Jump to content

Dinler evrimin en büyük hatasıdır diyebilirmiyiz


Recommended Posts

(Konu evrim değil, bu konu tartışmaya açık değil zaten benim için)

Topu evrime atmak gibi duran bir başlık olduğunun farkındayım. Bilincin evrilmesiyle ilkel insanlar neden açıklayamadıkları her şeyi birkaç tanrıya bağlamış olabilirler diye hep düşünürüm. Bu bir zorunlulukmuydu acaba. Dinleri homo sapiense dayatan bu tutum neden halen tüm gücüyle devam etmekte. Son olarak homo sapiens bu dinsel baskılardan ne zaman ve ne şekilde  kurtulabilir. Sesli düşünelim tüm görüşlerle birlikte. 

Link to post
Sitelerde Paylaş

Evrim hata yapmaz ki?

 

Tarih oku az buçuk. Dindar olmayanların yaşayamayacağı çok feci seneler geçtiğini göreceksin. Kıtlıklar, hastalıklar, savaşlar, afetler, veba falan filan.

 

Bu haller, dindar olmaya eğilimli kişileri, bir arada kalıp avantajlı kalmalarına olanak sağlayacaktır. Sonuçta, dindar olmaya meyilli olanlar öne çıkacaktır.

 

Velakin bu ancak devede kulaktır. Mevzuyu anlamak için gene tarihi oku ama, memetik evrim denen mevzuyu araştır.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
16 minutes ago, optimum said:

"Dindar olmaya meyilli" derken yine evrimsel hatadan bahsetmiş olmuyormusun. Bunu çevreyle birlikte genler belirliyor öyleyse. Peki günümüzde şartlar daha iyi olmasına rağmen dindarlık neden bitmiyor? 

 

 

Dindar olunca ne oluyor ki? Ülkemizdeki dindarlık bayram namazına gidip allah kelimesini ağzına sakız etmekten ibaret. Milletin çoğu hayatının kalanını zaten dinsiz gibi yaşıyor.

İnsanlar adam akıllı dua etmiyor, salona girerken cinlere selam vermiyor, tuvalete girerken şeytandan korkmuyor. Beş vakit namaz kılan yer yer değişse de yarıdan az. Kuran dediğin zaten okunmasın diye iyice küçültülüp yüksek yerlere kaldırılıyor. Din tavan arasına atılmış eskiyen ikinci el bir gelinlik gibi.

 

Bu haliyle din zaten evrimsel bir baskı oluşturmaz. 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 dakika önce, bayşapka yazdı:

 

 

Dindar olunca ne oluyor ki? Ülkemizdeki dindarlık bayram namazına gidip allah kelimesini ağzına sakız etmekten ibaret. Milletin çoğu hayatının kalanını zaten dinsiz gibi yaşıyor.

İnsanlar adam akıllı dua etmiyor, salona girerken cinlere selam vermiyor, tuvalete girerken şeytandan korkmuyor. Beş vakit namaz kılan yer yer değişse de yarıdan az. Kuran dediğin zaten okunmasın diye iyice küçültülüp yüksek yerlere kaldırılıyor. Din tavan arasına atılmış eskiyen ikinci el bir gelinlik gibi.

 

Bu haliyle din zaten evrimsel bir baskı oluşturmaz. 

 

 

 

Dindarlığın toplumdaki yansıması aynen öyle orası kesin. Benim merak ettiğim şu, evrim devam ediyor ve bunca bilişsel gelişmeye rağmen dinler hâlen ilgi görüyor. Eski ilkel dünya yok(yer yer olsa bile) ama dinler hâlen oldukça fazla ilgi görüyor. Evrimin en büyük hatası olarak görüyorum bunu. Hata derken mutasyon gibi düşünelim yoksa insansı bir hatadan bahsetmiyorum. Olay o eksende anlaşıldı galiba.

Link to post
Sitelerde Paylaş

 February 01, 2009

Link to post
Sitelerde Paylaş
2 saat önce, optimum yazdı:

(Konu evrim değil, bu konu tartışmaya açık değil zaten benim için)

Topu evrime atmak gibi duran bir başlık olduğunun farkındayım. Bilincin evrilmesiyle ilkel insanlar neden açıklayamadıkları her şeyi birkaç tanrıya bağlamış olabilirler diye hep düşünürüm. Bu bir zorunlulukmuydu acaba. Dinleri homo sapiense dayatan bu tutum neden halen tüm gücüyle devam etmekte. Son olarak homo sapiens bu dinsel baskılardan ne zaman ve ne şekilde  kurtulabilir. Sesli düşünelim tüm görüşlerle birlikte. 

 

Evrimin hatası değil elbette ama evrim içinde yaşanması gereken kötü bir süreçtir.

Denebilir ki, "bu sürecin yaşamasına izin vermeyen daha uygun bir evrim olabilirdi", o zaman da evrim evrim olmaktan çıkar ilahi bir kudret sınıfına girerdi, oysa tam aksine süreci oluşturan bizleriz. Evrim süreci bizlerdeki özelliklere göre işliyor, ilkelliklerimiz, zaaflarımız, güçlü yanlarımız ne ise iyi veya kötü o süreci yaşamak zorundayız, aksi halde gelişemeyiz, değişemeyiz.

Yani bugün birileri "Tayyibin götünün kılı olurum" diyorsa demek ki, ilkellik, zaaflar henüz aşılmamış demektir.

Burada başka bir soru "Bu zaafları aşamadık mı yoksa aştık da kandırıldığımızdan dolayı farkında mı değiliz?".

Maalesef her ikisi de geçerli durumda, bugün din ile yoğrulmuş bir topluma ilkel zaaflarından arınması için özel çaba göstersen dahi 500 yıldan aşağı gelişme gösteremiyor.

Link to post
Sitelerde Paylaş
7 hours ago, optimum said:

"Dindar olmaya meyilli" derken yine evrimsel hatadan bahsetmiş olmuyormusun. Bunu çevreyle birlikte genler belirliyor öyleyse. Peki günümüzde şartlar daha iyi olmasına rağmen dindarlık neden bitmiyor? 

 

Anlaman biraz zor...

 

Genler bunu belirlemiyor. Genler, sürü olmayı ve bir lidere itaat etmeyi güdülüyor. İşte tanrı o lider olurken, sürüde cemaat oluyor.

 

Bir baba ve karıları ile bir sürü çoluk çocuk, bir kaç beta erkekten oluşan sürülerimiz için gelişmiş bir evrimsel olgu idi bu. Ama biz bir arada yaşamaya başlayınca, işler karışıp gitmiş işte. Her evde bir alfa, bir baba. Bazen bir kral olsa bile, olay biyolojik gerçeğimize çok uymuyor. Tabi bu da sapıtıp din falan icat etmemizle sonuçlanıyor.

 

Çok sığ bir anlatımı bu olayın. Ama dediğim gibi, baya sığ bir izahat. 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.11.2019 at 21:02, optimum said:

(Konu evrim değil, bu konu tartışmaya açık değil zaten benim için)

Topu evrime atmak gibi duran bir başlık olduğunun farkındayım. Bilincin evrilmesiyle ilkel insanlar neden açıklayamadıkları her şeyi birkaç tanrıya bağlamış olabilirler diye hep düşünürüm. Bu bir zorunlulukmuydu acaba. Dinleri homo sapiense dayatan bu tutum neden halen tüm gücüyle devam etmekte. Son olarak homo sapiens bu dinsel baskılardan ne zaman ve ne şekilde  kurtulabilir. Sesli düşünelim tüm görüşlerle birlikte. 

Şöyle bir sayı dizisi düşün

1,2,3,4.... 1000, 1001,1002,.....

Bu sayı dizisi düzeni ifade etsin. 

Eğer ki sayı dizisi hep 1 artıyorsa hiç değişmeden artar. 

Ancak arada 858,860, 861 der isek, 

Burada bir "hata" söz konusudur. 

Ancak bu hata bir önceki önermede hiç değişmeden, sıfatını da değiştirmiş olur. Değişerek olur. 

 

İşte önemli olan bu evrim hatadır. Hata olmaz ise evrim olmaz. 

 

Evrimin en büyük hatası sıfatı bu noktada doğru değil. Çünkü evrim zaten hataların ta kendisidir.

 

Din ise kral ve halk arasındaki farktır. Herkez kral olmak ister ise hiç kral olamaz. Herkez halk olmak isterse hiç bir zaman kral yine olamaz. İşte din bu farkın devamlılığı için sosyal insan bilincinin  evriminde varlığını devam ettirir. 

 

 

 

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
On 02.11.2019 at 23:29, haci yazdı:

Harvard Üniversitesinin ünlü biyoloğu Edward O. Wilson dinlerin ortaya çıkış nedenini ilginç bir kuramla açıklıyor;

 

Bu adamın kuramının tamamen aksini düşünüyorum.

 

O tarihlerde dinler belki kabile boyutunda birleştirici olabilir ama genel olarak dinler ayrıştırıcıdır.

Bugün kurulan Müslüman devletler hep bu ayrışma yüzünden kurulmuştur ki, Orta Doğu'dan, Kuzey Afrika'ya, Pakistan'a kadar neredeyse hepsi dinci-bölücülükle kurulmuştur.

Daha da önemlisi dinlerin ayrıştırma özelliği yüzünden küçük ve zayıf topluluklar oluşarak köleciliği güçlendirmiş ve günümüze kadar taşımıştır.

Üstelik Wilson kuramı gerçek dinlerle o kadar çelişiyor ki, dinlerin kendisi zaten köleci sistemlerdir, dış saldırıdan köle olmayan din ile köle oluyor, farkeden bir şey yok.

 

Link to post
Sitelerde Paylaş
  • Konuyu Görüntüleyenler   0 kullanıcı

    Sayfayı görüntüleyen kayıtlı kullanıcı bulunmuyor.

×
×
  • Yeni Oluştur...