar için. 

Bu sebepten uyduruyorsun yada iftira kelimeleri geçer. Maksat burada kendi içerisinde ki durumu düzeltmek değil, geçmişten süregelen bir hükmü İslam ile son halini aldırmak.

 

Bunuda buraya belirtmek isterim ayrıca.

 

Hiç şüphesiz Zikri (Hatırlatıcı’yı), Biz indirdik, Biz. Onun koruyucuları da gerçekten Biz’iz.

15-Hicr Suresi 8

 

M

mmM

,MM

 

 

Sen nereden biliyorsun putun bu ayetle kime hitap ettiğini? Var mı ayetin başında "Ey hristiyanlar ve yahudiler" diye bir ifade?

 

Görünüşe göre put indirdiği(!) şeyi koruyamıyor da. Baksana herkes kafasına göre bizim burada put şunu demek istiyor diye kafasından bir Kuran yazıp en doğrusu budur diyor, put ise ortalarda bile yok. İndirdiği şey(!) kevgire çevrilirken put gibi oturmuş seyrediyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
17 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

gayri müslim veya imansız kişi müslüman olsa eski alışkanlıkla içkiyi hemen bırakamaz 
o yüzden ilk başta namaza sarhoş iken yaklaşmaz sonra adım adım azaltarak bırakır bu daha fıtridir ve bu hüküm kıyamete kadar gider.
yani nesh çelişki değil zaman içinde ki olgunlaşmaya bağlı adım adım olgunlaştıkça hükmün değişmesidir.

Nesih ne be? Böyle salak Tanrı mı olur? Kulları içkiyi hemen bırakamazmış onun için adım adım giderek yasaklamış. Bir anda yasaklarsam bana inanmazlar diye korkmuş mu yani? 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
9 dakika önce, sağduyu yazdı:

 

Yani diyorsun ki, bu cehaletin el kitabı biz araplar ve araplaşmış olanlar içindir, başkalarını ilgilendirmez.

 

Neshin etimolojik kökeni tartışılmıyor burada şark kurnazı, nesih derken Kuran'da ne anlama geldiği tartışılıyor. Aynı şark kurnazlığı kafir kelimesi üzerinde de yapılmıştı, neymiş, kafir üstünü örten demekmiş de Kuran'da üstünü örtenler deniyormuş. Bir kelimeyi bağlamından koparıp etimolojik veya sözlük anlamı ile çevirmeye kalkmaya chicken translate denir. Bu işler ben arapça biliyorum demekle olmaz sadece, dilin nasıl kullanılacağını da bilmek gerekir.

 

 

Sen nereden biliyorsun putun bu ayetle kime hitap ettiğini? Var mı ayetin başında "Ey hristiyanlar ve yahudiler" diye bir ifade?

 

Görünüşe göre put indirdiği(!) şeyi koruyamıyor da. Baksana herkes kafasına göre bizim burada put şunu demek istiyor diye kafasından bir Kuran yazıp en doğrusu budur diyor, put ise ortalarda bile yok. İndirdiği şey(!) kevgire çevrilirken put gibi oturmuş seyrediyor.

Sevgili kardeşim, bildiğini düşünerek söylüyorum ayetler belirli olaylar silsilesine göre vahiy edilmiştir. Bu ayette, Hz.Muhammed'e gelen bir iftira söyleminden dolayı Allah tarafından vahiy edilmiştir. Eğer sureyi okursan anlayacaksın, kime ne söylenilmek istemiş. Ayrıca Müslümanlara söylenme gibi bir durum yok, olamazda zaten. Kafama göre asla söylemiyorum(zaten açık olan bir şeyi kendi fikirlerim ile dile getiriyorum) sana tavsiyem bu tarz yargılardan vazgeçmen gerçekten görebileceğin bir şekilde Kuranı Kerimi bakış açından geçirtmendir. 

Çünkü hiç şüphesiz belirtildiği gibi apaçıktır. Anlamak yerine  anlamamak için çaba göstermenizi tavsiye etmem. Hayırlı günler.

tarihinde EbûTürâb tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

dağ gibi noktanın gölgesi görmeni engelledi galiba da

güneş gibi iki yıldızda gözünü kamaştırdı göremedi zire hem karanlık hem fazla ışık görmeye manidir:)

tam kıvamda nur görmeyi sağlar

o saygılar kısmı yukarıda nesh hakkında yazanlara idi :)

 

bizim her kese saygımız var:)

*

Ha kutuplarda bir eskimo genci
Ha Afrikada garip bir zenci
Farketmez ne dili ne rengi
Madem ki insandır saygımız vardır

*

nahl suresi 101 in arapçası:

"

وَاِذَا بَدَّلْنَٓا اٰيَةً مَكَانَ اٰيَةٍۙ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُٓوا اِنَّمَٓا اَنْتَ مُفْتَرٍۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman Allah ne indirdiğini pek iyi bilmiş iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır öyle değil; onların çoğu bilmezler.

"

burda nesh kelimesi geçmez bedel kelimesi geçer.bazı alimler bunu Kur'an daki bir ayetin diğer ayetle nesh edilmesi demişler

ancak diğer kısmı bu daha köklü değişiklik olup tevrat ve incilin hükümlerinin  Kur'an ile tebdil edilmesi demektir derler ki ben bu görüşü esas alırım

zira nesh ile bedel kelimeleri kapsam olarak çok farklıdır.

misal elbise değiştirmek ile insanın derisinin değişmesi aynı değildir.

ki Kur'an da bedel kelimesi zaten ateş derilerini yaktıkça yenisi ile bedel tebdil edeceğiz demektedir.

bedel kelimesi daha kapsamlı ve derin değişimdir.

***

zaten Kur'an kendisi der ki bu kitap kiminin imanını artırır ken kiminin kin nefret ve küfrünü artırır.

nurdan ancak gözleri açık ve sağlam olan faydalanır kör olana gece gündüz aynıdır karanlıktır 

ayetlerde gören ile görmeyen bilen ile bilmeyen düşünen ile düşünmeyen en sonunda nur ile zulmet ve ölü ile diri bir değildir demektedir ki

kafir kesiminin karanlıkta olması sonra tamamen kör olması sonra bilmemesi sonra düşünmemesi sonra ölmesi kast edilir.

zira kafirleri kableri taştan daha sert diyerek kalbleri mühürlü gözleri perdeli kulakları tıkalı diyerek anlatma ile anlatmama birdir değişmezler denilmektedir

küfrün dereceleri farklı tabii bazı dereceler imana dönebilir.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

en güzel çaba anlamak içindir

çabanın en çirkinide anlamamak  için direnmektir:)

ayetlerde  müşrik ve kafirlerin Kur'an okunduğunda gürültü yapın bastırın denilmesi anlamamak için çabalamanın en zahir halidir

bir oku bir dinle üzerinde düşün inkar edeceksen yine et iman edeceksen yine olur yani inanmakta inanmamakta zorla olmaz.

yasir bin ammarı zorladılar  anne ve babasını şehit ettiler dili ile islamı reddetti sonra ağlayarak hz peygambere geldi ben mahv oldum dedi

hz peygamber :dilin inkar ederken kalbin ne diyordu dedi 

oda kalbim tüm benliği ile iman ediyordu dediğinde

seni zorlarlarsa yine aynı şeyi yapabilirsin dendi

gerçi bu takiyyenin kaynağı olarak alındı  bazıları tarafından yaşam tarzına büründürüldü

tabii kıtman ayetinide istismar ediyorlar ama ordaki zat açıkça imanını haykırıp şehit oluyor

sır ayrıdır kıtman ayrıdır takiyye ayrıdır ama adamlar her yerde takiyye yi esas alıp güven sarsıldı

imanın esası güvendir emin olma tadmin olmadır

kizb hile güvensizlik iman ile yan yana gelmez

takiyye ruhsattır ve azimet değildir çok kişi azimeti tercih etmiştir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

dağ gibi noktanın gölgesi görmeni engelledi galiba da

güneş gibi iki yıldızda gözünü kamaştırdı göremedi zire hem karanlık hem fazla ışık görmeye manidir:)

tam kıvamda nur görmeyi sağlar

o saygılar kısmı yukarıda nesh hakkında yazanlara idi :)

 

bizim her kese saygımız var:)

*

Ha kutuplarda bir eskimo genci
Ha Afrikada garip bir zenci
Farketmez ne dili ne rengi
Madem ki insandır saygımız vardır

*

nahl suresi 101 in arapçası:

"

وَاِذَا بَدَّلْنَٓا اٰيَةً مَكَانَ اٰيَةٍۙ وَاللّٰهُ اَعْلَمُ بِمَا يُنَزِّلُ قَالُٓوا اِنَّمَٓا اَنْتَ مُفْتَرٍۜ بَلْ اَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

Biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman Allah ne indirdiğini pek iyi bilmiş iken kâfirler Peygambere: "Sen, ancak bir iftiracısın" dediler. Hayır öyle değil; onların çoğu bilmezler.

"

burda nesh kelimesi geçmez bedel kelimesi geçer.bazı alimler bunu Kur'an daki bir ayetin diğer ayetle nesh edilmesi demişler

ancak diğer kısmı bu daha köklü değişiklik olup tevrat ve incilin hükümlerinin  Kur'an ile tebdil edilmesi demektir derler ki ben bu görüşü esas alırım

zira nesh ile bedel kelimeleri kapsam olarak çok farklıdır.

misal elbise değiştirmek ile insanın derisinin değişmesi aynı değildir.

ki Kur'an da bedel kelimesi zaten ateş derilerini yaktıkça yenisi ile bedel tebdil edeceğiz demektedir.

bedel kelimesi daha kapsamlı ve derin değişimdir.

***

zaten Kur'an kendisi der ki bu kitap kiminin imanını artırır ken kiminin kin nefret ve küfrünü artırır.

nurdan ancak gözleri açık ve sağlam olan faydalanır kör olana gece gündüz aynıdır karanlıktır 

ayetlerde gören ile görmeyen bilen ile bilmeyen düşünen ile düşünmeyen en sonunda nur ile zulmet ve ölü ile diri bir değildir demektedir ki

kafir kesiminin karanlıkta olması sonra tamamen kör olması sonra bilmemesi sonra düşünmemesi sonra ölmesi kast edilir.

zira kafirleri kableri taştan daha sert diyerek kalbleri mühürlü gözleri perdeli kulakları tıkalı diyerek anlatma ile anlatmama birdir değişmezler denilmektedir

küfrün dereceleri farklı tabii bazı dereceler imana dönebilir.

 

Yine ne zırvalıyorsun, yoksa senin anlaman kıt mı?
Hele önce kendi aranızda neyin ne anlama geldiği meselesinde bir anlaşın, sonra buraya gelip ahkăm kesmeyi deneyin.
Kapiş?!

 

18 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

o saygılar kısmı yukarıda nesh hakkında yazanlara idi :)

bizim her kese saygımız var:)

 

Bari yalan söyleme...bak ne yazmışsın!

1 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

az aklımızı kullanalım derim.saygılar.

 

Boşuna debelenme; sizin kimseye saygınız yok ki bu yalın gerçeği hergün buraya gelip Arap tanrısı güzellemesi yaparak, gözler önüne seriyorsunuz.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
gönderildi (düzenlendi)

Allah Allah yalan ve iftira ne çirkindir Allahım bizi koru.

 

yahu kalbimi mi okudun yoksa beyanmı esastır

 

diyorum ki nesh edilen hükmü kalkan ayetin Kur'an da ne işi var süs olarak mı duruyor yani hükmü kalkmış ama lafzı kitapta duruyor böyle şey olmaz

yine içki içen biri imanı engellenemez ibdaeti engellenemez

bunun üzerine aklımızı çalıştıralım tefekküre davet ettim o arkadaşları

hala yalan diyon diyerek yalan üzerine yalan yumurtluyorlar 

sana desem direkt diyecek kadar cesaretim var merak etme

ama demediğimide kimse bana dedirtemez:)

ne desem boş

  biz duralım siz yerimize düşünün yazın konuşun nasıl olsa kalb ve aklımız okunuyor:)

.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
19 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

Allah Allah yalan ve iftira ne çirkindir Allahım bizi koru.

 

yahu kalbimi mi okudun yoksa beyanmı esastır

 

diyorum ki nesh edilen hükmü kalkan ayetin Kur'an da ne işi var süs olarak mı duruyor yani hükmü kalkmış ama lafzı kitapta duruyor böyle şey olmaz

yine içki içen biri imanı engellenemez ibdaeti engellenemez

bunun üzerine aklımızı çalıştıralım tefekküre davet ettim o arkadaşları

hala yalan diyon diyerek yalan üzerine yalan yumurtluyorlar 

ne desem boş

  biz duralım siz yerimize düşünün yazın konuşun nasıl olsa kalb ve aklımız okunuyor:)

.

 

Yalancı sahtekăr, yazdıklarını yukarıda gözüne soktum... kör müsün?

Yazmayı doğru dürüst beceremiyorsan, bu benim sorunum değil ki şimdi de toparlamaya çalışıyorsun, lakin gözümden kaçtı zannetme.

Eh...hep böyle chatvari yazmaya yeltenirsen hem sap gibi kalırsın hem de inandırıcılığın zedelenir.

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
13 saat önce, ck789 yazdı:

özetle nesih  tüm alimler tarafından kabul edilen bir durum.

 

bu nasıl genel bir hüküm yahu

koca islam tarihini elekten geçirdiniz her kes neshi kabul ediyor değil mi güzel kardeşim

hayır nesihi kabul etmeyenlerde var kaldı ki bu bir kişi olsa bile tüm alimler kabul eder hükmünü ibtal eder

mantıken bazı alimler veya ekseriyet veya cumhuru sevadı azamı denilir ama ila  tüm alimler denir

tüm alimler nedir

 

misal bir kaziye:

bütün öğretmenler insandır bak bu uyar

ama bütün insanlar öğretmendir desem uymaz doktor mühendis olan insanda var:) kaldı bir kişi bile olsa tüm lafzı kullanılmaz

misal olarak isfahani kabul etmiyor caizdir ancak vaki değildir diyor mesela.

arapça tafsirini bulursam orjinalindende paylaşırım

kaldı ki var diyenlerde türlü türlü

kimi ayetlerin yerlerinin değişmesini söyler

kimi incil ve tevratın Kur'an la neshi iptal edilmesi diyor

kimi ayetlerin tedricen değişmesi ancak tüm ayet hükümlerinin yine bakidir demesi ki bende bunu derim filan

islam düşünce dünyası çok renklidir

şimdiki gibi her kesi kafir ilan edip cehenneme göndermiyorlardı

şimdi benim şeyhim bilir o ne dese doğrudur derler

akletme düşünme tefekkür şeytanlaştırıldı

bir Kur'anı belli ruhban kesimi bilir anlar sanki sadece onlara inmiş:)

geçin bunları kardeşlerim Kur'an okuyun der sonra akledin der.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.


Kitap

Yazar Ateistforum'un kurucularındandır. Kitabı edinme seçenekleri için: Kitabı edinme seçenekleri

Ateizmi Anlamak
Aydın Türk
Propaganda Yayınları; / Araştırma
ISBN: 978-0-9879366-7-7


×
×
  • Yeni Oluştur...