Jump to content

Ömer Sayesinde Kur'an'a Giren Anal Seks


Recommended Posts

Halife Ömer bir gün Muhammed’e gelip, “Aman helak oldum (yani ağır bir suç işledim)” der. Muhammed, “Hayırdır; ne yaptın ki?” diye sorunca, Ömer, “Ben eşimle cinsel ilişkide bulunurken makattan (arkadan) yaptım” cevabını verir. Muhammed hiç yanıt vermeden belli bir süre bekler ve o arada istenen ayet iner. (239) Anlamı şu:

“Kadınlarınız sizin tarlanızdır. Dolayısıyla tarlanıza istediğiniz yerden girebilirsiniz” 

 

Ömer’in yukarıdaki “Helak oldum. Çünkü eşimle arkadan seviştim” sözünü içeren ve ayetin bunun üzerine indiğini açıklayan birkaç kaynağı aşağıya alıyorum. (240) Bu ayetle ilgili farklı sebep-sonuç ilişkilerinden de söz edilir; ama tabii ki başrolde olan Ömer’dir!

 

İmam Suyuti, ‘Dürrü’l Mansur’ adlı tefsirinde ilgili ayetin açıklama kısmında çok teferruatlı bilgiler, görüşler aktarır, bu ayet hakkında İslam âlimleri arasında üç görüşün var olduğunu belirtip açıklar. Burada bu üç görüşü özetlemekte kanımca yarar var. Şu da önemli: Bir kere görüş ne olursa olsun az önceki ayet üzerinde herhangi bir etki yapmaz. Çünkü ayet gayet nettir ve savunulacak yanı yoktur; ama yine de bir özet vereyim.

Şunu da belirteyim ki, burada bu ayete değinmemin nedeni, halife Ömer’i daha iyi tanıma fırsatına sahip olmaktır. Ayrıca İslam'da eşcinsellere yönelik nefret ve anüs un seks için yaratilmadigini söyleyen İslamcılara ders olsun.

 

Birinci görüş: Mekke’den Medine’ye giden Müslümanlardan bir grup bir ara kendi aralarında “Biz hanımlarımızla sevişirken onları her pozisyonda tutarız: Ayakta, yatırarak, domaltarak gibi (kaynaklarda bunlar ismen geçmektedir, bu 21. asırda insanlar hâlâ neyin peşindeler, kimlerin arkasına takılmışlardır diye var olan bilgiyi olduğu gibi aktarmak durumundayım). Bunu duyan bir Yahudi, “Hey Allah’ım bunlar hayvan mıdır nedir ya!” diyerek hayretini dile getirir. Güya Yahudilerde sevişme anında tek yön kullanılıyormuş; başka pozisyonlar yokmuş. İşte benzer olaylardan dolayı bu ayet inmiş ki, bir erkek her pozisyonda eşini tutup sevişebilir; ancak sevişme yeri belli ve hep aynı olmalı. İşte ayetin niçin geldiği (oluştuğu) konusunda bir görüş bu.

 

İkinci görüş: Bu ayete göre insanlar hanımlarıyla hem mutad yoldan, hem makattan istediği şekilde cinsellik yaşayabilir; ayet buna bir fetvadır diyenlerin görüşü. Bunu savunanlar arasında İmam Ahmet b. Hanbel, Abd b. Hamit, muhaddislerden Tirmizi, Nesai, Ebu Ya’li el-Mevsıli, İbni Cerir, İbni Munzir, İbni Ebi Hatem, İbni Hiban, İmam Taberani, Beyhakı, Haraiti, İbni Ömer, Nafi gibi isimleri sıralar İmam Suyuti. Hatta şunu da aktarır: İmam Şafii’den sormuşlar: Bir erkek eşiyle sevişirken makattan da ilişkiye girebilir mi? diye. O da, “Bu konuda kanıt yok, anlaşılan o ki, helaldir/dinen sakınca yoktur.” yanıtını vermiş.

Hatta İmam Şafii ile Muhammed b. Hasan arasında bu konuda bir tartışmanın geçtiğini de aktarıyor İmam Suyuti. Muhammed diyor ki, mademki İcadını tarlaya benzetmiş (verimlilik demek) o halde bilinen yol dışında haramdır. Çünkü başka yerlerden sevişmekte verimlilik yok. Çocuk ancak o malum yerde cinsellik olursa oluşur. Onun için başka yerler anlaşılmamalı diyor. İmam Şafii buna karşı, peki diyelim bir erkek eşinin karnıyla oynadı veya bacaklarıyla oynadı ve tatmin oldu. Peki, bu (durumda bir sakınca var mı? Adam hayır yanıtını veriyor. O zaman imam Şafii, “O halde arkadan da sevişmek bu ayete göre helaldir” diyor, tabii ki dine her halükârda toz kondurmayanlar, burada da “Ola ki imam Şafii’nin bu görüşü, (daha Bağdat’ta iken ortaya attığı eski görüşüdür (ki buna kavl-i kadim denir)” şeklinde bir kurtarma operasyonu iddiasında bulunabilirler!

Suyuti, ‘Dürrü’l Mensur’ adlı, Cessas da kendi tefsirinde şu somut örneği veriyorlar: Malik b. Enes’ten sormuşlar; insan arkadan/makattan cinsel ilişkide bulunsa acaba bunun dinde yeri nedir? O da demiş ki, hele bir saçıma bakın ıslak daha; ben aynısını az önce eşimle yaptım ve yıkanıp dışarı çıktım” diye karşılık verir. İbni Kudaime de, yukarıdaki ayete göre kadınla makattan cinsellik yaşamakta sakınca yoktur yorumunu yapmıştır (Muğni adili kitabında).

Üçüncü görüş: Anılan ayetin azl için inmesi mümkün demişler. Yani cinsel ilişki anında erkeğin, menisini dışarı akıtması demek. İşte bu ayet inmiş ki erkek böyle bir durumda özgür olsun/yapabilirsin diye. Hâlbuki bunun az önceki ayetle uzaktan yakından ilgisi yok. Ayet açık diyor ki, kadın erkek için bir nevi tarla durumundadır. Dolayısıyla tarlasına istediği yerden girebilir. O kadar açık ve net.

Bazen bir fotoğraf-bir manzara, açıklamaya gerek duymadan birçok şey ifade eder. Kanımca bu ayet ve geliş seyri de böyledir: Yani iş gelir dolaşır yine Ömer’e dayanır; diğerleri önemli değildir: Acaba kendisi Muhammed’e gidip eşimle ters yattım demeseydi bu ayet gelir miydi! Asla! Gerçek şu ki, kalan diğer yorumlar boşuna yazılmış, gerçeği yansıtmıyor. Ayetin gerçek nedeni, Ömer’in az önceki olayıdır.

 

Anlatıldığı gibi Yahudiler, genelde Hz. Muhammed’in yandaşlarının, özelde Ömer’in cinsel ilişki biçimlerini beğenmeyip onlarla alay edince, Allah da ayet gönderip Müslümanların yaptıklarının normal olduğunu söylüyor ve bunu meşrulaştırıyor. Demek ki yeryüzünde artık başka problem kalmamış, Tanrı da kalkmış bu gibi konular için ayet gönderiyor

 

--------------------------------

239) Bakara suresinin 223.

240) a- Tefsirlerden: Cessas, İbni Kesir, Kurtubi, Ibni’l Arabijaberi, Suyuti, Er-Razi, Begavi ve daha niceleri ilgili ayet yorumunda Ömer’in yukarıdaki olayı üzerine bu ayetin indiğini belirtiyorlar.

b- İbni Hibban, 9/516-no:4202.Burada dipnotta başka birkaç kaynak da veriyor: Ebu Ya’li Mevsıli, imam Ahmet b.Hanbel, Abdullah b. Abbas hadisleri kısmında. Bir de Tirmizi, Taberi tefsiri ilgili ayette, Nesai, Vahidi, Begavi tefsiri ilgili ayet, suyuti…

c- Tirimizi, no: 2906 Bakara tefsiri, Tuhfet’ül Ahvazi Tirmizi şerhi burada Ebu Davud ve İbni Mace’nin de bunu aldıklarını yazıyor.

d- Ahmet b. Hanbel Müsned, 1/297 Abdullah b, Abbas hadisleri kısmında.

e- Beyhakı, Sünen’ül Kübra 7/321, hadis no: 14125. Burada dipnotta ayrıca kaynaklar veriyor,

f- Sünen-i Nesai, 5/314. ve 6/302.

g- Taberani, Mucem-i Kebir 12/10-no: 12317. Taberani’nin muhakkiki Hamdi Selefi burada açıklama kısmında bu hadisin İmam Ahmet, Tirmizi, Nesai, Ebu Ya’li ve Heysemi tarafından da alındığını yazıyor.

h- Mecme’ü Zevaid, 6/319.

j- İmam Nevevi, Mecmu’, 16/419.

k- Tehzib-i Kemal, 1/337. Tirmizi, 4/184…

tarihinde Salvolimpos tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
  • 8 months later...
On 18.06.2020 at 22:31, Teşup'unOğlu yazdı:

600 okuma 0 yorum, harika

Burada bence bir tuhaflık var.Sizin dediğiniz mantıkla kuranın çoğuna demek ki x kişi bu işi yapmasaydı o ayet o şekilde inmeyecekti veya o ayet inmeyecekti çıkarımını yapabiliriz fakat; kuranın özellikle hayatın içine dair ayetleri durup dururken değil sorunlar ve durumlar üzerine inmiştir.Aksi taktirde toplumda hiç olmamış bir durum için ayet gelmesi toplumun işine yarar bir durum olmayacaktı.Düşünün; ömer veya x birisi hiç böyle bir sorunla karşılaşmadı. Direk ayet iniyor; kadınlarınıza istediğiniz gibi yaklaşabilirsiniz.İnsanlar da ne alaka bu nerden çıktı durup dururken zaten kim öyle bir şey yapar ki diye şaşırabilirlerdi.

Link to post
Sitelerde Paylaş
18 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Burada bence bir tuhaflık var.Sizin dediğiniz mantıkla kuranın çoğuna demek ki x kişi bu işi yapmasaydı o ayet o şekilde inmeyecekti veya o ayet inmeyecekti çıkarımını yapabiliriz fakat; kuranın özellikle hayatın içine dair ayetleri durup dururken değil sorunlar ve durumlar üzerine inmiştir.Aksi taktirde toplumda hiç olmamış bir durum için ayet gelmesi toplumun işine yarar bir durum olmayacaktı.Düşünün; ömer veya x birisi hiç böyle bir sorunla karşılaşmadı. Direk ayet iniyor; kadınlarınıza istediğiniz gibi yaklaşabilirsiniz.İnsanlar da ne alaka bu nerden çıktı durup dururken zaten kim öyle bir şey yapar ki diye şaşırabilirlerdi.

 

dünyada sadece belirli zaman aralığındaki yaşamış arapların seks fantezileri üzerine yazılmış bir kitabi ; evrensel kitap, evrensel çözümler, evrensel sorunlar diye insanlara dayatmanizda bir tuhaflık var.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

dünyada sadece belirli zaman aralığındaki yaşamış arapların seks fantezileri üzerine yazılmış bir kitabi ; evrensel kitap, evrensel çözümler, evrensel sorunlar diye insanlara dayatmanizda bir tuhaflık var.

Mesela muhtemel  sorun  olarak  nelerin  cevabı  yok  kuranda  hukuki  acıdan? örneğin; zinanin  faizin  öldürmenin  vs.nin cezası  veya mueyyidesi  var.Bu anlamda zamansal olarak  sorun oluşturmaz.

tarihinde akılsızşuursuzatom tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
9 saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

 

dünyada sadece belirli zaman aralığındaki yaşamış arapların seks fantezileri üzerine yazılmış bir kitabi ; evrensel kitap, evrensel çözümler, evrensel sorunlar diye insanlara dayatmanizda bir tuhaflık var.

Var mı bir cevabınız  yoksa  konuyu  kilitleyin lütfen. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Efendi, yüzlerce cevabı olmayan sorun var hangi birisinden bahsedeyim. Dalga mı geciyorsun adam mı seçiyorsun.

Hukuk kuralları 'değiştirilemez' hükümlerden oluşmaz. Çünkü bir toplumda ahlak anlayışı,ceza sistemi,toplumun yapisi her zaman değişir. Hukuk kuralları her dönem değişir . Problemin en büyüğü dinlerin dogmatik değiştirilemez kurallarinin olmasıdır. 

 

12 saat önce, akılsızşuursuzatom yazdı:

Var mı bir cevabınız  yoksa  konuyu  kilitleyin lütfen. 

 

tarihinde Teşup'unOğlu tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
Bir saat önce, Teşup'unOğlu yazdı:

Problemin en büyüğü dinlerin dogmatik değiştirilemez kurallarinin olmasıdır.

 

işin özü budur...

bir insan bir şeye inanıyorsa zaten konuyu kilitlemiş demektir.

en zor şey kafalardaki kilidi açmaktır.

okuduğunu anlamaz, gerçeği görmez, sorgulama cesaretini gösteremezler.

sorsalar bile, hep aynı soruları sorar, hep aynı cevapları beklerler.

kilitleme bir güvenlik önlemidir.

dünyanın yuvarlak olduğu gerçeğine yüzyıllarca direnmelerinin sebebi de budur.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

" ONLAR HÂLÂ BENİM BULDUĞUM TELİ ARIYORLAR

Köy kahvesindeyken dinlediği bir anı daha anlatmıştı Arda Abi...
Veysel bir gün köy kahvesinde arkadaşlarıyla yarenlik ederken biri dönüp “Emmi, diğer aşıklar sazın sapında dolaşıyorken sen neden tek tele basıp söylüyorsun türkülerini?” diye sormuş. Derin bir iç çekip cevabı yapıştırmış büyük ozan: “Onlar hâlâ benim bulduğum yeri aradıklarından her tele basıyorlar. Bense doğru yeri bulduğum için hep aynı yere basıyorum.”"

 

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/magazin/asik-veyselin-torunu-cigdem-ozer-izzet-capaya-konustu-40073147

 

**

hakikat kök olarak değişmez sabit olan demektir

diğer değişen dönüşen her şey bu sabit hakikate bağlı olarak değişir dönüşür

tekerlekler sürekli döner ancak sabit olan yola temele dayanır yoksa tekerlekler havada dönüyorsa araba takla atmış ters yüz olmuş demektir

 

evet  her değişmezlik doğmatik değildir belki  değişmez hakikate yaslanmıştır.

 

pi sayısı sabittir  her daire formülünde  sabit olarak durur çap sürekli değiştiği halde pi değişmez

zira çap ne kadar değişirse çevre de o kadar değişir ama değişmeden duran bir sabite bu formül temellenmek dayanmak zorunda

daire çevresi çapına  bölümü daima sabittir 

demek ki değişmezler o kadar da kötü değil temeldirler hakikatirler  tüm değişenlere temel olurlar temelde sabit olmak zorundadır ki istikrar sağlansın

 

Hakk cenabı Hakkın adıdır hakikat te burdan türeme hukukta hakkın çoğulu

 

ey insan oğlu değişenler dönüşenlere bel bağlama sabit hakikati bul  aşık Veysel gibi o tele yapış o hakitat ipine sarıl

 

hz ibrahim yıldıza tapar ilk önce sonra kaybolur bu Rab olamaz sonra ay çıkar oda değişir dönüşür batar buda olamaz güneş doğar oh bu daha büyük ve parlak belki budur

oda batar en sonunda Veysel gibi hakikati bulur Benim Rabbim asla batan değişen kaybolan değildir daima benimle beraber olandır sabit olandır

 

insan bir damla top gibi iken değişir dönüşür uzar kısalır bebek olarak doğar sonra yavaş yavaş ihtiyarlar saçı beyazlar ve toprağa düşer toprak olur adeta batar

bu kadar değişen dönüşen bedene karşı ruh sabittir hakikattir ve bedene temel olur onu ayakta tutar ama o sabit ruh bedeni terk ettimi maddi iskelet ayakta tutamaz

devrilir gider enkaza döner olsun ruh sabittir ve vardır hakikattir korkmaya gerek yok. hakikati buldunsa ölümden korkma yılan kaç kez gömlek değiştirir gömleğe takılma.

batana bel bağlama sabit olana bel bağla.

 

**

Kur'an hakikat ipliğidir Hakka bağlar  Hakk ise sabittir.

onu bulan sabit olur 

bulamayan ise Veyselin teli gibi hakikati bulmak için arar durur 

değişir dönüşür durur.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

**Aşık Veysel rahmetli şiirlerine baktığın vakit adeta Kur'andan süzülmüş ordan ilham almış gibi

adeta modern bir ibni arabi gibidir nazarımda

kıymeti pek bilinmeyen bu cevher köylü kıyafeti var diye bir zaman ankaraya sokulmamış

ancak onun sesi soluğu şiiri felsefesi mevlana gibi dünyayı dolaşıyor

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

değiştirilmez kurallar problem ise

arı da çok gerici bir hayvan

hep petekleri altıgen yapar

sıkılıp birde üçgen beşgen v.s yapmıyor

oysa ilmen ispatlanmış ki  altıgen en az madde kullanılarak en çok hacim sağlayıp en fazla bal depolayan yapıdır üçgen ve kare gibi diğer yapılar efektif değil

Kur'an da arıya vahy ettik denir 

insan yaratılışında gözerin yeri hep ön tarafta hep sabit veya parmak sayısı her doğan insanda hep 5

misal iki göz yerine tek gözlü doğsa tepegöz gibi olur insan korkar kaçar 

veya gözlerin yeri az kaysa esteik bozulur

 

veya parmak sayısı 4 olsa eksik 6 olsa fazlalık ve ikiside hastalıktır

5 parmak ve dizilimi 32 diş ve karşılklı dizilimi  en kamil en mükkemmel haldir

diş adına fakülte kurulmuş 

yani mükemmel olan en üst düzeyde olan zaten değişmez

diğer değişenler o mükemmel kamil noktaya ulaşmak erişmek için çabalar bir nevi hakikate ulaşmak için çabalar

misal robotların bacakları kolları kesik kesik hareket eder zaten dijital kesikliktir insan analogdur dünya analogtur

teknoloji insan gibi gözü yormayan kesintisiz mükemmel insan yürüyüşünü taklit için robotlar üzerinde çabalar durur

anatomiye bakılırsa insan yürüyüşünde kaç kas çalışır kaç sinir devreye girer kaç kemik hareket eder çok karmaşık bir durum

 

hakikat kemale ermiş mükkemel olmuş demektir her şey o zirve noktaya ulaşmak içindir.

tarihinde nogodbutAllah tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

arı da çok gerici bir hayvan

hep petekleri altıgen yapar

sıkılıp birde üçgen beşgen v.s yapmıyor

kendi etrafında dönen arı silindir şeklinde örer.

Diğer arıda silindir şeklinde örer.

arıların kıskaçları tam kapanmaz.çatal gibi iki duvarı aynı kalınlığa getirince altıgen kendiliğinden oluşmuş olur.

bunu arılar bilinçli bir şekilde seçmiş demek cahilliktir.

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...