Jump to content

Ölümden sonra cesedin yakılması ve külün denize savrulmasının ateizm ile bağlantısı var mı?


Recommended Posts

Kur'an da inkar edenler hep dirilmeye karşı şu tezi getirirler:

56/47:"Ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? "

yani hep toprak olduktan sonra yok olup gizlenip gideceğiz havasındalar

ancak kemikleri de yakıp kül olmak toprak olmanında daha ötesidir yani iyice ortadan kaybolup gidiyor

sanki  toprak olmak ile gizlenme yok olma bir daha geriye dönüşün imkansızlığı vurgulanıyor

o yüzden cesed yakılmasının bununla ilgisi var mıdır?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş

https://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/ateistler-dini-torenle-gomulmek-zorunda-mi-haberi-45730

"Krematoryum için yurt dışına gitmek gerekiyor
Dini tören istemeyen kişiler için başka bir seçenek ise cenazenin krematoryumda yakılması. Ancak Türkiye’de krematoryum olmaması nedeniyle cenazesinin yakılmasını isteyen kişiler bu işlemi ancak yurt dışında yaptırabiliyor. 2008’de kaybettiğimiz opera sanatçısı Leyla Gencer’in Cenazesi vasiyeti doğrultusunda İtalya’da yakılmıştı. Yakıldıktan sonra Türkiye’ye getirilen Gencer’in külleri İstanbul Boğazı’na dökülmüştü. "

***

cesedin yakılmasının psikolojisi nedir?

bilen var ise anlata bilir mi?

Link to post
Sitelerde Paylaş

Yahu sizler bugüne kadar okula falan da mı gitmediniz, yoksa buradakilerle sedece daşşak geçme derdinde misiniz?

Konu başlığının ateizm ile uzaktan ve yakından hiçbir alakası yoktur!

 

Ateist bireyin keyfine kalmış bir şeydir bu; isterse güneşte kurutulur, isterse akbabalara yem olur, isterse gömülür...

Hatta isterse tüm vücudunu bilime hibe eder!

Size ne?

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, nogodbutAllah yazdı:

Kur'an da inkar edenler hep dirilmeye karşı şu tezi getirirler:

56/47:"Ve diyorlardı ki: "Biz ölüp, toprak ve kemik yığını olduktan sonra, biz mi bir daha diriltileceğiz? "

yani hep toprak olduktan sonra yok olup gizlenip gideceğiz havasındalar

ancak kemikleri de yakıp kül olmak toprak olmanında daha ötesidir yani iyice ortadan kaybolup gidiyor

sanki  toprak olmak ile gizlenme yok olma bir daha geriye dönüşün imkansızlığı vurgulanıyor

o yüzden cesed yakılmasının bununla ilgisi var mıdır?

 

Ateizm ile alakası yok.
Komunist liderler ölülerini yaktıkları için ateizm ile bağdaştırılıyor.

Halbuki onlarda yaşadıkları toplumun  geleneklerine  göre yakılmışlar.
Mihri belli de yaşadığı toplumun geleneklerine göre gömülmek istemiş.

Link to post
Sitelerde Paylaş

Cevap: itiraf ediyorum ateistler ayetlerin de dediği gibi küllerine ayrıştırılıp yok olma derdindedir.

Yani allah'tan saklanmak için ölünce küllerinin denize serpiştirilmesini isterler. 

Külliyen ahmak oldukları için evrenin yaratıcısından kaçamayacaklarını anlayamamaktadırlar. 

İnkâra o kadar büyük bir şehvetle sarılırlar ki beyinleri gerizekalı bir çocuğun bile kurabileceği bu basit mantığı idrak edemez.

 

İşte böyle. Mutlu musun @nogodbutAllah

Link to post
Sitelerde Paylaş

evrenin yaratıcısından şüphesiz kaçılmaz:)

ancak insan psikolojisinde suçlu olanın cezadan kurtulma için kaçma uzaklaşma saklanma firar doğal fıtri reflekstir.

hatta bu arzu o kadar ileri noktada ki filimlere romanlara konu olmuş görünmez adamlar oluşmuş her istediğini rahatça görülmeden yapma gibi fantezileri vardır:)

 

Kur'an da Allah açık gizli ağzı ile söylediği ile kalbinde gizlediğini bilir.

 

31:16:"

يَا بُنَيَّ اِنَّهَٓا اِنْ تَكُ مِثْقَالَ حَبَّةٍ مِنْ خَرْدَلٍ فَتَكُنْ ف۪ي صَخْرَةٍ اَوْ فِي السَّمٰوَاتِ اَوْ فِي الْاَرْضِ يَأْتِ بِهَا اللّٰهُۜ اِنَّ اللّٰهَ لَط۪يفٌ خَب۪يرٌ

(Lokmân, öğütlerine şöyle devam etti:) “Yavrum! Şüphesiz yapılan iş bir hardal tanesi ağırlığında olsa ve bir kayanın içinde, yahut göklerde ya da yerin içinde bile olsa, Allah onu çıkarır getirir. Çünkü Allah, en gizli şeyleri bilendir, (her şeyden) hakkıyla haberdar olandır.”

"

"78/40:

اِنَّٓا اَنْذَرْنَا‌كُمْ عَذَاباً قَر۪يباًۚ يَوْمَ يَنْظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْـكَافِرُ يَا لَيْتَن۪ي كُنْتُ تُرَاباً

Biz, yakın bir azap ile sizi uyardık. O gün kişi önceden yaptıklarına bakacak ve inkârcı kişi: «Keşke toprak olsaydım!» diyecektir."

**

toprak olma bir nevi gizlenme yok olma ortada görünmeme manasındadır ki

bilinç altında   bir kişiyi öldüren biri cesedi  ortadn kaldırmak için ya yakar ya denize kuyuya atar ya sağlam olsun diye yakar

yani yakma gizleme ve ortadan kaldırmanın en garantili yolu gibi bilinç altında  bulunmaktadır.

 

ademin bir oğlu diğerini öldürüğünde karga gönderilir ölü bir kargayı toprağı eşip gömer

ademin katil oğlu yazıklar olsun şu kuş kadar olamadım deyip maktülü gömer

 

islam geleneğinde hiç bir canlı yakılmaz zira ateş ile azabı sadece Allaha mahsustur

işid ve benzerleri farklı hadislerden etkilenmişlerdir

 

**

hindistan da reenkarnasyona inanıldığı için ceset yakılır nasılsa başka cesede girer veya bazı yerlerde doğum ölüm döngsünü kırmak için ceset yakılır ruh direk  ödül diyarına gider de denilmektedir.

 

hz ibrahimin 4 kuş olayında tefsirlerde : hz ibrahim  su kenarında yarısı suda yarısı karada olan bir ceset görür

cesetten hem deniz hem kara hemde hava hayvanları yemektedir

hz ibrahim bu ceset bu  kadar dağıldığı halde nasıl dirilme olur dediğinde

kuşları doğrayıp etlerini karıştırır her bir dağa bir parça koyar

kuşların toparlanıp geldiği ayetlerde açıkça anlatılır

o yüzden islamda ceset dahi yeniden diriltilir ancak birebir değil başka bir inşa denilmektedir.

 

adeta kömür ve elmas yapı olarak aynı olmasına rağmen farklı dizilişler le bambaşka bir mahiyet kazanmaktadır

***

yoğun şekilde ayetlerde iman etmeyen kesimin toprak olup tamamen yok olacağını düşündüğü

diriltildiğinde de keşke toprak olsa idim demeleri toprak olma ile yok olup gitme arasınd kopmaz esaslı bir bağ olduğu açıktır.

Link to post
Sitelerde Paylaş
26 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

evrenin yaratıcısından şüphesiz kaçılmaz:)

ancak insan psikolojisinde suçlu olanın cezadan kurtulma için kaçma uzaklaşma saklanma firar doğal fıtri reflekstir.

hatta bu arzu o kadar ileri noktada ki filimlere romanlara konu olmuş görünmez adamlar oluşmuş her istediğini rahatça görülmeden yapma gibi fantezileri vardır:)

 

 

Garip insanlarsınız...

Sorduğun sorular yanıtlanmasına rağmen hălă kendi kendine gelin güveyi olmak, siz safkan müslümanlara özgü bir davranış olsa gerek.

Dinsiz imansızların sizin taptığınız Arap tanrısından kaçmak gibi bir dertleri yok ancak sizlerin bir şeylere ölümüne tapma hastalığı olduğu muhakkak.

Ve bu yalın gerçeği, buraya yazdığınız her iletide gösteriyorsunuz.

 

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

ölmüş kişinin kaçması biraz zor:)

ancak öldükten sonra cesedini yaktırma vasiyeti belkide bedene duyduğu sevginin belirtisi belkide yok olmayı arzulamanın dayanılmaz cazibesidir bilemeyiz.

 

kişi cinnet geçirip önce ailede kileri öldürüyor son olarak ta kendini öldürüyor

bu haydi hep beraber ölelim mantığıdır

İslam bedenin topraktan yaratıldığını yine toprağa rücu edeceğini ve yine ordan çıkarılacağını salık verir

belki bazı kişiler hindular gibi bu döngüyü kırmak için bu yakmayı  yapıyor olabilirler bilemeyiz.

 

ancak şu katidir ki  ölüm hayatan daha kati ve kesindir

öleceğini kati bildiği halde hiç bir şey olmayacak gibi yaşayan tek canlı da insandır

ancak yine hayatta karşılaşacağı en büyük korku ve travma da ölümdür

 

psikoloji de ölüm korkusunun bütün korkuların kaynağı olduğu açıklanır

 

misal uçak korkusu  ya uçak düşerse ölürüm 

veya yükseklik korkusu ya ayağım kayıp düşüp ölürsem

yılan örümcek korkusu ya zehirleyip ölürsem

kapalılık korkusu ya bayılıp kriz geçirip düşersem kimse görmez ölür giderim mantığı

veya karanlık korkusu ya arkamda bıçaklı biri veya vahşi bir hayvan var ve beni öldürürse 

hepsi ölüme bağlanır

 

ancak  islam bu travmayı tedavi ediyor

der ki beden fani ruh kalıcı  korkma o ruha uygun ebedi bir beden verilecektir

 

yani bir nevi üstündeki elbiseler yırtık sökük yamalı kirli aşınmış  birine dense ki şu üstündekileri çıkar

şu eskimez buruşmaz yırtılmaz daimi güzel elbiseleri giy dense seve seve o eskilerini çıkarıp atacak yenileri giyecektir

eskimiş beden elbisesi ölüm ile çıkarılıp dirilme ile ebedi beden giydirilecektir neden ölümden korksun ve neden ölüme sevinmesin ki

 

işte mevlana şebi aruz yani düğün gecesi der ölüm anına bir düğün gibi görür

islamın rituellerinden biride rabıta-ı mevt tir yani ölümü daima hatırlamak ve kabir ziyaretleridir

 

modern hayat artık ölüm lafını ve kabirleri sevmiyor korkuyor fena halde

 

islamı galib eden ruh ta esasen bu mantıktır

 

bir islam kumandanı karşı ordunun komutanına mektup yazar:

yarın karşına öyle bir ordu ile çıkacağım ki sizin şarabı hayatı dünyayı sevdiğinizden daha fazla ölümü şehadeti sevip arzulayan bir ordu 

o yüzden inşAllah galib olacağız.

ölümü öldüren kişiden daha cesur dah mutlu kim olabilir?

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
15 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

ölmüş kişinin kaçması biraz zor:)

ancak öldükten sonra cesedini yaktırma vasiyeti belkide bedene duyduğu sevginin belirtisi belkide yok olmayı arzulamanın dayanılmaz cazibesidir bilemeyiz.

 

kişi cinnet geçirip önce ailede kileri öldürüyor son olarak ta kendini öldürüyor

bu haydi hep beraber ölelim mantığıdır

İslam bedenin topraktan yaratıldığını yine toprağa rücu edeceğini ve yine ordan çıkarılacağını salık verir

belki bazı kişiler hindular gibi bu döngüyü kırmak için bu yakmayı  yapıyor olabilirler bilemeyiz.

 

ancak şu katidir ki  ölüm hayatan daha kati ve kesindir

öleceğini kati bildiği halde hiç bir şey olmayacak gibi yaşayan tek canlı da insandır

ancak yine hayatta karşılaşacağı en büyük korku ve travma da ölümdür

 

psikoloji de ölüm korkusunun bütün korkuların kaynağı olduğu açıklanır

 

misal uçak korkusu  ya uçak düşerse ölürüm 

veya yükseklik korkusu ya ayağım kayıp düşüp ölürsem

yılan örümcek korkusu ya zehirleyip ölürsem

kapalılık korkusu ya bayılıp kriz geçirip düşersem kimse görmez ölür giderim mantığı

veya karanlık korkusu ya arkamda bıçaklı biri veya vahşi bir hayvan var ve beni öldürürse 

hepsi ölüme bağlanır

 

ancak  islam bu travmayı tedavi ediyor

der ki beden fani ruh kalıcı  korkma o ruha uygun ebedi bir beden verilecektir

 

yani bir nevi üstündeki elbiseler yırtık sökük yamalı kirli aşınmış  birine dense ki şu üstündekileri çıkar

şu eskimez buruşmaz yırtılmaz daimi güzel elbiseleri giy dense seve seve o eskilerini çıkarıp atacak yenileri giyecektir

eskimiş beden elbisesi ölüm ile çıkarılıp dirilme ile ebedi beden giydirilecektir neden ölümden korksun ve neden ölüme sevinmesin ki

 

işte mevlana şebi aruz yani düğün gecesi der ölüm anına bir düğün gibi görür

islamın rituellerinden biride rabıta-ı mevt tir yani ölümü daima hatırlamak ve kabir ziyaretleridir

 

modern hayat artık ölüm lafını ve kabirleri sevmiyor korkuyor fena halde

 

islamı galib eden ruh ta esasen bu mantıktır

 

bir islam kumandanı karşı ordunun komutanına mektup yazar:

yarın karşına öyle bir ordu ile çıkacağım ki sizin şarabı hayatı dünyayı sevdiğinizden daha fazla ölümü şehadeti sevip arzulayan bir ordu 

o yüzden inşAllah galib olacağız.

ölümü öldüren kişiden daha cesur dah mutlu kim olabilir?

 

Bu kadar zırvayı düşünmek ve kaleme almak da bir kabiliyet ister, çünkü bunu herkes beceremez.

 

Biliyorum, şu yazdıklarımı okuyacaksın ama anlamayacaksın.

 

Dinsiz imansızın birisi, cesedini bilime hibe ediyor.

Safkan müslümanın birisi, vucudundaki tüm organları ile tahtalı köye gitmekte ısrar ediyor ve gömülmek istiyor.

 

Soru şu:

Sence hangisinin eylemi insanlık namına daha ulvi?

tarihinde kavak tarafından düzenlendi
Link to post
Sitelerde Paylaş

islamda organ bağışı yasak değil

zira başka hayatı kurtarmak elzemdir

ancak şöyle düşünceler de var:

efendim organımı verirsem diriltildiğinde eksik organla mı dirileceğim:)

bu daha çok hurafe düzeyinde istisna ve nadirattandır

iğne ucu kadar bir damladan umum insanları halk eden güç elbet yeni bir inşa ya kadirdir

bilim artık kadavraya filan ihtiyacı yok

3d simulasyon lar ile gerçek çi şekilde anatomiyi öğretmekte hastalık teşhisini yapmaktadır

 

tomografi mr gibi şeyler de bir nevi bu türdendir.

 

tıbbıda umum bilim ile eşleştirmek büyük maharet

 

ilmi araştırmalar fare vb insan dışı canlılarıda kullanır

 

sağından hayır görmedik bari ölümüz işe yarasın mantığına yorulabilir:)

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
21 dakika önce, nogodbutAllah yazdı:

islamda organ bağışı yasak değil

zira başka hayatı kurtarmak elzemdir

ancak şöyle düşünceler de var:

efendim organımı verirsem diriltildiğinde eksik organla mı dirileceğim:)

bu daha çok hurafe düzeyinde istisna ve nadirattandır

iğne ucu kadar bir damladan umum insanları halk eden güç elbet yeni bir inşa ya kadirdir

bilim artık kadavraya filan ihtiyacı yok

3d simulasyon lar ile gerçek çi şekilde anatomiyi öğretmekte hastalık teşhisini yapmaktadır

 

tomografi mr gibi şeyler de bir nevi bu türdendir.

 

tıbbıda umum bilim ile eşleştirmek büyük maharet

 

ilmi araştırmalar fare vb insan dışı canlılarıda kullanır

 

sağından hayır görmedik bari ölümüz işe yarasın mantığına yorulabilir:)

 

 

Eveleyip gevelemeyi bırak ve bilimin kat ettiği yolun arkasına da saklanmaktan vazveç.
Yani yukarıdaki örnekte dinsiz imansızın eylemi, müslümanınkine nazaran insanlık namına daha ulvi.

Var mı buna itirazın?

 

Bir soru daha:

Bizzat sen öldükten sonra tüm vücudunu ve organlarını bilime adamak ister misin?

 

Not: Bana bunu sormana gerek yok, çünkü benim vasiyetime yazdırdım.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...